bende nefret objesine dönüşmüyor bu tür şeyler. prensip olarak nefret etmiyorum zaten kimseden.
"benim yok o yüzden olanların canı cehenneme" demek hem kimseye bir şey kazandırmaz hem insanı yavaş yavaş zehirler. herkes başka birinin hayat seviyesine iner/yükselirse nerede buluşacağız o zaman? yaaa...
"bende yok, şu kişide var, o halde [buraya bir şey yazın] yaparak almış olmalı" bakış açısı da sıkıntılı. genelde tembel insanlardan ya da hayattan bıkmış insanlardan (bak bu sebep tembel adama göre daha geçerli) duyuyorum bunu.
bir de "bunun için şimdiye dek ne yaptın" sorusunu cevaplayabilmek var. önümüzden araba geçiyor mesela, belki bir milyon lira değeri var, yanımdaki arkadaş söve söve bitiremiyor. iyi de, sen o arabayı almak için çalıştın mı? bir mesleğin, toplum tarafından kabul edilen, ürettiğin bir değer var mı? yoksa şikayet etmeye hakkın da olamaz, bir milyon lira etmiyorsun ki sen? (bak bu iyi ya da kötü demiyorum, ekonomik sistem böyle)
"bu arabadan bende yok, almak istiyorsam şunu yapmalıyım, o halde şimdi çalışmaya başlayayım" dersen alma şansına erişiyorsun. diğer türlü hiç olmaz.
ha anti kapitalistsindir, o zaman bunları söylemiyor olursun zaten. ben değilim.
------
hayat herkese eşit zorlukta değil, herkesin değişkenleri farklı değerler alıyor. kimimiz zeki, kimimiz pek parlak değil, kimimiz fakir ya da zengin. belki de engelliyiz, yürüyemiyoruz, hareket edemiyoruz.
o yüzden bu tür küçük şeylerden dolayı birinden nefret etmeyi saçma buluyorum.
çok yaşasan 100 yıl yaşayacaksın zaten, daha yok. ben tadını çıkarmaya çalışıyorum.
tavsiye ederim.
0