şimdi çok cahilce ve talihsiz yorumlar yapılmış, zaten burada canı sıkılıp tuhaf duyurular açan kitleyi gördüğüm için şaşırmıyorum da, zift gibi ağır bir bilgi kirliliği karşısında konuşmadığımda da kendimi kötü hissediyorum. melankoli, fakat içi boş olmayan; "kişinin kendi iradesiyle arzuladığı ve yetenekleriyle bezediği bir melankoli" ruhun en önemli sırdaşı ve yaratıcılığın kaotik maddesidir. klasik müziğe adını altın harflerle kazımış bestecilerin hayatlarını incelediğinizde göreceğiniz şey pek çoğunun yalnız ve melankolik olduğu, hatta bazılarının delirerek yaşamının son bulduğudur. Bunun en önemli örneği Robert Schumann'dır. Yine bu insanlar düzenli hayatlardan yoksun, çalkantılı gönül ilişkilerine sahiptir. Bu durum müzikle de sınırlı değildir. Plastik sanatların herhangi bir alanında eser verenler için durum yine aynıdır. Çok büyük bir düzensizlik, bohemlik ve melankoli bu insanların hayatlarının özünü oluşturur. -illa sanatçı olmaya da gerek yok, yaşamını belli prensipler üzerine inşaa etmiş kendi kendine yeten ve sorgulayan her insan bir nebze melankolitir.- Ha başarı diyince benim aklıma bu geliyor. Adını tarihe kazımak, 100 sene sonra dahi seni anlamayacak insanların hayatına bile bir şekilde girmek geliyor. Yok bunu değil de, plazada, işyerinde kaşarlaşıp başkalarının arkasından entrikalar çevirerek bir yerlere gelmeyi, adam satmayı, insanları manipüle ederek istediğini almayı, başkalarını kullanıp atmayı kastediyorsan; aylık 3-4 bin liraya bu maymunlukları yapmayı ve izin günlerinde de pek ahlaklı(!) dostlarınla avm starbucksında buluşup mocha eşliğinde dedikodu yapmayı kastediyorsan evet melankoli böyle bir başarıya engeldir. Çünkü melankoli her şeyden önce insanı vicdan sahibi yapar, insanların bakıp geçtiği şeyleri "görmeye" iter, "duymaya" iter. bunları yaptıkça "düşünmeye" sürükler. düşünen insan ise, afaki anlamıyla değil gerçekten eylem olarak düşünen, üretir.
Bu materyalist hayat, yalnızlığı ve hafif mutsuzluğu dahi bir sorun olarak tanımlıyor. Hatta olaki doktora filan gidersen ilaç yazıp seni evine gönderiyor. bu durumla ilgili zamanında şöyle de bir entry yazmıştım.
eksisozluk.comdemem o ki başarıyı nasıl tanımladığına bağlı bu sorunun cevabı. yukarıdaki videoyu da oldukça beğendim. "melankoli hastalık değildir, insan olmanın bir parçasıdır." ne yazık ki bu parçamızı da alıp çıkardılar artık bizden. her an pişmiş kelle gibi sırıtmalı,(yalandan da olsa sırıtmalı), ve prezentabl bir maymun olmalısın diyor materyalist kapital hayatın kuralları, şayet bu düzen içinde başarılı olmak istiyorsan.