şu cümle doğru mu ?
söylenmek istenen : eğitimine devam etmek için kendi isteğiyle ayrılmıştır.
( from this department gerekli mi değil mi bilemedim, bir önceki cümlede geçmektedir bu departmanın ne olduğu )
söylenmek istenen : eğitimine devam etmek için kendi isteğiyle ayrılmıştır.
( from this department gerekli mi değil mi bilemedim, bir önceki cümlede geçmektedir bu departmanın ne olduğu )
Çift pasaportlu ve çift isimli birisine ait...
"İsim denklik belgesi" nasıl deriz?
(Gayet mantıklı şeyler uydurabilirim de, standart bir karşılığı varsa diye soruyorum.)
"İsim denklik belgesi" nasıl deriz?
(Gayet mantıklı şeyler uydurabilirim de, standart bir karşılığı varsa diye soruyorum.)
yds hazırlığında karşıma rcl vr ncl sorularını alıyorum.
mesela şıklarda; whose, that, which, vs vs var ama o boşluğa bunlardan birini nasıl getireceğimi bilmiyorum.
boşluğun doldurulması istenen bir cümle neye göre rcl ya da ncl olarak tanımlanıyor. ondan sonrası kolay ama bu ikisinden birini neye göre seçerim?
mesela şıklarda; whose, that, which, vs vs var ama o boşluğa bunlardan birini nasıl getireceğimi bilmiyorum.
boşluğun doldurulması istenen bir cümle neye göre rcl ya da ncl olarak tanımlanıyor. ondan sonrası kolay ama bu ikisinden birini neye göre seçerim?
yukarıdaki cümleyi ingilizceye çevirmem lazım.
wines, rakı s, whiskeys, liquors
mu diyeyim yoksa sondaki "s"ler anlamsız mı? kullanmayayım mı?
wines, rakı s, whiskeys, liquors
mu diyeyim yoksa sondaki "s"ler anlamsız mı? kullanmayayım mı?
Arkadaşlar merhaba. Bu dönem yds'ye giricem ve malumunuz sınav paragraflardan geçilmediğinden ingilizce kitap alıp okuyarak hazırlanmak istiyorum. Aslında ingilizce seviyem iyi düzeyde, ama yine de kitap içerisinde uzun betimlemeler arasında boğulup bilmediğim kelimelerden dolayı zorlanmak istemiyorum.
Bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz, ağır olmayan, içerisinde günlük konuşma dilinin daha sık kullanıldığı ingilizce roman önerebilir misiniz? Teşekkürler
Bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz, ağır olmayan, içerisinde günlük konuşma dilinin daha sık kullanıldığı ingilizce roman önerebilir misiniz? Teşekkürler
Türkçesi nedir? Şimdiden çok teşekkürler.
gibi şeyler ingilizcede nasıl ifade ediliyor. Biz beşte biri üçte ikisi diyoruz ya onun gibi.
there are various options relating to how the task is to be undertaken that can be taken prior to the actual performance of the task and thus planned for by the teacher.
görevin nasıl gerçekleşebileceğiyle ilgili, onun(görevin) gerçek performansı öncesinde uygulanabilecek ve öğretmen tarafından planlanmış çeşitli seçenekleri vardır.
iyi bir çeviri değilse çevirinizi paylaşırsanız memnun olurum.
görevin nasıl gerçekleşebileceğiyle ilgili, onun(görevin) gerçek performansı öncesinde uygulanabilecek ve öğretmen tarafından planlanmış çeşitli seçenekleri vardır.
iyi bir çeviri değilse çevirinizi paylaşırsanız memnun olurum.
Osmanlıca öğrenmek istiyorum sevgili duyuru kullanıcıları, ama kursa vs. gidip para vermek de istemiyorum. Şöyle kendi başıma öğrenebileceğim herhangi bir basılı veya online kaynak öneriniz varsa seve seve alırım.
