[]

Türkiyede neden kimse depremden korkmuyor?

Aşağıda ev almalı soru vardı, okudum kimse depremden bahsetmemiş.

Ben istanbula gelirken en korktuğum şey deprem. İnsanlar hiç bir şey yapmıyor bu konuda. Ev yatırımı yapacak düşünmüyor bile.

Depreme bir şey yapamazsın ama gelecek planlarında lafı dahi geçmiyor insanların, bana garip geliyor. Ben mi yanlış düşünüyorum?

 
Biz ev bakarken deprem açısından değerlendirip alıyoruz. Düşünen başka bildik yakınlarım da var.

Sen doğrum düşünüyorsun.
  • bir ileti paylastim  (06.11.16 15:16:27) 
yeni yapılan binalar depreme dayanıklı yapılıyor diye söyleniyor. kentsel dönüşümde de bahane genelde binaların daha sağlam yapılacağı bilgisi. gerçekten dayanıklı mı yapılıyor bilemiyorum da deprem hayatımızdan çıkalı çok oldu ve sürekli bununla yaşamak zor. teyzem uzun süre büyükada'da oturmaya akıl sır erdiremezdi, deprem olursa tehlikeli olur, hatta tsunami olur diye felaket senaryoları çizerdi çünkü. ama geçtiğimiz ay adadan ev aldı :) o korkuyla yaşanmıyor sanırım.


  • nathanieltroy  (06.11.16 15:19:40) 
bir deprem olsun o zaman korkmaya başlayacağız yine.
tipik türk hareketi bu.

  • burya  (06.11.16 15:21:04) 
başların gelmediği için. maalesef, acı gerçek.

ben hem 17 ağustos'u hem 12 kasım'ı göbeğinde yaşadım. şehrimde taş üstünde taş kalmadı. yıkılmayan şeyleri de yıktılar. çoğu insanın cesedini bile bulamadılar özellikle 12 kasım'da.

olacağı varsa olur mantığı çok saçma. istanbul'u büyük bir felaket bekliyor. bu çok konuşuldu. sözlükte bu konuda yazılmış çok detaylı ve güzel entryler de var. maalesef bu konuda ciddi bir önlem alınmıyor. kentsel dönüşüm vs deniyor tamam ama şehrin göbeği, merkezi ne olacak? şişli'nin tamamen yıkıldığını falan düşünsenize bir?

herkes önlemini almalı. gerekirse şehir dışına taşınmalı, gerekirse istanbuldan taşınmalı. istanbulun zemin olarak kuvvetli yerlerine göçülmeli. evet, her şey ölümünüze sebep olabilir ama göz göre göre bunu beklemek doğru değil.
  • kfk  (06.11.16 15:24:30) 
kfk +1 iki depremi de yaşadım. bu yüzden de aradan 17 sene geçmesine rağmen hala şu an deprem olsa nereye kaçarım diye her gittiğim ortamda keşif yapıyorum. böyle yaşanmaz evet o ayrı bi durum :) ama insanlar başlarına gelmediği için yok sayabiliyor. bu kadar olan biten gündem arasında kimse depremi hatırlamıyor.


  • pide  (06.11.16 15:29:24) 
Yeni yapilan evler guncellenmis deprem yonetmeligine uygun yapildigi icin insanlar cok da dert etmiyor olabilirker.


  • kuehles blondes  (06.11.16 15:29:44) 
yeni yapılan evlere de güvenmiyorum, müteahhit üstüne mutlaka en az bir kat daha koyuyor kar etmek için. 7 katlı ev ne kadar sağlam olabilir diyorum güvenemiyorum. hatta bi öğretim görevlisinin de kentsel dönüşüm sonrası yapıların sağlamlığına güvenmeyin diye bi beyanı vardı. umarım yanılırım.


