Ekşi Duyuru

Hayatımda duymadim. Hiç de aklıma gelmez böyle bir fantezi. Genel bir durum değil bu.

yıkama şeklinde hiç şahit olmadım ama birlikte duşu bana kalırsa da seviyorlar.

Yok.

kesin bunu yapmalıyım diyemem ama sevdiğim insanla her şekilde ilgilenebilirim buna onu yıkamak da dahil. hoş bir şey bence.

yıkamak deyince benim kafamda böyle tabureye oturtup hart hurt yıkamalı, kafaya maşrapa vurmalı bir fantezi canlandı ve çok güldüm ama siz anladığım kadarıyla daha ziyade jakuzi ve birlikte duş almadan söz ediyorsunuz.

benim böyle bir "fantezi"m yok erkek olarak ama bu fantezi sayılır mı açıkçası ondan bile emin değilim. yani birlikte duş almak, birlikte suyun içinde huzurlu bir ortamda olmak fantezi sayılır mı ki? sakin bir kafede oturup çay içmek de fantezi olur o zaman sanki?

beraber duş alma, duşta sevişme gibi fantezilerim yok ama bence güzel bir şey, yani partnerim kesinlikle karşı değilse ben bazen olsun isterim açıkçası. şansıma bi kere kaldığımız yerde jakuzi vardı mesela, girdik, fokur fokur suyun içinde hasbihal eyledik. özel ve güzel bi deneyimdi. neden olmasın? ama fantezi veya özel istek olarak bende yok o. olmuyosa da olmaz yani özellikle aramam.

bunun dışında bir erkeğin "kadın beni yıkasın" fantezisi varsa da muhtemelen anasıyla, hayatındaki ana kadın figürüyle arası bozuktur diye düşünürüm. herkesin meşrebi farklı tabii millet yerine göre birbirinin üstüne sçıyor affedersin ama "yıkama fantezisi" bana komik geldi biraz. birlikte duş neyse de ben kendim yıkanırım yani gerek yok jdfdj

Freud bıyık altından güldü


El cevap yok

Mamaişuğz

Sırtına yetişemiyorsa keselerim n'olacak ki? Tövbe tövbe. Çok değişikmiş.Libido killerda daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu.

Ben istemem. Çekiciliği yok eden bir şey bence bu. Hastalık ayrı. Jakuzi de ayrı.

Duş alan sevgili kişisinin yanına girmişlik ve sonra da olaylar gelişmiş durumu tamam ama,
Heyooooo, birlikte yıkanacağız sevinci oluşturacak bir şey değil.
Hele ki o beni yıkayacak şeysi çok değişik garip geldi bana.
Ne o öyle. Kemal Sunal filmi mi vardı öyle :)

Züğürt Ağa imiş :)

www.youtube.com

Sevdiğinle her türlü ilgilenirsin +1 Buna ayak falan yıkamak da dahil bence sınırlar olmamalı.

Ama olmazsa olmaz bir kriter değil bence de. Arada ok. Değişiklik iyidir.

bende bu kadar yok fakat mirket'in attığı videodan sonra daha çok istemeye başladım, turkish dream :D

ayrılmak yuh ama istemesi çok normal bence.

Ben nefes alan herkesin, yakınlık derecesinden bağımsız olarak birbiriyle arada belli bir sınır olması gerektiğini düşünüyorum ya :D

Yakınlık ancak sınırları genişletip daraltır ama yok etmemeli bence.

Hastalık falan gibi şeyler zaruri olarak bunun dışında tabi ama birinin birini yıkaması hiçbir yakınlık tanımına sığmıyor bende :D Duşta sevişmek bunun dışında tabi, orada hal hareket ve davranışlardan tutun, ambiyansa ve amaca kadar her şey farklı. Duş fantazisinden önce zaten kişisel bakım ve temizlik işi halledilmiştir ayrıca.

Genel olarak insanın kişisel bakımı ve temizliğine dair her şey tamamen kişisel mahrem alanında bir konu benim için.

Jakuzi yapmak ne demek? Jakuzide yapmak ise, cok rahatsiz bir sey. Butun kayganlik falan gidiyor. Deri deriye surtuyor :) Ustune bir de hijyen icin kullandigimiz klorine falan da var. Cok kotu. Tavsiye etmiyorum. Benim jakuzide 5 erkek bira icip beyzbol izliyoruz. Senin adam izledigi filmlerin etkisinde kalmis.

Partnerimin beni yikamasi gibi bir fanezim hic olmadi. Tuhaf. Gizli gizli kendince "Golden shower istiyorum." mesaji veriyor olabilir mi? :D

Tahta iskemleye oturtup kafamdan aşağıya su döküp yeşil sabunla yıkamazsa olmaz o iş.

İlk kez duydum desem. Fazla duygusal bişi ya. Birlikte yıkanmak bile fantezi olamaz ki? Ortada cinsellik yoksa

Erkeğim. ilk kez duydum. Arkadaş duş fantezisini yanlış anlamış olabilir

Cocukken okumustum unutmuyorum; muazzez ersoy'un o donemki kocasi dustayken yanina gelmis diye bosanmisti.

Demek ki muazzez hanim da karsi bu ise.

birlikte dus almak farkli, karsi tarafin seni yikamasi farkli.

birlikte dus biraz bu islere yeni baslayan erkek fantezisi olabilir, bence onda sikinti yok. Ama "hatun bana hic kese atmadi o yuzden sogudum" diyen bir adam degi$ikmis..

Soruda geçenler: Yıkamak, jakuzi ve duş
Duyurucularin anladığı, keselenmek, ufak tabureye çömelmek, kafaya tas vurulması. Fantezi olup olmadığı konusunda kararsızlıklar, fantezi ise yeni seks yapanların seçeceği bir eylem olması, ben istemiyorum/sevmiyorum o zaman çok saçmacılar.

Birlikte duş almak çok önemli bir kriterdir.
Sebebini açıklamaya üşendim şimdi ama utancınızla ilgili olduğunu söyleyeyim yine de.

Soruda geçen eylemleri yapmışızdır, hoşuma da gitmiştir ama bu öyle önemli bir kriter mi benim için, sanmıyorum. Hoşuma gidiyor ama fantezilik bir durumum yok.

Duşa birlikte girme, birbirini lifleme, jakuzi qeyf falan güzel şeyler. Bunu bir kaç kere yapıp ömür boyu bir daha yapmasak dahi aklıma gelmez.

Ha şöyle de bir şey var, bunları hiç yapmamış olsaydık ve bir yerde aklıma gelseydi, duysaydım, görseydim, ulan biz niye yapmadık böyle şeyler diye ilişkiyi bir sorgulayabilirdim.

