Hepsine yönelik nefret söylemleri, ırkçılık ayağımızın altındadır. Cihatçı selefi sapıkları, yozlaşmış olanları hariç elbette ama IŞİD'in yüzdebilmemkaçının cihatçı Türklerden oluştuğu da biliniyor. O yüzden o topa girmek, bu suç doğrudan Suriyelilerinmiş gibi yansıtmak doğru değil.
Epey bir zaman önce bir yazı okumuştum, "2. Dünya Savaşı'nda Yunanistan'dan Suriye'ye göç etmek zorunda kalanların torunları, şu anda Suriyelileri ağırlıyor" anafikrinde ilerliyordu. Mültecilik hiçbir zaman tercih değildir. Bugün ona, yarın sana. Savaşı ve kanı körükleyenler koltuklarında kaldıkça da bu böyle devam edecek. Dahası, o koltuklar varlığını sürdürdükçe de devam edecek.
Burada mesele koltuğa ya da koltuğa karşı çıkmaktansa onların mağdur ettiklerine saldırmanın daha rahat gelmesi. Suriyelilere yönelen nefretin yoksulluğa ve yoksulluğun getirdiği toplumsal sonuçlara yönelik gerçekleşen, bağlamından kopmuş, çok sakat bir anlayışın ürünü olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla "yoksullardan nefret ediyorum çünkü ekonomik konumları gereği bazen kötü şeyler yapabiliyorlar" demeye cesareti olmayanlar, kendisini gelir ve eğitim durumu gereği bir tık üstte görenler gazete haberleri üzerinden sürekli olarak Suriyelilere hakaret edebiliyor. Bu yanlış.
Eğer Suriyelilerin topraklarında kalması gerekiyorsa, Suriyelilere kamp açacağız diyerek Alevi bölgelerine yakın yerlere cihatçı kampları açılıyorsa ve bu bir asimilasyon politikasının, mültecileri kalkan gibi kullanmanın ürünüyse, Suriye'de savaş dörtnala gidiyorsa ve TC hükümetinin oradaki cihatçı unsurları desteklediğini artık sağır sultan bile duymuş durumdaysa, yapılacak şey basit: sizi AKP'ye düzgün muhalefet etmekten alıkoyan Kürt nefretini, İttihatçılığı, anaakım medyadan öğrendiklerinizi bir kenara bırakıp, bu savaşa karşı çıkacaksınız arkadaşlar. Toplumsal barışın zemini ancak o şekilde inşa edilebilir.
Suriyelilere küfür etmek, gelmesinler demek ancak vicdan mastürbasyonudur. Onlara yarım ağızla yardım etmek de öyle.
0