[]

olumleri kaldiramiyorum

dun aksam halami kaybettik. cok genc yasinda seker komasina girdi, 2 ay boyunca durumu duzelmedi ve dun kalbi daha fazla calisamadi.

ben yikildim. cok cok yakin olmasak da ailede duzenli gorusmelerimizin oldugu tek kisiydi. butun akrabalar baska sehirde, sadece benim ailem ve halamin ailesi ayni sehirde yasiyor 4 yildir. ben hep ailemden uzakta yasamis olsam da onlarin her hafta gorusuyor olmasi benim de halamla o siklikta gorusmem gibi bir seydi.

cok zamansiz geldi. ustelik intiharmis. 10 yasindan beri diyabet olan bir insan sekeri dusukken insulin vurmamasi gerektigini bilmez mi? bile bile yapmis. babaannem ve diger halanla cok buyuk sorunlari vardi ama babamla ikisi birbirine kenetlenmisti. belli ki yetmemis. anneler gununde bir yil da olsun benim istedigimi yapalim, ben de anneyim dediginde enistem dinlemeyip her yil yaptiklari gibi kendi annesini ziyarete goturmus. aslinda enistem duya tatlisi adamdir ama insan nereden bilebilir ki. yine anneler gununde kuzenim sozlu olarak anneler gunun kutlu olsun dememis. halam buna cok icerlemis, anneme aglayarak anlatmis. ertesi gun de bu olay olmus. boyle incir cekirdegini doldurmayan bi dolu olay olmus, son zamanlarda evlerini su basti, turlu turlu talihsizlikler oldu. asiri hassas yapisindan dolayi belli ki kaldiramadi.

komada oldugunu ailem benden gizlemis. nasil olsa iyilesir diye umut ettikleri icin iyilestiginde hafif bir rahatsizlik gecirdi deriz diye dusunmusler. ama baktilar durum iyiye gitmiyor, 2 hafta sonra soylediler. turkiyeye gidip gormek istedim, zaten bilinci kapali, gelsen de bir sey degistirmeyecek. daha kotu bir sey olursa veya uyanirsa o zaman gelirsin dediler.

durumu surekli bir iyi bir kotu oldu. ama son hafta beyninde sivi biriktigi icin ameliyata aldilar. sonrasinda bagisiklik sisteminin tamamen coktugu ortaya cikti. dun sabah bobreklerinin tamamen islevini yitirdigini ogrenmisler, aksamustu de kalbi durmus.

ben yikildim. dun geceden beri 1 saat susuyorsam 1 saat agliyorum. konduramiyorum, olum kelimesi cok uzak kaliyor. aramizda hic tatsizlik olmamis olsa da ufak tefek atismalarimizi, ben ailemin evindeyken bize gelmek istediklerinde "of yaa bu saatte gelinir mi" dememi bile hatirlayip kahroluyorum. al iste, simdi ne yaparsan yap gelemeyecek.

ben halamda bile bu kadar kotu oluyorsam zamani geldiginde annemi, babami, kardesimi kaybettigimde ne yapacagim? nasil ayakta duracagim? simdi bile bir insanin bosluga gitmis oldugu dusuncesi beni mahvediyor. aklimi kaciracak gibi oluyorum.

olum en yakinlarima geldiginde nasil dayanacagim? ben annemin, babamin bu hayattan gocup gidecek olmasini kabullenemiyorum.

 
Sevdiğimiz insanlar ölünce onları bir süre ölmemiş gibi hissederiz. Bizim evimiz üç katlı, en üst katta dedem oturuyordu, birinci katta biz oturuyoruz. Dedem öldükten bir süre sonra hala sanki ölmemiş gibi geliyordu. Onu öldükten sonra görmeme rağmen sanki hala var olan biriymiş gibi hissediyordum. Bir süre sonra görmemeye başlayınca unutup gidiyorsun her şeyi. Önce seslerini unutuyorsun, sonra yüzlerini... Eğer yakınlarınla iyi vakit geçirirsen onlar sana hiç ölmemiş gibi gelir. Acı hissetmek çok da kötü bir şey değil. Senin hala insan olduğunu gösteren bir şey.


