Ekşi Duyuru

Şu sıralar o kadar çok aldatma hikayesi dinledim ki artık herkes sevgilisini aldatıyor gibi geliyor. Özellikle hanımlara sorum, hiç sevgilinizi aldattınız mı? Nasıl oldu?

Soru başlıkta. En sevdiğiniz, kendinize yakın hissettiğiniz entry hangisidir?

ilk uyuduğunuz gece (bi takım sebeplerden bi ay falan gecikmiş bi gece hem de) sabaha karşı uyuyorken "mmmmmm eski sevgilimi hatırlıyorum" - "eski sevgilimi unutamadım" arası bir cümle sayıklasa, ne düşünürsünüz?

Geçen bi soruda biri demek ki karakterin bozuk, onu düzeltmeye odaklan demiş. Bazı hatalarımın farkındayım, bazı hataları yapmanın eşiğindeyim. Aranızda psikolog varsa yorum yapsın. Ailemde herkes ama herkes baskın karakter, onun yansımaları olabilir. Aşırı samimi ve kafa bi adam gibi tanınıyorum, bir çok insan içi dışı bir, inanılmaz düzgün bir tip falan zannediyor beni ve herkes inanılmaz güvenip her bokunu anlatıyor, her bokunu da emanet ediyor. Elim yüzüm düzgün, iyi bir işim var güzel bir hayatım var, lakin uykusuz kalıyorum, aşağıdaki sebeplerden içim içimi yiyor. Hafif de alkollüyüm anlatmak istiyorum merak eden okur amk

- tanıdığım eşit yaş aralığımdaki insanlar arasındaki HEP en iyisi olmak istiyorum,
- elimi attığım her işte ennnn iyi olmak istiyorum olamazsam beni rahatsız ediyor uykularım kaçıyor
- ortamdaki hep en iyi olmak istiyorum
- en yakın arkadaşlarımın hatta ailemin bile benden başarısız olması bazen beni mutlu ediyor
- aşırı hırslıyım,
- en iyi olmak için yapmayacağım itlik yok, entrika, düzenbazlık falan her türlü operasyon var saman altından
- işyerinde - krizlerden ve kaostan besleniyorum, ortalık karışıksa hep bana yarıyor (normal insanlar stabilite sever ben ters durumlarda karlı çıkıyorum) bundan dolayı bana hep kötü giden, riskli ve kriz olan işleri veriyorlar gerçi
- işim de diyalog odaklı olduğu için ağzım orospu gibi, yalanın bini bin para, bu sayede her türlü zor durumdan kurtuluyorum (hikayeler anlatsam inanamazsınız) ve kesinnnnnnnnnnnnlikle anlaşılmıyor. aşırı seyrek bir durum olarak anlaşılsa bile bir çakallık buluyorum yine karlı çıkıyorum
- bir şeye gıcık olduğumda sinirimi müthiş saklıyorum, sadece orta ve uzun vadeli intikam planları yapıyorum, gıcık olduğum insanın hayatını sikmeden bırakmıyorum ya da bazen o noktaya gelip, yapabilirdim ama yapmadım deyip salıyorum. işten attırdığım, şişirip şişirip terk edip sonsuz bi boşlukta bıraktığım, tartışırken çıldırma noktasına gettirdiğim insanlar var
- tüm kendime güvenim dışarı bağlı. sürekli pohpohlanmak ve beğenilmek istiyorum. tüm hareketlerim bunlar için anlattığım her şey hikayelerim tivitlerim entrylerim sırf bunun için vay aq herifin hayata bak demeniz için. deli gibi duyuru cevaplamam bile aa çocuk bir şeyler biliyor ki paylaşıyor denmesi için
- kendime güvenim dışarı bağlı olduğu için en sikko laflar bile aşırı etkiliyor (mesela eski sevgilim kahvaltıda avokado soslu bir adet kepek ekmek dilimi yerken bu ne aq böyle kahvaltı mı olur dedim. bana kendi göbeğine bak ben taş gibiyim sende hafif de olsa bi göbek var dediği için ki yoktu deli gibi spor yaptım aylarca hatta ayrıldıktan sonra bile yaptım hala yapıyorum)
- egom dağ gibi dağğğğğ gibi en iyi ve en inanılmaz iyiyim ve öyle kalmam lazım
- hayatıma giren insanlar da benim gibi ennnnnnnn iyi olmak zorunda ve herkes bunu tasdik etmeli çevrem dahil
- özünde bi kişiye bağlı kalmak istiyorum ama her karşıma çıkan egomu bir yerden zedeliyor ve sonra kendimi başka kadınlarla tamir etmeye çalışıyorum. tüm ilişkilerimde "aldatmama" prensibimi hala yıkmadığım için hiç biri 2 aydan uzun sürmüyor
- önemsenmek istiyorum hep, mesela tek gecelik ilişkileri sevmiyorum çünkü kendimi karşımdaki insan için çok önemsiz hissediyorum.
- bazen karşımda gerçekten benden zarar görecek insanlar görüyorum o kadar çok seviyorum ki kendimden uzaklaştırıyorum ama çok zor oluyor bu
- bu hırslarım beni bazen hayatımı kaydıracak aşırı riskli aksiyonlara itiyor

