olabilir tabii, ama olmayabilir de...
bilimsel olarak bu yönde bi araştırma var mı bakmak lazım.
benim ilk kızzım öyle, çok yakın temastan hoşlaşmaz sarılınca hemen sıkılır, kucakta oturmayı sevmezdi, kapalı yerde kalamaz hala yaz kış pencere açık yatar, gökyüzünü görererk uyur. gayet rahat doğdu. o kadar rahat doğumdu ki anlatamam.
ikinci kızım halk arasında " kuruya kaldı" denilen şekilde doğdu. doğum sırasında doğumhanede çok kadın vardı, doktor çabuk doğsunlar diye hepimizin suyunu patlattı çocuk suyun yardımı olmadan doğdu. epey zorlandık ikimiz de. o kızım kedi gibidir, kucaktan inmezdi, sevilsin baylır, kucaklaşması epeyce uzun sürer.
3. kızımı ileri yaşta doğurdum, kaslar eskisi gibi değildi doğum biraz zordu. bir ara doğum durdu hiç hareket yok, doktor bana bakıyor ben doktora bakıyorum. sonra doktor karnımı gıdıkladı, doğum tekrar kaldığı yerden devam etti.
o kızım normal sarılıyor, ne sıkılır ne uzatır. kucakta oturma süresi de ne az ne de çoktu.
benim 3 bebeklik istatistiğime göre önermen yanlış oluyor. ancak her birey farklı, aynı olaya farklı tepkiler veriyoruz. bu nedenle bence öyle bi etki olma olasılığı var.
ilk kızıma gebeyken ani bir sesle ürküp uyanmıştım, epeyce korkmuştum. o kızım uykudayken olan ani seslerde çok rahatsız oluyor mesela.
şişmanlıkla ilgili bi çalışma var. anne karnındayken anneleri çok zor koşullarda olan bebeklerde sonraki yaşamlarında normal hayat yaşamalarına karşın obezite oranı daha yüksekmiş. ikinci dünya savaşı sırasında doğan bebekleri filan incelemişler. ana karnındayken yaşadığı olumsuzluğun sonraki yaşamını etkilemesi açısından bence iyi bir örnek.
0