[]

Lazer ile diş beyazlatma yapan oldu mu?

Daha önce diş teli çıkarılırken beyazlatma işlemi yapmışlardı, diş minesini aşındırdığı için çok mutlu değildim açıkcası. Lazer ile yapılan işlemi tecrübe eden olduysa fikirlerini alabilir miyiz ? Birde ne kadar fiyat ödediniz bu işlem için ?




 
annem yaptırdı, 1000 tl ödedi. dişleri sızlıyormuş memnun kalmadı


  • monicapp  (14.08.20 17:28:23) 
[]

Elektro klasik gitar arıyorum

Bütçem 400 euro, thomann'dan alabilirim.
Yamaha ntx1 baktım fekat çok emin olamıyorum.
Neck'i ince olacak, elektro gibin. Preamp'ı ortalama olan, kendi sesi de güzel olan cutaway bakıyorum. Yamahacıyız ama tercihen takamine vs falan 2. elde de güzel 10 yaşına kadar bişeyler yakalayabilirim ebay-klein'da.


 
1 yıl kadar ibanez aeg10 nt modelini kullandım. Gitarı aldığım kişi de sahne gitarı olarak kullanıyordu.Bence ihtiyaçlarınızın tamamını karşılıyor. Ancak sizin bütçenizin altında. Yine de bir şans verebilirsiniz.


  • glavina  (13.08.20 19:04:22) 
[]

Saç dökülmesini engellemek için neler yapıyorsunuz ?

Argan yağı kullanıyorum,
bunun dışında alabileceğim bir önlem var mıdır acaba yoksa olay tamamen genetikte mi bitiyor ?



 
olay genetik ama, dökülme hızını yavaşlatmak için ben saç serumları kullanıyorum alpecin vs .Ama etkili mi derseniz çok da değil


  • bbb_1  (12.08.20 23:17:35) 
Hiç bişey, olay genetik.Mücadele etmeyin kabul edin.


  • paramolacak  (12.08.20 23:41:23) 
[]

günümüz ilişkilerinde bir gariplik yok mu ?

Er kişiyim baştan belirteyim,
Aşırı garibime giden tavırlar görmeye başladım yakın zamanda artık ben mi yeni fark ediyorum bilmiyorum.

- Evlenme arifesinde arkadaşım var, herifin tek derdi ukraynaya gitsemde bar bar gezip önüme gelenle kırıştırsam. Bu laflarını duyana kadar melek gibi çocuk derdim. Kızla 6 yıllık ilişkisi var. Abi diyorum niye evleniyorsun o zaman, ya diyor bu kadar yaşanmışlık var alışmışlık var bu saatten sonra bidaha nasıl bulucam böylesini.
- Ev sahibimin evliliğine 1 gün var. 1 gün ya. Herif geldi, alkolü alınca döküldü. Abi şu kızı ayarladım şöyle yapıcam böyle edicem. Ulan yarın düğünün var be kitapsız diyemedim tabi.
- Evlenmiş tonla arkadaşım var, hepsinin cebinde 2. bir tuşlu telefon. Eşten gizli yapılan tonla kaçamak, eşlerinin yüzlerine nasıl bakıyorlar merak ediyorum. Çocuğu olan var. Birini çektim sordum, yüzüne yüzüne ulan dedim sen utanmıyor musun eşin hamile olacak bide. Verdiği cevap evlen sen de anlarsın. Ulan ben bekarım senin kadar zamparalık peşinde koşmuyorum.
- En bombasını yakın zamanda duydum. Evlenme arifesinde çok zengin bir arkadaşım var, çocuk aldatmayı marifet zannediyor. Ne kadar efendi bi çocuktu halbuki lisede, ya kızların falan yüzüne bakmaya çekinen bir adamdı. İşin acı tarafı kız bunun farkında defalarca kez yakalanmasına rağmen parası için gözardı ediyor. Çocuğa neden böyle yapıyorsun abi sana yakışıyor mu diyorum neden evleniyorsun o zaman diyorum. Cevap benim böyle aldatmamı başka kadın çekmez oluyor, he bide seviyormuş ?
- Yakın zamanda hanım hanımcık diye bildiğim bir arkadaşım evlendi, çocuk hali vakti yerinde iyi kazanıyor vs. aman allahım neler duyayım bu mutasıp çiftin erkek tarafı taş üstünde taş bırakmıyormuş, kız da yine yukardaki örnekte olduğu gibi hediyelere, değerli eşyalara boğulup göz ardı ediyormuş (direk sahibi olduğu iş yeri ortağından dinledim)

Bunlar ciddi ilişkisi olan taraflar, birde bekar arkadaşlar var.

