Çok hayal kurmadım hiç. Hatta 'Hayalin nedir' diye sorulsa 'yok galiba' derim. Hayallerimin varlığı yokluğu beni rahatsız etmiyor, çünkü yaşayarak görmeyi, deneyimlemeyi seviyorum ama birkaç hayalim vardı, onların da olmayacağı farklı zamanlarda kafama dank etti.
Çok istediğim yerde yaşayamayacağım, orada kısa süreli kalırken kafama kakıldı zaten.
Yaptığım işi hep tutkuyla yaptım ama hangi tarafımı yırtarsam yırtayım başarılı olamayacağımı bu sene anladım.
En iyisini yaptığımı düşündüğüm şey, hiç iyi bir şey olmayarak yakın zamanda elime patladı. Bir de şunu anladım ki, hayallerden ancak birine kanalize olmak gerekiyor. Birden fazla hayalin peşinde gidilirse ortada dımıldızlak kalınıyor. Daha doğrusu, yapan onu da yapıyordur ama yapan nasıl yapıyor, bilmiyorum.
Bundan sonrası artık kader, kısmet, oyun havaları.
Edit: Genelde lily'nin dediği gibi hayal peşinde koşan bir insan değilim. Hatta gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsiz olan hedeflere gitmekten zevk almam ve en sevmediğim söz 'Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez'dir. Var olandan zevk almayı çok severim. Şuna inanırım 'Gittiğin yer hiç bitmez, durmadan gidersin; yeter ki yol güzel olsun'. Bu aralar yol bayağı bayağı dandik olduğundan insan muhasebe yapıyor.
0