[]

yurtdışında yaşamak için eğitim almak
fen-edebiyat fakültesinden kıytırık bir lisans mezunuyum. bölümün adı sanı pek az biliniyor. zaten mezun olduğumdan beri yazılım geliştirici olarak çalışıyorum. backend, db, web falan derken bir kaç yıldır front-end çalışıyorum genelde mobile (react-native) üzerine.
daha önce çalıştığım yerlerde analytics gibi araç gereçlere ufak tefek bakmıştım az çok fikir sahibiyim.
yurtdışına 8-10bin euro para vererek yüksek lisans'a başlayan ve orada yaşayan arkadaşlarım var. çoğu almanya'da. ben de orayı düşünüyorum.
yurtdışından iş bulup gitmek benim için zorlayıcı ama yüksek lisans (ya da benzeri bir eğitim programı) ile gidip orada iş bulup yaşamak daha pratik geliyor. remote çalışıyorum şuanki işimde. oraya gidersem de şuanki işime devam edebilirim ve kazancım minimal olmak kaydıyla orası için yeterli.
açıkçası eğitim almak da istiyorum. lisans eğitimimin kabul edildiği, mesleki bilgimin üstüne biraz da eğitim katarak daha profesyonel olmak ve böylece yurtdışına taşınmak istiyorum. digital studies, digital management, data analytics, business analytics, digital transformation, technology management gibi isimlerle programlar varmış. lisans eğitimi olmasa da alaylı olarak cs alanınca çalışanları kabul ediyorlarmış.
iş ticarete dönmüş durumda. dönemine 10bin euro vereni kabul ediyor çoğu okul. var mı öyle "herhangi bir lisans mezununu kabul eden" programlar? yukarıdaki saydıklarımı chatgpt diyor ancak emin olamadım.
o programlarda "üniversitelerin matematik bölümünden mezun" ya da "cs alanında lisans yapmış" falan gibi şartları varsa beni kabul etmiyorlar. ama mesleki becerimi ve tecrübemi dikkate alıyorlarsa o bir kazanç artı olabilir benim için.
elimde ne var;
ingilizcem var. iş ya da eğitim alabilme yetkinliğinde. fransızca biliyorum b1 ama fransa'ya gitmek istemiyorum.
almanca'm çok temel. a1 değil ama öyle diyelim. eğitim ya da iş için kullanamam.
işim remote. oraya gitsem de şuanki işime devam edebilirim, şirket batmazsa tabi. şuanki gelirim avrupadaki net asgari ücretten daha yüksek.
daha önce hem uzun yaşadım yurtdışında hem turist olarak gittim. zorluklarını az çok biliyorum. can atmıyorum gitmeye ama yaşam standartı istanbul'dan hala yüksek.
yapıcı fikir ve önerilerinizi bekliyorum.
daha önce çalıştığım yerlerde analytics gibi araç gereçlere ufak tefek bakmıştım az çok fikir sahibiyim.
yurtdışına 8-10bin euro para vererek yüksek lisans'a başlayan ve orada yaşayan arkadaşlarım var. çoğu almanya'da. ben de orayı düşünüyorum.
yurtdışından iş bulup gitmek benim için zorlayıcı ama yüksek lisans (ya da benzeri bir eğitim programı) ile gidip orada iş bulup yaşamak daha pratik geliyor. remote çalışıyorum şuanki işimde. oraya gidersem de şuanki işime devam edebilirim ve kazancım minimal olmak kaydıyla orası için yeterli.
açıkçası eğitim almak da istiyorum. lisans eğitimimin kabul edildiği, mesleki bilgimin üstüne biraz da eğitim katarak daha profesyonel olmak ve böylece yurtdışına taşınmak istiyorum. digital studies, digital management, data analytics, business analytics, digital transformation, technology management gibi isimlerle programlar varmış. lisans eğitimi olmasa da alaylı olarak cs alanınca çalışanları kabul ediyorlarmış.
iş ticarete dönmüş durumda. dönemine 10bin euro vereni kabul ediyor çoğu okul. var mı öyle "herhangi bir lisans mezununu kabul eden" programlar? yukarıdaki saydıklarımı chatgpt diyor ancak emin olamadım.
o programlarda "üniversitelerin matematik bölümünden mezun" ya da "cs alanında lisans yapmış" falan gibi şartları varsa beni kabul etmiyorlar. ama mesleki becerimi ve tecrübemi dikkate alıyorlarsa o bir kazanç artı olabilir benim için.
elimde ne var;
ingilizcem var. iş ya da eğitim alabilme yetkinliğinde. fransızca biliyorum b1 ama fransa'ya gitmek istemiyorum.
almanca'm çok temel. a1 değil ama öyle diyelim. eğitim ya da iş için kullanamam.
işim remote. oraya gitsem de şuanki işime devam edebilirim, şirket batmazsa tabi. şuanki gelirim avrupadaki net asgari ücretten daha yüksek.
daha önce hem uzun yaşadım yurtdışında hem turist olarak gittim. zorluklarını az çok biliyorum. can atmıyorum gitmeye ama yaşam standartı istanbul'dan hala yüksek.
yapıcı fikir ve önerilerinizi bekliyorum.

Master = para. Parasını verirsen çok yüksek rankingli üniversiteler dışında her yerde mastera girersin.
- runaway
(11.07.25 15:02:46)

master bittikten sonra nasıl yaşayacağım?
öğrenci iken çalışma izni veriliyor. tam mı yarım mı bilmiyorum.
giden herkes "buradaki 1.5 - 2 yılımda muhakkak bir yerden iş bulurum" diyerek mi gidiyor.
öğrenci iken çalışma izni veriliyor. tam mı yarım mı bilmiyorum.
giden herkes "buradaki 1.5 - 2 yılımda muhakkak bir yerden iş bulurum" diyerek mi gidiyor.
- biseysorcaktim
(11.07.25 15:05:30)

mış mişle bu yola girme, bu dediğin 3-4 yıl öncesi için olabilitesi olan bir konuydu şu an çok zor, özellikle IT piyasası yurtdışında da çok durgun ve türk kimliği ile iş bulmak zor çünkü firmaların sana sponsor olması gerekiyor. ben yerinde olsam iş bulamama durumuna göre de a b c planı ile giderdim.
Yurtdışındayımve It sektöründeyim bu fikrim buradan geliyor.
Yurtdışındayımve It sektöründeyim bu fikrim buradan geliyor.
- tuborg yesili
(11.07.25 15:10:44)