Önceden futbol, siyaset, ekonomi geyiği dönerdi masalarda. Şimdi kimi arasam kimin halini hatrını sorsam iş dönüp dolaşıp buraya geliyor. Abi şuna şöyle yaptım kanka buna böyle yaptım moruk 3 günde 3 kızla rekora çıktım vs.

Derdim kimseyi yargılamak değil (evliler hariç), ama bu adamlar böyle değildi, en azından yakın zamana kadar böyle değillerdi. Yaşça büyük gösterdiğim için kendimden önceki jenerasyonla da çok vakit geçiririm, hiçkimseden böyle şeyler duymuyorum. Evliliğinden mutsuz olduğunu dile getirenler bile var ama hiçbirinin cebinde 2. tuşlu telefon yok. Mesele bu 90 sonrası doğanlarda.
Acaba böyle şeyler hep vardı dile getirilmesi mi normalleşti ?

 
valla bu yeni neslin ilişki anlayışı midemi bulandırıyor. ben de 96'nın sonunda doğmuş biriyim ama uyum sağlayamıyorum, keşke eski zamanlarda yaşasaymışım diyorum çokça.


  • tabirimekruh  (11.08.20 02:24:43) 
Bunun nedeni de yine odaklanma sorunu olabilir. Yani hayatındaki insana kendini ne tam olarak acabiliyorsun ne de onu tam anlamıyla tanıyorsun. Ki bana göre ikili ilişkilerdeki sadakatin dinamosu budur. Hayatındaki insan hep kafanın bir yerinde olmalı, hala kesfedemedigin, merak ya da hayranlık uyandıran gizemli tarafları olmalı. İşten eve giderken "Bugün ne yaşadı, neye ne tepki verdi?" diye dusunmelisin. Bu da derinlikli bir paylaşımla sağlanabilecek bir şey, başka türlü uyaranlara maruz kalmadan karsindaki insanı biricik gorebilmeni saglayacak bir süreçten bahsediyorum.


  • epistemic_regress  (11.08.20 03:11:08) 
Asagi yukari boyleydi hep(80 lerde dogdum) Sen yeni farketmissindir.

Ha artik insanlarla tanismak cok daha kolay iletisim imkanlari hayvani gelistigi icin. Ask, iliski vs hic bir zaman kutsal, buyulu degildi eskinin kitaplarinda/filmlerinde anlatildigi gibi. insan oturdugu yerden Papua yine gine de yasayan birisiyle dahi flort edebiliyorken eski jenerasyondaki dinamikleri bekleme. Dunya degisiyor, bazi gelenkeler oluyor, yeni dinamikler doguyor. Gariplik vs yok.
  • bahele  (11.08.20 03:54:47 ~ 03:56:23) 
Ucuz kadınlarla birlikte olan ucuz erkekler. Adamla Parası için evlenen kadınlar. Genel bi durum yok. Takıldıgım adamlar zengin. Evli oldukları ise kolay kadınlar. Yoksa kadınlar göz yummazlar, bosanirlardi.


  • luluki  (11.08.20 06:22:24) 
Jenerasyonla ilgisi yok bence. Arkadasimin sevgilisi 81li. Sevgiliyken cok aldatti,cift maasi oldugu icin birakmadi. Asgari ucretli kizin yedigi ictigi, evi, her seyi markaydi. Kiz depresyon tedavisi gordu yine de birakmadi. Evlendiler.


  • banacevaplazım  (11.08.20 06:41:28) 
Türkiye'de çoğu ilişki bu şekilde. Evlilikle de alakası yok aynı aldatma olayları sevgililer arasında da yaygın. Bir ilişki yaşamanın sorumluluğunu alamamış, aciz, korkak karakterdeki insanlar aldatır sadece. Büyük bir zavallılık örneği. Adam eşinden/sevgilisinden ayrılmayı göze alamıyor, korkuyor ama sayısız yalanla onu aldatıyor.

Türkiye'de zaten sağlıklı ilişkiler yok denecek kadar az. Sevgililerin ayrılmamasının en büyük nedeni yaşanmışlıklar diye bahane ediliyor. Uzun süren sevgililiğin evlilikle sonuçlanması bekleniyor çevreden. Çoğu evlilikte kadın çalışmadığı için eşine muhtaç, çocuklarına babalık yapsın, eve yemek parası getirsin yeter gözüyle devam ediyor evlilikler. Kadın çalşıyor olsa bile boşanmaya kalkması, boşanması çok zor.