1) Over 40 examples of teaching exercises are included to illustrate techniques which can be applied in the classroom
2) An approach is "a set of assumptions dealing with the nature of language and the nature of the language teaching and learning
3) Drilling is a classroom technique which some teachers reject due to a possible lack of communicative quality and its highly controlled
2) An approach is "a set of assumptions dealing with the nature of language and the nature of the language teaching and learning
3) Drilling is a classroom technique which some teachers reject due to a possible lack of communicative quality and its highly controlled
ingilizce bilgim "what is your name" seviyesinde.
hangi ortama girersem gireyim kendimi ezik gibi hissediyorum. genelde insanlar az da olsa bir şeyler konuşuyor ama bende o da yok.
geçenlerde pek samimi olmadığım 2 tanıdıkla aynı ortamda bulunmak zorunda kaldım. bir filmden bahsediyorlar ama sürekli ingilizce kelimeler sokuyorlar araya. ben sadece izlemekle yetiniyorum. arada dönüp bana bakıyorlar falan.
facebook'ta birbirlerine ingilizce yorumlarda bulunuyorlar. ben ne olduğunu çözmeye çalışıyorum.
böyle sıkıntılı bir durum.
böyle ilkokul seviyesinden başlayarak nasıl bir yol izlemeliyim.?
her öneriye açığım.
hangi ortama girersem gireyim kendimi ezik gibi hissediyorum. genelde insanlar az da olsa bir şeyler konuşuyor ama bende o da yok.
geçenlerde pek samimi olmadığım 2 tanıdıkla aynı ortamda bulunmak zorunda kaldım. bir filmden bahsediyorlar ama sürekli ingilizce kelimeler sokuyorlar araya. ben sadece izlemekle yetiniyorum. arada dönüp bana bakıyorlar falan.
facebook'ta birbirlerine ingilizce yorumlarda bulunuyorlar. ben ne olduğunu çözmeye çalışıyorum.
böyle sıkıntılı bir durum.
böyle ilkokul seviyesinden başlayarak nasıl bir yol izlemeliyim.?
her öneriye açığım.
gugılladım ama bulamadım.
Şuradaki 107 olayı ne oluyor tam olarak? bilmediğim ve anlayamadığım için çeviremiyorum.
its 107 proof out of the bottle.
Şuradaki 107 olayı ne oluyor tam olarak? bilmediğim ve anlayamadığım için çeviremiyorum.
its 107 proof out of the bottle.
Task: Many researchers define tasks as activities that will be completed while using the targetlanguage communicatively by focusing on meaning to reach an intended outcome.
görev: Çoğu araştırmacı görevi, istenen bir sonuca ulaşacak bir anlama odaklanıp, hedef dili iletişimsel bir şekilde kullanarak tamamlanan aktiviteler olarak tanımlar.
görev: Çoğu araştırmacı görevi, istenen bir sonuca ulaşacak bir anlama odaklanıp, hedef dili iletişimsel bir şekilde kullanarak tamamlanan aktiviteler olarak tanımlar.
Task: Many researchers define tasks as activities that will be completed while using the targetlanguage communicatively by focusing on meaning to reach an intended outcome.
Drill: A simple drill, for example, can be an effective way of raising students’ awareness of a particular grammatical pattern. In more traditional approaches, a teacher will continue drilling until she feels that students have ‘learnt’ the language.
Teşekkürler.
Drill: A simple drill, for example, can be an effective way of raising students’ awareness of a particular grammatical pattern. In more traditional approaches, a teacher will continue drilling until she feels that students have ‘learnt’ the language.
Teşekkürler.
bu içerik kişisel haklarımı ihlal etmektedir. kaldırılmaması halinde mahkeme yoluna başvuracağım.
ilginiz için teşekkürler.
ilginiz için teşekkürler.
kelime sonunda ς / sigma harfi bazen yazılıyor bazen siliniyor. bunun kuralı nedir? neden düşüyor bu harf.