Belki de böyle olmasaydım bu hayata sahip olmazdım. Ama bazen azıcık aşım ağrısız başım modunda, iddiasız, sakin bir hayatım olsa mıydı acaba diye düşünüyorum, aynı anda öyle bir hayatı imnanılmaz da sıkıcı buluyorum. Böyle yani. Ne yapayım?

nereye gidiyorsunuz artık bu tarz bir müzik için? bi klein kalmış benim gördüğüm.

bir arkadaşımdan olayı aktarıyorum, inanılmaz utanç verici bir olay lütfen yargılamayın ve hukuki olarak bilgi verin.

gece 3-4 gibi, aşırı derecede alkollüler. otoyol bağlantı yolu gibi kapkaranlık bir yerde arabayı sağa çekip kız arkadaşıyla sevişirken yakalanıyor arkadaş. bir polis aracı duruyor yanlarında, fener tutuyorlar camlara, iner misiniz kimlikleri alabilir miyiz diyorlar, sonra konuşuyor yalvarıyor ediyor alkol muayenesi yapmıyorlar, bir çorba parası istiyorlar 30 tl çıkıyor beğenmiyorlar, tc kimlik bilgilerini ve ev adreslerini alıp salıyorlar.

bunun arkasından hukuki sorun yaratacak bir şey çıkar mı? maksimum ne olabilir?

ya şöyle olan var mı. birkaç ayı acayip yalnız geçiriyorum, kendimi deli gibi işe ve spora veriyorum, arkadaşlarımla bile görüşmiyorum. özellikle ekim-şubat arası falan. sonra hafif böyle bi hava ısınmaya başlayınca bi kıpırdanma geliyor, bir sürü insanla görüşmeye başlıyorum, aynı anda 5 kıza birden falan yazıyorum. onlarla beraberken hepsine aşıkmışım gibi geliyor, çok çabuk kabarıyor duygularım böyle bi şıpsevdi mi denir ayran gönüllü mü denir bilemiyorum, acayip neşeli ve enerjik oluyorum uyuyasım gelmiyor resmen. hiç bir şey keyfimi kaçıramıyor. 27 yaşında olgun olmayan bir tavır sergiliyorum yani, bu yüzden uzun süreli ilişkim de olmuyor, hep o başlama sürecinde kalmak istiyorum. (bu arada seks bağımlılığı falan değil, çoğuyla sevişmeden dahi ayrılıyoruz yani o derece)

niye böyle? var mı böyle olan? çocuk muyum ben.

salı sabah 9'da ankara'da olmam gerekiyor. ya salı sabah 6-7 uçağı ile gidip araç kiralayacağım ki çok yorucu olacak, ya da yarın öğlenden aracımla ankaraya yola çıkıp akşam otele yerleşip dinlenip salı sabah da toplantılara gideceğim.

