şimdi benim sol gözüme taktığım lensin kutusunda iki adet lens kalmış. kutunun son kullanma tarihi 2007 mayıs diyor. birini bugün açıp taktım ama hala bir adet lens var kutuda hiç açılmamış. şimdi ben bu son kalan lensi çöpe mi atayım, yoksa henüz hiç açılmamış olduğundan bir ay sonra da onu taksam ve haliyle bir ay da onu kullansam idare eder miyim? son kullanma tarihi bu kadar hassas mıdır? kıyamıyorum hiç açılmamış lensi çöpe atmaya.
excelde iki ayrı hücreye yazdığım iki ayrı gg/aa/yyyy formatındaki tarihler arasında kaç gün olduğunu nasıl bulabilirim? fakat bunu yaparken her ayı 30 gün (28, 29, 31 çeken aylar da 30 olarak alınacak). dolayısıyla her yılı 360 gün (365 değil) olarak almalı. işçinin işe girdiği tarih ile işten çıktığı tarih arasında toplam kaç gün çalışmış olduğunu hesaplayacağım. yaa yaa birbirinden çıkarmak yetmiyor bu yüzden.
güzelim amiga 500'üm bir koli dolusu oyunuyla birlikte kuzu gibi yatıyor evde. çalıştırmak istiyorum ama disket sürücüsü çalışmıyor. herhangi bir disket sürücüsü takayım dedim o da çalışmdı. daha önce de sormuştum bunu ama ankara'da sağlam bir disket sürücü bulma şansım var mı? yoksa pc'ler için olan disket sürücülerini modifiye edebilir miyim? evetse nasıl edebilirim? bir gerizekalıya anlatır gibi anlatırsaniz sevinirim :)
hani kemal sunal'ın iyi aile çocuğu filminde (biri mülayim, biri kabadayı ikiz kardeş oldukları film) kabadayı kardeş hatunla atraksiyona girdiği sırada aynı şeyleri hisseden mülayim kardeş bi hoş oluyordu. ahihihi yapma gız falan diyordu kendi kendine. aha işte o sırada çalan bir melodi vardır. olacak o kadar'ın en eski bölümlerinde falan da kullanılmıştır. hızlı tempoda dım dırı dım dım, dım dırı dım dım, dım dırı dım dım, dım dırı dım dım diye gider. nedir bu? nereden bulurum?
günümüz dizilerinde dublaj yapan kişilerin kim olduklarını bilmek istiyorum. tek bildiğim polat alemdar ve birçok erkek oyuncuyu seslendiren umut tabak. onun dışında sağır oda dizisinde aras dağlı'yı, galip hoca'yı, zahit'i ve nogay'ı seslendirenlerin kim olduklarını çok merak ediyorum (oğuz bey'in sesi ali gül. nam-ı diğer gargamel ve hatta hannibal smith onu biliyorum). hiçbiri kendi sesi değil sanırım.
böyle bir teknoloji mümkün değil midir? bir tarafta buzullar eriyor, bir tarafta su bitiyor. biz alsak deniz suyunu buharlaştırıp tekrar yoğunlaştırsak tatlı su elde edemez miyiz? ortaokul fen dersi bilgilerimden bu şekilde suyun tuzunu ayırıp saf su elde edebileceğimizi hatırlıyorum. böyle bir teknolojinin astarı yüzünden pahalı mıdır? mümkün değil midir? niye yapılmaz? evde tek başımıza çaydanlıkla yapalım demiyorum tabii. büyük bir tesis bunu başaramaz mı? hatta direkt küresel ısınmanın sıcağı kullanılarak yapılamaz mı? çok mu uçuyorum ben?
şimdi bu televizyon kanalında canlı yayında maç anlatan futbol spikerleri oturdukları yerden taa sahadaki futbolcunun kim olduğunu nasıl anlıyorlar? hadi appiah, lugano gibi zenci, sarışın bariz belli olanları anlarım da birbirine son derece benzeyen adamları nasıl seçiyorlar? yoksa topun hangi oyuncuda olduğunu gösteren teknolojik bir aletleri mi var? hadi yerli maçları da bir şekilde anlarım da ne bileyim avrupa'nın adı sanı duyulmamış takımlarının maçlarında da çok başarılılar. yıllar önce halit kıvanç "maçtan önce resimleri geliyor, ezberliyoruz" demişti. hala böyle midir bu olay? mümkün müdür avrupa'nın adı sanı duyulmamış takımlarının lig maçındaki bütün oyuncuları ezberlemek? ezberlesen bile oturduğun yerden kim olduğunu anlamak nasıl bir yetenektir?
emule'den indirdiğim bir filmde (adını da söyleyeyim, arkadaşım şeytan) ses senkronu problemi var. sesler görüntüden 1,5 saniye önce geliyor. media player classic'te shift audio 1500 ms. diyerek senkronize edebiliyorum ancak ben bu filmi cd'ye çekip evde divx player'da izleyeceğim. virtualdub'da ne kadar uğraştıysam denk getiremedim. virtualdub dosyayı açarken ses dosyasının uyumsuz olduğunu, ayarlayabileceğimi söylüyor (vbr falan diyor). 1,5 saniye geciktir dedim olmadı. bu sefer de 1,5 saniye geç çıkmaya başladı sesler. haa o zaman hiç kaydırmadan baştan kaydet dedim yine olmadı 1,5 saniye önce çal dedim hiç olmadı. ne yaptıysam olmadı. nasıl düzeltirim ben bu sesi yardım edin lütfen.
