arkadaşlar yüksek lisans tezimin türkçe ve ingilizce özetinin sonuna 5 adet anahtar kelime ekleyecekmişim. nasıl olacak şimdi bunlar? yönetmelikte bir standart yok. ciltleme aşamasında da danışmana tekrar sormak istemiyorum çünkü "sen daha halletmedin mi" diyecek.
şimdi sorum şu. benim düşündüğüm anahtar kelimeler
1. vergi avantajı
2. vergi istisnası
3. vergi muafiyeti
4. vergi indirimi
5. vergi muhasebesi
mi yazayım ama her satırda ayrı ayrı "vergi" kelimesi geçiyor.
yoksa
1. vergi
2. avantaj
3. istisna
4. muafiyet
5. muhasebe
diye google arama kriteri gibi birer kelimelik mi yazayım ne yapayım? ama bu da hakikaten google arama kriteri gibi bi acaip oldu.
1. vergi avantajı
2. istisna
3. muafiyet
4. indirim
5. muhasebe
gibi bir alternatif de mevcut tabi. yök'ün sayfasındaki hazır tezler derman olamadı zaten 2-3 tane anahtar kelimeli tez var. yeni çıkmış bu nane.
şimdi sorum şu. benim düşündüğüm anahtar kelimeler
1. vergi avantajı
2. vergi istisnası
3. vergi muafiyeti
4. vergi indirimi
5. vergi muhasebesi
mi yazayım ama her satırda ayrı ayrı "vergi" kelimesi geçiyor.
yoksa
1. vergi
2. avantaj
3. istisna
4. muafiyet
5. muhasebe
diye google arama kriteri gibi birer kelimelik mi yazayım ne yapayım? ama bu da hakikaten google arama kriteri gibi bi acaip oldu.
1. vergi avantajı
2. istisna
3. muafiyet
4. indirim
5. muhasebe
gibi bir alternatif de mevcut tabi. yök'ün sayfasındaki hazır tezler derman olamadı zaten 2-3 tane anahtar kelimeli tez var. yeni çıkmış bu nane.
bunun sanırım bir yolu yok ama yine de sorasım geldi.
diyelim ki word'de var olan bir belgeyi açtık. üzerinde çeşitli değişiklikler yaptık. farklı kaydedecektik ama dalgınlığımıza geldi, el alışkanlığından ctrl+s yapmış bulunduk, eski dosyanın üzerine kaydetti. şu noktadan sonra dosyanın değiştirilmeden önceki halini geri getirebilmemizin bir yolu var mıdır?
hayır "geri al" (undo) butonu da kaydetme işleminin akabinde pasife dönüştü, tıklanamıyor.
diyelim ki word'de var olan bir belgeyi açtık. üzerinde çeşitli değişiklikler yaptık. farklı kaydedecektik ama dalgınlığımıza geldi, el alışkanlığından ctrl+s yapmış bulunduk, eski dosyanın üzerine kaydetti. şu noktadan sonra dosyanın değiştirilmeden önceki halini geri getirebilmemizin bir yolu var mıdır?
hayır "geri al" (undo) butonu da kaydetme işleminin akabinde pasife dönüştü, tıklanamıyor.
anlamadığım bir şey var. mahkeme kararıyla bir site yasaklanıyor ve o siteye erişim engelleniyor. tamam da yasaklanan sitelerin başlıklarını okuyorum, tepki sürekli türk telekom'a. türk telekom'u sevdiğimden falan değil, hatta ziyadesiyle sevmem kendilerini. ama anlamıyorum. bu tepki niye türk telekom'a? onlar da sonuçta emir kulu. koskoca mahkeme diyor ki "şu siteye erişimi engelle". şu saatten sonra telekom ne yapsın? mahkeme kararına karşı gelebilme şansı var mı? kendi inisiyatifiyle engelleme yapmıyor ki, ortada mahkeme kararı var. yanlış mı düşünüyorum? asıl tepki gösterilmesi gereken; emir kulu olduğu için mahkeme kararıyla siteye erişimi engelleyen telekom değil de o davayı açan kişi, o kararı veren mahkeme değil midir?
şimdi elimde dört tane nrg uzantılı cd imajı var. bunlara tıklıyorum, nero açılıp cd'ye yazmak istiyor. buraya kadar güzel. fakat ben bu 4 dosyayı 4 ayrı cd'ye değil de hepsini birden tek dvd'ye yazmak istiyorum. hatta dvd'ye de yazmak istemiyorum. bilgisayarda dursunlar istiyorum. şöyle nero cd'ye yazmak istemese de bilgisayarda bi klasöre falan açsa hepsini, ben de ordan topunu dvd'ye kopyalasam, ya da cd/dvd heba etmeden direk bilgisayara kopyalasam oluyor mu? ya da başka nasıl oluyor?
şimdi üç adet bilgisayar ve bir adet switch ile üç bilgisayar irbirleriyle kablolu ağ bağlantısı kuruyorlar. lakin benim kendi bilgisayarımdan, diğer bilgisayarlardan birindeki bir klasöre ulaşabilmem lazım. gidip diğer bilgisayardan ulaşmak istediğim klasörü paylaşıma açıyorum, ama o bilgisayarın kullanıcısı gidip paylaşımı kapatıyor. kapatamasın. ben işyerinin sahibiyim, o da sekreter. benim kendi bilgisayarımdan, onun hazırladığı dosyalara girip inceleyebilmem lazım. nasıl kapattıramam paylaşımı, sadece ben açayım ve açık kalsın öyle.
sitede yeniyim. ilk defa açık arttırmaya katıldım. lakin merak ettiğim bir şey var. şimdi ürün sayfasının en altında
"ürün fiyatı: 40 ytl.
minimum artış: 1 ytl.
teklifiniz: [....]
yukarıdaki kutuya bir üst limit girerseniz teklifiniz üst limite kadar otomatik artar."
gibi bir şey yazıyor. bunu ben anlamadım. şimdi ben buraya 50 ytl. yazsam, bu benim teklifim mi olacak, üst limitim mi olacak? diyelim ki üst limitim oluyor. yani biri gelip 41 derse, benimki otomatik 42 diyecek, başkası gelip 43 derse, benimki yine otomatik 44 diyecek. yani ben böyle anlıyorum üst limit olayından. e peki ben o zaman sezercik'in sıpasını kurtarmak için "yüzbinn" diyen abla gibi artislik yapamayacak mıyım? direk "50 ytl." diye teklifi basmak istiyorum. otomatik motomatik birer birer artsın istemiyorum. nasıl olacak?