hocam sen almanya'da yüksek lisans'ını bitirdikten sonra yanlış hatırlamıyorsam 2 yıl daha oturum veriyorlar sana. bu 2 yılın içinde çalışma iznin de var tabii. iş bulunca oturumun öğrencilikten çıkıyor artık.
yüksek lisans ile kapağı atmak çok mantıklı hareket. okurken de ufaktan iş başvuruları yaparsın zaten öğrenci oturumunda da haftalık belirli bir çalışma saatin yer alıyor.
almanya'da daha kolay iş bulabilmen için almanca öğrenmeni tavsiye ederim.
yüksek lisans ile kapağı atmak çok mantıklı hareket. okurken de ufaktan iş başvuruları yaparsın zaten öğrenci oturumunda da haftalık belirli bir çalışma saatin yer alıyor.
almanya'da daha kolay iş bulabilmen için almanca öğrenmeni tavsiye ederim.
- elektr10
(11.07.25 15:39:51)

batinin gocmenlik yollari belli:
1 - iltica
2 - egitim
3 - evlilik
+ yuksek icin cikip kalan cok.
+ master=para tezsiz yaparsan dogru, ama ben bes parasiz gelip, tezli master ustune doktora yapip oturum alan cok insan gordum.
+para problemi varsa tezli master iyi bir opsiyon, kendine bir tane duzgun prof bulmana bakar. arastirma yapman lazim. insanlarin pek gitmek istemedikleri sehirlerde sansin daha yuksek olur.
+ tavsiyem anadilini bilmedigin ulkelerden uzak durman bu durumda almanya/fransa zaten eleniyor.
+ okuldan sonra olay sponsor bulmaya bakar, yani bir sirkete seni ise almaya ikna edeceksin.
+ diyelim ki is bulamadin, hersey boka sardi vizen bitti donmen lazim, care evlilik. kadinsan zaten bu zor degil. erkek isen o zaman sansin daha dusuk.
+ hicbiri olmuyorsa son care iltica ki tavsiye etmem.
1 - iltica
2 - egitim
3 - evlilik
+ yuksek icin cikip kalan cok.
+ master=para tezsiz yaparsan dogru, ama ben bes parasiz gelip, tezli master ustune doktora yapip oturum alan cok insan gordum.
+para problemi varsa tezli master iyi bir opsiyon, kendine bir tane duzgun prof bulmana bakar. arastirma yapman lazim. insanlarin pek gitmek istemedikleri sehirlerde sansin daha yuksek olur.
+ tavsiyem anadilini bilmedigin ulkelerden uzak durman bu durumda almanya/fransa zaten eleniyor.
+ okuldan sonra olay sponsor bulmaya bakar, yani bir sirkete seni ise almaya ikna edeceksin.
+ diyelim ki is bulamadin, hersey boka sardi vizen bitti donmen lazim, care evlilik. kadinsan zaten bu zor degil. erkek isen o zaman sansin daha dusuk.
+ hicbiri olmuyorsa son care iltica ki tavsiye etmem.
- cooperr
(11.07.25 18:29:13)

Beş parasız hiçbir yerde master yapamazsın. ABD'de fully funded denilen doktora programlarında bile öğrenciler aylık bir miktar cepten yiyorlar. Bu tip bedavacı hayaller sadece zaman kaybettirir. Avrupa'da bedava master yok. Sadece ucuzu pahalısı var.
- runaway
(11.07.25 18:38:46)

@runaway, sorumun hiç bir yerinde beş parasız nasıl master yaparım demedim ki? benim zaten orada da geçinebileceğim ve uzaktan çalışabildiğim bir işim var. giderken cebimde biraz param da olacak. iki döneme 20 küsür veririm de, 50bin euro civarında para vermem gerekecekse evet o üzer.
benim kaygım lisansımın edebiyat mesleğimin ise yazılım olması üzerine.
yl için de bu konuda eğitim almak istiyorum, ki orada kaldığım süreçte gerekirse başka iş bulayım.
benim kaygım lisansımın edebiyat mesleğimin ise yazılım olması üzerine.
yl için de bu konuda eğitim almak istiyorum, ki orada kaldığım süreçte gerekirse başka iş bulayım.
- biseysorcaktim
(11.07.25 19:40:13)

@biseysorcaktim
sana demedim onu. yukarıda cooper parasız gelip master yapmak falan demiş ona dedim.
sana demedim onu. yukarıda cooper parasız gelip master yapmak falan demiş ona dedim.
- runaway
(11.07.25 21:44:32)

Yani yazılım hakkında konuşulanlar çok iç açıcı değil de şunu yazmaya geldim;
Çoğu yerde (benim bildiğim) masteri kazansaniz da hesabinizda bloke para falan lazım.
Ve siz bu ülkelere "ben remote calisacagim" diyemzasiniz çünkü o ülkede yaşarken çalışıyor olacaksiniz. Direkt vize reddi olur.
Bir de benim bildiğim fransa yazılım konusunda gelecek için almanya'ya oranla bir tık daha iyi olabilir şu tarz şeyler sebebiyle;
www.euronews.com
Tabi bilgim yok. Zaten sevmediginiz yere de gitmeyin. Ben de almanya sevmem akdeniz kiyisi yok :(
Çoğu yerde (benim bildiğim) masteri kazansaniz da hesabinizda bloke para falan lazım.
Ve siz bu ülkelere "ben remote calisacagim" diyemzasiniz çünkü o ülkede yaşarken çalışıyor olacaksiniz. Direkt vize reddi olur.
Bir de benim bildiğim fransa yazılım konusunda gelecek için almanya'ya oranla bir tık daha iyi olabilir şu tarz şeyler sebebiyle;
www.euronews.com
Tabi bilgim yok. Zaten sevmediginiz yere de gitmeyin. Ben de almanya sevmem akdeniz kiyisi yok :(
- logisticsmanager
(11.07.25 23:15:40)

dunya o eski dunya degil. 2015 ve sonrasi cayir cayir herkes goc etmeye basladi. dolayisiyla surecler de tikanmaya basladi. abd'ye gelenler su anda donmek zorunda kaliyor is yok cunku piyasada.
- antikadimag
(12.07.25 02:16:49)
[]

bize akıl verin lütfen (vize)
atina'ya gitmek için vize başvurusunda bulunmak istedim, kozmoz diye bir acentaya başvurmak gerekiyormuş ama sıralar dolu olduğu için başvuru aşamasına gelemedik eşimle. hangi ülkeye başvurabiliriz, ya da ne yapabiliriz? eylül gibi bir avrupa yapmak için en başta atina? selamlar.