Mesela bazen Κώστας yazılmış bazen de Κώστα. Bu basit olayı bana anlatana 10 puan
Mesela bazen Κώστας yazılmış bazen de Κώστα. Bu basit olayı bana anlatana 10 puan
I like the way bourbon turns me into a redneck.
burada turning into redneck ile sizce ne deniyor?
redneck: an offensive word for a person who lives in a country area of the US, has little education and has strong conservative political opinions
ancak burada bir hakaret gibi bir şey içermiyor bence. Siz ne diyorsunuz?
burada turning into redneck ile sizce ne deniyor?
redneck: an offensive word for a person who lives in a country area of the US, has little education and has strong conservative political opinions
ancak burada bir hakaret gibi bir şey içermiyor bence. Siz ne diyorsunuz?
ben üniversitede hazırlık okuyorum şuan intermadiate deyim. böyle 'genel ingilizce' için ygs lys denemesi kafasında düzenlenen bi sınav var mı?
toelf ı demiyorum ama o çok pahalı ve deneme sınavı değil pek baya ciddi bi sınav. ben daha basit bi sınav için soruyorum.
toelf ı demiyorum ama o çok pahalı ve deneme sınavı değil pek baya ciddi bi sınav. ben daha basit bi sınav için soruyorum.
"nasıl geliştirmeler sağlayabilirsiniz? biraz bilgi verebilir misiniz? telefonda konuşacak kadar ingilizce bilmiyorum. mailleşmek daha sağlıklı olacak."
Selam arkadaşlar, rica etsem şunu çevirebilir misiniz?
The theoretical and practical aspects of electrical double layer have been recognised and understood through a vast amount of available literature and a major field of investigation in modern colloid and interface science has been the search for a means to predict and determine the exact distribution of electrical charges at or near the solid–liquid interface.
The theoretical and practical aspects of electrical double layer have been recognised and understood through a vast amount of available literature and a major field of investigation in modern colloid and interface science has been the search for a means to predict and determine the exact distribution of electrical charges at or near the solid–liquid interface.
dalyan köftesi mi, yoksa rulo köfte mi olarak çevirmem gerek?
iskandinav mutfağından bahsediliyor, türk mutfak kültürüyle alakalı bir çeviri değil. bu detayı vermek istedim.
dalyan köftesi yöresel bir yemeklerimizden mi, emin olamıyorum. netten baktım ama tam istediğim cevaba ulaşamadım. vejeteryan olduğum için bu konular bana çok uzak :)
iskandinav mutfağından bahsediliyor, türk mutfak kültürüyle alakalı bir çeviri değil. bu detayı vermek istedim.
dalyan köftesi yöresel bir yemeklerimizden mi, emin olamıyorum. netten baktım ama tam istediğim cevaba ulaşamadım. vejeteryan olduğum için bu konular bana çok uzak :)
Gençler selam,
Başlıktaki ifade 'birinci kişi ağzından' anlamına mı geliyor? Hiçbir sözlükte bulamadım.
Başlıktaki ifade 'birinci kişi ağzından' anlamına mı geliyor? Hiçbir sözlükte bulamadım.
arkadaşlar "there is no school like old school" cümleciğini bir kaç yerde okudum. birinde mana olarak "nerede o eski günler" denmiş. diğerinde de "eski kafa candır" olarak çevirmişler. tam manası nedir acaba malum old school pek kullanılan bit kelime değil,
berries üzerine birkaç tarif var çevirmem gereken.
berries dedikten sonra misal lingonberries'den söz açılıyor.
yahu bu berries'i taneli meyve desen olmaz, yumuşak meyve desen olmaz, küçük sulu ve taneli meyve desen o da çok uzun, olmaz. e biz ne diyeceğiz berries için?
berries dedikten sonra misal lingonberries'den söz açılıyor.
yahu bu berries'i taneli meyve desen olmaz, yumuşak meyve desen olmaz, küçük sulu ve taneli meyve desen o da çok uzun, olmaz. e biz ne diyeceğiz berries için?
