(8) 

meyve fidanı tavsiyesi

kibritsuyu #1377230 
bodrum'da bir yazlığımız var. etrafında da ufacık bir bahçesi var işte çiçek falan.

buraya genellikle temmuz sonu, ağustos başı gibi gidiyoruz. istiyorum ki oğlumla bahçeye bir veya birden fazla ağaç dikelim, ileride oğlum kendi diktiği ağacın meyvesini yesin.

yıllar önce ben çocukken bahçeye malta eriği (yeni dünya) çekirdeği gömmüştüm, filizlendi (bir sürü çekirdek gömmüştüm de bir tek bu çıktı). şimdi koca ağaç ve dalları kırılırcasına meyve veriyor. aşılı falan da değil ha, doğrudan çekirdekten çıktığı haliyle. o benim gözbebeğim. ama maalesef nisan mayıs gibi verdiği için ne biz ne başkası yiyebiliyor. yazın gittim, bütün meyveler ya dökülmüş, ya üstünde kurumuş. fırsat olup baharda gidecez de peey.

şeftali vardı eskiden, önce meyveleri sonra ağacın kendisi kurtlandı, çürüdü, söktük.

şeftaliyi söktüğümüz yere limon diktik, o da 4-5 yıldır bodur kaldı. 1 tane limon vardı üstünde daha yeşil, olgunlaşana kadar tatil bitti, yeşil haliyle kopardım, lime niyetine içkimize kattık.

3 yıl önce çiçekçiden armut fidanı aldım, oğlumla birlikte diktik, can suyu verdik falan. o da yerini mi sevmedi nedir, 3 yıldır ne büyüyor, ne meyve veriyor. bu yıl iki tane armut vermiş, ona da yetişemedik.

temmuz sonu, ağustos başı gibi meyve veren, bodrum iklimine uygun ne ağacı dikelim biz buraya?
(3) 

whatsapp mesaj editörü / mesaj saklama görüntüleme vs

kibritsuyu #1375807 
arkadaşlar whatsapp denen uygulama artık çığrından çıktı. arkadaşlar arasında mesajlaşma uygulaması, oldu sana bütün işlerin üerinden yürüdüğü, bütün evrak alışverişinin, yapılması gerekenlerin üzerinden döndüğü bir iş uygulaması.

adam kimlik fotosu atıyor, su tarihte işe giriş yap diyor. eskiden bu işler maille olurdu. ya da bir evrak istiyor, whatsapp'tan at diyor. kolayına geliyor herkesin.

telefonum elalemin kimlik çöpüne döndü. resmi indirip arşivlemek işimi görmüyor. önünde berisinde yazılanlar da lazım, gönderildiği tarih lazım. bu yüzden telefonda duruyor hepsi. durması da lazım. 3 yıl sonra bile herif çıkıp "ben sana şu gün göndermiş olmam lazım, sen işe girişi geç yapmışın" falan derse açıp burnuna sokabilmeliyim. silemiyorum telefondan.

tamam drive yedekliyor, ne bileyim ben yedekliyorum da yedeklediğim şey de ancak yine telefonda açılıyor. başka türlü yedekleme de ancak text dosyası ile oluyor.

yok mu şöyle bilgisayara, hariciye, flaşa falan atıp sonra bilgisayarda aynen açabilmemin bir yolu?
(5) 

doktor yazısı okumaca vol.76

kibritsuyu #1372240 
şu iki raporda ne yazdığını tercüme edebilecek sümeroloji uzmanı var mı aranızda?

eksiup.com
eksiup.com

yahu sevgili doktor arkadaşlarım, hekimler, tabipler. yahu sizin bize gareziniz nedir abicim? yazdığınız yazıyı insan okuyacak. hadi eczacılar alışmış (ki onun da okuyamayanını gördüm, ben söyledim glukofen yazdıydı ama o olabilir mi acaba diye), siz niye biraz özen göstermiyorsunuz? tamam acele iş yapıyorsunuz, 4564895 tane hasta bakıyorsunuz da karşınızdaki adama da saygı yahu. sizin yazdığınız yazıyı ben okuyacağım. adam iş kazası geçirmiş, tek bildiğim bu. ama acildeki doktorun yazdığından adama ne olmuş anlamam mümkün değil. bu raporu benim okuyup sisteme girmem lazım personelimiz iş kazası geçirdi diye. iş kazası sistemi de maşallah ıncık cıncık soruyor. illa okumam lazım. inci gibi yazmıyorsanız da azıcık okunaklı olsa ne olur ya, "yazdım benim görevim bitti ehehe" mi diyorsunuz?
(5) 

doktor yazısı okumaca (lens reçetesi)

kibritsuyu #1371940 
geçen yıl da sormuştum, cevap gelmemişti.

ne yazmış şimdi bana? bc değerim neymiş? bütün değerleri yazmış anasını satayım, hepsi uyar mıymış yani? yazdığı markaları da okuyamıyorm. hangi lensi yazmış bana?

eksiup.com
(3) 

çanakkale/bozcaada civarı uygun otel

kibritsuyu #1370040 
çanakkale, bozcaada ve o civarda adı aklıma gelmeyen her yer olabilir. bayramdan önceki hafta (1 ağustos-9 ağustos arasında) anne-baba-çocuk şeklinde çekirdek aile için, temiz, uygun fiyatlı, denizi güzel bir otel önerebilir misiniz?

not: ankara'dan geleceğiz, aracımız var.
(7) 

serdar ortaç'ın bal döküp yalamalı klibi

kibritsuyu #1369548 
ön not: göbekten zeytin yemeli karabiberim'den bahsetmiyorum.

arkadaşlar yıllar önce sormuştum, tekrar soruyorum.

90'lı yılların ikinci yarısında (veya 2000'lerin başında) serdar ortaç'ın bir klibi vardı, klipte birtakım kadınlar birbirinin üzerine bal döküp yalıyordu. son derece erotik bir klipti.

kime sorduysam hatırlamıyor. böyle bir şeyi nasıl hiç hatırlayan çıkmaz. google'da envayi çeşit arama kriteriyle arattım bir şey çıkmadı. sanatçıyı mı yanlış hatırlıyorum diye arattım, yine çıkmadı. rüya mı görmüşüm, bi tarafımdan mı uydurmuşum, böyle bir hayal kurmuş olamam, kendimden şüphe etmeye başladım ama var olduğuna eminim. benim için hugo'da küfür eden çocuk kadar gizemli bir durumdur.

hatta şarkı da ben adam olmam/loco para amar gibi hatırlıyorum ama o şarkının klibi öyle değil, gayet normal.

zaman yolculuğu yapıp klibi mi yok ettiler nedir, biri hatırlasın lan lütfen.
(2) 

Güvenlik / mobese kameraları ses alıyor mu?

kibritsuyu #1369284 
Haberlerde falan gösterilen mobese kaza videolarında, ya da "fren yerine gaza basıp dükkana daldı" şeklinde dükkanın güvenlik kamerasından alınan görüntüler hep iiihihiiihi dıırrkksssşşffhh diye fren ve çarpma sesiyle gösteriliyor.