Sadece Atina ise ya da en çok kalacağınız yer Yunanistan ise zaten Yunanistan’a başvurmanız lazım. Başka ülkeler de varsa programda, çok kalacağınız ülkeyi değiştirip ona başvurun ya da hepsi eşit süre ise sıralamasını değiştirin, giriş ülkesi Yunanistan yerine örneğin İtalya olsun gibi.
Randevu kovalamak ya da sizin yerinize randevu almaları için aracılara para vermek dışında bir yolu yok.
Randevu kovalamak ya da sizin yerinize randevu almaları için aracılara para vermek dışında bir yolu yok.
- orient blue
(11.07.25 15:15:38)

kosmos'un instagram sayfasının hikaye bildirimlerini açın, randevu açıldığında hikaye atıyorlar, 2 gün önce hem istanbul hem izmir ağustos ilk iki hafta açıldı ve bitti. randevu açıldığında pc başında olacak kadar da şanslı olmanız lazım, edirne açıldığında meraktan girip baktım 5 dakikada bitmişti. kosmos için başka yol yok maalesef
hedef ülkenizden vize almanız lazım orası kesin, ben yunana gidicem ama italyadan alayım 2 gün italyada kalır sonra 10 gün yunanda gezerim işi sonraki randevuları sıkıntıya düşürüyormuş.
gökhan gökdeniz diye bi adam var, kendini bu işe adamış. hem youtube videolarını izlemenizi hem de ingtagram kanalına katılmanızı öneririm, çok öğretici içerikleri var.
hedef ülkenizden vize almanız lazım orası kesin, ben yunana gidicem ama italyadan alayım 2 gün italyada kalır sonra 10 gün yunanda gezerim işi sonraki randevuları sıkıntıya düşürüyormuş.
gökhan gökdeniz diye bi adam var, kendini bu işe adamış. hem youtube videolarını izlemenizi hem de ingtagram kanalına katılmanızı öneririm, çok öğretici içerikleri var.
- ofelia
(11.07.25 16:10:09)

ne yazıkki bu da bir meslek kolu olmuş. vizeler açılır açılmaz botlar tarafından tüm randevular dolduruluyor ve sonra 250-300 eurodan satılıyor.
paralı almak isterseniz ben aldığım firmaya yönlendirebilirim.
paralı almak isterseniz ben aldığım firmaya yönlendirebilirim.
- gercekdunya
(11.07.25 17:12:28)

Eylül gibi yunanistana gitme şansınız yok gibi. Şuan eylül+ekim randevuları bile dolu. randevu diyorum daha. Belki bulgaristan, sırbistan, macaristan ya da portekizden randevu bulabilirsiniz bu tarihe kadar. Zaten bir turizm acentasıyla çalışmıyorsanız eylül+ekim sonrası da randevu bulabilmeniz imkansıza yakın.
- zozjotejmnk
(11.07.25 17:44:44)

herkese teşekkürler
- günaha davet
(11.07.25 23:31:16)
[]

Hız cezasından kim kurtarabilir?
Bir valinin, emniyet müdürünün trafikte hız sebebiyle ceza ödemek zorunda kalacağını hiç sanmıyorum.
Peki en düşük, tepeye en uzak kim hız cezasından kurtarabilir?
Komşumun amcaoğlu o ilçede herhangi bir polis olsa kurtarır mıyım mesela veya en azından yıldızı rütbesi olan birisi mi gerekir?
Kurtulmaya çalıştığım bir ceza yok, durumu anlamaya çalışıyorum.
Sizin tanıdığınız ve hız cezası yemekten korkmayan var mı?
Peki en düşük, tepeye en uzak kim hız cezasından kurtarabilir?
Komşumun amcaoğlu o ilçede herhangi bir polis olsa kurtarır mıyım mesela veya en azından yıldızı rütbesi olan birisi mi gerekir?
Kurtulmaya çalıştığım bir ceza yok, durumu anlamaya çalışıyorum.
Sizin tanıdığınız ve hız cezası yemekten korkmayan var mı?

düz polis memuru çözer o işi.
- co2s2
(11.07.25 14:13:06)

Ceza yazılıp sisteme işlenmeden önlenebilir, sisteme düşen cezanın kim olursa olsun kaçarı yok ki zaten böyle bir bağlantısı olan kişi de üç kuruşluk para cezası için bağlantısını kullanmaz
- apocalipy
(11.07.25 23:30:38)

sisteme düşerse kurtuluşu yok diye biliyorum. il emn müdürü tanıdık vardı, bilgi ondan.
- emcekare olmadi einstein olsun bari
(12.07.25 00:59:50)
[]

haftasonu ankara'dan günübirlik nereye gidelim
bunaldık, 3 gün evde olacağız. akçakoca'ya sabahtan gidip akşam dönmek mi bir gece kalacak yer ayarlamak mı? sapanca mı vs şehir içi dahil önerilere açığım. maksat sadece farklılık. iş-güç-bebek düzeni bu ara kısırlaştı. bebek de durulmuşken maksat nefes almak. ben, eşim ve bebeğimiz :)

bütçeyi bilmiyorum ama ng sapanca olabilir otel olarak.
büyük abant oteli olabilir.
dahil olduğum bi grupta şurası önerilmiş sagirogludagevi.com
bebekli bi çift olarak biz de düşünüyoruz. ilk hedef ng açıkçası.
büyük abant oteli olabilir.
dahil olduğum bi grupta şurası önerilmiş sagirogludagevi.com
bebekli bi çift olarak biz de düşünüyoruz. ilk hedef ng açıkçası.
- elorelia
(11.07.25 13:57:43)

Kastamonu küre dağları milli parkında bungalov
- denizgonen
(11.07.25 17:47:04)

eskişehir biz çok beğendik ama 3 gün 1 tık fazla olabilir
- eja
(11.07.25 23:24:31)

Burasi var ama asil yeri normalde meral sokak kartaldaydi, burada her an yorum yapacak usta olur mu bilmiyorum. Istersen telefon numaralarini veririm.
maps.app.goo.gl
maps.app.goo.gl
- mbond
(11.07.25 16:44:11)
[]

eski buzdolabı neresi alır?
arçelik nofrost buzdolabım bozuldu. 8 yıl önce 2. elden almıştım. nereden baksan 20 yıla yakın ömrü vardır. tamirci 4 bin tamir ücreti istedi. yaptırmaya değmez, garanti de veremem dedi.
yeni buzdolabı alacağım alt segment sıfır. eskisi nereye verilir?
yeni buzdolabı alacağım alt segment sıfır. eskisi nereye verilir?

birçok marka eskiyi getir yeniyi götür kampanyası yapıyor. en azından nakliyesi ile uğraşmazsınız.
- ground
(11.07.25 12:36:32)

şöyle paraya çevireyim diyorsan letgo falan koyup bozuk sadece tamirciler alsın yazarak biraz para talep edebilirsin.
fakat beklemesin. atayım diyorsan. ilçende böyle dernekler falan oluyor onlara verilebilir. gelip alırlar. yada yeni buzdolabı alınca. kuruluma gelen kişilere ücretsiz vereceğim dersen onlarda alıp giderler.
fakat beklemesin. atayım diyorsan. ilçende böyle dernekler falan oluyor onlara verilebilir. gelip alırlar. yada yeni buzdolabı alınca. kuruluma gelen kişilere ücretsiz vereceğim dersen onlarda alıp giderler.
- sivri sinek
(11.07.25 12:55:59)