The green bird doesn't share the idea of the tree of damaging the nights (which are) wasted for a dream (which has been) prepared for dinner.
türkçeye en doğru şekilde çevirebilir misiniz? ben denedim de beynim yandı, neresinden tutsam elimde kalıyor. farklı fikirlere ihtiyacım var:)
italyancası;
L'uccello verde non condivide l'idea dell'albero di guastare le notte sprecate per un sogno preparato per la cena.
almancası;
Der grüne Vogel teilt nicht die Idee des Baumes, die Nächte, die für einen Traum, der zum Abendessen vorbereitet wurde, verschwendet wurden, zu zerstören.
benim denemem; yeşil kuş yemeğe hazırlanmış hayal için ağacın geceye zarar veren düşüncesini paylaşmıyor.
türkçeye en doğru şekilde çevirebilir misiniz? ben denedim de beynim yandı, neresinden tutsam elimde kalıyor. farklı fikirlere ihtiyacım var:)
italyancası;
L'uccello verde non condivide l'idea dell'albero di guastare le notte sprecate per un sogno preparato per la cena.
almancası;
Der grüne Vogel teilt nicht die Idee des Baumes, die Nächte, die für einen Traum, der zum Abendessen vorbereitet wurde, verschwendet wurden, zu zerstören.
benim denemem; yeşil kuş yemeğe hazırlanmış hayal için ağacın geceye zarar veren düşüncesini paylaşmıyor.
a. shakespeare walks into a pub and landlord says "get out! you're bard?"
b. shakespeare walks into a gay bar. (exit, pursued by a bear.)
ilkini hiç komik bulmadım ama belki ben anlamamışımdır.
nedir bu espriler?
b. shakespeare walks into a gay bar. (exit, pursued by a bear.)
ilkini hiç komik bulmadım ama belki ben anlamamışımdır.
nedir bu espriler?
Aşağıda Türkçe yazmış olduğum maili formal şekilde İngilizce' ye çevirebilir misiniz?
Sayın Claus,
Öncelikle sizleri tanıma fırsatı yakaladığım için çok memnun olduğum belirtmek isterim.
Bana ikinci bir şans vererek, gösterdiğiniz anlayış ve çaba için teşekkür ederim. Yaptığınız sıra dışı mülakatlar esnasında ve 2. şansı değerlendirmeye çalıştığım 3 gün boyunca firmanızın her zaman memnuniyetle çalışmak isteyeceğim bir firma olduğunu da daha iyi anlamış olduğumu bilmenizi isterim. Bununla birlikte son görüşme sonrasında yaptığınız jest ve gösterdiğiniz incelik için ayrıca teşekkür ederim. Son derece konforlu bir "eve dönüş" yolculuğu idi.
Aradığınız pozisyon için en uygun adayı bulmuş olduğunuzu umarım.
Bir gün yeniden karşılaşmak umuduyla;
Saygılarımla;
Şimdiden teşekkür ederim.
Sayın Claus,
Öncelikle sizleri tanıma fırsatı yakaladığım için çok memnun olduğum belirtmek isterim.
Bana ikinci bir şans vererek, gösterdiğiniz anlayış ve çaba için teşekkür ederim. Yaptığınız sıra dışı mülakatlar esnasında ve 2. şansı değerlendirmeye çalıştığım 3 gün boyunca firmanızın her zaman memnuniyetle çalışmak isteyeceğim bir firma olduğunu da daha iyi anlamış olduğumu bilmenizi isterim. Bununla birlikte son görüşme sonrasında yaptığınız jest ve gösterdiğiniz incelik için ayrıca teşekkür ederim. Son derece konforlu bir "eve dönüş" yolculuğu idi.
Aradığınız pozisyon için en uygun adayı bulmuş olduğunuzu umarım.
Bir gün yeniden karşılaşmak umuduyla;
Saygılarımla;
Şimdiden teşekkür ederim.
Dostlar merhaba,
Yarın sabah çok kısa bir telefon konuşması yapacağım. Birkaç cümle söylemem lazım:
"Merhaba ben x. Bu projenin proje koordinatörüyüm. Sizinle bayan x ve bayan y aracılığıyla bizim dokümanlarımızı paylaşmıştım. Yanımda şu an şirketimizin finans müdürü ve proje müdürü var. Dokümanımızla ilgili sorularınızı ikisine de sorabilirsiniz."