Ama yapıldığı için bir sorun yok.

insanlara bu kadar garip gelmesine şaşırdım, daima yaptığımız bir eylem

Hayır, yok.

hiç duymadım. anca sırtıma ulaşamazsam bi liflesin isterim. o da fantazi değil.

bence arkadaşınız biraz, biraz değil bayağı varoş. muhtemelen de parası bol olan birisidir.

bunu bilmiyorum ama Avrupa'da yavaş yavaş başlayacak olan ekonomik sorunlar Türkiye'ye nitelikli elemanların dönüşünü de hızlandıracak diyordu.Tabi şimdilik kısa vadede olacak bir şey değil.
Avrupa için kötüye gidişin temelleri atıldı ve artık her şey bir kıvılcıma bakıyor..

Ayrıca batı için en büyük sorun savaşacak asker bulamamaktır.
Bazı devletlerin askeri kurumları Türkçe ilanlar bile verdi yakın zamanda.

Yine paralı asker olarak Afrika'dan Ukrayna'ya gidenler var mesela.

Merak edip baktim. Taaa 2006'da baslamislar. En son bulduğum haber 2021 onda da son iki senede 50 kişi geldi demişler.
Bu arada 50 kişi total bütün sirketler için. Misal havelsan haberi. Icindeki kişilere baktim;
www.havelsan.com.tr

Biri 2 sene çalışmış donmus.
Biri asml 3 ay kalmis sonra donmuş.
Biri 1 sene calismis donmus.
Yani verilen örneklerde bile harbiden uzun yıllardır calisip "hadi donelim" diyen görmedim. Olsa eminim koyarlardi. Kişilerin çoğu zaten bu şirketlerden çıkıp 1-2 sene kalip gelmis gibi.

Onun dışında elde konusulacak başarılı bir şu olsa eminim yer gök inlerdi.

Neyse, avrupa bitti tabi. Durumumuz çok kötü. Türkiye'ye cama ekmek banan kemal sunal gibi bakıyoruz hepimiz.

Bu arada merak edip linkedin yaptim;
Şu an aselsan'da çalışıp öncesinde yurtdışında olanlara (burada bir sürü şirket seçtim yazılımdan savunma sanayine). Totalde 20 kişi falan çıktı.

Sonra sadece aselsan'da çalışıp şu an hollanda'da olanlara baktım. Sayfalarca çıktı bitmedi yani daha scroll edip duruyorum hala devam ediyor.

O sebepten avrupa bitti.

sömürge valisi nasıl olunur hatırlattığı için teşekkür ederiz
biz aşağıyız dandiğiz, dandik olmasak eminim sitede yazardı
fransız lejyonerleri gelsin de maraşta müslüman kadınları kovalasın

dün ya bir duyuru ya bir başlık vardı, yurtdışında çalışan tr'den teklif alıyor ilk sordukları soru okul ortalaması olmuş, yazar tr de kafalar hala aynı diyordu. aklımda da aseldan olduğu kalmış bahsettiği kurumun.

Not ortalaması sorması olayı biraz da o kişinin yaptığı şov. Bunu başka ülkede de soruyorlar. Abd'de 3.00 altı staj kabulu alamaz mesela.

Dönmek isteyen için işleyecek bir sistem.

tr.linkedin.com

en azından referansını sormamışlar bu da bir ilerleme devlet iştiraki şirket için :)

Linkedin'de paylaşan kişi de öyle fantastik değil yani. O kendini pohpohlamis "bana ortalama sordular" diye. Çalıştığı yer de yanlış anlamadiysam lufthansa ile calisip ona bir şeyler üreten firma. Sanirsin thales'te, ula'da falan calisiyor da aselsan not ortalaması sormuş.

@ferenc; aynı şey değil. Buradaki kişi biraz şov yapsa da mezun olalı bilmem kaç yıl olmuş. Ama dediğin doğru; dönmek isteyen için işler. Dönmek ile alakası olmayan kisiyi pek ilgilendirmiyor gibi ki dediğim gibi linkedinden bile bakarak görülüyor.

LinkedIn'deki gonderiyi yazan kisinin asagi yukari 5 yillik is deneyimi var anladigim kadariyla, 5 yildir calisan kisiye okul ortalamasi sormak komik, nerede calisirsa calissin. Ona gelene kadar o kisinin yetkinligini anlayacaginiz bin tane soru sorulabilir. Kaldi ki mesleki basariyi icin not ortalamasini baz almak sacmalik genel olarak bence.

Ayrica lutfhansanin kendisinin uretmedigi bir seyi baska bir sirketten almasi normal degil mi yahu? Ne alaka yani lufthansa degil diye ya da adini bilmiyoruz diye kotu mu oluyor sirket ya da adam basarisiz mu oluyor?

@kassiopeia; çünkü böyle firmalarda calisan, calisabilen bir sürü kişi var. Sirf asml aselsan diye bakinca gitmis yuzlerce kisi var.
demek istediğim bu program ile geri döndürmeye calistigimiz profil bu değil. Bizim döndürmeye calismamiz gereken kişilerin profili belli. Lufthansa'nin kabin ekranı üreten sirketinden gelecek kisinin gelmemesinin bir önemi yok. Misal benim calistigim şirketten de donmemin önemi olmaz.

Kisiye basarisiz demiyorum da bu kişi dönmedi ya da döndü diye sevinmemize gerek yok bence.

Kendi düşüncem tabi. Not ortalaması olayi bence de saçma. Hayatımda Avrupa'da not ortalaması sormadı kimse.

@logisticsmanager tesekkur ederim, bu acidan dusunmemistim ben genel olarak o kisiyle ilgili dusunmustum. sagolasin. sevgiler.

Olay sadece parasal kaygılar değil, insanlar memleketlerini, kurulu düzenlerini daha çok maaş alalım diye bırakıp gitmiyorlar. Pek çoğu eminim, burada daha rahat yaşıyordur.

Gidenlerin temel çekinceleri:

- ülkede gelecek görememeleri,
- çocuklarının dışarı çıktığı zaman köpek tarafından parçalanmaması,
- Afgan bir kaçak tarafından tecavüz edilmemesi,
- hak ettiği halde kadrosunun sırf yandaş diye birine verilmemesi,
vs.
gibi haklı sebepleri var. Bunlar çözülmeden 1,000 € fazla alacağız diye gelmezler.


.

olay sadece para degil +1

su an avrupa'da yasiyorum. acikcasi aldigim paranin 2 veya 3 katini verseler bile turkiye'ye donmeyi dusunmem. her yeri boyle olmayabilir ama genel olarak avrupa'daki huzur, sakinlik, oturmus bir egitim, saglik, yargi sistemi, mutlu, kibar insanlar, dusuk guvenlik sorunlari vs. paha bicilemez. burada yazilmamis ama bir de su var: avrupa yerlesmis insanlarin pek cogunun partneri yabanci. yani partnerlerinin turkiye'de nasil yasayacaklarini da dusunmek zorundalar.

