@godoşu beklerken samuel beklet:
evet onunla uğraşıyorum, ilgilenmene sevindim ^^
şu ara gerekli olup olmadığından emin olmadığım bir takıntı sardı beni, okuyabildiğim dillerdeki metinlerin bilhassa kavramsallaştırmalarını, başlıklarındaki kelimelerin geçmişini ve kim ne anlamda kullanmış onu takip ediyorum ve temin edebildiysem (ki çoğu libgende var) asıl metinden okuyorum, tabi her kitabı değil de zaten okuduğum şeyleri.
işte oscar wilde "decay of lying" demiş, türkiyede neşredilen tek tercümesinde de ona "yalanın gözden düşüşü" demişler -fall from grace falan burdan çıkmıştı-, decay'i de demin yazdığım takibi yapınca ve bunu oscar wilde'ın metniyle birleştirince bozulmanın da ötesinde yalanın yaygınlaşma ayağa düşme ve vulgarize edilmesi, hödük zevksiz kim varsa onlar tarafından da kullanıla kullanıla bokunun çıkması minvalinde bir anlamı olduğuna vardım, ki yazıda da bundan bahsediyor zaten, mesela romancıların bir kısmına -charles dickens gibi- kendilerinin bile inanmadığı şeyler yazmanın adı roman olmuş minvalinde laflar sokmuş.
hoş çeviricem ve bir arkadaşıma da okuması için vericem vermesine de, "yalanın yaygınlaşma ayağa düşme ve vulgarize edilmesi, hödük zevksiz kim varsa onlar tarafından da kullanıla kullanıla bokunun çıkması" diye de başlık olmaz gibi geliyo, nakzetmenin buna yakınsayan bir anlamı var ama beni yine de tatmin etmiyo.
çürüme bozulma kelimeleri de yetersiz, yalan söylememek umum tarafından bir erdemlilik olarak kabul görüyo da buna mukabil yalan söylemek zaten çürük bozuk bişey oluyo da, oscar wilde'ın kastında bu da içkin ve böyle algılayışı da yerin dibine sokuyo.
bana fuzuliyi de anıştırıyo söyledikleri
"gel derse ki fuzuli güzellerde vefa var
aldanma şair sözü elbet yalandır"
nakzetmeden daha iyisini bulamadım ama du bakalım.
0