"ürün fiyatı: 40 ytl.
minimum artış: 1 ytl.
teklifiniz: [....]
yukarıdaki kutuya bir üst limit girerseniz teklifiniz üst limite kadar otomatik artar."
gibi bir şey yazıyor. bunu ben anlamadım. şimdi ben buraya 50 ytl. yazsam, bu benim teklifim mi olacak, üst limitim mi olacak? diyelim ki üst limitim oluyor. yani biri gelip 41 derse, benimki otomatik 42 diyecek, başkası gelip 43 derse, benimki yine otomatik 44 diyecek. yani ben böyle anlıyorum üst limit olayından. e peki ben o zaman sezercik'in sıpasını kurtarmak için "yüzbinn" diyen abla gibi artislik yapamayacak mıyım? direk "50 ytl." diye teklifi basmak istiyorum. otomatik motomatik birer birer artsın istemiyorum. nasıl olacak?
arkadaşlar asmalı konak dizisinde seğmen ağa arabasıyla mayın tarlasına dalıp patladığında çalan bir müzik, bir arya vardı. youtube'da falan bir örneğini bulamadım. bilen, bulan, duyan var mıdır, nasıl ulaşabilirim buna?
son zamanlarda radyolarda sıkça duyduğum bir şarkı var. ingilizce, ama sevtap parman'ın que sera sera'yı söylediği gibi sonradan ingilizce öğrenmiş türk aksanı ile söyleniyor. nakaratında da yanlış anlamıyorsam "haaah hah haaah hah tell me is it safe" diyor. kim söylüyor, şarkının adı nedir? google derdime derman olamadı.
efem yatağımın altında, karyolanın içinde yatağı taşıyan bir metal somya var. yaylı falan değil. tamamen demirden mamul, demir profillerin birbirine kaynatılmasıya imal edilmiş bir adet metal somya. lakin bu soktumunun somyası en ufak hareketime bile iğrenç bir şekilde gıcırdamaya başladı. hayır yaylı olsa, hareketli bir parçası olsa, bir sürtünme falan olsa anlarım. bildiğin her tarafı sabit metal profilden iskelet. neresi gıcırdıyor onu bile anlayamadım. bulsam da yağlasam neresini yağlayayım, hem bu sefer yatak yağ lekesi olur. naapacam ben bu somyayı? uyutmuyor geceleri gacır gucur.
soru kalabalığı yaratmamak adına üç sorumu da aynı duyuruda sorayım.
1. konserve kutuları fabrikada nasıl kapatılıyor? sanki daha önceden açıkmış da içine yiyecekler konduktan sonra kapatılmış gii bir yeri yok? yani dış yüzeyde yere dik bir ek yeri var yiyecekler oradan koyduktan sonra teneke yuvarlanıp kaynatılmıyordur herhalde.
2. eti'nin remixx isimli albeni modeli bisküvili karamelli çikolatası vardı. üretimi mi kalktı. süper bi şeydu bu, niye hiçbir yerde yok?
3. facebook'ta ikidir aynı şey oluyor. listeme bir arkadaş ekliyorum ancak tarkadaşlarımın sayısı değişmiyor. sanırım o sıralarda bir arkadaşım da ya listemden çıkıyor, ya hesabını kapatıyor. kim olduğunu öğrenme şansım var mı?
1. konserve kutuları fabrikada nasıl kapatılıyor? sanki daha önceden açıkmış da içine yiyecekler konduktan sonra kapatılmış gii bir yeri yok? yani dış yüzeyde yere dik bir ek yeri var yiyecekler oradan koyduktan sonra teneke yuvarlanıp kaynatılmıyordur herhalde.
2. eti'nin remixx isimli albeni modeli bisküvili karamelli çikolatası vardı. üretimi mi kalktı. süper bi şeydu bu, niye hiçbir yerde yok?
3. facebook'ta ikidir aynı şey oluyor. listeme bir arkadaş ekliyorum ancak tarkadaşlarımın sayısı değişmiyor. sanırım o sıralarda bir arkadaşım da ya listemden çıkıyor, ya hesabını kapatıyor. kim olduğunu öğrenme şansım var mı?
vergi denetmeni olsun, hesap uzmanı olsun, gelirler kontrolörü olsun, maliye müfettişi olsun, hatta yoklama memuru veya vergi dairesinde memur, şef, müdür falan da olur. maliye'de çalışan kimse var mıdır buralarda?
not: mali müşavir demiyorum. maliye diyorum. devletin vergi almaya yetkili kurumu diyorum.
not: mali müşavir demiyorum. maliye diyorum. devletin vergi almaya yetkili kurumu diyorum.
yaklaşık yarım saat kadar önce saatler 17:00 civarını gösterirken elektrikler kesildi. dikmen'den bahçelievler'e kadar kiminle telefonda konuştuysam voltaj gitti geldi, sonra da elektrikler kesildi dedi. şu anda geldi ama merak ettim. başka semtlerde durum nedir? bu kadar büyük kapsamlı bir kesintinin nedeni ne olabilir?
canon powershot a610'a chdk firmware'i ve bracketing scripti yükleyip bir iki de deneme yapınca çok hoşuma gitti bu olay. bu hdr (high dynamic range) denen fotoğraf tekniği ile ilgili türkçe veya ingilizce ayrıntılı kaynak arıyorum. çekim incelikleri, hangi tip fotoğraflarda daha etkili sonuç alableceğim falan filan. var mıdır acep?
facebook denen nane, kendi eklediğim bir fotoya tag eklemek istediğimde şöyle diyor bana:
Unable to save tag. A photo may only have up to 30 tags. To add a new tag, you must first remove one of the existing tags on the photo.
yalnız aşağıdan sayıyorum sadece 16 tag var resimde. hatta 18 taneydi de böyle dedi diye 2 tanesini de sildim, hala ekleyemiyorum. sildiklerimi de tekrardan ekleyemiyorum. bu 16 tagin hepsini kendim ekledim. resmi de kendim ekledim. resmin üstünde başkasının request ettiği ve kabul edilmemiş (kabul etemiş olduğum) başka tag yok. madem 30'a kadar yolu var, niye tagleyemiyorum ben daha fazla kimseyi?
Unable to save tag. A photo may only have up to 30 tags. To add a new tag, you must first remove one of the existing tags on the photo.
yalnız aşağıdan sayıyorum sadece 16 tag var resimde. hatta 18 taneydi de böyle dedi diye 2 tanesini de sildim, hala ekleyemiyorum. sildiklerimi de tekrardan ekleyemiyorum. bu 16 tagin hepsini kendim ekledim. resmi de kendim ekledim. resmin üstünde başkasının request ettiği ve kabul edilmemiş (kabul etemiş olduğum) başka tag yok. madem 30'a kadar yolu var, niye tagleyemiyorum ben daha fazla kimseyi?
eminim çok kolaydır bunu yapmak ama yapamadım.
efendim şimdi bir hücredeki bir formülü alt satırlara kopyaladığımda formüldeki hücre de değişiyor. yani şöyle örnek vereyim. diyelim ki A3 hücresine =A1+A2 yazdım. bu formülü bir alt satıra yani B3'e kopyaladığımda formül =B1+B2 oluyor. C3'e kopyaladığımda =C1+C2 oluyor. yani illa ki kendi satırındaki değerleri toplaması gerektiğini zannediyor. öyle olmasın. oralara da =A1+A2 diye en üst satırdaki formülü aynen kopyalasın. nasıl yaparım bunu?
