[]

Arkadaşımızın çocuğu için 0+ kan ve trombosit Eskişehir

Eskişehirde lösemi tedavisi gören, okulumda öğretmen arkadaşımın çocuğu için 0+ trombosit kan ihtiyacımız var.
Damar yapısı nedeniyle erkek bağışçılar kabul edilmektedir.
Koşullar
1 Son bir hafta içinde herhangi bir ağrı kesici ya da ilaç kullanmamış olmak.
2 Son 24 saatte alkol almamış olmak.
3 Son 6 ay içinde ameliyat, endoskopi geçirmemiş olmak.
4 Son 6 ay içinde kanamalı diş tedavisi, dolgu, kanal tedavisi yaptırmamış olmak.
5 Son 6 ay içinde hacamat yaptırmamış olmak.
6 Son 6 ay içinde dövme, piercing yaptırmamış olmak.
7 Son 1 ay içinde aşı yaptırmamış olmak.
8 Covid hastalığının negatife dönmesi üzerinden en az 1 ay geçmiş olması

ÖNCELİKLE KİŞİ LİSTESİ OLUŞTURULUP İHTİYAÇ DUYULDUĞUNDA İLETİŞİM KURULACAKTIR.
İrtibat no 0534 696 73 10 Emre EFE

 
[]

AB + kana ihtiyaç vardır / ANKARA

Gazi üniversitesinde yatmakta olan Hilal Arslan adına AB + kana ihtiyaç vardır.

(Bu isim adına Kızılay'a Verilebilecektir)


 
[]

Masum Öksüz Kedi Yuva Arıyor :(

Istanbul Anadolu yakasındaki hayvan severlere duyurulur. Masum bir yavrucuk tehlikeli bir yerde ikamet ediyor, evinde veya bahçesinde bakıp ilgilenebilecek varsa süper olur.

(git: shbd.io)


 
belki adını değiştirmek faydalı olur.


  • janderzel zartanyan  (15.05.24 13:10:21) 
yavruya yuva bulundu. ilginiz için çok teşekkürler.


  • karayip lordu  (16.05.24 04:11:58) 
çok sevindim, bahtı açık olsun inşallah.


  • kumandanim  (16.05.24 09:15:33 ~ 09:15:40) 
[]

Turkiyede alinabilecek en iyi egitim nedir

Gecen gun bir tanıdığın cocugu hakkinda konusuldu da fransiz lisesi vakfinin anaokuluna gitmis oyle devam edip sonra fransiz lisesine gidip universiteyi fransada okuyacakmis lisedeyken yazlari fransada staj yapiyormus falan abi cok vizyonlu bir hayatmis gibi geldi. Ya da ayse armanin kizi Uluslararası Bakalorya Diploma Programındaymis, o da boyle ayricalikli bir seymis. Ben tasrada sikko bi anadolu lisesine gittim, sonra da istanbulda normal bir devlet universitesinde dumduz bir bölüm okudum. Lisedeyken yurtdisinda staj yapmayi birak universitede bile oyle bir sey aklımın ucundan gecmedi. Uzun uzun surundukten sonra sansim yardım etti de uluslararasi sirketlerde ise girebildim ama en bastan boyle vizyonlu bir egitim hayatim olsa hic surunmeden dogru duzgun yerlerde guzel isler yapip kendimi geliştirebilirdim diye dusunuyorum. Dusunuyorum ama o kadar bu vizyondan uzagim ki boyle sil bastan bir egitim hayatim olacak olsa hangi okullara gidilebilir onu bile hayal edemedim. Universitede Boğaziçi itu vs diyebiliyoruz da anaokulunda ilkokulda ortaokulda lisede gidilebilecek en iyi okullar hangileridir? Boyle normal yurdum insani olmak disinda hayatlar yasayabilmek için nasil bir egitim hayati yasiyor insanlar? Anlatin da azcık kulturlenelim...




 
[]

Yurtdışı için meslek arayışı

Diğer sorumda "yazılım sektörünün 10 yil içinde sonunun geleceği" hususu ağır bastığı için bu sefer direkt bunu soruyorum.

Avrupa'ya kendi imkanlarıyla sıfırdan bir meslek öğrenerek gitmek isteyen bir birey, hangi alana yönelmelidir?


 
Mavi yaka işler olabilir. CNC torna operatörü, kaynakçı, forklift operatörü, vinç operatörü, inşaat işleri (sıva, boya), montaj operatörü (çelik, mobilya), elektrik işleri, PLC kontrolü, robot kontrolü, motor bakım ustası...


  • dissendium  (19.05.24 18:56:36) 
*mavi yaka işleri hariç


  • sanguine  (19.05.24 19:11:45) 
[]

Her gün arabayla işe 20 km git gel yapılır mı?

İşe gitmek için 10 km git 10 km gel hadi 25 km diyelim arabayla mı gitsem toplu taşımayla mi karar veremedim. Toplu taşımayla gidersem eğer 3 vasıta değiştirmem gerekiyor. E böyle olunca da arabayla gidip geliyorum bir süre ama artık benzin de yetistirememeye başladım. Sizce 20 km bir gün için normal mi az ki çok mu siz ne dersiniz




 
Uzun süreli bir işse fırsat olduğu anda işe yakın bir yere taşınmak daha iyi seçenek gibi görünüyor


  • diyecevaplandı  (19.05.24 17:56:36) 
Rota müsaitse elektrikli bisiklet için güzel bi uzaklık.
Ama trafiğe kalmıyosanız bence 25 km total bi şey değil

  • zimbirik  (19.05.24 17:57:45) 
km'de ne kadar yakıt tükettiğine bak, sonra aldığın yol parasına bak. her halükarda konforundan dolayı araba tercih edilir, totalde %20-30 kendi cebinden çıksa bile.


  • numlock  (19.05.24 18:12:21) 
Bir gün arabayla git bir gün toplu taşımayla.


  • sevilen progressive türkücü  (19.05.24 18:25:50) 
hibritte yapilabilir. tek otobusle gidebilecegin konuma kadar arabayla gidip, park edip devam edebilirsin


  • foster  (19.05.24 18:28:01) 
20 km hiç bir şey değil. ben olsam araba devam ederdim.

edit: he bu dediğim trafik yoksa tabi. diğer türlü toplu taşıma her türlü.
  • biergarten  (19.05.24 18:33:07 ~ 18:33:45) 
üç vasıta çok yorucu olur. bu vasıtalarda hep ayakta mı gidiyorsunuz?
bi de birinden inip birine binmek de olmayacak. hep bekle bekle..

öte yandan sabah ve akşam trafiğini araçta yaşamak var. kaza riski falan var.

ama yine de trafik yoksa her türlü araba derim. masrafı çok olsa bile.

benim iş 18 km. araba var ama servis olduğu için servisle gidiyorum. hiç o trafiği çekemem. (istanbul anadolu yakası)
  • tabudeviren  (19.05.24 18:45:03) 
arabaya sırf yakıt masrafı olarak bakmamak lazım. bunun lastik yıpranması var, bakımı var, sigortası-kaskosu var. bunlar hep maliyet.

istanbul için ya işe yakın eve taşınacaksın yada evine yakın iş bulacaksın.
  • my fault  (19.05.24 18:51:06) 
[]

idata premium lounge

premium lounge farkı nedir, daha önce bu hizmeti alan oldu mu acaba? açıklamalarda belirli sayıda fotokopinin ücretsiz olduğunu yazmışlar ancak aradaki fiyat farkına değiyor mu bu premium?




 
fotokopiye baya saplıyorlar idatada, onun dışında herşeyi eksiksiz götürürsen ihtiyacın olmuyor ama. bence değmez


  • nahtoderfahrung  (19.05.24 18:54:51) 
[]

vize için sağlık raporu

90 günden uzun bir vize için sağlık raporu almamız gerekiyor. "Tam teşekküllü hastaneden alınan sağlık raporunun aslı ve fotokopisi" istenmiş. Bir de raporda şu ifadenin olması isteniyormuş: "Hastanemize başvuran (kişinin ismi) isimli kişinin Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Sağlık Tüzüğü (2005) uyarınca, halk sağlığı riski oluşturabilecek herhangi bir hastalığı bulunmamaktadır."

Bu raporu almak için hastanenin hangi servisinden randevu almak gerekiyor? hemen gün içerisinde çıkabilen bir rapor mu?

teşekkürler.

 
sağlık kurulu

tahlil yapılması gerekeceği için aynı gün tamamlaması zor. özel hastanede olabilir belki.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (19.05.24 17:11:25) 
[]

Arapça kelimelerin sonundaki harekelerin ne olacağına dair kaynak?

Osmanlıca bir metni Latin harflerine çeviriyorum.
Bölüm başlıkları Arapça. Onları da Latinize ediyorum.
Çok az Arapça biliyorum ama Latinize etmesi o kadar zor değil.
En çok son harekelerin nasıl okunacağında zorluk çekiyorum.
Bu konuya iyi bir kaynaktan çalışabilirim. Öneriniz var mı?

Pratikte okunmayan harekeleri de yazmak üzere, örneğin aşağıdaki metni nasıl Latinize etmeliyim:
فصل علاج وجع الاسنان والاضراس

a. Faslun 'ilacun veca'u'l-esnâni ve'l-adrâsi?
b. Faslu 'ilâci veca'il-esnâni ve'l-adrâsi?

Bilen, nedenleriyle açıklarsa sevinirim.

 
Hareke meselesi Arapça bilmek ile alakalı, pratik olarak öğrenilebilecek bir şey değil pek.
B şıkkı doğru bu arada. Niçin olduğunu anlatmak biraz uzun :) isim ve sıfat tamlamasına aşina olmak bu konularda işinize yarar.
Bir de genelde "faslın fî ..." şeklinde olur.
  • tingen  (19.05.24 16:43:21) 
[]

oyun bağımlısı kişilerle ilişki

selamlar,
sorum bağımlı kişiyle ilişki yaşamış duyuru sakinlerine ama bu bağımlılığı yaşamış/yaşayanlar da varsa fikrinizi paylaşmanızı isterim.

hiç oyun bağımlısı, oyunlarda çok zaman harcayan biriyle ilişkiniz oldu mu ya da istediniz mi? nasıl gitti/gidiyor?

 
Bu yüzden boşanan bir arkadaşımız oldu


  • Yılmaz920  (19.05.24 15:57:55) 
istemem :/ bu alışkanlık dışarıdan sevimli ve zararsız gibi görünse de yetişkin hayatında kalan kısıtlı zamanın çoğunu bu alışkanlıklarına ayırıyor, bunu bir escapism olarak kullanıyorlar haliyle ilişkinin sorumlulukları, evin angarya işleri, yetişkin sorumlulukları sinsi sinsi bir kişinin üzerine yığılıyor


  • grimavi  (19.05.24 16:00:42 ~ 16:01:53) 
Bir kez başıma geldi ayrılırken tüm saygımı yitirmiştim ve gözümde 7 yaşındaki bir çocuktan farkı yoktu. Kimse işten gelir gelmez oyunun başına geçip sabaha kadar kalkmayan haliyle sizi masada, sokakta, yatakta yalnız bırakan biri ile olmak istemez. Şu durumu hobi diye açıklamak için hiç denk gelmemiş olmak gerek.


  • ruhen hastayim ben  (19.05.24 16:06:46) 
benim acimdan sorun yoktu. hatta bir ara ben de oynuyordum sonra cok zaman aldigi icin biraktim. sesli görüsmelere girip bagirmadigi sürece okaydi.
kendim arkadaslarimla disari cikiyordum, partiliyordum, tek basima dügüne gidiyordum, memlekete gidiyordum. oyun oynayan erkekler icin senin evden gitmen onun canina minnet zaten fdkjdfg ben de cift olarak sürekli bir seyler yapmayi cocukca, gelisimini tamamlayamamis liseli ergen davranisi gibi buldugum icin okaydi.

ne zaman evli, uyuz tiplerle arkadas olmaya basladim, onlar x nerde aa x gelmedi mi seklinde darlamaya basladilar. o zaman durumun garipligini anladim. sonra her cumartesi ev isleri + sosyallesme (cift olarak etkinlik ya da arkadaslarla etkinlik), pazar günü serbest zaman gibi bir rutin benim tesviklerimle olusturuldu.

bir noktada normalde evden cikmak istemeyen adam cumartesi günleri icin haftalar öncesinden plan yapmaya basladi. o zaman anladim ki erkeklere istedigini yaptirmak cok kolay aslinda. sadece atom gibi carpismak yerine kewt bir kiz olman lazim.
  • robert bosch  (19.05.24 16:13:14) 
boşanıyorum. aldattı mı aldatmadı mı bilmiyorum; her gün uzun saatler bilgisayarda olurdu.


  • deartheodosia  (19.05.24 16:22:04) 
Ben ;) ev işlerinde benden daha hassas ve sorumluluk sahibi olduğu için ve oyun saatlerini benim olmadigim/işimin oldugu zamanlara ayarladigi için bu konu bir problem olmaktan çıktı.


  • abuzer  (19.05.24 19:10:11) 
arkadas bile olmaya sicak bakmam acikcasi.


  • hot potato  (19.05.24 19:12:40) 
[]

Bu makaleye nasıl ulaşabilirim?

Hiçbir yerde bulamadım, nerede varsa erişim isteniyor. PDF olarak gönderebilen olursa çok mutlu olurum. İlla indirilmesine de gerek yok, online şekilde okunabilir olması yeterli.

academic.oup.com


 
  • eisberg  (19.05.24 15:47:46) 
Çok teşekkür ederim. :)


  • duygusalatasi  (19.05.24 15:50:46) 
[]

İstanbul'da Sosyalleşmek

Merhaba,

Uzunca bir süredir kendimi oldukça yalnız hissediyorum. Böyle gidip de insanlarla tanışıp sosyalleşebileceğim bir bar, mekan, etkinlik vs. var mıdır İstanbul'da?

Teşekkürler

 
Taksim Irish pub, yabancılar olur genelde. Barların kokteyl workshoplari oluyor onlar güzel, sayılı alıyorlar insanları gereksiz kalabalık olmuyor


  • sanguine  (19.05.24 18:26:40) 
Butik stand up gösterilerinin bekleme salonlarında ve aralarda baya kaynasiyor insanlar


  • alimcgraw  (19.05.24 18:26:49) 
[]

booking rezervasyon hk

selamlar, 2 kişilik bir oda için rzrv tamamlayacağım. ancak bilgilerinizi girin bölümünde kendi bilgilerimi girdim. asıl konuk benim i seçtim. en son Konuğun adı ve soyadı kısmında yine benim bilgilerim çıkıyor. eğer eşimin bilgilerini girersem de rzrv başka biri adına olarak değişiyor. uzun zaman oldu booking kullanmayalı. konaklayacak iki kişinin bilgilerini de nasıl giriyoruz acaba




 
rezervasyonu yaptıktan sonra misafir adını editleyebiliyorsun. orada virgülle ayırarak birden çok isim girebilirsin.


  • sir gawain  (19.05.24 16:19:15) 
[]

Kredi kartı limit problemi

Selamlar, a bankasında limitim 250.000 tl idi 80kya düşürdüm ve b bankasındaki limitimi 65k’dan 85kya çıkarmak istedim b bankası yasal sınır gereği artıramıyoruz diğer bankadaki limitinizi düşürün dedi. Zaten 250kdan 80’e düşürdüm burda bir yanlışlık yok mu? B bankası diyor ki kredi kartı limitinizi düşürdünüz ama müşteri limitinizi düşürmemiş olabilir A bankası o yüzden sistemde sınıra takılmıştır dedi Yeniden A bankasını aradım durumu söyledim bizde öyle bir şey yok kredi kartı limiti ve müşteri limiti aynı dedi.
Bu sorunu nasıl çözebilirim?



