GAP'ten 80 küsür liraya bir gömlek almıştım, %100 pamuk yazıyor iç etiketinde, alırken de doğrulattım. Saçma bi şekilde terleyince sürekli fark ettim ki bu bildiğin naylon, sentetik kumaş. Bunu ne yapıcam ben şimdi, sizce mümkün müdür böyle bir şey? Yoksa Gap'ten satılan tüm gömlekler mi böyle?
gece ne yediğime bağlı olmaksızın, her sabah uyandığımda midem bulanıyor ve böyle yanıyor gibi sanki. bunu yaşayan başkası da var mı, neden olur bu?
dün gece bir iş arkadaşımızın 1+1 evinde toplandık. 3 kişiyiz. benim arkadaş polonyadan spirutus diye bir şey getirmiş, %95 alkollü garip bir içki. deneyelim dedik. denedik, geberdik sarhoşluktan, gece iş arkadaşı kız arkadaşının yanına gitti bizi evde bırakıp, diğer arkadaşım yatak odasına geçti, ben de salonda yattım. işte kusmuk baş ağrısı falan filan. buraya kadar normal.
sabah kalktığımızda fark ettik ki lcd tv ve bilgisayarı açık bırakmışız. lcd tv'nin sehpasının etrafında su var. su dökülmüş etrafa. sehpa da parke de su içinde. tv üzerinde su yok ama. bir bardaktan fazla hatta. televizyonun görüntüsü ise aynı şu şekilde:
i.imgur.com
ne olduğunu ben de diğer arkadaş da hatırlamıyoruz. hiç bir fikrimiz yok, o ara kayıp. su neden döküldü, nasıl oldu, tv nasıl bozuldu bilmiyoruz. ama tvnin su ile bu şekilde bozulacağını sanmıyorum. teorilerimiz:
1) lcd tvye su döküldü, böyle oldu.
2) tv'nin ömrü doldu, durup dururken oldu.
sorular:
1) her iki ihtimalde de sizce o odada yatan kişi olarak ben mi, yoksa o evde kalan iki arkadaş biz mi, yoksa üçümüz mü lcdtvnin bedelini ödemeliyiz?
2) bu tarz bir hasar su temasıyla olur mu. sıvı temasıyla olmuş olsa hiç çalışmaz gibi geliyor bana, zira panel hasarı var. ama durum bu.
sabah kalktığımızda fark ettik ki lcd tv ve bilgisayarı açık bırakmışız. lcd tv'nin sehpasının etrafında su var. su dökülmüş etrafa. sehpa da parke de su içinde. tv üzerinde su yok ama. bir bardaktan fazla hatta. televizyonun görüntüsü ise aynı şu şekilde:
i.imgur.com

ne olduğunu ben de diğer arkadaş da hatırlamıyoruz. hiç bir fikrimiz yok, o ara kayıp. su neden döküldü, nasıl oldu, tv nasıl bozuldu bilmiyoruz. ama tvnin su ile bu şekilde bozulacağını sanmıyorum. teorilerimiz:
1) lcd tvye su döküldü, böyle oldu.
2) tv'nin ömrü doldu, durup dururken oldu.
sorular:
1) her iki ihtimalde de sizce o odada yatan kişi olarak ben mi, yoksa o evde kalan iki arkadaş biz mi, yoksa üçümüz mü lcdtvnin bedelini ödemeliyiz?
2) bu tarz bir hasar su temasıyla olur mu. sıvı temasıyla olmuş olsa hiç çalışmaz gibi geliyor bana, zira panel hasarı var. ama durum bu.
Bir projenin geçmiş, şimdiki ve gelecekteki verileri üzerine bir sunum yapıyorum.
Past
Present
Future
diye ayırdım, ama present çok gözüme çarptı. Current situation desem bu sefer de o tek kelimelik seriye uymayacak. Ne diyeyim, present uyar mı sizce?
Past
Present
Future
diye ayırdım, ama present çok gözüme çarptı. Current situation desem bu sefer de o tek kelimelik seriye uymayacak. Ne diyeyim, present uyar mı sizce?
iPhone 5S kullanıyorum. Kamerasından oldukça memnunum. Ama alan derinliği konusunda sıfır, telefon fotoğrafı çekiyorsun ancak. Bu zımbırtıyı taa ilk duyurulduğundan beri takip ediyordum, türkiyede yoktu, bugün denedim, kalitesi epey iyi, ama ilk bağlantı süresi 20 saniye neredeyse, ve fotoğrafları telefona aktarmak 3 saniye falan sürüyor. Arada bi miktar lag var. Öyle geliyo ki alıp bi süre sonra kenara atıcam. Ama çok da enteresan bir alet. Bu parayı verdim vericem, almak üzereyim. Sizce alınır mı?
Bu arada 700 liraya falan alıcam, bu fiyata değil.
www.amazon.com
www.dpreview.com
Üşengeçler için video: www.youtube.com
Bu arada 700 liraya falan alıcam, bu fiyata değil.
www.amazon.com
www.dpreview.com
Üşengeçler için video: www.youtube.com

Soru açık. iPhone 5S 2000 lira falan. Diğer zımbırtılara da bakabilirim gerekirse. Siz söyleyin yeter ki.
Neden bunu alınık satılığa çeviriyorsun sevgili moderatör? Soru sormuşum, bırak insanlar cevap yazsın altına.
Neden bunu alınık satılığa çeviriyorsun sevgili moderatör? Soru sormuşum, bırak insanlar cevap yazsın altına.
Paypal'de bi miktar param var bakiye olarak +dayım. Kredi kartım da bağlı. Geçen bi ödeme yapmam gerekti, dedim Paypal'daki parayı kullanayım, oradan ödesin. Girdim, ödedim. Kredi kartı ekstreme bi baktım, meğer bu mal kredi kartından çekmiş parayı. Paypaldaki para da aynen duruyor. Paypalde bakiyem varken ne bokuma kkdan para çekti ki bu salak?
Çook büyük bi satış tablosu var, tarihleriyle beraber şirketlere yapılmış satışları gösteriyor. O tablolar üzerinde oynayamıyorum. Yalnızca pivot table olarak ayrı bir sheet'e veri çekip analiz yapıyorum. Ana tablo üzerinde değişiklik yapamıyoruz.
Aylara göre yapılmış toplam satışı pivot üzerinden göstermek istediğimde, bir kolona tarihi, diğer kolona satışı seçiyorum, fakat tarihler gün de dahil olduğu için (01.01.2009 şeklinde) Ocak'ta yapılan her satışı ayrı ayrı gösteriyor resimdeki gibi, şubattakileri ayrı ayrı.
Format cell kısmından girdim, tarihi yalnızca ay olarak göster dedim, ama bu ayrılık devam ediyor.
