birbirini seven, cinsel hayatı iyi giden ve parası olan çiftler boşanmaz.
maddi sıkıntı ilişkiye büyük darbe vuruyor.
konuya maddiyattan girme nedenim, büyük şehirlerin pahalı ve yaşam şartlarının daha ağır olması.
ama 3-5 yıl sonra boşanılan evliliklerde maddi sıkıntıların da rolü olduğu gibi, hayal kırıklığı da etken bence.
eskiden insanlar hayal kırıklıklarını sineye çekebiliyorlardı.
şimdi bir arada kalmak için bir neden yok.
herkes kendi parasını kazanıyor, kimse kimseye eskisi kadar muhtaç değil.
yürümüyorsa ayrılıyorlar.
ama en başında yanlış nedenlerle ve yanlış şekillerde evlenmek en büyük sebep zaten.
bu nedenlerin ve şekillerin içinde geçim zorluğunun gözle görülür olması, sevgi olmayan şeyleri sevgi zannetmek, egoyu beslemek ve/veya inat uğruna evlilik için diretmek, evliliğin sonuç olduğunu zannetmek, evliliğe kapağı atmanın işi kurtardığını sanmak, uyumsuzlukların düzeleceğini düşünmek, aile kurmak için değil evlenmiş olmak için evlenmek, özgürleşince kendini bilememek, ailelerden kopuk olmak, "çok moderniz" ayağına abuk subuk ve rollerin karıştığı bir ilişki kurmak gibi şeyler var.
bir de, "yürümezse boşanırım" kafası çok tehlikeli.
evlenirken bunu düşünen insan boşanır.
ki artık çoğu insan böyle düşünüyor.
ama evlilik aile kurmak demek.
her gün uyandığında ilk göreceğin insanın o insan olması demek.
çocuğunun annesi/babası olacak demek.
onun annesine anne, babasına baba diyebilmek demek.
onun annesi babası yaşlandığında, gerekirse sorumluluklarını almak, bakmak demek.
yaşlandığında, hastalandığında ona bakmak demek.
banka hesaplarını birleştirmek demek.
beraber aç, beraber tok kalmak demek.
ultra düzeylerde fedakarlık yapabilmeyi göze almış olmak demek.
annenden babandan daha yakın biriyle, onlarla olandan (çoğu zaman) daha yakın bir ilişki içinde olmak demek.
kolay değil.
bunları düşünmeden evleniyorlar.
ilişkide daha bunun çeyreğine yaklaşamadan evliliğe geçince olmuyor.
bütün bunların üzerine büyük şehirlerdeki yaşam şartlarını da eklersek zaten geriye başka bir şey kalmıyor.
0