şimdi benim bilgisayarımla birlikte aldığım lisanslı windows xp home edition service pack 1 cd'm var. tabii köprünün altından çok sular aktı. service pack 2 çıktı, bi milyon tane güncelleme çıktı. ben bunların hepsini internetten windows update sitesinden yaptım. şu anda bilgisayarım en güncel durumda. lakin format atacağım. format attıktan sonra da haliyle elimdeki cd'den windows'u yeniden yükleyeceğim. e bu kadar güncellemeyi baştan mı indirmem gerekecek? bu güncelleme dosyalarının açılmamış, paket halinde durduğu bir yer var mıdır bilgisayarda? formatlamadan önce bunları da ayrı bir cd'ye yedekleyip oradan geri yüklesem olmaz mı? illa megabaytlarca kotayı service pack 2 bilmemne güncellemelerine ayırmak zorunda mıyım?
bu nugget denen lezzetli tavuk parçalarının etrafında kaplı olan ve çıtırlığı kıtırlığı sağlayan sarımtrak şey nedir acaba?
not: kendim evde yapabilmek için sormuyorum. ne yediğimi bilmek için soruyorum. monopotasyum gulugulu maksifosfat falansa yemiycem.
not: kendim evde yapabilmek için sormuyorum. ne yediğimi bilmek için soruyorum. monopotasyum gulugulu maksifosfat falansa yemiycem.
kapaklı bir nokia cep telefonu arıyorum lakin fazla da param yok. bu işe 500 ytl. civarı bir bütçe ayırdım. telefonda çok acaip olmamak üzere her şey olsun. fotoğraf çeksin, blutut olsun, radyo olsun, mp3 çalar olsun, genişletilebilir hafıza olsun. uçuş modu olsun, oyun, takvim, ajanda, vs. olsun, titreşim olsun. yani kısacası yeni nesil telefonlarda olan her şey olsun, bir de kapaklı olsun. 6125 ve 6131 hoşuma gitti ancak sözlükte 6131 için hiç güzel şeyler yazmıyor. n serisi için de bütçem yeterli değil. ne önerirsiniz?
arkadaşlar evdeki bilgisayarıma bir şey dadandı. ne zaman google'da bir şey aratsam ve bulduğum sonuçlardan birine tıklasam karşıma arkadaş arama, seks partneri arama gibi saçma sapan bir sayfa geliyor. geri ileri falan yapınca düzeliyor. nod32 kurdum tarattım bir şey bulamadı. ad aware kurdum tarattım bi şey bulamadı. spybot kurdum tarattım, bi şeyler buldu ama sorun düzelmedi. ayrıca daha önce de sorduğum gibi modemi açık bıraktığım sürece veri ışığı hiç sabit yanık kalmıyor, sürekli pır pır edip duruyor. yani sürekli bir şeyler gidip geliyor modemden. iki tane film indiriyorum kota doluyor. artık virüs müdür ne boktur sıkıldım ben bundan. neyle tarayım bilgisayarı. formatlamadan yok mudur bunun bir çözümü?
mart ayı başlar başlamaz "3 gb limitli internetimizin limiti sıfırdan başladı heyoo" diyerek iki adet film indirdim torrent'ten. filmlerin biri 700, biri 900 mb. büyüklüğünde. yani toplam 1600 mb'lık film indirdim. ertesi gün ttnet'ten kota bilgilerine baktım ki o da ne? mart ayı kullanılan kota 2700 mb. neredeyse doldurmuşuz da haberimiz yok. nasıl oluyor yahu bu olay? işin garibi her ay aynı şey oluyor ama bu ay bu kadar bariz oldu. her ay "ooh 3 gb ile 700'er mb'dan dört tane film indiririm" diyorum ama hiçbir zaman ikiden fazla da indiremiyorum, kota doluyor. nasıl oluyor bu? çifter çifter mi yazıyor telekom?
hayır başka bir şey indirmedik. en fazla ıvır zıvır döküman indirmişizdir 100 mb'ı geçmeyen.
hayır başka bir şey indirmedik. en fazla ıvır zıvır döküman indirmişizdir 100 mb'ı geçmeyen.
efendim malumunuz ankara'da su sıkıntısı var. arada şiddetli yağmurlar yağmış olsa da belediye başkanımız "barajlara yağmur yağmadı" diyor. peki, bildiğim kadarıyla şehrin kanalizasyon hattı ile yağmur suyu tahliye hattı farklı (aynı olsaydı bütün mazgallardan, rögarlardan bok kokusu gelirdi. gelmez miydi?). yani kanalizasyonumuz ayrı yoldan, yağan yağmurların suyu ayrı yoldan gidiyor. peki öyleyse bu yağmur suları nereye gidiyor? şu yağmur suyu tahliye hattının bir ucunu baraja bağlasak, her taraftan toplanan yağmur suları barajı doldurmaz mı?
hem hakkaten nereye gidiyor bu sular, ve dahi kanalizasyonumuz? ne kadar yol gidiyor? nereye dökülüyor?
hem hakkaten nereye gidiyor bu sular, ve dahi kanalizasyonumuz? ne kadar yol gidiyor? nereye dökülüyor?