İstiyorum ki ocakta yapılan satışları otomatikman birleştirsin, şubattakileri birleştirsin, marttakileri birleştirsin, (yani aynı ayda olanları birleştirsin), satışları da toplasın. Bunu da otomatik olarak yapsın. Nasıl yapalım?
Aylara göre yapılmış toplam satışı pivot üzerinden göstermek istediğimde, bir kolona tarihi, diğer kolona satışı seçiyorum, fakat tarihler gün de dahil olduğu için (01.01.2009 şeklinde) Ocak'ta yapılan her satışı ayrı ayrı gösteriyor resimdeki gibi, şubattakileri ayrı ayrı.
Format cell kısmından girdim, tarihi yalnızca ay olarak göster dedim, ama bu ayrılık devam ediyor.
İstiyorum ki ocakta yapılan satışları otomatikman birleştirsin, şubattakileri birleştirsin, marttakileri birleştirsin, (yani aynı ayda olanları birleştirsin), satışları da toplasın. Bunu da otomatik olarak yapsın. Nasıl yapalım?
1) Hipernet ve Fibernet arasında ne fark var?
2) Ultranet ile ADSL arasında ne fark var?
3) Fibernet ve Hipernet'te Fiber bağlantısı nasıl geliyor?
a şıkkı: Eve kadar fiber kablosu gelip GPON ile Ethernet'e dönüştürülüp router'a mı bağlanıyor?
b şıkkı: Yoksa eve kadar Ethernet kablosu gelip router'a mı bağlanıyor?
c şıkkı: Yoksa apartmana fiber geliyor, oradaki kutudan normal telefon hattına bağlanıyor, sen de evdeki modemine o telefon hattını bağlayıp öyle mi internete çıkıyorsun?
4) Fibernet, Hipernet, Ultranet ve ADSL için ne marka modemler kullanılıyor? Ben en son bağlantı yaptığımda ADSL idi, Airties'ler çoğunluktaydı. Bir ara Zyxel ADSL modemler geldi, en son eve Fiber geldi diye ZTE modem verdiler. Ama modeme normal telefon kablosu takıyorum. Fiber için farklı kablo gerekmiyor mu? Anlamadım bu işi ben.
5) Modemlerin markaları gerekiyo onu söylemiştim galiba.
6) Beni çok mutlu edersiniz bilgileri paylaşırsanız.
2) Ultranet ile ADSL arasında ne fark var?
3) Fibernet ve Hipernet'te Fiber bağlantısı nasıl geliyor?
a şıkkı: Eve kadar fiber kablosu gelip GPON ile Ethernet'e dönüştürülüp router'a mı bağlanıyor?
b şıkkı: Yoksa eve kadar Ethernet kablosu gelip router'a mı bağlanıyor?
c şıkkı: Yoksa apartmana fiber geliyor, oradaki kutudan normal telefon hattına bağlanıyor, sen de evdeki modemine o telefon hattını bağlayıp öyle mi internete çıkıyorsun?
4) Fibernet, Hipernet, Ultranet ve ADSL için ne marka modemler kullanılıyor? Ben en son bağlantı yaptığımda ADSL idi, Airties'ler çoğunluktaydı. Bir ara Zyxel ADSL modemler geldi, en son eve Fiber geldi diye ZTE modem verdiler. Ama modeme normal telefon kablosu takıyorum. Fiber için farklı kablo gerekmiyor mu? Anlamadım bu işi ben.
5) Modemlerin markaları gerekiyo onu söylemiştim galiba.
6) Beni çok mutlu edersiniz bilgileri paylaşırsanız.
tavsiyelerinizi alayım.
İş seyahatindeyim, yanıma nakit para verdiler, yaptığım her harcamanın fişini almamı istediler. Bir yerde yerel para birimine çevirdim o parayı. Faturada direkt çevirdğim miktar yazıyor, atıyorum 30 dolar, yanında da komisyonu var, salladım 2 dolar.
2 dolar mı masraf yazılır, 30 dolar mı?
Bonus soru: fişini almayı unuttuğunuz harcamalar için ne yapıyorsunuz? Kaçıyor mu illa?
Bonus soru v2: Muhasebeye illa gerçek kağıdı mı götürmek lazım, fotolarını çekip mail atsam olmaz mı?
2 dolar mı masraf yazılır, 30 dolar mı?
Bonus soru: fişini almayı unuttuğunuz harcamalar için ne yapıyorsunuz? Kaçıyor mu illa?
Bonus soru v2: Muhasebeye illa gerçek kağıdı mı götürmek lazım, fotolarını çekip mail atsam olmaz mı?
OTEL VE KAHVALTI HARİÇ sizce ne kadar para yeterli olur? İş gezisi gibi düşünün, normal şartlarda (Burj el arab'a falan gitmiyorum yani)
Bünyesinde uzun dönem askerlik için ne gerekiyor? Yurtdışında yapabileceksem ciddi ciddi askere gitmeyi düşünüyorum. Ne kadar para veriyorlar? Kriterler neler? Nasıl girebiliyorum bu arkadaşların arasına?
Bi de bi arkadaşıma barış gücü çıkmış askerlikte, ama tr içindeydi yazan şehir. Onu gönderecekler mi şimdi?
Bi de bi arkadaşıma barış gücü çıkmış askerlikte, ama tr içindeydi yazan şehir. Onu gönderecekler mi şimdi?
Gerekirse Emirates ile uçabilirim, Skywards kartım var, visa priority tarzı bi servis varsa ekstra para verebilirim, yeter ki bana önümüzdeki 24 48 96 saat içerisinde bir uçuş / vize ayarlansın. Fikri olan var mı?
Normal prosedür 4-5 iş günü sürüyormuş, önümüzdeki pazartesiye kalıyorum ki çok feci.
Normal prosedür 4-5 iş günü sürüyormuş, önümüzdeki pazartesiye kalıyorum ki çok feci.
Servisten bana kulaklık gelecek, onu paraya çevirmek istiyorum.
Kulaklığım 90 lira. Siz bana 50 lira vereceksiniz, 90 liralık indirim yaptıracaksınız.
90 liralık kulaklığı 50'ye almışsın gibi olacak.
Var mı ilgilenen?
Kulaklığım 90 lira. Siz bana 50 lira vereceksiniz, 90 liralık indirim yaptıracaksınız.
90 liralık kulaklığı 50'ye almışsın gibi olacak.
Var mı ilgilenen?
Alet 90.000 EUR. Aylık ne kadar kazanıyor olsam, 'e adam almış ama kazanıyor da yani' dersiniz? Merak.
Not: Arabanın bedeli de dahil tabii.
Not: Arabanın bedeli de dahil tabii.
Çok basit bi soru ama nası anlatsam bilemedim.