sorum şu: istanbul ankara otoyolu bu mevsimde karda kışta çok tehlikeli midir? 130'a sabitleyip gidicem, aracım yeni, kar lastiğim var. kar lastiği yeterli olur mu? bu havada yola çıkma yeğen falan diyecek birileri var mıdır, gözden kaçırdığım bir risk var mı? en kısa yol nerdendir? teşekkür ediyorum.

yeni dizel otomatik megane sedan'a geçmek üzereyim. joy paket olacak muhtemelen. şu anda 2014 dizel otomatik fluence kullanıyorum.

önceki araçlarım:

2016 astra sedan dizel - man
2014 citroen c4 dizel - man

ne dersiniz? sıfır fiyatı 86k civarıymış. kullanan gören var mıdır? özellikle en alt versiyonunu soruyorum. fluence'in en boşu baya kötü çünkü.

sodexo kartımda 5 gün sonra süresi dolacak bir 200 lira kalmış. onu starbucks karta atayım diyorum. yapılır mı bu işlem?

geri ofiste, biraz daha yönetim kademesinde bir işten, tamamen özgür olduğum, mesai saatlerimin olmadığı ama full satış odaklı bir işe geçtim. kazancım da %40 falan arttı. lakin 4. ayın sonunda kendimi inanılmaz tükenmiş hissediyorum. işler sektörde genel olarak çok kötü, bize de yansıyor, her gittiğim yerde olumsuzluklar konuşuyoruz, ve artık sağlığıma da etki etmeye başladı. sabah kalkmakta zorluk yaşıyorum, yöneticilerimle konuşurken falan garip duygusal triplere giriyorum, dokunsalar ağlicam aq ki ne stresler atlatmış bi adamım, iş hayatında yeni sayılmam yani. adamlar da aynen devam et sıkıntı yok, bu süreç bu şekilde gider falan dediği halde devam etmekte zorlanıyorum. bu motivasyonsuzluk müşteri ziyaretlerime de yansıyor, kötü bir sarmala girdiğimi hissediyorum. sürekli aklımdan bu böyle gitmez başka bir şeyler yapmak lazım düşünceleri geçiyor.

bundan nasıl kurtulup tekrar gaz açarsınız? yani bok gibi hissediyorum kendimi ya. hep olumsuz şeylere odaklanıyorum. her gün kendimi inanılmaz başarısız hissediyorum ve sarmaldan çıkamıyorum

Soru başlıkta.

mutlaka yaşınızı da belirtin. yine insanları düşündürecek bir anketle karşınızdayım.

27 yaş üzeri için --> 27 yaşına gelince neler değişmişti, o yılı ve o dönemi nasıl hatırlıyorsunuz?
27 yaş altı için --> 27 yaşında nerede, nasıl olmayı hedefliyorsunuz? aklınızda neler var?

bir ay sonra 27 yaşına girmiş olacağım ya da bitirmiş (90'lıyım), bu hep bana büyük kırılmaların yaşanacağı bir seneymiş gibi geliyor. harbiden artık büyüdüm yani ok olay bitti, gençlik falan bitiyor modundayım ama insanlar nasıl geçirdi acaba merak ediyorum.

uçabiliyor ama kaçmıyor, insancıl bir hayvan. kedinin derisi üzerinde değil, tüyleri üzerinde dolaşıyordu. deriye yapışık vs. bir durumu yoktu. üzerine konmuş gibiydi. nedir bu? endişelenmeli miyim? parazit aşıları falan tam hayvanımızın. kıllı parmak için sori. resim burada

s23.postimg.org

Bugün böyle bi ablanın hikayesini okudum. İşten atılmış arabaya atlayıp gezmiş, otel parası vermemiş arabada kalmış. Böyle bişi yapmamız için bir engel var mı?

