(2) 

doktor yazısı okumaca vol. 758

kibritsuyu #1527690 
doktorlar... doktorlarımız... sevgili doktorlarımız...

siz yazıp geçiyorsunuz, işiniz bitiyor, görevinizi yapmanın gururunu yaşıyorsunuz ama bu zıkkımı okumak da benim gibi gerizekalılara kalıyor. çünkü sayın devletimiz diyor ki o doktorun yazdığı her ayrıntıyı tek tek iş kazası bildirimine yazmazsan on binlerce lira ceza yazarım diyor. ama ben raporu alıp bi bakıyorum a-aaa okunmuyor anasını satayım, çünkü doktor sümerceyle yazmış, görevini tamamlamış. okunsun okunmasın onu ilgilendirmez şu saatten sonra.

şu ekteki yazıyı bana tercüme edebilecek olan var mı? bana tüm ayrıntılar lazım.

i.imgur.com
(4) 

multivitamin tavsiyesi

kibritsuyu #1527545 
aradığım elbette içince süpermen yapıp enerji patlaması yaratan bir doping değil.

soru en alt cümlede. üşenen sırf onu okuyabilir ama nokta atış için entry'nin tamamını okumanızı öneririm.

babam 86 yaşında. 2 ay önce ağır bir zatürre geçirdi. 1.5 ay hastanede yattı.
zatürre zaten var olan kalp yetmezliğini tetikledi, akciğerlerinde ödem oluştu. antibiyotikler, idrar söktürücüler, ilaçlar epey yıprattı. yataktan kalkıp günde 2-3 sefer tuvalete gitmek ve günde 2-3 sefer yataktan kalkıp yandaki koltuğa oturmak dışında neredeyse hiçbir fiziksel aktivitesi olmadı. 71 kilodan 63 kiloya düştü, kasları zayıfladı. hastalıktan önce günde 3 kilometre köpek gezdiren, yarım saat yüzen adam iki adım atınca yorulur hale geldi.

hastalığı ve kalp yetmezliğinin neden olduğu komplikasyonları atlattık. ama ciğerler hala eski performansında değil, akciğer röntgeninde tek tarafta beyazlıklar var. taburcu olup eve geldik.

iyi beslenme, ev ortamı ve iyi bir bakımla ile epey toparladı ama hala bir halsizliği, bitkinliği var. hop diye eski haline dönsün demiyorum ama eski haline dönmesine yardımcı bir vitamin takviyesi vermek istiyorum, daha doğrusu kendi istiyor.

86 yaşında, ağır bir akciğer hastalığı yüzünden 1.5 ay hastanede yatıp güçsüzleşmiş, kilo vermiş bir erkek için halsizliğine iyi gelecek, enerji verecek, toparlanmasına yardımcı olacak multivitamin takviyesi önerebilir misiniz? eczaneye gittim bir sürü şey gösterdi. hengisi iyidir, hangisini alsam bilemedim.
(3) 

uydu cahilinden soru

kibritsuyu #1527400 
geçen gün evimize gelen ikinci televizyonda mi box kullanarak turkcell tv izlemeyi sormuştum. (git: 1525652)

evet mi box'ı bağladım, uygulamayı kurdum ve turkcell tv izleyebiliyorum.

lakin adama elde kumandayla televizyon izleme keyfi vermedi. çünkü mi box kumandasında sayılar yok, kanal ileri geri düğmesi yok. aşağı basıyon, altta kanal listesi çıkıyor, yan yan yaparak kanal buluyon falan. böyle bi el göbeği kaşırken öteki elde kumanda zap yapamıyorsun. neyse dursun kenarda s sport falan lazım olunca izlerim dedim.

dedim de e ne izliycez? gittim uydu kablosu aldım, binadaki merkezi uyduyu kullanmak üzere bir ucunu duvardaki uydu prizine, bir ucunu da dahili uydu alıcılı samsung tv'ye taktım.

hah soru geliyor. şimdi ne yapıcaz? bi yerden uydu seçmek, kanal aramak falan lazım herhalde. ben boş ekrana bakıyorum, boş ekran bana bakıyor. binlerce de kanal olmalı, hep öyle gördüm. şimdi otomatik tara derim, abuk subuk hepsini mi kaydediyor, ben içlerinden mi seçiyorum, kanalları sıraya falan koymak lazım o işler nasıl oluyor bin tane kanalın içinde. listenin en başında kaçak şaban filmi gösteren, reklam diye yarım saat gergedan hapı tanıtan fikfok tv, laklak tv falan varken kanal d taa 1547. sırada falan çıkmasın.

üşenmezseniz tarif, üşenirseniz de samsung tv'lerde bu iş nasıl yapılıyor anlatan bir link mink verebilir misiniz?

komple cahilim bu konuda, daha önce hiç uydu kullanmadım, sadece kullananlarda gördüm.
(6) 

market raf fiyatlarındaki saçmalık

kibritsuyu #1527205 
aşağıdaki market sorusunu görünce ben de sormak istedim.

marketimiz ankara'daki çağdaş marketler. belki başka marketlerde de durum böyledir bilmiyorum.

12'li familia kağıt havlu 65 lira.
6 lı familia kağıt havlu 25 lira. aynı havlu.

12'li bir paket almak yerine 6'lı 2 paket alınca fazladan ambalaj aldığınız halde 15 lira daha ucuza geliyor.

150 gram namet dana macar salam, paketi 40 lira.
50 gram namet dana macar salam, paketi 8 lira.

40 liraya 1 paket 150 gram almak yerine, 5 paket alıp 100 gram fazla alabiliyorsunuz aynı paraya.

6'lı tuborg gold kutu 172 lira. ama tek kutu tuborg gold 28 lira. yani taşıması kolay olsun diye tek tek 6 kutu almak yerine 6 kutusu bir arada paketlenmiş bira aldığınızda 4 lira eksik ödüyorsunuz. ambalaja 4 lira istiyorlar gibi bir durum var sanki. eğer öyleyse bunu anlarım. ama aynı mantıkla yukarıdakilerde fazla fazla ambalaj aldığım halde fiyat epey bir düşük.

tek seferlik değil, durum uzun zamandır böyle. bu fiyatları koyanlar salak olamaz. ben neyi kaçırıyorum?
(2) 

samsung a23 vs samsung a52

kibritsuyu #1526985 
bu iki telefonla ilgili söyleyebilecekleriniz var mı? çok fazla bir bütçem yok ve samsung düşünüyorum başka marka değil.

a52 daha güçlü bir telefon ama 2020 çıkışlı. a23 ise daha birkaç aylık telefon ama a52'ye göre epey düşük donanım, bu yüzden fiyatı da epey uygun.

a52'ye bütçe ayırabilirim, ama 2 yıllık bir telefon olması beni düşündürüyor (güncelleme, destek vs. açısından).