N4'te bir hücre var. D'de de D1, D2, D3, D4 ve devamındaki hücrelerde farklı farklı sayılar var. İstiyorum ki,
E1'e D1 çarpı N4
E2'ye D2 çarpı N4
E3'e D3 çarpı N4
diye gitsin, ama N4 aynı kalsın. Ne kadar uğraştıysam N4'ü sabit tutamadım, sağ altından çekip uzatınca N4, n5, n6, diye gidiyor. Ben sadece N4'teki sabitle çarpsın istiyorum. Tşk kib.
N4'te bir hücre var. D'de de D1, D2, D3, D4 ve devamındaki hücrelerde farklı farklı sayılar var. İstiyorum ki,
E1'e D1 çarpı N4
E2'ye D2 çarpı N4
E3'e D3 çarpı N4
diye gitsin, ama N4 aynı kalsın. Ne kadar uğraştıysam N4'ü sabit tutamadım, sağ altından çekip uzatınca N4, n5, n6, diye gidiyor. Ben sadece N4'teki sabitle çarpsın istiyorum. Tşk kib.
malum kış geldi yavaştan, bugün kapalı havuza girdim de iki turdan sonra kenara bi yere pusmuşum titreyerek, o derece dondum. soğuk suda yüzmeye kendimi zorlasam bi sıkıntı olur mu uzun vadede? faranjit var mesela, boğazı tahriş eder gibi geliyor biraz bana. ya da baş ıslak olduğundan kronik sinüzite bağlar mıyım?
denedim bugün biraz ama performansım düştü gibi geldi, normalden daha hızlı atıyor kalbim yoruluyorum. bir de çok hızlı yüzüyorum bir an önce bitsin diye, yine yoruluyorum :) deneyimi olanlar?
denedim bugün biraz ama performansım düştü gibi geldi, normalden daha hızlı atıyor kalbim yoruluyorum. bir de çok hızlı yüzüyorum bir an önce bitsin diye, yine yoruluyorum :) deneyimi olanlar?
Bir bilgisayar kasası tasarımı var elimde, Solidworks ile yapılmış. Kasanın yan, üst ve alt levhaları ve içindeki tüm parçalar (fan dahil) teker teker part dosyaları olarak modellenmiş, hepsini sökebiliyorum, yerini değiştirebiliyorum istediğim gibi.
İstiyorum ki kasa içerisinde fanlar çalışmaya başlayınca sağlayacakları hava akımını ve en çok ısınacak parçaların simülasyonunu yapabileyim. Ansys'e bu çalışmayı nasıl geçirirm, geçirebilir miyim, çok zor olur mu sizce? Ne gerekiyor?
İstiyorum ki kasa içerisinde fanlar çalışmaya başlayınca sağlayacakları hava akımını ve en çok ısınacak parçaların simülasyonunu yapabileyim. Ansys'e bu çalışmayı nasıl geçirirm, geçirebilir miyim, çok zor olur mu sizce? Ne gerekiyor?
Arıyoruz 2 tane. Ne kadara gelir, var mı elinizde?
Davetiyesi olan veya bana davetiye sağlayabilecek biri var mı?
okulumu uzattım.
bahar döneminde bir seçmeli dersim var geçemediğim.
onun yerine, aynı krediye sahip başka bir seçmeli dersi güz döneminde alırsam okulu şubatta bitirebiliyorum.
fakat hoca 'aldığın seçmeli dersi geçmen gerekebilir' diyor.
sizce bu işin oluru var mı? okula dava açmaya fln da hazırım gerekirse. yönetmeliklerde böyle bir şey göremedim.
kocaeli üniversitesi. (kendi okulunuzdan da örnek verebilirsiniz fark etmez)
bahar döneminde bir seçmeli dersim var geçemediğim.
onun yerine, aynı krediye sahip başka bir seçmeli dersi güz döneminde alırsam okulu şubatta bitirebiliyorum.
fakat hoca 'aldığın seçmeli dersi geçmen gerekebilir' diyor.
sizce bu işin oluru var mı? okula dava açmaya fln da hazırım gerekirse. yönetmeliklerde böyle bir şey göremedim.
kocaeli üniversitesi. (kendi okulunuzdan da örnek verebilirsiniz fark etmez)
bir distribütörde çalıştığınızı varsayalım. çalıştığınız firmadan ürünleri bayi fiyatına, hatta maliyet fiyatından %1 daha pahalıya falan alabiliyorsunuz, bir nevi 'çalışan kıyağı' gibi. tabii adet sınırınız var, öyle 10 tane alayım diyemiyosun. neyse.
para lazım, araba alıcan. bir iki de tanıdık var, zengin ama kurumsallaşamamış şirketlerde çalışıyolar. bilirsiniz, patron zengindir ama kurumsallık sıfırdır, danışmanlığa gidersin fatura falan istemez, cepten çıkartır iki tane yüz dolarlık banknot verir. öyle. bu adama satış yapma imkanın var. satış + kurulum + danışmanlığı koysan ortaya, seni çok rahatlatacak bir miktar para kazanacaksın.
sizce bu ortamda, şirketin bana sağladığı indirimi kullanarak, araya bayii vs. sokmadan bayii gibi davranarak 'şahsi' müşterime satış yapıp para kazanmam etik midir? ürünü kendime alıyor gibi gösterip adama satıcam, kurucam vs. yani.
not: iş sözleşmemde '...çalışan ticaretle uğraşmayacak...' gibi bir madde vardı, herkeste var mı bilmiyorum. formalite icabı da olabilir.
para lazım, araba alıcan. bir iki de tanıdık var, zengin ama kurumsallaşamamış şirketlerde çalışıyolar. bilirsiniz, patron zengindir ama kurumsallık sıfırdır, danışmanlığa gidersin fatura falan istemez, cepten çıkartır iki tane yüz dolarlık banknot verir. öyle. bu adama satış yapma imkanın var. satış + kurulum + danışmanlığı koysan ortaya, seni çok rahatlatacak bir miktar para kazanacaksın.
sizce bu ortamda, şirketin bana sağladığı indirimi kullanarak, araya bayii vs. sokmadan bayii gibi davranarak 'şahsi' müşterime satış yapıp para kazanmam etik midir? ürünü kendime alıyor gibi gösterip adama satıcam, kurucam vs. yani.
not: iş sözleşmemde '...çalışan ticaretle uğraşmayacak...' gibi bir madde vardı, herkeste var mı bilmiyorum. formalite icabı da olabilir.
Sauna acemisi bi insan olarak bir iki sorum var.
Bazı tipler sauna suyuna Vicks veya Buscopan (kas ağrıları için kullanılan bi merhem) gibi iç açıcı kokusu olan şeyler katıp, onu buharlaştırıyorlar. Bu zararlı mı?
Bildiğiniz başka bu tarz iç açıcı içerikler var mı?
