kendi halinde kalma durumu, müdahaleye olabildiğince kapalılık, dış etkenlerden (çoğunlukla insani kaynaklı) yalıtılmış olabilmek... benim yalnızlık tanımım genel olarak bu. kasten insani kaynaklar dedim, çünkü dış etkenler bir rüzgarın ağaca vurduğunda çıkarttığı ses de olabilir. özetle benim "pozitif" saydığım yalnızlık tanımım, insanlara -olabildiğince- kapalı olabilme hali.
negatif olanı ise, kendimi sosyalleşiyor ya da birileriyle konuşuyor sanırken, aslında verimli olmayan bir yalnızlık yaşama halim. yani, birileri etrafında sürekli var, fakat yok gibiler de...
yani ya salt yalnızlık halini yaşamayı seviyorum ya da tam tersi salt birileriyle sosyalleşebilme (yalnızlıktan yalıtılmış) halini seviyorum.
ve maalesef, ikisini de yeterince yaşayamıyorum. bu iki duygu durumunun geçişlerinin bol olmasını sevmiyorum. bol olma sebebi de işte, medeniyetin sancısı dersin, kapitalist düzen dersin, politik durum dersin, parasızlık dersin, dersin de dersin...
0