Kameralar hakikaten kaza sesini mi alıyor, yoksa haberciler hiç üşenmeden sessiz görüntüye kaza sesi mi montajlıyolar?
(4) 

araba için bisiklet taşıyıcı (ucuz)

kibritsuyu #1369165 
arada binerim diye 250 liraya letgo'dan temiz bir bisiklet aldım, bakımlarını falan yaptırdım, tıkır tıkır çalışıyor ama binmeyi de çok iyi bilmem, dolayısıyla çok da fazla bisiklet kullanamam. evin civarı da hem yokuş, hem binecek yer yok. trafiğe çıksam ilk dönemeçte ezilirim. arabaya takıp eymir'e falan götürmek istiyorum ama bisiklet askıları bisikletten pahalı. bi de oğlanın bisikleti var etti 2 bisiklet.

2 bisikleti arabaya takıp taşıyabileceğim şöyle ucuz bisiklet askısı nereden bulurum? ikinci el kullanmadığınız askılara da talibim. yani 100 liradan fazla veresim yok. 50-60 falan olursa tadından yenmez.

şehir: ankara
(15) 

nasıl yavşak bir adam olunur?

kibritsuyu #1369121 
beyefendilikten, temiz yüzlü çekingen çocuklukta kurtulmamın bir yolu var mı?

daha önce de bahsetmiştim, insanların gözünde hatırım olsun istiyorum, yılların hukuku olan kişilerin bana jest yapmasını, hediye almasını falan bekliyorum. ama beni gariban beyefendi falan gördüklerinden herhalde hiç takan olmuyor. onlar takmıyor da ben de taktıramıyorum kendimi.

örneğin ev tekstili satan mükellefim camına indirim yazmış. nevresim takımını gösterip şu takımlar kaça diyorum, "125 lira kampanyada onlar" diyor. hani bana ekstra indirim yapmasını falan geçtim, "ne fiyatı lan al beğendiğini götür" diyiversin istiyorum.

hadi o demiyor, ben çıkıp "bana da mı fiyat söylüyon abi, alıyom ben bunu helal et" diyip alıp gidebilmek istiyorum. böle yapan adamlar var, karşısındaki de "ehe ehe" diyip veriyor. ben bunu diyemiyorum.

yurtdışına gidip gelen mükellef her gelişinde ona buna hediyelik bir şeyler getiriyor (eşine dostuna değil, satıcısına, müşterisine bilmemne). faturasını da bana yolluyor. bir gün de bana bişey getirir mi diyorum, getirmiyor, ama ben de "abi o kadar gidip geliyon bi viskini çikolatanı da göremedik" diyemiyorum.

böyle yavşak bir adama dönüşmem mümkün mü 40 yaşımdan sonra?
(5) 

incecik iki kabloyu birbirine eklemek

kibritsuyu #1368682 
yeter lan bu herifin şerit led derdinden ya. hepi topu çektiği çekeceği 3 metre led, günlerdir yok trafoyu nasıl yabıştırayım, yok dolabın neresine çekeyim. yetti artık yav di mi.

ama son bi sorum var. tamam trafoyu dolabın tepesine konumladım. ledin elektriğini dolabın altına kadar indirdim.

ledi de duvara yakın değil, öne yakın yapıştırmaya karar verdim.

şimdi elektrik kablosu incecik, şerit ledin ucundaki kablolar incecik. bu ikisini birleştirmem lazım. elimde klemens var ama dana gibiler, hem kaba, hem gereksiz belki de uygunsuz olacak. birbirine dolayıp izole bantla bantlasam sağlam olmayacak, içime sinmeyecek. havyam lehimim de var ama dünyada tek beceremediğim iş galiba lehim yapmak. kesin elime yüzüme bulaştırırım.

var mı böyle incecik kabloları birbirine ekleyecek minik klemensler? ya da başka ne önerirsiniz? yine birbirine burgulayıp ısıtınca daralan makaronla falan mı yapayım?

bir de bonus soru: önce ledi dolabın altına yapıştırıp sonra mı elektriğini bağlamak, yoksa önce elektriğini bağlayıp sonra mı ledi yapıştırmak?

sorup duruyorum ama beceremediğimden değil, özendiğimden soruyorum. haksız mıyım sizce? usta çağırsam yalapşap yapacağından emin olduğum için, elimden de az çok geldiği için kendim yapmaya çalışıyorum bütün bu işleri.
(5) 

Şerit led'i nereye yapıştırayım?

kibritsuyu #1368160 
Dün trafoyu fayansa nasıl sabitlerim diye sormuştum. Baca kaplamasının içinde kalan fayansa sabitlemekten vazgeçtim, dolabın üstüne koyacağım.

Şimdi sorum farklı. Şeridi mutfak dolabının altında nereye yapıştırayım? Duvara yakın kenara mı, öne yakın kenara mı, yoksa tam ortaya mı? Ne dersiniz, hangisi tezgahta çalışan için daha verimli ışık sağlar?
(7) 

led trafosunu duvara sabitleme

kibritsuyu #1367810 
şu şekil bir led trafosunu duvara sabitlemem lazım: n11scdn4.akamaized.net

trafonun kasası metal, duvar ise fayans, şundan: i.ytimg.com

bi de davlumbazın baca kaplamasının içinde kalacağı için öyle yerinden çıkarsa tekrar ulaşıp geri takmam zor.

çift taraflı bant biliyorum ki trafo ısındıkça birkaç haftaya kendini bırakacak. silikonlasam o da ısındıkça bozulacak.

küçücük adaptör için de fayansı matkapla delmek, dübellemek falan istemiyorum.

neyle sabitlerim bunu duvara?
(3) 

cuma hutbesi başlıkları

kibritsuyu #1366601 
hayatında namaza cumaya gitmemiş bir münafık olarak bu başlıkları merak ediyorum.