Buscopan süper oluyo hakkaten de direkt kimyasal çekmek de zararlı olabilir gibi geldi.
Bilmem gereken başka taktik var mıdır? Max kaç dk kalıyoruz bi de? 10 dk kalıp, çıkıp, buz gibi havuza atlayıp bi tur yüzüp bi on dakika daha kalıp çıkıp duş alınca tam uyumalık moda geçiyorum. Devam etsem mi böyle?
Ağır spor sonrası (spor dediğim 1-2km tempolu yüzme, bana ağır yani :) arada ara veriyorum tabii) saunanın zararı var mıdır?
23, erkek, 183cm-79.
Bazı tipler sauna suyuna Vicks veya Buscopan (kas ağrıları için kullanılan bi merhem) gibi iç açıcı kokusu olan şeyler katıp, onu buharlaştırıyorlar. Bu zararlı mı?
Bildiğiniz başka bu tarz iç açıcı içerikler var mı?
Buscopan süper oluyo hakkaten de direkt kimyasal çekmek de zararlı olabilir gibi geldi.
Bilmem gereken başka taktik var mıdır? Max kaç dk kalıyoruz bi de? 10 dk kalıp, çıkıp, buz gibi havuza atlayıp bi tur yüzüp bi on dakika daha kalıp çıkıp duş alınca tam uyumalık moda geçiyorum. Devam etsem mi böyle?
Ağır spor sonrası (spor dediğim 1-2km tempolu yüzme, bana ağır yani :) arada ara veriyorum tabii) saunanın zararı var mıdır?
23, erkek, 183cm-79.
geçen bakan dedi ya ham petrole zam geliyor ondan zam yapıyoruz benzine diye. dedim bi hesaplama yapayım doğru mu diyor bu adam.
gittim 2002'den beri kurşunsuz benzine yapılan tüm benzin zamları anındaki benzin fiyatlarını buldum.
her benzin zammı ardından benzin fiyatı % kaç değişmiş hesapladım.
sonra o zam anlarında ham petrol fiyatlarını buldum.
sonra o zam anlarında dolar fiyatını buldum. zam anlarındaki türk lirası varil ham petrol maliyetini hesapladım.
türk lirasında varil ham petrol maliyet değişimini % olarak hesapladım.
en son olarak kurşunsuz benzin fiyatındaki artış ile, türk lirasına çevrilmiş ham petrol maliyetindeki artışı karşılaştırınca, grafik böyle çıktı:
i.imgur.com
nerede yanlış yapıyorum yoksa bakan haklı mı gerçekten de? türk lirasından ham petrol maliyetindeki değişimi hesaplarsak fiyatlara az bile yansıtmışlar sanki?
incelemek isteyenlere excel: dl.dropboxusercontent.com
gittim 2002'den beri kurşunsuz benzine yapılan tüm benzin zamları anındaki benzin fiyatlarını buldum.
her benzin zammı ardından benzin fiyatı % kaç değişmiş hesapladım.
sonra o zam anlarında ham petrol fiyatlarını buldum.
sonra o zam anlarında dolar fiyatını buldum. zam anlarındaki türk lirası varil ham petrol maliyetini hesapladım.
türk lirasında varil ham petrol maliyet değişimini % olarak hesapladım.
en son olarak kurşunsuz benzin fiyatındaki artış ile, türk lirasına çevrilmiş ham petrol maliyetindeki artışı karşılaştırınca, grafik böyle çıktı:
i.imgur.com

nerede yanlış yapıyorum yoksa bakan haklı mı gerçekten de? türk lirasından ham petrol maliyetindeki değişimi hesaplarsak fiyatlara az bile yansıtmışlar sanki?
incelemek isteyenlere excel: dl.dropboxusercontent.com
lan benim elim ağrıyor bayaa bayaa. eskiden de olurdu çok bilgisayar başında kaldığımda, şimdi daha çok oluyor. ne yapıyorsunuz bu el, parmak ağrısını geçirmek için? powerball falan demişler, işe yarıyor mu cidden?
23 yaşındayım, iş tecrübem var, iyiyim bayaa.
4 senedir part time vs. çalıştığım bir distribütör şirkette son bir aydır full time iş geliştirme mühendisi (?) olarak çalışıyorum. distribütörün temsilciliğini yaptığı yabancı markaların bizim departmana ait olanlarının temsilcileri geliyor sık sık, onlarla görüşüyorum yöneticimlerimle beraber. aynı zamanda farklı firmalarla da görüşüyorum sıkça fuarlarda vesaire, bir sürü kontak ediniyorum.
yalnız şöyle bi durum var. okulu henüz bitirmediğimi, iş durumumu falan öğrenince firmalar iş teklifi yapma aşamasına kadar getiriyor durumu. bugün mesela distribütörlüğünü yaptığımız firma bi takım sorunlar yaşıyordu bizle, ben ne sorunlar yaşadıklarını, nasıl olduklarını, nasıl çözüeceğini biliyorum sanırım, resmen bana ihtiyaçları var adamların, aradıkları adam benim. toplantı sonuna doğru beni ürün yöneticiliğine getirmeleri gerektiğini söyledi yöneticime, olmadı biz alalım tarzı bir şey dedi. çok gergin bi ortam oluştu. çevirmekte zorlandım.
son 2-3 senedir bu bir değil iki değil, birkaç örnek daha var böyle, artı 'ya olmaz şimdi' diye reddedince de kendimi gerizekalı gibi hissediyorum. etik değil di mi böyle bi göreve yeni gelince direkt bırakmak, ya da bi şirket aracılığıyla yeni iş bulmak falan? yoksa gerçekten de 'iş işte bulunur' mu? normal mi karşılanır yani. salak mıyım acaba? belki dolarla maaş alırdım ki şu an pek bişi almıyorum yani. çok sinir oluyorum kendime. ama olm çok gencim daha böyle iş teklifi falan için ya.
aklınızda bulunsun, hem türk firmaları hem türk pazarındaki yabancı firmalar, hem de pazara girmeye çalışan firmalar 'profesyonel' çalışan, yabancı dil bilen eleman bulmakta inanılmaz zorlanıyorlar, kaymağını da biz yiyeceğiz sanırım artık.