Konuda hiçbir uzmanlığım yok ancak araştırma yeteneklerimi kullanıp buna ulaştım:

Spice Model: Unfortunately, there isn’t an official spice model for the XTR116. However, you might find a TINA-TI design model for the “4-20 mA Loop Analyzer,” which emulates the behavior of the device2.

e2e.ti.com

xtr116'nın simülasyonluk birşeyi yokki. referans voltajını ve bu voltaja göre belirlediğin inputu veriyorsun. 4-20 ma çıktı üretiyor.

yani bir frekans tepkisi ya da kazanç vs. öyle biri durum olsa simülasyona eklerlerdi.

simülasyon programında spice model olmayınca devre tamamlanmıyor

Güvenpark'ta Dikmen caddesinden geçen bütün dolmuşlar olur.

ilker ve keklikpınarı dolmuşları gider. otobüs olarak da 183, 186, 145 yakınından geçer.

Divvydiary

Paramla kullanıyorum ben

fintables

Isyeri, arkadasinin arkadasi, mekanlar, tanisma uygulamalari, egitimler/kurslar benim gordugum genelde.

artık internet bence. çevremdeki pek çok kişi online platformlarda tanışıyor

Çok afedersin memurlar için ribony.

Sözlük bu konuda rakipsiz. Son 18 yılda tanidigim butun muhtesem kadınları buradan tanışarak yaşadım.

Vay arkadaş

bumble ve sözlük

online harici macrocenter :) tanışmaya gitmiyorum ama denk geldi bir kaç kere.

Mayıs 15ten sonra bakın. Geç düşüyor sisteme

ödenmemiştir

her ayın 20-25 arası bir önceki aya ait sgk primi ödeniyor.

mayıs ayı 20-25'inde kontrol edin. nisan ayını o zaman görürsünüz

geriden geliyor. 26sında bakman gerek.

Nisan 2024 için son bildirim tarihi 26 mayıs. 26 mayıs'tan sonra kesin olarak gözükür. Erken bildirirlerse erken de gözükebilir.

Xiaomi var bende;
Duman yok. Olayi dumansiz olmasi zaten.
Biraz yumusak kaliyor ici evet. Normal kizartma gibi beklememek lazim. Neticede firinla ayni performans.
4 kisi diyorsaniz xiaomi veya philips’in xl’lari is gorur.

Ben hic kullanmiyorum nerdeyse bu arada. Balik, tavuk her seyi firinda yapiyorum. Firinda daha sulu sulu oluyor bence.

ben de xiaomi kullanıyorum, çok memnunum. 2 kişiye yetiyor bence. yağda kızarmış gibi yapmıyor doğru, mor oje'nin dediği gibi fırında pişmiş gibi yapıyor ama çok daha çabuk.

bizim en çok yaptığımız şeyler tavuk (kanat, pirzola, but vs.), köfte ve patates. bence harika yapıyor. köfteleri donuk da atsanız mükemmel kızartıyor. bunun dışında kap kek de yaptık, birçok kez kestane de pişirdik, onları da mükemmel yapıyor. keza sosis, sucuk gibi şarküterileri de harika ve dumansız yapıyor. sebze sote bile yaptık, gayet oldu.

hepsi ayni mantikli ayni sekilde calisiyor ki zaten

bende de xiaomi var, cok iyi alet


sadece simdi alsam, daha genis olanlardan alirdim

bence ne kadar buyuk olursa o kadar guzel oluyor ozellikle cok kisi icin. bu nedenle philips xxl olanlara bakabilirsiniz.

Cosori öneririm amazondan.

turbolu mini fırın al airfry yerine sadece tepsiyi yıkarsın

Cosori car bende memnunum.

6 küsür litre olanı çift resistanlı. Diğerleri hep tek resistanslı sadece üstten pişiriyor.

Ben pratik olmasından dolayı memnunum. Yıkaması biraz can sıkıcı ama bulaşık makinesine atıabiliyor

Türkiyede mağaza satışı yok sanırım ama patates kızartma apartı olan airfryler amazonda var. Yurtdışından geliyor. Bahsettiğim aparat silindir tel bir kafes, sürekli dönüyor tavuk çevirme gibi. Haliyle patatesler eşit kızarıyor. Bu aparatın olmadığı airfryerlarda patates kızartması genelde zorlama oluyor ya. Mesela siz içi yumuşak kalmasın diye vurgulamışsınız, bunu vurgulayan biri standart bir airfryer kızartmasından memnun olabilsin sanmam. Patates kızartması yapmak için çok daha kolay ve az emek gerektiren yöntemler var. En basitinden doğrudan fırınlayın ve varsa fanı çalıştırın.

hazır donuk patatesi çok güzel yapıyor ama evde kendin hazırladığın patates hiç güzel olmuyor.

duman sorunu hiç olmadı

arada açar çevirirsen vs güzel pişiriyor.

philips xl var. iki kişi için ideal, 3 kişiye yetmez. sanıyorum 6ltydi. yani daha büyük alman lazım.

amaaaa 4 kişi için yemek yapacaksam zaten gider fırında yaparım. geniş geniş konulur, çevirme derdi yok. şu an air fryer özellikli fırınlar var zaten.

Oturduğunuz ildeki koroları araştırın türk halk müziği veya çok sesli korolar var genelde belediye konservarlari olur ya da halk eğitim merkezleri vs. Orayla görüşün hoca bı bakar sesinize alırlar muhtemelen.

Hangi şehirdesiniz? İstanbul'da iseniz,bizim şef gençler için bir çok sesli koro kuruyor Ychorus.18-30 yaş arasindaysanız seçmelere girin bence. Bildiğim kadarıyla aidat ücreti de yok.

Şef: Haluk Polat
info@weplay.com.tr

Yapmadım. Yıllar yıllar önce yapmıştım. Bu sene yapayım dedim ama aşırı üşendim. Yaptığımda kabul olmamıştı. Çok inanarak yapmamıştım herhalde ondan olmamıştı.

tuz yiyip yattım ama bişey görmedim rüyamda :)))

Eşim seviyor böyle şeyleri henüz bir faydasını görmedim:)

ben yapıyorum her sene, biraz güdülenme gibi birşey benim için yapmak istediklerimi, olmasını dilediğim şeyleri yazıp, çizip bunların gerçekleşmesi için çabalamak gayet keyifli birşey.

Nope.

