Boş boş konuşan ırkçılar, nefret söylemi kusucular gene gelmiş. Utanmadan da Fidel'i Kürtlerle bağdaştırmaya çalışmışlar.
Fikri yok zikri var, niye alıyorlar sizi buralara, hayır alıyorlar o kadar ortamlara giriyorsunuz, niye abilerimden ablalarımdan iki kelam öğreneyim demiyorsunuz şaşıyorum. Neyse, iki tokatlayayım birazdan giderim.
"Castro'nun bundan ABD'yi tek ziyareti devrimin hemen sonrasında ABD hükümetinin davetiyle olmuştu. Sovyetlere kaymasın diye hükümet onu New York'un en lüks otelinde ağırlamak istemişti. Geldiğinde Ritz Carlton'da kalmayı reddetmiş ve Harlem'de Mother Teresa otelde kalmıştı. O günden beri New York'taki yoksul zencilerin kahramanıydı.
Kaldığım yerden devam edeyim: O donemin NY Belediye Başkanı Cumhuriyetçi Gulliani idi. Bütün Devlet Başkanlarına bir akşam yemeği verdi. Castro hariç! O da o akşamı Harlem'e ziyaret fırsatı olarak değerlendirdi. Harlem'de ilerici bir kilisede konuşma yapacaktı.
Haber bizim New School'a ulaştığında hepimiz Harlem'e Kilisenin sokağına gittik. Sokağın iki ucu polis tarafından güvenlik nedeniyle kapatılmıştı. Sokağın bi tarafında Miami kökenli karşı devrimci hamam böcekleri, bi tarafında Harlemliler ve bizler. Arada polis olmasa herifler temiz bi sopa yiyecekler!"
Şimdi deyin bakayım bana, Kürtlerle kim kardeş? Şimdi deyin bakayım bana, Miamili karşı devrimci hamam böcekleriyle kim kardeş? Cuk diye oturuyor değil mi? Otursun otursun, içinize dert olsun :)
0