siz ne dersiniz? 6000 lira civarına kadar başka bir samsung da önerebilirsiniz.
(2) 

ankara kardiyoloji bölümü sgk anlaşmalı özel hastane

kibritsuyu #1526083 
arıyorum, hepsi sgk anlaşmamız var diyip, 600-900 lira arası fiyat çekiyor, içinde muayene ücretinden başka hiçbir şey (ekg, eko, kan tahlili vs) yok.

güven hastanesi'nin anlaşması vardı daha geçen ay. 300 lira verip, sgk'lı hastalar ile ilgilenen doktorlara muayene oluyordunuz, ekg, eko, tahlil, tetkik, röntgen falan hepsi de dahil oluyordu. anlaşmaları bitmiş.

yine benzer şekilde içinde ekg, eko, kan tahlili, röntgen vs. de olan kardiyoloji bölümü sgk anlaşmalı hastane biliyor musunuz?
(4) 

havale/eft yaparken yaşanan inanılmaz saçmalık - FAST olayı

kibritsuyu #1525859 
farklı bankalarda başıma geldi. ben mi bir şeyi yanlış yapıyorum bilmiyorum.

bu FAST denen 7/24 para göndermeyi kullanmama şansımız var mı hocam? yahu FAST ile yollamasın, normal havale/eft olarak yollasın, olmuyor mu öyle?

sabahın köründe para göndereceğim. bugün pazartesi, iş günü. normalde bankam benden havale/eft işleminden ücret ALMIYOR. ama sabah 7'de kirayı göndermeye çalışıyorum, FAST ile yollayacam 5 lira ücreti var diyor. la gardaşım FAST ile yollama. normal yolla, saat 9'da mı ne zıkkımsa mesai başlayınca normal ücretsiz gönderirsin. kimse sana hemen yolla, sabahın köründe hesaba geçsin demiyor ki.

ertesi güne talimat verince paşa paşa ertesi gün mesai saati başlayınca yolluyor, ücret de almıyor. aynı gün olunca talimat da veremiyorsun, mesai başlayınca yolla da diyemiyorsun, illa sabahın köründe hesaba geçecem, senden de masraf kesecem diyor. dün gece 12'den önce ertesi gün diye talimat verince oluyor, saat 9'da ücretsiz yolluyor. saat 12'yi geçip gün döndü mü yok aynı anda yollarım masraf alırım. lan 9'da yolla, onu da 9'da geçir hesaba.

bunun tek yolu ya ertesi gün talimat verip ödemeyi bir gün geciktirmek, ya da parayı mesai başladıktan sonra göndermek (ki buna imkanım olmayacağını, sabah yapamazsam bir daha yapamayacağımı söyleme gereği duymuyorum, belli ki gönderme imkanım olmayacak, o yüzden sabahın köründe yapıyorum).

nerede yanlış yapıyorum ben? bu böyle olmamalı. bir yerde "FAST kullanıp hemen hesaba geçirme, zamanı gelince hesaba geçirirsin" diyebilmem lazım.
(3) 

xiaomi mi box s ve turkcell tv+

kibritsuyu #1525652 
turkcell tv+ abonesiyim ve turkcell'in verdiği kutuyu televizyona bağlamak suretiyle televizyon izliyorum. bu arada netflix vs için bir de xiaomi mi box s sahibiyim.

şimdi evimize ikinci bir televizyon geldi. ben onda da turkcell tv+ izlemek istiyorum. daha doğrusu öncelikli olarak onda izlemek istiyorum. ama turkcell'in kutusu interneti kablolu olarak alıyor, dolayısıyla modemin yanında yakınında durması gerekiyor. ikinci televizyon ise modemden ziyadesiyle uzakta. modemi yakına getirme, ya da modem uzaktayken kutuyu kabloyla modeme uzatma şansı pek yok (deli bir kablo çekmek lazım). mi box ise wifi'ya bağlanabiliyor.

mi box'a turkcell tv uygulaması yükleyip, turkcell hesabımla oradan login olup turkcell tv'yi mi box'tan izlemek mümkün mü?

(televizyonu henüz kurmadım, o yüzden deneyemiyorum. böyle bir şey mümkün değilse başka şey düşüneceğim.
(12) 

netflix ne yapmaya çalışıyor?

kibritsuyu #1522082 
bir anadolu şehrinde, devlet hastanesinin iki kişilik odasında refakatçiyim. yan tarafımda muhafazakar bir anadolu beyi ve hanımı kalıyorlar. ben de tam onların görebileceği yerdeki masaya bilgisayarımı açtım çalışıyorum. arkada da netflix açayım dedim. profilime tıklar tıklamaz ekranda koskoca çıkan görüntü bu: imgur.com

lan tamam benim için sakıncası yok. yeri geliyor en hard ayıpçı film bile izliyorum, şunu gördüm diye abdestim kaçmıyor, ahlak dersi niyetinde değilim. ama bunun amacı nedir şimdi? telefonu 15 yıldır duymadığım monofonik nokia tune şeklinde çalan ve ekranıma doğru yatan adamın önünde, ben netflix sitesini açar açmaz ekranımda şunu görmesiyle gözünde bornocu odamızda neler izliyor durumuna düşmek zorunda mıyım lan ben? niye şu görüntüyü ilk açtığın ekrana koyarsın ki? milliyet.com.tr misin sen düdüşen çift görseliyle adam etkilemeye çalışıyorsun? ne gerek var ki buna? vay sevişgenli film gelmiş dememizi mi bekliyorsun?
(14) 

trafikte böyle durumlarda ne yapmalıyız?

kibritsuyu #1521374 
şimdi ailesinin yanında magandaların saldırıp darp ettiği adamla ilgili entry'leri gördüm, bugün de taze taze başıma trafik magandası denk gelince sormak istedim, doğru davranış nedir?

yer ankara. anadolu bulvarı'nda ostim'den odtü yönünde seyir halindeyim. yolun orta şeridinde sabit ve makul bir hızla ilerliyorum. yani sabit dediğim önümdeki trafiğe göre hızlanıp yavaşlıyorum elbet. yolun ortasında dingildeme, ya da sürat yapma gibi bir durumum yok. önümdekiyle takip mesafemi koruyorum.

o sırada sağ şeridimden suv kullanan maganda arkadaş beni sağlayıp önüme geçme istiyor. benim onu geçirmeme gibi bir hareketim de yok, her zaman gittiğim hızda gitmeye devam ediyorum, gaza basıp hızlanarak geçmesini engellemediğim gibi, frene basıp yavaşlayarak geçmesini de sağlamıyorum. şeridimde dümdüz, aynı hızda gidiyorum. ama bu hıyar, kendi beceriksizliği yüzünden beni sağlayıp geçemiyor, tam önünde, sağ şeritte yavaş giden kamyonete takılıyor, arkamda kalıyor.