şu tarihli cuma hutbesi, bu tarihli cuma hutbesi.

bu cuma hutbelerini diyanet hazırlayıp bütün türkiye'deki camilere mi gönderiyor bunu okuyacaksınız diye. o caminin imamı çıkıp kendi uygun gördüğü bir konuda vermiyor mu hutbeyi?

vay anasını, bütün türkiye'deki imamlar aynı şeyi mi okuyor yani?
(5) 

tasarım fikri nasıl tescillenir?

kibritsuyu #1365172 
aklımda gayet yapılabilir, uygulanabilir bir tasarım, bir ürün var. internette de araştırdım biraz, ne yerli, ne yabancı hiçbir sitede benzerini göremedim. bugüne kadar nasıl kimsenin aklına gelmediğini de anlamadım. ne olduğunu burada söylemeyeceğim.

iş yapar, yapmaz, ürün tutar tutmaz bilemem. ama ben bu fikrimi tescillemek istiyorum. nasıl yaparım? yani notere gidip" ben şöyle bir şey düşündüm" diyince olmuyordur herhalde. bir teknik çizim, bir proje falan mı hazırlatmak gerekiyor acaba?
(1) 

Dıkşiyn dıkşiyynn

kibritsuyu #1364023 
Eski western filmi olsun, silah kullanılan yerli film olsun, hepsinde silah sesleri dıkşıyyn dıkşiynn diye çıkıyor.

youtu.be

Silahlardan pek anlamam ama bildiğim kadarıyla paat paat diye patlıyor, en azından askerde öyleydi, günümüzdeki film ve dizilerde de öyle.

Peki zamanında hakikaten böyle dıkşiyyn dıkşiyyn diye patlayan silah var mıydı, yoksa kimse anlamaz nasıl olsa diye saçma bir efekt mi koymuşlar?
(7) 

acid vs. metal

kibritsuyu #1363832 
seksenlerin sonu doksanların başında çocuk ve genç olanlar hatırlar bu hadiseyi.

soruma geçeyim. doksanların başında metal ile kapışmaya hatta kavgaya neden olan ve "acid" ismi verilen müzik türüne günümüzdeki en yakın tür nedir? hiçbir şey hatırlamadığım için kulağımda canlandıramıyorum ama techno/elektronik müzik gibi geliyor bana sanki?
(2) 

gmail'in pop3 ayarları mı değişti?

kibritsuyu #1363650 
gmail'i bilgisayardaki mail client'i aracılığıyla kullanıyorum. bir sıkıntı yoktu, fakat birkaç gündür mail kontrol etme aşamasında kullanıcı adı ve şifre soruyor. hesap hacklendi falan zannettim ama aynı kullanıcı adıyla web'den de girebiliyorum, telefondan da girebiliyorum, mail atıp yollayabiliyorum. hatta log out yapıp tekrar girdim, sorunsuz giriyor. ama bilgisayardaki mail programı ısrarla kullanıcı adı ve şifre soruyor.

acaba gmail'in pop3 ayarları mı değişti, başka bir şey mi oldu? sitede herhangi bir şey bulamadım, orada yazan pop3 ayarları da doğru görünüyor.

sıkıntı nerede?
(1) 

xiaomi mi band 3 uyku ölçümü

kibritsuyu #1363011 
arkadaşlar 3 hafta önce bu bileklikten aldım. amacım adım saysın, nabız ölçsün falandı, ama aldıktan sonra bildirim göstersin, uykumu analiz etsine döndü.

güzel, lakin uykumu neye göre ölçtüğünü pek anlayamadım. tamam neticede altı üstü bir bileklik. black mirror gibi yapay zekalı mekalı analiz edecek hali yok elbette.

ama geçen gün sabaha karşı çişe kalktım, elimi yıkarken de çıkarıp aynanın önüne koymuşum. taa saat 9-10 gibi fark ettim. telefondan uygulamaya baktım ki anaa, çişe kalktığım saati 1-2 dakika uyanık gösteriyor, sonra çıkarıp koymamla fark edip almam arasını uyuyor diye yazmış.

dibinde nabız sensörü var, kola takılı mısın değil misin anlamıyor musun, saatlerce sıfır hareket var, sıfır nabız var, adam öldü mü, kolundan mı çıkardı ne oldu demez mi alet?

hadi tamam o kadar akıllı değil diyelim, hareketsiz gördü mü uyuyor sandı. e abi o sürenin de bir kısmını hafif uyku, derin uyku diye ayırmış. lan aynanın önünde duruyor, onu nerenden uydurdun? sıfır hareketi görünce bu herif çok derin uyuyor dese anlarım. başı hafif, ortası derin, sonra yine hafif. kolumda takılı olmayan şey. ee nasıl güveneyim şimdi ben bunun ölçtüğüne?

bazen televizyon karşısında koltukta uyuyorum, bayaa da yatakta yatar gibi güzel güzel uyuyorum yani öyle 5 dakikalık şekerleme değil. onu hiç saymıyor. ne zaman ki kalkıp yatağıma giderim, oradan başlıyor uyku saymaya.

velhasıl uykuyu nasıl ve ne şekilde ölçüyor lan bu alet?
(4) 

netflix soruları

kibritsuyu #1362865 
netflix cahiliyim. yani nedir ne değildir biliyorum da hiç almadım, kullanmadım.

televizyonum pek akıllı değil, en azından netflix uygulaması yok. ama ben televizyondan izlemek istiyorum. bilgisayarı bağlayarak film izledik bir kaç sefer ama zor iş bilgisayar yanda parlar, elde mouse falan.

böyle cihazlar var galiba, onlardan alsak olur mu, ne önerirsiniz.

bir de evde turkcell tv+ var. kablo ile internetten yayın alıyor, hdmi ile televizyona bağlanıyor. lan işte aynı amaçlı bir alet bu da zaten. hatta içinde youtube uygulaması var, ordan youtube'a girip izleniyor. e bunun içine netflix de konmuyor mu, ordan uygulamayı seçip izlesek? her boka ayrı cihaz mı takacaz?

bir de netflix'in üç tane paketi var inceledim şimdi. aynı anda birden fazla izleyen olmaz, en düşük paketi alayım dedim ama onda da hdyok diyor. ne yani 2019 yılında hd olmayan çamur gibi yayın mı izliyecez? sırf hd için hiç gerekmediği halde 2 kullanıcılı mı alıcaz? en düşük paket görüntü kalitesi açısından işimizi görmez mi?