Evli/sevgilisi olan erkeklerin bu kadar çok aldatmasının nedeni de doyumsuzluk. Adam, evlenince/sevgilisiyle ilişkisi uzun sürmeye başlayınca "ben ömrümü tek kadınla mı geçireceğim, dışarıdaki dişi sinekler ne olacak?" stresine giriyor, ilişkisini de bitirmeye cesaret edemiyor aldatıyor eşini/sevgilisini. Yaptığı ortaya çıksa ne olacak? Eşi/sevgilisi ilişkisini mi bitirebilecek? Aman kızım görmezden gel, bir kadın için yuva mı bozulur, erkek milleti yapar böyle diye diye ilişkiyi sürdürüyorlar.
  • GoodMorningTeacher  (11.08.20 10:54:48) 
var.
eskiden de varmış ya da vardı.
ama artık ortam çok laçka bir hâle geldi ve bazı şeyler çok normalleşti.

eskiden toplumda karısını aldatan adamın ya da kocasını aldatan kadının bir haber değeri vardı hiç değilse.
birileri bir şeyleri gizlemeye çalışırdı.
artık gizlemese de onu kabul edip, kendini boşamayacak kadınlarla evlenerek kendilerini garantiye alıyorlar.
dışarıda da "e olur öyle" gibi düşünülüyor.

karşı cinse ve sekse ulaşmak da tek bir tıka bakıyor neredeyse.
dolayısıyla güçlü olmayan iradeler hemen fire verebiliyor.
neden vermesin ki zaten?
şartlar o kadar konfor sunuyor ki, kimse kendi doğasıyla ya da içinden gelen isteklerle mücadele etme ihtiyacı hissetmiyor zaten.

daha uzun süreli ilişki ağları, aşklar, iki kişi arasında kalmalar, bir şekilde "ilişki" olan ilişkiler değil de, sadece seks için tinder'dan ya da sağdan soldan birilerini bulmaktan bahsediyorum.
ilişkilerin hikâyesi farklı olabiliyor, onları kendi içinde değerlendirmek lazım.
yani o ayrı bir tartışma konusu bence.

ama daha basit, seks amaçlı olan aldatmalardan konuşacak olursak, bunun toplumsal bir yönü de var.
insanlarda bir yandan hâlâ olan "evlenmek lazım" kafası, diğer yandan aslında yaşamak istediği rahatlık ve özgürlüğün arasına sıkışmışlık oluyor.
geriden, aileden, çevreden, toplumdan, gelenekten gelenle, çağın getirdiğinin arasına sıkışmanın da etkisi.
hem "hayat kaçmasın", hem de "kök salayım" düşüncelerinin arasında bir yerler.
yani gidip bir rus'la, bir escortla, tek gecelik bir ilişkiyle iki saat geçirecek diye, eve gittiğinde onu karşılayacak, yemeğini yapacak, çocuğunu doğuracak kadından, bunun sunduğu konfordan, yaşlılığındaki yalnız kalmama garantisinden vazgeçmek istemiyor çoğu erkek.

tabii ki ikiyüzlülük, insan bir seçim yapmalı.
ama yapmıyorlar ve yapmaları için prensipleri olmadıkça pek fazla neden de yok.
kadınlar da bunu görmezden geliyor.
daha geçen gün en yakın arkadaşlarımdan biri, erkek arkadaşından şüphelendiği hâlde (ki muhtemelen gerçekten bir şeyler vardı) sadece biraz bozuk attı ve bir şey olmamış gibi ilişkisine devam etti.
bu kız aileden zengin, adama aşık değil, bunu kabullenmek için hiçbir nedeni yok ama üzülse de sesini çıkartmıyor.
insanlar davranışlarının sonucunu görmeyince, yaptıklarının karşı taraftaki kişi tarafından bir şekilde onaylandığını düşünüyorlar.
yani buna tepki vermeyen kadının karşısındaki erkeği bir dahaki sefere ne durdurur ki?ve neden durdursun zaten?
tepki verenler ya da vereceği tahmin edilenler de artık tercih edilmiyor işte bu sebepten.
çünkü bir yerlerde, bunu kabul edecek, ses çıkartmayacak kadınlar var.
adamlar neden zora soksun ki kendilerini?
zincirleme gelişen şeyler bunlar.
bu kadınların da psikolojik açıdan kendi içlerinde ses çıkartmama nedenleri var tabii ki ama sonuçta yansıması bu şekilde oluyor.