az sonra, ben hala orta şeritte aynı şekil giderken arkamdan selektöre başlıyor. sol şerit açık, boş, müsait, buyurup geçebilir. elimi camdan çıkarıp geç işareti yapıyorum. geçmiyor. yanıma gelip benimle aynı hızda kalıp camdan bıdı bıdı bir şeyler söylüyor, ne dediğini de anlamıyorum. elimle "buyur geç işte ne demek istiyorsun anlamıyorum" anlamında el hareketleri yapıyorum. yani öyle sinirli el kol hareketi falan da değil ha. geçiyor, benim şeridime geçip önümde hızını 50 km'ye kadar düşürüyor. koca kamyonların, tırların, otobüslerin epey hızlı gittiği yolun orta şeridinde 50 ile gidiyoruz. sol sinyalimi verip geçeyim diyorum, o da sol sinyal veriyor. sağ sinyalimi verip sağ şeride geçeyim diyorum, o da sinyal veriyor (onun da sinyal verdiğini görünce şerit değiştirmekten vazgeçiyorum zira niyeti belli, geçirmeyecek).

şimdi ben burada ne yapayım, ne yapmalıyım? hızla giden tırların otobüslerin arasında 50 km ile adamın peşine mi takılayım (ki müsait yol olsa yaparım, adam sıkılıp basana kadar da bıkmam, gideriz yavaş yavaş ne olacak).

adamla inatlaşıp basıp geçmeye çalışayım kaza mı olsun?

kenara geçip durayım mı? durursam kesin o da arabadan inip üzerime saldırır.

e gideyim desem gidemiyorum trafiği tehlikeye düşürecek kadar yavaşız. geçeyim desem geçemiyorum, hıyar geçirmiyor. durayım desem gelip saldıracak.

ben ne yaptım? sağ sinyalimi verdim, o mal da verdi. ben sağ şeride geçtim, o da geçti. iyice yavaşladım, o da yavaşladı. adamın sağdaki sapağın hizasını geçmesini bekledim, geçti. hooop aynen sapağa girdim. epey bir yolumu değiştirdim. adam da mecbur kaldı çektirip gitti. lakin ben tekrar aynı yola gelebilmek için belki 5-10 kilometre yolumu uzattım (anadolu bulvarı'ndan odtü yönünde giderken, ankara bulvarı'na kızılay istikametine döndüm. aynı yola çıkabilmek için tekrar sağa girip anadolu bulvarı'nın karşı şeridine çıktım, ileride istanbul yolu kavşağından istanbul'yolu'na çıkıp geri anadolu bulvarı'na indim). sırf gerizekalının biriyle dalaşmamak için, fazladan dünyanın yolunu yaptım.

yani dayak mı yemeliyim, kaza mı yapmalıyım, trafiği tehlikeye mi düşürmeliyim, malın yüzünden gereksiz yere yolumu uzatıp benzin mi yakmalıyım, ne yapmalıyım?
(2) 

test negatif mi pozitif mi şimdi?

kibritsuyu #1520908 
oğlanın ateşi 38'e çıktı. halsizliği, burun akıntısı da var. aldım teste götürdüm, test yapıldı. az önce e-nabız'dan baktım negatif. pdf indirip köşesindeki doğrulama karekodundan da doğruladım, negatif.

ama şimdi sağlık bakanlığı'ndan mesaj geldi, testiniz pozitiftir, lütfen dışarı çıkmayınız diye.

hangisine güveneyim?

bu arada test negatif çıkarsa başka bir enfeksiyonu atlamayalım diye doktora da götürdüm, bademcikleri şişmiş dedi antibiyotik verdi, herhangi bir tahlil falan yapmadı.
(2) 

gsm sinyali paraziti

kibritsuyu #1520310 
yaşı yetenler hatırlar. eskiden cep telefonuna arama/mesaj gelirken veya giderken, civardaki tüplü monitörler dalgalanır, hoperlörlerden dıttırı dıttırı dıttır dıttırı şeklinde parazit duyulurdu.

bildiğim kadarıyla gsm şebekesi hala 900 - 1800 mhz aralığında çalışıyor. yani sinyalin frekansında bir değişiklik yok. peki biz artık bu paraziti niye duymuyoruz?

tüplü monitör diye bir şey kalmadı, dalgalanmayı görmüyoruz o tamam. sesi niye duymuyoruz? telefon teknolojisi mi gelişti, çıkan sinyalin şiddeti falan mı azaldı, hoparlörlerin koruması mı düzeldi, yoksa ben yanlış mı biliyorum, gsm aynı gsm mi değil? 2001 model telefona sim kart takınca hala konuşuabildiğine göre sinyalde bir değişiklik yok diye düşünüyorum.
(3) 

köpeğin mutfağa kaka yapması

kibritsuyu #1519694 
arkadaşlar babamın 5 aylık bir terrier köpeği var. 2 aylıktan beri bizde. tuvalet ihtiyacını evde onun için ayırdığımız odaya koyduğumuz tuvalet pedine yapıyor. ilk ay internette yazıldığı gibi alan daraltması yapmak suretiyle tuvalet eğitimini verdik. tuvaletinin yerini öğrendi. öğrendiğine kanaat getirince alan kısıtlamasını kademeli olarak genişletip kaldırdık. 1-2 sefer sağa sola işedi ama o da kesildi. o gün bu gündür kendi pedi dışındaki bir yere çiş veya kaka yapmadı.

lakin hayvan son bir hafta içinde icat çıkardı. gidip mutfakta buzdolabının önüne kaka yapıyor. yani tuvalet eğitimini tam veremedik, yapacağı yeri unuttu falan desem rastgele sağa sola yapar. özellikle gidip buzdolabının önüne yapıyor. ortalıkta dolanırken tesadüfen mutfakta bulunduğu sırada kakası geldi de tutamadı bıraktı desem o da değil, babam takip etmiş, yani salonda iken özellikle mutfağa gidip yapıyor. itoğluit odana gidip yapsana.

mutfağa yapmaya başladıktan sonra tuvaletinin yerini unutmuş da değil. kendi odasına ve pedine de yapıyor. yerini bilmiyor değil.

kuduz aşısını yeni olduğu için sokağa daha 2 gün önce çıkardık. hani dışarı çıkmak istiyor desek o da değil, dışarıyı tanımadan önce başladı bu mutfağa kaka yapma olayı. ayrıca dışarı çıkınca da epeyce tırstı. çekiştire çekiştire zorla 3 kilometre yürüdük, tek bir çiş veya kaka yapmadı. yani dışarı çıkmak istiyor desek o da değil.

dün de kaka değil çiş yapmış. kakası yoktu demek ki. kakasını kendi pedine yapmış kol gibi.

yaptığının yanlış olduğunu da biliyor. gösterip kızınca top gibi büzülüp masum masum bakıyor. oturup patisini kaldırarak özür diler gibi hareketler yapıyor.

sanırım bu hayvan bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. aç değil, yalnız değil, sevgisiz değil, oyunsuz değil, bakımsız değil. yani sıkıntı edecek bir şeyi de yok ki psikolojisi bozuldu desek.

var mıdır içinizde köpek dilinden anlayan? ne demek istiyor olabilir?
(4) 

Filtre kahveye coffee mate konur mu?

kibritsuyu #1518879 
Ofiste filtre kahve makinem var. Ben kahveyi sade içerim. Ama sütlü içmek isteyen misafirlerime de süt ısıtmakla uğraşmak istemiyorum, daha doğrusu kırk yılda bir sütlü kahve isteyecek kişi için süt bulundurmak istemiyorum.