  • pide  (06.11.16 15:32:39) 
Sözlükte deprem denetimlerine giden birisi uzun uzun yazmıştı; İstanbul Marmara açıklarındaki evlerin %99'u depreme dayanıksız. Hele Kadıköy vs gibi eski yerleşim yerleri yerle bir olacak düzeyde kötü. Eskiden kullanılan deniz kumu gibi son derece dayanıksız malzemeler, ölçüm için daha örnek alma aşamasında dağılıp parçalanıyormuş. Yani Zeytinburnu-Kartal şeridi hattı sn derece riskli. Risk kuzeye doğru şertitte azalıyor, fay hattından uzaklaştıkça yani. En güvenli bölgeleri kuzey kesimleri ancak onlar da merkezden oldukça uzak. Zenginler filan genelde kuzeydeki villalarda filan yaşıyor zaten, ama onu dışında kentsel dönüşüm filan gelse de fay hattının hemen dibindeki güney şeritte depreme dayanıklılık kısmı pek inandırıcı gelmiyor bana maalesef. Ancak insanların başka seçenekleri olmadığı için haydi deyip taşınamıyorlar. Bir de İstanbul'da büyük depremde zaten Walking Dead gibi bir ortam oluşacaktır, uzun süre yardım filan gelmeyecek,yağma, cinayet vs her türlü kaos oluşacak ve insanlar kaçamayacak bile. Anında ölme fikri daha cazip geliyor.


  • neferkitty  (06.11.16 15:41:04 ~ 15:41:24) 
@burya +1000

biz sessizce kaçtık istanbul'dan.

istanbulda deprem olunca, bina sağlamsa sana bişey olmaz diye bişey yok. 7.6'lık bir istanbul depreminde binaların yarısı yıkıldığında şunlar olacak:

depremden sonraki ilk hafta:

- görece daha zenginler hayatta kalacak, daha fakirler evsiz kalacak.
- istanbul içinde ulaşım zaten zor, trafik saatlerce tıkanıyor, depremde o yolların üstüne binalar yıkıldığında şehre giriş çıkış komple bitecek
- ayakta kalmış marketler talan edilecek, şehirde yiyecek ve temizlik malzemesi bile bulamayacaksın.
- dandik altyapı yüzünden sular ve elektrik kesilecek
- dandik doğalgaz yüzünden ısınma imkanı da kesilecek.
- sağlık imkanı olmayacak, sağlık malzemeleri çoktan talan edilmiş, hastaneler dolup taşıyor olacak.
- sokak ortasında silahlı soygun, bıçakla tehdit gibi yöntemlerle millet birbirinden yiyecek içecek çalacak.
- Devlet hızlı bir arama/kurtarma operasyonu yapmayacak (bkz bir sonraki madde)

depremden sonraki ilk ay:

- ayakkabı kutularındaki paralar, tayyip'in "yastık altında para saklamayın" mesajları, doların artmasına rağmen piyasaya dolar süremeyen ve faiz düşüremeyen merkez bankası gibi şeyler hep devletin kasasında para kalmadığını gösteriyor. bu yüzden devletin hızlı ve etkili bir arama kurtarma operasyonu, veya milyonlarca kişiyi barındıran şehirde yolların hemen açılması, 15 milyon kişiye her gün yiyecek içecek temiz su dağıtılması gibi hayaller kurmayın.
- AKUT bile tasfiye edildi, binalarına el kondu, çünkü başkanı AKP'li değil. O yüzden özel yardım kuruluşlarından da yardım beklemeyin.
- Sağlam binada oturan zenginler elini kirletmeyecek, yıkılmış binada oturan fakir kendi derdinde olacak. Halktan da enkaz kaldırma gönüllüsü beklemeyin. 100 kişi gerekiyorsa 1 kişi çıkacak. Onun haberi yapılacak.
- Yıkılan binalarda kurtarılabilecek kişiler çoktan öldü, cesetler kokuyor.
- Yıkılmamış apartmanlarda oturan kiracılar hayatlarına devam edemeyecekler, ev sahipleri, az sayıda kalmış sağlam binalardaki kiraları iki katına çıkartma hevesiyle sizi kovmaz mı sanıyorsunuz? Mahkemeye verseniz kazanırız mı sanıyorsunuz? O yeni binalar kentsel dönüşümde AKP yandaşı müteahhitlere verildi, yine yanlaşlara peşkeş çekildi. Mahkemeler sizden yana değil.
- Dandik binalarda oturan ve evlerini kaybedenler: marketlerde kasiyer, su tesisatçısı, berberler, hamallar, vs vs. Bu kişiler memleketine akrabaların yanına kaçtı bile. Sosyal düzeni sağlayacak kimse yok. Yıkılmamış plazalardaki beyaz yaka gömlerleri ütüleyecek adam yok.
- O kadar yıkılmış bina var, tecavüzler bitmedi tabi ki daha da arttı bu noktada. Silahlı soygun, yağma, talan devam ediyor.

