üzülüyoruz. Yani en azından ben üzülüyorum.
Ben şeyi yapamıyorum; mesela işte birisinden hoşlandık diyelim çok fazla, sonra o bizle ilgilenmedi ''amaaaan bana karı mı yok'' diyip başkalarına yazmak gibi, ya da işte ''sağlık olsun ya'' diyip hayatına devam etmek gibi aksiyonlara giremiyorum. Onun yerine üzülüyorum, boşluğa düşüyorum, dersi, işi, yemeyi içmeyi filan bırakıyorum. Uyuyorum bi' süre öyle boş boş. sonra işte patlıyorum hayatta genel itibariyle.
Yoksa hani filmlerde olur ya, büyük bir aşk yaşarlar sonra ayrılırlar 10 yıl sonra istenmeyen kişi taş gibi işinde başarılı herkesin sevdiği birisi olarak çıkagelir. Bende olsa 10 yıl değil 3 yıl sonra göbeği çıkmış, saç sakal birbirine karışmış, bütün işlerinden istifa etmiş, herkesle iletişimini kesmiş, sosyal kalmayı becerememiş birisi olur çıkardım.
benim arkadaşlık ilişkilerine bakış açım hastalık derecesinde bağlı ve tutkulu. Bunun manitayla da bi' ilgisi yok. Bi' dostumdan ayrıldığımda da böyle oluyorum.
0