Filtre kahveye coffee mate koysak sütlü gibi olur mu, tadı bir şeye benzer mi?
(5) 

doğalgazlı ocağı bağlamak v2

kibritsuyu #1518248 
(git: 1515675)

arkadaşlar ben bu ocağı 2 hafta önce kendim bağladım. biri lastik, biri klingrit iki çeşit conta aldım. işin uzmanları klingrit kullanmamı önerdi, onu kullandım, çift anahtarla karşı tarafı da tutarak rakoru sıktım. köpükle de kontrol ettim. kaçak falan yok, ocak da çok güzel yanıyor.

lakin o bağladığım flex boru o kadar sert bir malzeme ki, bükülmüyor. yani ben ocağı iyice arkaya yaslamak istiyorum, arkasına giren hortumu 90 derece bükmem gerekiyor (gaz girişi yampirik değil çünkü, dirsek yok, direkt karşıya bakıyor). hortum sürekli düzelme eğiliminde olduğundan ocağı da iterek düzelmeye çalışıyor. conta aldığım herife sordum bunun daha esneği, daha büküleni yok mu diye, bunlar çeliktir, standarttır, başkent gaz da bundan başkasını kabul etmez dedi. ocak durduğu yerde durmuyor. üstünde çaydanlıkla devriliverecek.

productimages.hepsiburada.net

sırf ocağı itmesi de değil problem, ocağın gaz girişini de kasıyor, kanırtıyor. altı üstü ocak yanacak yahu, kol gibi sert hortumdan başka çare yok mu? tüp hortumu gibi ince hortum yok mu doğalgaz için?

ocağı çift taraflı bant ile tezgaha yapıştırdım oynamasın diye. ama o da kastıra kastıra sökülür yakında. yok mu bunun bir çaresi?

iyi ki dörtlü ocak almamıştım, hiç tezgaha sığmazdı valla. bunun hiç değilse önü boş olduğundan bir şekilde sığdı.
(2) 

ucuz yollu elektrikli şofben

kibritsuyu #1516834 
ofiste bulaşık yıkarken, çok soğuk günlerde el yıkarken falan kullanmak üzere ucuz yollu elektrikli bir şofben arıyorum.

sıcak su tesisatı var. duvarda soğuk suyun geldiği ve sıcak suyun gideceği bir köprü var. şimdi köprülü olduğu için sıcak tarafından da soğuk akıyor. o köprüyü çıkarıp araya şofben takarsak sıcak çevirince sıcak akacak.

kombi, doğalgazlı şofben, baca maca mümkün değil. şu elektrikli ani ısıtıcılara bakıyorum, onların da çoğu duşlu muşlu.

sadece bir tarafından giren suyu öteki tarafından ısıtıp çıkarakak ucuz bir alet önerebilir misiniz?

banyo falan yapılmayacak. anca bulaşık mulaşık işte.
(4) 

başkentgaz'ın kestiği paralar

kibritsuyu #1516816 
merkezi sistem ile ısınan işhanımızın yöneticisiyim. doğalgaz sayacımız ön ödemeli, yani kartlı. karta para yükletiyorsunuz, sonra onu sayaca yükleyip kullanıyorsunuz.

bu uyanıklar peşin peşin gazı doldurup zamlardan etkilenmeden kullanmamızı engellemek için geçen yıllarda icat çıkardı. iki gaz alımı arasında zam geldiyse aradaki farkı son gaz alımında düşüyorlardı, böylece zammı yansıtmış oluyorlardı. buna da okey dedik.

11 mart'ta 5000 lira verdim görevliye gaz alsın diye. 2500 lira kesip 2500 lira yüklemişler, resmen yarısı badem oldu. neyse dedik yine bak ne kadar akıllı usluyuz, kabulleniyoz hemen. tabii planladığımızın epey altında bir miktar gaz almış olduk. ama gelen zammı da ödemiş olduk neticede.

gaz yetmeyecek diye bugün (14 mart, öncekinden 3 gün sonra, arada hafta sonu var) adama 6000 lira daha verdim git gaz al, zam farkını da kestiler zaten 6000 liranın tamamına gaz alırsın diye. bu sefer de 3000 lira kesip, 3000 liralık gaz vermişler.

başkentgaz siz hayırdır hocam? adamlar resmen her sefer verdiğim parasının yarısını içleyip kalanına gaz veriyorlar lan.

bunun sebebini açıklayabilecek yetkili bir abi var mıdır?
(15) 

şeker bağımlılığından nasıl kurtulurum

kibritsuyu #1516473 
ben bir şeker bağımlısıyım.

insülin direnci var, simit şeklinde göbek var, grade 2-3 karaciğer yağlanması var, fazla kilo var (bmi: 35), diyabetik denecek ölçüde değil ama açlık kan şekerim de normalin üstünde (115-125 mg/dl). her şey var, yok yok.

ama şekere ve şekerli gıdalara dayanamıyorum. dürtüyor, ye beni diyor. irademe hakim olamıyorum.

hamur işlerine direnebilirim, ama nerede sevdiğim bir tatlı olsun, gofret olsun, çikolata olsun kendime hakim olamıyorum.

bari meyve yiyim, en azından vitamin de alırım desem, bir oturuşta 2 kilo portakal yiyebiliyorum, onda da sınırım yok, kendimi durduramıyorum. pis bir bağımlılık.

diyet yapayım diyorum. yediğim kalorisi hesaplanmış gıdalar hiç sorun değil, aç kalmak da sorun değil, ama açken tatlı göreyim o beni dürtüyor. yemeğin üstüne de illa ki ağzımı tatlandırma isteği geliyor. toksun işte yemekten yeni kalktın ayı, yeme o tatlıyı diyemiyorum. illa ağzıma çikolata atıyorum. bir dilim yesem neyse, gerisi de geliyor, hop bütün paketi gömüyorum. evde bulundurmayım desem, çocuk değilim ya çıkıp alıyorum anasını satayım. dur işte alma di mi, yok.