çevredeki beyaz eşya tamircilerini ara bozuk buzdolabı var ne verirsiniz de anlaşırsınız küçük bir miktara
- biravekahve
(11.07.25 12:57:27)

mahallede bi dolaş esnafa buralarda spotçu var mı diye sor. gelip alıyorlar 1-2k veriyolar. hiç yoktan iyidir.
- nolmus yani
(11.07.25 13:20:17)
[]

dolar kuru bastırılıyor mu?
doların uzun süredir çok az bir eğri ile yükselmesi herkeste "dolar aslında 40 değil 45" düşüncesini oluşturdu.
euro ise 47 lira seviyesine ulaştı.
euro - usd dengesi 1.17 gibi bir şey. hep öyleydi sanırım.
1 - o zaman dolar baskılanıyorsa euro da baskılanıyor demektir bu.
2 - bu mümkün mü?
3 - bir müdahale varsa bile dolar baskılanıyor ifadesi aslında hatalı bir ifade bu durumda. tl düştü yükseldi yerine dolar düştü yükseldi ifadesi ile aynı düzlemde.
4 - eğer bir müdahale varsa dolara değil tl'ye mi bu durumda? yani dolar baskılanıyor değil, tl olduğundan yüksek mi fiyatlandırılıyor.
euro ise 47 lira seviyesine ulaştı.
euro - usd dengesi 1.17 gibi bir şey. hep öyleydi sanırım.
1 - o zaman dolar baskılanıyorsa euro da baskılanıyor demektir bu.
2 - bu mümkün mü?
3 - bir müdahale varsa bile dolar baskılanıyor ifadesi aslında hatalı bir ifade bu durumda. tl düştü yükseldi yerine dolar düştü yükseldi ifadesi ile aynı düzlemde.
4 - eğer bir müdahale varsa dolara değil tl'ye mi bu durumda? yani dolar baskılanıyor değil, tl olduğundan yüksek mi fiyatlandırılıyor.

dolar euroya karsi deger kaybetti.
haliyle euronun daha cok yükselmesi normal.
haliyle euronun daha cok yükselmesi normal.
- sonsuz
(11.07.25 12:40:10)

dolar aslında çok daha yüksek olması lazımdı diye düşünüyorum. fakat faizler arttırılarak istenilen zaten şuan Türk parası değerli. yani aslında dönem dönem dolar çok daha düşük seviyelere gelebilirdi. ozaman piyasadan dolara alarak yüksek kalmasını sağlamış olabilirler. yani şuan isteseler doları 35 tl indirebilirler. yeterli rezerv var. fakat şuan 40 tl bile çok düşük bir değer. zaten dolar, euro düşmez artmaz. onlar sabittir. türk parası değer kaybeder. şuan 40 da tutulması tl nin yüksek fiyatlanması oluyor. yüksek fiyatlanan tl de içeride bize zarar veriyor.
yurtdışından alışveriş yapabildiğimiz ürünleri ucuza alıyoruz. yerli ürünler pahalı oluyor. örnek alman domatesi 1 kg 0,89 euro alırken. ben türkiyede 0,96 euro alıyorum. o kazanıyor 2bin euro ben kazanıyorum 468 euro
web.archive.org://www.lidl.de/p/strauchtomaten-lose/p10060342?pageId=10006356&tabCode=Current_Sales_Week
yurtdışından alışveriş yapabildiğimiz ürünleri ucuza alıyoruz. yerli ürünler pahalı oluyor. örnek alman domatesi 1 kg 0,89 euro alırken. ben türkiyede 0,96 euro alıyorum. o kazanıyor 2bin euro ben kazanıyorum 468 euro
web.archive.org://www.lidl.de/p/strauchtomaten-lose/p10060342?pageId=10006356&tabCode=Current_Sales_Week
- sivri sinek
(11.07.25 13:21:03)

dolar 3000 lira'da olsun insanlar "doların hakettiği değer 3050" der o işin sonu yok.
müdahale dünyanın her ülkesinde her saniye var. merkez bankasının işi o zaten. faizden bile daha öndedir o.
müdahale dünyanın her ülkesinde her saniye var. merkez bankasının işi o zaten. faizden bile daha öndedir o.
- avatar is back
(11.07.25 14:12:58)

Türkiye'de euro fiyatı dolar üzerinden belirlenir. Evet dolayısıyla euro ve altında baskılanıyor. Aslında dolar bazlı her şeyin fiyatı baskılanıyor.
Bunu şuradan anlayabilirsiniz. Trump, başa geçtiği zaman dolar çok büyük değer kazandı. 1 dolar, neredeyse 1 euro'ya eşitti. Biz de bir değişiklik olmadı. Sonra yavaş yavaş değer kaybetti. 1.17 seviyelerine geldi. Biz de yine sabit kaldı.
Merkez bazen alarak, bazen de düzenlemeler getirerek, bazen de satarak müdahale ediyor.
TL'nin ne kadar değerli olduğunu Türkiye'de göremezsiniz. Yurt dışına çıkmanız lazım.
Bazıları nedense buna inanmakta büyük zorluk çekiyorlar. Siz de inanmıyorsanız, kendi bileceğiniz iş. Paranızı istediğiniz gibi değerlendirebilirsiniz. İstediğinize inanabilirsiniz.
.
Bunu şuradan anlayabilirsiniz. Trump, başa geçtiği zaman dolar çok büyük değer kazandı. 1 dolar, neredeyse 1 euro'ya eşitti. Biz de bir değişiklik olmadı. Sonra yavaş yavaş değer kaybetti. 1.17 seviyelerine geldi. Biz de yine sabit kaldı.
Merkez bazen alarak, bazen de düzenlemeler getirerek, bazen de satarak müdahale ediyor.
TL'nin ne kadar değerli olduğunu Türkiye'de göremezsiniz. Yurt dışına çıkmanız lazım.
Bazıları nedense buna inanmakta büyük zorluk çekiyorlar. Siz de inanmıyorsanız, kendi bileceğiniz iş. Paranızı istediğiniz gibi değerlendirebilirsiniz. İstediğinize inanabilirsiniz.
.
- kartallar yuksek ucar
(11.07.25 14:29:49)

dolar ucuz olsa onu ilk önce türkler satın alır, yurt dışında satar, gelen parayla daha çok dolar alır, daha çok dolar satar, bedavadan zengin olurlar. bütün bu satışlar sonrasında da dolara talep artacağı için doların fiyatı yurt içiyle yurt dışında aynı olur. dolar baskılanıyor abimciler ile 2023 seçimlerinde kemal kılıçtaroğlu'na oy veren zekiler aynı kişilerdir.
- Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(11.07.25 14:52:48)

