hayır tek çare buna alışmak. insanları değiştiremezsin. kuralsız, saygısız, görgüsüz bir toplumda yaşıyoruz.
otobüste bacaklarını açarak oturan, kolunu senin karın boşluğuna dayayarak oturan, yolculuk boyunca telefonda muhabbet eden, müziğinin sesini hatta kulaklıksız video/müzik falan açıp dinleyen, korna sesleri, yolu tıkayan minibüs/dolmuş esnafı, kaldırımdan geçerken sanki ambulans geçiyormuşçasına korna çalıp duran bisikletliler... polisi, zabıtası da farklı değil.
bu toplum böyle. maalesef böyle. bunları sorun ettiğin, kafaya taktığın zaman deli muamelesi görüyorsun. bana psikologa gitmen gerekiyor, ilaç kullanman gerekiyor deyip duruyorlardı iş arkadaşlarım. çünkü tuhaf/yanlış/kötü olan bu görgüsüzlükler/ terbiyesizlikler değil, benim bunlardan şikayet etmem! çünkü tuhaf olan onlar değil, benim!
tr'den imkanım olsa giderdim ama temelli de gidemem. toprağımı, vatanımı seviyorum. her memlekete gittiğimde eğilip toprağını öpen adamım ben.
gözlerini, kulaklarını ve zihnini bunlardan uzak tutmaya çalışacaksın olabildiğince. başka yolu yok maalesef.
0