efendim şimdi bir hücredeki bir formülü alt satırlara kopyaladığımda formüldeki hücre de değişiyor. yani şöyle örnek vereyim. diyelim ki A3 hücresine =A1+A2 yazdım. bu formülü bir alt satıra yani B3'e kopyaladığımda formül =B1+B2 oluyor. C3'e kopyaladığımda =C1+C2 oluyor. yani illa ki kendi satırındaki değerleri toplaması gerektiğini zannediyor. öyle olmasın. oralara da =A1+A2 diye en üst satırdaki formülü aynen kopyalasın. nasıl yaparım bunu?
yaa hemen splitter tak dediniz. ama öyle değil.
malzemeler:
- 1 adet hem telefon, hem adsl kullanmak üzere telefon hattı
- 2 adet oda
- 2 adet duvar tipi telefon prizi
- 1 adet telefon makinesi
- 1 adet bilgisayar
- 1 adet modem.
hazırlanışı:
odalardan birine bilgisayar ve modem konur. modem, duvardaki telefon prizine bağlanır ve adsl'i alması sağlanır. link ışığı yanar, internet sorunsuz çalışır.
diğer odadaki telefon makinesi, o odada bulunan telefon prizine bağlanır. lakin ne zaman telefon kullanılmak istense internet kesilir haliyle.
soru: splitter nereye takılmalıdır ki bir odadaki bilgisayar internete bağlanırken, öbür odadaki telefon da kullanılabilsin? (doğru cevap "duvarın içi" değil, çünkü duvarı yıkıp içeriden öteki odaya paralel giden kabloya ulaşmak ve tam kavşak yerine splitter takmak mümkün değil)
malzemeler:
- 1 adet hem telefon, hem adsl kullanmak üzere telefon hattı
- 2 adet oda
- 2 adet duvar tipi telefon prizi
- 1 adet telefon makinesi
- 1 adet bilgisayar
- 1 adet modem.
hazırlanışı:
odalardan birine bilgisayar ve modem konur. modem, duvardaki telefon prizine bağlanır ve adsl'i alması sağlanır. link ışığı yanar, internet sorunsuz çalışır.
diğer odadaki telefon makinesi, o odada bulunan telefon prizine bağlanır. lakin ne zaman telefon kullanılmak istense internet kesilir haliyle.
soru: splitter nereye takılmalıdır ki bir odadaki bilgisayar internete bağlanırken, öbür odadaki telefon da kullanılabilsin? (doğru cevap "duvarın içi" değil, çünkü duvarı yıkıp içeriden öteki odaya paralel giden kabloya ulaşmak ve tam kavşak yerine splitter takmak mümkün değil)
arkadaşlar elimde pdf'ye çevirmem gereken word dosyaları var. bu iş için pdf995 denen programı kullanıyorum.
sorun şu ki, elimde 4 ayrı word dosyası var (kapak, önsöz, içindekiler ve asıl metin olmak üzere) ve bunların hepsinin tek bir pdf'de birleştirilmesi gerekiyor.
şimdi alayım tek word dosyasına kopyala yapıştır yapayım dediğimde sayfa 1'den başlaması gereken asıl metnin sayfa numarası, başına kapak mapak önsöz vs. girince 15 falan oluyor. dolayısıyla sayfa numaraları sapıttığı için hepsini aynı word belgesine yapıştırayım da ordan tek pdf yapayım diyemiyorum. dosyalarda ve sayfa numaralarında hiçbir değişiklik olmadan bu 4 word belgesini nasıl istediğim sırada tek bir pdf dosyası yapabilirim?
sorun şu ki, elimde 4 ayrı word dosyası var (kapak, önsöz, içindekiler ve asıl metin olmak üzere) ve bunların hepsinin tek bir pdf'de birleştirilmesi gerekiyor.
şimdi alayım tek word dosyasına kopyala yapıştır yapayım dediğimde sayfa 1'den başlaması gereken asıl metnin sayfa numarası, başına kapak mapak önsöz vs. girince 15 falan oluyor. dolayısıyla sayfa numaraları sapıttığı için hepsini aynı word belgesine yapıştırayım da ordan tek pdf yapayım diyemiyorum. dosyalarda ve sayfa numaralarında hiçbir değişiklik olmadan bu 4 word belgesini nasıl istediğim sırada tek bir pdf dosyası yapabilirim?
arkadaşlar bu facebook nanesinde tam isim arama gibi bir şey yok mudur? yani nasıl mesela atıyorum "can us" diye bir arkadaşımı aratıcam. adı can, soyadı us. "can us" yazınca yediyüzellibin tane sonuç geliyor içinde can ve us geçen. canan uslanmaz, caner uskan, cankut usanır bilmemne. yahu sadece can us olan varsa o gelsin olmuyo mu?
arkadaşlar eşim ısrar ediyor, şahan gökbakar'ın "bu yar banaa gelir mikiii, bu yar beni sever mikiii, miki mikiii mikii faaree" diye şarkı söylediği bir skeci varmış. youtube falan aradım taradım bi tane mikili şarkı buldum şahan'ın söylediği ama alakası yok. eşime de dinlettim bu değil dedi. var mıdır gören, duyan, link verebilecek olan?
kütüğünün çapı yaklaşık olarak 80-100 cm. olan bir çınar ağacı ortalama kaç yaşındadır?
arkadaşlar bilgisayarı komple yenileyecek durumum yok şu anda. 2001 model bilgisayarımı kullanak zorundayım. daha önce de sormuştum
(git: 13812)
ama eksik sormuşum. yavaşlarsa yavaşlasın. hız aramıyorum zaten ama şu problem çözülsün yeter. diyelim ki youtube'da bir video izlerken aradan 10 saniye geçince video takılıyor, hem görüntü, hem sesi takılıyor, harddiskten normal ve kesintisiz bir okuma sesi geliyor bu arada. sanki "dur abi nefesim kesildi. bi soluklanayım" diyor bana.sonra 10 saniye düzgün, 10 saniye osnra yine böyle. eskiden flight simulator oynardım bu makinede, hiç sorun çıkmazdı. şimdi bu tip grafikleri olan oyunlarda da aynısı oluyor. uçak güzel güzel uçarken bir anda takılmaya, atlaya atlaya göstermeye başlıyor, harddisk aynı tepkiyi veriyor, sonra birden düzelip normalleşiyor. 10 saniye sonra yine aynısı. bezdim artık. hangi parçası bozuksa, hangi yazılım sıçıyorsa düzelteyim şu problemi. başka hız mız istemiyorum. şu sorun çözülsün yeter. nedir sorun sizce? (konfigürasyon, linkini verdiğim önceki duyuruda yazıyor)
not: aynı konfigürasyon ve aynı yazlımla daha önceden yapmadığı, sonradan peydah olan bir hata olduğu için konfigürasyonu ve işletim sistemini değiştirmeden tekrar soruyorum. bir program kasıyorsa veya bir donanım arızalıysa sadece ona yoğunlaşayım diye.