spor yapıyorum (düzenli değil, ara sıra). gidip 1 saatte 1500 metre yüzüyorum. çıkınca açım tabii. gaza gelmiş olduğum için sağlıklı şeylerle karnımı doyuruyorum, hadi hop üstüne yine tatlı bir şeyler yeme isteği. bütün o yüzdüğüm boşa gidiyor.

ofiste çekmecemde 3 büyük paket eti hoşbeş var mesela. yemekten sonra onlardan birini yiyecek olmak bana mutluluk veriyor. yemezsem rahatsız ediyor. açıp bir tanecik yesem bile paket bitmeden duramıyorum. hadi durdum, paketi katlayıp lastikledim, 5 dakika sonra sesleniyor bana oradan beni ye beni ye diye.

metformin de alıyorum doktor önerisiyle ama şekeri kesmedikten sonra o da faydasız.

ne yapayım ne edeyim de kurtulayım bu bağımlılıktan bir yol gösterin dostlar.

edit: al bu da soruyu sorar sormaz sözlük'te çıkmaya başlayan reklam: imgur.com
(7) 

doğalgazlı ocağı kendim bağlayabilir miyim?

kibritsuyu #1515675 
www.trendyol.com

arkadaşlar şu setüstü ocağı alsam gaz bağlantısını kendim yapabilir miyim? elimden iş gelir, her türlü alet edevatım da var. ama konu doğalgaz olunca insan bir ürküyor. sızdırmazlık için teflon, macun, keten meten bir şey gerekir mi, yoksa contası mı oluyor nasıl oluyor?

tesisat, hortum falan hazır. eski ocağı söküp yenisini takacağım.
(1) 

ekşi sözlük'ün görsel sitesi

kibritsuyu #1515660 
bende mi bir anormallik var yoksa sitede mi bilemedim. ekşi sözlük'ün kendi görsel paylaşma sitesinden bahsediyorum.

herhangi bir entry'deki görsel linkine tıklıyorum, görsel açılıyor. mouse cursor'ını görselin üzerine getirince üzerinde + işareti olan büyütece dönüşüyor. bu ne demek? "bu gördüğün görselin tam hali değil, ekrana sığacak hali. üstüne tıklarsan büyütüp tam halini gösteririm" demek değil mi? yanlış mı biliyorum?

görsele tıklıyorum, animasyonla ayrı bir pop up gibi bir şey açılıp görselin daha da küçük halini gösteriyor. büyüdün mü sen şimdi yani?

bu sizde de böyle mi? yoksa benim bilgisayarımın windows'umun eskiliği ile mi alakalı?
(7) 

kekeme bir kişi ile sohbet ederken

kibritsuyu #1515644 
karşımda söylemek istediği kelimeyi söylerken zorlanıyor, kelime bir türlü çıkmıyor. ama ne demek istediğini anlıyorum.

daha o söylemeden ben söylesem, ya da mesela "nasılsın" diye sormak istiyor. o daha kelimeyi söyleyemeden "nnn n n" derken "iyiyim sen nasılsın" desem kabalık mı olur?

illa kelimeyi söylemesini beklemek mi gerekir? yani sanki bekleyince de "ne diyeceğimi anladın işte, ne diye beni zorluyorsun" diyecekmiş gibi geliyor.

kekeme bir aile dostumuz var, çok geriliyorum konuşurken. telefon çalıyor mesela o arıyor. açıp "efendim" diyorum, ses yok. hayır karşı tarafta "kibrit merhaba nasılsın" demeye çalıştığını tahmin ediyorum ve bekliyorum söylesin diye. ama belki gerçekten telefon çekmiyor ve sesi gelmiyor da olabilir, yani "alo alooo" demeli miyim, beklemeli miyim, daha o konuşmadan "mehmet amca nasılsın yaa" mı demeliyim?

nedir karşıdakini kötü hissettirmeden konuşmanın yöntemi?
(4) 

excel beni dinlemiyor vol. 753473

kibritsuyu #1515466 
ya hep aynı şey, hep aynı şey. excel benim sözümü bir türlü din-le-mi-yor.

alalh aşkına bir yol gösterin, benim excel'im böyle durumlarda bitiyor. ben neyi eksik yapıyorum yahu?

binlerce satırdan oluşan bir tablo.

A hücresinde 11B04, 11B25 gibi değerler var. B'den sonraki sayı değişiyor. bunların 11-04 11-25 formatında olması gerekiyor. yani B yerine - olacak.

çok basit bir şey değil mi hocam, temel excel bilgisi. ctrl+h yapıyorsun, bul/değiştir ekranı açılıyor. B'yi - olarak değiştir diyip tümünü değiştir'e tıklıyorsun.

ama canını sevdiğimin excel'i 11-04'ü 4.Kas, 11-25'i 25.Kas yapıyor. tarih sanıyor.

değiştirmeden önce hücreleri "metin" olarak biçimlendiriyorum, yine öyle yapıyor. bakın "hücreleri metin olarak biçimlendir" diyecekler için tekrar söyleyeyim, hücreleri "metin" olarak biçimlendiriyorum. değiştir diyince yine tarih oluveriyor. tarih olduktan sonra metin yap diyince de 45216 gibi o tarihin sayı karşılığına çeviriyor. yok mu abi 11-25 şeklinde durdurtmanın bir yolu?

olmasın. metin olsun. ne görüyorsan o olsun. 11-25 ise 11-25 kalsın. alıp tarihe çevirmesin. çevirmesin. çevirmesin demiş miydim? çevirmesin.
(14) 

eski baskı doları ne yapayım?

kibritsuyu #1515339 
mükellefim dolarla ödeme yaptı. içinde de eski baskı 200 dolar var.

eski baskı dolar banknotları hala tedavülde ve geçerli. lakin çok yıpranmamış olduğu halde bankanın para sayma makinesine takılıyor. oğlana açtığım bir dolar hesabım var, makineden geçmeyince hesaba yatıramadım. dövizciye gittim, onun da makinesinden geçmedi. bankacı ayrı kontrol etti, dövizci ayrı kontrol etti, sahte değil ama makineden geçmeyince bankacı diyor hesaba yatıramam, dövizci diyor değiştiremem, bozdurmak istesen bile bozmam.

amacım bozdurmak değil, hesaba yatırmak.

ne yapayım ben şimdi bunları? kızılay'da akşam vakti çıkan döviz işportacılarına götürdüm, 100 liraya yenisiyle değiştiririm dedi. yani 200 dolar alıp yine 200 dolar verecek, bunun için 100 lira istiyor. çarem kalmazsa böyle bir şey yapacağım, en azından satıp geri alacağım ama başka bir şey önerirseniz onu yapayım.
(5) 

acile illa ki vücudu etkileyen semptomla mı gidilir?

