Deli gibi kısır döngüde olduğum bir konu bu. İlk anda kendime bakıp "Fena değilim galiba" diyorum, sonra aklıma "Akılları pazara çıkarsalar, herkes gidip kendi aklını satın alırmış" atasözü geliyor. Bu atasözünün doğruluğunu şu şekilde kanıtlıyorum; senin garip bulduğun, sevmediğin, vb. bir insan birçok insan tarafından sevilebiliyor. Hatta aynı insanlar hem seni, hem onu sevebiliyor. Aynı şekilde seni de sevmeyen insanlar var, onu da sevmeyen insanlar var. Senin kendi kafandaki kriter, ilke, kısıt, akıl ile koyduğun o kriterleri hiç sağlamayan biri var karşında ama o kişi onun aklına gayet de geçer not almış oluyor. Dolayısıyla bu subjektiflikle, bu kadar yanılgıya açık akıllarımızla, herhangi birimiz hakkında kendimiz dahil herhangi birimizin karar vermesi, eğer uçlarda bir durum yoksa, saçma geliyor. Aynı şekilde, ideal tanımı da kafamda oturmuyor. Bir ideal olduğuna inanmıyorum. Bunun üstüne, insan olarak bizi güzel yapanın ideal olamamamız; bu kadar çok boyutta birbirinden farklı olmamız olduğunu düşünüyorum.
Bir ev arkadaşım "Eğer tanrı tek bir din gönderseydi ve o dinin tek bir ayeti olsaydı, o ayet 'Denyonun teki olma' olurdu" demişti. Ona katılıyorum; denyonun teki olmadıkça her hedef başarılmış ve her şey güzel demektir.
Bir iki tutukluk yaptığım özelliğimi düzeltmek isterdim. Üstünde ara ara uğraşıyorum. Bazen "Malzeme bu" diyorum. Bazen de "Tamam, malzeme bu da; kimse sana süngerden çatal yap demiyor ki. Malzeme buysa al ve işle" diyorum. Geçinip gidiyoruz.
0