(git: 13812)
ama eksik sormuşum. yavaşlarsa yavaşlasın. hız aramıyorum zaten ama şu problem çözülsün yeter. diyelim ki youtube'da bir video izlerken aradan 10 saniye geçince video takılıyor, hem görüntü, hem sesi takılıyor, harddiskten normal ve kesintisiz bir okuma sesi geliyor bu arada. sanki "dur abi nefesim kesildi. bi soluklanayım" diyor bana.sonra 10 saniye düzgün, 10 saniye osnra yine böyle. eskiden flight simulator oynardım bu makinede, hiç sorun çıkmazdı. şimdi bu tip grafikleri olan oyunlarda da aynısı oluyor. uçak güzel güzel uçarken bir anda takılmaya, atlaya atlaya göstermeye başlıyor, harddisk aynı tepkiyi veriyor, sonra birden düzelip normalleşiyor. 10 saniye sonra yine aynısı. bezdim artık. hangi parçası bozuksa, hangi yazılım sıçıyorsa düzelteyim şu problemi. başka hız mız istemiyorum. şu sorun çözülsün yeter. nedir sorun sizce? (konfigürasyon, linkini verdiğim önceki duyuruda yazıyor)
not: aynı konfigürasyon ve aynı yazlımla daha önceden yapmadığı, sonradan peydah olan bir hata olduğu için konfigürasyonu ve işletim sistemini değiştirmeden tekrar soruyorum. bir program kasıyorsa veya bir donanım arızalıysa sadece ona yoğunlaşayım diye.
arkadaşlar hep merak etmişimdir, construction destruction isimli oyunu oynayınca iyice merak ettim. bu alet nasıl kullanılıyor? şimdi gördüğüm kadarıyla operatörün sağında ve solunda birer joystick var. iki joystickle yapılabilecek maksimum hareket 8 tane. zaten ekskavatörün de yaptığı hareket 8 tane.
1. sağ dönüş
2. sola dönüş
3. kol en dipten yukarı
4. kol en dipten aşağı
5. kol ortasından yukarı
6. kol ortasından aşağı
7. kepçe yukarı
8. kepçe aşağı
paletlerinin ileri geri çevrilmesini geçiyorum, çünkü onlar ayaktaki pedallarla yapılıyor (ayrıca kolları da var) biliyorum.
şimdi bilen biri bana "sağdaki joystick'i sağa çekince alet sağa döner, sola çekince sola döner, soldaki joystick'i ileri itince kol en dibinden aşağı iner, vs." şeklinde bu sekiz hareketi hangi joystick hareketi ile yaptığımızı söyleyebilir mi acaba? web sitesi kaynağı da olur. teşekkür ettim.
1. sağ dönüş
2. sola dönüş
3. kol en dipten yukarı
4. kol en dipten aşağı
5. kol ortasından yukarı
6. kol ortasından aşağı
7. kepçe yukarı
8. kepçe aşağı
paletlerinin ileri geri çevrilmesini geçiyorum, çünkü onlar ayaktaki pedallarla yapılıyor (ayrıca kolları da var) biliyorum.
şimdi bilen biri bana "sağdaki joystick'i sağa çekince alet sağa döner, sola çekince sola döner, soldaki joystick'i ileri itince kol en dibinden aşağı iner, vs." şeklinde bu sekiz hareketi hangi joystick hareketi ile yaptığımızı söyleyebilir mi acaba? web sitesi kaynağı da olur. teşekkür ettim.
arkadaşlar minton marka ucuz bi klavye aldım. niye başka almadım? çünkü backscape tuşu büyük, enter tuşu zik gibi i harfine kadar uzanmayan, virgül tuşu da enter'ın yanında olan tek model buydu. lakin dandikliğinden midir nedir, arasıra en alt satırdaki harflerden bazıları basmaz oluyor. ya hiç basmıyor, ya epey sert vurunca yazıyor. keşfettim ki klavyenin gıcıklık yapan tuşları nahiyesine gümmm diye yumruğu ekleyince düzeliyor bütün problem. bunun mantıklı bir açıklaması var mı, yoksa tamamen türk usulü tamir yeteneği mi? nedir ya? nasıl olur?
edit: yumruk falan da kar etmeyince cinnet geçirip klavyeyi kırmamla sorun kökten çözülmüştür.
anafikir: minton marka klavye almayın, aldırmayın.
edit: yumruk falan da kar etmeyince cinnet geçirip klavyeyi kırmamla sorun kökten çözülmüştür.
anafikir: minton marka klavye almayın, aldırmayın.
arkadaşlar fotoğrafçılıkta kullanılan bu terim nedir? sanırım görüntüdeki parazitleri gidermekte kullanılan bir yöntem ama tam olarak anlayamadım. neyi düzeltiyor ve nasıl yapılıyor, açıklayabilecek biri var mı acaba? (türkçe'e nasıl çevrilmş onu söylerseniz kendim de bulabilirim. ama google'dan bulduğum ingilizce sayfalar tatmin etmedi beni)
arkadaşlar canon powershot a610 makineme yüklediğim chdk yazılımı ile artık raw formatında resim çekebiliyorum. lakin bu alet resimleri crw uzantısı ile kaydediyor (değiştirilebiliyor sanırım menüden neyse konu bu değil). ben bu crw uzantılı dosyaları açamıyorum. görünürde photoshop ile ilişkilendirilmiş olsa da photoshop "not right kind" falan diyip açmıyor. ee neyle bakıp düzelticez biz bu fotoları? fotoşopta olmuyosa neyde olucak? ben mi fotoşopun doğru yerinden açmayı başaramıyorum, plugin falan mı gerekiyor, başka yardımcı bir program mı kullanmalıyım, nedir?
(bu aşamaya gelebildiğim için sipeşıl tenks tu mrtksn)
(bu aşamaya gelebildiğim için sipeşıl tenks tu mrtksn)
şimdi watt güç birimi, desibel ses yüksekliği birimi. hoparlörlerin de ses gücü watt olarak verilir ya genelde. bir alarm sireninin üstünde "ses çıkış gücü: 25W (B.P), 50W (G)" yazıyor. şimdi kaç desibele denk gelir bu? ne demektir? kuvvetli bir siren midir?
ya da hesaplayabilmek için başka veri gerekir mi, gerekirse söyleyebilirim broşürden.
ya da hesaplayabilmek için başka veri gerekir mi, gerekirse söyleyebilirim broşürden.
canon powershot a610 kompakt fotoğraf makinesi ile üst üste pozlama yapabilir miyim? yani çektiğm resmin üstüne bir resim daha çekmem mümkün müdür? kullanma kılavuzunu bulamıyorum.
