Biraz gelecekte ne yapmak istediğine bağlı.
İşimi çok seviyordum, arkadaşlarımla çok iyi ilişkilerim, çok geniş bir çevrem vardı, rahatım yerindeydi, uzun yıllardan sonra borçları tamamen kapatıp hiç görmediğim artılı rakamlara geçmiştim, ailem kışın yanımdaydı, yazın onların yazlığına gidip keyif yapıyordum ve şu an öğrencilik şartlarına geri dönecek şekilde terk edip geldim.
İşimi çok seviyordum ama cemaat ve AKP kadrolaşması yüzünden azaldıkça azaldık. Millet istifa etti, bir kısmı kovuldu. İş yerine rekor sayıda dava açıldı. Darbeden sonra KHK'larla kovulan arkadaşlarım oldu. Gelmesem belki ben de kovulacaktım, bugün olmasa yarın. Bir arkadaşım bir yıldır işsiz ve en son Fransa'ya politik sığınma talebinde bulundu. Sıfır Fransızca ile.
Arkadaşlarımla aram çok iyiydi, yavaş yavaş yurtdışına taşınmaya başladılar bir şekilde. 5-6. arkadaştan sonra ben taşındım. Benden sonra 3-4 kişi kaldı. Muhtemelen kalsam, 3-4 sene sonra tek ben kalacaktım. Hatta, bu ülkede 5 kişi olduk. Birbirimize gidip gelme planları yapıyoruz.
Ailemle olmak çok güzel ama ölene kadar onlara sığınamacağım. Kendim için karar vermem gerekiyor. Aile dediğin her gün Skype'tır, Whatsapp'tır görüşülüyor zaten. Normalde annem yaptırmıyordum yemeğimi zaten. O konuda değişen bir şey olmadı.
Sonuçta geldiğime pişman değilim ama daha düzenimi oturtamadım, yerleşemedim. Başka bir kültürde zorlanıyorum ama ilerisi için bu kararı şimdilik güzel bir karar olarak görüyorum.
İyisi ne, kötüsü ne?
Metrobüse binmiyorum. Sinirli insanlar yok. Hayatıma karışan insanlar yok. İstediğim zaman istediğimi giyiyorum. O tarz konularda kafam aşırı rahat. Hayatımda stres çok az.
Kötüsüne gelince, vatandaş değilim ve kendimi kanıtlamak için çok çalışmak zorundayım. Hayat standardım düştüğü için tek başıma bir evde kalacak kadar kazanmıyorum. Ev arkadaşları/sahipleri çılgın çıkabiliyor. Kimseyi tanımadığım bir yere geldim, kapkalabalık arkadaş çevresinden konuştuğum 3-4 kişiye düşünce sudan çıkmış balık gibi hissediyorum. Birileriyle konuşmak istediğimde beklemek zorunda olmak ve birilerini arayamamak, sosyal hayata yetecek kadar kazanamamak garip geliyor. Ciddi ciddi değil ama hafiften de bir kültür şoku yaşadığımı fark ettim. Bu konuda rehberlik alıyorum.
İstanbul her zaman orada geri dönülmek istese. Türkiye yerli yerinde duruyor. İstenilse, başka ülkede yapılamasa dönülüverir ama canım istediğimde Türkiye'den ayrılamam. O yüzden, bu fırsat benim için değerli idi ve bu şekilde değerlendirdim. Yukarıdaki sıkıntılar birkaç sene içinde yenilebilecek, aşılabilecek sıkıntılar. Bu fırsatı bunları düşünerek değerlendirdim. Arkadaşlarımdan da 'Tam zamanında gittin, çekilmez oldu buralar' mesajları alıyorum.
Ama herkes için durum böyle olmak zorunda değil. İşinde bir gelirin ve tehdit edilmeyen bir ortamın vardır. Geleceğini Türkiye'de görebiliyorsundur ve çok kişinin yaşadığı bazı sıkıntıları yaşamıyorsundur. O zaman terk etmenin anlamı yok. Değerlendirilecek kısım şu, şu anın güzelliği ne kadar sürecek? 10 yıl sonraya bu güzellikler kalacak mı? Bu güzellikler kalacaksa güzel, madem mutluysan değerlendirmek zorunda değilsin ama bu güzellikler kalmayacak gibi görünüyorsa 10 sene sonrası için bir B planın var mı?
0