Mesela en son California'da yasaklanmıştı arabada kalmak. Bazı insanlar kiralar çok yüksek olduğu için van alıp onda yaşamaya başlamış boş otoparklarda. Duş tuvalet vs'yi de spor salonlarında değerlendiriyorlarmış. O yüzden sordum engel tarafını.

Yorumlarınızı alayım.

Soru başlıkta.

Nasıl bilirsiniz? 1+1 düşünüyorum, değer mi? Daha ucuza o bölgede o tarz bir ev bulamıyorum.

Yaş, medeni durum ve şehir de belirtirseniz sevinirim. ARO.

Hatta yalnız mı yaşıyorsunuz birileriyle mi o da önemli

var mıdır? Örneğin 90'lardan bu yana, yıllık değişimle, 10 yıllık 100 bin liralık banka konut kredisinin faizini görmek istiyorum. Artıyor mu azalıyor mu, gibi.

Selam, yeni iş yerim ümraniye oto sanayi'de. 2000 liraya kadar (mümkünse aidat dahil), 1+1, mümkünse eşyalı daire bakıyorum. Site içi olması lazım. Dumankaya İkon'a baktım fakat çok olumsuz yorum var. Antasya da pahalı geldi. Benzer tavsiyelerinizi alabilir miyim?

Recaizade Mahmut Efendi'nin eserinden bahsetmiyorum. 26 yaşındayım ama gerçek bir ergen gibi üstü açık araba sevdam var, deliriyorum cabrio araçlar için. Yıllardır şirket aracım var şirket benzini de karşılıyor ama hep standart araçlar. Bir cabrio araç alsam çok saçma olacak, sırf haftasonu kullanabilicem. E diğer türlü bu hissimi tatmin etmezsem de böyle 50 60 yaşına gelip alacakmışım ve üstü açık Bemeve kullanan andropoz dayılar gibi olacakmışım gibi geliyor. Beni cabrio araba alma hayali kurmaktan vazgeçirir misiniz? Dezavantajları vardır illa ki.

Özellikle Mini Cabrio'ya çok sevdalı duygular besliyorum. İkinci el 2005 model 50 küsür bin tele. Aslında şöyle bir şey olsa, mesela haftaiçi başkasına kiralasam haftasonu ben alsam aracı, ne güzel olur.

Uzun yıllardır çalıştığım şirketten iyi bir transfer teklifi sebebiyle ayrılmaya karar verdim. Lakin burada uzun yıllar daha çalışmayı düşündüğüm için 6 ay - 1 sene bazında planlamalar yapabiliyordum. Bu ay içerisinde gerçekleşmek üzere iki yurtdışı iş seyahati planım vardı ve biletleri ucuz olsun diye aylar öncesinden aldırmıştım. (Şirket, benim adıma aldı, ödemeyi yaptı)

Neyse, firmaya ayrılmak istediğimi söyledim. Seyahatler önümüzdeki iki haftada. Onlar da biletler önceden alındığı ve promosyon bilet olduğu için bu biletleri iptal ettiremiyoruz, o zaman parasını ödeyeceksin dediler. 3300 liradan fazla bir rakam şu anda. Bunu ödememi istiyorlar, ödemek zorunda mıyım yasal olarak? (Bu rakam maaşımdan az bu arada)

Bir ek olarak şunu belirteyim - ihbar süresinden önce çıkıyorum (normalde 8 hafta beklemem lazım), fakat benden ihbar tazminatı almayacaklarını belirttiler.

Geniş bir arazi düşünün. Otopark gibi. Ben dikine geri geri çıkıyorum, bana 90 derece açıyla bir başkası daha geri geri çıkıyor. Daha sonra bu diğer geri geri çıkan arkadaş bana sağ lastiğin olduğu taraftan dikine gömüyor.

Bu noktada suç kimde oluyor tam olarak? Ben suçun onda olduğunu iddia ediyorum zira o bana çarpmış, lakin tam emin de olamadık.

nin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. sikko bi şekilde terk edilmek, karşı cins tarafından aşağılanmak falan tarzı şeyler sanıyorum karşı cinsle kendini cinsellik üzerinden onaylamak temalı bir kendine güven boost'u gerektiriyor. katılıyor musunuz buna? başınıza geldi mi?

