33 yaşındayım ve herhangi bir yaşa giriş çıkış tamamen şöyle oldu.
encrypted-tbn3.gstatic.comİnsan zaman içinde değişiyor ve gelişiyor. Tabii ki hiçbir gün dününü aynısı olmuyor ama bu nokta devrim, atılım gibi olmuyor pek. Azar azar artıyor. Başımıza gelen devrimsel nitelikte olaylar var; yeni ilişki, yeni işe başlama ya da birini kaybetmek gibi büyük kırılımlar ve olaylar yaşıyoruz ama bunlar yaşa bağlı olarak gelişen şeyler değil; herhangi bir yaşa denk gelen şeyler. Bir iki yıl öncesine de, sonrasına da denk gelebilirdi, o yıla denk geldi.
Her yaşa girerken o yaş için hedeflerin olması güzel tabii ki ama bunu bir beklenti olarak düşünmek çok da anlamlı değil. Bununla ilgili benzetme yapayım. Hep 'Sevişince kadın olunur' denirdi, ben de ilk sevişip yataktan kalktığımda üstüme bir olgunluk çökecek, ne bileyim, topuklu ayakkabı ile yürüyeceğim sandım. Hiç öyle olmadı, hayat kaldığı yerden ve ilk anda biraz garip bir şekilde devam etti. Topuklu ayakkabıya zaman içinde kısmen alıştım. 'X yaşında böyle şeyler olacak' da benzer bir yaklaşım. O yaşlara geldiğinde birden sihirli bir el değmiyor; neysen o olmaya devam ediyorsun. 'Zamanın değirmeni yavaş işler' derler; o hesap. Yıllar boyunca bir şeye benziyorsun ama başına 'Şunu kaybettikten sonra olgunlaştım', 'Yeni işimde çok şey öğrendim', 'Eski sevgilimden ayrıldığım gün kalpsizleştim' gibi kırılma noktaları olmadıkça tıngır mıngır gidiyorsun. Eğer bir kırılma istiyor ve bekliyorsan, o yönde çalışmadığın sürece o kırılmalar olmayacak. Büyümek ise yine zamanın hem becerdiği hem beceremediği bir şey. Herkesin bir yanı çocuk kalıyor illa ki. Her zaman akranlarına göre çılgınlık sayılacak şeyler yapabiliyor insan ama o da bir günde ya da bir yılda gelmiyor.