Ben her sene yazarim balkona koyarım sonra da denize atmayi unuturum ama arada bir seylerin gerceklestigi oluyor.

balkona koyup denize atmak neden?

Yaptım, her sene de itinayla dileklerimi yazar, gül ağacının dalına asarım. Ertesi gün de Ankara'da deniz olmadığı için alıp yağmur suyu kanalından akan suya atarım.

Allah'ın gücüne gitmesin ama...
Hiçbir zaman çok bir şey istemedim ben. Çok ulaşılmaz, imkansız dilekler de dilemedim, öyle Mercedes'ler, Porsche'ler, yalılar, villalar, milyon dolarlar falan.

Annem babam sağlıklı, uzun ömürlü olsun istedim. Annem hastalandı öldü. Babam durup dururken bir anda hasta oldu, çok hızlı çöktü. O eski neşeli, mutlu, enerjik halinden eser kalmadı, bakımevinde şu anda.

Karımı çok seveyim, karım da beni çok sevsin, birbirimizi hep sevelim, saygı gösterelim, çok güzel bir evliliğimiz ve birlikteliğimiz olsun, hep mutlu olalım, hep aşık olalım istedim. Ben karımı hep çok sevdim, hala da çok seviyorum. Ama o beni artık sevmiyor. Belki de hiç sevmedi bilmiyorum. Bir türlü mutlu edemedim, mutlu edecek beklentilerini karşılamayı başaramadım. Ne yaptıysam olmadı. Ne yapmam gerektiğini, neyi eksik, yanlış yaptığımı, nasıl düzelteceğimi de bilemedim, anlayamadım. Beklentilerini karşılayıp mutlu edemediğim için de sevilemedim. En sonunda karım benden tamamen uzaklaştı. Onu da kaybettim... Evliyiz ama iki ev arkadaşı sadece.

Hayırlı bol kazançlı işlerim olsun istedim. Güzel işlerim oldu güya. Ama emeğimin karşılığını yalvararak bile alamadım. Çalışıp kazandığım paranın dilencisi oldum. Sadece çalıştım, herkesin işini yaptım, ama asla yaptığım işin karşılığı olan parayı zamanında alamadım, hatta neredeyse hiç alamadım. Emeğimin karşılığı olan parayı cebime koyup rahat nefes alamadığım için hiçbir ciddi ihtiyacımıza para yetiştiremedim. Bu yüzden ailemi de sıkıntıya soktum. Ne bir ev alabildim, ne bir yatırım, ne bir birikim yapabildim.

Velhasıl, benim neredeyse hiçbir dileğim gerçekleşmedi.

Mükemmel bir evlat sahibi olmayı da dilemiştim. Tek gerçekleşen dileğim bu oldu. Şükürler olsun, harika bir oğlum var.

Bunun yerine bir tablet daha iyi olur

@grimavi sebep?

tablet +5

sadece icerik tuketmek icin tablet cok daha iyi

benzer bir bütçe ile alacağınız 9. nesil iPad ya da biraz daha ekleyerek alabileceğiniz 10. nesil iPad (ben olsam bunu alırdım) bu bilgisayardan daha akıcı çalışır, daha uzun ömürlü olur. taşınabilirliği de cabası.

içerik tüketimi için iPad mükemmel bir cihaz.

HAYIR.
celeron almak deliliktir. Bu saydığın şeyleri 10 yıllık bilgisayarlardan bile daha yavaş çalıştırır. 9000 bin liraya i3 10000'lerden yukarısından birini al daha iyi.

şu listeden alacaksın
en ucuzu 8950 tl
www.epey.com

Linkteki ürün bildiğin çöp. Böyle ürünlerin piyasada olabilmesi bile rezalet. 1-2 sene sonra değil daha aldığın anda performans sorunu yaşarsın. Ram yetersiz, disk alanı çok küçük, işlemcisi 10 yaşındaki ekonomi sınıfından alınmış bilgisayarlardan daha yavaş.

satıcı amazon, sorun olmaz. pazaryerlerinde Apple'ın kendisinden daha ucuz oluyor genelde, normal yani.

Winix.
Çünkü hem çok önerildiğini görüyorum hem de gittiğim iki hastanede Winix marka kullanıldığını gördüm. Fiyatı da makul.
Cihazın çalışma mekanizması da havayı içine çekerken birkaç katman filtreden geçirmek diye anladım. O yüzden çok araştırmaya, para vermeye gerek yok diye düşünüyorum.
Dyson aldım ama gereksiz fazla para harcadığımı düşünüyorum.

Yine de benimki konu hakkında uzman olmayan müşteri görüşü. Uzman bir arkadaş cevap verirse onun cevabını dikkate alın.

bende çok araştırmıştım winx pro en iyisi ama en az 6 ayda bir filitre değiştireceksiniz unutmayın.

hangisinin filtresi en büyükse onu alın. Hava temizleyiciler 2 adet filtre ve bir adet fandan oluşur başka hiçbir teknolojileri de yoktur.

Elektrikli süpürgende şöyle bir uç var mı? varsa işini görür.
spares2repair.co.uk

dr doofenshmirtz bahsettiği uçlar universal oluyor 1 milyoncularda da var her süpürgeye uyuyor

belli platformlar satıyor ancak daha fb son maçını oynamadığı için eşleşme belli değil.
mobilet.com

İran'a para göndermek dert değil. Kapalıçarşı'da bu işi yapan döviz büroları ve sarraflar var, onlar aracılığıyla para transferi kolayca yapılabiliyor. Elbette arada banka olmadığı için meseleyi bilmeyenlerde bir güvensizlik oluyor ama onların para transferi bu şekilde olduğu için genelde dolandırıcılık yapmıyorlar. Bir de Bank Mellat var, onlar da banka aracılığıyla havale işlemleri gerçekleştirilliyordur.

İran yıllardır ağır ambargo altında olduğu için İran'da faaliyet gösteren Avrupalı ya da Amerikalı şirket olmayabilir. Rus ve Çin şirketleri varsa onların para transferi bakımından sorunu yoktur diye düşünüyorum.

Duzenli maas odemesi vs ise biraz sikintili (bank mellat da cok duzgun degil)

Eger 1 2 seferlik bir seyse yukaridaki arkadasin dedigi yontem.

İstanbul'da yaşayan iranlı bir müşterim var yardımcı olabilir.

3 takvim yılı dolduktan sonra kullanılabiliyor.

Vade farklarını falan öğrenebilirsin.