Bence bu konu cok net.Mali piyasalarda tum delikleri ayni anda kapatamazsin.Buyume yonunde oynadiginda enflasyon artar veya faizi arttirdiginda ekonomi biraz sogur gibi.
Dolari cildirtmamak icin yuksek faiz vermeyi goze aliyoruz.Buna dolar kuru bastiriliyor yada bastirilmiyor denemez.Dolarin artisi demek yurt disindan gelen sicak paranin kar edemeden cikmasi demek.EKonomi yonetimi gelen sicak paraya muhtac oldugu icin mecburen sicak parayi dolar bazinda kar ettirmekle mukellefler.Yoksa tum ekonomi baslarina cokecek.
Dolari cildirtmamak icin yuksek faiz vermeyi goze aliyoruz.Buna dolar kuru bastiriliyor yada bastirilmiyor denemez.Dolarin artisi demek yurt disindan gelen sicak paranin kar edemeden cikmasi demek.EKonomi yonetimi gelen sicak paraya muhtac oldugu icin mecburen sicak parayi dolar bazinda kar ettirmekle mukellefler.Yoksa tum ekonomi baslarina cokecek.
- turkuaz
(11.07.25 14:58:16)

"Dolar alıp, yurt dışına satmak" ne demek bilmiyorum ama Türkler zaten dövize geçip, yurt dışından alım yapıyor. Ne oluyor :
- İnsanlar Türkiye'de tatil yapmak yerine, yurt dışında tatil yapıyor.
- Buradaki evlerini satıp, yurt dışından ev alıyor.
- Alış verişini yurt dışından yapmaya çalışıyor.
vs. vs.
Çünkü TL değerli olsa da, içeride döviz bazlı çok pahalı olduğumuz için, bunu hissedemiyoruz. Biraz kafası çalışan döviz bazlı varlık topluyor.
.
- İnsanlar Türkiye'de tatil yapmak yerine, yurt dışında tatil yapıyor.
- Buradaki evlerini satıp, yurt dışından ev alıyor.
- Alış verişini yurt dışından yapmaya çalışıyor.
vs. vs.
Çünkü TL değerli olsa da, içeride döviz bazlı çok pahalı olduğumuz için, bunu hissedemiyoruz. Biraz kafası çalışan döviz bazlı varlık topluyor.
.
- kartallar yuksek ucar
(11.07.25 15:09:18)

dolar euro paritesi tüm dünyada ne ise türkiyede de aynısı olur. aksi halde anında arbitraj başlar ve bu kuru gene dünya dengesi eşitler.
- orpheus
(11.07.25 17:46:20)

"Dolar baskılanıyor" ifadesi aslında TL'nin değeri artırılıyor gibi demek. Dolar/Euro paritesi TCMB'nin dolar alıp satmasıyla oynayacak bir şey değil. Dolar TL karşısında değer kaybediyorsa bunun dolarla değil TL'yle ilgisi var. Yani sorudaki 4. madde doğru.
- himmet dayi
(11.07.25 18:22:47)

1 evet. 2 evet. 4 evet.
- osssy
(12.07.25 02:41:35)

1 milyon dolar getirdin.
türk lirasına çeivrdin, 40 milyon tl paran oldu.
faize attın, 6 ayda 40 milyon tl paran 50 milyon tl oldu.
dolar anca 40'dan 41-42'ye geldi.
50 milyon tl'yi geri dolara çevirdin. 1.2 milyon doların oldu.
parayı aldın defolup gittin.
dünyadaki herhangi bir ülkede bu parayı dolar faizine atsan, 1 milyon doların 1 yılda ta çatlasın 1.05 milyon dolar olurdu. sen 6 ayda, yıllık faizi n4 katını kazandın.
-----
şimdi sana soru: sence baskılanmıyor mu?
şuan ülkedeki dolar rezervinin tamamı bu "carry trade" için var. herkes 1.5 yıldır bu şekilde dolar bazlı para kazanıyor. hem de çılgınlar gibi kazanıyor. yarın faiz düştüğü gün, parasını alıp çıkacaklar. o zaman sence dolar ne olacak?
-----
normalde piyasa dengesi gereği, dolar aşağı yukarı bizim faiz oranımız kadar artmalı.
1 senede dolar %20 arttı, türk lirasına ise %50 faiz verdik. arada bu makas varken, herkes bedavadan zenginleşiyor.
"dolar baskılanmıyor" demek için, faiz %50 ise, doların da en azından %40 civarında artmış olması gerekir ki, bu yukarıda söylediğim carry trade yapılamıyor olsun.
türk lirasına çeivrdin, 40 milyon tl paran oldu.
faize attın, 6 ayda 40 milyon tl paran 50 milyon tl oldu.
dolar anca 40'dan 41-42'ye geldi.
50 milyon tl'yi geri dolara çevirdin. 1.2 milyon doların oldu.
parayı aldın defolup gittin.
dünyadaki herhangi bir ülkede bu parayı dolar faizine atsan, 1 milyon doların 1 yılda ta çatlasın 1.05 milyon dolar olurdu. sen 6 ayda, yıllık faizi n4 katını kazandın.
-----
şimdi sana soru: sence baskılanmıyor mu?
şuan ülkedeki dolar rezervinin tamamı bu "carry trade" için var. herkes 1.5 yıldır bu şekilde dolar bazlı para kazanıyor. hem de çılgınlar gibi kazanıyor. yarın faiz düştüğü gün, parasını alıp çıkacaklar. o zaman sence dolar ne olacak?
-----
normalde piyasa dengesi gereği, dolar aşağı yukarı bizim faiz oranımız kadar artmalı.
1 senede dolar %20 arttı, türk lirasına ise %50 faiz verdik. arada bu makas varken, herkes bedavadan zenginleşiyor.
"dolar baskılanmıyor" demek için, faiz %50 ise, doların da en azından %40 civarında artmış olması gerekir ki, bu yukarıda söylediğim carry trade yapılamıyor olsun.
- tchuck
(12.07.25 05:46:33 ~ 05:48:35)