Samsung galaxy note 5 google asistan

kibritsuyu #1362164 
Google asistan denen bir şey var. Siri'nin Google versiyonu.

Şimdi ben note 5 kullanıyorum. Ok Google diyince telefon beni dinliyor, sorduğum soruyu google'da arayıp bazen sesli, bazen yazılı cevap veriyor. Ama sohbet etmiyor.

Eşimde de note 5 var. Onunki bildiğin sohbet ediyor adamla.

Örneğin ben "şarkı söyle" diyorum, Google'da "şarkı söyle" cümlesini aratıyor.

Eşimin telefonuna "şarkı söyle" diyince bildiğin kadın asistan sesi, gitar mitar eşliğinde şarkı söylüyor.

Babamın kullandığı samsung j7 mi ne, o da sohbet edip cevap veriyor.

Derdimi seveyim evet, benimki de öyle olsun, epey kurcaladım halledemedim.

Nasıl olacak?

Yasal olarak gelen en güncel android sürümü yüklü.
(4) 

ezel sorusu ***spoiler içerir***

kibritsuyu #1361693 
şimdi çok övüldü diye oturdum en baştan izliyorum. anlamadığım bir sahne var.

şimdi 39. bölümde kenan ile eyşan lunaparka gidiyorlar. dayı da ali'yi gönderiyor. orası kenan'ın gizli mekanı kimse bilmez falan filan. kenan ile eyşan da konuşuyorlar buranın özelliği ne, niye geldik, ne iş falan diye.

bölümün sonunda geçmiş zamanı görüyoruz, 1971 istanbul yazıyor. lunaparkta ramiz, kenan ve selma, yerde de hayratlı yatıyor kan revan. boynundan nabzına bakıyorlar, hepsinde endişeli bir surat.

aradan 4-5 bölüm geçiyor, kenan'ın ailesinin falan ortaya çıktığı bölümler. yine geçmiş zamanı görüyoruz, bu sefer 1973 istanbul yazıyor. lunapark sahnesinin üstünden 2 sene geçmiş ama hayratlı mayratlı hala gazinonun başında.

e bu herif 1971 istanbul'da lunaparkta ölmedi mi yani? neydi o lunapark sahnesi, aradan 4-5 bölüm geçti, bir şey çıkmadı.

saçmalayıp unutturdular mı o sahneyi, yoksa daha ileride çıkacak mı o 1971'de lunapark'ta ne olduğu? meğersem hayratlı dönme dolaptan düşmüş ehehe falan mı diyecekler?

daha ileride çıkacaksa siz de spoiler vermezseniz sevinirim. sadece ortaya çıkacak veya çıkmayacak diyebilirsiniz.
(7) 

ps3 sorunsuz nereden alınır - ankara

kibritsuyu #1361652 
daha önce de sormuştum, hem 7 yaşındaki oğluma karne hediyesi olarak playstation almayı düşünüyorum diye (daha önce neredeyse hiç oynamadım, çok cahilim bu konuda ama arada kendim de oynarım eheh). (git: 1355561)

ps4'lerin oyun masrafına yetişemeyeceğimi kırılmış bir ps3 alırsam oğlanı da eğleyeceği, benim de tatmin edeceği tavsiye edildi, benim de aklıma yattı.

şimdi ps3'lerin sıfırı yok. ben bu cihazları sorunsuz sıkıntısız ankara'da nereden bulabilirim? japon oyuncak pazarı falan var kızılay'da üst geçidin içinde, güvenilir mi bunlara? ya da internetten (n11.com, gittigidiyor vs) alırsam güvenebilir miyim? sonra elimizde patlamasın.
(19) 

lgs 2019 fen bilgisi tartışmalı soru

kibritsuyu #1359852 
fen bilgisi uzmanları. bırakın öğrencileri, öğretmenleri de ikiye bölen bir soru hakkında sizin de fikrinizi almak istiyorum. özellikle sorunun öncüllerine ve soru köküne dikkat ederek cevap verirseniz sevinirim. (a işaretlenmiş ama onu dikkate almayın, şüpheli şık o değil).

soru: eksiup.com
(8) 

Playstation cahiline yardım

kibritsuyu #1355561 
Arkadaşlar playstation hakkında zerre kadar bilgim yok. Sadece oyun oynanan bişey olduğunu biliyorum.

Oğlan istedi (7 yaş), baba playstation alalım mı diye. Karne hediyesi alayım diyorum. Biraz baktım, arada 1000 lira civarı fark var. Yok pro'su var bilmemnesi var.

Ne farkı var, ne alayım? Böyle bilgisayar gibi işlemcisi, ram'i, ekran kartı falan mı fark ediyor? O oyunu açmaz bu oyunda yavaş çalışır, takılır gibi bir durum mu var?

Telefon oyunlarını saymazsak en son 25 yıl önce Amiga 500 oynamış şu babaya yardımcı olursanız sevinirim.
(2) 

bir çekim tekniği

kibritsuyu #1355274 
sevgili duyuru yönetmenleri. filmlerde veya dizilerde çokça karşılaştığım bir tekniğin adını merak ediyorum. yani bunun illa bir adı vardır diye tahmin ediyorum.

bir önceki sahne henüz bitmeden, sonraki sahnenin sesinin başlamasına bir isim veriliyor mu?

yani iki tane adam kahvehanede oturmuş konuşuyorlar. konuşma bitiyor, sahnenin sonu gelmiş, kesilip sonraki sahneye geçilecek ama görüntü daha kahvehanedeyken kapı çalma sesi duyuluyor mesela. 2-3 saniye sonra, sonraki sahne ev. kadın kapıyı açmaya gidiyor.

şimdi kapı zili sesini niye daha görüntüde kahvehane varken verdin? görüntü değişsin, kapı da öyle çalsın? bu bir teknik gibi duruyor. kötü de değil. ama eğer öyle ise bir adı var mı?
(5) 

doktor yazısı okumaca

kibritsuyu #1354883 
sevgili doktorlar, eczacılar, doktor yazısı okurum diyenler.

ekte bulunan raporlarda ne yazdığını bana deşifre edebilecek olan var mı acaba?

