ben bir atayiz olarak cevap vereyim istersen. o yıllarda islami kesim aynı şimdi bizim hissettiğimiz baskıyı hissediyordu. benim ailemde neredeyse tüm kadınlar tesettürlü. kuzenlerim ege'de bir tatil kasabasında haşemayla denize girerken, sarı fönlü saçlı teyzelerin gelip BURADA BU ŞEKİLDE DENİZE GİREMEZSİNİZ BURASI LAİK BİR ÜLKE diye bağırdıklarını hatırlıyorum, 9 yaşında falandım ben.
şimdi islamcılar aynı tür baskıyı bize yapıyor. ramazan ayında elinde suyla dolaşmaya korkuyorsun biri bir şey diyecek diye. o zamanlar da durum tam tersiydi. benim gözlemim, dindar ailelerden gelmeyen insanlar o dönemde dindar kesimin hissettiği baskıdan haberdar değiller. şimdi benim ailemin, dindar olmayan kesimin hissettiği baskıyı anlamaması, görmemesi gibi. çevrelerinde o tarz insanlar yok çünkü. babama cami çevresinde alkol satışının yasaklanması kuralının özgürlüğe aykırı olduğunu anlatıyorum, "onlar da başka yerden alsınlar, ne var bunda" diyor. o empatiyi kuramıyor. sen de bu soruyu sorarken aynı empatiyi kuramıyorsun diye düşünüyorum. nasıl dinciler şimdi "dinimize saygı gösterin" kisvesi altında bize kendi inançlarını ve yaşam tarzlarını dayatıyorlarsa, zamanında da laiklik adı altında dindar kesime baskı yapılıyordu.
baskının hiçbir türlüsünü haklı görmüyorum ben. şimdi rte'nin islamcı diktatörlüğü üzerinden rövanş aldığını ve zafer kazandığını hisseden, tüm yolsuzluklara, öte beriye rağmen ısrarla akp'ye oy veren dinci kesimin arkasında da o zamanlardan gelen ezilmişlik duygusu ve o günlere dönme korkusu yatıyor.
0