Ben bekar olmayı seçmedim. Seçimle olmadı ama evlensem o da seçimle olmazdı.
8 senelik bir erkek arkadaşım vardı, 22-23 yaşındayken birlikteliğe başlamıştık. Teklif vardı, hemen hemen her şey vardı, olmayan önemli şeyler vardı ve benim upuzun ilişki tecrübem yoktu. 1 küsur yıllık tecrübem vardı. Evlenmemek beni rahatsız etmiyordu, evlenme düşüncesi de mutluluk hissettirmiyordu. Hatta "Evlenirsek birbirimizden nefret etmez miyiz, niye evlenelim ki" diye düşünüyordum. Bir şeyler eksikti ama tanımlayamıyordum. Hazır hissedemiyordum bir türlü. Sorun aşk, trku falan değildi. 30-31'imde ayrılmamız da "Evlenmiyorsak ayrılalım" değil de tamamen başka konulardan, hayatta aklıma gelmeyecek bir nedenden oldu. Sonradan başka ilişki ile neyin eksik olduğunu anlamlandırabildim. "Haaa, bu yüzdenmiş. O zaman tabii anlamamışımdır, şimdi zor anlıyorum" dedim.
Hayır, ben bir de milletin niye evlendiğini de anlayamıyordum. "Nesi kötü ki bekarlığın, niye evleniliyor" diyordum.
Özetle, gönül işlerini 30'undan sonra "Heeeaaaa" şeklinde idrak etmekten kaynaklandı. "Evleneyim", "Bekar kalayım" diye seçim yapacak kafa yoktu. Her türlü hazır değilmişim. Umarım şimdi bir şeyler anlamışımdır.
0