çok çok çok büyük bir aşk yoksa yürümez. öyle bir aşk olsaydı zaten süresi belirsiz bir şekilde ayrı kıtalara ayrılınmazdı.
1. hangi ülke bilmiyorum fakat güney Amerika genelde sıcak insanların yaşadığı sıcak memleket. tipik batılıya egzotik gelir, sıcak havalar, eğlenceler...yıllarca farklı kıtadaki kişi akılda kalmaz.
2. erkek tarafıysan, böyle ağır şartları kabul edip evde kendi başına takılmakla kızın gözündeki değerini dahi düşürürsün. ne çaresiz bir erkek ki bunları kabul ediyor dedirtirsin.
3. çok ağır zorlukları olur. hastalanırsın uçağa atlayıp gelemez, aynısını yaşadığında eee sikicem bu aşkın ızdırabını dedirtir karşıdakine. tatiller ve görüşmeler çok masraflı, çok önceden planlanmalı vs.
aklın varsa (aşktan gözlerin toztoztozpembe değilse anlamında) kabul etme, terk et. aksi takdirde maksimum 2 ay içerisinde ikincil bir sebepten dolayı terk edileceksin. ya da ağır şartlar altında yedekleneceksin.
yürüyen uzak mesafe ilişkilerinin (istisnalar dışında) aslında bu şartlardaki gibi hastalıklı uzak mesafe ilişkisi olmadığını görebiliyorsun. yani adamın çok sağlam bir kariyeri vardır, ilişkisi çok sağlam temellere oturmuştur, tayini çıkar bir başka ülkeye o zaman ayrı ki böyle insanlar zaten maddi açıdan da güçlüler, sık sık seyahat edebilirler, karşı taraf istese hemen bileti yapıştırıverirler. yani bu tür durumları pozitife bile çevirebilirler.
ama bu "ben güney Amerika'ya gidiyorum bilmem ne zaman dönerim birkaç ayda bir görüşürüz" ise, dedigim gibi, ayril.
0