  • dissendium  (19.07.16 21:36:01) 
Dedemi kaybettiğinde böyle olmuştum. Ama o dağ gibi adamken bi senede kanser oldu, tedavi gördü, öldü. Almanya'da yaşıyordu, senede bi kere belki gorusuyorduk, çok da huysuz, gecimsiz bi adamdı ama mahvolmustum arkasından. Oturduğu evi günde iki defa silip temizleyen adamı kuytu bi mezara gomduler, ufacık. Gidemiyorum üzerine, yakıştıramıyorum. Içim acıdı anlatınca yine.

Dedem hayat dolu, enerjik bi insandı. Ölümü o yüzden yakıştıramadım ona belki de. Iki sene önce annemin kuzeni intihar etti. Sizofrendi, dünyanın en tatlı, iyi insanıydi. Insanın yüzüne yalvarır gibi bakardı. Onun olduğunu duyunca içim rahatladı. Daha iyi bi yere gittiğini düşündüm. Çok acı çekiyordu. Melek gibiydi. Gerzek kocası, sorunlu, sorumsuz çocuklarının merhametine kalmadı. Çekti gitti.

Ölümlere gösterilen tepkiler değişiyor. Halanın da daha iyi bi yere gittiğine inanmak istiyorum. Basın sagolsun.
  • damdanakan  (19.07.16 21:40:11) 
Kendimi bildim bileli hayatta en sevdiğim insan olan babamı kaybedersem heralde kendimi biyerden atarım diyordum. Tanıdığım en orjinal, en hayat dolu adamdı benim babam. Yaşamayı çok severdi. Lanet olası kanser ile 5 sene savaştı, geçtiğimiz şubat ayında kanser onu bizden aldı.

Babamın öldüğüne hala inanamıyorum. Her sabah uyandığımda her zaman yaptığım gibi elim telefona gidiyor babamı aramak için. Alışmıyorum. Dünyada bu kadar boktan insan yaşarken neden o diye soruyorum dürekli. İnandığım ne varsa yitirdim. Delirmiş gibi ağladığım bir gün mide kanaması geçirdim, bir ayda on kilo verdim üzüntüden. Kendimi camdan atmamak için kendimi zor tutuyorum. Akıl hastanesine yattım bir ara. Sonuca geleyim: bende de babamın rahatsızlığından çıktı.

Ölüm çok zormuş, insan kabul edemiyor. Ama bak hayat devam ediyor.5 aydır yaşayan bir ölü de olsam bir şekilde yaşıyorum. İnsan alışıyor diyorlar bana. Ben alışamadım, umarım sen alışırsın.
  • suicides underground  (19.07.16 22:10:01) 
3 Haziran 2016'da halam 41 yaşında vefat etti. Sebebi astımın kalbi tetiklemesi ve kalp krizi geçirmesi. Çok yakın değildik. Hatta benzer bir şey ben de yaşadım. Ölmeden 1,5 ay önce bize gelicekti ben de anneme "hiç çekemem uyuyo dersin" dedim yattım odaya. Geldi falan. Sonra da dedimki "lan mati, napıyosun kadın gelmiş kalk git" gittim. Saçına kaynak yaptırmıştı çok güzel olmuş. Pişman oldum baştan gitmedim diye, özlemişim.

Şimdi şu an o ana dönebilsem kapıda beklerim biraz daha göreyim diye. Çok özledim. Cenazede o kadar çok ağladımki. Ne çok seviyomuşum. Sanki o toprağı saatlerce üstüne attılar bağırdım artık atmayın toprak. Çok toprak attınız yeter dedim. Onu burada bırakıp nasıl gideceğim dedim. O çok güzeldi niye gömüyolar onu gömmesinler dedim. Ama tabii hiç bir şeye çare olamadı. Geride 3 tane çocuk bıraktı. Babaları da yok. Gerçi büyükler çocukları yine. Ama ne biliyim. Biz onunla Taksim'e Uçurtma Bar'a bi kere daha içmeye gidecektik. Son gördüğümde "gidelim" dedim. "Ben hep hazırım ne zaman istersen ara" dedi. Gidemedik.
Çok özledim çok..
  • matilda  (19.07.16 22:58:29) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.