efem güvenlik kamera sistemi kurduracak bütçemiz yok ama böyle bir şey vardı. şimdi her zaman açık duran bir bilgisayarımız var. buna webcam taksak, bi de programı olsa. bu sürekli değil de geceleri falan böyle hareket olduğunu algılayıp kayda başlasa ve sadece hareketleri çekse. hareket sona erince kaydı durdursa. ve hatta görüntüleri ister canlı, ister internetten evden izleme imkanı sunsa. ne de güzel olur ama olur mu? hangi programla olur?
yeni bir soruya daha karşınızdayım sevgili ekşi duyurucular.
divx'lerimi divx player'da seyrediyorum. fakat altyazıların ekrana eksiksiz çıkabilmesi için 40-45 karakterden uzun olmaması gerekiyor. bugüne kadar elle ayarlıyordum fakat bunun için programlar olduğunu öğrendim buradan. bu programlardan biri subtitla workshop. evet gerçekten de altyazı belirlediğim sayıdaki karakterden falza ise satırı bölüyor. lakin bu bölme işini kazla gelen karakterden itibaren yapıyor. yani 40 karakter olarak ayarladıysam ve altyazı satırı 45 karakterden oluşuyorsa program bu altyazıyı 40+5 şeklinde bölüyor. belirlediğim sayı olan 40 karakter üst satırda, fazla gelen 5 karakter alt satırda. fakat ben olabildiğince eşit bölmek istiyorum yani 25+20 ya da 23+22 şeklinde. var mıdır bunun bir ayarı ya da bunu yapabilecek başka bir program?
not: tabii ki bu 40+5 bölümünü yaparken kelimeleri zart diye ortasından bölmüyor. boşluğa denk getiriyor. 39+6, 38+7 falan da olabiliyor son kelimenin uzunluğuna göre. ama bütün cümle üst satırda, sadee son kelime alt satırda çok abuk oluyor arkadaş. yok mudur bi yolu?
divx'lerimi divx player'da seyrediyorum. fakat altyazıların ekrana eksiksiz çıkabilmesi için 40-45 karakterden uzun olmaması gerekiyor. bugüne kadar elle ayarlıyordum fakat bunun için programlar olduğunu öğrendim buradan. bu programlardan biri subtitla workshop. evet gerçekten de altyazı belirlediğim sayıdaki karakterden falza ise satırı bölüyor. lakin bu bölme işini kazla gelen karakterden itibaren yapıyor. yani 40 karakter olarak ayarladıysam ve altyazı satırı 45 karakterden oluşuyorsa program bu altyazıyı 40+5 şeklinde bölüyor. belirlediğim sayı olan 40 karakter üst satırda, fazla gelen 5 karakter alt satırda. fakat ben olabildiğince eşit bölmek istiyorum yani 25+20 ya da 23+22 şeklinde. var mıdır bunun bir ayarı ya da bunu yapabilecek başka bir program?
not: tabii ki bu 40+5 bölümünü yaparken kelimeleri zart diye ortasından bölmüyor. boşluğa denk getiriyor. 39+6, 38+7 falan da olabiliyor son kelimenin uzunluğuna göre. ama bütün cümle üst satırda, sadee son kelime alt satırda çok abuk oluyor arkadaş. yok mudur bi yolu?
yol levhalarında kullanılan font nedir acaba ve de nereden bulurum?
(görseldeki şebeklik konumuz dışındadır ve tamamen görsel malzeme yokluğundandır. google bunu bulabildi)
(görseldeki şebeklik konumuz dışındadır ve tamamen görsel malzeme yokluğundandır. google bunu bulabildi)
evet geçen gün cenk erdem'de, bugün de youtube'da gördüm bunu. yerde yuvarlana yuvarlana, tepine tepine gülen kırmızı peluş bi oyuncak var. acaip hoşuma gitti. nerelerde satılır bu? mümkünse ankara, değilse internet üzerinden?
edit: efendim tickle me elmo imiş bu oyuncağın adı.
edit: efendim tickle me elmo imiş bu oyuncağın adı.
hep kafama takılan bir şey var. yok şu kadar az kağıt kullanın bir ağacı kurtarın, yok kağıtları ziyan etmeyin ağaçlar ölmesin falan denip duruyor. lan her ortamda ağaç kullanıyoruz. kapımız penceremiz masamız sandalyemiz parkemiz duvarımız tavanımız her taraf ahşap. kış geliyor tonlarca odun yakılıyor. bunlar da ağaç değil mi? hem de saf ağaç değil mi? ağaçları korumak sırf kağıt tasarrufıyla mı oluyor? iki sayfa kağıt buruştursam ağaçlara yazık etmiş oluyorum da gidip sekiz kişilik yemek masası alınca hiç mi zarar vermiş olmuyorum ağaçlara? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
önceki soruma tatmin edici bir cevap alamadım. bir de bunu sorayım, belki işe yarar.
bir internet sitesinin ip adresini nasıl öğrenebiliriz? zamanında adres yazarak girilemeyen ekşi sözlük, youtube gibi sitelere ip yazarak girme yöntemini keşfeden arkadaş bu adreslerin yönlendiği ip adreslerini nasıl bulduğunu da açıklarsa sevinirim.
daha kısa yoldan sorayım: facebook'un ip adresi ne?
bir internet sitesinin ip adresini nasıl öğrenebiliriz? zamanında adres yazarak girilemeyen ekşi sözlük, youtube gibi sitelere ip yazarak girme yöntemini keşfeden arkadaş bu adreslerin yönlendiği ip adreslerini nasıl bulduğunu da açıklarsa sevinirim.
daha kısa yoldan sorayım: facebook'un ip adresi ne?
bilumum mafyatik ve polisiye filmlerde ve dizilerde dikkatimi çeken bir hadisedir. eleman çoğunlukla silahı yan tutar. yani namlu hedefe bakmakla birlikte kabza aşağıya değil de sağ eldeyse sağ tarafa, sol eldeyse sol tarafa bakar. anatomik bir tutuş mudur, daha iyi isabet alabilmek için midir, artistlik midir, niyedir?
efendim birazcık kilolu, hafiften göbekli tipik bir türk erkeğiyim. şimdi benim bu kiloları vermem lazım. diyeti desteklemek amacıyla spor yapmalıyım haliyle. ama üşeniyorum kardeşim. şu dünyada yapabileceğim en iyi spor yüzme olduğu halde, akşamları işten çıkıp mayo terlik modunda havuza gitmeye üşeniyorum. hele insan evli de olunca hiç vakit olmuyor havuza bilmemneye. şimdi diyorum ki fiyatları da uygun, bir kondisyon bisikleri alsam, evde fırıl fırıl her gün bununla çalışsam götü göbeği eritmeye yardımcı olur mu, yoksa anca bacak kası mı yaparız? veya başka ne önerirsiniz? (koşu bantları çok pahalı abi).
tekrarlıyorum ev dışı sporlar, benim gibi evli ve üşengeç bir adama göre değil. keşke fırsatım olsa da üşenmeyip haftada 4 gün havuza gidip yüzsem ama nerde?
tekrarlıyorum ev dışı sporlar, benim gibi evli ve üşengeç bir adama göre değil. keşke fırsatım olsa da üşenmeyip haftada 4 gün havuza gidip yüzsem ama nerde?
