@buffy de vampir sayılır, kabak hikâyesi muhteşem, çok çarpıcı bir hikâyedir. mevlâna'nın tahkiye usulünde anlatılanlar katmanlıdır. zahir katı, batın katı, iyinin bakışı, kötünün görüşü... bütüncül yaklaşır hadiseye, bütün taraflar konuşur. insanlar konuşur, hayvanlar konuşur, cansızlar bile söz söyler. ayrıca ulvi şeyler değil ki dedikleri hayatın içinden, tam ortasından konuşur. mistik değildir, realisttir.
yerinde olsam 25 bin beyitlik mesnevi'nin bir hikâyesiyle kalkıp konuşmazdım. çünkü ben içinde öpüşme sahnesi var diye koskoca filmi boklayamıyorum. halbuki başkalarının öpüşmesinden de gözümün önünde tenasül etmesinden de hiç hoşlanmam. eğer o bir başyapıtsa, anladığım şey karşısında hayretten donup kalıyorum. aklıma o sahnenin neden öyle oluşu gelmiyor bile. lars von trier'in filmlerinde oluyor bende mesela, anladın?
o hesap mesnevi'deki hikâyelerden hiç rahatsız olmadım. çünkü siyakı ve sıbakı var o hikâyelerin. iç içe geçmiş bağlantılı bir sürü hikâye aslında tek bir şeyi anlatıyor. bütün yüksek anlatıların yöneldikleri insanı.
0