4 senedir part time vs. çalıştığım bir distribütör şirkette son bir aydır full time iş geliştirme mühendisi (?) olarak çalışıyorum. distribütörün temsilciliğini yaptığı yabancı markaların bizim departmana ait olanlarının temsilcileri geliyor sık sık, onlarla görüşüyorum yöneticimlerimle beraber. aynı zamanda farklı firmalarla da görüşüyorum sıkça fuarlarda vesaire, bir sürü kontak ediniyorum.
yalnız şöyle bi durum var. okulu henüz bitirmediğimi, iş durumumu falan öğrenince firmalar iş teklifi yapma aşamasına kadar getiriyor durumu. bugün mesela distribütörlüğünü yaptığımız firma bi takım sorunlar yaşıyordu bizle, ben ne sorunlar yaşadıklarını, nasıl olduklarını, nasıl çözüeceğini biliyorum sanırım, resmen bana ihtiyaçları var adamların, aradıkları adam benim. toplantı sonuna doğru beni ürün yöneticiliğine getirmeleri gerektiğini söyledi yöneticime, olmadı biz alalım tarzı bir şey dedi. çok gergin bi ortam oluştu. çevirmekte zorlandım.
son 2-3 senedir bu bir değil iki değil, birkaç örnek daha var böyle, artı 'ya olmaz şimdi' diye reddedince de kendimi gerizekalı gibi hissediyorum. etik değil di mi böyle bi göreve yeni gelince direkt bırakmak, ya da bi şirket aracılığıyla yeni iş bulmak falan? yoksa gerçekten de 'iş işte bulunur' mu? normal mi karşılanır yani. salak mıyım acaba? belki dolarla maaş alırdım ki şu an pek bişi almıyorum yani. çok sinir oluyorum kendime. ama olm çok gencim daha böyle iş teklifi falan için ya.
aklınızda bulunsun, hem türk firmaları hem türk pazarındaki yabancı firmalar, hem de pazara girmeye çalışan firmalar 'profesyonel' çalışan, yabancı dil bilen eleman bulmakta inanılmaz zorlanıyorlar, kaymağını da biz yiyeceğiz sanırım artık.
Bir arkadaşım mimar olarak Erbil'e gitti, epey taşaklı bi firmada, ben ve bir arkadaşım da onu ziyaret edelim diyoruz. Diyarbakır'a uçakla gidip, oradan 5-6 saat arabayla geçilebiliyormuş. Ya otobüse bineceğiz ya da gelip bizi alacaklar.
1) Güvenlik endişemiz olmalı mı? (Hem otobüsle, hem de bagajı dolu Toyota Hilux'lar ile gideceğimiz ihtimalini göz önüne alalım)
2) Pasaportuma kürdistan damgası mı basılıyor, ırak mı? (Bu önemli bir konu maalesef)
3) Gitmeye değer mi sizce?
1) Güvenlik endişemiz olmalı mı? (Hem otobüsle, hem de bagajı dolu Toyota Hilux'lar ile gideceğimiz ihtimalini göz önüne alalım)
2) Pasaportuma kürdistan damgası mı basılıyor, ırak mı? (Bu önemli bir konu maalesef)
3) Gitmeye değer mi sizce?
biraz uzun olacak, lütfen okuyun yardımcı olabilirseniz çok mutlu olurum.
geçici olarak çalıştığım şirkette şöyle bir iş yapıyorum.
-şirket bir teknoloji distribütörü, çin'den, oradan buradan mal getirtiyor, bazıları oem, bazıları orjinal markasında, türkiye pazarına satıyorlar. bayi kanalı, entegratörlere falan satılıyor.
-benim yaptığım iş getirtilebilecek yeni markalar, ürünler bulmak. dünyanın her yerindeki gelişmeleri fuarları siteleri vs. takip ediyorum, atıyorum bi firma ilgimi çekti ulaşıyorum onlara, anlatıyorum, fiyat alıyorum görüşüyorum, genel müdürlüğe raporluyorum, sonra demoya karar verince dış ticaret dept devreye giriyor, demo getirtiyor, ürünleri deniyorum ilgili arkadaşlarla. kesin getirme kararı genel müdürlükten çıkarsa ürünle ilgilenecek personeli planlıyorum, görevlendirmeyi vs. yönetime sunuyorum, onlara yardımcı oluyor, ben çekiliyorum ve yeni ürünler arıyorum.
-aynı zamanda yer yer 'siz bu ürünü okullara satıyosunuz ama bunu bi de hijyenik ped sektöründe çalışan firmalara satmayı denesek, orada gider' falan deyip proje geliştiriyorum tavsiye veriyorum kafama göre.
sorun:
-şirket bana ar-ge sorumlusu diye bir rol biçmiş. hakikaten de o şirkette benim yaptığım işe ar-ge diyorlar. arge mi yapıyosun falan. ama arge dediğinle alakası yok. en fazla proje geliştirme bu.
-arge sorumlusu titleını almak istemiyorum çünkü ileride gerçekten arge yapan uluslararası şirketlerde çalışma ihtimalim var, bu ne hımmınağ diyecekler, anlatamicam sonra. ayrıca arge ne ak. arge falan yapmıyorum ben.
aranan çözüm:
title'ım ne olsun.
geçici olarak çalıştığım şirkette şöyle bir iş yapıyorum.
-şirket bir teknoloji distribütörü, çin'den, oradan buradan mal getirtiyor, bazıları oem, bazıları orjinal markasında, türkiye pazarına satıyorlar. bayi kanalı, entegratörlere falan satılıyor.
-benim yaptığım iş getirtilebilecek yeni markalar, ürünler bulmak. dünyanın her yerindeki gelişmeleri fuarları siteleri vs. takip ediyorum, atıyorum bi firma ilgimi çekti ulaşıyorum onlara, anlatıyorum, fiyat alıyorum görüşüyorum, genel müdürlüğe raporluyorum, sonra demoya karar verince dış ticaret dept devreye giriyor, demo getirtiyor, ürünleri deniyorum ilgili arkadaşlarla. kesin getirme kararı genel müdürlükten çıkarsa ürünle ilgilenecek personeli planlıyorum, görevlendirmeyi vs. yönetime sunuyorum, onlara yardımcı oluyor, ben çekiliyorum ve yeni ürünler arıyorum.
-aynı zamanda yer yer 'siz bu ürünü okullara satıyosunuz ama bunu bi de hijyenik ped sektöründe çalışan firmalara satmayı denesek, orada gider' falan deyip proje geliştiriyorum tavsiye veriyorum kafama göre.
sorun:
-şirket bana ar-ge sorumlusu diye bir rol biçmiş. hakikaten de o şirkette benim yaptığım işe ar-ge diyorlar. arge mi yapıyosun falan. ama arge dediğinle alakası yok. en fazla proje geliştirme bu.
