ben kafa yapısı olarak çok fazla "ah keşke şöyle olsaydı" falan diye düşünen biri değilim.
yani geçmişteki bazı insanları zihnimde/kalbimde hâlâ yaşatabiliyorum, duygular ölmeyebiliyor, ama geçmişin kendisine takılı kalmıyorum.
olanları kabullenip, sonuca bakıyorum.
çünkü öyle yapmasaydım/yapmasaydı ya da iki kere daha görüşseydik ayrılmazdık gibi şeylere inanmıyorum.
ha, bariz bir şey yaptıysam (ki bugüne kadar da yapmadım sanırım) ondan ders alıp tekrar etmemeye çalışırım, o ayrı.
ama geçmişi düşünmekten ziyade, o andan itibaren durum değişir mi ya da değiştirebilir miyim diye düşünürüm.
oluru yoksa, böyle olması lazımmış derim.
hayatı akışına bırakmak lazım.
0