 
Toplam limit gelirinizin 4 katını aşamaz bu sınıra takılıyor olabilirsiniz, limit düşürmeniz sisteme daha yansımamış olabilir 3-7 gün sürebiliyor yanısıması.


  • atom karincanin torunu  (19.05.24 15:33:33) 
limit düşürme hemen işleme alınamıyormuş. Biraz beklemek gerkebilir


  • kondansator  (19.05.24 16:43:06) 
Sizin durumunuza uyuyor mu emin değilim ancak düzenli kullandığınız bankada limit artırmak daha kolay oluyor. Şöyle ki hesaplarınıza çok sık para giriş çıkışı oluyorsa yani ay içinde yüksek hacim görünüyorsa bankanın algoritması gelirinizi normalde olduğundan daha yüksek varsayabiliyor. Bunla ilgili bildirim de yapıyor hatta.

Örneğin benim bankam aldığım maaşın çok üstünde bir gelirim olduğuna inandırmıştı kendini. Haliyle saçma bir seviyeye yükseltti kredi kartı limitimi, ben de düşürdüm geri.

Hal böyleyken bir bankaya gelir beyanında bulunduysanız belirttiğiniz gelir üzerinden hesaplama yaparken, diğeri kendi ölçtüğü hacmi baz alıyor olabilir. Bu durumda limit yükseltmek istediğiniz bankada istediğiniz limite ulaşmanız cidden mümkün olmayabilir.

Eğer durum buysa limit artırmak istediğiniz bankayı daha çok kullanın ve otomatik limit artırma talimatı verin. Bir süre sonra artacaktır.
  • akhenaten  (19.05.24 16:46:18 ~ 16:51:31) 
[]

Afyonda dinlenme tesisi

Şurası çok iyi diyebileceğiniz bir yer var mıdır? Ankaradan antalyaya dönüyoruz




 
Afium ve yanına açılan yeni bir yer var, açık hava falan bi gezip dinlenip oturursunuz bişeyler yersiniz belki. İkbal de hemen yanı.

Diğerleri kapalı dinlenme tesisi onları bilmiyorum. (Kolaylı falan)
  • nhk ni youkosu  (19.05.24 14:45:28) 
Dinar'a giderken Pınarbaşı balık restoranı var. Manzarası da balıkları da çok güzel.
maps.app.goo.gl

  • Amaranta ursula  (19.05.24 15:09:28) 
[]

Eurovision Türkiye'de yapılsa altından kalabilir miyiz?

Velev ki seneye Türkiye eurovision'a katıldı ve kazandı. 2026'da türkiye'de yapılacak olsun.

anlık 150milyon kişinin izlediği, 30 ülkeden katılımcıların olduğu ve bir çok farklı kanalda aynı anda yayınlanan bu organizasyonun altından kalkabilir miyiz? 2004 için bile koşullara uygun iki yer varmış. biri 14bin, diğeri 7bin kapasiteli. yarışmanın yapıldığı abdi ipekçi yıllar önce yıkıldı. büyük bir salon bulunur da, ebu'nun koşulları sağlanır mı emin olamadım.

uzun süredir yarışmayı takip etmesem de, 2004'ten beri çok şey değişti. sahneler çok büyük, her yer ekran, yarışmacı ülkeler şarkı değil şov ve sahne tasarımları ile önplana çıkıyor.

çok büyük bir organizasyon. açıkçası artık bu yarışmayı çok saçma buluyorum. yarışmanın kendisinden ziyade organizasyonun karmaşıklığı daha heyecan verici bence.

olaya teknik açıdan yaklaşıyorum. 2004 yılındaki yarışma öncesi haberlerde bahsedilmişti; abdi ipekçi salonunda "300 km kablo kullanıldı" şeklinde bir haber hatırlıyorum. o zamandan beri şartlar daha da arttı sanırım.

gerçi muhtemelen yarışmayı yürüten ekip, kameramanlar, yönetmenler, reji vs her sene aynıdır ya da ebu tarafından sağlanıyordur.

 
niye yapamasin ya? avrupa‘da bu isi yapan ülkelerden daha iyi yapar türkiye. bizim ülkenin hizlica mobilite olup is bitirici kapasitesine ulasabilen tek bir ülke yok avrupa‘da. ebu‘nun kosullari diz cöker tövbe ister. herkesi ve her seyi bu kadar büyütüp ölcüsüz gömmeyin su ülkeyi xd. sen eurovision‘u kazan. en kral binayi dikerler bir yil icerisinde xd italya ile türkiye 2030 avrupa futbol sampiyonasini düzenleyecekti. ondan daha karmasik degildir herhalde eurovision. dinozorlasmis ülkeler bile bu isi kotariyorken bizim kameramanlar o sahne sovlarini parande atarak ceker. sen parasini ver, ebu külliyeye ziyarete bile gider. avustralya, israil avrupa ülkesi de mi sanki bu yarismaya katilabiliyorlar?


  • edmond honda  (19.05.24 14:40:13 ~ 15:09:06) 
Evet çok karmaşık, çok sıkı timing gerektiriyor mesela bu seneki nemo’nun platformu gibi yenilikçi işler de var. Ama altından kalkılır teknik konuların, köklü bir organizasyon sonuçta. Türkiye’deki asıl sıkıntı güvenlik, dostluk ortamını sağlayabilmek olur.


  • sibertenik  (19.05.24 14:43:06) 
iste oscar ister Eurovizyon ister nobel ödülleri vs olsun hepsinin altından bir inanç, ideoloji yatar.
Özellikle yahudilikten ve ezoterik yapılardan uzak şeyler de değildir bu verilen ödüller.

Bunların temellerine ve bir de Türkiye'nin Filistin tutumuna bakılırsa bu tür organizasyonları tasarlayanların Türkiye'yi seçmelerine ben ihtimal vermiyorum.
Gerekte yok.

Değil yurt dışı ödülleri Türkiye içinde bile, isim vermeyelim ama bazı verilen ödüller ve alanlar aynı zihniyete sahip ve halkın gerçeklerinden ve kültüründen uzak kişilerdir.

Pahalılıkmış, doğuda asker şehit veriyormuşuz, çeşitli sosyal sorunlarımız varmış vs. asla bu kimselerin umrunda değil.

Hal böyleyken siyonizmin etkisini siyasi alanda oldukça hisettirdiği batı ülkelerinde bile filistin'de yaşanan insani acılara verilen tepki üniversitelerin akademisyenlerini tutuklamaya kadar varmışken,
bizde akademi, sanat, spor, sosyete vs elit kesmin hemen her alanında beklenen ölçüde tepki bir ses yok.

Organizasyon karmaşık değil onlar düzeni bir şekilde kurmuş biz hemen anlayamıyoruz belki..
  • diyecevaplandı  (19.05.24 14:48:47) 
Eurovisionu asiri abartmissin bence. Duyuruyu okudugumda ne oldugunu bilmesem olimpiyatlar ayarinda bir sey sanirdim. Dunyada cok kucuk bir kesimin onemsedigi bir sey, kimseninin de mukemmel olmasini bekledigi bir sey degil. Bir de kac kanalda yayinlandiginin falan organizasyonu duzenleyebilmekle ne alakasi var ki? Neyse, Turkiye rahat yapar.


  • hot potato  (19.05.24 16:21:35) 
Ne açıdan sorduğunuza bağlı.

Teknik olarak altından kalkılır neden kalkılmasın? Buna kafa yormak bile lüzumsuz bence. Yer de bulunur, organizasyon da yapılır. Sizin sorunuz daha çok bunla ilgiliydi galiba. Hiç sorun olmaz.

Ancak kültürel olarak altından kalkamayız. Farkında mısınız bilmiyorum ama basit konser ve festivaller bile tuhaf gerekçelerle engellendi geçtiğimiz yıl. Sizse Eurovision'dan bahsediyorsunuz. Kaç tane siyasi ve sosyal problem çıkar hiç düşündünüz mü :D Yani nereden başlasam ki... Eurovisiona katılmamamızın tek sebebi bu tür konular zaten. Yoksa siz gerçekten "hep komşular birbirine yüksek oy veriyor hakkımız yeniyor" diye mi katılmadığımıza inanıyorsunuz?
  • akhenaten  (19.05.24 17:29:46) 
Yapilamayacak bir şey değil öncelikle ben de kolayca hazirlanabilecegini düşünüyorum her seyin bunda bir sorun yok.

Yarışmanin alt yapısını kaldırabilmek ayrı bir şey tam anlamıyla ev sahibi olmak ayrı bir şey.

Fakat İstanbul buna hiç uygun değil, bir kere cok kalabalık ve tehlikeli bir şehir. Milyonlarca üçüncü dünya ülkesinden gelen mülteci, bir o kadar da kayıtsız insan var. Biz Avrupa'dan gelen insanları doğru düzgün agirlayamayiz, başlarına türlü şey gelir, 20 sene önceki Türkiye değil çünkü. Ayrıca çok çirkin, çok kötü sehirlesmis bir şehir. Geniş caddelerimiz yok, parklarimiz yok, insanların oturup sokaklarda içkisini yudumlamasi mesela imkansız. Çıkacak yaygarayi hayal edemiyorum bile.

Umarım Türkiye akp gidene kadar katılmaz, katılsa bile kazanamaz inşallah. Hoş hicbir Avrupa ülkesinin bu anlattığım sebeplerle Türkiye'nin kazanmasını isteyecegini de sanmıyorum.

Allah'ın küçücük malmosu bile aşırı derecede ferah, yeşil bir şehir.
  • sanguine  (19.05.24 17:58:28) 
Eurovision'u yıllardır sene kaçırmadan izlerim. Son 10 seneyi yarışmanın iyice büyüdüğü ve prodüksiyonun arttığı dönem olarak düşünürsek; bu süreçte Kiev ve Lizbon gibi ufak ve ekonomik olarak çok da iyi durumda olmayan şehirler düzenledi. Lizbon'un sahnesi eleştirilmişti mesela ama kendine has bi yapısı vardı. Sonra 2022'de Torino düzenledi ki İtalyanın sanayi başkenti ve muhtemelen en kötü ev sahipliklerinden birini yaptı.

Zaten yarışmayı İsveçli ekip düzenliyor. Hizmet satın alımı gibi dönüyor iş yani sahne tasarımından prodüksiyona, canlı yayın yönetmenliğinden teknik işlere neredeyse tüm organizasyon İsveçlilere veriliyor hemen her sene. Sen parayı verirsen her şekilde yapılır ki bir Eurovision düzenleme parası öyle atla deve de değil.

İsveç'te yarışma çok iyi oluyor çünkü adamlar Eurovision'u çok sevip ciddiye alıyorlar. Kendi Eurovision şarkılarını seçmek için yıllık düzenledikleri melodifestivalen yarışması da neredeyse Eurovision kadar büyük bir olay.

İşin politik, kültürel vs kısımlarını tartışmaya gerek görmüyorum. 2004'te düzenlediğimizde Sertab Erener iki şarkı söyledi. İlki Everyway That I Can'di ve sahnede zenne dansçılar vardı. Sonraki şarkısında da semazenler dans etti. O dönemde kimse de bu ne rezalet demedi. Konjonktür değişirse ülkedeki buna bakış açısı değişir merak etmeyin. Sırbistan, Rusya, Azerbaycan gibi ülkeler çok mu lgbt destekleyen ülkeler? Hepsi Eurovision düzenledi sonuçta. Bence gereksiz tartışılan bir konu bu.

@diyecevapladı büyük resmi görmüş tabii ona diyecek bi şey yok(!)
  • nundu  (19.05.24 19:02:21) 
[]

Tasmasiz pitbull nereye sikayet edilir

Hep gittigim yolda bir oto yikamacinin pitbullu var. Yururken korkuyoruz. Tasma bazen var bazen yok




 
112 polis


  • odiyus  (19.05.24 14:12:28) 
Önce bir konuşun tasmayı sürekli takmaları için, tabii ki haklısınız çekinmekte ama yasayı bilmeyenler de var.


  • sibertenik  (19.05.24 14:56:34) 
aman sakın konuşmaya falan kalkma pitbul besleyen normal olmaz, gelen geçen başka tanıdık varsa birleşip şikayet edin. tamemen alsınlar elinden.


  • geveze yazar  (19.05.24 15:05:32 ~ 15:05:57) 
Ne bu nefret arkadaş? Bu hayvanlara merhamet edip bakan da var, körü de var sakatı var, o hayvan elinden alındığında sonu kendi boku içinde ölüm ya da dağ başına atılma, başka semtte sokağa bırakılma falan. Hep tasmalı olsa sorun yok zaten. Konuşulabilir.


  • sibertenik  (19.05.24 15:10:41 ~ 15:15:31) 
geveze yazar +1

o türü besleyen şahısların beşeri ilişkileri yok denecek kadar azdır, konuşmayı denemeyin. polise ihbar edin. fotoğraf ve video çekerek şikayetinizi ve kendinizi garanti altına alın.
  • HellKeePer  (19.05.24 15:54:55 ~ 15:55:19) 
[]

dil öğrenme sorunsalı (ankara, yurtdışı dil, öneri)

selamlar dostlar dil işini artık tamamen halletmiş olmak istiyorum uzun zamandır üzerine bir şey koyamadım. yurtdışı dil eğitimine giden ve bu işi kolayca halleden oldu mu? en hızlı ve etkili nasıl halledebilirim? önerilerinizi paylaşabilir misiniz? (para sorunum yok vakit sorunum da yok sayılır.) (motivasyon sorunum var) kim bana döve döve ingilizce öğretebilir? sürekli maruz kalmanın en iyi yolu yurtdışı dil okulu mudur?




 
ben hazırlık okudum ortaokulda. öyle bir altyapım vardı.
sonra yabancı arkadaşlarım oldu. türkiye ye geldiler, ben de onların ülkelerine gittim.
pratik olarak kullanmak hem listening imi hem speaking imi geliştirdi.
konuşabilmek bana heyecan verdi. motivasyon oldu. ve kullanınca kelimeyi, kalıbı; çok kalıcı öğreniyorsun.
size önerim: bir kursa okula falan gidin ama sizi konuşmak zorunda bırakacak bir yer olsun. mecbur olacağınız bir yer. belki türkiyede de vardır böyle bir kampus falan.
  • santimantal  (19.05.24 16:31:17) 
sürekli maruz kalmanın en iyi yolu, zorunda kalmaktır. o da resmi dili ingilizce olan ülkede dil okuludur.


  • jülsezar  (19.05.24 16:59:51) 
[]

İstanbul'da boğaza nazır kaliteli kahvaltı salonu

Selamlar. İstanbul da, boğaz manzaralı kaliteli (fiyatlar önemli değil, salaş olmasın) güzel kahvaltı yapabileceğimiz yer önerisi alabilir miyim. Teşekkürler.




 
Feriye ya da gazebo.


  • ruhen hastayim ben  (19.05.24 16:08:24) 
[]

PS5’te kiz arkadas ile oynanabilecek Turkce dil desktekli oyun oneriniz?

Sb.




 
heavy rain vardı en son.


  • numlock  (19.05.24 13:37:46) 
Beyond two souls iki kişilik oynayabiliyor ve Türkçe

Little big planet 3
Sackboy’s adventure da 2 kişilik olabilir
  • substituent  (19.05.24 15:59:34) 
[]

Netflix'te az bilindik iyi film veya dizi

Bos vaktim var. Hizli onerilere ihtiyacim var. Ne onerirsiniz? Az bilindik olsa daha iyi olur. Bilindikleri izlemisimdir.

Her turde olur. "Nowhere" filmi baya iyiydi. Onun ayarinda olabilir veya baska. Korku da severim ama Netflix'de pek guzel korku yok gibi. "Incantation" fena degildi gibi ama korkutmadi.