Depremden sonraki 1 yıl:

- Siz hayal edin, ben yoruldum yazarken. "Ekonomi", "emlak", "ticaret", "eğitim öğretim" kilit kelimeler.

Sizin bina yıkılmayınca da hayatta kalamıyorsunuz yani.
  • harzem  (06.11.16 15:43:46 ~ 15:44:40) 
sozlukteki insanlardaki dusunce yapisi toplumun dusunce yapisini cok yansitmiyor. buradaki insanlar devamli gelecek kaygisi ve yapilabilecek sey arayisinda ama diger insanlar gunu yasama derdinde. yani olacakla olecege care yok lafi bosuna cikmamis. kaybedecek cok seyin varsa korkarsin, yoksa zaten neye korkacaksin. evi birak arabaya parasi olmayan adamin bin tane derdi var, depremin uzerinden de uzun yillar gecti...


  • beriberi  (06.11.16 15:48:25) 
10 şiddetindeki depreme dayanıklı evin var diyelim. deprem olduğunda evinde olacağının garantisi var mı? veya alırken dayanıklı dediler ama gerçekten dayanıklı mı?
iş yerinde olabilirsin mesela. belki dışarıda müşterileri ziyarete gittiğin bir işin var...
arkadaşına, akrabalarına ziyarete gidersin orası depreme dayanıklı mı olacak? hadi çıkalım bi cafeye gidelim dedin ya orası?
çocuğun varsa eğer veli toplantısı/görüşmesine çağrıldın. okul dayanıklı mı?
allah korusun hastanede bir işin oldu. orası dayanıklı mı?
seçenekler arttırılabilir. tabiki sağlam, depreme dayanıklı bir ev araman çok doğal ve hakkın. diyelim ki yukarıdaki saydığım tüm ortamlar da dayanıklı. ama istanbulda büyük kaos olacak. evime kapanırım dışarı çıkmam dersen, dışarıdan gelebilecek tehlikeyi bertaraf edebilirim dersen sağlam denen evinde otur.
sonuç olarak şunu diyeceğim. sağlam ev almakla bitmez iş. deprem oldu, evdeydim, ev yıkılmadı, hayatta kaldım. ee sonra?
  • sutlu nescafe  (06.11.16 16:10:58) 
öyle bir felaket senaryosu yazmışsınız ki, öldük bittik kapatalım dükkanı gidelim. şimdi sevin, sevmeyin, nefret edin akp'nin bu kadar geniş kitlelere hitap etmesinin en önemli sebebi belediyecilikteki başarısı, sağlık, devlet hastaneleri vs. gibi sosyal hizmetlere getirdiği çeki düzen. hal böyle olunca da olası bir kriz anında da sosyal devlet reaksiyon gösterecektir. bir kaos ortamı ilk başta olur ama düzen sağlanır. akp en çok bundan puan topluyor.

sokakta insanların elindeki yiyeceği çalmak için birbirini çekip vurması falan çok uçuk düşünceler. istanbul'dan ibaret sanki dünya. istanbul'da yaşayan hemen herkesin türkiye'nin bir yerlerinde akrabası vardır. sokakta adam vuracağına en kötü onların yanına giderler.

depremden neden korkmuyorsunuz soruna gelince. yeni bir binaya taşındık birkaç sene önce. eski 40 senelik binamız olsa daha bir korkardım ama burada yeni bina olmasının bir rahatlığı var. daha ne yapabilirim? fay hattında yaşıyoruz diye şehir mi değiştireceğim? işim burda gücüm burda.
  • juninho77  (06.11.16 16:11:05) 
Ben korkuyorum. 17 ağustos istanbul depremlerini de yaşadım. Habire avizeye bakıyorum deprem mi oldu diye, bayağı paranoyak yaptı. 97 eylül aylarında olan depremdeki evdeyim hala, sağlam gibi. Ama işte yolda filan her şey şansa.


  • Cursed Chico  (06.11.16 17:15:46) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.