1. eksiup.com
2. eksiup.com
(7) 

firma bana dava açabilir mi / tutturabilir mi?

kibritsuyu #1354811 
arkadaşlar son kullanma tarihinin üzerinden tam 3 yıl geçmiş olan iki paket yoğurdum var. biri buzdolabında, biri açıkta duruyor.

ben şimdi bu yoğurdu video çekerek açsam, yoğurt da olur ya hala bozulmamışsa, ben bu videoyu yoğurdun markası ile birlikte "x marka yoğurt 3 yıldır bozulmuyor, bize yoğurt diye ne zıkkım yediriyorlar" şeklinde youtube'a koysam firma bana "ticari itibar zedeliyor" diye dava açar mı?

veya eğer hakikaten yoğurt bozulmamışsa benim bunu kamuoyu ile başıma bir iş gelmeden paylaşmamın bir yolu var mı? ekşi sözlük'te gündem mi oluşturayım, gazetelere mi göndereyim, firmaya mı göndereyim, ne yapayım?

aslında ben bu deneyi 1 yılda sonlandıracaktım, unuttum. hadi 2 yıla tamamlayayım dedim, yine unuttum. 3 yıla tamamlayayım dedim yine unuttum anasını satayım. 3 yılı da 3 ay geçti aslında. ya 4 yıla tamamlayacağım, ya da artık sonlandıracağım.
(14) 

Hediye beklemek ayıp mı?

kibritsuyu #1353255 
Dertliyim bu konuda, uzun yazacağım kusura bakmayın, içimi dökesim var artık. Bunu söylemek, beklemek ayıpsa da ayıp naapiyim.

Şu hayatta en çok özendiğim şeydir birinin aklına gelmek, birinin bana hediye alması. Doğum günümde, yılbaşında eve davet ettğim kişilerin gelirken görev gibi aldığı hediyeden bahsetmiyorum. Hep etrafımda görüyorum, duyuyorum, ben de özeniyorum. Birinin aklına geleyim. İşini gördüğüm, yardımcı olduğum birileri, veya senelerdir çalıştığım, bir dediklerini iki etmediğim, yeri geliyor aylarca ücretimi alamadığım mükelleflerim bir jest yapsın, azıcık motive edip sevindirsin, ama yok.

Mesleğe başladığımdan beri bir mükellefim var. Hatta babam babasının, dedem dedesinin muhasebesini tutarmış, dükkan da muhasebe de üçüncü kuşak, öyle eski, hatırı olan bir yer. Konfeksiyon işi yapıyorlar. Ücretlerini de düzgün verdikleri yok, yeri geliyor aylar yıllar sonra alıyorum. Ooo hoşgeldin abicimler, amcam nasıllar (babamı diyo), selamlar hörmetler. Anca pışpış. Ulan bir günden bir güne bir gömlek hediye et, bir kravat hediye et, bekliyorum lan böyle şeyler, çok mu şey bekliyorum. Aylarca bedava çalıştırmayı biliyorsun. Para verdiğin yok, çıkar raftan bi gömlek ver bari, sevineyim hiç değilse.

Çocuğum oldu, tekstil işi yapan müşterimden gittim nevresim, çarşaf falan aldım çocuğa, çatır çatır aldı parasını. Ulan "bu da yeğenime benim hediyem olsun" de, kaç yıl olmuş birlikte çalışıyoruz. Üç kuruşluk çarşaf be. Çok mu şey bekliyorum cidden? Ayıp mı insanlardan hediye beklemek? İnsan bekliyor lan işte.

Yumurta çiftliği için şirket kurdum, her işini hallettim, koşturdum, istediği ünvanı alamıyordu, araya adamlar soktum onu da oldurdum. Senelerce defterini tuttum, üstelik de arkadaşımdı, birlikte yemişliğimiz, içmişliğimiz vardı. Bir günden bir güne al da bir koli yumurta getir, "al bak bizim yumurtamız, çoluğunla çocuğunla afiyetle ye" diyip ver, ne olacak 10 liralık yumurta. Ben bir şey üretsem eşime dostuma dağıtmak için can atarım be. Ama hiç aklına gelmedim.

Mart'ta eş dost gelir, kira beyannamelerini yaparım. Eşten dosttan da para alınmaz ya, ayıp, öyle görmüşüz. Tahakkukunu alan gider ertesi yıl Mart'a kadar bir daha gözükmez. İçlerinde sürekli yurt dışına giden gelen de var. Yıllardır bir kere de demez ki ulan bu hıyara yıllardır beyanname yaptırıyoruz, para pul da almıyor. Şuradan bi şişe viski götüreyim. Yok abi. Ben küçükken babam her Mart ayında viskiyle çikolatayla bilmemneyle gelirdi, beyannamesini yaptıran eli boş gelmez jest yapardı. Ben de yapıyorum ama bana yok.

Mükelleflerden de yurt dışına giden olur, duty free'den aldıklarının faturasını da koyar evraklarının içine. İçkiler, purolar, çikolatalar, parfümler alınmış herkese. Hep özenirim bir gün aklına gelir de şurdan bana da bir şey alır mı diye, seneler oldu, yok kimsenin aklına gelmem.

Ha bak en bombası. Bir mükellefime bir şey imzalatacaktım. Karar mıydı, dilekçe miydi neydi. Kendi kalemimi uzattım. Kalem dediğim de bildiğiniz uyduruk pilot kalem. Aldı, imzaladı. "Ne güzel yazıyormuş kaleminiz" dedi. Beğendiyseniz sizde kalabilir dedim. Yok dedi "bende de var bir sürü kalem". Masasının dolabını açtı, 6-7 tane siyah suni deri kaplı kutu. Birini aldı, açtı. İçinde şık bir kalem ve not defteri. Dedi ki "bana firmalardan bir sürü eşantiyon geliyor böyle. Verecek yer de bulamıyorum, ben de çocuklara götürüyorum naapiyim" dedi. Bak dedi nasıl yazıyor? Aldım kalemi, denedim, güzelmiş dedim. Kalemi geri verdim, kutusuna koydu, kutuyu kapattı, dolaba geri koydu asdfdghkl.

Ben adama cebimdeki kullandığım kalemi teklif ediyorum beğendiysen al senin olsun diye, herif verecek kimse bulamadığı için çocuklarına oynasın diye götürdüğü eşantiyon kalemi çıkarıp, bana denetip, geri alıp dolabına koyuyor abi. Yüzüme yüzüme "verecek kimse de yok, çocuklara götürüyorum" diyip, gösterdiği, denettiği eşantiyon kalemi bile vermiyor ya lan, nasıl lanet bir adamsam. Gerçekten çok gücüme gidiyor artık.