Bazıları aylık işlem ama:

Duran varlık girişi-çıkışı (satış, hurdaya ayırma)
Amortisman
Dönemselleştirme (Accruals)
Kredi ödemesi
Şüpheli alacak yazma
Kasa işlemleri
Kur Farkı değerlemesi ve kayıtları
Personel avans kaydı
Kredi tahakkuk ve ödemesi-Faiz gideri

Sb

degil

Mantıklı düşünelim başlama nedeni önemli, eğer babasının hastanesi varsa ve acil bir diploma filan gerekiyorsa işin başına geçmek için mantıklı.
Ama hayata yeniden başlama hevesi varsa 6 sene okuyacak + zorunlu hizmet ile ya aile hekimi olacak, ya da para kazanmak için dolgu-botoks peşinde koşan doktor - hacamat,sülük tedavisi yapan doktor denkleminden birisini seçecek. Aksi takdirde 4 sene daha uzmanlığa kasacak. E tabi sınıf tekrarı yapmadığını varsayarsak 43 yaşında uzman doktor olarak sonunda özel hastanelerde ya da devlette çalışabilecek.

Eğer motivasyonu ve amacı tüm bu zorluklara değerse geç değil ama sırf içinde kalmış bir doktorluk hevesi filan içinse değmez bence. Bir de devlette doktorluk çok stresli sürekli kavga dövüş içinde geçecek onu da düşünün doktorlar Kutsi gibi bir hayat yok yani :D

İçinden geliyorsa, okuyabiliyorsan oku. Neden olmasın?

şimdi ben şöyle düşünüyorum bu tür durumları: derdiniz, akıllı çocuğum kekilli çocuğum tıpta kazanırmış desinler diyeyse ki; ülkedeki gençlerin yüzdeyüzü bu nedenle kazanmak istiyor buraları, bu olmaz, çok geç kaldınız ve paraysa da yine zorlayabilir sizi.

ama derdiniz gerçekten meraksa, alana aşırı ilginiz varsa her yaşta her türlü okunur.

ne cesur bir hareket. bence değil. yolunuz açık olsun.

Gec degil. Yasa takilma. Baslayabilecegin acik ara en mantikli bolum.

dokuz eylül üniversitesi tıp fakültesinin eski dekanlarından biri, 40lı yaşlarının başında öğretmenlikten ayrılıp tıp okumaya başlayan bir beyefendiydi. 33 hiç geç değil

kendi ürünün mü yoksa buyboxa mı gireceksin bilmiyorum ama, açıklamaya detaylı beden bilgisi, materyal bilgilerini girmek şart. aksi halde iadenin önünü alamıyorsun.

İyi bir psikologla calismasini öneririm

Facebook'ta e-ticaret grubu var, orda imine cimine kadar her seyi tartisiyorlar. Satir aralarindan mukemmel bilgiler edinebilirsiniz.

Zor is, hesap kitap yapmadan giren net batar.

Tek öneri : Dükkanda sattığınız fiyattan satarsan, Trendyol'a komisyon ödemekten başka bir işe yaramaz. Komisyon ve giderler düştükten sonra, makul bir kar kalacak şekilde fiyat hesaplaması yapmanız lazım. İade ve zayiatları da göz önüne alın.

Onun dışında 3-5 iade benim canımı sıkmaz, paralarını iade ederim derseniz sıkıntı olmaz. Denemekte fayda var. En kötü bir süre sonra kapatırsınız. Ancak tüm iş planını e-ticarete bağlamayın.


.

benzer bi mesafeden izliyorum. 55' almistim ama keske 65' alsaydim dedim.
Büyük ekran iyidir

vhs kaseti +1

küçük olması sorun yaratır ama büyük olması sorun yaratmaz, gözünüze batmaz. daha rahat olur.

Aşağı yukarı aynı mesafeden izliyorum, 65' var bende. Memnunum.

"Bu televizyon çok büyükmüş, izlemek hiç rahat değil, keşke daha küçük olsaydı." dediğim hiç olmadı. O yüzden o mesafe-inç hesabını hiç umursamıyorum.
Bütçeniz yetiyorsa daha büyüğünü alın.
Ben 65 inç aldım keşke 75 alsaydım diyorum.
Siz de en azından 65 alın bence 3 metrelik mesafe için.

Evet işinizi görür.
Ddj 400 ya da traktor s2mk3 de bakabilirsiniz

Resmi olarak problem çıkar mı bilmiyorum ama şahsı olarak çok pis uyuz olurdum ben.

Tabii şirketten şirkete değişen bir durum. Bizde gelecek yıllık iznini kullanabilir. Yöneticilerin kendi inisiyatifinde. Şef ve müdür bu durumda izin verirse gitsin yapsın tatilini. Sizin şirkette böyle bir durum yoktur belki, bilemeyeceğim.

Ama sağlık hususunda yalan konuşup keyfi tatil yapacaksa çok pis ayar olurum. Yarın öbür gün cidden hastalığında nasıl güveneceğim kendisine.

@put in your a p
Devlet kurumu, sonraki yıldan izin alamıyor diye biliyorum. Spontan geliştiği için olay böyle oldu yoksa izin bırakırdı zaten.

amir izin verirse bir sonraki yılın iznini kullanabilrisinmiz ya da yetkili amirin izni ile mazeret izni.

sordunuğunzu soru yeni memur sorusu olmuş.
1. idare her zaman hakem hastaneye gönderebilir. Gönderirlerse ne yapacaksınız? TR sınırları içinde olmalısınız
2. Yurtiçinde hastaydım bakıma muhtaçtım bi arkadaşım anamın babamın evine götürdü diye kıvırma yapabiliyorsunuz. hastalık izni il dışında geçirilebiliyor. ama yurt dışı çok riskli.
3. zaten yurt dışına çıkmak üst amirin iznine tabi.

gemide filmine döner olay
sahte rapor almak...
üstüne izinsiz yurtdışna çıkmak
üstüne rapor sahte olduğu o günlerde işie gelinmemiş kabul edilmesi 10 günü geçerse memuriyetten çekilmiş sayılmak...

benim tavsiyem bakan yeğeni falan değilseniz yapmayın. biri cimere yazar yurtdışında diye çok ciddi sonuçları olur.

Kurumdan kuruma, hatta kurum icinde daireden daireye de degisebiliyor. Kurumdakilerin haberi olmazsa pek bisey olacagini sanmiyorum. Calistigim dairede istersen aya cik, kimsenin umrunda olmaz.

öncelikle şarkının mp3 formatını elde edin. ister youtube mp3 converter'ları kullanın ister torrent'ten kaliteli versiyonunu bulun.

daha sonra elinizdeki mp3 dosyasını 1:45'e veya istediğiniz başka saniyeye kadar kırpın (mp3cut.net) iş görür

son olarak kırptığınız dosyayı www.veed.io bu siteye upload edin, loop'lamak istediğiniz kısmı (sizin durumunuzda kırptığınız kısmın tamamını) kopyalayın, sonuna yapıştırın.