buna benzer bir konuyu açmıştım. ama buraya kendi görüşlerimi yazayım. Ama ondan önce bazı sorulara cevap vermek gerekiyor bana göre.
1- Her konuda güvenirliğini yitirmiş bir partinin , açıkladığı merkez bankasının rakamlarına inancınız tammı ?
2- rezerv satmadan , tabela fiyatı sabitleyemezler mi ?
Kaldığı Açıklanan rezervler günlük değil aylık, dolayısı ile günlük krizlerde ne olup bittiğini vatandaş olarak biz biliyor muyuz ?
Açıklanan rakamlar aylık olduğu için psikolojik üstünlük merkez bankasında, yani istenirse günlük krizleri yönetmek için günlük istediği kadar satar , piyasa sakınleyince tekrar yerine koyar.
Böylece fiyatın artmadığını gören vatandaşa , tekrar satışa geçebilir veya talebi durdurabilir.
Sonuç olarak ben , açıklanan hiç bir rakama inanmıyor, ve yapılan işlemlerin şeffaf ve doğru olduğunu düşünmüyorum.
Ayrıca Kaldıkı dolar fiyatının bu fiyatta kalması , sadece yüksek faiz ile açıklanamaz bana göre. Yüksek faiz ile yapıldığını kabul etmem için, ekonomiye tam bir güven olması gerekir. Sizce bu koşul geçerli mi ?
Örneğin ben yüksek faiz bile olsa 1 tl bile olsa mevduatta tutmuyorum .
1- Her konuda güvenirliğini yitirmiş bir partinin , açıkladığı merkez bankasının rakamlarına inancınız tammı ?
2- rezerv satmadan , tabela fiyatı sabitleyemezler mi ?
Kaldığı Açıklanan rezervler günlük değil aylık, dolayısı ile günlük krizlerde ne olup bittiğini vatandaş olarak biz biliyor muyuz ?
Açıklanan rakamlar aylık olduğu için psikolojik üstünlük merkez bankasında, yani istenirse günlük krizleri yönetmek için günlük istediği kadar satar , piyasa sakınleyince tekrar yerine koyar.
Böylece fiyatın artmadığını gören vatandaşa , tekrar satışa geçebilir veya talebi durdurabilir.
Sonuç olarak ben , açıklanan hiç bir rakama inanmıyor, ve yapılan işlemlerin şeffaf ve doğru olduğunu düşünmüyorum.
Ayrıca Kaldıkı dolar fiyatının bu fiyatta kalması , sadece yüksek faiz ile açıklanamaz bana göre. Yüksek faiz ile yapıldığını kabul etmem için, ekonomiye tam bir güven olması gerekir. Sizce bu koşul geçerli mi ?
Örneğin ben yüksek faiz bile olsa 1 tl bile olsa mevduatta tutmuyorum .
- Rao
(12.07.25 09:27:42 ~ 09:32:43)

Sonuç olarak, bana güvenirliklerini kaybettikleri için.
özellikle önemli siyasi kırılım günleri ağırlıkta olmak üzere bal gibide baskılanıyor.
özellikle önemli siyasi kırılım günleri ağırlıkta olmak üzere bal gibide baskılanıyor.
- Rao
(12.07.25 19:54:16)
[]

koyun postu bakımı
uzun süredir kullandığım yumuşacık gerçek bir koyun postum vardı, üzerine tatlı döküldü diye çamaşır makinasına attım 15dk kısa programda yıkadım kuruttum ama kuruyunca deri kısmı katır katır oldu eski halinden eser yok, makinadan çıktığında deri kısmında yağsı bir tabaka vardı galiba o yağ uçtu gitti.
bu deriyi eski haline getirmenin bir yolu var mıdır ?
bu deriyi eski haline getirmenin bir yolu var mıdır ?

Keşke yıkamadan önce nasıl temizlerim diye baksaydınız :( Postların deri yüzeyini mecbur kalmadıkça suyla, özellikle de deterjanla temas ettirmemek gerekiyor.
wilsondorset.com
burada deriyi dövmeyi önermişler, mantıklı olabilir. Balkona, çamaşır askısı gibi bir şeye asıp evde varsa oklavayla, yoksa tahta kaşıkla girişin :)
Bir de deri bakım yağı alıp onu sürseniz olabildiği kadar düzelir sanırım.
wilsondorset.com
burada deriyi dövmeyi önermişler, mantıklı olabilir. Balkona, çamaşır askısı gibi bir şeye asıp evde varsa oklavayla, yoksa tahta kaşıkla girişin :)
Bir de deri bakım yağı alıp onu sürseniz olabildiği kadar düzelir sanırım.
- kobuzchu kiz
(11.07.25 13:25:46 ~ 13:26:05)

Kimyasal tabaklama yapıldığı için suyla temas deride bozulma ve çürüme yapar maalesef artık eskisi gibi olmaz...
- apocalipy
(11.07.25 17:32:50)
[]

İzmir'de gelinlik konusunda iyi terzi önerisi var mıdır?
Berta modellerinden ikinci el bir gelinlik var elimizde. İlk sahibi biraz muhafazakar biriymiş sanırım gelinliğin kapatmış sağını solunu. Bunları eski hâline döndürebilecek, tadilatı varsa yapacak, kuru temizlemede kumaşa zarar vermeyecek işinde iyi terzi öneriniz varsa alırım.
Teşekkürler
Teşekkürler
[]

Yht ile istanbuldan gün birlik Ankara gezisi
İstanbuldan trenle sabahtan ankaraya gidip gezip dönmeyi planlıyoruz. 10 gibi ankaraya ulaşacağız. Haftaiçi yapacağız.
Ankara bilgimiz sıfır. İkimiz de ilk defa gideceğiz. Kendimiz rota oluşturalım dedim ama beceremedik.
Şurayı oku, şu videoyu izle diyeceğiniz şeyler de olur, kişisel önerileriniz de olur. En verimli geçirmek için. Dönüş trenizim akşam 10'da.
Sanırım istasyon ulusta, ve ulus zaten birçok müzeye ve anıtkabire ev sahipliği yapan bölge.
Her türlü genel tavsiyeniz alabiliriz. Teşekkürler.
Ankara bilgimiz sıfır. İkimiz de ilk defa gideceğiz. Kendimiz rota oluşturalım dedim ama beceremedik.
Şurayı oku, şu videoyu izle diyeceğiniz şeyler de olur, kişisel önerileriniz de olur. En verimli geçirmek için. Dönüş trenizim akşam 10'da.
Sanırım istasyon ulusta, ve ulus zaten birçok müzeye ve anıtkabire ev sahipliği yapan bölge.
Her türlü genel tavsiyeniz alabiliriz. Teşekkürler.

ankarada gezilecek yerler
anıtkabir
müzeler
birkaç göl
birkaç park
başka da pek bir yer yok. nasıl yerler gezmek istiyosun?
anıtkabir
müzeler
birkaç göl
birkaç park
başka da pek bir yer yok. nasıl yerler gezmek istiyosun?
- jelly bear
(11.07.25 12:10:46)

rahmi koç müzesi, anadolu medeniyetleri müzesi, erimtan arkeoloji müzesi birbirine yürüme mesafesinde. gardan taksi ile geçebilirsiniz. bunlar zaten birkaç saatinizi alır. ordan da anıtkabir'e geçebilirsiniz. ulusta farklı müzeler de var ama diğerleri pek yürüme mesafesi olmuyor.
- elorelia
(11.07.25 12:40:13)
[]

Eksi Bakiyede Kalmak vs Kredi Çekmek
-100k bakiyem var diyelim.
Buna her ay eklenen faizle birlikte ben bunu 6 ay içerisinde sıfırlayıp sonraki aylarda artık pozitif bakiye kalacak normal bir duruma gelebiliyorum.
Bir de şu var. 100k kredi çekip, bunu kapatabilirim. Fakat 12 ay boyunca toplamda 50k faiz ödeyeceğim.
Sizce dişi sıkıp beklemek mi? Yoksa kredi çekip kapatmak mı?
Buna her ay eklenen faizle birlikte ben bunu 6 ay içerisinde sıfırlayıp sonraki aylarda artık pozitif bakiye kalacak normal bir duruma gelebiliyorum.
Bir de şu var. 100k kredi çekip, bunu kapatabilirim. Fakat 12 ay boyunca toplamda 50k faiz ödeyeceğim.
Sizce dişi sıkıp beklemek mi? Yoksa kredi çekip kapatmak mı?