Teşekkürler.
Yarın sabah çok kısa bir telefon konuşması yapacağım. Birkaç cümle söylemem lazım:
"Merhaba ben x. Bu projenin proje koordinatörüyüm. Sizinle bayan x ve bayan y aracılığıyla bizim dokümanlarımızı paylaşmıştım. Yanımda şu an şirketimizin finans müdürü ve proje müdürü var. Dokümanımızla ilgili sorularınızı ikisine de sorabilirsiniz."
Teşekkürler.
ya adamın tipi, gülüşü falan süper ahaha. çok merak ettim ne anlattığını. hangi ülke? programın adı sanı ne? bilen var mı? yoksa eğer, özetle adamın neyden bahsettiğini ve neye bu kadar güldüğünü söyleyebilecek olan? gerçi yorumlarda ispanyolum ama anlamadım diyenler var, bilemedim.
www.youtube.com
www.youtube.com

surada ne anlatiliyor-3 cumleyi gecmeyecek sekilde ozetleyebilecek olan?
goo.gl
goo.gl
selamlar sözlükçü, elimde şöyle bir cümle var:
"the government is to accelerate its privatization program."
buradaki "is to" ne işe yarıyor?
geçmiş zaman olsa: accelerated
şimdiki zaman : is accelerating
geniş zaman : accelerates vs. vs.
anlam olarak isim cümlesi olmadığı da belli. "ben var gelmek" gibi saçma bir yapı değil mi bu?
"the government is to accelerate its privatization program."
buradaki "is to" ne işe yarıyor?
geçmiş zaman olsa: accelerated
şimdiki zaman : is accelerating
geniş zaman : accelerates vs. vs.
anlam olarak isim cümlesi olmadığı da belli. "ben var gelmek" gibi saçma bir yapı değil mi bu?
Novel insights into the contribution of genetic factors to critical illness and advances in pharmacogenomics will be used to select the most effective therapeutic agent and the optimal dosage required to elicit the expected drug response for a given individual.
bu ne biçim cümledir ya işin içinden çıkamadık, bir el atın.
bu ne biçim cümledir ya işin içinden çıkamadık, bir el atın.
... bilmediğiniz kelimelerde ne yapıyorsunuz? sürekli sözlüğe mi bakıyorsunuz?
Arkadaşlar bu cümleyi nasıl çeviririz? Teşekkürler.
Most people know or remember from school that underneath it all reality is not based on billiard balls and things that match our experience in the physical world, but on a system called quantum mechanics.
Most people know or remember from school that underneath it all reality is not based on billiard balls and things that match our experience in the physical world, but on a system called quantum mechanics.
We estimated that with a sample size of 514 per group, the study would have 80% power, at a two-tailed alpha level of 0.05, assuming primary outcome rates of 33% in the tight-control group and 25% in the less-tight-control group, a 10% rate of crossover, a 1% loss to follow-up, and two interim analyses, as calculated with the chisquare test with the use of East software (Cytel) and the Lan–DeMets spending function with O’Brien–Fleming–type boundaries for early stopping.
bakıyorum on dakikadır. çeviremeden rahat rahat devamına da geçemiyorum :(
bakıyorum on dakikadır. çeviremeden rahat rahat devamına da geçemiyorum :(
Daha doğru bir ifade ile option piyasasında "underlying" ne demek?
iyi sabahlamalar dilerim,
şimdi metinde bir dialog var; biri diyor ki "işinizden mutlusunuz, doğru mu?" diyor, öbürü de ona diyor ki "not really happy, but these being the times"
Ne diyor o en sonda?
şimdi metinde bir dialog var; biri diyor ki "işinizden mutlusunuz, doğru mu?" diyor, öbürü de ona diyor ki "not really happy, but these being the times"
Ne diyor o en sonda?
