[]

Ses Kartı, Evde Kayıt, Mikrofon

Selamlar.

Bilgisayarda kayıt ve müzik olayıyla uğraşmak istiyorum. Kanal kayıt alıp kendimce Cubase, vs ile uğraşayım falan. Henüz araştırma aşamasındayım ve işimi görecek, düzgün bir ses kartı ve temiz ses alacak bir mikrofon almak istiyorum. Gitarlardan da kayıt alacağım, vs. Mikrofon tabi ki vokal kaydı için. Evde amatör kayıt ekipmanları hakkında fikrim yok, dolayısıyla seçimleri neye göre yapmam gerekir, ney nasıl kullanılır, pcdeki sistemle ses kartı uyumu nasıl olur, mikrofonla ses kartı uyumu neye göre olur ve destekleme olayı nasıldır, mikrofon direkt ses kartına mı bağlanır, voltuna göre araya mixer gerekir mi, vs bilmiyorum. Like a Bilal.

Bir de pop filter denen mikrofon filtreleri var. Kimisi naylon, kimisi metal. Çok çılgın fiyat aralıkları var. Başlangıç için naylonlar idare eder sanırım.

Ses kartı ve mikrofon olarak ne önerirsiniz? Araya mixer bağlamak gerekiyor ise mixer önerileriniz nelerdir?

Fikir vermesi için ekleme: şu an için kaydını alacaklarım elektro gitar, akustik gitar, bas, midi klavye ve vokal. Vokal harici kayıtları mikrofondan almak yerine ses kartına bağlamak daha mantıklı geliyor. Şu anki evim konum itibariyle dışarıdan trafik ve uçak sesi alıyor genelde. Bir süre sonra taşınmayı planladığımdan bu aşamada mikrofonun dışarıdaki seslere duyarlılığı çok da problem değil.

 
Takipteyim.


  • floydian  (11.01.16 21:47:43) 
öncelikle kayıt için ses kartı olarak roland tri-capture öneririm. fiyat performans olarak çok iyidir. üstelik 3 ses girişini aynı anda kaydedebilir. mikrofon olarak ise samson c01 condenser kullanıyorum ve çok memnunum. program olarak ableton live kullanıyorum. kayıtlarımın ses kalitesine şurdan bakabilirsin.

soundcloud.com

miksere falan ihtiyacın yok ama midi klavye kullanmak çok avantaj sağlar onu gözden geçirmelisin.
  • inoasiswetrust  (11.01.16 22:19:28 ~ 22:22:09) 
İhtiyacınız olan şey bir ses kartı, preamp ve kullanım tarzınıza uygun mikrofonlar. Evde bu ölçüde kanal kayıt yapmak için mixer'e ihtiyacınız yok, hele ki mix yapmak için mixer kullanılmaz.

Mikrofon seçerken iki konu önemli: Ne kaydedeceksiniz? Kayıt ortamınız nasıl?

Kullanım alanına ve çalışma prensibine göre türlü çeşit mikrofon var. Amfi mikrofonlamak için ayrı, davul için ayrı, üflemeli için ayrı, vokal için ayrı tonla seçenek var...

İlk olarak ne kaydedeciğiniz önemli. Genel amaçlı kullanacağınızı ve vokal, gitar kullanacağınız farz ediyorum. Burada condenser yahut dinamik mikrofon gibi iki seçeneğiniz var.
Farkını çok basit anlatmak gerekirse, dinamik mikrofon şu elinize aldığınız, geze dolaşa kullanabildiğiniz mikrofon. Kullanımı daha basittir, daha teferruatsızdır. Daha az ekipman ve dikkat gerektirir. En son hatırladığım shure sm57- sm58 gibi mikrofonlar bu seçenek için en çok tercih edilenlerdendi.

Diğer bir seçenek ise condenser mikrofon. Bu mikrofon dinamik mikrofona göre daha hassastır. Elinize alamazsınız, bir mikrofon standı ile birlikte kullanmanız gerekir. Hatta daha iyi sonuç almak için standın üzerine mikrofonu askıda tutan aparatı ve eğer vokal kaydedecekseniz önüne pop filter denen diğer yardımcı ekipmanları kullanmak gerekir.

Fakat condencer mikrofonlar dış seslere, gürültülere karşı daha hassastırlar. Örneğin giriş katında yaşıyorsanız dışarıdaki arabalar, simitçinin bağrış çağrışı, korna sesleri vs. hep kayda sızar. Bu nedenle nispeten ortamınızın makul ölçüde sessiz olması gerekir.

Bende mesela Mxl990-991 giriş seviyesi mikrofon seti vardı. Bunlara ev ortamında bir amatör içni gayet tatmin edici vokal ve enstruman kayıtları aldım.

Diğer ihtiyaç duyacağınız bir ekipman ise preamp. Bu cihaz mikrofondan gelen sinyali ses kartının girişine uygun olarak yükseltir. Eğer condenser mikrofon kullanacaksanız preamp'ın normal fonksiyonunun yanında bir de phantom power denen +48 volt'luk girişi olması gerekiyor.