Dizi onerirseniz de cok ilerlememis olsun. "Alice in Borderland" dusunuyodum iyi mi? Baska da onerebilirsiniz. "Parasyte: The Grey" yeni bitirdim, fena degildi

 
Atypical dizisi. Çevremde çok duyduğum bir dizi değil ama çok sevdiğim bir dizi. Final de yaptı.


  • fraise  (19.05.24 13:17:19) 
castlevania?


  • robert bosch  (19.05.24 13:39:00) 
az mı izlendi çok mu bilmiyorum ama "the serpent". tek sezon, 8 bölüm, gerçek bir hikaye, muazzam kurgu ve dizi.


  • numlock  (19.05.24 13:39:20) 
sarar mı bilmem ama sopranos gibi olmasa da lilyhammer çok hoşuma gitti.


  • kimlanbu  (19.05.24 13:44:40) 
Atypical +5


  • put it in your appropriate place  (19.05.24 15:07:04) 
[]

sinema/netflix filmi çıkacak oyuncular

muhakkak tv dizisinde yeni bir diziye başlıyor dikkatinizi çektiyse. bunun özel bir sebebi var mı?




 
[]

Türkiye'de işler rayına mı girdi ?

Öncelikle durun vurmayın, girmediğini ve hala çok kötü olduğunu biliyorum.

Ama şunu da farkediyorum, 1-2 sene önceye kadar toplumun çok büyük çoğunluğu yurt dışına göç etmeyi konuşurken ve tek hayat amacı bu gibi iken sizce de bunda bir azalma yok mu? Ya da benim mi karşıma çıkmıyor artık, eskisi kadar twitter'da ekşi'de vs konuşulmuyor gibi.

Ülke döviz olarak pahalı kesinlikle evet kabul, ama maaşlar da saçma bir şekilde döviz olarak yüksek gibi. Asgari ücret mesela, tr'de döviz olarak daha yüksek olduğu bi dönem yok galiba. Yazılımcılar, memurlar, doktorlar vs avrupa'da yaşayacağından daha iyi bir hayat yaşıyor gibi.

Doktor grevleri olurdu mesela, bıçak gibi kesildi. Doktor ortalaması 70k-120k arası diyorlar şimdi ne kadar doğru bilmiyorum ama deli para. Almanya - ingiltere vermiyor yani bu paraları kiraları vs de cabası. ( abartı da olabilir )

İstanbul hariç her yerde karı koca memur 40-40 alsa 80 bine gayet iyi yaşar gibi. Öğretmen maaşı mesela full ek dersler dahil 45i geçiyor diyorlar.

Anadolu'da bu rakamlarla yaşamayı saymıyorum hele.

Ben mi yanlışım ? Ne oldu birden böyle ?

Not : Türkiye'de değilim, dışarıdan gözlemdir.


Edit: Arkadaşlar sosyal çürümeye dair içinizi dökmeniz için açmadım ki postu? Ekonomik olarak bir soru sordum. Doktordan, memurdan , yazılımcıdan bahsettim. Ne diye cinayetlerden emeklilerden bahsediyorsunuz anlamadım anne babamın tek gelir kaynakları emekli maaşları ben de biliyorum emekliler için cehennem olduğunu. Sorunun hangi yerinde emekli geçiyor ? Türkiye hakkında '' bazı '' meslek gruplarına olumlu bir şey dedik diye akp'li olmuyoruz hemen.

 
herkes iyi yaşıyor. REİS demokrasiyi seçti. ekonomi eskisine göre çok iyi. 10 milyon mültecinin çoğu gitti, gitmeyen TÜrk milliyetçisi oldu. kadın cinayeti yok gibi bir şey. işçi cinayeti ayda yılda bir. hakimler, savcılar dürüst. terör nadir. 50 bin kişinin öldüğü deprem bile olmuyor 1.5 senedir. ortam süper kısaca.


  • anlatamıyorum  (19.05.24 12:45:29) 
alışıldı, kabullenildi sadece. ben her zaman yurt dışının daha iyi bir yer olmadığını savundum, hatta çoğu alanda türkiyedeki pratikliğin ve rahatlığın asırlarca gerisinde ama "insan hakları" var. bu da yeter zaten.

ekonomik olarak dersen de, türkiye ve genellikle türkler borcu borçla kapata kapata gününe devam ediyor. buna da karşı çıkan olmadığı için, insanlar buna da alışıyor.
  • numlock  (19.05.24 12:50:46) 
asgari ücret ülkede çok küçük bir kesimin ücreti oldu. emekliler ihya oldu artık istedikleri KYK yurdunda dilediği gibi tatil yapabilecekler. kentsel dönüşüm adı altında mükemmel kentler kuruluyor. nüfusu gayet az olan istanbul'a göçü artırmak için yeni projeler devreye alınıyor. kanal istanbul artık konuşulmuyor. ekonomimiz zaten uçuyor. doktorlar grev yapmıyorlar zira doktorlara mhrs üzerinden kolayca ulaşabiliyoruz. doktor bile dövebiliyoruz artık. her şey güllük gülistanlık. ve evet depremler olmuyor ve kimseler ölmüyor. gençler dilediği arabayı kolayca alabiliyor. evlenecekler olanlar hemnececik ucuz evlerden alıp hemen yerleşebiliyorlar. evsahibi kiracı ilişkileri son 10 yılın zirvesinde olumlu anlamda. dilediğimiz telefonu bedava gibi yurtdışından satın alıp hemen kullanmaya başlayabiliyoruz. zaten yurtdışına çıkmak o kadafr kolaylaştı. vize başvurun hemen olumlu sonuçlanıyor. göçmenler gitti. reis elindeki sihirli değnekle her şeyi düzeltti. ortam süper kısaca...


  • exlibris  (19.05.24 12:50:57 ~ 13:01:27) 
Bir aile düşün.
Evde tencere tava ne varsa satmış.
Gırtlağına kadar borca batmış.
Hiçbir banka kredi vermiyor ve kredi kartlarının hepsi patlamış.
Artık tefeciler de borç vermiyor. Tek tük veren tefeci bulurlarsa sevinç nidaları atılıyor.
Bobrekler satışa çıkarılmış.
Ve hala gideri gelirinden çok fazla
ve yetmezmiş gibi dışarıdan evsizleri çağırıp ağırlanıyor.
  • Mirket  (19.05.24 12:58:31) 
şöyle de bir şey var, avrupa ve abd'de paran yoksa yoktur, bittin, that's it. türkiye'de parası olmayan bir şekilde, bir meblağ paraya ulaşabiliyor.


  • numlock  (19.05.24 13:03:23) 
Soru troll bana göre ama yazayım.

Doktor açısından durum iyi değil. Hayatımda ilk defa acilde yoğunluktan başka bir hastaneye gittim. Onlarca hasta ve sadece bir doktor vardı. Sonuçta o da insan ve tuvalete gitmesi gerekse isyan çıkar.

Yazılım konusu ülke olarak yurt dışı seviyesine gelmiş değil bana göre. ABD'nin çok gerisinde.

Bu konunun kesilme nedeni ülkenin iyi olması değil, tersine daha kötü olması. Türkler vize randevusu bulamıyor. Şansa randevu bulsalar reddedilme ihtimali çok yüksek ve para gitmiş oluyor.
  • dissendium  (19.05.24 13:11:23) 
@dissendium abd başka bir seviye, hiçbir avrupa ülkesi de ona yakın değil. kıyaslamak gibi gaflete düşmüyorum, soru da troll değil.

ama almanyada yapacağı net 3200-3500 eur mesela. 80k net alsam ben gitmem mesela ( almanya özelinde ) 0’dan düzen kurmaya değecek miktarlar değil onu demek istiyorum. türkiye ile avrupayı kıyaslamıyorum ama bugün 100k alan bir doktor ( özel hastanede daha da yüksektir ) avrupa’daki meslektaşından daha iyi yaşayabilir. benim demek istediğim göçe can atan çok özel meslek grupları bıçak gibi kesildi aslında soru yanlış anlaşıldı.
  • garavel  (19.05.24 13:16:34) 
Neye göre daha iyi yaşayabilir? Almanya'da 1 euro'ya kaliteli bir çikolata alabilirken aynı çikolata burada 100 TL'ye satılıyor. Meyvelerin kaliteli olanları yurt dışına satılıyor. Türkiye'de tüketilenler ikinci sınıf.

Apartman dairesine 25 30 bin kira veriliyor. Almanya'da yemyeşil bir yerde iki katlı bahçeli bir evde yaşayabilir.
  • dissendium  (19.05.24 13:26:57) 
@dissendium; öyle bişey yok abi. 1 çikolataya da ülke kötülenmez. kiralar her ülkenin megakentlerinde yüksektir, ha dersen ki ben yozgatta, tokatta yaşarken rahat edemiyorum yobaz kitle yüzünden onu anlarım, o açıdan konu tartışılır. git tut berlinde yeşillikler içinde iki katlı ev bakayım kaç para, veya londrada veya romada veya viyenada veya amsterdamda :)


  • numlock  (19.05.24 13:34:18) 
Seçime yakın olumsuz haberler veya yurt dışı ile bizim kıyaslanmamız artar sosyal medyada ama sosyal medya ile oluşan algı her şey değildir. Bir de sokakataki hayatın gerçekleri vardır.

Avrupa ekonomik krize girdiği an dışarıya gidenler geri gelmek için tekrar düşünecektir.
  • diyecevaplandı  (19.05.24 13:46:26) 
Yurtdışı çok kötü, Türkiye çok iyi. Gitmeyin sakin, biz kuru croissant soğan yiyoruz.
Ibani atarim.

  • logisticsmanager  (19.05.24 13:52:41) 
Sorun devam ediyor sadece kompanse edilmiş durumda. Herkes 5-6 sene önceye göre çok daha memnuniyetsiz. 2019'dan beri çok hızlı bir bozulma oldu ekonomik olarak.

Benin gözümde bir depremle aynı görüntü canlanıyor. Olay olurken insanlar bağırışır, tepki verir ortalık hareketlidir. İnsanlar ölür, binalar yıkılır. Deprem bittikten sonra ölen ölmüştür, yıkılan yıkılmıştır, bağırış çağırış kesilmiştir ama hiçbir şey daha iyi de değildir. Hiçbir şeyin düzeldiği de yoktur, sadece hareket sonlanmıştır. Kimse can havliyle bir şey yapmıyordur. Enkaz altında kalan dahi sessiz sakin birilerini bekliyordur. Benim gördüğüm manzara bu.

Doktorlar, diğer memurlar ve bazı mesleklerdeki insanlar bu süreçte toplu hareket ederek daha çok öne çıktı ve daha sıkı pazarlık yaptılar. Yazılımcıları örnek vermişsiniz bunlar zaten tüm dünyada yükselen bir grup, hem Türkiye'deki fiyat algısının bozulması, hem talep dolayısıyla dünya geneline oranla çok kazanıyor olabilirler.

Ancak birçok iş kolu döngüsel olarak sorunlarla uğraşıyor. Fiyatların artması ve maaşların artan fiyatlara ulaşma çabasının getirdiği sarmal artık kanıksanmış durumda. Ben şahsen artık dönüp dönüp aynı şeylerden şikayetlenmeyi saçma buluyorum ve daha az konuşuyorum bazı şeyleri. Birçok insan da böyledir.

İlk zamanlar "uff şu fiyatlara bak" diye konuşup duruyordu herkes. Şu şu kadar olur mu, bu bu kadar olur mu diye. E oluyor işte, alıştık artık baydı yani muhabbet. Sıkıp dişimizi yaşıyoruz işte. Olan bu.
  • akhenaten  (19.05.24 13:56:09 ~ 13:58:06) 
dışarıdan bakınca evet öyle görünüyor. ama değil. insanlar kanıksadı sadece, alıştı biraz.

ben avrupa ederinde bi maaş alıyorum döviz ile ve istanbul'da kirada yaşıyorum. bir aldığım şeyi ikinciye alırken aynı fiyata alamıyorum. her gün dikkatli davranıyorum.

avrupanın pahalı bi şehrine bir kaç günlük tatile gittim ve türkiye ile benzer paralar harcadım! üstelik biraz cimri biriyim, ne giyimim ne yaşantım yüksek standartlara sahip değil.

kiram, 5ten 15e çıktı. başka bi eve geçsem 25-30 ödeyeceğim. barınmak ciddi bi mesele. kirası az (ya da normal) olan evden atılmaktan korkuyor. evden çıkarsa emlakçı+komisyon+taşınma derken kira x 3 ödeyecek iyi ihtimalle.

işsiz oranı çok fazla. dükkan sahipleri çok kazanıyor çoğunlukla çünkü onlar da ansızın gelebilecek kira ve diğer masrafları sübvanse etmek için fazla maddi güç sahibi olmak istiyorlar. bu yüzden çalışanına 25bin brüt verirken kendisi en az 10-15 katını kazanıyor. günün sonunda iki kişilik basit bir dürüme beşyüz, iki burger iki biraya bin lira yazıyorlar. asgari ücret 17bin tl ve 6 ay daha zam beklenmiyor.

ülkenin standart maaşı asgari ücret oldu. yeni işe başlayanlara sigorta yapmıyor bir çok işveren ve işe yeni başlayan çok insan 17bin'in altında maaş alıyor. münferit denmeyecek kadar bir oran bu.

termosa kahve koyalım, dışarıda bir parkta oturalım ya da bir bankta oturalım neredeyse mümkün değil. büyükşehirlerde parasız yol kenarına bile oturamıyorsunuz. belki kırsalda boş bi bank bulunur.

ülkede standartsızlık çok yüksek. param var, sağlıklı ve kaliteli bir şey yiyeyim, güzel bi etkinliğe katılayım, iyi bir kıyafet alayım diye bir şey neredeyse mümkün değil. paran varsa bile kalite yok. marketten aldığın her şey zehir neredeyse.

kırsalda yaşayan ve karı-koca memur olan kişi 80-90 alsın hadi. ülkede 5 milyon memur var. ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu? bu çift çocuk sahibi olsa buna kim bakacak? kreşler çok pahalı. birinin yarı maaşı çocuğa gidecek, çalışmasa daha iyi.

döviz bir süredir fazla yükselmiyor. hafif hafif yükseliyor. o yüzden iyi görünüyor durumlar. ama nereye dek gidecek, bir noktada kırılacak mı bilmiyoruz. ederi yıl sonu 40 civarında diye tahmin edilmişti.

kira sorunu olmasa belki "düzelmeye başladık" diyebilirdik belki.

doktorlar 100'ün üzerinde alsın hadi (ne kadar bilmiyorum da halk öyle biliyor). kaç doktor var, 200bin mi, yine ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu oran.

yazılımcılar ve doktorlar artık pek konuşmuyor diyelim. bu da doğru değil. yazılım sektörü de belli bi dolgunluğa ulaştı 5+ tecrübesi olanlar için çok kötü değilse de junior'lar için iş bulmak zor ve asgari ücret lafları ediliyor.

açıkçası trol bi soru olduğunu düşünmüyorum, çünkü ben de sizin gibi düşünürdüm haberlere ve medyaya bakarak. özellikle doların hafif hafif çıkıyor olması bir şeylerin düzeldiğini hissetmemizi sağlıyor. ancak ödenmeyen kredi kartlarına aylık yüzde 5 faiz geliyor. bankalar kredi vermiyor. verse bile yıllık faizleri çok yüksek.

insanlar paralarını harcamak ya da yatırım yapmak yerine mevduatta tutma eğiliminde, mevduat faizleri yüzde elli civarında. kapanan dükkanlar görüyorum bazen.

anadolu da ucuz değil. ilçeler ya da kırsallarda bile kiralar asgari ücretin yarısı ederinde, hadi olsun üçte biri. orada yaşayanlar (eğer memur değilse) asgari ücretten fazla almıyorlar çoğunlukla.

türkiyede memur sayısı 5milyondan az. ülke nüfusu 80milyon. işsizlik istatistikleriyle çok oynandı. açıklanan rakamların iki katı gibi düşünün (bir yıldır iş aramayan, işkur'a kayıtlı olmayan, öğrenci olan, yükseklisans'a kayıtlı olsan ve bir çok kriter işsiz sayılmıyor. halbuki bu insanların çoğu işsiz)

haliyle, gözlemleriniz doğru değil.
  • biseysorcaktim  (19.05.24 14:16:40) 
Katiliyorum dolar bazli yuksek olmasi nedeniyle su an kriz azaldi


  • lapaz  (19.05.24 14:38:22) 
özellikle avrupa 4 yildir eski havasinda olmadigi icin azaldi bu konular biraz. bi de giden gitti gördü hevesini aldi. gitmeyen neyin ne oldugubu biliyor, eskisi gibi degil. cok konusacak bi sey yok o sebeple. yoksa isler öyle pek de rayina girmedi. kisacasi türkiye ve cevresinde iyi yok, kötünün iyisi var en fazla.