Belirtmeyi unuttum. Kredi çektikten sonra tekrar eksiye düşmeyecek biçimdd yaşayabildiğimi varsayalım.
- amor fati
(11.07.25 11:53:57)

hangisinin faizi düşükse o
- bobinhoo
(11.07.25 11:54:14)

6 ay içinde sıfırlayabiliyorsan kredi çekmek mantıksız bence. 100knın 6k falan faizi olur sanıyorum. 50k faiz olmuyor.
- matilda
(11.07.25 11:58:20)

eksi bakiyenin efektif faizi yüzde 6.5'a dayanıyor. yüzde 5 yazıyor ama başka başka şeylerle biraz daha artıyor.
iki üç gün içinse avans hesap kullanmak iyi.
ama daha uzun süre için kredi çekmek daha mantıklı.
en azından neye ne ödediğin belli.
ben de benzer durumdayım. geçen araştırdım ve taksitli nakit avansın daha uygun olduğunu gördüm. bir bakın belki işinizi görür.
yalnız 6 ay içinde eksideki 100bin lirayı sıfırlayabiliyorsanız, kredi için düşük vadeyi düşünebilirsiniz. kafanız rahat olur. hem nakit avans limitiniz aktif olduğu için acil bir durumda başvurabilirsiniz.
kafa rahatlığının sıkıntısı şu ve gerçekten dikkate almak lazım: yeni borç yaparsınız. dişinizi sıkmazsınız.
iki üç gün içinse avans hesap kullanmak iyi.
ama daha uzun süre için kredi çekmek daha mantıklı.
en azından neye ne ödediğin belli.
ben de benzer durumdayım. geçen araştırdım ve taksitli nakit avansın daha uygun olduğunu gördüm. bir bakın belki işinizi görür.
yalnız 6 ay içinde eksideki 100bin lirayı sıfırlayabiliyorsanız, kredi için düşük vadeyi düşünebilirsiniz. kafanız rahat olur. hem nakit avans limitiniz aktif olduğu için acil bir durumda başvurabilirsiniz.
kafa rahatlığının sıkıntısı şu ve gerçekten dikkate almak lazım: yeni borç yaparsınız. dişinizi sıkmazsınız.
- biseysorcaktim
(11.07.25 12:10:16)

(Faizler ile 6 ayda ödenecek toplam) - (kredi çekince toplam geri ödeme) = x
X sıfırdan büyükse kredi çek. Değilse 6 ayda öde.
Şunu da hesaba katabilirsin ama daha çok karışabilir, 6 ayda odedebilen miktar icin hesaplamaya deger mi emin değilim:
çalışan isen ve maaşına zam gelecek ya da prim alacaksan;
Ticaret yapıyorsan ve sattığın ürün ya da hizmete zam gelecekse, yapmayı düşünüyorsan...
Kredi geri ödemesi sabit olduğu için mantıklı olabilir, ama aradaki farka değer mi ve de bunu incik cincik hesapladigina deger mi o muallak işte, biraz sana bağlı.
X sıfırdan büyükse kredi çek. Değilse 6 ayda öde.
Şunu da hesaba katabilirsin ama daha çok karışabilir, 6 ayda odedebilen miktar icin hesaplamaya deger mi emin değilim:
çalışan isen ve maaşına zam gelecek ya da prim alacaksan;
Ticaret yapıyorsan ve sattığın ürün ya da hizmete zam gelecekse, yapmayı düşünüyorsan...
Kredi geri ödemesi sabit olduğu için mantıklı olabilir, ama aradaki farka değer mi ve de bunu incik cincik hesapladigina deger mi o muallak işte, biraz sana bağlı.
- encokbenisevinnolur
(11.07.25 12:10:32)
[]

Avrupa'da yaşamak mı yoksa Türkiye'de yaşayıp Avrupa'yı ziyaret etmek mi?
Hangisi sizce?
Kriterlere de bağlı olabilir tabii. Avrupa'ya istediğiniz zaman gidebilirsiniz.
- Türkiye'de ortalama kazanıp kira ödemiyorsunuz diyelim.
- Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz.
- Avrupa'ya gidince, oraya yerleşme/kira stresi vs. olacak.
- Çocuk yok
Avrupa'da yaşanacak ülke daha çok Almanya veya Hollanda gibi ama başka ülkelere göre de düşünebilirsiniz.
edit: Cevaplar için teşekkür ederim. Bu arada en başta 'sizce' diye sordum, yani elbette kişiye ve kriterlere göre değişir. Benim durumum ve hayatım aslında daha karmaşık (ya da öyle oldu); herkesin cevabını merak ettiğim için soruyu sadeleştirerek sordum. Özelden konuşmak isteyen olursa, özellikle Avrupa tecrübesi olanlar, yazabilir.
Kriterlere de bağlı olabilir tabii. Avrupa'ya istediğiniz zaman gidebilirsiniz.
- Türkiye'de ortalama kazanıp kira ödemiyorsunuz diyelim.
- Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz.
- Avrupa'ya gidince, oraya yerleşme/kira stresi vs. olacak.
- Çocuk yok
Avrupa'da yaşanacak ülke daha çok Almanya veya Hollanda gibi ama başka ülkelere göre de düşünebilirsiniz.
edit: Cevaplar için teşekkür ederim. Bu arada en başta 'sizce' diye sordum, yani elbette kişiye ve kriterlere göre değişir. Benim durumum ve hayatım aslında daha karmaşık (ya da öyle oldu); herkesin cevabını merak ettiğim için soruyu sadeleştirerek sordum. Özelden konuşmak isteyen olursa, özellikle Avrupa tecrübesi olanlar, yazabilir.

cocuk yoksa avrupa'da yasamak cok da matah bir sey olmayabilir. cocuk yoksa egitim iyi, demokrasi vs derken cok anlamli hale geliyor.
cocuk yapacaksaniz avrupa yoksa tr.
avrupa'da yasamak vatandaslik almak icin mantikli olabilir. alip dönersiniz ve yurt disi deneyimi kazanmis olursunuz.
bir yere tasinmak stresli ve bol bilinmezli bir sürec. ama cok iyi de cikabilir sonu.
cocuk yapacaksaniz avrupa yoksa tr.
avrupa'da yasamak vatandaslik almak icin mantikli olabilir. alip dönersiniz ve yurt disi deneyimi kazanmis olursunuz.
bir yere tasinmak stresli ve bol bilinmezli bir sürec. ama cok iyi de cikabilir sonu.
- sonsuz
(11.07.25 11:53:31)

