sırtçantalı
housekeeping işleri falan yapanları duyuyorum da o şekilde ne anladım amerika'ya gitmekten değil mi? fast-food zincirlerinde çalışanlar en azından ingilizceye daha çok maruz kalırlar heralde. ne iş yapmak daha mantıklı olur acaba hem dili geliştirmek hem de para kazanmak için?teşekkürler
housekeeping işleri falan yapanları duyuyorum da o şekilde ne anladım amerika'ya gitmekten değil mi? fast-food zincirlerinde çalışanlar en azından ingilizceye daha çok maruz kalırlar heralde. ne iş yapmak daha mantıklı olur acaba hem dili geliştirmek hem de para kazanmak için?
teşekkürler
teşekkürler
0
Eğlence parklarında çalışan arkadaşlar memnundu hallerinden diğerlerine göre.
0
ne için gittiğine bağlı. ingilizce içinse üstteki arkadaş +1
para içinse housekeeping artı yemek satan bir yerde gece vardiyası. böyle yapan bir arkadaşım yemeğe zerre para vermemiş onbin dolara yakın para getirdi.
para içinse housekeeping artı yemek satan bir yerde gece vardiyası. böyle yapan bir arkadaşım yemeğe zerre para vermemiş onbin dolara yakın para getirdi.
0
Atlantic city-rolling chair
Hayvan gibi kazanıp hayvan gibi gezebilirsin.
Gün boyu binbir çeşit insanla muhattapsın. Çok büyük tecrübe.
Hayvan gibi kazanıp hayvan gibi gezebilirsin.
Gün boyu binbir çeşit insanla muhattapsın. Çok büyük tecrübe.
0
zamanında six flags'te çalışan biri olarak yazayım. şimdi six flags veya diğer eğlence parklarında 3-4 tane çalışılacak yer var. ride operatörü, fast food, game, fotoğrafçı.
fotoğrafçı 3-5 tane seçiyorlar. genelde amerikalı oluyor bunlar. nadiren yabancı öğrenci de seçebilirler.
ride operatörü sürekli aynı şeyleri yapıyor. kemer bağlar, supervisor'a "her şey tamam" hareketi yapar. müşteriyle bir kontağıyla pek olmuyor. amerikalı iş arkadaşlarınla konuşursun ama o da çok az.
game. bunda sürekli müşteriyle iletişim kurmak zorundasın ama hiç tavsiye etmem ben. sürekli supervisor'ların gözü üzerinde. güneşin altında mikrofonla insanlara sikindirik oyunları oynatmaya davet ediyorsun hep.
fast food. şahsim fikrimce eğlence parklarında çalışılacak tek yer. kasiyer olursan müşteriyle sürekli iletişim halindesin. arkada yemek hazırlama bölümünde amerikalılarla konuşursun hep. bir de fast food restoranlarında patio denilen masaların olduğu bölümde tepsileri kaldırıp, masaları temizleyenler var. ilk başta biraz burun kıvırırsın ama amerikalılarla sürekli konuşma imkanın çok olur burada. fast food'ların diğer olumlu yanı bedavaya yiyecek, içecek alman ve klimalı olması.
eğlence parkları iyidir ya. zaten ya housekeeper olacaksın ya lifeguard ya eğlence parkı.
fotoğrafçı 3-5 tane seçiyorlar. genelde amerikalı oluyor bunlar. nadiren yabancı öğrenci de seçebilirler.
ride operatörü sürekli aynı şeyleri yapıyor. kemer bağlar, supervisor'a "her şey tamam" hareketi yapar. müşteriyle bir kontağıyla pek olmuyor. amerikalı iş arkadaşlarınla konuşursun ama o da çok az.
game. bunda sürekli müşteriyle iletişim kurmak zorundasın ama hiç tavsiye etmem ben. sürekli supervisor'ların gözü üzerinde. güneşin altında mikrofonla insanlara sikindirik oyunları oynatmaya davet ediyorsun hep.
fast food. şahsim fikrimce eğlence parklarında çalışılacak tek yer. kasiyer olursan müşteriyle sürekli iletişim halindesin. arkada yemek hazırlama bölümünde amerikalılarla konuşursun hep. bir de fast food restoranlarında patio denilen masaların olduğu bölümde tepsileri kaldırıp, masaları temizleyenler var. ilk başta biraz burun kıvırırsın ama amerikalılarla sürekli konuşma imkanın çok olur burada. fast food'ların diğer olumlu yanı bedavaya yiyecek, içecek alman ve klimalı olması.
eğlence parkları iyidir ya. zaten ya housekeeper olacaksın ya lifeguard ya eğlence parkı.
0