  • edmond honda  (19.05.24 14:42:21) 
düzelen bişey yok ama ilginç şekilde mesela öğretim görevlisi maaşı 600 dolarlara kadar düşmüştü bi ara, ben yaparken 800-900 dolardı, şu an 1500 dolar alıyor arkadaşım. Bu kadar artacak ne oldu? Döviz tutuldu. Ama bunun halka faydası var mı => yok. Çünkü ticaret dolar 45 liraymış gibi dönüyor, herkes fiyatını öyle belirliyor.

Bunun bi artısı var, mesela 2023 seçiminden önce dolar tutulurken eşimle acayip dolar biriktirebilmiştik. (kredi kartının asgarisini ödeyip bol bol dolar alıyorduk) Şimdi de 900 değil de 1500 dolar alan kişi ülkedeki harcamasını kısıp veya kredilendirip dolar biriktirebilir. Tabii faizler yükseldi daha yüksek faizle geri ödeyecek ama sonuç olarak bunu yapabiliyorsun. Beyaz yakalının yurtdışına tatile vs. gitmesinin bir sebebi de bu. 1500 dolar Türkiye'de pek bi halt etmiyor ama biriktirirsen batıda hala 1500 dolar = 1500 dolar. Türkiye'de 1500 doların alım gücü 800 dolar gibi.

Anadolu'da yaşam daha iyi ona hep katılıyorum. Ama İstanbul'da 80 bin alabilen biri başka şehirde o maaşı alamıyor. Ama asgari ve bi tık üstünü alanlar büyük şehirler yerine küçük şehirlerde yaşasa hayatları ciddi fark eder.

Özet(tl,dr): Gördüğüm duyduğum kadarıyla Türkiye içinde maaşın dolar olarak artmış olsa da pek fark etmiyor zira 3 dolarlık kahveye 5 dolar, 30 bin dolarlık arabaya 50 bin dolar vermek zorundasın. Yurtdışına da giden gitti, kalanlar alıştı. Türkiye'de bir şekilde yaşanıyor. Mesela geçen yıldan bu güne benim Türkiye'deki kredi kartı limitlerim 5 katına falan çıktı.(1 yıldır İngiltere'deyim)
  • nhk ni youkosu  (19.05.24 14:42:29) 
gerçekten açıklayan ve cevap veren herkese teşekkür ederim. soru biraz amaçtan sapsa da genel bilgiler de verilmiş gayet faydalı oldu. ben şahsen işletme mezunu birisi olduğum için şuan ingiltere’de kazandığım miktarın türkiye’de yakınından geçemem bu çok apayrı bir mevzu. orta lisans sahipleri, vasıfsız, mavi yaka için avrupa cennet. türkiye de hala zaten çok kötü bunu tartışmaya gerek yok. ama yazılımcı, doktor gibi çok üst seviye işlerdeki tr maaşlarının avrupa ile arasında eskisi kadar da uçurum yok, o yüzden beyin göçü furyası bi tık azaldı hatta çevremde dönenler de oldu.

mesela londra’ya finansçı olarak 1 sene önce gelen başlangıç için gayet iyi de kazanan arkadaşım geçen ay komple döndü istanbula.

bir de ekonomiden bağımsız, insanlar avrupa’da ırkçılığı tattı o kadar da güllük gülistanlık olmadığını anladı. almanya göç vermeye başladı, hollanda başlığında sağın yükselişi ve uk - abd’ye gitme konuşuluyor vs. gidenler de seçerek gidiyor avrupa olsun polonya bile olsun kafası bitti artık almanya dahi gerilerde.
  • garavel  (19.05.24 14:53:04) 
numlock, bu nedenle Avrupa ülkesi olamıyoruz. Olaya sadece 1 çikolata olarak bakıyorsunuz. Benim kriterim bu olamaz mı? Kaliteli çikolata demek kaliteli süt demek. İyi belirlenmiş kalite ve güvenlik standartları demek. Binde 1 kakao koyup kakaolu süt yazısını ürünün üstüne yazamamak demek. Kaliteli çikolata sağlıklı bebek, çocuk demek. Olan şeyleri yazmak nasıl kötülemek olabilir? Ben bu düzeni kabul etseydim kötülük yapmış olurdum ülkeme.

Berlin'de yaşamak zorunda değilsin. Bütün şirketler Berlin'de toplanmış değil.
  • dissendium  (19.05.24 14:56:21) 
bu kadar balık hafızalı olmayın ya. dolar euro 6 ay stabil gitti diye ekonomi düzelmiş olmuyor. bu ülke daha şunun şurasında iki üç sene önce doların iki ay içinde 8 liradan 18 liraya çıkışını canlı canlı gördü. oradan göz açıp kapayıncaya kadar 30 lira oluşunu da. bir sene sonra doların 60 lira olmayacağının bir garantisi var mı? yok. döviz bazında yüksek dediğin o maaşların kuş kadar kalması iki aylık yeni bir ralliye bakar. yani bu uçurumdan düşerken eskaza birkaç saniyeliğine dala takılınca "iyi ya artık düşmüyorum" demeye benziyor.

evet avrupa'da da enflasyon var ama 1 euro'ya aldığın çikolatanın seneye 2 euro olmayacağını biliyorsun, bunun rahatlığıyla yaşıyorsun. geleceğe dair kaygın azalıyor. insan doğada aslandan kaçan zebra gibi basit bir canlı değil, sadece o anı düşünerek yaşamıyor. gelecekte her şeyin daha kötüye gideceğini görebildiği için şimdiden önlemini alıyor.

yurt dışına göçte bir azalma olduğunu da sanmıyorum. evet bu son ekonomik çöküşün başlangıcında bir dalga oldu, herkesin dilinleydi ve gidenler gitti zaten. sadece o dönemde toplu bir göç dalgasına evrildiği için gündem olmuştu. şimdiyse daha bireysel, ama gitmek isteyen sessiz sedasız gitmeye devam ediyor. benim türkiye'de neredeyse arkadaşım kalmadı.

ps: adettendir, sona bir alım gücü farkı da sıkıştırayım. geçenlerde avrupa'da aldığım arabanın fiyatını asgari ücrete böldüm. yaşadığım ülkede bu arabayı 7 asgari ücretle alabiliyorsun. sahibinden'de türkiye fiyatına baktım. 47 asgari ücret yapıyor. evet türkiye'de işler gerçekten rayına giriyor.
  • sir gawain  (19.05.24 15:17:17 ~ 15:30:04) 
bırakın ev araba almayı, artık ayakkabı-mont alırken bile alışveriş kredisi kullanıyor insanlar. bu durumda neresi iyiye gidiyor? şu an yaşanmıyor, hayatta kalmaya çalışıyor insanlar. türlü kısıtlamalar, tasarruflar vb. işler iyiye gidiyor, durumlar düzeliyor demek manipülasyondan farksızdır.


  • kondansator  (19.05.24 15:21:12) 
Özet geçiyorum.
* Dövizi sabit tutup yurtdışına göre aşırı yüksek faiz veriyoruz. O yüzden döviz yağıyor ama bir noktada balon patlayacak. Çünkü karşılayacak gelir yok.

  • parka  (19.05.24 17:11:59) 
Ha balon patlamadan önce büyükbasların ve yabancıların haberi olur, ama bizim olmaz. Hatırlarsanız nas nas deyip dövizi fırlatıp halka kitlemişlerdi. Şimdi tersi olacak.


  • parka  (19.05.24 17:13:29 ~ 17:16:20) 
[]

Ankara-Belfast( Kuzey İrlanda) uçak

Merhabalar değerli duyuru sakinleri şimdi sizlere bu rota için en mantıklısı nedir diye sormak istiyorum.
Direkt uçuşlar sadece dalaman ve Antalyadan mevcut.
Diğerleri Londra aktarmalı. Hangisi akıl karıdır sizce ne yapmalı, daha önce benzer rota izlemiş, tecrübeli yazarlardan tavsiyelere açığım.


 
fiyat olarak değişmeyecekse londra, en azından bi londraya gittim dersiniz :) şaka maka, antalyadan bas git, maceraya gerek yok. 2-3 gün önce git hatta, biraz da antalyanın tadını çıkar.


  • numlock  (19.05.24 12:43:17) 
En ucuzu Istanbuldan wizz airle londraya gecip oradan (ayni havalimanindan) Belfast ucagi olur gene ucuz bir hava yoluyla. Ama o da ankaradan yola cikan biri icin biraz amelelik olur.


  • hot potato  (19.05.24 16:40:17) 
[]

seçtiğim eliptik bisiklet nasıl sizce?

www.sporvebiz.com

ucuz olanlar bayağı kötü görünüyor. 3-4kg diskli kendisi 20-30kg olan oyuncak gibi aletler var mesela, denememiş olsam da bakınca düşündüğüm onlar boşa pedal çevirircesine düşük dirençlidir ve disk küçük olduğundan hareket akıcı olmaz. salon tipi profesyonel aletler de çok pahalı :D bu bile bütçeyi zorluyor, 3 katını filan veremem.

ikinci el desen baktığımda çevremde düzgün bi alet satan yok. şehir dışından ikinci el de riskli, denemeden garantisiz ürün almak risk... zaten eve alıp kullanmadığı için satanlar hep ucuz modellerden almış oluyor. spor salonu çıkmasıysa da niye değiştiriyorlar diye sordurur, ömrünü tamamlamış emekliye ayrılması gereken şeyleri mi satıyorlar diye düşündürür...

bu bana fiyat/performans ürünü gibi geldi. 16kg volan 24 kademe direnç ayarı vs. sağlam da bişeye benziyor. gönül isterdi ki life fitness alalım :D ama $4-5k onların sıfırı.

trendyolda birkaç yorum gördüm. yorum az olduğundan çok fikir veremedi ama millet üründen memnun, servis/kurulum konusunda problemler yaşanmış gibi. ben kendim kurabilirim zaten.

bundan daha ucuz veya yakın fiyatlı öneriniz var mı hiç? siparişi verdim ama daha kargolanmadı. bakıp aa bu daha iyiymiş gerçekten diyeceğim bişeye rastlarsam iptal ederim bunu.

 
bence gayet uygun. türkiye'de bazı şeylerin ucuzu çok yoktur adam gibi bişey olacaksa. spor aletleri, kedi/köpek ürünler vs. gibi.


  • numlock  (19.05.24 12:42:01) 
[]

iddaa v2

dünkü 300ü 500e katladık. bugün kime/kimlere versem. 500 olsun 700-800. baya deney olma yolunda ilerliyor bu hikaye :)

ben gs bugün belki 6-0ı bile telafi eder diye düşünürken, 1.90 oranı görünce bi geri durdum. niye o kadar yüksek vermişler ki?


 
Çünkü şampiyonluk maçında Fenerbahçe yenilmemeye oynayacak, gs'de aynı şekilde. Ek olarak Fenerbahçe o kadar kötü değil takım olarak sadece hocaları karakter olarak teknik direktör karakterinde değil ve genel olarak kısıtlı teknik/taktik bilgisi var. Ama geçen seneki Fenerbahçe ile karsilastirmamak lazım.


  • logisticsmanager  (19.05.24 15:15:26) 
Fener ilkyarı 1 gol atar 1.75


  • Yılmaz920  (19.05.24 15:18:10) 
gs, roma ve barça galibiyetlerine bastım hepsini, bilginize :)
olmaz da, para 50k olursa ihtiyacı olan birine veya derneğe yine oy birliği ile bağışlarız.

  • numlock  (19.05.24 18:18:33) 
[]

Erkek keten ceket nereden alınır?

Şöyle üzerime otursun, hafif ve şık olsun...




 
Massiom'a da görmüştüm. Baya iyiydi.


  • Take it away honey  (19.05.24 11:55:56) 
Mango man


  • olaylar olaylar  (19.05.24 12:05:59) 
[]

Airfryer önerisi

Çoğunlukla sebze pişirmek, kızartmak için kullanacağım. Önümüzdeki süreçte almayı düşünüyorum. Tefal mi Philips mi Instant mı? Model önerilerine de açığım. Teşekkürler.




 
Philips'in en temel modelini aldim. Ekran vs yok. Memnunum. Ozellikle sebzeler icin cok iyi.


  • my pink  (19.05.24 11:43:24) 
aylardır bunu kullanıyorum, epey memnunum.

www.philips.com.tr
  • penceredengorunenmorbina  (19.05.24 12:03:33) 
daha dün gereksizliği üzerine konuşmalar duydum. hem tatsız tuzsuz oluyormuş hem kurutuyormuş


  • geveze yazar  (19.05.24 12:15:35) 
xiaomi de iyi. içindeki tel ızgara sayesinde çift katlı da pişiriyor. her bir tabana max 6 adet kasap köfte sığıyor, bilginize.


  • numlock  (19.05.24 12:27:30) 
iki yıla yakın zamandır xiaomi'nin airfryer'ını kullanıyorum. elim ayağım oldu.


  • biseysorcaktim  (19.05.24 16:47:19) 
[]

Ankara semt önerisi

Herkese merhaba, arkadaşlar ben Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaya başlayacağım. Ama Ankara hakkında hiçbir bilgim yok, Gülhane’de çalışan biri için oturulabilecek güzel bir semt önerir misiniz? Arabam yok o yüzden ulaşımı hastaneye kolay olmalı, yaşayacağım yer akşam geç dönebileceğim nezihlikte olmalı kriterlerim bunlar. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.




 
Valla gataya yakın pek nezih yer yok maalesef fakat Gazi mahallesi nispeten hem yakın hem nezih o civarlarda olabilir gibi geldi


  • dedeminhirkasi  (19.05.24 11:49:25) 
Çok yakın olmak zorunda değil de en azından bir vasıta ile ulaşmak isterim. Gazi mahallesine bakacağım hemen


  • Nohutdurumu  (19.05.24 11:54:05) 
263 numaralı otobüs güzergahında oturabilirsiniz, tek vesait ile ulaşım sağlarsınız. güzergahın da en güzel yerleri balgat-cevizlidere civarıdır. sabah ve akşam trafiğinde hemen hemen 1 saat sürer.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (19.05.24 13:03:11) 
[]

Anadolu Yakası Restoran Önerisi

Biftek ya da hamburger için Nusret, Günaydın gibi yerler dışında öneriniz var mıdır? Araç için park yeri sıkıntısı olmasa süper olur.




 
hamburger için, akali(suadiye) enfestir


  • kel aynak kusu  (19.05.24 12:10:30) 
[]

angelus buralarda mı?

mesaj atabilir mi? soru sormayı özledim kendisine...