Adobe Audition'da bir şarkının istediğiniz yerini seçip, o kısmı uzatabiliyorsunuz. Yani yapay zeka o aralıktaki ritimlere göre uyumlu melodi ekliyor gibi bir şey. Üşenmezseniz ona bi bakın. Youtube'da doğru anahtar kelimelerle arayınca nasıl yapıldığı da çıkar zaten.

evet hiçbir şey değiştirmez, fiber yoksa muhtemelen adsl veya maksimum vdsl altyapısını ttnet getirmiştir. hangi iss'ye gitseniz tt'nin altyapısını kullanacaktır.

onun yerine kablonet düşünebilirsiniz. kablo tv altyapınız varsa.

Bahama's

Detomiks

Anlamadım soruyu. Kasayı diyorsan, ayaklı duvar rafı. Milyon çeşidi var. Birebir modeli bulmam zaman alır

@glamdr1ng evet buymuş teşekkür ederim. birebir aynısına ihtiyacım yok ya o beyaz olduğu için masama uymaz.

Tercumanlik sadece bir dile hakim olmakla elde edilebilecek bir beceri degil. Evet zor bir sey de degil fakat fakültelerde buna òzel dersler veriliyor. Mesela sizden her alan ve disiplinde min. kelime/tanim bilgisi beklenir ki bu öyle uluslararasi sinavlarda yüksek skor almis kimselerin harci degil.

Ben zaten küçük çaplı işler arıyorum, upworkte misal, basit bir işte bile bazen sertifikası olan diyor. Orada görünmesi amaçlı bir nevi. Roman çevirmem tabi ki.

Benim bildiğim kadarıyla noter'e gidiyorsun, noterin senin çeviri yaptığın dil çiftinde birisine ihtiyacı varsa, o noter'e bağlı yeminli tercüman oluyorsun.

Anladım, bu pek işime yaramaz gibi. Teşekkürler

Sartre - Bulantı
Georges Perec - Uyuyan Adam

Dönüşüm
Tutunamayanlar
Bozkır kurdu

Albert camus - sisifos söyleni
Eger okumadiysaniz

@robert Bosch

Yalnız sisifos söyleni yabancı tadında roman gibi değil de baya yogun bir deneme. Oturup çok konsantre bir şekilde okumanız gereken bir kitap.

Yine Kafka'dan dönüşün gibi dava'yi da okuyabilirsiniz. Dava Yabancı'ya bir tık daha yakın bence.


Yine camus'nun veba yi da sevebilirsiniz.

Yabancı'ya en yakın sarte - bulantı.

Telefondan yazıyordum paragraflar yazılar karışmış Özür :(

tehlikeli oyunlar
yeraltından notlar
suç ve ceza
varolmanın dayanılmaz hafifliği

3,5k civari odedim. - 2023 Opel Mokka

2022 Toyota Yaris - 9100tl

trafik sigortası nedendir anlamadım ama bu sene kaskodan daha pahalı. kasko hasarsızlıktan dolayı düşüyor da biz mi farketmiyoruz acaba.

2020 Passat 6000 lira

2020 Reanault Megane - 4321,27 tl

2024 Peugeot 3008 - 5576TL

2017 Hyundai tucson 3455,45

2013 bmw 1 serisi - 4400 tl hasarsızlık %50

2018 micra - 7200
Kaskosu da 12 civari.

4561 TL prim ile Sompo Sigorta 2022 tiguan

1 gün öncesi diye bir zorunluluk yok, e-devletteki belgeler zaten karekodlu, kontrol etseler 4 sene önce alınmış belgenin geçerli olup olmadığını da görebilirler ama siz yine de randevudan 3-5 gün önce hazır etseniz yeterli. banka hesap dökümü de daha eski olmasa iyi olur.

opsiyonlu ve haliyle ekstra ücretli bilet var. mesela Pegasus'ta flex ismiyle satılıyor. Thy'de de olması lazım. acenteler yapabiliyor doğrudur, sormanız lazım.

Orient +1
Banka dökümü ne kadar yakın olursa o kadar iyi tabii. Çoğu kişi başkasından borç alıp kredi çekip girdi çıktı yaptığı için öyle bir hassasiyet geliştirdiler. Ben 1 hafta öncesinden alıyorum genelde, sorun olmuyor.

Orient +1
Bruce +1

3-5-7 gün olması kafi. Ben de 1 hafta öncesinden alıyorum genelde. Şimdiye kadar problem olmadı.

Yetişir ancak ilk gidişiniz ise belediye onaylı davetiye istiyorlar. Bu biraz zaman alabilir.

Normal şartlarda 1 haftada çıkıyor

Belediye onaylı davetiye alma süresi eyaletine göre değişiyor. Temin ettiğiniz takdir de 10 günde sonuçlaniyor. Bir an önce orada irtibat kurduğunuz Çinli firmayla harekete geçin.

Zengin olup basit yaşayan, basit şeylerden zevk alan insanlar da var ancak ikigai nin çalışmadığı hatta problemin zenginlikle de çözülemeyeceği birkaç örnek verebilirim ve böylelikle belki kafanda bir yere oturtabilirsin :

Ateşli silahlar ile ilgil yeteneği ve ilgisi olan bir kişi İngiltere'de yaşıyor ancak regülasyonlar sebebiyle bu alana yatırım yapamıyor.

Helikopter sürme konusunda yetenekli ve bundan çok mutlu olan biri Almanya'da yaşıyor. Almanya'da paranız dahi olsa bireysel helikopter sahibi olup helipad ve uçuş izinlerini ayarlamak çok fazla iş.

Benzeri örnekler çoğaltılabilir. Örn. jeologsunuz Kuzey Amerika'da araştırmalar yapmak istiyorsunuz. Grand Canyon'a gidip bizzat gözlemler yapmak istiyorsunuz çok da zenginsiniz ancak Amerika turist vizesi verirken ne gelirinize bakar ne zenginliğinize. Tamamen oradaki memurla olan iletişiminiz, dürüstlüğünüz ve sizin elinizde olmayan başka değişkenler devreye girer vize alamayabilirsiniz.

Ancak bunların hiçbiri bir engel değil. İkigai aslında Mutluluğunuzu ve hayattaki amacınızı dış etkenler üzerine kurmamanızı öğütlüyor. Hayatta biraz oportünist olmak gerek. R. Heinlein çok sevdiğim bir tespiti var: Böcekler uzmanlaşır. İnsanlar her şeyi aynı anda çok iyi yapabilirler.

