Öncelikle bilim bir inanç değildir, adı üzerinde "bilmek"ten geliyor. Ha tabi bilimin de yanıldığı noktalar var. Zaten mottoları "Herşeyi bilemeyiz, bu yüzden araştırıp öğrenmeliyiz" oluyor. Dolayısıyla gerçeği, olayların sebeplerini aramaları da bundan. Bazı dinler gibi gerçeküstü kurguları kabullenmek yerine hayatı,varoluşu sorgulayan insanlar işin sonunun yaşam ve ölüm arasında süren zamandan ibaret olduğunu farkediyor. Tümüyle bundan ibaret, ne eksik ne fazla.
İşte sizin gibi bu varoluşu sorgulayıp "Ee bu hayat böyle miymiş yani şimdi..." idrakı ile ortada kalan insanlar da doğal olarak "Yahu benim gibi düşünenler ne için yaşıyor acaba..." diyorlar :)
Bu herkese göre değişir, kimisi arkadaşları, eşi, dostu ile bu anlamsızlığı güzel kılmaya çalışıyor. Kimisinin motivasyonu çalıştığı, emek verdiği alanda duvara bir tuğla daha koymak oluyor(özellikle de bilim insanları). Bir başkası madem hayat bu zevkin sefanın dibine vurayım istiyor, ötekisi elinden geldiğince insanlara yardım etmeye çalışıyor falan filan işte.
Kendi adıma konuşursam "yaşamı ciddiye alıyorum, işte bu yüzden umursamıyorum" mottosuyla hareket etmeye çalışıyorum ama galiba bu doğrultuda pek de başarılı olamıyorum... Yaşama bir defa geldiğimizi farkındayım, maddi varlıklarımı mümkün mertebe geride bırakıp olabildiğince en az şeye sahip olmaya çalışıyorum, ihtiyacımdan fazlasını geride bırakmaya çabalıyorum. İnsanların yaşamları da en az benimki kadar zor, iyi kötü başkalarının yaşamlarını olumlu yönde değiştirebilmek bence "anlamlı" bir uğraş. Zekamı ve aklımı birşeyler ortaya koymak için yoruyorum. Bunun nasıl ne ve şekilde olduğunun önemi yok. Hayat boş diye olduğum gibi durmak istemiyorum. Son olarak da ruhumu doyurmak istiyorum. Müzik bana teselli veriyor, koskocaman bir dünya var ve imkanım dahilinde gezip görmek istiyorum. Başka insanların yaşamlarını tanımak istiyorum.
İşte böyle :)
0