[]

artık büyükşehirlerde ömrün sonuna kadar devam eden evlilikler

kalmayacak mı? herkes patır patır 3-5 sene sonra boşanıyor. ne düşünüyorsunuz?




 
Buyuksehirlerle alakasini kuramadim durumun. Mutsuz bir birliktelik olacaksa, hrr gun kavga, huzursuzluk bilmem ne mutlu ayri iki insan tercihim olur.


  • uzun kulaklı yalnız tavşan  (23.03.17 14:39:32) 
O kadar boşanan olmasına rağmen hâlâ evlenenler var. Hata burada asıl.

Ve insan hep daha iyisini ister. Bunun farkında değiller.
  • mandalina kokusu  (23.03.17 14:42:33) 
bence de yürümeyecekse yürümesin ki bundan önce de devam eden evliliklerin çoğu muhtemelen toplum aile baskısı kadının ekonomik özgürlüğü olmaması, boşanmış insanlara özellikle kadınlara toplumun olumsuz bakışı vs. gibi endenler yüzündendir
büyükşehir derken küçük şehirlere göre toplum ve aile baskısı daha az olabileceği için insanlar daha kolay boşanma kararı alabilir. sorum zaten bizim ülkemiz sınırlarını kapsıyor.
ayrıca boşanmanın da mutsuz bir evlilikten kötü olduğunu düşünmüyorum zaten.
  • limoncello  (23.03.17 14:44:02 ~ 14:44:43) 
günümüz evliliklerinin erken bitmesiyle ilgili şöyle bir yanılgı olduğunu düşünüyorum: millet zannediyor ki 50 sene önce herkes çok mutlu olduğu için ayrılmıyordu. bence öyle değil. o dönemlerde toplumsal durumlar/konumlar gereği ayrılmak o kadar kolay değildi. şimdi insanların elinde bu özgürlük var. konu illaki sevginin azalması, seçeneklerin çoğalması vs. değil.

ben bi şey düşünmüyom valla, uzun vadede sadece "umarım mutlu ve düzgün bi evliliğim olur" diyebiliyorum. evlenmesem sığır gibi yaşarım çünkü, ben o kadar güçlü ve dirayetli biri değilim maalesef. hayatımda uğruna uğraşabileceğim biri olmadığı sürece pek dikiş tutturamıyorum. o açıdan evlenmeyi isterdim ama işte düzgün bi evliliğim olsa iyi olur, yoksa hatun terk edince yine mala bağlayıp intihar etmeye falan kalkarım neme lazım bu yaştan sonra ölmeyek. mutlu olan evli kalsın, memnun olmayan önce ilişkisini kurtarmayı denesin olmuyosa da ayrılsın herkes mutlu olsun nabalım. hakkımızda hayırlısı.........
  • der meister  (23.03.17 14:45:15) 
evlenme kararını da boşanma kararını da kadınlar veriyor. evlenenler çocuk yapmak için evleniyor boşananlar da adamı beğenmeyip çocuk yapmaktan vazgeçtikleri veya zaten yeterince çocuk yaptıkları için boşanıyor.

boşanma oranının azalması için erkeklerin evlilikte çocuk yapmak dışında da bir fonksiyon üstlenmesi lazım. mesela gayet büyükşehirde yaşamalarına rağmen zengin adamların karıları asla boşamıyor:)
  • sherbert  (23.03.17 14:58:14) 
sosyal medya sağolsun.


  • tughan  (23.03.17 15:23:13) 
insan evlenirken cok, bosanirken az düsünmeli. bizde tam tersi oluyor. az bile boşanma orani.


  • thewizardofearthsea  (23.03.17 15:25:00) 
birbirini seven, cinsel hayatı iyi giden ve parası olan çiftler boşanmaz.
maddi sıkıntı ilişkiye büyük darbe vuruyor.

konuya maddiyattan girme nedenim, büyük şehirlerin pahalı ve yaşam şartlarının daha ağır olması.

ama 3-5 yıl sonra boşanılan evliliklerde maddi sıkıntıların da rolü olduğu gibi, hayal kırıklığı da etken bence.
eskiden insanlar hayal kırıklıklarını sineye çekebiliyorlardı.
şimdi bir arada kalmak için bir neden yok.
herkes kendi parasını kazanıyor, kimse kimseye eskisi kadar muhtaç değil.
yürümüyorsa ayrılıyorlar.