İkigai (felsefesini) beğendiyseniz, Wabi Sabi (felsefesine) de bakmalısınız.

Her ikisi de yaşam şeklinizi ve hayatınızı düzenlemenize yardımcı olur. İkisi de Japon :) Birbirini tamamlar diye düşünüyorum. Amacım sizi telkin etmek değil, yanlış anlaşılmasın.

Evet oluyor. Nba gibi pyunlar 5-6 ay deluxe’de kalıyor, diğerleri daha uzun kalıyor

(git: 1566051)

oyunların paket kapsamından çıkarılması sözkonusu oluyor. oyun paket kapsamından çıktığında eğer eklemiş iseniz hatta cihaza indirip oynuyor olsanız bile kütüphanedeki oyunun üstünde kilit işareti çıkıyor, cihazdaki oyunu da listede görüp açamıyorsunuz. ta ki parasını verip yeniden satın alana kadar.

Bütçeniz kadar takın. Yakın arkadaşınızsa bunu sorun etmemesi lazım zaten. Arkadaşım evleniyor diye ben niye maddi yük altına giriyorum? Saçma sapan işler... Pahalı/gösterişli düğün yapması onun tercihi, sizi bağlamıyor bence.

Yarım iyidir yeterlidir.

cumhuriyet.

Yarim yeterli. Amcasi teyzesi tam takmaz.

Sen evlenince o da sana yarim takar bitti gitti iste.

yarım çok değil mi ya, çeyrek takarım sadece yakın arkadaşıma, zaten çeyreğ yarımı sorgulayacağını düşünüyorsan o kadarda yakın arkadaşın değildir.

Beraber büyüdüğü kuzeni falan varsa o tam takar. Yarım gayet cömert bence.

şu zamanda yarım çok iyi

çeyrek bile çok bu zamanda. ben olsam yemek 1000 tl ise bir zarfa 100 dolares koyarım ya da en fazla çeyrek. yarım asla ama asla takmam :D

Bu arkadaşın iyi yerde 1000 lira yemekli düğün yapması yüzünden oluşan masrafının sorumlusu siz değilsiniz. Hele bu devirde çok çılgın bir işe girişmişler.

İyi maaş da çok göreceli. Maaşınıza göre yaşamıyor, birikim yapıyor da olabilirsiniz, borçlarınız olabilir, sizin de partnerinize, ailenize karşı sorumluluklarınız olabilir.

Yarım iyi.

bu telefonu yapan adam sesli notlar uygulamasını, gizli kayıt için kullanamayın diye öyle yaptı.

Şayet gizli kayıt yapacaksanız gidip ayrıca bir uygulama satın almanız lazım. şu söylediğiniz şeyin ekranı kapatınca video kaydı almıyor demekten bir farkı yok.

36 ay alamıyorsun. kasko değeri önemli.
24 ay alabilceksin. tutarın %30u kadar o da.

vermezler. 12-17 temmuz yap evet.
sigortam.netten yaptım daha ucuza geldi oraya bakabilirsin.
evet schengen ülkelerini seçmen gerek

tiktokta pek çok filtreyi art arda kullanıyorlar.
funface, incinmiş, conehead, frog face, neanderthaler, bir sürü böyle filtre var.

çevreniz varsa sipariş üzerine rolex düşünülebilir. Dubai stoklar açısından en uygun yer. Thy'de bir ekip bu işin suyunu çıkardığı için yakalandı yakın zamanda ama.

sirf biraz daha ucuz diye net bir sekilde ihtiyac olarak belirlemedigin esya alinmaz. ozellikle teknoloji durdugu yerde 'eski'yen bir sey, bir de sorun ciksa dubaiden aldigin seyi geri goturup iade edemeyeceksin. bu soru "laptopim 7 yillik epey kulustur, dubai'den alsam mi" seklinde olsaydi cevap farkli olurdu ama sordugun haliyle mantiksiz.

Tabi haklısınız katılıyorum. Hanım için bir laptop ihtiyacı var. Kalmaya değer bir fiyat farkı olursa alacağım tabi.

yani...

kurallar öyle

zaten kar dağıtsa da şirketten para çıkışı olduğu için hissenin fiyatı sistemsel olarak düşürülüyor

Ortak degil hissedar oluyorsunuz, adi ustunde hisse senedi - hissedar.

Ortak olsaniz sirket yonetiminde karar alma yetkiniz de olurdu.

Çok bilmiyorum ama şirket hissedarlara kar payı dağıtmıyorsa patrona da dağıtmıyor diye tahmin ediyorum.
Yani kazanılan paranın tamamını şirketi büyütmek için şirket içinde tutuyorlar.

Şirketin yarısının sahibi patron da bir kuruş almıyor bin liralık hisse sahibi de bir şey almıyor.
Öyledir herhalde.

temettu finansal tablolara bakılıp verilen bir şey. Buna da şirketin yönetim kurulu karar verir. Yani şirketin paraya ihtiyacı varsa sırf temettü vermek için temettü vermek demek geleceği satmak demek. Temettü çok onemliyse sürekli temettü veren sirketlerden hisse alınabilir. Misal benim çalıştığım şirket 100 yıldır her sene temettü vermiş.

Hissedar olmanın kuralları önceden belirli. Sizin mantığıniza göre şirket zarar ederse de sizden para istemeliydi ama yapmiyor.
Siz ortak degilsiniz yani, share owner. Piyasada 10 milyon hisse varsa ve siz 10 milyonda bir hissenin sahibisiniz.

Neden aliyorsunuz? Ileride temettu oder diye, ileride hisse fiyati degerlenir diye. Başka bir şeyden alınmıyor.

@logistic: aydınlandım resmen. yani temettü vermeyen şirketin hissesi aslında deniz kabuğu gibi bir şey. sadece kendi aramızda "bu da değerliymiş meğerse" diye ortak karar verdiğimiz bir şey doğru mu?

Temettü dağıtmak yönetim kurulunun keyfine kalmış birşey.
Edilen karı şirkette tutup yatırımda kullanmayı tercih ederler genelde. Böylece şirket büyür. Senin hissen de daha çok para eder.

Yok aslında o kadar basit değil. Şöyle ki sizin dışınızda aslında şirketin elindeki kapitallere vs bakarak da şirketin piyasa değerinin olup olmadığına bakilabilir.
Misal bugün koç şirketinin hissedi düşse 100 milyon lira olsa; bu koc'un değeri bu mu demek? Ya da Yükselse 100 milyar dolar olsa bu mu demek? Birincisinde şirketin karina, cash flowuna, elindeki malzemelere bakarak ucuz olduğu soylenebilir. Ikincisinde de bunlarla alakasız piyasa fiyati denebilir. Misal tesla'nin fiyatinin şirketin elindeki fabrikalar, inventory, cashflow hiçbir şey ile alakası yok. O tamamen sizin dediginiz "beyler Tesla çok iyi hisse" diyip yükselttiği bir fiyat.