-arge sorumlusu titleını almak istemiyorum çünkü ileride gerçekten arge yapan uluslararası şirketlerde çalışma ihtimalim var, bu ne hımmınağ diyecekler, anlatamicam sonra. ayrıca arge ne ak. arge falan yapmıyorum ben.
aranan çözüm:
title'ım ne olsun.
hemen örnek vereyim, misal babam, (annem de yanımızda), onun önceden bana sormadan yaptığı hafta içi tatili ile alakalı bir noktada tartışıyoruz. çalışıyorum, izin almam zor olacak, keşke hafta sonuna bilet alsaydın diyorum. önce izin alırsın zart zurt diyor, biraz üsteleyince, durumumu anlatınca (çalıştığım gerçeğine hala alışamadı) 'e ne yapalım canım istemiyorsan gelmezsin' diyor. gelmek istiyorum, gelememe sebebim işyerim olacak, ama 'istemiyor çocuk hanım bak' gibi bir baskı kuruyor üzerimde.
ya da aynı şekilde, başka bir konuda hemen diğer aile fertlerinden örnek verip 'üstü kapalı bir baskı' oluşturuyor üzerimde, sürekli konuyu çarpıtıyor, zorluyor yani. işin kötü tarafı aynı cambazlığı bazen ben de yapıyorum, bi kız arkadaşım bana 'beni zorlamıyorsun, ama baskı altında bırakıyorsun' demişti ki çok haklı.
ne yapıyoruz böyle insanlara, bu alışkanlıktan nasıl kopuyoruz? tartışma adabı yerine sürekli belden aşağı vurma tabir edilen hassas noktalara girişen insanları kimseyi kırmadan nasıl engelliyoruz?
ya da aynı şekilde, başka bir konuda hemen diğer aile fertlerinden örnek verip 'üstü kapalı bir baskı' oluşturuyor üzerimde, sürekli konuyu çarpıtıyor, zorluyor yani. işin kötü tarafı aynı cambazlığı bazen ben de yapıyorum, bi kız arkadaşım bana 'beni zorlamıyorsun, ama baskı altında bırakıyorsun' demişti ki çok haklı.
ne yapıyoruz böyle insanlara, bu alışkanlıktan nasıl kopuyoruz? tartışma adabı yerine sürekli belden aşağı vurma tabir edilen hassas noktalara girişen insanları kimseyi kırmadan nasıl engelliyoruz?
sabah 06:45'de evden çıkıp, akşam 19:45'de eve girdiğin, gidiş 2, dönüş 2 vesait gittiğin bir iş hayatı normal midir? istanbul'da herkes böyle mi yani, kaçınızınki böyle?
ben daha bi günden çıldırdım sıkıntıdan ki 4-5 ay çalışmam lazım minimum. 5 ay böyle hayatta çekilmez gibi geliyor. ne yapıyorsunuz da idare edebiliyosunuz, haftasonu tatil tamam ama hafta içi resmen yaşamıyorsun bu saatler ile.
ben daha bi günden çıldırdım sıkıntıdan ki 4-5 ay çalışmam lazım minimum. 5 ay böyle hayatta çekilmez gibi geliyor. ne yapıyorsunuz da idare edebiliyosunuz, haftasonu tatil tamam ama hafta içi resmen yaşamıyorsun bu saatler ile.
bir yazı dizisi hazırlıyorum hayrına. orada cevaplayaacağım. varsa yazsın pls.
aile yanına taşınmamın ardından ikincil bir soruyla geliyorum sizlere, buyrun.
ailede benim dışımda
annem
babam
anneannem
dedem
diğer dedem
halam
eniştem
ve bilimum akrabaların tamamı tıbbi obezite sınırının üzerinde. kız kardeşim (17) sınırda, ben ise atletik kalmaya çabalayan (bunda da nispeten başarılı olan) bi insanım
evdekilerin yeme içme alışkanlıklarını düzeltmeye çalışıyorum fakat başarılı olamıyorum. bilimum kalp hastalığı, damar tıkanıklığı, şeker hastalığı da gırla, buna rağmen en azından kız kardeşimi o ortamdan çekmek adına tüm çabalarım boş kalıyor.
babam yokluktan gelme bi adam, üniversite mezunu olmuş çok zor şartlarda, o dönemki yeme içme adetlerini, özendiği her şeyi şu anda elde etmiş gibi sanki ve o alışkanlıkları atamıyor üzerinden. ona göre mesela yemekle birlikte yedi somun ekmek yemen lazım ki tıka basa doyasın. ne yerse yesin 42 ekmek yiyor, üniversite yıllığında da 'sofrada ekmek kalmadıysa bilin ki o yemekten kalkmıştır' falan yazmışlar. ayrıca evi sağlıksız abur cuburla doldurmayı da zenginlik ve marifet zannediyor, bi dolabı resmen abur cubura, biskreme, çokoprense, bisküviye ayırmış, her gece oturup yiyorlar.
bana 'zayıfım' diye kızıyorlar (ki 183cm-78kg, nerem zayıf siz düşünün), 11-12 yaşındaki gerçek manada FIÇI gibi olmuş, amerikan obez çocuklarına benzeyen komşu çocuklarını örnek gösteriyorlar (23 yaşındayım). normal insan ebadında yediğimde üzülüyorlar.
aynı şey kız kardeş için de geçerli, sürekli bir zayıfsın zayıfsın tribi, ki gayet yağlı, kondisyon falan sıfır kızda, havuzlu fitness'lı sitede oturuyoruz ben gelene kadar kimse bi sefer adım atmamış. yemeyi de çok seviyor.
bu kadar yiyip yatmaya alışkın bi ailede
1) ben nasıl önüme sabah akşam gelen çokoprensi reddedebilirim
2) kız kardeşimi nasıl yememesi gerektiğine ikna edebilirim?
aileyle konuş demeyin aşırı derecede tepki gösteriyorlar. ben sağlıksızmışım gibi davranıyorlar ısrarla, kendimi anormal hissediyorum aaaakkü. bari şu kızı kurtarayım, boylu poslu güzel bi kız, çok da seviyorum kardeşceğizimi, çok da artiz tripleri falan, ama şişman ve mutsuz olacak bu gidişle.
ailede benim dışımda
annem
babam
anneannem
dedem
diğer dedem
halam
eniştem
ve bilimum akrabaların tamamı tıbbi obezite sınırının üzerinde. kız kardeşim (17) sınırda, ben ise atletik kalmaya çabalayan (bunda da nispeten başarılı olan) bi insanım
evdekilerin yeme içme alışkanlıklarını düzeltmeye çalışıyorum fakat başarılı olamıyorum. bilimum kalp hastalığı, damar tıkanıklığı, şeker hastalığı da gırla, buna rağmen en azından kız kardeşimi o ortamdan çekmek adına tüm çabalarım boş kalıyor.
babam yokluktan gelme bi adam, üniversite mezunu olmuş çok zor şartlarda, o dönemki yeme içme adetlerini, özendiği her şeyi şu anda elde etmiş gibi sanki ve o alışkanlıkları atamıyor üzerinden. ona göre mesela yemekle birlikte yedi somun ekmek yemen lazım ki tıka basa doyasın. ne yerse yesin 42 ekmek yiyor, üniversite yıllığında da 'sofrada ekmek kalmadıysa bilin ki o yemekten kalkmıştır' falan yazmışlar. ayrıca evi sağlıksız abur cuburla doldurmayı da zenginlik ve marifet zannediyor, bi dolabı resmen abur cubura, biskreme, çokoprense, bisküviye ayırmış, her gece oturup yiyorlar.