Realised ile have realised arasında ne fark var? Fark etmeleri bir anda değil de bir süre alınca mı have deniyo
a) gossip
b) gossiping
c) do gossip
d) does gossip
hangisi doğru?
b) gossiping
c) do gossip
d) does gossip
hangisi doğru?
ne demiş abimiz burada?
I understand about company from Turkey, it is better for us, because we have car from Istanbul to Moldova.
Them can deliver the goods to Aksaray? Also, let's establish the date of deliver in Turkey.
I understand about company from Turkey, it is better for us, because we have car from Istanbul to Moldova.
Them can deliver the goods to Aksaray? Also, let's establish the date of deliver in Turkey.
bana yardımcı olur musunuz?
normalde tarzanca şeklinde konuşuyorum ingilizce, anlaşıyoruz ama bu adam tam kıl kuyruk;
proformayı ekte yolluyorum. bu adetlerde ihracat yapmıyoruz, ihracat yapmamız için minimum palet bazında almanız gerekir. bu sebeple faturayı sizin adınıza değil, türkiye'de bize söyleyeceğiniz bir firma adına kesmemiz gerekir. fatura tutarının tamamı, malzeme sevk edilmeden alınır.
----------
çok teşekkürler şimdiden. harvard seviyesinde olmasına gerek yok :d basitçe yazsanız da yeter.
normalde tarzanca şeklinde konuşuyorum ingilizce, anlaşıyoruz ama bu adam tam kıl kuyruk;
proformayı ekte yolluyorum. bu adetlerde ihracat yapmıyoruz, ihracat yapmamız için minimum palet bazında almanız gerekir. bu sebeple faturayı sizin adınıza değil, türkiye'de bize söyleyeceğiniz bir firma adına kesmemiz gerekir. fatura tutarının tamamı, malzeme sevk edilmeden alınır.
----------
çok teşekkürler şimdiden. harvard seviyesinde olmasına gerek yok :d basitçe yazsanız da yeter.
leks sipekialis/sipesiyalis/sipeşiyalis/sipeçiyalis?. hepsini de duydum valla.
kontekst: Maxim Lex Specialis Derogat Legi Generali
kontekst: Maxim Lex Specialis Derogat Legi Generali
şu airy kelimesine sabahtan beri takıldım. hamur havalı olmaz, biz türkçe'de *en azından benim bildiğim kadarıyla* böyle bir ifade kullanmıyoruz. peki onun yerine ne demeliyiz? metinde pek çok yerde geçiyor ama şunu örnek bir cümle olarak verebilirim: I’ll give it another half an hour in a warm spot, in order for the dough to become a bit more airy and that way it will fill up the gaps on its own.
So what are we to make of the strange gravitational pull that empty Amazon packaging exerts on felis catus?
Arkadaşlar yukarıdaki cümleyi çevirmede bana yardımcı olabilir misiniz, teşekkürler.
Arkadaşlar yukarıdaki cümleyi çevirmede bana yardımcı olabilir misiniz, teşekkürler.
fotolar ekte.
Cümlemiz tam bu şekilde: Filled Mexican spoonbread.
spoonbread'in ingilizce anlamına bakıyorum fakat uygun bir Türkçe karşılık bulamıyorum. Siz olsanız ne dersiniz?
spoonbread'in ingilizce anlamına bakıyorum fakat uygun bir Türkçe karşılık bulamıyorum. Siz olsanız ne dersiniz?
"Во-первых, если кубанская песенная культура очевидна и доминантна, то танцевальная, напротив, находится на периферии. Во-вторых, в условиях тесных культурных взаимосвязей обязательно существует сфера, область, наиболее приемлемая для определенной группы людей с точки зрения эстетики и аксиологии восприятия."
kelime kelime anlıyorum ancak bir cümle haline bir türlü getiremedim. yardımcı olabilecek var mıdır?
kelime kelime anlıyorum ancak bir cümle haline bir türlü getiremedim. yardımcı olabilecek var mıdır?