kibritsuyu #1514491 
geçen gün yaşadığım bir tartışma sonucu kendimi kötü hissettim. evdeki tansiyon aleti ile tansiyonumu ölçtüm, 20/11. limon falan yedim, biraz dinlendim, biraz sonra yine ölçtüm, 21/13. baktım düşeceği yok, atladım acile gittim arabayla. bu arada ağrı, sancı, baş dönmesi, baş ağrısı hiçbir şeyim yok. sadece kendimi kötü, böyle stresli gibi hissediyorum, bu da tartışma neticesinde gayet olağan.

neyse gittim acile, ölçtüler 19/12. doktor geldi, şikayetiniz nedir diyor, yüksek tansiyon diyorum. yok bana şikayetinizi söyleyin diyor. ya işte yüksek tansiyon diyorum, tansiyonum yüksek. yok bana semptomları söyleyin diyor.

semptom falan bir şeyim yok. ama bir şeyim yok desem eve de gönderebilir. 21'e çıkmış yüksek tansiyonu hiç ciddiye almadı, ısrarla semptom soruyor. 21'e çıkmış tansiyonun tehlikeli olabileceğini az çok biliyorum. sırf bir şeyler yapsın da tansiyona bağlı beyin kanaması falan geçirmeyeyim diye popomdan semptom uydurmak zorunda kaldım, başım ağrıyor dedim, başım dönüyor dedim. başım ağrıyor dedim diye kalçadan bi novaljin yaptı, dil altı verdi, biraz dinlendirip tekrar baktı 17/11 olmuş, eve gönderdi. eve geldim, tansiyon yine 21/13. bu arada cihazımdan eminim, yanlış ölçmüyor.

yani doktorun tedavisini sorgulamıyorum, lakin merak ettiğim şu. tansiyonumun yüksek olması, acile gitmem için yeterli değil mi? illa ki vücudumda bir semptom mu yaratması gerekiyor? adam sırf yüksek tansiyon tedavisi uygulasın diye semptomum olması mı gerekiyor? tansiyonumu kendim yüksek ölçmem, hatta orada ölçülen tansiyonumun da yüksek çıkması yetmiyor mu?
(3) 

iş bankası ekstresindeki kalem

kibritsuyu #1513609 
iş bankası hesap ekstresindeki "CH/KKH VİRMAN" açıklamasıyla çıkan para nedir?

tahminlerinizi değil, bilen varsa net cevabını arıyorum.
(2) 

ankara'da nezih bilardo salonu

kibritsuyu #1513311 
bu akşam 19.00'dan sonra 10 yaşındaki çocukla gidip bilardo oynayabileceğimiz nezih bir bilardo salonu önerebilir misiniz?
(8) 

boyacı ücreti

kibritsuyu #1513048 
65 metrekarelik ofisimi boyatıyorum. apartman görevlisi anlıyor bu işlerden, boyuyor.

gerekli bütün malzemeleri gidip birlikte aldım, ödemesini yaptım. şimdi iş bitimince elemana da işçilik ödemesi yapacağım. kendisine sorsam "sen ne verirsen abi" falan diyecek, rakam söylemeyecek kesin.

65 metrekarelik dairenin duvar + tavan boya işçiliği ne kadar tutar? ne vereyim?
(3) 

antifrizli cam suyu

kibritsuyu #1513013 
arabanın silecek suyu deposuna koyduğumuz antifirzli cam suları mavi olmak zorunda mı?

yani suyun donmamasını sağlayan asıl etken madde o mavi bok mudur?

bembeyaz arabanın her tarafı, tavanı falan masmavi oldu. yani donmayı engelleyen şeyi mavilik ise eyvallah da, boya ise çok pis sövüyorum.

niye lan? 3 litresi 90 lira olan shell'in suyu bile mavi. zorunda mısınız boya koymaya?
(1) 

a sınıfı buzdolabı?

kibritsuyu #1512977 
arkadaşlar ofisimde çok eski bir buzdolabı var. cayır cayır elektrik yakıyor diye pandeminin başında fişini çektim kullanmıyorum. ama artık ofisi geri açacağım ve buzdolabı lazım.

şimdi bunu en son 2 sene önce kullanırken ofise ayda 40 lira fatura gelirdi. buzdolabını çektikten sonra 7 liraya düşmüştü.

şimdi kesin 200 lira yazar bu bana. dedim a sınıfı bir buzdolabı alayım, elektrikten tasarrufumla 2-3 senede amorti ederim. ama a sınıfı buzdolabı yok. hepsi e ya da f sınıfı.

bütün satıcılar diyor ki enerji bakanlığı harflendirmeyi değiştirdi, eskinin a+ olanı şimdi f oldu. a++ olanı e oldu.

sallıyorlar mı, yoksa gerçekten durum böyle mi?
(6) 

windows 7 dosya arama

kibritsuyu #1512405 
arkadaşlar bilgisayarımın teknik özelliklerinden dolayı daha yüksek bir windows sürümü kullanamıyorum, windows 7'den de memnunum. onu öncelikle belirteyim ki "windows 11 kullan onda bu sorun yok" falan demeyesiniz.

klasörü açıyorum, belgeler klasörü, içinde onlarca klasör, binlerce dosya var. içinden bir doysayı aramak için pencerenin sağ üstündeki arama kutusuna dosya adının bir kısmını yazıyorum. ama gerizekalı dosya adında aramak yerine, dosyaların içeriğinde de arıyor. word, excel, pdf fark etmiyor. kelime dosya içeriğinde geçiyorsa, sonuç diye önüme getiriyor.

ya ben sadece dosya isminde arasın istiyorum. bulamıyorum ki böyle. dosya isminde arasa 3 tane sonuç çıkacakken, içinde geçen dosyaları da listeleyince 300 tane sonuç çıkıyor, arama yapmanın hiçbir anlamı kalmıyor.

registry'den ayar çekerek olur gibime geliyor ama nasıl olur bilen var mıdır?

bonus soru: bazen dosya isminde geçeni de bulmuyor. örneğin telefonla yaptığım konuşmaları telefon kaydediyor, "telefonnumarası_tarih_saat.wav" gibi bir formatta dosya ismi veriyor. belli bir kişiyle yaptığım telefon konuşmasını bulmak için arama kutusuna telefon numarasını yazıyorum, bulmuyor, bulamıyor, bulnamadı diyor. lan nasıl bulunamadı, o arama kutusuna yazdığım numara dosya isimlerinde var işte ulan, gözümle görüyorum dosyayı. aratınca niye bulmuyorsun?
(9) 

sanayi elektrik kesintileri ile ilgili

kibritsuyu #1511358 
bu işin tekniğinden çok anlamam. haberlerde falan özetle dediler ki "aydınlatma, ısınma vs. için elektrik verilecek, sadece üretim için elektrik kesilecek".

fabrikada sadece bir tane sayaç var. bütün elektrik oradan geçip panoya giriyor, sonra dağılıyor.

bugün mükellefe gittim ivedik osb'de, sıfır elektrik. karanlıkta montları giymiş buz gibi oturuyorlar. dedim hani sadece üretime kesilecekti?