 
[]

Kahvaltıyı aradan çıkarmak mı atıştırmak mı?

Bir süredir sağlıksız besleniyorum; sigara, alkol de sıklaştı. Hiç aç kaldığım da olmuyor. 7'de kahvaltı, 12'de iş yerinde öğle yemeği, 18.30'da eve gelince derken sürekli bir sindirim hali.

Detoks gibi bir şey yapmak istiyorum bu sebeple. Kilo sorunum yok, her türlü 12.30 ile 19.30 arası yiyeceğimi yerim diye düşünüyorum.

Kahvaltı yapmadan da çıkarsam halsizlik olur mu emin değilim. Sizce 1 muz, 1 bardak süt içip çıksam detoks bozulmuş olur mu? Nasıl düzenlemek lazım genel olarak?

 
Ne halsizliği, hiçbişey olmaz. Süte muza da gerek yok, o dediğin zaten kahvaltı. 1-2 gün kafada kendini halsiz hissedersin sonrası mis gibi.


  • numlock  (19.05.24 10:02:42) 
Ben yıllardır öğlen 12.30 ve akşam 18.00 de yiyorum. Arada sabahları açlık hissi geliyor fakat 10-15 dk sonra geçiyor zaten bir sürü sonra alışıp gidiyorsun. Kahvaltı filan yapmak da sağlıklı değil bence şeker hastası vs zorunlu bir durum yoksa yapmak akıllıca değil. Hafta sonu ailece yapılabilir ama haftaici bence hiç gerek yok


  • dedeminhirkasi  (19.05.24 10:10:47) 
kendi gözlemimi paylaşayım adam akıllı rutin kahvaltımı etmezsem olmuyor. hiç yapmazsam ya da az bişey alakasız şeyler yersem ilerleyen saatlerde daha iyi olduğumu hissediyorum ama biraz daha ilrleyen saatlerde vücudum bu yaptığımın acısını fena çıkarıyor benden.

rutin kahvaltımla kastım ise, protein karbonhidrat dengeli: ekmek, peynir, zeytin den oluşan şeyler. ve 2 veya 3 bardak sıcak çay.
  • geveze yazar  (19.05.24 10:59:10 ~ 11:07:19) 
Sindirim sisteminiz işini yapıyor diye bu sağlıksız bir durum oluşturmuyor ki?

Detoks konusunun sıklıkla eleştirilmesi bir yana günde 3 öğün yemek yemek hala en çok önerilen beslenme rejimi.

Ancak ne yediğiniz ve ne kadar yediğiniz önemli.

Bir de sizin beslenme şartlarınız da çok önemli, örneğin Şirkette ne yiyorsunuz? Kahvaltıda ne yiyorsunuz? Atıyorum şirkette dışardan yemek yiyorsanız kullanılan yağların ve malzeme kalitesinin kahvaltıda yediklerinizden daha uygunsuz olması mümkünse bu sefer kahvaltıyı kesince sağlıksız besin payını daha da arttıracak olmanız da mümkün.

Ben kendi adıma ağırlaştığımı hissettiğimde daha sindirimi kolay hafif şeyler yiyorum. Abur cuburu, arıştırmalığı, keyif amaçlı yemeyi kesiyorum. Öğlen yemeği için evden tuzsuz kuruyemişler, muz, tahıllı bisküviler falan getiriyorum. Akşamları da mümkün olduğunca erken yemeye çalışıyorum. Baya işe yarıyor.
  • akhenaten  (19.05.24 11:15:33) 
1 yıldan uzun zamandır kahvaltı yapmıyorum;
haftada en az 5-6 gün öğlen de yemiyorum.
akşam 7-10 arasında ne yiyeceksem yiyorum.
hiç sorun yaşamadım hatta kilom, şeker hastalığım, kolesterolüm düzeldi.
(bkz: aralıklı oruç)
(bkz: omad)

youtu.be
  • mhm  (19.05.24 15:03:23) 
[]

Kariyer değişikligi

Esasında sıfırdan yazılım öğrenmek olarak açacaktm ama aynı şey yüz kere sorulduğu için bu şekilde yazdım.

Geçen ay Avrupa'ya gitmiştim gezmeye, kendimi bildim bileli orada yaşamak istiyorum ama gerek ailevi problemler gerek maddi gerek manevi sıkıntılar bu işe girismeme engel oldu. Bir kenara bıraktım, şu anki isimden memnunum, hatta mesleğimden (avukatlık yapıyorum) nefret ediyor olmama rağmen işim dolayısıyla sevmeye bile başladım, çalışma kosullarim iyi, maaşım da idare eder. Tekim, kira vermiyorum, kosullarim da kötü değil yani. Ama Türkiye'de olmaktan tarif edemeyecegim kadar mutsuzum, bunu yurtdışında daha iyi anladım. Burada içimden hiçbir şey yapmak gelmezken orada dışarıda dolaşırken, insanlarla sohbet ederken dahi ruhum inanılmaz besleniyor. Bariz iyi hissediyorum burada değilken. Bunu daha detaylandirmayacagim konu gitmek isteme sebeplerim değil.

Kuzey Avrupa'da bir bilisim şirketinde çalışan yakın bir arkadaşım var yazılım mühendisi. Onunla buluştuk, ona danıştım, ben geç kaldığımi (30 yaşındayim) düşünüyorum dedim o da hayır değil dedi. Benim bir bilgisayar mühendisi kadar onun çalıştığı alana hakim olmam tabi mümkün değil ama belli bir veya birkaç alan, konu üzerine yoğunlaşsam olabilir mi diye sordum. Özetle çalıştığı ülkede
Data scientist mesleğinin fazlaca talep edildiğini, bunun dışında bir kodlama dili öğrenebilecegimi, bunun çok zor olmadığını, spesifik olarak Java yi onerebilecegini söyledi. iş arkadaşlarının çoğunun diplomasi alakasız alanlardaymis. Sonra da bir takım kaynaklar gönderdi ossu computer science eğitimi gibi. İngilizcem ileri seviyede, konuşurken de yazarken de herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum. İkinci bir yabanci dilim yok.

Ben sıkı bir şekilde 1-2 yılımı buna vakfetmek istiyorum açıkçası. Ama 32-33 yaşından sonra hiç çalışmadığım alanda, sadece teorik bilgiyle, giriş seviyesi de olsa yurtdışında iş bulabilir ve yerleşebilir miyim çok şüpheliyim açıkçası. Ama arkadaşım bu konuda da beni cesaretlendirdi, sandığım kadar imkansız olmadığı vb. Türkiye'de bir daha iş aramak istemiyorum özellikle de avukatlık dışında bir alanda. Aynı surecleri tekrar yaşamak vb kabus gibi geliyor.

Bu arada Almanya'da çalışan bir arkadaşım da son dönemde yasanin degistigini skilled migrant olarak gelebilmek için iş tecrubesinin arandığını söyledi. Ayrıca kendi alanı dışında başka bir alanda iş aramak için vize başvurusunda bulunmanın da riskli olduğunu, kolay kabul edilmeyecegini söyledi.

Açıkçası kendi alanimda (hukuk) master kovalamak zulüm geliyor, özellikle okul ortamından sıkıldım, yoksa bir şeyler öğrenmeye kapalı değilim. Master işini düşünmüyorum o nedenle.

Ben hemen iş garantili, oturduğum yerden refaha ereceğim bir şey aramıyorum. Öyle yüksek standartlı bir yaşam hayalim de yok. İsteğim Avrupa'da yaşamak, öyle ya da böyle, tabi ki sürünmek de istemiyorum en azından ilk zamanlar dışında. Kendi başıma bu arkadasin önerdiği yoldan kendimi gelistirdikten sonra, ki buna dediğim gibi en az 1 yıl ayırmayı düşünüyorum, başlangıç seviyesinde iş bulabilir miyim Avrupa'da. Gerçekçi yaklaşımları duymak istiyorum bu konuda. Beni Türkiye'ye bağlayan herhangi bir şey yok, evli değilim, yükümlü olduğum birisi yok, bu hedefin makul olduğuna inanırsam odaklanabilirim. Bir miktar para da biriktirdim 1-2 yil çalışmadan kendimi idare edecek kadar, çalışmaya devam ettiğim için önümdeki süreçte de biriktirmeye devam edeceğim. Sanırım olumsuz da sonuclansa denemek istiyorum, en azından olmadı derim. Öğrendiklerim de yanıma kâr kalır ama insan korkuyor işte, hayalkırıklığı da bir süre sonra daha kötü etkiliyor. Ama tabi oluru olmayan bir mesele ise de boşa kürek çekmenin manası yok, bu yöndeki fikirleri de duymak isterim. Ara ara bu konuyla ilgili duyuru açıyorum, sanırım kendimi bir adım atmak için hazır hissettigim zaman şu an. Teşekkür ederim şimdiden görüş bildirecek olanlara.

 
Yazılım şu saaten sonra çok doğru bir kariyer değil. AI günden güne gelişiyor. 1 yılda çok şey değişti.

Çalışma izni konusunu iyi bir araştır derim. Türkler bu konuyu anlayamıyor. Ülkenin spesifik göç politikası yoksa çalışma izni apayrı bir sorundur.
  • ferenc  (19.05.24 03:19:40) 
30+ yeni gocmenler icin bence su maddeler cok onemli:

1 - gidecegin ulkenin dilini en kotu ortalama bir seviyede bileceksin, belki makale yazamazsin ama gunluk kominikasyon problemin olmayacak. "Yaw adamlar zaten ingilizce biliyor" bence yeterli degil.

2- meslegine ustune ufak tefek eklemeler yaparak, master falan gibi 1-2 sene icinde devam edebileceksin.

Bunlardan birisi bile yoksa benim icin NO-GO. Tatile gider gelirim, kalmayi aklimin ucundan bile gecirmem.
  • cooperr  (19.05.24 08:18:02) 
Cooperr a hiç katılmıyorum dil konusunda.
Dil asla gerekli değil eğer okul yaşında çocuğun yoksa. Çocuğun varsa da “gerekli” değil, “olsa iyi olur”

Ben kuzey avrupadayım, seni relocation yapmaları için deneyimli olman lazım. Junior birinin relocation ile geldiğini hiç görmedim. Olsa olsa hali hazırda zaten ülke sınırlarındadır o alanda bir yüksek lisans yapmak için, o kişiyi junior olarak değerlendirebilirler.

Senin durumunda bence deneyimsiz junior olarak avrupada sana iş verip, senin relocaion evraklarınla uğraşacak şirket çok azdır. Önce türkiyede biraz deneyim kazanman, mülakatlarda anlatacak konular biriktirmen lazım, sonra mid level olarak başvurursun.

Onu geçtim, junior bir yazılımcı olup avrupada 30 yaşında bir insan olarak rahat şartlarda yaşaman çok olası değil. Hele türkiyede kendi evin, deneyimli olduğun işten gelen düzenli bir gelirin falan varsa avrupada juniordan başlayıp bu rahatlığa varman en az 3 5 sene sürer, çünkü junior gitmeyi düşünüyorsun.

Burada deneyimli mühendisler rahat yaşıyo tamam. Ama junior seviyelerini türkiyede daha iyi atlatırsın bence.
Göç konularını kendin araştırmana gerek yok. Zaten sen kendi şirketinle gitmiyorsun. Seni işe alacak şirket zaten senin gerekli evraklarını toplayıp başvuruyu senin adına yapacak. Bu konu senin tüm detaylarına hakim olman gereken bir konu değil ilk aşamada.

Ama ai konusu bence de her şeyi çok değiştiriyor. Değiştirecek. Yüksek maliyetlerden dolayı çok hızlı bir değişim olmasa da bir 10 seneye bilgisayar başında çalışan her türlü meslekte istihdam azalacak. Yazılımcılar da buna en önden dahil.
  • zimbirik  (19.05.24 09:06:47) 
Arkadaşın saçmalamış


  • Cezcez  (19.05.24 09:43:01) 
Üsttekilere katılıyorum. Ai artık junior ihtiyacını neredeyse bitirdi. Ben senior olarak bile başka iş yaparım bi 10 yıla diye düşünüyorum. Aklı olan kariyerini yazılım üstüne kurmaz bu saatten sonra.


  • yenibirgüzelnick  (19.05.24 09:57:48) 
Yukarı


  • sanguine  (19.05.24 10:03:27) 
Şansın düşük. Rakip faktörünü dikkate almıyorsun. Sen Avrupa'da yaşamak istiyorsan bir Hintli de bunu istiyor ve o bu işe çok önce başlamış oluyor.

Okul ortamından sıkıldım demişsin ama bu mesleki gelişim konusu oturup saatlerce ders çalışmak demek. En basit olarak bir programlama dili kursu cumartesi pazar günleri olsa 3 ay hafta sonu başka bir şey yapmadan kafa patlatabilecek misin?

Sadece şunu önerebilirim. 2 yıllık yüz yüze bilgisayar programcılığı ya da bilgisayar mühendisliği okursun. Elinde diploman olur. O zaman bir şans oluşabilir.
  • dissendium  (19.05.24 10:58:47) 
Ai ve hintliler gibi 2 rakibin varken intihiar. Ustteki yazar gibi ben de bi 10 yilimin kaldigini dusunuyorum, bu yuzden frugal yasiyorum


  • lapaz  (19.05.24 14:41:09) 
cok yanlis yoldasin. hele avrupa icin. avrupa‘nin kendi egitimli nüfusu + avrupaya kapagi atmaya calisan fisek gibi ab disi ülke vatandaslari (türkiye, rusya, cin, hindistan, kuzey afrika, güney amerika ve dahasi) + ai + 30 küsür yasinda bu sektörde sifir tecrübe + muhtemelen iyi olmayan yabanci dil ve uyum sorunlari + ekonomisi tekleyen bir ab + eskisi kadar büyüme göstermeyecek bi teknoloji sektörü


  • edmond honda  (19.05.24 14:48:56 ~ 14:49:22) 
Neler önerirsiniz peki


  • sanguine  (19.05.24 17:12:51) 
[]

Usb bellek veri kurtarma

Sabah kullandığım 8gb'lık usb belleği biraz önce takınca aşağıdaki hatayı alıyorum.(güvenli kaldır yapmadan tak-çıkar yapmıştım)

-G:Sürücüdeki diski kullanabilmek için önce biçimlendirmeniz gerekli
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com

Disk yönetiminde raw olarak gözüküyor.
hizliresim.com

Veri kurtarma programlarında dosya tipi unknown gözüküyor.
hizliresim.com
hizliresim.com

*Eğer ilk resimdeki şekilde diski biçimlendirip tararsam veri kurtarılır mı?
*Usb nin önceki formatından emin değilim (ntfs mi? fat32 mi?) şimdi biçimlendirme fat32 olursa kurtarma şansını etkiler mi?

 
Güvenli kaldır yöntemi bu sebeple önemli işte.
Arkadaşları da hala eğitemedim bu konuda. Yedeği olmayan önemli bir veri kaybedecekleri zamana kadar da beni asla anlamayacaklar.

Belleği işletim sisteminin farklı olduğu başka bir bilgisayarda da deneyin bakalım.

Başka uygulamalara da bakın.

www.easeus.com

Get data recovery
R studio gibi..

Uygulamadan uygulamaya kurtarma işleminin süresi ve veri oranı değişebiliyor. Birinin kurtaramadığını bir diğeri kurtarabiliyor.
  • diyecevaplandı  (19.05.24 01:03:12) 
Easeus rawı görüyordu yanlış hatırlamıyorsam


  • jülsezar  (19.05.24 07:22:04) 
chkdsk gibi bir seçenek var. ben yaptım kurtarmıştı.