bana 'zayıfım' diye kızıyorlar (ki 183cm-78kg, nerem zayıf siz düşünün), 11-12 yaşındaki gerçek manada FIÇI gibi olmuş, amerikan obez çocuklarına benzeyen komşu çocuklarını örnek gösteriyorlar (23 yaşındayım). normal insan ebadında yediğimde üzülüyorlar.
aynı şey kız kardeş için de geçerli, sürekli bir zayıfsın zayıfsın tribi, ki gayet yağlı, kondisyon falan sıfır kızda, havuzlu fitness'lı sitede oturuyoruz ben gelene kadar kimse bi sefer adım atmamış. yemeyi de çok seviyor.
bu kadar yiyip yatmaya alışkın bi ailede
1) ben nasıl önüme sabah akşam gelen çokoprensi reddedebilirim
2) kız kardeşimi nasıl yememesi gerektiğine ikna edebilirim?
aileyle konuş demeyin aşırı derecede tepki gösteriyorlar. ben sağlıksızmışım gibi davranıyorlar ısrarla, kendimi anormal hissediyorum aaaakkü. bari şu kızı kurtarayım, boylu poslu güzel bi kız, çok da seviyorum kardeşceğizimi, çok da artiz tripleri falan, ama şişman ve mutsuz olacak bu gidişle.
hayatında hiç sigara kullanmamış bir birey olarak sormam gerek. 17 yaşında, bi senedir falan tek tük, iki haftada, haftada bi dal falan içiyormuş, son 15 gündür tatildeydik, oradaki rahat ortamın ve arkadaş ortamının da (bi de bi takım ergensel hüzünler) etkisiyle günde 1.5 pakede kadar yardırmış. tatilin yarısından beri sürekli öksürüp duruyor epppey hırıltılı bi biçimde, doktora götürdük, çaktırmadan durumu anlatmış ona da, doktor grip falan deyip geçiştirdi ailenin haberi olmasın diye. gayet normal bi yokuşu duraksamadan çıkamayacak seviyeye geldi 2 haftada, dinlenmek istiyor sürekli.
bana dün gece anlattı, ben de madem bu kadar yoğun içmeye yeni başladın, direkt bırak, şok etkisi yaratsın dedim. 24 saattir falan takip ediyorum yanımda, içmiyor, öksürüğü kesildi resmen, sesi falan yerine geldi, ama çok sigara istiyor canı doğal olarak.
sizce ne yapayım? ısrar edip önümüzdeki hafta da gözetim altında mı tutayım (pişmanım başlamak istemiyorum tekrar diyo ama tavırlarına bile yansıyor yoksunluk çektiği) yoksa boşa kürek çekmeyip aileye açıklamanın yollarını mı arayayım? umut var mıdır bi bırakması için?
çok hassas bi konu benim için zira annem babam da 25 sene falan içip bi 10 sene kadar önce çok zor bırakmışlardı ve ailedeki herkes sigaradan şu kız özenmesin diye uzak duruyordu, sağlık sorunları da var anne-babanın, duydukları anda geri başlayacaklar, çok sıkıntı olacak. ayrıca sigara içen kızlardan da nefret ederim. her cevabınız çok değerli, teşekkür ediyor, öpüyorum.
bana dün gece anlattı, ben de madem bu kadar yoğun içmeye yeni başladın, direkt bırak, şok etkisi yaratsın dedim. 24 saattir falan takip ediyorum yanımda, içmiyor, öksürüğü kesildi resmen, sesi falan yerine geldi, ama çok sigara istiyor canı doğal olarak.
sizce ne yapayım? ısrar edip önümüzdeki hafta da gözetim altında mı tutayım (pişmanım başlamak istemiyorum tekrar diyo ama tavırlarına bile yansıyor yoksunluk çektiği) yoksa boşa kürek çekmeyip aileye açıklamanın yollarını mı arayayım? umut var mıdır bi bırakması için?
çok hassas bi konu benim için zira annem babam da 25 sene falan içip bi 10 sene kadar önce çok zor bırakmışlardı ve ailedeki herkes sigaradan şu kız özenmesin diye uzak duruyordu, sağlık sorunları da var anne-babanın, duydukları anda geri başlayacaklar, çok sıkıntı olacak. ayrıca sigara içen kızlardan da nefret ederim. her cevabınız çok değerli, teşekkür ediyor, öpüyorum.
Makina ve Endüstri mühendisleri alınıyormuş genelde, sizce farklı bir mühendislik dalı okuyan birinin (atıyorum kimya) bu pozisyonda çalışması mümkün müdür? Yani yapabilir mi manasında soruyorum.
cnr0.org
Bilimsellikten uzak gibi geliyor bana biraz. Sanki yandaş medyanın yaptığını şimdi ben yapmışım gibi bir his geçti içimden, o kadar da uğraştım. Sizce yayında kalmalı mı? Sıradan vatandaş ve ekonomi ile ilgilenenlerin yorumlarını merak ediyorum.
Bilimsellikten uzak gibi geliyor bana biraz. Sanki yandaş medyanın yaptığını şimdi ben yapmışım gibi bir his geçti içimden, o kadar da uğraştım. Sizce yayında kalmalı mı? Sıradan vatandaş ve ekonomi ile ilgilenenlerin yorumlarını merak ediyorum.
bu söz hakkında ne düşünüyorsunuz? Sürekli olarak bu düşünce ile büyütüldüm hayatım boyunca ama şu sıralar saçma olduğunu düşünmeye başladım. iki olay anlatayım:
-geçenlerde telefoncudayım, sıra bekliyorum telefonumu yaptırmak için. bi teyze ile amca geldi, evdeki tüm telefonları toplamışlar satmak istiyorlar, belli ki para lazım. iphone 4'e 350 veririm dedi telefoncu, içim acıdı. hesabımda para vardı, 150 lira fazlasını çekip verebilirdim direkt, ama belli ki paraya ihtiyaçları var, yukarıdaki sözü düşünüp vazgeçtim.
-bugün biri 1000 liraya ip5 satıyordu. paraya ihtiyacım var acil demiş. direkt alabilirdim, telefona da ihtiyacım var, ama yine aynı şeyi düşündüm, vazgeçtim. ucuza alacaktım çünkü adamın da içine sinmeyecekti o satış. sonra sıkıntı falan filan.
ne düşünüyorsunuz bu konuda? icralık mal almak falan da aynı şekilde mesela. bu dini bir hassasiyetten ziyade insana bakış açımdan kaynaklanıyor daha çok öyle diym bi de.