ama en başında yanlış nedenlerle ve yanlış şekillerde evlenmek en büyük sebep zaten.
bu nedenlerin ve şekillerin içinde geçim zorluğunun gözle görülür olması, sevgi olmayan şeyleri sevgi zannetmek, egoyu beslemek ve/veya inat uğruna evlilik için diretmek, evliliğin sonuç olduğunu zannetmek, evliliğe kapağı atmanın işi kurtardığını sanmak, uyumsuzlukların düzeleceğini düşünmek, aile kurmak için değil evlenmiş olmak için evlenmek, özgürleşince kendini bilememek, ailelerden kopuk olmak, "çok moderniz" ayağına abuk subuk ve rollerin karıştığı bir ilişki kurmak gibi şeyler var.

bir de, "yürümezse boşanırım" kafası çok tehlikeli.
evlenirken bunu düşünen insan boşanır.
ki artık çoğu insan böyle düşünüyor.

ama evlilik aile kurmak demek.
her gün uyandığında ilk göreceğin insanın o insan olması demek.
çocuğunun annesi/babası olacak demek.
onun annesine anne, babasına baba diyebilmek demek.
onun annesi babası yaşlandığında, gerekirse sorumluluklarını almak, bakmak demek.
yaşlandığında, hastalandığında ona bakmak demek.
banka hesaplarını birleştirmek demek.
beraber aç, beraber tok kalmak demek.
ultra düzeylerde fedakarlık yapabilmeyi göze almış olmak demek.
annenden babandan daha yakın biriyle, onlarla olandan (çoğu zaman) daha yakın bir ilişki içinde olmak demek.

kolay değil.
bunları düşünmeden evleniyorlar.
ilişkide daha bunun çeyreğine yaklaşamadan evliliğe geçince olmuyor.
bütün bunların üzerine büyük şehirlerdeki yaşam şartlarını da eklersek zaten geriye başka bir şey kalmıyor.
  • blatta hiberna  (23.03.17 15:27:25 ~ 15:31:00) 
@blatta hiberna bu kadar sayınca korktum, ben hayatta evlenemem o zaman. evlilik aile kurmak demek mi gerçekten aya da illa anasına babasına anne-baba demek zorunda mıyız? sürekli akraba ziyareti mi yapılacak? buraya kadar çok korkunç gözüktü


  • limoncello  (23.03.17 15:37:39) 
içgüdülerimiz ve kalbimiz olduğu sürece hep evleneceğiz ve üreyeceğiz..

ama beynimizi doğru şekilde kullanmayı bilmediğimiz sürece hep de boşanacağız ya da başka birini bulmak isteyeceğiz.

kahrolsun yeni dünya düzeni!!!
  • redeath  (23.03.17 15:45:22) 
kimse demek zorunda değil elbette.
ama aşağı yukarı herkes için standart olan şeylerden bahsettim.
annesine babasına anne demek zorunda olmadığın gibi, kendisi zaten annesiyle ya da babasıyla görüşmüyor da olabilir.

sonuçta herkesin yaşam tarzı ve ilişki şekli farklı.
ama genele baktığında, bir evlilik içinde beklenen ya da evlilik dediğinde anlaşılan, hatta biraz da olması gereken şeyler bunlar.

banka hesabını da birleştirmeyebilirsin mesela.
ama sonuçta paranın hesabını birlikte yapacaksın.

annesine anne, babasına baba demezsin, x teyze, y amca dersin, ama her bayramda ziyaret etmek zorundasındır.
ya da çocuğunun babaannesi/anneannesi-dedesi olduklarından bir şekilde görüşmek zorundasındır.
sevimsiz insanlar da olsalar saygıda kusur etmemen gerekir.

yani o listedeki bir şeyler çıkabilir, yerine yenisi gelebilir ya da değişebilir.
ama aşağı yukarı bu.
  • blatta hiberna  (23.03.17 15:46:06 ~ 15:46:48) 
geçtiğimiz günlerde istanbullu 80-85 yaşlarında bir kadın bana öğüt veriyordu "artık evlilikler beni aldattı, bana vurdu diye bitiyor, olur mu öyle, aldatırsa aldatsın, dövdüyse dövsün. affedeceksin". yorum yapmadım konuştu da konuştu, çok mutsuz bir evliliği olduğunu düşündüm. evlilikler bu mantık yüzünden bitmiyormuş.


  • pinkpeony  (23.03.17 15:54:02) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.