Bu kayyum atamasını eleştirenler YÖK'ü ve 12 Eylül sonrası uygulamaları savunmuyorlar zaten. Savunuyorsa bile "en azından böyle daha iyiydi, şimdi hepten boka sarmış" diyerek söylüyordur bunu.
Ama üniversitelere "bir devlet kurumu, o zaman devlet (yani şu noktada hükümet) istediğini yapar, ne yani yapmasın mı" dersek akademik özgürlüğü zedelemiş oluruz. Akademi itaat kültüründen uzaktır, bilime ve tartışma kültürüne dayalıdır. Kayyum ataması bilimsel üretime ipotek koymaktır.
ODTÜ'de 2. sıradan rektör olarak atanan ve "görevi kabul etmeyeceğim" dediği halde eden kişinin 1,5 sene önce kapanmış, YÖK'ün ve Danıştay'ın bile "usulsüzdür, kanıtlar yetersizdir, yanlış yapmışsınız" diyerek kapattığı soruşturmaları yeniden açtığını duymuş muydunuz? İktidar, makam, mevki bozuyor. Akademik başarısı ne olursa olsun, göeve getiriliş usulü sebebiyle AKP vekilinin kardeşini de bozacaktır.
Göreceksiniz, o okulun uluslararası başarısı ya ciddi anlamda düşecek ya da düşmemesi için çalışanlar "hiçbir başarı cezasız kalmaz" düsturu ile ağır bedeller ödetilerek pişman edilecek.
0