haha benzer durumumuz var ancak karşı taraftayız, bize usulsüz tebligat yapıldı. bu noktada benim gördüğüm yargıtay kararları kanundan ziyade tebligat tüzüğüne odaklanıyor:
Tebligat Tüzüğünün 28. Maddesi ise şöyle demektedir:
“Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.’’
sizin durumda sanki tüzüğe artı tk 21'e uygun tebligat yapılmış gibi.
şimdi duruma uygun karar bulamadıysanız belki usulsüz tebligat kararlarından ters çıkarım yapabilirsiniz
YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2011/12444 Karar: 2011/31216 Karar Tarihi: 28.12.2011 kararında şöyle bir ibare var: "Bu itibarla; Tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, şayet imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği <tevsik edilmeden>, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgelerine işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında, muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır.’'"
diyor, yani bakın yargıtaya göre usulsüz tebligat için bu şartlar gerekiyor ama aksi yorumla da bizim tebligatımız usule uygundur gibi bir yol izlenebilir.
0