  • tabudeviren  (19.05.24 10:05:08) 
@tabudeviren

chkdsk ile aaşağıdaki hatayı alıyorum.
THE TYpe of the file system is RAW

@diyecevaplandı
@jülsezar

Easeus ve Rstudio usb'yi gördü ve taradı fakat Çoğu pdf ve png'ler açılmıyor.

Acaba diski nfts hızlı biçimlendirip recuva ile tarasam bir fark olurmu? biçimlendirmek riskli ise usb böyle kalsa ilerde belki başka bir program ile denemeyi beklemeli?

Bu nasıl kendi kendine raw oldu. Tekrar tak-çıkar , tak-çıkar yapınca bu seferde ntfs olsa ya :)
  • icemanx1905  (19.05.24 12:02:11 ~ 12:02:23) 
Depremle ev yıkılıyor ama depremle yerine gelmiyor maalesef, keşke

Biçimlendirince kurtarma ihtimaliniz daha da azalır

İleride başka programla deneyecek kadar önemliyse dosyalar, araştırmaya devam edin o zaman
  • jülsezar  (19.05.24 12:05:43) 
raw'a dönüşen 3 tane diskimi daha once kurtardım. özel mesaj ile programın linkini atarım istersen. programın ismi file scavenger. 2 tip tarama yapıyor. full tarama yapman gerekiyor.


  • hasansabbah  (19.05.24 12:51:05) 
Raw dan kasıt işlenmemiş, ham veri demektir. Fat32 veya NTFS el değişmiş üzerinde bilinçli olarak dosya dizin formatında değişiklik yapılmış demektir bir anlamda.

USB den doğrudan veri kurtarmanın yanında bir de,
USB fat 32 file system repair veya
USB NTFS file system repair olarak arama yapın ve sonrasında uygulamalarla deneme yapın diyeceğim ama USB belleğin dosya biçin formatını da bilmiyorsunuz.
Bu bakımdan iş daha da zorlaşıyor.
  • diyecevaplandı  (19.05.24 13:52:57) 
@diyecevaplandı

R studio formatı ntfs olarak gösterdi. Dediğiniz şekilde de araştırayım. Çok sağolun
  • icemanx1905  (19.05.24 14:08:41) 
@hasansabbah

Yazdım hocam
  • icemanx1905  (19.05.24 14:09:04) 
[]

Makale arama, bulma için web sitesi veya tool öneriniz var mu?

Google scholar dışında bir app olur, yapay zeka odaklı bir şey olur.. iyi sonuç veren öneriniz var mı? Google ın performansı iyi olmuyor




 
  • but that was just a dream  (19.05.24 00:15:35) 
  • renegade  (19.05.24 00:42:01) 
Consensus diye yapay zeka temelli bi site var. Ona bakabilirsiniz


  • nundu  (19.05.24 09:47:24) 
[]

İddaa işinden anlayanlar

Misli hesabımda 300 liram varmış şimdi fark ettim. Basket, futbol VS tek maç bişey önerecek olan var mı, basayım hepsini. 300 olsun 500-600 :)
Tutarsa onu da yarın katlamaya çalışayım :)



 
Bu gece Dallas Okc basket maçı var 208,5 sayı üst oyna 1.7 arkana yaslan hocam


  • Yılmaz920  (18.05.24 23:47:24) 
Oynadım, yaslandım arkama. Hadi bakalım. Mislide oran 1.67ydi ama maksat muhabbet olsun :)


  • numlock  (18.05.24 23:54:02) 
Hocam neden her basliginizi siliyorsunuz? Hem siz milyarder oldugunuzu soylemistiniz bi arada. Cok garip


  • optimistbakunin  (19.05.24 00:10:18) 
Ne alaka ya manyak mısınız? İddaa da mı oynamayı? Siliyorum çünkü anonim kalmak istiyorum, 1-2 kişi var beni direkt tanırlar bu sefer de rahat rahat takılamam. Garip olan sendeki düşünce.


  • numlock  (19.05.24 00:15:50) 
Milyarder birisi hesapta 300 tl unutmus iddia oynuyor :D
Hem de 300unu 500 600 yapmak icin :D
En kötü atla jetine bi gürcü kıbrıs belarus falan yapaydın. Para yemeyi bilmeyen bir milyardersin galiba miras mıydı?
  • optimistbakunin  (19.05.24 00:18:29) 
Kafayı yemişsin sen kusura bakma. Yazık vallahi.


  • numlock  (19.05.24 00:19:49) 
30.000 bastım ben de


  • Yılmaz920  (19.05.24 00:34:23) 
@yılmaz ciddi misin?


  • numlock  (19.05.24 00:38:06) 
Evet hocam

hizliresim.com
  • Yılmaz920  (19.05.24 01:00:24) 
Para katlandı. Teşekkürler yılmaz :)


  • numlock  (19.05.24 05:34:27) 
[]

İç dökme duyurusu: İngiltere'den Türkiye'ye döneyim mi?

Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.

Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten. Hanım Türkiye'de henüz, tam da onu da buraya alma kararını verme aşamasındayız işte, onun maaşı 50000 TL, memur, garanti iş, rahat iş. Ben gelmeden hemen önce Türkiye'den ev aldık, aylık 15000 ev kredimiz var ama o zorlamıyor artık.

Artık uzun süredir ayrı olduğumuz için hasret de binmeye başladı, özellikle eşim duygusal anlamda bana çok bağlı, her gün hasret konuşmaları yapılıyor telefonda, gözyaşları dökülüyor falan.

Bana gelirsek ben her yere adapte olabilen bir tipim, buraya da oldum, ben her yerde mutlu olurum, oluyorum. Türkiye'deki sorunların farkındayım, bazı şeylerden dolayı bedeller de ödedim ama Türkiye'de de gayet mutlu mesut yaşarım, burada da yaşıyorum. Türk insanıyla problemim yok, nerede yaşıyorsam bir şekilde adapte olurum. İngilizi de Türkü de seviyorum, kötü insan her yerde var.

Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var. Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda. Yani ikimiz de burada olursak nispeten güzel maaşlarla rahat rahat geçiniriz.

Ben Türkiye'ye dönersem muhtemelen hem haftada 6 gün, hem de daha uzun saatler çalışacağım, maaşım aşağı yukarı 40000 TL civarı bir şeyler olur. Uzun vadede Türkiye'de de kendi işimi kurma potansiyeli var, tabii bunun için 1.5-2 milyon sermaya lazım, o da bende yok.

İşin özü, şu anda düşündüğüm tek konu eşim, o nasıl yapar, adapte olur mu, Türkiye'deki rahatlığı bırakmalı mı? İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil.

Kısa vadede çocuk da istiyoruz, Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var.

Anlaşılan, ne Türkiye ile ne de İngiltere ile sorunum yok, hayatta geldiğim nokta itibarıyla hiçbir yer beni çok heyecanlandırmıyor zaten, hayatı rutine oturtup mutlu mesut yaşamak istiyorum, yeni yerler göreyim, yeni maceralar edineyim gibi dertlerim yok, önceden vardı, yoruldum artık, dinlenmek istiyorum.

En başta neden İngiltere'ye geldin diyecek olursanız, bir heves geldim işte, Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum, benim İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim.

Eşim ne diyor diye sorarsanız, onun da fikirleri belirsiz, genel anlamda o da çok fazla zorluk istemediği bir noktada, Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir, bir süre sonra adapte de olur. Nihayetinde ben hangi yöne meyilli olursam o da beni takip eder, karar vermek biraz bana kalıyor gibi nihayetinde.

Biraz düzensiz yazmış olabilirim kusura bakmayın. Görüş, öneri, ne söylemek isterseniz dinlemek isterim.
Teşekkürler.

Edit: Birkaç detay daha vermek isterim. İkimiz de veteriner hekimiz, ben burada klinisyenlik yapıyorum, eşimin klinik tecrübesi olmadığı için burada food hygiene, meat hygiene inspector gibi işler yapacak official veterinarian olarak. Mezbahalarda, havaalanları gibi yerlerde çalışabilir. Ben buradaki hayatı da düzene sokuyorum, ufaktan para biriktiriyorum. Orta karar bir araba bile aldım burada.

 
Ben yerinizde olsaydım eğer eşimin 2 yıllık ücretsiz izin alarak yanıma gelmesini saglardim. Bu süre zarfı içerisinde duruma göre ingilteredeki düzenimi kurar yavaş yavaş da Türkiye den elimi çekerdim. Benim yönüm ingilterede kalmak şeklinde olurdu.


  • dedeminhirkasi  (18.05.24 23:02:52) 
Şimdi sizin Türkiye'de süper bir kariyeriniz olsa denilebilirdi ki dönün sonuçta Türkiye ile derdiniz yok ki çok önemli nokta. Ben misal Türkiye'de yapamıyorum, o yüzden dönmem ve umarim dönmek zorunda kalmam.

Sizin durumdaki sorun dönüş şartları. Türkiye'de 40 bin lira ve çalışma şartları acayip kötü. Bu sizi özellikle bati Avrupa'nın çalışma şartları sonrasi acayip kötü etkiler (bugün berberle konusuyorduk nasıl oluyor berberde tatil falan diye, 5 hafta bizde ama ben biraz fazla alıyorum 5 hafta yetmiyor dedi. Dedim bunu Türk'ün yanında söyleme). Eğer Türkiye'de daha iyi maaş ve insancil çalışma şartları olacaksak sonuçta bu hayatta önemli olan esimiz, cocugumuz.

Bu arada dedeminhirkasi dediği gibi olabiliyorsa kesin deneyin. Riskiniz cok az sonuçta. Eşiniz de bakar nasılmis ne değilmiş diye.

Bu sorunun cevabı basit değil. Çünkü sizin Türkiye çalışma hayatiniz kötü, esinizin iyi. Esinizin oraya geldiğinde yapacağı belirsiz vs.
  • logisticsmanager  (18.05.24 23:08:20) 
Selamlar, eşim nispeten yeni memur olduğu için ücretsiz izin hakkı yok henüz, olsaydı onu düşünüyorduk biz de.


  • slymene  (18.05.24 23:16:26) 
aynı yaştayız ve ben eşimle birlikte ingilteredeyim. o yüzden durumunuzu biraz da olsa anlayarak veriyorum cevabı. biz döneceğiz ancak sizin durumunuz özelinde bana göre eşinizin ingiltereye gelmesi daha doğru olacaktır.

türkiyede olup buraya gelmek veya bir avrupa ülkesine gitmek isteyen arkadaşlarıma hep bu işin tek bir doğrusunun olmadığını ve türkiyede neyi bırakıp geleceklerinin çok önemli olduğunu söylerdim hep. yani evet mesele hiçbir zaman sadece maddi değil, ingilterenin bizim ülkemizden daha üstün olduğu maddiyat dışı diğer yanlarını yaşayarak görmüşsünüzdür. çocuk olunca hele eğitim, gelecek, güvenlik açısından müthiş baskın ingiltere türkiyeye göre. adaptasyonun zor olduğunu kabul ediyorum. ama birlikte olduğunuz yerde zamanla bu sorunun halledileceğini düşünüyorum. siz önceden gelip bi hayat kurduğunuz için comfort zone'dan hiç ayrılmamış gibi hissedecek eşiniz eminim ancak tabi şu anda gözünüzde büyük haklı olarak.

diğer taraftan şu da bi gerçek ki, ülkede çok fazla problem var ama türkiyede de çok güzel şartlarda yaşamayı başaran insan da var. ancak arkadaşların da dediği gibi sizin dönüş şartlarınız pek iyi değil. ingilteredeki çalışma şartlarınızı düşününce pişman olma ihtimaliniz daha yüksek geldi bana.
  • bussuru1  (18.05.24 23:35:21) 
eşin Türkiye'de iyi durumdaysa ve kaybedeceği şeyler olduğunu düşünüyorsa sıkıntı.

Biz de eşimle İngiltere'deyiz ben çalışıyorum o master yapıyor, pek sevemedi ve mesela iklimin onu çok etkilediğini burada öğrendik. İngilizleri de aklında nasıl hayal ediyordu bilmiyorum ama çok vasat pasaklı tipler olduklarını söylüyor ki biraz da haklı. İşler doğru düzgün yürümüyor emlakçı bile binbir türlü hata yaptı ben fark edip uyardım. Sağlık sistemi yine özellikle Türkiye'de özel sigortaya alışmış birini zorluyor ve korkutuyor(eşim). Yani kimi insan alışmakta zorlanıyor.

Ben 2014-2015'te İngilteredeydim, sevmiştim, şimdi yine mutlu gibiyim ama eş durumundan dönmek zorunda kalırsak naparız bilmiyorum. Bu arada eşimin İngilizcesi baya iyidir, o farklı kültürel şeylerden zorluk yaşıyor, dil bilmeyen eşiniz daha da zorlanabilir veya tam tersi bir şeyleri anlamadığı için belki hiç gözüne batmaz her şey pespembe de gelebilir emin değilim. Ücretsiz izin hakkı olmaması kötü.

Buraya geldiğimde Ankara Anlaşmasının arka kapısını bulup gelen tiplerle tanıştım. Türkiye'de pek iş yapamayan burada olmak 'zorunda olan' kişiler bi şekilde yaşayıp gidiyor, ama Türkiye'ye dönse de fena hayatı olmayacak kişiler bi dönmeyi düşünüyor. Mesela bizim Türkiye'de arabamız var hala satmadık, İngiltere'de henüz yok. Bu bile hanıma batabiliyor bazı rahatlıkları burada elde etmek -doğal olarak- vakit alacak. Türkiye'den gerçekten kafa olarak kopmuş mu o önemli (ben koptum, eşim kopmadı). Gerçi sen de kopmamışsın iki tarafı da severim yaşarım diyorsun. Bazı şeyler de gelince anlaşılıyor. Eşim ülkesini bu kadar sevdiğini buraya gelene kadar bilmiyordu :D

ek olarak, çocuk vs. planı varsa buraya adapte olup iyi konuma gelip çocuk yapmak bilmemkaç yıl alır. Sağlık sisteminde Türkiye'deki kadar ilgi olmaması, doktoru sık görememek, ebe ile doğurmak vs. bile kadınları acayip etkileyebilir. Hele acil bi durumda doktora ulaşılamazsa anında döneriz herhalde. Geçenlerde apandisiti patlayıp son anda müdahale edilen bi Türk'ü dinledik orada eşim böyle bişey olsa anında TR'ye dönerim dedi:)
  • nhk ni youkosu  (18.05.24 23:41:51 ~ 23:47:46) 
Dön hocam dön,İngiltere alışması kolay bir ülke değil


  • Yılmaz920  (18.05.24 23:49:46) 
"Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda." "İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil."

Hocam yanlis anlama. Bu biraz iyimser bir hesap gibi geldi. Ingilizcesi iyi olmayan biri 2500 pound alamaz.Alir da yani ustaligi, zanaati olmasi lazim. %20 vergi, 5% pension'dan sonra elde bir sey kalmiyor. Fabrika, uretimde gece isi, mesailerle falan uzun saatler calisarak ancak. AB'den cikiliyor diye dogu avrupa can havliyle toplu goc yapti, Ukraynalilara da coktuler ucuz is gucu diye fabrika, depo isi bile kolay degil artik. Esinizi mavi yakaliliga alistirabilecek misiniz o onemli, Turkiye'de memurluk yapan biri iicn 2-3 kat zor. Esiniz bu zamanda is bulduguna sukretsin. Resesyonda zaten ulke.
  • freedonia  (18.05.24 23:51:39 ~ 23:54:59) 
Mevcut isinden ucretsiz izin alabiliyor ise Ingiltere denemesi yapmak mantikli olur.
Ayrica ingiltere ucakla cok da uzak degil Tr ye. Sanki trene binip 3 gun uzaklara gurbetlere gidiyormus gibi tribe girmeye gerek yok bence :) Belli bir maasla ikiniz de calismaya basladiktan sonra senede 1-2 gidip gelinir.
Biz de gecen sene amerikaya tasindik. Ucak pahali ve 12 saat Tr ye, ayrica havalimani 3 saat mesafede. Pek de sevemedik ama bizim gibi kafa dengi 1-2 aile bulduk onlarla takiliyoruz keyfimiz yerinde, bir derdimiz yok. Biz de ayni yaslardayiz.
Hazir vize varken Ingiltere denemesi tavsiye ediyorum. En kotu ihtimalle sonra donersiniz. Sanki bi karar verdim bidaha donemem gibi bir dusunceye girmeye gerek yok.
  • The_Lollok  (18.05.24 23:58:02) 
Hocam o zaman özür dileyerek söylüyorum ben olsam vakit kaybetmeden çocuk yaparım ki zaten öyle bir düşünceniz var. 9 ay içinde de eşiniz gelir siz gidersiniz. Çocuk doğunca da ücretsiz izinle eşiniz gelir. 2 sene yanınızda durur. Ben böyle yapardım.


