çok başarılı doktorların cv'lerine baktığımda hep Cerrahpaşa, Çapa, Hacettepe, Ankara'da tıp eğitimi aldıklarını görüyorum. Bundan sonraki nesilde bu durum ne olur bilemem. Devlet üniversitesi mükemmel doktorlar yetiştiriyor değil savunduğum. ancak tıp gibi hayati öneme sahip bir eğitimin TR'deki gibi parayı veriyorum o zaman hocalar köpeğim olsun zihniyetine sahip okullarda alınmasını garip buluyorum.
Ayrıca profesörlerle partilere katılmak tamamen profesörün kişiliğine bağlıdır. istanbul üniversitesinde okudum, popüler bir öğrenci değildim, çalışkan hiç değildim, ancak hocalarımla meyhaneye de gittik, davetlere de katıldık, oturup iki bira da içtik. en azından ben yağcılığım, param veya başka bir sebeple bunları yapmadıklarından eminim. bazı da asistanlar vardı, yüzüne bakmaz, eh ben de onun yüzüne bakmıyordum. ekseriyetle sevdiğim hocaların da sevmediği tipler oluyordu bunlar. bazı hocalarla tartışıyorduk, beni üç sene bırakmışlığı var saçma bir dersten birinin - sırf ona karşı çıktığım için. adil mi? değil. ancak iş hayatı ya da doğrudan hayat da adil değil ve daha ciddi bir durumla nasıl baş edebileceğimi öğrenmiş oldum bu sayede.
0