-geçenlerde telefoncudayım, sıra bekliyorum telefonumu yaptırmak için. bi teyze ile amca geldi, evdeki tüm telefonları toplamışlar satmak istiyorlar, belli ki para lazım. iphone 4'e 350 veririm dedi telefoncu, içim acıdı. hesabımda para vardı, 150 lira fazlasını çekip verebilirdim direkt, ama belli ki paraya ihtiyaçları var, yukarıdaki sözü düşünüp vazgeçtim.
-bugün biri 1000 liraya ip5 satıyordu. paraya ihtiyacım var acil demiş. direkt alabilirdim, telefona da ihtiyacım var, ama yine aynı şeyi düşündüm, vazgeçtim. ucuza alacaktım çünkü adamın da içine sinmeyecekti o satış. sonra sıkıntı falan filan.
ne düşünüyorsunuz bu konuda? icralık mal almak falan da aynı şekilde mesela. bu dini bir hassasiyetten ziyade insana bakış açımdan kaynaklanıyor daha çok öyle diym bi de.
26 Mayıs'tan beri Başbakan'ın yaptığı tüm açıklama ve mitinglerin tarih/saatini içeren bir derleme çalışması yapmamız lazım. Başbakan açıklamalarından sonra Borsadaki düşüşleri gösteren bir grafik yapmayı planlıyorum. Fakat final haftamdayım, vaktim yok. Yardımcı olabilecek olan varsa adına teşekkür edeceğim mutlaka.
Yok ben hepsini yaparım diyen varsa da lütfen yapsın, kendi adıyla paylaşsın, biz de paylaşalım. Borsa eylemciler yüzünden değil, Başbakan'ın körükleyen açıklamaları yüzünden düşüyor gibi geliyor bana, bunu görselleştirmemiz lazım. Tşk kib bye.
Yok ben hepsini yaparım diyen varsa da lütfen yapsın, kendi adıyla paylaşsın, biz de paylaşalım. Borsa eylemciler yüzünden değil, Başbakan'ın körükleyen açıklamaları yüzünden düşüyor gibi geliyor bana, bunu görselleştirmemiz lazım. Tşk kib bye.
ve müzik çalışmalarını derlemek istiyorum. Elinizde olan linkleri paylaşabilir misiniz?
www.youtube.com
www.facebook.com
Bunlar dışındaki linkleri paylaşır mısınız mesela? Amatör de olur pro da.
www.youtube.com

www.facebook.com
Bunlar dışındaki linkleri paylaşır mısınız mesela? Amatör de olur pro da.
Ben mi yanlış hatırlıyorum? Kanuni dayanağı neydi bunun bulamadım.
on yüz bin defa söyledik kardeşim, isim soyad girmeyin şu internete diye. bakın bu süreç şöyle işler:
1) polis ilgili siteye başvurur, ıp'leri ister. bildiğim kadarıyla twitter zaten vermiyor bunu da (zaten o yüzden devrimler twitter'dan yapılıyor, ekşi sözlük daha tehlikeli o bakımdan), diyelim ki verdi.
2) savcılık ilgili ip adreslerinin hangi telefon numarasına ait olduğunu türk telekoma sorar.
3) tt cevap verir. şahıs bilgileri verilir.
4) hat sahibi hakkında soruşturma başlatılır. gerekirse evine gidilir. ifadesine başvurulur.
5) sonra o ifadeye göre suçlu aranır artık her kimse.
bu çarkın 24 saatte işlemesinin im ka nı yok. mal gibi isim soyad giriyorsunuz, açık ediyorsunuz kimliklerinizi, doğal olarak yakalanıyorsunuz. suç işlemeseniz bile ibret olsun diye gözaltına alınma ihtimaliniz varken, önümüzdeki günlerde ne olacağı belli değilken çok riskli bir biçimde kullanıyorsunuz sosyal medyayı.
bak yazmış adamlar. kullan bunları. suç işle demiyorum, suç işleme zaten, polisle başını derde sokma, ama gezi parkı gibi hassas mevzulara gireceksen de dikkatli ol amk, ibret olsun diye alıyor adamlar. isim soyadsa hesabınız değiştirin adınızı gerekirse kapatın başka hesapla devam edin. bu kadar basit.
1) polis ilgili siteye başvurur, ıp'leri ister. bildiğim kadarıyla twitter zaten vermiyor bunu da (zaten o yüzden devrimler twitter'dan yapılıyor, ekşi sözlük daha tehlikeli o bakımdan), diyelim ki verdi.
2) savcılık ilgili ip adreslerinin hangi telefon numarasına ait olduğunu türk telekoma sorar.
3) tt cevap verir. şahıs bilgileri verilir.
4) hat sahibi hakkında soruşturma başlatılır. gerekirse evine gidilir. ifadesine başvurulur.
5) sonra o ifadeye göre suçlu aranır artık her kimse.
bu çarkın 24 saatte işlemesinin im ka nı yok. mal gibi isim soyad giriyorsunuz, açık ediyorsunuz kimliklerinizi, doğal olarak yakalanıyorsunuz. suç işlemeseniz bile ibret olsun diye gözaltına alınma ihtimaliniz varken, önümüzdeki günlerde ne olacağı belli değilken çok riskli bir biçimde kullanıyorsunuz sosyal medyayı.
bak yazmış adamlar. kullan bunları. suç işle demiyorum, suç işleme zaten, polisle başını derde sokma, ama gezi parkı gibi hassas mevzulara gireceksen de dikkatli ol amk, ibret olsun diye alıyor adamlar. isim soyadsa hesabınız değiştirin adınızı gerekirse kapatın başka hesapla devam edin. bu kadar basit.
Bir açıklama borcunuz var sevgili moderatörler.
Takip ediliyoruz.
Sosyal medya mecralarında gizliliğinizi koruyabilmeniz için şöyle bir rehber hazırladım: cnr0.org
Lütfen uygulayın, yayın, paylaşın, gerekirse copy paste yapın hiç sorun değil, kaynak göstermeseniz de olur. Kendinize iyi bakın.
Sosyal medya mecralarında gizliliğinizi koruyabilmeniz için şöyle bir rehber hazırladım: cnr0.org
Lütfen uygulayın, yayın, paylaşın, gerekirse copy paste yapın hiç sorun değil, kaynak göstermeseniz de olur. Kendinize iyi bakın.
Şu anda herhangi bir problem görünmüyor fakat sabah yaşanan engellemelerin tekrar yaşanmasına karşılık şu programı bilgisayarınıza ve/veya telefonunuza kurmanızı ısrarla tavsiye ediyorum.
Tunnelbear.
5 dakikanızı bile almayacak kurulum işlemini şurada anlattım: cnr0.org
Kolay gelsin.
Tunnelbear.
5 dakikanızı bile almayacak kurulum işlemini şurada anlattım: cnr0.org
Kolay gelsin.