annem ve babam mali müşavir. üniversite mezunu ikisi de. 2003 yılında green card çıktı ve gittik. buradaki üniversiteler orada tanınmadığı için ikisi de lise mezunu muamelesi gördü. babam ingilizce de bilmediği için benzinlikte pompa bastı. annem ingilizce bildiği için bir çeşit ekonomik college gibi bir yere yazıldı. 1 senelik program. okulu birincilikle bitirdi. bu sayede bir iş bulabildi. ve amerika'da bizi orta sınıfın en altı sayabilecek bir maaş almaya başladı.
amerika'ya gittiğin zaman hayatın kurtulmayacak. bir anda her şey bitmiş ve yeni mükemmel hayatına başlamış olmayacaksın. oyle hadi buyur ülkemiz al sana bi de iş falan demeyecekler. orada yüksek lisans falan yapacak bir bütçen yoksa diplomani falan da yanında götürme hiç. boşa ağırlık yapar.
kendi alanında devam edeceksen, ticaret vs. gibi başka alanlara kaymayacaksan diye düşünerek söylüyorum; şanslı isen kendi alanının ucuz iş gücü olursun. değilsen dominos'un kuryesi. orada arabayla dağıtılıyor gerçi, motosiklet olayı yok.
ha ortalama bi sermaye ile iş kurar, onu uçurur amerikan ruyasını da yaşayabilirsin. biz ortadoğululara asıl vadedilen bu zaten.
0