Herkesle de muhabbetim iyidir ha odun gibi adam değilim. Tanısanız seversiniz yani. Belki de çok yavşağım bilemedim şimdi, ondan gıcık oluyorlarsa.

Velhasıl okuduğunuz için teşekkür ederim de, kurşun mu döktüreyim, ne yapayım da insanlar azıcık değer versin, üç kuruşluk jest falan yapsın ya. Nasıl kurtulayım bu lanetten?

Ha "çok şey bekliyorsun, sen yanlışsın, hediye beklenir mi dangalak" derseniz ona da eyvallah.
(3) 

piyanolar hakkında bilgisi olan

kibritsuyu #1353174 
bir tanıdığımız evini boşaltıyormuş. evindeki bazı kullanmadığı eşyaları da isteyenlere bedelsiz olarak veriyor.

tchaika marka bir akustik piyano varmış. oğlum heves edip çalarsa diye bana vermeyi düşünüyor. örtüsüyle duruyor dedi, aletin kondüsyonu, akordu falan ne alemde bilmiyorum, uzun zamandır duruyormuş. ailede piyano çalan yok ama 7 yaşındaki oğlumun niyeti var gibi görünüyor.

piyanolar, özellikle akustik duvar piyanoları hakkında hiç bilgim yok. "ben alırım" dedim ama bunun nakliyesi var, akordu bozuksa onun ayarı var, başka bakımı falan oluyorsa onlar var. bedelsiz piyanomuz olacak diye işimize yaramayacak bir şeyse, "ohoo o çok dandik bir markadır hiç uğraşma" diyorsanız, bakımı bilmemnesi dert olacaksa baştan hiç heves etmeyeyim, ama illa ki iş görürse alacağım.

ne diyorsunuz, tchaika marka, örtüsüyle yıllardır duran temiz bir piyano. alayım mı? ("almıyorsan bana yolla ehe ehe" cevaplarını kabul etmediğimi baştan söyleyeyim)
(14) 

tişörte sinen ter kokusu nasıl çıkar / sinmesini nasıl engelleriz?

kibritsuyu #1352611 
kışın kazaklarımın içine lc waikiki'den aldığım 15-20 liralık düz renk tişörtlerden giyiyorum. hem fanila niyetine, hem de sıcak olur da kazağı çıkarırsam atletle kalmayayım diye.

her gün duş alır, deodorant sürerim (deodorant=deotak roll on), kişisel temizliğime de dikkat ederim.
bir gün giydiğim tişörtü ertesi gün giymem.
akşam çıkardığım tişörtü hemen kirli sepetine atmam, terli terli sepete girmesin diye önce kapı koluna asar kurutur havalandırırım, sonra sepete gider.
haliyle 3 parça için makine çalıştırmadığımızdan o tişört en az 1 hafta sepette durur, ondan sonra yıkanır.

lakin kaliteli deterjanla mis gibi yıkandığı halde bu tişörtlerin koltuk altlarına sinen ter kokusu bir türlü çıkmıyor abicim. ilk giydiğimde 1 saat içinde o kokuyu kusuyor ve akşama kadar leş gibi kokutuyor.

ben bu sinen kokuları nasıl çıkarırım? 3-5 giyişten sonra komple yer bezi mi yapayım sapasağlam tişörtleri? hadi sineni çıkarmanın yolu yok diyelim, hepsini atıp yeni seri alayım. peki sinmemesini nasıl sağlarız? her gün tek tişörte makine çalıştır, bekletme demeyin.
(5) 

Cami aydınlatmaları

kibritsuyu #1351887 
Niye prezervatif gibi abicim? Camilerdeki bu ampullerin şeklini görünce bir tek benim mi aklıma prezervatif geliyor? Başka şekil mi kalmadı, normal ampul tak? Bütün camilerde de aynı ha. Bir özelliği mi var bu şeklin?

bu prezervatif: hamilelik.com.tr

bu da cami avizesi: www.sevincleraydinlatma.com.tr
(5) 

kara çam tohumu sağlam mıdır?

kibritsuyu #1351839 
ofisteki çekmecemde, geçen sene bu sıralar tayyip erdoğan'ın mektup ile gönderdiği kara çam tohumlarını buldum. aha şu: im.haberturk.com

bu tohumlar sağlam mıdır? aradan 1 yıl geçmiş. şimdi eksem çıkar mı?
(7) 

senedi nakite çevirmek - para bulmak - nakit sıkıntısı

kibritsuyu #1351302 
arkadaşlar elimde 2020 ocak-mayıs arası vadeli 5 tane 4000 liralık, toplam 20.000 liralık senet var.

ama benim kredi kartı borcum var ve bana para lazım. bu senetleri en düşük ücretle nasıl nakite çevirebilirim? senetleri teminat olarak versem banka kredi verir mi? ya da kırdırsam ölü fiyatına mı kırarlar?

kimse paramı ödemiyor, ödeyen de senet menet veriyor işte. ben de taş yemiyorum, para lazım. kredi kartlarını da tükettik. ne yapayım ben?
(1) 

bu videodaki asıl mevzu nedir?

kibritsuyu #1349452 
www.youtube.com

herkes istediği altyazıyı yapıştırıp komiklik yapıyor (komik de oluyor namıssız). lakin bu videodaki asıl olay nedir, rusça mıdır nedir bilmiyorum, bu dili bilen bir açıklayabilir mi, ne konuşuyorlar, bebe neye bu kadar seviniyor?
(7) 

bu AA niye hala veri girmiyor

kibritsuyu #1348500 
hadi imamoğlu'nun açıklamalarını falan saymaz anlarım.

tayyip erdoğan çıktı balkona, ankara ve istanbul'da büyükşehirleri kaybettik ama ilçelerin çoğunu aldık dedi. hadi yanlış anlaşılmış olsun. meğersem öyle dememiş olsun.

ertesi gün oldu, sabah diğer haber ajansı haber verdi, hadi onu da saymasın.

ysk başkanı çıktı artık resmen açıkladı sonucu, itiraz süresi başladı dedi.

