bahsedildigi gibi, sadece techno alt dali degil de elektronik muzik diye bakmak daha iyi olur degerlendirmek icin. gerci elektronik muzik demek bile dusundurucu. massive attack de elektronik muzik yapiyor ama dinlerken dans etmiyoruz.
techno bundan neredeyse 30 yil once detroit'te dogmus bir cesit kultur. yani eger bir ozentilikten bahsediyorsaniz 30 yillik bir ozentilikten bahsediyorsunuz. tabii o zamanlarda ciktigi gibi kalmadi. surekli gelisti ama gelenekselligini korudu. caz muzik de 1920'lerde ciktigi gibi degil. avrupalilar alip baska bir seye donusturdu. herkes birbirinden etkilendi. house musik chicago'da dogdu fakat gunumuzde ibizalilar bunu baska bir duzeye tasidi mesela.
insanlar neden seviyor? oncelikle bu muzigi sevenler dans etmeyi seviyor. dans etmek de kimi zaman o bildigimiz turlu figurleri olan danslar degil, sadece ritme gore yapilan hareketler olabiliyor. bu turun kendini surekli tekrarlayan fakat zamanla progresiflesen hali insanlarin hosuna gidiyor. uyusturucunun elbette etkisi var ama sadece buna mal etmek yanlis olur.
---sanatsal boyut kismina hos geldiniz---
ki en sevdigim bolumdur. oncelikle elektronik muzigin EN BUYUK ozelligi, cogunlukla tek bir kisinin elinden cikmasi. rihanna sever misin? tamam sarkiyi o soyler ama produksiyonu kim yapar? enstrumanlari kim calar? techno gibi turlerde orkestra (yani produktor) tek bir kisidir. belki yeterince armoni yoktur -ki bu da muzik turunun ozelligi cunku o sirada dans ettigimiz unutulmasin- fakat tek bir sarkinin cikarilmasi aylar surer. o sirada produktor hem davulcudur, hem klavyeci, kimi zaman saksofoncu ya da gitaristtir. 80'lerden kalma bir synthesizer ile simdiye dek ortaya cikarilmamis sesleri bulmaya calisir. zaten konu bu, ses. yani muzigi muzik yapan sey olan ses, bu muzik turlerinde daha bir onem tasiyor cunku devasa hoparlorlerle bir grup insana caliniyor. iyi uretilmis olmak zorunda. armoni bir kosul degil.
bir de sizin neye techno dediginizi bilemiyoruz su an. belki techno bile degil bahsettiginiz. fakat daha once de bahsedildigi gibi, techno var techno var. cope atilacaklar var. gaziosmanpasa'da calinan var, berlin'de ya da hamburg'da calinan var. belki aradiginiz yeri bulamadiniz, belki de bu tur sizin turunuz degil. ama tabii ki zevkler ve renkler tartisilmaz. nargile sevmem ama neden sevildigini sorgulayamam.
ekleme: tum bunlardan sonra bazi sorulariniza ufak cevaplar vermek istiyorum.
"bu muzikler nasil oldu da bu kadar populer oldu?"
hatta buna soruyla cevap verilir. belki de siz hayatta yokken var olmus bir populariteden nasil haberiniz olmadi?
"eskiden de gece kuluplerinde boyle seyler mi calinirdi?"
kisa cevap: evet. uzuncasi, bahsettigim gibi, muzik evrildikce degisti ama temelde ayni turde muzikler caldi. 80'lerdeki bir gece kulubunden su goruntuler:
www.youtube.com 
baksaniza muzik yine 110-130 bpm araliginda. insanlar yine ayni edgy'likte. uyusturucu da vardir kesin. yani bu olay hep vardi. siz farkina varamamissiniz.