şimdi elektrik sağlayan şirketin; fabrikanın sadece üretim elektriğini kesip, aydınlatma, ısınma vs. için elektrik verebilmesi mümkün mü?

yani üç faz elektrik geliyor. bunun ikisini kesip birini vereyim, tek fazla makineler çalışmasın ama aydınlatmalar, bilgisayarlar falan çalışsın olabiliyor mu? elektrik panosunun dizaynı ile çözülebilir bir durum mu?

yani bu mükellefin panosunda bir değişiklikle tesisi kullanmayıp aydınlatmayı vs. kullanabilmek mümkün olur mu?

ankara'da dürbün tamiri

kibritsuyu #1510637 
bildiğimiz iki gözle bakılan el dürbünü.

yazın karanlıkla yer düştü. göze yaslanan mercekler, ortadaki netleme tekerleğini çevirince ileri geri giden miln kırıldı. tekerlek mili ileri geri oynatıyor, ama mercekler kırılıp ayrıldığı için maalesef dürbün bir işe yaramıyor.

ankara'da kim tamir eder bunu? hiç ümidim yok ama var mıdır bir tamircisi?
(4) 

fazla tutar söylenince de pompa atıyor mu?

kibritsuyu #1509330 
aşağıdaki soruyu görünce yıllardır merak ettiğim konuyu sormak istedim.

bugüne kadar depoyu dolduracağım zaman "dolduralım" dedim, depo dolunca pompa attı.

peki aracımın deposu 300 liralık benzin alacak kadar boşken, ben pompacıya "400 liralık" dediğim zaman, 300 liralık benzini aldıktan sonra pompa yine atıyor mu? yoksa adam 400 yazdı diye müdahale edene kadar 300 lirayı içeri, kalan 100 lirayı dışarı taşıra taşıra sıkıyor mu benzini? böyle değildir herhalde di mi ya?
(2) 

bu test zıkkımı nerede yapılıyor?

kibritsuyu #1508984 
abi 2 yıldır hiç covid testi olmadım, çünkü hiç gerek olmadı.

bu aşı olmayanlar haftada iki kere test yaptırmak zorunda kalıyor falan. nerede yapılıyor olum bu testler? ankara için adres verebilir misiniz?

dün kendimi kötü hissettiğim için iş çıkışı dikmen 29 mayıs hastanesi'ne gittim. aldığım numara 400 küsur, ekranda yanan numara 150. lan 300 kişi var önümde. geç gideyim tenha olur dedim, yine bi 50 kişi var, ekran durmuş, güvenlik bağırarak alıyor. bu sefer de 23:45'te sistem kapandı, 8 kişi kala yol verdiler.

şehir hastanesine eşimi götürmüştüm, orası daha beter kalabalık.

özeller kapıyı 200 lira'dan açıyor.

nerede olacaz olum test? ankara için adres verebilir misiniz?
(1) 

Sesimin tonunu nasıl tespit ederim?

kibritsuyu #1508436 
Şarkıları hangi tondan söylemem gerektiğini, hangi tonun sesime uygun olduğunu nasıl tespit ederim?

Kulaktan tespit edebilecek kadar tecrübeli değilim.
(6) 

kahve termosu tavsiyesi

kibritsuyu #1507393 
- sıcak içecek için kullanılacak
- araba bardaklığına sığacak
- bardağa dökmeyi gerektirmeden doğrudan termostan içilebilecek
- sızıp dökülüp arabayı batırmayacak, içerken üstüne başına dökülmeyecek.

bir termos tavsiye edebilir misiniz? stanley var ama malum 350 ml'lik şey 450 lira.

mümkünse fiyat performans ürünü olsun.
(3) 

eski yazı tercüme

kibritsuyu #1507019 
fotoğraftaki eski yazıyla alınmış notları türkçeye çevirebilecek olan var mıdır?

i.imgur.com
(2) 

çökertme & iki keklik

kibritsuyu #1506775 
arkadaşlar kulağımı şeyapabilirsiniz ama artık dayanamıyorum soracağım.

lan bu iki türkü aynı değil mi ya? güftesi farklı, beste aynı. benim mi kulaklarda sorun var acaba?

çökertme: youtu.be
iki keklik: youtu.be
(1) 

kar çorabı?

kibritsuyu #1506582 
arkadaşlar yılbaşında arabayla ankara'dan sapanca'ya gideceğiz. fakat bolu dağı, cankurtaran mevkii falan beni korkutuyor. 2021 model cillop gibi kış lastiklerimiz mevcut, fakat kara yakalanırsak yeterli gelir mi bilmiyorum.

zincir bakarken kar çorabı diye bir şey gördüm. yorumları, incelemeleri falan efsane. zincirin yerini tutuyor gibi.

ne dersiniz, illa ki zincir mi? yoksa kar çorabı da zincirin işini görür mü?

ya da şöyle sorayım, kış lastiği varsa kar çorabı gereksiz mi?

kullanan var mı?
(1) 

Ankara'da basket maçı izlemek

kibritsuyu #1506179 
Soru başlıkta. İnternette sadece Türk Telekom kombine satışı bulabildim.

Tek seferlik bilet alıp maça gidemiyor muyuz? Nerede satılıyor maç biletleri?

Profesyonel süper lig maçı falan olmasına da gerek yok. Amatör mamatör biletsiz girilip izlenen maçlar da olur.
(4) 

basit bir basketbol sorusu

kibritsuyu #1505621 
basketbolda top sürerken topun elden çıkması, yerden sekmesi ve tekrar ele gelmesi arasında kaç adım atılabiliyor?

yani topun sekip tekrar ele gelmesini geciktirerek (mesela daha yüksekten sektirerek) daha fazla adım atılabiliyor mu?

soruyu anlatabildim sanırım.
(1) 

ankara'da pazar günü açık fotokopici

kibritsuyu #1504431 
kızılay gür ozalit falan açıktır muhtemelen, çare bulamazsam oraya giderim de, dikmen civarında pazar günü açık fotokopici biliyor musunuz?
(3) 

tas kebabı, et sote, kavurma...

kibritsuyu #1503905 
gençler tas kebabı ne? peki et sote ne? kavurma ne?

bunların birbirinden farkı ne? hepsini aratınca birbirine çok benzeyen şeyler çıkıyor.
(1) 

yeni sürücü belgesi "veriliş tarihi"

kibritsuyu #1503722 
yeni sürücü belgesindeki "4a belge veriliş" tarihinde yazan tarih nedir?

ben ehliyetimi 2018 yılında yeniledim, ama orada 29.04.1998 şeklinde ilk ehliyet aldığım tarih yazıyor.

eşim ehliyetini cuma günü yeniledi, onda 19.11.2021 şeklinde yenisinin veriliş tarihi yazıyor. oysa onun da ilk aldığı tarih 1998.

her ikisinde de arka yüzdeki sınıfların yanında yazan tarihler doğru, 1998.