  • dedeminhirkasi  (18.05.24 23:59:43) 
Cevaplar için teşekkür ederim, hepsini dikkatle okuyorum.
Bakıyoruz işte, oturup karar vermeye çalışacağız.
Ücretsiz izin durumumuz yok eşim yeni memur olduğu için, e istifa edip dönerse de memuriyete dönme şansı yok. Eğer memurluk yapmayacaksa ona Türkiye'de güzel maaşlı, rahat bir iş yok maalesef. O yüzden kararımız kesin olacak. Ya o istifa edecek temelli İngiltere'ye yerleşeceğiz, ya da ben döneceğim.

Mesleği gereği o da skilled worker olacak eğer gelirse, nispeten kolay bir iş yapacak, 2500 pound maaş da başlangıç maaşı, 3-5 aylık adaptasyondan sonra rahat alabiliyor.
  • slymene  (19.05.24 00:03:32) 
Hocam ozel degilse ne is yapiyorsunuz? Ayrıca ustteki arkadas gibi cocuk +1
Ayrıca turkiyeye dönmek dışındaki tum secenekler +10
Turkiyeye donmeyi gerektiren buyuk bir sebep yok
  • optimistbakunin  (19.05.24 00:14:18) 
@optimistbakunin
ikimiz de veteriner hekimiz hocam.

  • slymene  (19.05.24 00:17:19) 
Abi veterinersen bence avrupa iyi. Bak hatta ben kendi köpekten soyleyeyim; esinle beraber veterinary psychology alanina girip veterinary behaviorist falan olursanız çok güzel iş ve güzel de para var anglosakson ülkelerde (benim bildiğim batı Avrupa'ya oranla İngiltere'de veteriner daha pahali. Amerika zaten kafalari yemis halde millet sira bekliyor bu tarz şeylere).

Bu meslek ile bence sirtiniz yere gelmez ki çalışma saatlerinizin neden bu kadar fark ettigini de şimdi anladim. Evet Türkiye'de bu tarz meslekler malesef çok kötü genelde.

Bence batı Avrupa'da veterinerlik güzel olay.
  • logisticsmanager  (19.05.24 00:23:07) 
mesleği yazmışsınız, gerçekten onun da 2500 net alacağını falan biliyorsanız gelsin. Bak şöyle diyim, Reddit'te falan bak (ki ben içeriden biliyorum) 5-6 ay iş arıyorsun ve yıllık 27000 pound brütlük iş bulmak bile aşırı zor.(ortalama 33 bin deniyor ama Londra ile ortalama o) Sen skilled worker olarak en az 38700 gbp'den bahsediyorsun ve ikiniz de bunu alırsanız İngilizlerin çoğundan daha iyi yaşarsınız. İleride özel kendi işinizi de yaparsınız.

bir not: dependant olarak gelirse istediği işi yapar, skilled worker visa alırsa şirkete ve mesleğe bağlı olur. "Aynı vize tipinde" 5 yıl kalırsan ILR'a başvurabiliyorsun. 3 yıl sonra skilled'den dependanta geçerse vs. o süre sıfırlanıyor haberiniz olsun. Fakat iki taraflı garanti için(işten çıkarılma gibi durumlar açısından) ikiniz de skilled olabilseniz süper tabii. Ama atıyorum sen çalışırken eşine veteriner kliniği açıp özel iş yapsın gibi şeylere girişirseniz ve sen indefinite aldığında onun yanına geçersen falan işler daha parlak olabilir sanki.
  • nhk ni youkosu  (19.05.24 00:47:37 ~ 00:49:45) 
Ingiltere'de kal. Asiri evham yapan birini okudum bu entry'de. Ortada hicbir sorun yok, sen "ya sorun cikarsa" stresi yapiyorsun.


  • hot potato  (19.05.24 02:40:19) 
Ben cevap vermeyeceğim de size kendinize cevap verdireceğim

Neden oradasınız?

- "Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum"

Neden kalmayı düşünebilirsiniz

- "Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten."

- "Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var."

- "Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda."

Neden dönmeyi düşünebilirsiniz?

- "Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var."

- "İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim."

- "Eşim Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir"

---

Sonuç: Kalmak için çok somut gerekçeleriniz var, dönmek için öne sürdüklerinizin tamamı ya varsayıma ya da eşinizin kendi konfor alanı konusundaki sizin endişelerinize ya da aile desteği gibi çok da somut olmayan duygusal sebeplere bağlanıyor.

Aslında anladığım kadarıyla eşiniz zaten oraya gelmek istiyor olsa diğer sebeplere hiç kafa yormayıp kalacaksınız. Haliyle tek sorun eşinizle ilgili. Ancak siz eşiniz için hep kendi korku ve endişelerinizi anlatmışsınız. Çok fazla onun payı yok bu akışta, buna rağmen en büyük belirsizlik de onun payına düşen kısım. Ben ne yaparsam o uyar da demişsiniz ama siz tersten gidiyorsunuz sanırım yöntem olarak.

Bence yaşadığınız bu kafa karışıklığını çözebilecek tek kişi eşiniz. Kendinizi boşuna sıkıntıya sokuyorsunuz. Anladığım kadarıyla (eşinizle ilgili belirsizlikler olmasaydı) siz kalmaya daha yakınsınız, eğer durum buysa eşinizle bu eğiliminizi örtülemeden konuşun. O da kendi açısından değerlendirsin.
  • akhenaten  (19.05.24 08:01:36 ~ 08:16:24) 
"uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var." - burda uzun vadeden kasit max 2 sene ise, esin de gelip hemen 2500 net ile ise baslayacaksa bence denenebilir. senin maasi da net 2800 olarak farzediyorum.

ama uzun vadeden kasit 5+ sene ise ve garanti degilse, sadece potansiyel ise, salla diyorum, degmez.
  • cooperr  (19.05.24 08:29:45) 
siz adapte surecinde yalnizdiniz ama esinizin yaninda siz olacaksiniz zannettiginiz kadar zorlanmaz. burda aklima takilan cocuk ve dogum sureci oldu kadinin annesi gelebilecek durumdaysa, calismayan biriyse vs onu da halledersiniz git gel yaparlar zaten bu uzak plan


  • ala09  (19.05.24 12:23:16) 
Dönme.


  • AlsterWasser  (19.05.24 13:41:35) 
eline bir firsat gecmis. döneceksen de vatandaslik almadan dönme derim.


  • robert bosch  (19.05.24 13:52:08) 
Haftada 4 gun calisiyosun hala donmek kafanda. Eger olum sonrasi hayata inaniyosan eyvallah ama 1 hayatin varsa az calisma fazla eglenmek 1.hedefin olmali.

Donunce esin ve sen toplam 100k ile tc de hic bi sey yapamazsiniz. 65 inize kadar calismaya devam dersiniz.
  • lapaz  (19.05.24 16:50:17) 
sonucta orada da ortalama maasli bir insansin
burada kendi isini kurma sansin varmis. orada bu cok daha zor olur diye dusunuyorum

1-5,2 milyon bulunmayacak para degil

2 clio parasi gibi dusunebiliriz
  • foster  (19.05.24 18:31:10) 
[]

Parmaktaki siğili aldırttıktan sonrası için sorular

1) Perşembe Doktor siğili alıp pansuman yaptıktan sonra birkaç gün sudan uzak tut dedi. Pansumanu çıkartıp banyo yapsam sorun olur mu?

2) Krem verdi, krem sürüyorum günde iki sefer. İlla pansuman şart mı? Yara bandı kullansam?

3) Ne zaman kabuk bağlar?

 
1) daha 2 gün olmuş, duş yapmak çok sorun olmaz ama en azından sudan mümkünse uzak tut.
2- krem yeter, yara bandı olmaz, pansuman şart kör topal bişey bile olsa.
3- Allah bilir :)
  • numlock  (18.05.24 22:41:58) 
[]

Direksiyon dersinde çalışılması gereken önemli şeyler

Nelerdir? önemli ve zor olan.




 
Park. L park ve paralel park. Geri kalanı kolay. Manuel vitesse de kalkışlar debriyaj gaz ayarı.


  • numlock  (18.05.24 22:40:21) 
Yokuş kalkış
İki araç arasına paralel park,
İki araç arasına geri geri dik park.
  • Mirket  (18.05.24 22:40:32) 
Uygun bir hızda yokuş aşağı viteste giderken (trafiğin durumunu da göz önüne alarak) gaza basmaya gerek yoktur. Bu ayrıca yakıt tasarrufu sağlar. Yokuş aşağı doğru, vitesin boşa atılarak gidilmesi uygun değildir.

Yolda son anda farkedilen ve artık kurtarılamayacak anda lastiğin girebileceği çukurlar için frenle yavaşlamaya çalışın ve direksiyonu ani olarak sağa/sola kırmayın yine bu esnada çokta ani fren yapmayın.

Debriyaj, kafayı çok karıştırır ama basitçe söylersek motor gücünü lastiklere vitesin yardımıyla istenilen şekilde kademeli olarak aktarmaya yarayan bir şey sadece.
Vitesi değiştirmek, debriyaja basılmasına bağlıdır.

Yukarı ya da aşağı doğru hız değişimine karar verildiyse,
önce vites değişimi için uygun
hızda mıyız ona bakılır.
sonra debriyaja tam basılır
sonrasında vites değişimi yapılır.
(Mesela ihtiyaca göre 3'teysek 4'e geçilir veya 3'ten 2'ye tek kademeli olarak düşürülür)
sonra debriyajdan ayak yavaşça çekilirken, ortalarına yakın yerde yavaşça gaza basılır. O an aracın hızı yeterli ise gaza da basmaya gerek yoktur.
Araç gitmeye devam eder.

İleride kırmızı ışık var ama ben 4. vitesteyim ve oldu ki mecburiyet gereği doğrudan 2 ye hatta 1. vitese geçmek mümkün değil mi? diye sorarsanız, evet fren yardımıyla şekilde sorunsuz olarak geçilir.
Ama öncesinde ilkokuldaki gibi rakamları sıralı saymak öğretilir.
Sonrasında ritmik saymak gelir :)
Temelden başlamak esastır.
Bu ayrıntılar zamanla yapılan tekrarlı denemelerle kafada koordineli şekilde netleşerek bir bütünlük kazanır.

Motor devir gösterge ibresinin normal kullanımda 2 - 3 arasında olması genel bir husustur.
Düşük vitesteyken yolda gereksiz olarak gaza basılırsa motorun sesi yükselir.
Vites yukarı seviyeye attıktan sonra debriyajdan ayak hızlı çekilirse, araç ileri doğru bir titreme yapar.
Araç vitesteyken ve hız gerekenin altında düşmeye başlarsa araç tekleme yapar ve durur.
Araç bu şekilde daha tekleme yaparken hemen debriyaja basar ve vitesi boşa alabilirseniz motor çalışmaya devam eder. Birinci vitese atarak yola devam edebilirsiniz.
Yavaş gitmek için "düşük uygun hıza gelmeden" 4.vitesten 2ye veya 3ten 1e vitesin ani olarak düşürülmesi o anda gelen motorun sesi ve aracın duraklaması o anki var olan gücünün de birden kaybedildiğini ifade eder.

Kendi aracınızda sabah çalıştırırken 1-2 dk kadar biraz bekleyin ki motorun hareketli aksamları iyice yağlansın. Bu esnada devir gösterge ibresi de hafifçe aşağı doğru iner.
  • diyecevaplandı  (19.05.24 02:15:12 ~ 02:19:05) 
Vites değişimi
Şerit değişimi
Sıkışık trafikte dur kalk pratiği
Takip mesafesi koruma
Şeritteki konumu koruma
  • dissendium  (19.05.24 11:02:43 ~ 11:03:04) 
[]

Airfryerda köfte

Birkaç kez denedim, aşırı kuruttu köfteleri. Öneriniz, püf noktanız var mı güzel köfte yapımı için?




 
6 adet kasap köfteyi, 11 dakika 200 derecede pişiriyorum. Sulu sulu oluyor. Zemine yerleştiriyorum, çift kat değil.


  • numlock  (18.05.24 22:25:56) 
10 dkdan fazla tutma. Derecesi her markaya göre değişir ben 190 derece koyuyorum çok güzel pişiyor.


  • yenibirgüzelnick  (19.05.24 09:59:22) 
[]

linkedin ik'cı modu

bir insana işyeri doğrulaması talebi gönderebiliyor mu ?




 
[]

yakın zamanda rusya vizesi alan var mı?

ne kadar sürede çıkar?
diyelim pazartesi başvurdum.(başvurabiliyor muyum?)



 
internetten yapılıyor vize işlemi.ben evrakları aracıya aksam gönderdim,diğer akşam vize geldi.


  • duptıs  (18.05.24 22:11:27) 
Turistik amaçlı elektronik vize 4 günde neticeleniyor. pazartesi müracaat ederseniz cuma günü neticelenir.


  • doharkoman  (18.05.24 23:10:33) 
ne kadar sürelik çıkıyor?
sadece talep edilen süre kadar mı?
yoksa amerika gibi uzun aralık çıkıyor mu?
  • tabudeviren  (18.05.24 23:29:24) 
[]

Egzama

Annemin yıllardır süren egzaması var. Doktorun verdiği kremler iyi geliyor ama sonra yine tekrar ediyor. Bitkisel kürler biliyor musunuz?




 
İyi geldiğini söylediğin kremler, hastalığın alevlenme döneminde verilen ve 10 günden fazla kullanılmaması gereken kremler mi,

Hastalık yatıştıktan sonra yeniden alevlenmemesini sağlamak için sürekli kullanılan kremler mi?
  • Mirket  (18.05.24 22:01:32) 
Kortizol içerdiği için 2 haftadan fazla kullanma demişti doktor.


  • rock n roll  (18.05.24 22:09:37) 
O sürede hastalık yatışmıştır ama sonrası için de nüksü geciktirmek için ayrıca krem vermiş olması lazım.


  • Mirket  (18.05.24 22:11:40) 
İki tane kremi vardı.ikisi de 2 hafta kullanmasina izin verilen kremlerdi. Önce birini kullandı, 2 hafta sonra da diğerine başladı. 2 hafta da onu kullandı. Sonra 8-9 ay kadar hiçbir sorun yoktu, geçmişti. Sonra tekrar başladı. Sonra annem bu iki kremi tekrar kullanmaya başladı. Egzaması geçti, ama çok kısa bir süre sonra tekrar başladı.


