öncelikle soruyu psikoloji eğitimi almayan biri olarak deneyim ve gözlemlerim dahilinde cevapladığımı belirteyim.
ahmet niye ahmet soruna yaklaşımınla ilgili benim düşüncem şu;
evet kişiliği oluşturan öğelerden biri yaşanmışlık ama daha belirleyici olan yaşanmışlığı algılayıp çözümleyip karara varan ahmet'in kendi seçimleri.
üç çocuk yetiştirdim. üçünün daha bebekliklerinde olaylara / durumlara verdikleri tepkilerin farklı olduğunu gözlemledim. daha kundaktayken ayrı ayrı davranışları vardı. bazı tepkilerinde karnımda geçen zamanlarında benim yaşadığım olaylardan etkilendiklerini gözlemlesem de bu kadar ayrı tonlarda insan olmalarına neden olacak uç boyutta değişik şeyler yaşamadım. dolayısıyla farklılığın tümünü anne karnında aldığı etkilere bağlayamam. bir de genler, dna konusu da var tabii. baskın olanlardan alan var almayan var. herkesin baskını farklı. yani düşününce bunda bile bir seçim var aslında.
geçen sene bir kadınla tanıştım. Çok ufak yaşta tecavüzcüsüyle evlendirilmiş tezavüzcü babaya sahip evlat yetiştirmiş, o evlat büyüyüp bağımlı olmuş hem de kullandığı nane en fenasıymış, bi kızla evlenip bi çocuk sahibi olmuş. Onu oğlunu bu dertten kurtarmaya çalışırken ağlayarak anlattığı bir ortamda tanıdım. kadın ağlıyordu, vücut dili çaresizliğini anlatıyordu ama ilgimi çeken bi nokta vardı, duruma uymayan bir nokta; kadının gözlerindeki parıltı.
kadın bir süre sonra tecavüzcüsünden ayrılmış bir şekilde. sonra bir evlilik daha yapmış ondan iki çocuk sahibi olmuş, o da yürümemiş. Şimdi tek başına çocuklarıyla yaşıyor. Çok akıllı iki çocuğu ve bağımlı bir çocuğu, bağımlı babaya sahip bir torunu var. Ne zaman görsem gözleri aynı bakıyor. O ağlamalı görüşmeden sonra onu bir daha ağlarken görmedim. Şarkı söylediğini duydum, sımsıcak sarıldığını gözlemledim. Hatta bu yaşıma kadar insanlara o kadar içten sarılan başka birini tanımadım diyebilirim.
Travma tanımına uyacak daha başka yaşanmışlıkları da var bu kadının. Verdiği tepkiler hayata sarılışı algılayışı ise hiç de kitaptaki travma sonrası tanımlarına uymuyor. Bence Ahmet olmak böyle bişi işte. Olayların kendi değil, o olaya karşı tutumumuz, neyi seçtiğimiz.
Bu arada, kadın oğlu için verdiği mücadelede çok olumlu yollar katetti, oğlu tedaviyi kabul etti hatta öyle ki "beni boşlamayın, mücadeleme destek olun, gerekirse bi yere kapatın" diye doktorlara çıkışıtığı bile oldu.
0