arkadaşlar son zamanlarda birkaç kişinin telefonunda duyduğum sadece ıslıkla çalınan ve aslen hareketli bir türk halk müziği ezgisine benzeyen melodi nedir?
not: kill bill ıslık melodisi değil. türkü gibi bir şey bu.
not: kill bill ıslık melodisi değil. türkü gibi bir şey bu.
babamın bilgisayarında AdobeR.exe diye bir program çalışıyor. sanırım bir virüs bu. şu usb flashdisklerle bulaşanlardan. ama anlamadığım, babamın flashdiski de, benimki de yabancı bilgisayara takılmadı, hep nod32 korumalı tertemiz bilgisayarlarda kullanıldı. nasıl bulaştı ki bu virüs, internetten indirilen filmlerden de bulaşır mı? babamın bilgisayarı yeni ve içinde de 90 gün süreli norton internet security olduğu için süresi bitene kadar nod32 kurmayalım dedik. virüs başımıza bela oldu. şimdi biz bu virüsü nasıl temizleriz? norton'u tamamen kaldırıp nod32 kursam kökten temizler mi (kendi bilgisayarımda da olmuştu, nod32 kurunca tertemiz yapmıştı ama o AdobeR.exe değildi, başkaydı. bunu da tertemiz yapar mı acaba?)
bir de norton'u tam olarak kaldırabilmek için bir program sormuştum uninstaller gibi ama silmişim sanırım bulamıyorum duyurumu. nasıl kaldırırım norton'u bilgisayardan tamamen ve hiçbir iz kalmamacasına?
bir de norton'u tam olarak kaldırabilmek için bir program sormuştum uninstaller gibi ama silmişim sanırım bulamıyorum duyurumu. nasıl kaldırırım norton'u bilgisayardan tamamen ve hiçbir iz kalmamacasına?
arkadaşlar kendi kadar çükü olan bereket heykelinin orijinal adı (latince falan) nedir? gavurlar ne diyor buna?
şimdi bir tane usb klavye aldım. üzerinde de ekstradan usb girişleri var böyle flashdisk falan takmak için kasaya eğilmeyelim, arkasına dolaşmayalım diye. lakin klavyenin üstündeki girişe flashdiski takınca "usb hub gücü aşıldı" diye bir uyarı veriyor. yani aynı port üzerinden hem klavyeye, hem flashdiske gücü yetmiyor. ee neye yaradı o zaman bu ekstra usb girişleri? ben bu klavyeyi adaptörle ps/2'ye taksam olur mu acaba? kullanabilir miyim bu ekstra usb girişlerini?
efendim 2001 model Pentium III-800, 256 MB ram sahibi bir bilgisayarım var (oha çok eskiymiş, ondan yavaşlar demeden önce okuyunuz lütfen).
bu bilgisayar 2001 yılından beri gayet güzel işlemekteyken son 2 senedir yavaşlama, her programı çalıştırırken iki saat harddisk tıkırdaması, youtube'da video izlerken takılmalar falan yapıyor. bilgisayarın özelliklerinin düşük olduğunun bilincinde olduğumdan, oyun olsun, kastırıcı şeyler olsun kullanmıyorum. sadece internet ve microsoft office. bunları kullanmak için daha önce yeten bilgisayar şimdi niye kendiliğinden yavaşladı? format atıp tertemiz windows yüklüyorum, bir şey değişmiyor. acaba windows xp'yi kaldıramıyor olabilir mi, windows 98 mi kursam? ya da xp kurmakla beraber güncellemeleri, service pack 2'yi falan mı yüklemesem? ne önerirsiniz?
not: harddisk tıkırdamasından kastım anormal sesler çıkarması değil, harddiskin kendi okuma sesidir. ama bu takılmalar sırasında saniyede bir olmak üzere trık trık trık yapıyor, kesintisiz uzun uzun tıkırdıyor falan.
bu bilgisayar 2001 yılından beri gayet güzel işlemekteyken son 2 senedir yavaşlama, her programı çalıştırırken iki saat harddisk tıkırdaması, youtube'da video izlerken takılmalar falan yapıyor. bilgisayarın özelliklerinin düşük olduğunun bilincinde olduğumdan, oyun olsun, kastırıcı şeyler olsun kullanmıyorum. sadece internet ve microsoft office. bunları kullanmak için daha önce yeten bilgisayar şimdi niye kendiliğinden yavaşladı? format atıp tertemiz windows yüklüyorum, bir şey değişmiyor. acaba windows xp'yi kaldıramıyor olabilir mi, windows 98 mi kursam? ya da xp kurmakla beraber güncellemeleri, service pack 2'yi falan mı yüklemesem? ne önerirsiniz?
not: harddisk tıkırdamasından kastım anormal sesler çıkarması değil, harddiskin kendi okuma sesidir. ama bu takılmalar sırasında saniyede bir olmak üzere trık trık trık yapıyor, kesintisiz uzun uzun tıkırdıyor falan.
torrent sitelerindeki ratio ne işe yarar? bu sanırım upload'un download'a oranı gibi bir şey. upload yaparak yükeltebiliyoruz. lakin yükselince ne oluyor, ne işimize yarıyor?
seksenlerin sonu doksanların başında çocuk ve genç olanlar hatırlar bu hadiseyi.
soruma geçeyim. doksanların başında metal müzik ile kapışmaya neden olan ve acid ismi verilen müzik türüne günümüzdeki en yakın tür nedir? hiçbir şey hatırlamadığım için kulağımda canlandıramıyorum ama techno gibi geliyor bana sanki?
soruma geçeyim. doksanların başında metal müzik ile kapışmaya neden olan ve acid ismi verilen müzik türüne günümüzdeki en yakın tür nedir? hiçbir şey hatırlamadığım için kulağımda canlandıramıyorum ama techno gibi geliyor bana sanki?
babama yeni aldığımız laptopta bir sorun olmuş. kullanan babam olduğundan, onun anlattıklarından anladığım kadarıyla size soracağım. biraz uzun olabilir kusura bakmayın.
internet explorer'ı açmış. homepage'i olan google sayfası gelmiş fakat arama kutucuğu falan yarım gelmiş. içinde cursor falan yokmuş, bir şey yazılamıyormuş. kapatıp tekrar açayım internet explorer'ı demiş, köşedeki kapatma çarpısına basınca bir uyarı penceresi gelmiş. üstünde "sekmeler" falan yazıyormuş (tam olarak ne yazdığını hatırlamıyor) altında da evet, hayır, iptal. iptal de dese, evet de dese, hayır da dese o pencere kaybolmamış. bilgisayarı yeniden başlatayım demiş, başlat menüsünden "bilgisayarı kapat" dedikten sonra gelen seçmeli ekranda (windows vista premium'daki kapat dedikten sonra gelen ve uyku, hazırda beklet, yeniden başlat, kapat, vs seçimi yapılıp "tamam" denilen menü) o seçimi yapmak için pulldown menüyü açma yerindeki minik oka bastığı anda bilgisayarı kapatma ekranı da kaybolup başa bönüyormuş. yine o "sekmeler" falan yazan uyarı penceresinin olduğu aşamaya. ne yaptıysa kapatamamış, en sonunda düğmesine basarak kapatmış. sonra da bir daha açılmamış bilgisayar.