  • rock n roll  (18.05.24 22:23:18) 
Şimdi şöyle özetleyeyim. Bu hastalık öyle bir kez olan, ilaç kullanınca geçen bir dert değil. Bir insanda varsa ömür boyu vardır. Ama bazen uyku halindedir ve bazen alevlenir. Alevlenince o kortizonlu ilaçlar doktor gözetiminde ve tamı tamına söylendiği gibi kullanılmalıdır. Aksatarak kullanma ya da süreyi uzatma ciltte tahrişe neden olur faydadan çok zarar verir. Tam söylendiği şekilde kullanıldığında 10 gün civarında hastalık yatışır ve uykuya geçer. bu süreçte tekrar alevlenmeyi geciktirici, kullanması zararsız krem kullanılır.

Ayrıca bir bitkisel çözümü yoktur. Baharatlı yemeklerin ve glutenli beslenmenin, stresin alevlenmeyi sağladığı söylenir. Egzamalı bölgenin ıslak, nemli veya terli kalması alevlendirir. Banyodan sonra falan çok çok iyi kurulanmak gerekir. Mevsim geçişleri alevlendirir falan filan.
  • Mirket  (18.05.24 22:32:35) 
Egzama, sedef, seborreik vs bunlar çözümü olan şeyler değil. Kim var diyorsa yalan söyler. Misal çıkar hep "alkolu bırakın çözümü bu" diye. Alkol almayanlar neyi bıraksın? Bunun gibi şeyleri özellikle redditte görüyorum millet de diyor yani hiçbirini kullanmıyorum diye.

Çözümü olsa emin olun her yerde yazıyor olurdu ama yok. Seborreik konusunda bana fransa'daki doktor "zen ol" dediydi. Bu yani streslenmiceksin diyordu. O da imkansız.

O yüzden sizin bakmaniz gereken böyle mucizevi bir çözüm değil hayatta yapılacak değişiklikler ile kontrol altına almak.
  • logisticsmanager  (18.05.24 22:57:22) 
Isirgan otu ve kiraz sapi kürü hafifletiyor. Bitirmiyor, hafifletiyor.


  • halk  (19.05.24 06:19:54) 
@logisticsmanager'ın dediği doğru. zen olmalı insan... akışta zihninin berraklığı ortaya çıkacak işlerle meşguliyet... bir de egzama hep dıştan çözülmeye çalışılıyor ama önce içerden tamir etmek gerekiyor. beyin birincisi sonra da beslenme ... istanbul'da mı yaşıyorsunuz?


  • evimin paspasi  (19.05.24 10:05:07) 
10 yıl çektim seboreik dermatit belasını. tamamen beslenme ile ilgili. bitkisel besinleri, karbonhidratı vs sıfırlayıp carnivore olduğumda geçti gitti. o kremleri de asla önermem. deriyi inceltiyor. keşke zamanında bana söyleyen olsaydı da hiç o işe yaramaz doktorlara/dermatologlara gitmeseydim. hem masraf ettirdi binlerce dolar hem de sonunda geçici semptomatik tedavilerin yan etkisi yüzünden eskisinden de kötü oldu.

sağlıklı beslenme çözüm yani. ama problem sağlıklı beslenme konusunda bilinenlerin yanlış olması :D "dengeli" beslenme değil etçil beslenme lazım.
  • konetsu  (19.05.24 12:42:10 ~ 12:43:58) 
[]

bir haftadır oturarak çalışıyorum bağırsaklar mortingen mi?

evden çalışıyorum ve getir falan filan derken bir haftadır evden çıkmadım, yemekler patates-tavuk vs. + her türlü abur bucur.

bugün en azından bir 10dk yürüyeyim dedim ve karnım resmen reaktöre dönüştü sürekli bir guruldama ve gaz çıkışı mevcut

biraz düzene sokmak için ne yapmalıyım?

 
bol sıvı tüketimi. arada çorba için.
gün kurusu, kayısı kurusu yiyin :D

  • tabudeviren  (18.05.24 21:40:58) 
hocam sağlıklı yaşama gayretinizi çok takdir ediyorum ama bence ya yediğiniz bir şey dokunmuştur ya da geçici bir şeydir. bir haftadır oturarak çalışınca bağırsaklar mortingen olsaydı benim 104 kere cenazemi kaldırmış olurlardı. bir hafta oturdu diye hiçbir sağlıklı insanın bağırsaklarına bi şey olmaz :)


  • mark greg sputnik  (18.05.24 21:49:58) 
Sebze yemeyi Challenge olarak yap. Misal günde en az 5 farkli sebze meyve yiyeceğim diye.
Her yemekte sebze ve protein almaya çalış.
Sabahlari en azindan mobility yap. Misal tim anderson'un var böyle 10dk falan.
Evde calisiyorsan misal bir kettlebell ile armor building complex vs yapabilirsin. Olsun 15-20 dk haftada 3-4 gün.

Onkadar kısa sürede bir şey olmaz da uzun dönem sıkıntı.
  • logisticsmanager  (18.05.24 21:50:24) 
Yürümeniz yeterli olacaktır heralde. Ya da en azından oluyor mu? Bugün yürümüşsünüz mesela, durum nasıl şu anda? Sorun daha çok mekanik gibi değil mi tarifinize göre? En güzel şekilde de beslenseniz böyle olurdu heralde. Yürümeye devam edin, sandalyede oturuşunuza da dikkat edin. İki büklüm oturuyorsanız öyle yapmayın, en azından ofisteki gibi yarı resmi durun. Gaz yapan şeyler de yediyseniz tuzu biberi olmuştur.

Şurada gaz sancısının nedenleri başlığında ilk sıradan vermiş hareketsiz yaşamı;

www.acibadem.com.tr
  • akhenaten  (18.05.24 21:54:42 ~ 21:57:44) 
Düzene sokman için harekete devam et. Hareket etmek bağırsaklar için de iyidir.
Onun dışında günde 2 öğün ye, saatleri de belli olsun. Abur cubur falan gerek yok, öyle şeyler bazı akşamlar için gerekli. Bol doğal sıvı tüket, su olur, kefir olur, soda olur, çay kahve olur. Kahve çok içiyorsan bir o kadar da su içmeye gayret göster.

Bağırsaklar önemli meseledir, vücudun ikinci beynidir.
  • numlock  (18.05.24 22:45:55) 
Bol sıvı,
Posalı yiyecek (sebze)
Kayısı, hünnap, erik, hurma kurusu (her gün 5'er tane bende çok işe yarıyor, 85kg)
  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (19.05.24 10:02:29) 
[]

iyi excel bilgisi yalan mı oldu?

yıllarca excel ile uğraştım öğrenmeye çalıştım falan ama geçen karmaşık bir formüle ihtiyacım oldu, dedim dur chatgpt'ye isteklerimi yazayım ve tek seferde bana formülü hazırladı. artık uğraşmaya gerek yok mu acaba öğrenmek için sizce?




 
1-2 sene kadar R öğrendim. Son 1 yıldır yeni hiçbir şey öğrenmiyor olabilirim R’a dair. Ne istersem pat diye veriyor.


  • but that was just a dream  (18.05.24 21:20:18) 
yaptığın işe göre değişir, bizim şirkette chatgpt açılmıyor, bir şekil ulaşır da şirket bilgisayarındaki herhangi bir bilgiyi oraya girersem beni kurşuna dizerler. Lokal ChatGPT ler çıkıp Ofis Programlarına entegre olana kadar excel bilgisi iş yapar.


  • nahtoderfahrung  (18.05.24 21:21:41) 
Guru olmaya gerek yok artık. Hala kısayollar, klavye ile çalışmak iyi bir görüntü ama çalışmak amelelik.


  • gabe h coud  (18.05.24 21:25:43) 
excel'i bilmeyen biri ne istedigini chatgpt'ye anlatamayabilir. muhtemelen siz bildiginiz icin dogru duzgun sordunuz.

bir de kullandiginiz is icin o formulun gerekli oldugunu bilen sizsiniz.

tabi ki chatgpt isleri kolaylastirir ama bence excel bilmek her zaman arti.
  • supergirl  (18.05.24 22:16:15) 
Supergirl+1

Ben asla "bilmeye gerek" yok demem. Misal ben Cok kullanıyorum çünkü veriler sap'den falan gelse misal örnek veriyorum çok alakasız bir şeyin yapılması lazım. Chatgptye formul sormak değil bu. Bazen çok basit pivot tablelarin, formullerin yazılması çok zor geliyor kişilere çünkü sana chatgpt soyleyemez hangi kolonlarin kullanilmasi gerektiğini vs.

Bu arada benim kendi fikrim excel iste öğrenilir. Ben exceli iste youtube videolari, google, deneye yanila öğrendim. Aksamlari falan macro yazmaya çalıştım.

Chatgpt iyidir ama chatgpt olduğu için excel öğrenmeye gerek yok diyen biri kendini kandırır. Chatgpt excel bilen biri için isin kolaylasmasini sağlar.
  • logisticsmanager  (18.05.24 22:52:03) 
Yeni çıkan chatgpt bilmeyen birine de o işi yaptıracak seviyede zeki.
Bilmeye evet gerek yok. Ama birisi işe alınacaksa bilenler daha düşük maaşa alınacak. Bilmeyene gene ekmek yok yani.

  • zimbirik  (19.05.24 09:30:26) 
[]

Araba Uzun Süre Kullanılmadan Garajda Beklerse

Aracın sağlığı açısından sorun olur mu?

Mesela 6 ay.


 
uzun süre ne kadar uzun bir süre? 1-2 ay bir şey olmaz. bize olmamıştı.


  • Mehmettheslim  (18.05.24 21:02:51) 
akü sökülmezse akü biter.

yağ kaliteli değilse akışkanlığı bozulabilir.

yakıt tankında kaçak varsa yakıt uçabilir.

hiç hareket etmeyeceği için tekerlekteki iç teller bozulur.

2 haftada bir 10-15 dk çalıştırıp 100-200 metre sürülse 6 ay birşey olmaz.
  • false pretension  (18.05.24 21:42:16) 
@false pretension+1

Bir de dizelse motor komple zarar görmez ama biraz yazık olabilir. Benzinde o sürede benzer dert yok denecek kadar az.
  • nawar  (18.05.24 22:57:37 ~ 22:58:13) 
15 günde bir çalıştırılır, yürütülürse sorun olmaz.
Araç benim olsa süreç sonunda tüm yağları ve sıvıları yenilerdim.
hatta genel ağır bakımını yenilerdim.
Aracın yaşına göre kullanım kılavuzunda da tavsiyeler vardır.
depoyu yarım depodan az bırakmamanız faydalı olabilir.
  • mhm  (19.05.24 15:14:07) 
[]

sabah 9 da antibiyotik ve alkol

bugün sabah 8 da 10 gün süren antibiyotik tedavisinin sonuncu hapını içtim (yani daha içmeyeceğim), gidip 2 bira içsem sıkıntıya girer miyim. farkedecekse antibiyotiğin adı Amoklavin 500mg




 
[]

Mangal pası problemi

Selamlar, mangalda cok bir tevrubem yoktur. Gecen yillarda barbaku almistim onu kullanirken cok sorun yoktu tel izgara vardi ustunde, mangal sonrasi zaten evin bahcesinde yaptigimiz icin yikayip kaldiriyorduk.

Fakat ormanlik yerde hemen yikayip kaldiramiyoruz bazen evde gelince yikiyabiliyoruz.

Hal boyle olunca her yer pas oluyor.

Pasini giderebilmek icin aksamdan sabaha kadar 2 litre elme sirkesi ve limona yatirdim.

Gecmesine gecti ama ben surekli böyle sirke mi heba edeceğim.

Mangal sevdesindan vaz mi geceyim ne yapayim?

 
Pas, temizlememekten olmaz, demirin hava ile temasından olur. Güzelce temizleyip antipas atarsan, hatta üzerine birde boya, hiç bir şey olmaz bundan sonra.


  • etna  (18.05.24 20:19:49) 
Adi bir mangal almışsın. Çok sağlıksız bir olay. Ya sanayiye götürüp o mangalın ızgarasına bir galvaniz attır ya da galvanizi iyi yeni bir mangal al.

İlla ki bu haliyle kullanacağım diyorsan, iyi bir tel fırça ile kullanma öncesi bütün pası temizle sonra bir iç yağı veya kuyruk yağı parçasıyla ızgarayı bir güzel sil.

Bir kasaba gidip mangal temizlemek için dersen onlar bilir. verir bir parça kuyruk yağı.
  • Mirket  (18.05.24 20:32:41) 
Sdhfjg mobilde hep yanlis yazmisim.

www.nurgazshop.com.tr

Valla izgara şu, hala iade sürem duruyor. O kadar ugrasacaksam baska pratik ürün önerilerine acigim, bunu da iade edeyim.
  • ananiyimioguz  (19.05.24 00:33:38) 
Bence siz çok temizlemekten galvanizini kaldırmış olabilirsiniz.
Evdeydi yıkayıp kaldırıyorduk diyosunuz. Biz pek deterjan dokundurmuyoruz mesela ızgaraya. 1 kere yıkamışızdır evde.
Ateşte duran şey zaten. Bir sonraki mangalda ilk 5 dkda temizleniyor. Ya da çok kirliyse mangalın sonunda bi harlayıp yakıyoruz üzerindeki kalıntıları. O sıcakta bakteri falan kalmıyor haliyle. Yağ zaten problem değil.
  • zimbirik  (19.05.24 09:37:26) 
[]

Danimarka vizesi almak istesem ne kadar sürede çıkar?

Selamlar, erasmus'ta danimarka'da bir üniversiteye kabul aldım. Okuldan kabul mektubunu aldım, hatta okul mailimi, platform giriş bilgilerini bile verdi.

Ama kendi okulum (Türkiye'deki), daha hibe sonuçlarını açıklamadı. Yani, sadece yerleştirme sonuçlarını açıkladı ve yerleşilen okula bilgi verdi.

Hibe sonuçları açıklanınca, kendi okulum feragat etmek için bir hak tanıyacak.

Benim Okul, daha hibenin ne zaman açıklanacağını söylemedi, ama önceki senelerde haziran sonu gibi açıklanmış.

Şimdi ben, hibe çıkmazsa gitmeyeceğim. Büyük ihtimalle çıkmayacak da, umut fakirin ekmeği.
Diyelim ki çıktı, haziran sonundan, ağustos 29'una kadar vizeyi alabilir miyim? Oryastasyon günü 29 ağustosmuş ve katılım zorunlu diyor. Vizeyi almam gerekirse, danimarka'daki okul kefil oluyor sonuçta, sürecin uzaması gibi bir şey olmaz sanırım? Hani şu an sosyal medyada görüyoruz ya, her şeyi tam olanlara bile vize verilmeme durumu.

Teşekkürler.

 
vize almak için maddi durumu gösteren evrak sunmanız gerekiyor, öğrencilerde bu hibe belgesi. eğer ailenizin gücü yeterliyse tapu, maaş vb. başvurun, erasmus öğrencilerinin süreci biraz daha farklı oluyor, daha kolaylık tanıyorlar.


  • sanguine  (18.05.24 20:22:25) 
Selam, hibe çıkarsa vizede sorun yaşamazsınız. Ancak randevu bulmakta sorun yaşıyor insanlar bu günlerde. Şimdiden randevu almak bir seçenek olabilir. Başvuru sonrası birkaç haftada sonuç alırsınız.


  • but that was just a dream  (18.05.24 21:24:17) 
[]

Oto yikama tavsiye

Merhaba, anadolu yakasinda aracinizi guvenle yikattiginiz yerler neresi?




 
Yanlış anlamayın ama güvenilirden kastınız ne? Oto yıkama dediğin çoğunlukla göçmenlerin arabanız yıkadığı yer.
Ayrıca Anadolu yakası demişsiniz, Kadıköy de Anadolu yakasında, tuzla da.

  • numlock  (18.05.24 22:28:11) 
123456789• ... 11469  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.