Lazım tüm sezonlar. Var mı elinizde? Adamsınız.

bir ilaç var mıdır acep? standart yazılan anksiyete ilaçları hayattan uzaklaştırıyor ya öyle bir şey istemiyorum. kafam rahatlasın ama hayattan da ümidimi kesmeyeyim. eczanelerde satılmayan ilaç dışı tavsiyelerinizi öm'den yazın.

Bİraz bütçemiz var güzel, bize şöyle iyi havadar manzaralı bir otel önerisinde bulunacak biri var mıdır?

yaklaşık 3 senedir düzenli olarak yüzüyorum. ekim ayında sürekli gittiğim havuz kapandı ve ben de boşta kalmayayım diye fitness'a yazıldım, yağ ölçümü yaptırdığımda 10 civarındaydı, gayet atletik durumdaydım. haftada 2-3 kere gidip 20 dk eliptik / 20 dk ağırlık çalışıyordum falan. fakat enteresandır git gide daha çok göbek yaptım ve şu an bayaa ciddi ciddi belli oluyor göbeğim. ciddi yağlandım, işin enteresan tarafı kilo olarak aynıyım.

şimdi tekrardan düzgün bi moda girmek istiyorum. nasıl bir program / beslenme diyeti önerirsiniz ki hem yağı eriteyim, hem de kası artırayım?

selam, amerika ve schengen bölgesinde geçerli bir yurtdışı sağlık sigortasına ihtiyacım var 6 aylık. kimden alayım? online ödemesinin olması tercih sebebidir.

Babama geçen 2015 Astra Sedan'ı 63'e önermişler, 1.4 140 bg, orta seviye donanım (Sport). Sanırım elde kalmış bir süredir. Fiyat gayet iyi, naapsak alsak mı diyoruz. Şu anda 2011 Astra Sedan Classic 111. Edition mu ne var. Araba daha 40 binde değil, ona da 38 bin lira vermişler. Ne diyorsunuz bu alışverişe? Bu fiyat bandında başka ne önerirsiniz? Sıfır olması lazım.

Eldeki 1.6 benzinli, su gibi içiyor, su gibi içme kaygımız yok az kullanıyoruz.

geçenlerde damat'tan manşetli gömlek aldım, nanocare kumaşlı 250 küsür liralık düzgün bir şey. bayaa güzel bir model idi çok severek giyiyordum ki artık yıkama zamanı geldi. valide hanım çamaşır makinasında düşük hızda ve sıcaklıkta yıkatmış, dışarıda kurutmuş, lakin manşetlerin uç noktasındaki kirler geçmediği gibi, çift kat olan her yerde (manşetler, yaka, vs) garip bir buruşma sözkonusu.

neyse birileri kuru temizleme falan yazmış kuru temizlemeye götürdüm, yıkattım, 15 lira da para verdim ama yine aynı durum. ne gri lekeler geçti ne de kırışıklıklar. hani mesela gömleğin kol kısmında kalın bi kısım olur ya, o kısım byaa buruşuk duruyor.

manşetli gömlek giyen arkadaşlar, nereden alıyorsunuz, kaç liraya? nasıl yıkıyorsunuz? bu işin raconu nedir?

hatta tam olarak şunu almışım: www.damattween.com

Şöyle bir tablomuz var

A B C
Caner İstanbul 5 adet
Caner Ankara 5 adet
Ali İzmir 10 adet
Hasan Adana 4 adet
Ali Ankara 4 adet

Son tablonun şöyle olmasını istiyorum:

A B C
Caner İstanbul 10 adet
Ali İzmir 14 adet
Hasan Adana 4 adet

Yani aradaki kolonların bi önemi yok. Sadece A'ya baksın, tekleştirsin, C'de toplasın. Deduplication ve subtotal denedim ama işimi görmedi. Nası yapsak?