Son olarak bir ses kartına ihtiyacınız var. Ses kartı arayüzü için usb, yahut firewire alternatifleri var var, siz bilgisayarınıza uygun olanlara bakarsınız. Ses kartı alırken bir kaç özellik ön plana çıkıyor. Mesela üzerinde dahili preamp'ı olan hatta phantom +48 volt veren ses kartları var. Eğer bu tip bir ses kartı alırsanız ayrıca bir preamp almanıza gerek kalmaz. Üzerine bir de hi-z tipi giriş varsa doğrudan gitarınızı da bağlayabilirsiniz.
Diğer bir önemli özellik ise direct monitoring yapabilmesi. Yani girişten giren sinyali gecikmesiz olarak doğrudan çıkışa iletebilmesi. Eğer bu özellik yoksa, giren sesi bilgisayar üzerinden döndüreceği için sisteminize bağlı latency'ler yaşarsınız.

Dinleme için ise kulaklık yahut monitör seçenekleri var. Eğer kulaklık ile dinleyecekseniz ses kartı üzerinde kulaklık çıkışı varsa doğrudan kulaklığınızı bağlayabilirsiniz. Eğer monitör kullanacaksanız monitörün aktif yahut pasif olması durumuna göre monitör amfileri kullanmanız gerekir.
  • johan sebastian  (11.01.16 22:40:49) 
Pc yahut laptop olması farketmiyor. USB yahut firewire girişini bilgisayara takıyorsunuz, o kadar. Pc'ye pci kartları aracılığı ile bağlanan ses kartları var ama onlar daha profesyonel.

Sadece şöyle bir nokta var; Macbook'larda bu sorun pek yaşanmıyor ama diğer laptoplarda usb ile bağlanıp gücünü usb'den alan ses kartları dip gürültüsü üretebiliyor. Bu durum laptop'un pilde yahut şebekeye bağlı olması durumuna göre de değişebiliyor. Böyle durumlarda ses kartının harici bir adaptör ile beslenmesi genelde sorunu çözüyor.
  • johan sebastian  (12.01.16 00:50:49) 
arkadaşa ek olarak bir şeyler yazayım;

program olarak cubase öneririm eğer pc ise. tüm dünya bunu kullanıyor çünkü. kurcalamışken, zaman harcamışken bunu çözmüş olursun.

ses kartı markası olarak m-audio ev için uygun fiyatlı güzel çözümler sunuyor.
fireware solo var bende, +48 olsun, xlr ve normal çivi jak giriş olsun her türlü işimi görüyor. aynı anda 5-6 kişilik grup kaydı veya tek tek mikrofonlamalı davul kaydı almayacaksan zaten çift giriş bi ses kartı işini görevektir.

laptop işine gelince..
ram cpu çok önemli müzik programlarında. ama laptopta soğutucu da çok önemli.. uzun süre çalıştırmamak, çok ısındığı zaman ara vermek kalorifere yakın konumlandırmamak gibi trickleri var. soğutucu deyip de geçmemek gerekiyor. piyasada 20TLye bile soğutucu varken alüminyum kasalı, fan hız ayarlı zalman marka soğutucu almıştım. çok memnundum laptopla çalışırken..

gitar ve vokal kayıtları haricinde en çok ihtiyacın olan şey midi. klavyeden midi girişlerini girmen, bilgisayarın bunu sese dönüştürmesi...
çalacağın gitarın altına hafiften piyanoyla eşlik etmen, hafif bir yaylı padlerle soundu zenginleştirmen olası...

yeni nesil klavyelerin usb çıkışları oluyor sadece, bu bilgisayara direkt bağlayabildiğin anlamına geliyor. eskiden midi kablosu ile bağlanırdı, o zamanda da ya midi-midi kablosu alıp ses kartının midi girişi olması gerekecekti, ya da midi-usb kablo alıp midi klavyeni de usb ile bilgisayara bağlaman... 3 seçeneğin var yani, fiyt performans durumuna göre bakarsın.. eğer piyano ana enstrumanın değilse kullanabileceğin cihazlar artıyor. mobilite önemli ise korgmicrokey işini her türlü görür. veya türevi minik klavyeler.. ama bu cihazlarda çift el çalmak mümkün değil, anca aranje esnasında tek elle midi çalmak mümkün... çift el çalabilmek, sahnede de kullanabilmek için 61 tuş öneririm.

haricinde geriye kalan konu ise VST'ler.
cubase üzerinden örneklendirdiğim için buradan gidicem, virtual instrument diye programcıklar var. vst diye kısaltılmış... bunlar, gerçek enstrumanların sample seslerinin cubase veya türevi programlarda entegre olabilmesini sağlıyorlar.
misal, keman kullanmak istiyorsun, içinde keman olan bir vst indirmen lazım.
senfonik orkestra için bir şey yazman gerekiyor, en basidinden edirol, miroslav veya east-west symphonic kullanabilirsin. Vienna veya LA Philarmonic gibi vstler şuan bir çok kişinin kullandığı vstler.. birçok filmerde dizilerde duyduğumuz sesler onlara ait.

vst hususu ucu bucağı olmayan bir kavram. torennt sitelerinde ücretsiz bulabildiğin gibi, parasını verip de satın alabilmen mümkün...

hatta şöyle söyleyeyim, yanılmıyorsam east-west'in çıkardığı en son koro vst'sinin içinde text editorü var. kelimeleri yazıyorsun, vst bunu seslendriyor...

durum budur. kolay gelsin...
  • jeanluc  (12.01.16 02:36:53) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.