sinir kötü bir şey. o çok net.
ortak payda bulamadığımız nokta şu, direnmek için burada olmana gerek yok. ben 32 yaşındayım. bir gün çocuğum olsun isterim. ama bu ülkede değil. çocuk yapıp hangi imam hatip'e göndersem diye düşünmeyeceğim, sokağa çıktığında üzerinden tesisatlı bir şahin'in geçmeyeceğini bileceğim, yarın öbür gün kendi kararı ile bir şekilde "allah'a inanmıyorum" derse linç edilmeyeceği, hatta en basidinden saçma sapan adamların kendi çıkarları için patlatacağı bombalara kurban gitme ihtimalini düşünmeyeceğim bir ülkeye gitmek en büyük hakkım bence. gidip orada oyumu verdikten sonra da kimse bana direnmedin diyemez.
tekrar söylüyorum, Gent'de yaşayıp ülkesinde sola, Türkiye'de AKP'ye oy veren adam benim geleceğimde söz sahibiyken ben bundan kaçabiliyorsam neden kaçmayayım? direnmek illa ki sokak demek değil. kaldı ki artık -kendi adıma konuşuyorum- benim gibi evli, kendisi dışında düşünmek zorunda olduğu kişilere sahip olanlar için hiç değil. ben artık sokakta direnemem. çünkü ben çıkarsam eşim de çıkar. ben orada kendi ideallerim için başkasının canını tehlikeye atamam. daha önce yazdım, ben kendi mahallemde evime gitmek üzere arabama giderken tutuklandım. 20 yaşındaki çeviğin tek gerekçesi attığı gazı solumamak için eşimden aldığım eşarptı. sürekli yurt dışına gidip geliyoruz, oradaki hayatı görüyoruz. özenmek değil bu, imkan sahibi olmak. global bir mesleğim varsa giderim. umut sarıkaya karikatürü gibi sürekli "aslında gitmek lazım, ama iyi gittik" diyen adamları koy bir kenara. onlar hafta sonu bursa'ya iskender yemeye bile gitmeye üşenen kesim. herkesi kendiniz gibi sanmayın, herkesin hayatları farklı, herkesin şartları farklı.
bak insanlar gidecek sebepleri yazmış yukarıda; alım gücü, sansür, baskı demiş. millet bunlarla dalga geçmiş aklınca, bunları geçtim; gerçekten 6,5 milyar yıllık zaman diliminde AKP'ye denk gelmiş bir Y neslinden bahsediyorum. avrupalıların 40'larda yaşadıklarını biz şimdi yaşıyoruz. geçen hafta nat geo'da izlediğim nazi belgeselini ben neden yaşayayım?
tekrar yazıyorum; gidebilmek için en az 10 farklı program var. "gidebilecek gibi yazmak" değil bu; araştırmamak, bilmemek.
son söz olarak "ilk 3 ay ben de direndim ama..."; artık olmuyor hacım. gandalf da değiliz, her zaman umut olmuyor.
0