Pivot oluşturamıyorum bu arada onu pas geçin. İstediğim şey tam olarak şu: answers.microsoft.com

Garanti M&S kartım var. Limiti 14 bin. Benim 20 bin civarı bir ödeme yapmam lazım. Karta 6 bin para yatırsam olur mu?

Not: İş Bankası'nda oluyordu, denedim.

Siren sesine benzer bi sesin dalgalanmaları falan oluyordu. Bilen varsa paylaşabilir mi

aranızda ipad 1 kullanan var mı? buna jb vs. ile yeni ios yüklemek mümkün müdür, ya da farklı bir kullanım şekli bilen var mı aranızda?

sırf wunderlist kurmak için aldım fakat ios 5'ten ileri gitmiyor. wunderlist'in de eski sürümleri çalışmıyor. mal gibi kaldım.

ya paso çalışmışın, haftasonu dışarı çıkmışsın afedersin güzel bi kızla buluşmuşsun hoppidi oynamışsın falan türlü türlü serserilik, sonra pazar günü sabah 10'da eve gelmişsin, kahvaltıdan sonra bir de görüyorsun ki annen bi milyon tane ıvır zıvır almış. böyle yok yemek takımı, yok çatal bıçak takımı, yok o bu falan. babamla birlikte paketleyip poşetleyip depoya kaldırıyorlar. dedim bunlar ne. seni evlendiricez öyle eli boş elin kızına verecek halimiz yok diyolar.

ya tamam 26 yaşındayım iyi hoş da evliliğe bayaa uzakken, ben de ebeveynlerimi de bodrum'da, çeşme'de, maldivler'de görmek isterken, onlar borca girmeye devam edip abuk subuk şeyler alıyorlar paso. ki hadi aldın ben evlenene kadar modası geçmeyecek mi. gelin hanım beğenecek mi. ben beğenicem mi. yok bunlar sorgulanmıyor. evi bir sürü saçma sapan koliyle doldurdular. özellikle de söylüyorum iki tane tabak çanak alacak param yoksa niye evleneyim diye, öyle denmez diye kızılıyor yine.

negatif şeyler söyleyince de kırılıyorlar. diyorum bari kenara para atın, o da yok. illa çeyiz alınacak. yahu bu nasıl bir gelenektir aq. sizde böyle bir şey oldu mu merak ettim bi konu olsun dedim.

Selam, bi arkadaşın 300 TL ve 800 TL'lik iki adet hediye çeki var. 250 TL ve 700 TL'ye elden çıkarmak istiyor. Teklif ve detaylarınızı özelden alalım. Yerimiz İstanbul.

bizim işyeri çıkışında paso kavga çıkıyor amk. stratejik olarak çok sikindirik bir noktadayız. sokaklar daracık ve sanayii bölgesi dolayısıyla tırlarla kaplı, yol trafiği kapatmaya çok uygun, polis molis gelene kadar konvoylar geliyor trafiği kapatıyorlar, anasını sikiyorlar ortalığın. geçen gün lavuğun biri çok ciddi bi kavga çıkardı, çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz bazen. bu tarz durumlarda kullanılmak için yasal (bakın bu çok önemli yasal olmak zorunda) çözümlere ihtiyacım var.

benim aklıma sis çıkartan o ufak zımbırtılar geldi, tam aradığım şeyler ama ev yapımı bir şeyle uğraşıp hem kendimi hem başkasını tehlikeye atmak istemiyorum. bana bayaa bi sokağı kaplayacak kadar sis çıkartacak bir şey lazım. meşale olur, o tarz fabrikasyon bir şey olur, varsa lütfen bi el atın. yoksa hakikaten youtube'dan dayak yememizi izleyeceksiniz.

artı olarak bu bahsettiğim şeyin arabada taşınabiliyor olması lazım. sikko bölgeden çıkana kadar tehlike var, zira şirket arabaları logolu. kaderimizi sikeyim.