AA daha neyi bekliyor ki artık gir verileri de son durum ne olmuş bi görelim. daha girmemenin amacı ne?
(4) 

bilgisayara yükleyemediğim program - çok acil

kibritsuyu #1348470 
bilgisayara yüklemem gereken bir program var, fakat "güvenlik ayarlarınız bu programın yüklenmesini engelledi" diyor.

eksiup.com

virüs programını kapattım, bütün windows güvenlik duvarı ayarlarını kapattım, hala izin vermiyor.

windows 7 kullanıyorum. başka neresini kapatayım da bu program yüklensin?
(5) 

en düşük faizli kredi veren banka

kibritsuyu #1347965 
10.000 kadar bir ihtiyacım var. 1 yılda geri öderim.

en düşük faizli krediyi kim veriyor bu ara? krediyle borçla işim olmaz normalde, o yüzden nereden araştırılır kime sorulur bilemedim.
(11) 

yakıt bedelini kartla ödemek

kibritsuyu #1347624 
eve pizza söylüyorum, kurye pos cihazıyla geliyor. lokantada hesap istiyorum, garson pos cihazı getiriyor. alışveriş yaptığım her kurumda, eğer alışverişi kasadan uzakta bir yerde yapıyorsam hizmet veren kişi pos cihazı getiriyor. kak git kasadan öde diyen yok.

niye yakıt alınca kartla ödeyeceksem içeri dükkana girip ödüyorum ki, pompacı alsın işte pos cihazıyla? nakit verince alıyor, ona içeri gitmiyorsun. bu adamlara niye pos vermiyorlar? en azından pompanın üstündeki fişi çıkaran zamazingoya entegre alet konamaz mı yani?

kendilerine de eziyet, arabayı pompanın önünde bırakıp gidiyorum, içeride kuyruk bekliyorum ki para vereyim. o arada arabanın arkasına 3 tane araba diziliyor, benim keyfimi bekliyor.
(1) 

facebook'ta yorumlar açılmıyor

kibritsuyu #1347618 
hiç ümidim yok, tahmini cevaplar gelecek gibi hissediyorum ama yine de sormam lazım.

facebook'ta mesleki konuları konuşup tartıştığımız, soru cevap yaptığımız bir grup var, facebook'u da sadece o grup için kullanıyorum zaten.

dün akşam bir soru sordum. altına yorum olarak cevaplar geldi. ama sadece son 2 yorum görünüyor, üstte de "13 diğer yorumu gör" diye tıklama yeri var. ama ben ona ne kadar tıklarsam tıklayayım yorumlar açılmıyor. önceki yorumları göremiyorum.

ne yapmak lazım, önemli bir mesele.

not: bilgisayardan giriyorum, tarayıcı chrome.
(6) 

shell tuvaletinin kapısına sıkışmak

kibritsuyu #1347448 
arkadaşlar derdimi dürteceksiniz belki ama başıma böyle bir olay geldi.

adı bende saklı bir shell istasyonuna elini uzatınca otomatik açılan bir kayar kapı koymuşlar. ben bu tuvalete girerken elimi uzattım, kapı açıldı. içeride işimi gördüm, çıkarken önümdeki adam elini uzattı, kapıyı açtı çıktı. ben de arkasından, hala açık olan kapıdan geçmeye çalışırken amk kapısı kapandı, kapanmakla kalmadı ayağımın üzerinden geçip ayakkabımı da, ayak tırnağımı da yamulttu. hatta kapı zorlandığı halde sonuna kadar da kapandı. gidip görevliye söylediğimde "elinizi uzatınca açılır" gibi bir cevap aldım. ulan diyorum kapı açık zaten. önümdeki adam açtı çıktı. arkasından çıkarken açık kapıya da mı elimizi uzatıcaz, gelen geçen var mı diye sensörü yok mu bunun? evet diyor açık kapıya da elini uzatıcan.

hayır sinirim bozuldu. ayakkabıyı boşver, ciddi bir şey de olmadı, neticede ayı gibi adamım, tam sıkışsam kapıyı göçertirim de, oradaki 6 yaşındaki oğlum da olabilirdi, ciddi şekilde de yaralanabilirdi. yamulan 1500 liralık ayakkabı da olabilirdi. durduk yere canım sıkıldı. ota boka iş güvenliği miş güvenliği deniyorken bu devirde otomatik kapının araya adam sıkıştırması nedir?

şimdi sorum şu. gerçekten de bu elini uzatınca açılan kapılar zaten açıkken, geçmek için elimizi mi uzatmamız lazım, haklı mı adamlar? yoksa aradan bi geçen olduğunu fark edip kapının kapanmasını engelleyen bi sensör yok mu? bizim otopark bariyerinde var mesela. kumandaya basıp açıyon, tam kapanırken bile geçsen durup geri açılıyo. shell tuvaletinde yok mu bu sistem?

sırf gıcıklığına şikayet edesim var, nereye şikayet edilir bu?
(5) 

otobüs/uçak koltuğu

kibritsuyu #1345788 
abicim bu amk koltuklarını tasarlayıp üreten kimdir? ben mi oturmayı bilmiyorum, yoksa bu koltuklarda mı bir problem var. ortalama bir boya sahip bir erkeğim, bir türlü şu otobüs koltuğuna cuk diye oturamıyorum.

bak görsel:
www.tasimacilar.com
tr.seatchairshop.com
www.ozyildiz.net

hepsinin tepesi öne doğru eğik. kafamı koltuğa yaslayınca ensemle koltuk arası boş kalıyor. oraya illa yok şişme yastık, yok bilmemne doldurmak gerekiyor.

bu gerizekalılar koltuğun tepesini öne doğru bükmese olmuyor mu? o öne doğru büküntü ne halta yarıyor? yani koltuğu yatırsan bile uyuyunca kafa öne düşüyor öyle bir dikeltmiş üst tarafı.

mok var gibi bütün taşıtların koltukları da böyle ha. yav ben mi oturmayı beceremiyorum, koltuklar mı özürlü anlamadım, bir aydınlatır mısınız?
(2) 

czn burak'ın serptiği şey

kibritsuyu #1344753 
şimdi bu arkadaş servis için getirdiği alevli malevli yemeklerin üstüne alevleri coşturmak için bir şey serpiyor.

o serptiği şey nedir? onca arabın yiyeceği yemeğe alkol serpiyor olamaz herhalde.
(4) 

netflix üyeliğini paylaşmak

kibritsuyu #1344079 
nasıl yapılır diye sormuyorum da merak ettim. şimdi bunun bireysel üyeliği var, 4 kişi birleşip girileni var falan.