Misal sirketler satilirken de bu piyasa fiyatı olmuyor her zaman. Misal bugün nvidia almak isteyecek biri tabiki 3 trilyon dolar ödemeyecek.

Bu arada şirketin hisse değerini etkileyen çok şey var ama evet sizin benim gibi insanlarin psikolojik fiyatlamasi var. Ama tabiki büyük oyuncularin yaptıkları asıl bizi yonlendiriyor.

Bu arada temettu vermeyen hisse kötüdür denemez. Misal teknoloji şirketleri yeni vermeye başladı çünkü hayvan gibi para birikti. Ama vermeyen sirketin finansal tablolarina bakmak lazım. Şirket gelen parayı kendine yatırıyorsa ve bir planı varsa neden olmasin? Ha sirket temettu verememe sebebi hayvan gibi operating expense olduğundan zarar edecek olmasiysa bu noktada şirketin iyi yönetilmedigini anlayabiliriz.

Yani aslında deniz kabuğu değil. Misal bugün temettü vermeyen ama füzyon enerjisini planlayan sirket sizce deniz kabuğu mu? Yoksa belki de gelecekte çok değerli olacak bir hisse mi? Misal kontrolmatik yeni veriyor galiba ama vermiyor diyelim.
2021 yılında 10 bin lira kontrolmatik alsaydıniz (1100€) su an elinizde 163bin lira (4674€) olacakti. Buradaki sebep sizin ne düşündüğünüz değildi, firma hayvan gibi iyi yönetilen, geleceği iyi olan, çok iyi yatırımlar yapan, finansal açıklamalari iyi olan bir firma. Kısacası deniz kabuğu değil yani, siz olmasaniz da bu firma başarılı olurdu ama belki de hisselerini satması ile yarattığı kapital sayesinde iyi yatirimlar yapti ve hisse fiyati daha da artti haliyle win-win oldu.

borsadaki hisseler adi hisseler. bir de bunların imtiyazlıları oluyor. kurucu hisseler gibi. işte onlar asıl ortaklığa eşit hisseler fakat artık bu hisseleri görmek zor. borsamızda sanırım 3 hisse bunu sağlıyor, gerisi adi hisse.

Hisse alınca gerçekten o şirketin sahipliğinde bir pay sahibi oluyorsunuz. Tabi büyük ortaklarla veya nitelikli hisse sahipleriyle aranızda farklar var ama genel kurulda oy hakkınız vs de oluyor. YK üyesi, %5'ten fazla pay sahibi ortaklar, A imtiyazlı hisse sahipleri ve sizin gibi borsadan hisse alanların hepsi kelime anlamıyla ortak ama hukuki anlamda, hak ve sorumluluklar anlamında farklılıklar nüanslar var. O yüzden kabaca ortaksınız, bunda bi yanlışlık yok.

Asıl sorunuza gelince: Adı üstünde şirket. Kendi tüzel kişiliği var. Diyelim biriyle ortak market açtınız. Yıl sonu geldi, kar etmişsiniz. Karı şirketten çıkarıp kendinize almak yerine, yandaki dükkanı da alalım, ya da biraz fazla mal stoklayalım, şirkete bi araba lazım veya önümüzdeki dönem riskli, şirketin kenarda güvencesi olsun mevduata ve dövize koyalım vs vs diyebilirsiniz. ya da şirket zarar da edebilir, o zaman eğer şirketin ihtiyacı yoksa şirkete ek para koymanıza gerek olmayabilir, içerideki parayla karşılarsınız. Aynı mantıkla, temettü (kar payı) dağıtmak da şirketin duruma göre vereceği bir karar. Şirket 100X kar ettik ama 20X'i dağıtalım, kalan 80X'le yeni fabrika yatırımı yapalım diyebilir, borç ödeyeceğiz diyebilir vs. Bunlar şirketin stratekik ve finansal kararlarıdır. Kar payı dağıtma kararı verilirse tüm diğer pay sahipleri gibi siz de sahipliğiniz oranında alırsınız. Ömer Koç da kar payı dağıtma kararı almayan şirketlerden temettü almıyor, siz de hisse sahibiyseniz siz de almıyorsunuz. Anormal bir durum yok.

Hissedar olmanın kuralları>
hissedar olmak ortak olmak zaten, ortaklık dediğimiz şey bu. sözlükteki teknik anlamının dışında bir hissedarlık nasıl oluyor. adamlar bunu soruyor. bir dükkana ortak olup, sermayesine para koyup* nasıl gerçek hissedarlar gibi aylık kazançtan bir meblağa kendi namıma el koyamam. soru bu.
yönetim kurulu için kurallar farklı, bu anlaşılabilir de.

şirket zarar ederse de sizden para istemeliydi> hissedarın parası zaten eriyor?
hangi şirket zarar edince hissedarlardan zarara mukabil para istiyor, sermaye mi artırıyor. rutin kazancından mı ödüyor. 2si denk şeyler mi
örnek: aylık 50 liralık iş yapıyor ve para kazanıyor. bunun haricinde 100 liralık kredi alıp yatırım yaptı ve o işi batırdı. batmasaydı kendi kendini öderdi*. şimdi 100 lira kredi borcunu gerçek hissedarlar cebinden mi ödeyecek.

ortak degilsiniz yani, share owner> arkadaşlar hadi doğruyu söyleyelim, paydaşlarının gönüllü savunusunu yaptığı bir sanal ve hülyalı ortaklık icad edilmiş. bana para ver, spkda fazla fazla kıymet biçilsin, ben de kolayca kredi bulayım= borsa.
buna da adi hissedarlık ve imtiyazlı hissedarlık gibi bir şekilde kıvam vermişler

ileride hisse fiyati degerlenir diye> gerçek hissedarlar cebine harçlık da koyuyor. hatta borsadan toplaya toplaya bir şirketin 50%+ hissesiyle sahibi olanlar var. sanaldan gerçek ortaklığa geçiş oluyor demek ki.

son bi deney yapalım. birisi A şirketinin 4% ortağı olsun borsa üzerinden. temettü de vermiyor. 10 sene para kazansın şirket. 11. sene batsın. gerçek ortaklar çocuğunu okul ayağına ingilterede tatil yaptırtmışken 4%lük ortağımızın elinde ne var

şirketin zararına ortak olmuyorsun diye bir durum yok
şirket kapanıyor hiçbir hak iddia edemiyorsun
ya da bedelli sermaye arttımınında cebinden para çıkmak durumunda