ön yüzdeki tarihlerden birimizinki yanlış. acaba hangisi doğru? sizde ne yazıyor?
(3) 

yuvarlak, büyük, deliksiz nazar boncuğu

kibritsuyu #1503293 
ulan bir allahın kulu da mı üretmez bunu. gezmediğim hediyelikçi, incik boncukçu, internet sitesi kalmadı.

nazar boncuğu istiyorum. büyük olsun (yaklaşık 10-12 cm), yuvarlak olsun, ve de en önemlisi, iple asacağım öngörüsüyle tepesine delik açılmamış olsun. deliksiz olsun.

asmayacağım ulan. deliksiz olan ya küçük, ya hela giderine koyulsun diye kare vs. ya da tam aradığım özelliklerde, ama tepesine delik açmışlar ya.

yok mu abicim şu dediğimden? hiç mi kimse "la bunu belki asmak istemeyen de vardır" diyip deliksizini yapmıyor?
(8) 

yeni pasaport başvurusunda eski pasaport meselesi

kibritsuyu #1503155 
yeni pasaport başvurusu yaparken eski pasaportu da istiyorlar, iptal etmek için.

bütün interneti karıştırdım, tek bir cümle bulamadım. tek bir cümle. gerizekalıyım sanırım aramayı bilmiyorum, eski pasaportu götüremiyorsak ne yapmamız gerekiyor, konuyla ilgili tek cümle yok.

evet eski pasaportu bulamıyoruz. 5 yıl önce bir kere kullanıldı, ondan sonra da bir yerlere kaldırıldı. süresi içinde tekrar lazım da olmadı. abuk bir yerde kayıp değil, kesin evde bir yerde, ama kaç kere taşınıldı edildi, yok, ara tara bulamadık.

lanet olsun, başvuruda eski pasaportu bulamıyorsak ne yapıyoruz ya? hiç mi bir yerde yazmaz? karakola gidip tutanak mı tutturuyoruz, gazeteye ilan mı veriyoruz, yoksa onu bulmadan mümkün değil yenisini vermiyorlar mı? ne bok yiyoruz bilen varsa yazabilir mi?

allah rızası için link falan da olur. ben mi beceriksizim, aramayı bilmiyorum anlamadım ki, kaç yere girdiysem hepsinde "eski pasaportun da getirilmesi lazım" diyor. yok lan yok eskisi işte defolup gitmiş cehennemin dibine. o zaman ne halt yiyecez be?
(2) 

tayyip erdoğan'ın yurt dışındaki konvoyları

kibritsuyu #1503007 
nasıl oluyor? maybach makam araçlarını, gmc jipleri, minibüsleri falan da mı uçağa doldurup yanlarında amerika'ya götürüyorlar? yoksa orada da aynılarından bulup konvoy yapıyorlar?
(3) 

çocuk için telefon uygulamaları

kibritsuyu #1502846 
geçen gün 10 yaşındaki oğlum için akıllı çocuk saati sormuştum. cevap olarak da alayının tırt olduğu, eski bir telefona aile uygulamaları yükleyip verebileceğim söylenmişti.

ben de eski samsung galaxy s3 telefonumu buldum, bir güzel sıfırladım. şimdi oğlan telefonum olacak diye deliriyor. lakin 10 yaşındaki çocuğa sınırsız kullanabileceği bir telefon verme niyetinde değilim.

amacım gps sayesinde oğlanı takip edebilmek, gerektiğinde arayıp ulaşabilmek ve onun da bizi arayabilmesi.

abuk subuk uygulama yüklemesini, tanımadığı adamları rehbere eklemesini, instagram facebook vs hesabı açmasını, youtube'dan gerizekalı videoları izlemesini istemiyorum.

whatsapp kullansın ama bizimle kullansın, youtube izlesin ama yaşına uygun içerikleri izlesin. numarasını her bilen aramasın, oğlan da herkesi arayamasın, en önemlisi play store'a girip istedği uygulamayı indiremesin. kısacası akıllı telefonu 10 yaşında çocuğun kullanabileceği bir hale çevirecek aile uygulaması arıyorum.

bunları kısıtlayabileceğim bir uygulama var mı?
(4) 

pasaport harcı

kibritsuyu #1502843 
pasaport başvuru sayfasında "Öğrencilerin harçsız pasaport başvurularında; "Öğrenci Belgesi" (Başvuru esnasında sistemde öğrencilik durumunun doğrulanması halinde belge talep edilmeyecektir.)" yazıyor.

şimdi öğrenci olan 10 yaşındaki oğlumun pasaportu için harç değil sadece defter bedeli mi yatıracağım?

evet ise okuldan belge falan mı götürmem lazım, yoksa sistemde görüyorlar mı?
(3) 

avukatlık ile ilgili iki soru

kibritsuyu #1502395 
1. ceza veya hukuk davası fark etmez, mahkemeye çıkacak herhangi bir kişinin avukat tutması zorunlu mudur? yani benim bildiğim öyle bir zorunluluk yok. avukat, hukuki açıdan ne yapacağını bilmeyen kişiye hukuken yardımcı oluyor, yapılacak hukuki işlemlerini yapıyor, mahkemede temsil ediyor, yanlış mıyım?

eğer doğru ise bu yeni nesil avukatlı dizilerde (yargı, evlilik hakkında her şey) avukat niye avukat tutuyor? ulan yargı dizisinde şüpheli kendi avukat zaten. niye babasını avukat diye tutuyor. hadi baba daha tecrübeli, ona vekalet verdin temsil etsin diye. evlilik hakkında her şey dizisinde, boşanan kadın, kendisi meşhur bir boşanma avukatı zaten. vekalet vermiş, meslektaşı da avukatı olarak giriyor duruşmaya. ne yani avukat kendisi taraf olduğu davada kendi kendini savunamıyor mu?

2. benim vekalet verdiğim bir avukatım yok, davalık mahkemelik bir işim de yok şimdilik. lakin avukat kuzenim, arkadaşlarım falan var. istiyorum ki birine vekalet vereyim. bu durumda bu işin ödemesi, ücreti nasıl oluyor? sürekli danışmanlık alacağım bir durumum yok, ama olur ya dünya hali belli olmaz. mahkemeye düşersem, ne bileyim kavga çıkar polis alır, nezarete atar, "avukatımı istiyorum" diyip çağırabileceğim, vekaletimi almış bir avukatım olsa, vekaleti verince sürekli ödeme yapmam mı gerekiyor? yoksa perakende olarak karakola çağırınca onun ücreti, mahkemede temsil etmesi gerektiğinde onun ücreti şeklinde mi?

mobil görünümden çık