yolda en az saatim geçmesine rağmen okuyamıyorum çünkü istanbul. hadi onu geçtim, diyelim durabilecek bir yer buldum -oturmak demiyorum bak, sabit durabilmek. boyum çok kısa olduğu için tavandan sarkan şu askılara tutunurken bile zorlanıyorum, velev ki tutunacak striptiz borusu stayla bir yer bulayım- neyse, diyelim durabilecek bir yer buldum, onda da midem bulandığından ve başım döndüğünden okuyamıyorum. hasılı bende hamilelik etkisi yapıyor XD
ama kitap okumaya cidden vakit ayırman gerek. internette harcadığın illa ki boş vakit oluyordur, mesela benim sabah okula geldiğimde falan biraz boş vaktim oluyor, ha napıyorum gazete okuyorum ya da ekşidir, liste siteleridir falan okuyorum çünkü salağım. git doğru düzgün kitap okusana? hiç. ayrıca öğle yemeğine genelde diğer insanlarla çıkmam çünkü gün içinde en az bir-iki saat insanlardan uzak kalmazsam ak47'me sarılıp milleti öldüresim geliyor (ak47im yok) hele metrobüsten falan yeni indiysem direkt küfrederek iniyorum, bir gün dayak yicem. o yüzden insanlardan uzak kalıp kitaplara sığındığım oluyor. ama onda da çoğu zaman konsantre olamadığım için dizi izliyorum, çünkü ben bir malım. ama sen benim yaptığım yapma oku tabi. bir de bişey diyim mi, illa uzun kitap okumana gerek yok, maksimum 200 sayfalık çok güzel kitaplar var, bazısı "okunması gereken klasikler" listelerinin baştacıdır hatta. o yüzden koskaca kitap diye düşünme yani. ha bir de cidden, sürükleyici geldiyse sana, sonuçta kişiye göre değişen birşey bu, koskoca kitabı kısacık sürede de bitirirsin. (yazar buraya kadar kendi kendiyle konuştu aslında XD )
0