Aileme hiç bebeklerin nereden geldiğini, çocuğun nasıl olduğunu sormadım. Umrumda olmadı.
Benim dönemimin çoğu sevişmek diye bir şeyin varlığını Banu Alkan filmlerinden ne olduğunu tam anlamasa da fark etti. Hatta geçen gün yaşıt bir iş arkadaşım 'Ben küçükken Banu Alkan'ı güzel sanıyordum, hep öyle diyorlardı, hep onun filmleri vardı' dedi. Aynı şekilde Cesur ve Güzel, Yalan Rüzgarı'nda falan omuzlarını gördüğümüzde çıplak olduğunu varsaydığımız kadınlar sevişiyordu. Sevişmenin ne olduğunu göstermiyordu ama 'Bir kadının omuzları yalanmaya başlandığında kadın zevkli sesler çıkarmaya, inlemeye başlar' diye öğrendim. Uzun bir süre sevişmeyi çıplak kalıp yalanmak sandım.
Sonrasında yakın bir erkek arkadaşım bizi bilgilendirmek için 31 çekmenin ne olduğunu anlattı ama işin içinde penis yoktu. Tam olarak şu şekildeydi: Bir erkek bir sabunu alır ve 'Bir dam dam, iki dam dam, üç dam dam, ...' diye 31'e kadar elinde çevirirse ve kızın arkasına sürerse hamile kalır. Hadi, sabun ile benzerlik kurulabilir ama neden dam dam, hiç bilmiyorum. Kaç sene sonra, ne olduğunu öğrendikten sonra da 31 sayısının her erkek için standart olduğunu düşündüm.
Asıl ne olduğunu öğrenmem 13 yaşıma denk geliyor. En yakın arkadaşım 'Mastürbasyon yapıyor musun' diye sormuştu, 'O ney ki?' deyince ayrıntılı anlattı. Sonra da oturup porno izledik, oradan öğrendim. Ama öyle zevk için bakarak değil; tamamen belgesel izler gibi, hatta bazen elimizde çekirdeklerle. Bayağı ilginç geldi, bir süre esprilerim bel altı oldu. O zaman öğrendim ne olduğunu. Benden bir yaş büyük bir arkadaşım vardı, ona da ben anlattım. Bir süre de onunla porno izledik. Zaten o zaman 'E 31'i geçti, neden olmadı ki' diye incelemiştim. En son 'Kimbilir kaç tane 31'in sonunda kestiler de, görüntüleri birleştirdiler' demiştim.
0