ama gerçek şu ki, iki taraf için de karakter sorunu tabii.
yani insan sadece karşısındakinden korktuğu için kendini frenlememeli, bazen de bir şeyi yapmaması gerektiği için yapmamalı.
içinde bulunduğu şartlar buna uygun olmadığı için de durabilmeli.
toplumsal olarak yetişkin olamamanın da etkisi fazla.
ergen erkekler, çocuk kadınlarla evleniyorlar, böyle oluyor.

bir çocuk hiçbir zaman annesi babası ona yatmasını söylemedikçe yatması gereken saatte yatmaz.
yetişkin insan "şu saatte yatmam lazım, yarın şu saatte kalkacağım" der.
aslında teknik olarak benzer davranış modeli.

ama herkesin ya da en azından her erkeğin aldattığına da asla inanmıyorum.
beraber olduğu insanı seven ya da sevdiği insanla düzgün bir ilişkisi olan, evine koşa koşa giden, evli ve mutlu insanlar da var.
arkadaş çevremde bunlar çoğunlukta neyse ki.
  • blatta hiberna  (11.08.20 11:31:41 ~ 11:44:29) 
Valla bir kısmı cinselliğin doğru düzgün yaşanamaması, bir kısmı karaktersizlik.

Normal değil elbet ama değiştirmek de bizim vazifemiz değil. Yolumuza bakıcaz.
  • lcha  (11.08.20 13:03:57) 
Bence bu işin en garip kısmı bu insanlara iyi insan denilmesi, arkadaşlık ilişkilerinin sürdürülmesi. Konusunca mangalda kül bırakmayan, çok iyi, samimi adam on numara adam denen tipler sevgilisini karisini aldatıyor, iki üç kızı bir arada idare ediyor.

Bir insan eşini sevgilisini aldatıyorsa ve bununla yaşayabiliyorsa iyi insan falan değildir. Insanlari dolandiran biriyle ama iyi insan diye arkadaşlık eder mi kimse? Ama aldatanla ediyorlar iyi adam bunun dışında diye.

Esas sorun bu aldatmanin böyle normalleşmesi, kinanmayan, yapanın hala iyi adam! olup bu yüzden arkadaş, çevre kaybetmediği bir şey olması.
  • nick dedigin  (11.08.20 14:24:40 ~ 14:32:00) 
Eskiden de vardı ama gizli kapaklı, az yapılırdı. Şimdi sosyal medyadan, internetten, atlayıp Ukrayna'ya bir kaç saatte gitmenin çok kolaylaşmasından kaynaklı; bu işler çok çoğaldı.

İnsanların çoğu maddiyata, rahatlığa ve zevke önem veriyor artık. Dolayısıyla hem evleniyim rahat ediyim, hem de tüm zevkleri tadıyim diyorlar.

Bence de sağlıklı ve doğru değil.


.
  • kartallar yuksek ucar  (11.08.20 14:25:13) 
dedem 82 yaşında, bir ara bi hastanede çalışmış istanbul'da. adamın anlattıklarını duysan aklın durur. arkadaşı imamın karısıyla falan yatmış böyle bir sürü şey. bunun nesille hiç alakası yok. kişilikle var.


  • bohr atom modeli  (12.08.20 17:49:27) 
Ben böyle değilim, böyle arkadaşlarım da yok. Yapan olursa arkadaşlığı keserim, eşini aldatan bana ne kazıklar atar :)


  • hayirsiz  (12.08.20 18:49:51 ~ 18:50:27) 
yanlışın var, 85 sonrası doğumlularda başlıyor sıkıntı. onun dışında anlıyorum derdini.


