çocukluğumdan beri bakarım, şimdi bir tane daha var 3.5 yaşında. konuşmayı öğrettim.
neyse sadede geleyim. yapacağın en büyük şey fedakarlık olacaktır. en yavru kuşu alacaksın ama bilmiyorsan yanında ya bir bilen götür ya tanıdık vasıtasıyla git al. yoksa adam o hengamede "abi bu yavru işte" diye tuttuğunu verebilir veya sen birinin rengini seversin büyük olabilir. yavru olması asıl unsur.
kuşu aldın, ikinci unsur kuşa güzel bir kafes. bunun için HAGEN VİSİON S01 modeli tavsiye ederim. kuşla ilgilenemediğin bir iki gün olursa kafes ferah ve büyük olduğu için içindeki oyuncaklar vs. kuş vakit geçirebilir bol bol.
üçüncü kısım ilgi kısmı. öncelikle kuşu 3-4 gün hiç kafesten çıkartma. sonra çıkarttığın zaman sabırlı ol. acıkınca yerini bulmaya çalışacaktır. akıllı hayvanlar. eğer yavruysa işaret parmağını göbeğine uzattığın zaman eline konacaktır ki dünyanın en büyük mutluluklarından biri bence. her akşam ya o işaret parmağındayken ya kafesteyken söyleyebileceği en basit kelimeleri yaklaşıp söylemen. misal "boncuk", "canım", "cicim", "aşkım", cici" gibi. bunları kaptığı zaman artık tamlamalara rahatlıkla geçebilirsin.
kuşu alınca normal hayatına devam eder gibi devam etme. yani yemini suyunu veriyorum. canım kuşum diyip kuşa bitki muamelesi yapmazsan iyi olur. ha yaşar mı yaşar tabi ama öyle süs minderi gibi durur kuş. dışarı çıkartırsın üç beş tur atar. kafese girer oturur.
yoruldum daha yazamıyorum.
0