bireysel üyenin şifresini farklı arkadaşlarına verip kullandırmasının önündeki engel nedir? aynı şifreyi 10 kişi niye girip kullanamıyor? olayın yasallığını sormuyorum, elbette bu şekil kullanım yasal da değil, etik de değil. lakin şerrrefsiz olduğumuzu varsayarsak bunu yapmanın önündeki engel ne? şifre sahibi üyenin ve/veya arkadaşlarının vicdanı mı, yoksa aynı anda izleyemiyor olmak falan gibi bir kısıt mı?
(6) 

doktorun dediği mi, prospektüs mü?

kibritsuyu #1341875 
hangisini yapacağız?

doktorun dediğini yapacaksak o prospektüsü yazan koca ilaç firması dötünden mi sallıyor? bir bildiği yok mu?

prospektüs o ilacın kullanma kılavuzu. içinde yazan neyse onu yapalım desek, doktor eşşek başı mı, ilacı mı bilmiyor?

kimin dediğini yapalım?

antibiyotik şurup, "mide rahatsızlıklarını önlemek için yemeklerden önce alın" yazıyor içinde. ama doktor ne demiş? "tok karnına".

"6 yaşından küçük çocuklar kullanmamalıdır" yazıyor, (yetişkinler için bile) "3 günden fazla kullanılmamalıdır" yazıyor içinde. doktor ne yapmış? 4 yaşındaki çocuğa yazmış 5 gün kullansın diye.

e amk içini okuya okuya ilaç kullanacaksak doktora niye gidiyoruz biz? ondan sonra kamu spotu, yok efendim kafanıza göre ilaç almayın rererö.

elbette doktora güvenelim, tamam. e ama ilacı üreten öyle kullanma diyor, şu şekil kullan diyor, o mu yalan yazmış içine?
(7) 

kablosuz internet problemi vol. 256

kibritsuyu #1339050 
arkadaş hep aynı problem, yine aynı problem. derdime derman bulamadım.

kablosuz internet var. diğer bilgisayar bağlanıyor, telefon bağlanıyor, benim bilgisayarım bağlanmıyor.

benim bilgisayarın wifi kartında problem var diyecem, telefondan hotspot mudur, mobil veri paylaşımı mıdır nedir hani şu turkcell'in paralı yapacam dediği boku açıyorum, ona bir güzel bağlanıyor.

modemde sorun var diyecem, benden başka herkes bağlanıyor.

modemin ayarıyla falan oynayan olmadı. filtre koyan, engel koyan olmadı. yanımda duruyor modem. elli kere kapatıp açtım düzelmedi.

bu amk modemi niye benden başka herkesi bağlıyor da ben bağlanamıyorum?

ha internet de bağlı gözüküyor. sarı ünlem falan yok. ama hiçbir siteyi açmıyor, mail alıp göndermiyor.
(5) 

büfe tipi pişirme tezgahı malzemesi

kibritsuyu #1338775 
hani şu büfelerin üstünde köfte, tavuk kızarttığı, son dönem tostçuların üstüne yumurta kırıp, sucuk, kavurma falan döküp pişirdiği, sonra malzemeyi ekmeğin içine koyup, ekmeğe ütü gibi bir şeyle bastırdığı o pişirme tezgahlarının malzemesi nedir?

hem hiçbir şey yapışmıyor, hem bildiğin metal spatulayla cart cart diye kazıdığın halde çizilmiyor. nedir lan bu malzeme? teflon gibi çizildiğinde kanserojen olan bir şey olsa bütün büfeler kullanmaz herhalde. bunun tava olanından yok mu, evde de kullanalım?

paslanmaz çelik diye düşündüm, çelik tavayla yumurta yapayım dedim, yapıştı kaldı. böyle tostçu erol'un on tane yumurtayı kırıp karıştırdığı gibi olmuyor.

nedir işin ve malzemenin sırrı?
(1) 

video kasetten bilgisayara kayıt

kibritsuyu #1338181 
elimde 20-25 tane vhs video kasedi ve v8 kamera kasedi var. bunları bilgisayara çekmek istiyorum.

bir yer buldum, 4 tane kasetteki 10 saat görüntü için 100 lira verdim. yani olmuş da birer saatlik klipler halinde yapmış, aralarda eksikler var sanki. bir de hepsini yaptırmaya kalksam dünyanın parası tutacak.

elimde vhs video var. v8 kasetleri oynatacak bir kamera da var. peki benim bunları bilgisayara bağlayıp adam gibi capture edebilmem için nasıl bir cihaza ve nasıl bir programa ihtiyacım var? kırtasiyeye vereceğime kendim cihaz alıp, program kurup kendim yapayım.
(5) 

leblebi osurtur mu?

kibritsuyu #1337907 
sömestr tatilinden dönerken bizim eleman çorum'dan leblebi getirmiş. bildiğin düz sarı leblebi. pek de taze namussuz. ama 3-4 gündür çok affedersiniz gece gündüz bi tarafımla borazan çalıyorum. ben leblebiden diye düşünüyorum da yapar mı böyle bir şey? yoksa bizim egzoz ayarı mı bozuldu?
(1) 

ankara'da en iyi bowling (sadece başlığa cevap vermeyin, soruyu okuyun)

kibritsuyu #1337378 
hepsi birbirinin aynısı aslında ama asıl aradığım şudur:

hani lane'lerin kenarında top kanala düşmesin diye bariyer (bumper) olur ya. acemiler için isteğe bağlı o bariyer kaldırılır. hah işte üç oyuncu oynarken o bariyer, üçüncü oyuncuya sıra geldiğinde otomatik kalksın, o oyuncunun sırası geçtikten sonra tekrar insin.

iki yetişkin ve 6 yaşında bir çocukla oynarken çocuğun da her attığı kanala gitmesin, yetişkinler de bebe bariyerleriyle oynamasın.

vardı bu bi yerde ama nerde hatırlamıyorum. en son bilkent rollhouse'da sorduğumda "bizimkiler manuel, elle tutup çekince kalkıyor. yani ya başta bi sefer çekip kaldıracaz, ya da bariyersiz oynayacaksınız" dedilerdi. o yüzden 1-2 sene içinde teknolojiyi değiştirmedilerse bilkent'i eledim.
(1) 

"oç doktorlar" başlığı ne oldu?

kibritsuyu #1334165 
iki tane uzunca entry'im vardı. silinmiş değil, çöpte yoklar. başlığı da entry'leri de bulamıyorum. taşındı mı, taşındıysa ne oldu yenisi?

mobil görünümden çık