ben bakıyorum arada. son derece dandik bir taneyle. geçen sol büyük merceği kayınca parçaladım. hatalı bir tasarım olduğunu düşündürten halleri var.
çok basitça söyleyeyim, mercek ne kadar büyükse, ışık toplaması o kadar artar. oküler merceğe ne kadar uzaksa, o kadar geniş bir alana bakmış olursun. prizmalar o oküler uzaklığını arttırmak için zaten. her yansıma, her kırılma görüntüyü kalitesizleştirir. mavi ışık kırmızıdan fazla kırılır, böyle aya baktığında bi tarafı mavi bi tarafı kırmızı görürsün...
gündüz vakti ışık bol iken aldığın görüntü ile gece ışık kıt iken aldığın görüntü çok farklı oluyor. ışık yoğunken iris iyice büzülüyor, ışık az iken sonuna kadar açılsa da titrek yıldızlar görüyorsun.
ışık kirliliği, alacakaranlık olmaması, havanın nemi, dolunayın parlaklığı falan hep olumsuzluklar. bunları aşamayacağın bir yerdeysen, büyükşehirde falansan, dürbüne çok büyük bütçe ayırma. bir de dürbüne de tripod gerekir, gökyüzünün en tepesi karanlık olur, ufka yakın yerleri gözlemlemek kolay ama kafayı dikince olmuyor. bir şezlong falan lazım.
0