ben hala izlemedim. izleyenlerin yorumu durumu yeterince belli ediyor.
inanmak bilmeye ihtiyaç duymayanların yapacağı iş. test edilebilir, ölçülebilir ya da olası öneriler getirilip teoriler oluşturulabilir. bu zaten bilim. başka bir ad koymaya gerek yok, binlerce kitap var, tek bir kitap da yok.
adamın dediği nasıl olacakmış diye sormaya gerek yok çünkü öyle bir cevap yok.
bir şeyi bilmek istiyorsan istikametin belli olmaz. sebep ve amaç iki farklı şeydir. sonucu belirleyip "şu vardır" deyip ona göre kervanı yolda düzmezsin. (bkz:
reason vs purpose) ararsın, bulabildiğini bulursun, ölçebildiğini ölçersin ve bunlar egoya dair hiçbir şey içermez mesela zaman kimseyi kendine tapmadı diye dövmez, ışık hızı kimseye "abi beni sev" demediler diye gücenmez. bunlar geçersiz şeylerdir.
bilimle inanmanın yakasını bir araya getiremezsiniz. bilimde inanmak hep "göstergeler" ışığında ya da belli bir mantığa dayanarak "şimdilik"tir. kalıcı bir inanç tanım itibarıyla bilime aykırı. bilim yanıldığında içeriğini düzelten bir şey. dogma yok. zatne laf gelişi böyle söylenir.
bunu artık tartışmayın. burada ateistin zihnini açacak bir şey yok, olamaz, söylediğim nedenden ötürü olamaz.