  • snape i başından beri tanırım  (13.08.20 12:40:27) 
konunun ilişkilerle ilgili kısmı zaten yeterince açıklanmış ancak ben biraz da toplumsal kısmına değinmek isterim. öncelikle belirteyim, sektörüm mühendislik. özellikle erkeklerin bu aldatma bağımlılığını, toplumda kaybetmeye başladıkları cinsiyet sebepli iktidarın bir yansıması olarak görüyorum. özellikle son yıllarda sırf erkek diye işe kabul edilen, yönetici yapılan, daha yüksek maaş alan vs. insan sayısı iyiden iyiye azalıyor ve bu erkekleri hayatta rahatsız ediyor. kendileri gibi beyaz yakalı ve makul üniversitelerden mezun kadınların hem sayısı arttı hem de gözü açıldı. o yüzden bu kafa yapısındaki erkekler zaten dengi kadınlarla olamıyor, olunca da artık eziklikten midir nedir gözünün yaşına bakmadan sürekli aldatıyor. herhalde kendini hayatındaki kadından ancak arkasından iş çevirdiği zaman bir adım önde görüyor. dediğim gibi burada sadece iktidar hırsına sahip ve hayatına giren herkesi aldatma hevesi içinde olan bir kısım erkekten bahsediyorum. hepsi öyle değil elbette. bir kısım erkek de zaten ilişkilerle ilgili primitif güdülerini çoktan kontrol etmeyi öğrenmiş ve daha farklı (kariyer, aile kurma, dünyaya açılma vs.) dertlere sahip erkekler.


  • little celebration  (16.08.20 20:55:06) 
[]

Avrupada nerede çalışmalı/yaşamalı

Selamlar,
2 sene münihte çalıştım, doğa vs güzel fakat bavyeralılar bayağı soğuk adamlar, sevemedim. Berlini düşünüyorum, orası biraz daha internasyonal diyorlar.
Türk kimliği ile entegrasyon sorunu yaşamadan sosyal olarak doyurucu bir şehir arıyorum. Almanya dışı da olabilir.
Tavsiyelerinizi bekliyorum.

 
Avrupada yasamiyorum ama yasayacak olsaydim sadece londra ve berlini dusunurdum sanki. Belki bir de Dublin olabilir.


  • hot potato  (26.07.20 22:56:55) 
Öncelik Almanya diyosan Köln de bayağı international.


  • superfluid  (26.07.20 23:07:27) 
Güney ve Kuzey Almanya oyle, evet. Berlin dogru bir secenek sizin icin. Sosyal hayati daha doyurucu bir sehir kesinlikle. Ozellikle Almanca akici degilse, kesinlikle Berlin. Ancak Berliner Schnauze denilen seyi bir arastirmadan gitmeyin.


  • buf-e kür  (26.07.20 23:11:03) 
On senedir paristeyim. Entegrasyon sorunu yaşamadan yaşamak için ideal fransa şehirleri var. Almanyadan da tam kopmadan yaşanabilecek sınır şehirleri mevcut (strasbourg, mulhouse vs.) Arap türk nüfusu yoğunluğu nedeniyle alış verişlerde hiç yabancılık çekmezsin. Bir de fransa kanunlar yönünden almanya kadar katı değildir derler. Bazı yönlerden tr kadar rahat davranabiliyorsun bu da bazen bir artı nokta oluyor.


  • manimani  (26.07.20 23:51:16) 
Fransa'da yaşayan biri olarak;
Lyon
Toulouse

Büyük sehir olarak diyorum yoksa çok güzel daha ufak yerler de var. Ikisinin de insani sikinti cikartmaz. Ikisi de uluslararası şehirler.
  • logisticsmanager  (26.07.20 23:53:28) 
ing disinda dil var mi? yoksa fransa kadar dilin onemli oldugu yeri ihtimal dahiline bile alma, herifler siparis kabul etmiyor ingilizce, 10dk surer abarti yok amk yerinde, pariste kolundan tutup para isteyen dilencilere girmiyorum bile, muthis bir yer.

soguk insan sorunsa kuzeyi de esgec, burda almanlar asiri sicak kanli kalir, finlandiya icin:)
  • christopher nolan  (27.07.20 00:05:01 ~ 00:06:47) 
entegrasyon açısından düşünüyorsan direkt hollanda. tek kelime flemenkçe öğrenmeden sadece ingilizceyle amsterdam'da, rotterdam'da, den haag'da rahat yaşarsın, insanlarıyla rahat kaynaşırsın.

almanya için berlin olmazsa hamburg'u önerebilirim. almanya'da kuzeye çıktıkça enternasyonallik artıyor.
  • sir gawain  (27.07.20 10:58:36 ~ 11:02:01) 
Hollanda
Kuzey Almanya + Berlin

Bunlara katiliyorum.

Bunun disinda Belcika(Flaman tarafi), Ingiltere ve Irlanda expatlar icin cok iyi bence.
  • cleric  (27.07.20 12:17:28) 
4 senedir Berlin'de yasiyorum. Genel hatlariyla memnunum.


  • chitosan  (27.07.20 13:45:29) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.