1. onu diyenlerin büyük çoğunluğu kendisini "biz kürt'üz" diyerek kürtlerin temsilcisi ilan etmeye çalışan kırk yılın değişmez abd yardakçısı feodal ağa çocuklarının particikleri, arkasından gidenler vs. ve elbette bunları düşünmüş, kurmuş, planlamış ulusların hükümetleri, sipariş aydınları vs.
sosyoloji, ekonomi, psikoloji dünyada sipariş şekilde belli bir grubun elinde üretiliyor. elbette her çeşit düşünce çıkıyor ama mainstream şeyler fon bulanlar, fonları kimlerin sağladığı belli, komplo momplo yok, görünen köyü görmemekte ısrar eden ahmaklar veya görmüyormuş ayağına yatan şark kurnazları var sadece. böylece birleşmiş devletler de kızılderili kısırlaştırılması ve 51-52 her neyse devletçiğini bağlayan üst bir anayasan olması "patriot"luğuna uyarken, öbürkünün üniterliği ve egemenlik haklarını korumak istemesi "faşizm" oluyor. tarihi kazananlar yazıyor, tanımları da onlar yazıyor, neyin demokrasi olduğu, kime gitmesi gerektiğini falan da.
2. pkk: kürdistan işçi partisi. yer: türkiye. halihazırda Türkiye'nin bir işçi partisi var mı, var. pkk işçi hakları için mi savaşıyor? hayır. silahları almış abd'den israil'den kıçını kiralıyor, eroin satıyor, mal kaçırıyor, boşaltılan yerlere doluyor, emperyalist devletler ne istiyorsa teker teker yerine getiriyor, karşılığında da olası yeni bir ülkenin ilk üst sınıfı olma hayalini kuruyor.
pkk olmayan bir ülkenin işçi partisi olma iddiası ile 84'te oluştuğundan beri silahlı ve yediği tek bir halt var: solu parçalara ayırmak, ulusal bütün gerçekten de devirici etkin sol siyaset cephesi oluşmasını engellemek, yani "sol" fikrini işgal etmek ve tanımın yüzünü gözünü dağıtmak.
sivil katliam dolayısıyla pkk ile çelişmiyor. pkk hiçbir zaman sol olmadı. etnikçilik yaparak bir planı takvime uygun yürüttü.
tabii ki takiyyenin bini bir para, tabii ki kendini başka sunmaya çalışıyor ama bunu yabancı basında müthiş bir finansmanla yapıyor. burada bunu savunanların hepsi görevli. tek yaptıkları şu: bütün sol partilere sız, hepsini domine et, "sol" kavramını tekeline al, uymayana "faşist" diyerek hepsini pıstır, herkes solcu olabilmenin senin etnik faşoağalarını desteklemekten geçtiğini düşünsün çünkü hepsi kitap ezberleyen ama okuduğu hakkında zerre düşünemeyen salaklardan oluşuyor neredeyse ve nasılsa, endoktrine etmek de çok kolay oluyor, bu açıdan beyni yıkanmış yobazlardan hiçbir farkları da yok. yani güruh kafası. oysa ki bolşevik partisi'ndeki en önemli gelenek parti içi çatır çatır çzeleştiri, tartışmalardır. bu herifler tartışmaz, direkt yafta yapıştırır, en karakteristik özellikleridir. bunu çok kurnazca yapanı da var, avrupai şekilde, alenen ve hamca yapanı da var.
çok ciddi think tanklerde üretilen yöntemlerin yukarıdan aşağı uygulaması ile bütün sol ve yasal örgütlere sızmış durumdalar; illegal olanlarda zaten bunlar bok götürüyor.
dolayısıyla kurt kuzu postuna girdiğinde ona bakınca "kuzu" görenler için pkk kendiyle çelişir (onlar için komplocu sandıklarının öngördükleri bir şeyin doğru çıkması bir deus ex machina vakasıdır ve açıklanmaya gerek duyulmaz; böyle koyunlara da böyle güdülmek yakışır, verdiğin referansa bakma gereği duymaz, "hüloğğ"un diğer versiyonu gider herkesin hayatını kaydıracak kararları topyekün alır, çünkü o koca götünü kaldırıp karşı fikirleri check edemez) ona bakınca kurdu görenlere göre hiçbir çelişki yoktur, eğimi gören istikameti de görür, nesine şaşıracak.
3. "bu ülkeden gitmek istiyorum/bu ülkeyi skeyim/artık bu ülkeden nefret ediyorum/sokağa çıksam ölür müyüm/otobüse binsem ölür müyüm/ o zaman o istediklerini yapsak da olur, bu istediklerini yapsak da olur---> "herşeye eyvallah" noktasına getirmek. korkutmak, değer sorgulatmak, bireyselleştirmek ve vazgeçtirmek.
dışarıda bu ülkede yedikleri bokları "tayyip'e karşı savaş" diye tanıtıyor nasılsa tüm reuters, associated press vb ajanslardan çıkma haberler. abd, ingiliz vs gazeteler. kendi halkını öldürmüyor da, hükümetle savaşıyor diyorlar yani. zaten free pass aldıklarını bildiklerinden çok rahat yapıyorlar bunları. senin valin, senin olacak vali, senin askerini silahsız ördek gibi bekletip vurdurtursa, karşı saldırıya izin çıkarmazsa, sen mayınları sökersen 5 sene önce sıfır sorun diye, sen "bokunuzu yerim, ülkeye hizmet ederim" moduna gelmiş bir şerefsizi tekrar lider yapacak şekilde yok olmuş pkk'yı azdırır, norveçlerde sözler verirsen gizli gizli, adamlar cesaret alır.
bunu türkiye kendi kendine yaptı ve türkiye'nin hala umrunda değil.
kısacası neyi amaçladıklarını anlamak istiyorsan toplumdaki değişikliklere, çıkan yeni kararlara, anayasa değişikliği planlarına vs'e bakacaksın, yani "kimin işine yaradı, ne dendi kim kar edecek dendi, kim karlı çıktı" bunları sorman, parayı takip etmen, ışid'in adam öldürerek boşalttığı yerlere kimin girdiğine bakman, o nedenle diğer ülkelerin durumuyla da ilgilenmen, kendi savaşından önce şimdi kürdistan özerk bölgesinin olduğu yerde kimler vardı, tapular kimindi, suriye'de kimler vardı, şimdi kimler doldu bakman iyi olabilir.
türkiye'de bahaneyle çıkarılabilecek bir iç savaşa kimler atlayarak dış müdahale eder, iç savaş çıkarmasna bile çıkarma tehdidininyarattığı krkuyla milleti hangi şartlara boyun eğdirebilir, neleri kabul ettirebilirsin, bak esaret ölümden yeğdir diyerek neleri ele geçirebilirsin falan bunları düşünmek lazım sanırım.
algı operasyonunun en önemli kısımlarından birisi kısacası bu. milleti yıldırmak. ordunun bunlar tam da bu işi yapabilsin diye içeri atılması ve zayıflatılmasından çok iyi yararlandılar, mecliste neredeyse herkes bunlar için anlaşmış anca iyi polis-kötü polisi oynuyor zaten. bir tavsiyem olacak: ordunun savaşamıyorken birden nasıl savaşır, pkk'lılara operasyon yapabilir hale geldiğini araştırabilirsiniz. ne oldu da orduya izin çıktı, valiliklerden yetki geri alındı? halk orduya bölgede ne dedi, onun üzerine ordu hükümete ne aktardı?
neyse. kusura bakmayın, uzun yazdım, sinirim bozuk, leblebi yer gibi insan öldürmeye başladılar...
0