Şu sıralar birkaç arkadaşım evleniyor ve biraz kararsızım ne yapmam konusunda. Ev hediyesi alıp düğünü pas mı geçsem, yoksa düğünde klasik çeyrek falan mı taksam artı sıradan bi ev hediyesi mi alsam, yoksa düğünde cumhuriyet falan takıp ev hediyesini mi siktir etsem diye düşünüyorum. Nasıl oluyor bu işler?

alabilirim diyor. kredi kartıyla iphone falan aldırsam, pasaport kayıtsız iphoneların türkiyede gideri var mıdır? aranızdan birileri çıkar mı mesela sipariş verecek? ya da ne bileyim karlı mantıklı bi iş olur mu?

ablanın biri hikaye okuyordu, arkada abuk subuk bir müzik çalıyordu falan. hangi videoyudu o ya.

Geceliği 100-300 lira arasında, Çeşme'de Alaçatı merkeze yakın bir otel bulmam lazım. Hatta tek gidiyorum, varsa o taraflarda olan bi çay / oralet / bira ısmarlarım.

geçen salonda test yaptırdım, yağ oranım %10.5 çıktı ki gayet ideal bi oran. fakat resmen göbeğim var şu an. yediğime içtiğime dikkat ediyorum, şekeri ve dandik gıdaları kestim, haftanın 3 günü yüzüyor geri kalan günleri fitness'a gitmeye çalışıyorum. fitness'ta 20 dk eliptik, geri kalan vakitte de 2-3 tur circular training'e giriyorum. spesifik olarak sadece karın kaslrını belirginleştirmek için yapmam gereken nedir, sizce doğru yolda mıyım sevgili uzmanlar?

boy 182 cm, kilo 76, alkol haftada 1 kere 2-3 bira max. yaş 25
son 2 senedir çok düzenli olmasa da MİNİMUM haftada 1 yüzüyorum, belirli aralıklarla da fitness'a devam ettim seyrek olsa da. yağ oranını ölçen cihaz bu normal tartılardan değil, eline elektrot falan aldığın o bi tık üstü olan modellerdendi.

şimdi hep fitness'a mal gibi pamuklu spor tişörtlerle gidiyordum. adidas nayk tişörtlere falan da para tuzağı gözüyle bakıyordum ki gaza gelip adidas climacool tişört + şort aldım.

hayatım değişti. inanılmaz bir şey. koşuyorsun terliyorsun sonra geçiyor. öyle yapışmıyor üzerine. gerçekten muhteşem. kesinlikle tavsiye ederim, DEĞİYOR.

şimdi üzerime yapışan tek şey iç çamaşırım. bildiğin brief boxer ile gidiyorum ve pişik olacağım. neyse.

bu aldığım şortu direkt iç çamaşırı giymeden giyeyim desem, bu sefer bayaa sallanıyor ekipman. nike'da bir tane şort denedim, içinde tayt var. onu direkt alıp iç çamaşırı giymeden giysem nasıl olur?

yani bu işin oluru nedir, siz ne yapıyorsunuz?

Bir arkadaş (ben değilim gerçekten bir tanıdığım), çok uzun yıllardır kullanmadığı mail adresini hatırlıyor bir an. Girmeye çalışıyor, şifresi değiştirilmiş, o yüzden sıfırlıyor şifreyi. Çalan kişi şifre sıfırlamayı iptal etmeyi unutmuş ya da edememiş. Her neyse.

Bi açıyor maili, taslaklarda 100'den fazla alakasız "not". Bir sürü garip garip şey, ve bir sürü site üyeliği var "xyzads" gibi fake adlar ile. Bu maillerden birinde, Garanti Bankasında bir Türk'e ait hesap bilgileri yer alıyor.

Adamın adı soyadı, kart numarası kart şifresi, hesap numaraları, bakiyeleri ve internet bankacılığı şifreleri de dahil olmak üzere epey bilgi var. Bizimki de merak edip giriyor.