sabah getirdi. hakikaten ben de elektriğe taktım (pili de üstünde) bastım düğmesine açılmadı. pilini çıkarıp denedim, gayet güzel açıldı. baktım ettim bir terslik yok. pilini tekrar taktım, elektriğe bağlayınca şarj ışığı yandı (pil doluydu halbuki).
pili bitmiş zannettim ama bilgisayarın elektriğe takılı olduğuna ve hatta adaptörün ışığı yandığına (sigorta atması, priz arızası olamaz), adaptörün diğer ucunun da bilgisayara takılı olduğuna eminiz. yani elektriğe takılı aletin şarjı niye bitsin. bitse de elektrikten kullanır. gözlerimle gördüm yani pil üstünde ve elektriğe takılıyken ilk denemede çalışmadı. ne olmuş olabilir şimdi bu bilgisayara? şu anda normal çalışıyor gibi. şarja taklı olduğu için çabuk dolsun diye açmadım bilgisayarı tekrardan.
not: bir de "norton morton yazdı" dedi. virüsten şüphelendim ama babamın norton yazdı dediği şey, internet explorer'daki, üzerinde kocaman yeşil renkte "fraud monitoring is on" yazan norton araç çubuğuymuş açınca gösterdi işte bu çıktı diye. oysa ki ben o araç çubuğunu gizlemiştim. niyeyse kendiliğinden yeniden çıkıp panik yaptırtmış adamı.
edit: şarj ışığı söndü. bilgisayar normal açıldı. lakin dikkatimi çeken iki şey var. birincisi, daha önceden windows'ta tray'deki pil simgesine gelince "%99 dolu, prize takılı, şarj olmuyor" yazardı. şimdi ise "%100 tam dolu" yazıyor. "prize takılı şarj olmuyor" falan yok. ikincisi ise, demin pilini sökerken, pili taktıktan sonra tık diye ola çekilip pili kilitlemeye yarayan minik bir düğme var. o kilitli değildi. yani pil klik diye yerine tam oturuk vaziyetteydi, oynamıyordu ama kilit mandalı açıktı. alakası var mıdır bilemedim.
edit 2: "sekmeler" yazan pencerenin de ne olduğu anlaşıldı. birden fazla sekme açılmış internet explorer penceresini kapatmaya çalışınca çıkan "tüm sekmeleri kapatmak istiyor musunuz" uyarısıymış. ama ne yaptıysa gitmemiş ekrandan, onu daha çözemedik niye gitmemiş. neyse çalışıyor hala.
edit 3: 3 saat oldu. sorunsuz çalışıyor hala.
internet explorer'ı açmış. homepage'i olan google sayfası gelmiş fakat arama kutucuğu falan yarım gelmiş. içinde cursor falan yokmuş, bir şey yazılamıyormuş. kapatıp tekrar açayım internet explorer'ı demiş, köşedeki kapatma çarpısına basınca bir uyarı penceresi gelmiş. üstünde "sekmeler" falan yazıyormuş (tam olarak ne yazdığını hatırlamıyor) altında da evet, hayır, iptal. iptal de dese, evet de dese, hayır da dese o pencere kaybolmamış. bilgisayarı yeniden başlatayım demiş, başlat menüsünden "bilgisayarı kapat" dedikten sonra gelen seçmeli ekranda (windows vista premium'daki kapat dedikten sonra gelen ve uyku, hazırda beklet, yeniden başlat, kapat, vs seçimi yapılıp "tamam" denilen menü) o seçimi yapmak için pulldown menüyü açma yerindeki minik oka bastığı anda bilgisayarı kapatma ekranı da kaybolup başa bönüyormuş. yine o "sekmeler" falan yazan uyarı penceresinin olduğu aşamaya. ne yaptıysa kapatamamış, en sonunda düğmesine basarak kapatmış. sonra da bir daha açılmamış bilgisayar.
sabah getirdi. hakikaten ben de elektriğe taktım (pili de üstünde) bastım düğmesine açılmadı. pilini çıkarıp denedim, gayet güzel açıldı. baktım ettim bir terslik yok. pilini tekrar taktım, elektriğe bağlayınca şarj ışığı yandı (pil doluydu halbuki).
pili bitmiş zannettim ama bilgisayarın elektriğe takılı olduğuna ve hatta adaptörün ışığı yandığına (sigorta atması, priz arızası olamaz), adaptörün diğer ucunun da bilgisayara takılı olduğuna eminiz. yani elektriğe takılı aletin şarjı niye bitsin. bitse de elektrikten kullanır. gözlerimle gördüm yani pil üstünde ve elektriğe takılıyken ilk denemede çalışmadı. ne olmuş olabilir şimdi bu bilgisayara? şu anda normal çalışıyor gibi. şarja taklı olduğu için çabuk dolsun diye açmadım bilgisayarı tekrardan.
not: bir de "norton morton yazdı" dedi. virüsten şüphelendim ama babamın norton yazdı dediği şey, internet explorer'daki, üzerinde kocaman yeşil renkte "fraud monitoring is on" yazan norton araç çubuğuymuş açınca gösterdi işte bu çıktı diye. oysa ki ben o araç çubuğunu gizlemiştim. niyeyse kendiliğinden yeniden çıkıp panik yaptırtmış adamı.
edit: şarj ışığı söndü. bilgisayar normal açıldı. lakin dikkatimi çeken iki şey var. birincisi, daha önceden windows'ta tray'deki pil simgesine gelince "%99 dolu, prize takılı, şarj olmuyor" yazardı. şimdi ise "%100 tam dolu" yazıyor. "prize takılı şarj olmuyor" falan yok. ikincisi ise, demin pilini sökerken, pili taktıktan sonra tık diye ola çekilip pili kilitlemeye yarayan minik bir düğme var. o kilitli değildi. yani pil klik diye yerine tam oturuk vaziyetteydi, oynamıyordu ama kilit mandalı açıktı. alakası var mıdır bilemedim.
edit 2: "sekmeler" yazan pencerenin de ne olduğu anlaşıldı. birden fazla sekme açılmış internet explorer penceresini kapatmaya çalışınca çıkan "tüm sekmeleri kapatmak istiyor musunuz" uyarısıymış. ama ne yaptıysa gitmemiş ekrandan, onu daha çözemedik niye gitmemiş. neyse çalışıyor hala.
edit 3: 3 saat oldu. sorunsuz çalışıyor hala.
word 2007'de varsayılan sekme duraklarının default ayarı 1,25 cm. ben bunu 1 cm. yapmak istiyorum. paragraf ayarlarından 1 cm. yapıyorum fakat bir dahaki açışımda yeniden 1,25 cm. olduğunu görüyorum. Yazıtipi, satır arası, paragraf, her türlü ayarını default yaptım ama onları ayarladığım yerden sekme durakları ayarı yapılmıyor. bi yardım edin be.
(office 2007 ile ilgili sorularım devam edecek. assert h bana önerdiğine pişman olacak :P şaka bi yana biraz çözersem güzelmiş be)
(office 2007 ile ilgili sorularım devam edecek. assert h bana önerdiğine pişman olacak :P şaka bi yana biraz çözersem güzelmiş be)
windows vista home premium yüklü bir bilgisayara hangi office versiyonunu yüklemeliyim? elimde office xp cd'leri var. yüklesem uyumsuzluk, problem çıkarır da sıkıntı yaratır mı? yoksa daha yeni bir office sürümü mü edinmeliyim?
not: office xp'deki belgelerimi de açıp değiştirebilmeliyim tabii ki icabında. "office 2007 kurduktan sonra "office 2007, office xp belegelerini açamaz" falan gibi salak uyarılar çıksın istemem.
not: office xp'deki belgelerimi de açıp değiştirebilmeliyim tabii ki icabında. "office 2007 kurduktan sonra "office 2007, office xp belegelerini açamaz" falan gibi salak uyarılar çıksın istemem.
merak ettiğim bir şey var. şimdi ben daha önce bir soru sormuşum ve cevabını almışım ve bu cevap benim işime yaramış.
şimdi hemen hemen aynı soruyu, daha doğrusu bana verilen cevabın çözüm olacağı soruyu bir başkası soruyor. ben, daha önce bana cevap veren kişiden öğrendiğim şekilde bu soruyu cevaplamak istiyorum ama rahatsızlık duyuyorum. çünkü bu benim bilgim değil, ben de bir başka ekşi duyuru kullanıcısından öğrenmişim. bekliyorum ki yine o kişi cevap versin, ama o kişi cevap vermiyor. bir anına denk gelmiş ve bana cevap vermiş. şimdi ben bu sonradan sorulan soruya gönül rahatlığıyla kendi bilgimmiş gibi cevap vereyim mi, nickini hatırlıyorsam "ben de x'den öğrendim" diye refere edeyim mi, nickini hatırlamıyorsam ne yapayım?
şimdi hemen hemen aynı soruyu, daha doğrusu bana verilen cevabın çözüm olacağı soruyu bir başkası soruyor. ben, daha önce bana cevap veren kişiden öğrendiğim şekilde bu soruyu cevaplamak istiyorum ama rahatsızlık duyuyorum. çünkü bu benim bilgim değil, ben de bir başka ekşi duyuru kullanıcısından öğrenmişim. bekliyorum ki yine o kişi cevap versin, ama o kişi cevap vermiyor. bir anına denk gelmiş ve bana cevap vermiş. şimdi ben bu sonradan sorulan soruya gönül rahatlığıyla kendi bilgimmiş gibi cevap vereyim mi, nickini hatırlıyorsam "ben de x'den öğrendim" diye refere edeyim mi, nickini hatırlamıyorsam ne yapayım?
efenim bu vista yüklü bilgisayarı, iki adet xp yüklü bilgisayarın bağlı olduğu ağa bağladım. çalışma grubunu bilgisayar adını falan tanımladım. lakin ne xp'ler vistayı, ne de vista xp'leri görüyor. vista kendi kendisini görebiliyor ağ üstünden. demek ki ağ yapılandırması tamam. xp'ler de zaten oldum olası birbirini ve kendilerini görürlerdi. xp ve vista niye birbirini göremiyor? ne yapmak lazım?
iyi ki bi ekşi duyurumuz var. her bir şeyi sorar olduk. neyse şikayeti olan yoksa ben soruma geçeyim (rahatsız oldum her naneyi sormaktan. cevap da alıyorum iyi oluyor ama ne biliyim bi rahatsızlık duydum inceden. neyse).
laptopun pilini tam şarj ettikten sonra, laptopu elektriğe takılı kullanacaksak pili üstünden çıkartalım mı? zaten tam dolu olduğu için pili bir kenara bırakıp elektrikten mi kullanır, yoksa denyo gibi pilden eksiltip sürekli şarj mı eder? (örneğin cep telefonum şarja takılıyken ve şarjı tam doluyken telefonla konuştuktan sonra bakıyorum, şarj göstergesi inip çıkmaya başlamış. yani benim konuşmamı pilden yapmış, eksileni tamamlıyor.)
laptopun pilini tam şarj ettikten sonra, laptopu elektriğe takılı kullanacaksak pili üstünden çıkartalım mı? zaten tam dolu olduğu için pili bir kenara bırakıp elektrikten mi kullanır, yoksa denyo gibi pilden eksiltip sürekli şarj mı eder? (örneğin cep telefonum şarja takılıyken ve şarjı tam doluyken telefonla konuştuktan sonra bakıyorum, şarj göstergesi inip çıkmaya başlamış. yani benim konuşmamı pilden yapmış, eksileni tamamlıyor.)
şimdi lucid dreaming diye bir şey var biliyorsunuz. uyurken rüyada olduğunun farkında olma, müdahele etme gibi bir şey. bende de bunun tam tersi oluyor ara sıra. özellikle sahurdan sonra tekrar yattığımda oluyor. uyurken rüyada olduğumu fark etmiyorum da daha uyumadan rüya görmeye başlıyorum. uyanık olduğumun farkındayım. yani hissettiklrim aynen uyumadan önceki gibi. yatış pozisyonumun farkındayım. yanımda yatan eşimin hareketlerini falan fark ediyorum. sanki gözlerim kapalı ama henüz uyumamışım gibi bir durumdayım. hatta tuvalet ihtiyacımın geldiğini fark ediyorum. ulan kalksam mı acaba diyorum. neyse biraz daha yatayım şu rüya bitsin kalkarım diyorum. sonra eeh boşver rüyayı kalkayım diyorum kalkıp tuvalete gidiyorum. ama bariz rüya görüyorum. böyle hayal kuruyor gibi de değil. bariz rüya. nedir bu şimdi?
uzun araştırmalar soruşturmalar sonucunda bunda karar kıldık ve aldık. şimdi daha makineyi bile açmadım ama dikkatimi çeken bir şey var. paket içeriğinde 3 tane cd var. biri nero yazılımı. diğer ikisinde de recovery files, drivers, utilities falan yazıyor. e hani windows vista cd'si yok mu? diğer iki cd'den birini kendi makineme taktım baktım hakikaten driver gibi şeyler var. ama ötekini kendi makinem açamadı bile. acaba windows vista cd'si midir o? üzerinde en ufak bir "contains windows vista hede hödö" gibi bir şey yazmıyor. nedir? formatlayıp tekrar vista yüklemek istesem yapamayacak mıyım?
bir de nasıldır bu laptop? pişman etmez di mi bizi?
bir de nasıldır bu laptop? pişman etmez di mi bizi?