Hakikaten de hesaba girebiliyor. Bayaa içinde 1 milyon euro, 1 milyon tl, 1 milyon sterlin gibi bir rakam olan bir hesap. Sahibini de bulamıyor. Gidip haber de veremiyor kimseye çünkü bi kere hesaba girmiş, suçlu bulunmaktan korkuyor.

İşin enteresan tarafı bankadan da kimse aramıyor elemanı. O isim soyadda birini de bulamıyor.

Bu şartlar altında ne yapardınız? Parayı çekmek için formüller de dahi paylaşabilirsiniz, her türlü beyin fırtınasına açığız maksat muhabbet olsun holivud filmi tadında. Hukuki açıdan şu anda eleman sorumlu mudur?

Edit: Arkadaşlar case'i şöyle doğrulatabilirsiniz.
1) Garanti interaktif bankacılığa müşteri no ve şifrenizle girin.
2) Cep telefonuna SMS yollama kısmına gelince "mobil imza" seçeneğini seçin.
3) Arkadaşınızın ya da yoldan geçen birinin mobil imza kayıtlı telefonunu girin. O telefona şifre gelecek sisteme girebileceksiniz. Yani zor bir şey değil. Bir güvenlik açığı da değil aslında normal bir prosedür bu.

Bir arkadaşım BCN'a gidecek önümüzdeki ay, kalacak yeri falan da var. İşten izin alıp bi 9 gün de ben gideyim diyorum. Yaptım hesabımı, vize + bilet totalde 2000 liraya yakın bi paraya mal oluyor, bi 2000 de rahat orada harcarsın sonuçta euro yüksek. Sizce 9 gün / 3500-4000 liraya değecek bir yer midir? Bu arada maaşlı çalışanım, öyle çok zengin bi adam da değilim yani.

bi arkadaşımın ex kullanmaya başladığını öğrendim. gece hayatını, trance'ı, deep house'ı çok seven sevgi dolu mutlu acayip keyifli bir insan. fakat bazı zamanlar haftada bir alıyormuş - o derece- , vs vs. ben bir negatif yanını görmüyorum diye ısrar ediyor fakat nette yazanlar da malum.

mesela bonzai ya da esrarın uzun dönem etkilerini başka arkadaşlarım üzerinde - maalesef - bizzat gözlemleme şansım oldu ama extacy içen pek tanımıyorum. ne oluyor kısa orta ve uzun vadede? gerçekten bağımlılık yapmıyor mu?

nette bulduğunuz bilgilerle değil, birinci ya da ikinci ağızdan, "bir arkadaşım ekolü" ile cevaplayın lütfen.

selam, ya bi iphone 5s'im var. jb falan yok, ios 8.3 yüklü yanlış hatırlamıyorsam. bir süredir saçmalıyordu dün gece birden apple logosunda takılı kaldı. alet kesinlikle açılmıyor, apple logosunda takılı yalnızca. bilgisayara bağlayınca da bir şey olmuyor. recovery moduna aldım sonra, bu sefer itunes ve kablo resmi çıkıyor, itunes da görüyor fakat iki seçenek sunuyor. diyor ki geri yükle ve sıfırla gibi bir şey. geri yükle deyince verilerin kaybolmaz diyor ama sıfırla deyince kaybolur diyor.

geri yükle deyince yazılımı indiriyor, fakat yüklerken hata 27 uyarısı veriyor. sıfırlamak da istemiyorum çünkü içinde çok önemli verilerim var (foto var aslında, gitmemesi lazım)

bunu nasıl şey ederiz? bi fikri olan var mı? fotoları kurtarsam gerisini ayarlarım.

festivalde arada bir video gösterilmiş. videoda muhtemelen ben ve o dönemki bi kız arkadaşım da varız. bi arkadaşı mesaj atmış sizi gördüm diye. ben de bu senekine gitmedim.

neyse bu videoyu bana ulaştırabilecek olan var mı? ya da videoda voleybol oynayan kıvırcık saçlı güzel bir kız hatırlayan var mı acaba :)