Bu tip soran cok oluyor da, bu cok subjective bir sey. Cunku avrupanin kendi icinde de inanilmaz farketmekle birlikte biraz askerlik gibi bir sey bu, herkes kendi senaryosunu yasiyor kimi cok mutlu kimi cok mutsuz. Kimi mutsuz ama kalmayi seciyor. Kimi mutlu ama hasret cok etkiliyor vs.
Avrupa da daha cok kazaninca daha cok da harcamiyor musunuz? yani bu cok ne kadar cok?
Ailenize arkadaslariniza ne kadar baglisiniz? Annenizi babanizi vs. senede 10 gun gorseniz yetiyor mu? Yalnizlikla iliskiniz nasil? Introvert misiniz extrovert mi?
TR de bir seyleri cozmek denen meseleye ne kadar yatkinsiniz? AVM de alan olmasa tepsinizi gidip cope dokuyor musunuz yada alan bireyin yanina getiriyor musunuz? Park yeri yoksa ikinci siraya gecip 4 luyu yakip isinize bakiyor musunuz? AVM de park yeri o tarafta diye ters yonde gidiyor musunuz? Yaya ya yol veriyor musunuz? Yada bunlari yapabilecek misiniz? Gunessizlikle araniz nasil?
Avrupa da daha cok kazaninca daha cok da harcamiyor musunuz? yani bu cok ne kadar cok?
Ailenize arkadaslariniza ne kadar baglisiniz? Annenizi babanizi vs. senede 10 gun gorseniz yetiyor mu? Yalnizlikla iliskiniz nasil? Introvert misiniz extrovert mi?
TR de bir seyleri cozmek denen meseleye ne kadar yatkinsiniz? AVM de alan olmasa tepsinizi gidip cope dokuyor musunuz yada alan bireyin yanina getiriyor musunuz? Park yeri yoksa ikinci siraya gecip 4 luyu yakip isinize bakiyor musunuz? AVM de park yeri o tarafta diye ters yonde gidiyor musunuz? Yaya ya yol veriyor musunuz? Yada bunlari yapabilecek misiniz? Gunessizlikle araniz nasil?
- wallcan
(11.07.25 11:59:05)

Yurtdışında yaşamak kolay değil, pek çok sıkıntı çekiyor insan.
Eğer ciddi bir sebebiniz yoksa ve rahatınız yerindeyse yurtdışına yerleşmeyi düşünmeyin. Mutlaka pişman olduğunuz, zorlandığınız anlar olacak öyle bir zamanda vazgeçersiniz ve boşa gider her şey.
Tek başınıza yani bekarken taşınmanın da ekstra bir zorluğu olduğunu sanıyorum ama tecrübe etmedim.
Eğer ciddi bir sebebiniz yoksa ve rahatınız yerindeyse yurtdışına yerleşmeyi düşünmeyin. Mutlaka pişman olduğunuz, zorlandığınız anlar olacak öyle bir zamanda vazgeçersiniz ve boşa gider her şey.
Tek başınıza yani bekarken taşınmanın da ekstra bir zorluğu olduğunu sanıyorum ama tecrübe etmedim.
- michael_knight
(11.07.25 12:01:08)

Bence Avrupa'da yaşamak, tabii Polonya da Avrupa, Amsterdam da Avrupa. Ve gerçekten çok subjektif bir şey.
Biz çocuksuz çift olarak taşınmaya niyetliyiz, burada yaşayıp orayı ziyaret etmektense orada yaşayıp burayı ziyaret etmek istiyoruz.
Biz çocuksuz çift olarak taşınmaya niyetliyiz, burada yaşayıp orayı ziyaret etmektense orada yaşayıp burayı ziyaret etmek istiyoruz.
- kobuzchu kiz
(11.07.25 12:14:06)

biraz yaşa göre değişiyor sanırım.
yaşam standartım yüksek değilse de, geçen sene avrupada güzel bir şehrinde keyifle yaşayabilecek gelire sahiptim ve gitmeyi düşündüm. sonra aileye uzaklık, gittiğin yerde yabancı hissetme, karşılaştığın az-çok zorluklar, dil bariyeri gibi şeyler beni geri itti, ki yabancı dilim ve avrupa'da yaşamışlığım var.
şimdilerde ise iki kişi olarak gitmeye çalışıyoruz. çünkü kazancımız makul da olsa yetmiyor. kaliteli yaşamak istediğimizde eksiye iniyor ve çıkamıyoruz. iki gezelim tozalım fiyatına bakmadan alalım dediğimizde batıyoruz. akşam yarım saat bir saat yürüyelim yorulursak bir kafe'de çay/kahve içelim kısmı bile çok komplike. yollar kalabalık, insanlar kaba, kaldırımlar kötü, her yer trafik, sürekli korna, bir kafeye oturunca yüksek müzik, tanımadığım masadaki adam bana karşımdakinden daha yakın o kadar her şey içiçe. (istanbul'da) bunlardan kaçmak için sahip olman gelirle de abd'de de avrupa'nın lüks yerinde de yaşarsın.
İstanbul’da bir kafeye girince, servis ücretiyle birlikte korna gürültüsü de ikram ediliyor.
ikinci paragrafta bahsettiklerimden münezzehseniz, türkiye'de yaşamaya devam etmek yeni bir macera atılmaktan daha güzel olabilir. çünkü insan memleketinde (ya da memleketim diyebildiği) yerde kök salar, başka yerde geçici hisseder.
yaşam standartım yüksek değilse de, geçen sene avrupada güzel bir şehrinde keyifle yaşayabilecek gelire sahiptim ve gitmeyi düşündüm. sonra aileye uzaklık, gittiğin yerde yabancı hissetme, karşılaştığın az-çok zorluklar, dil bariyeri gibi şeyler beni geri itti, ki yabancı dilim ve avrupa'da yaşamışlığım var.
şimdilerde ise iki kişi olarak gitmeye çalışıyoruz. çünkü kazancımız makul da olsa yetmiyor. kaliteli yaşamak istediğimizde eksiye iniyor ve çıkamıyoruz. iki gezelim tozalım fiyatına bakmadan alalım dediğimizde batıyoruz. akşam yarım saat bir saat yürüyelim yorulursak bir kafe'de çay/kahve içelim kısmı bile çok komplike. yollar kalabalık, insanlar kaba, kaldırımlar kötü, her yer trafik, sürekli korna, bir kafeye oturunca yüksek müzik, tanımadığım masadaki adam bana karşımdakinden daha yakın o kadar her şey içiçe. (istanbul'da) bunlardan kaçmak için sahip olman gelirle de abd'de de avrupa'nın lüks yerinde de yaşarsın.
İstanbul’da bir kafeye girince, servis ücretiyle birlikte korna gürültüsü de ikram ediliyor.
ikinci paragrafta bahsettiklerimden münezzehseniz, türkiye'de yaşamaya devam etmek yeni bir macera atılmaktan daha güzel olabilir. çünkü insan memleketinde (ya da memleketim diyebildiği) yerde kök salar, başka yerde geçici hisseder.
- biseysorcaktim
(11.07.25 12:22:23 ~ 12:23:54)

Avrupa'da kira ödeyeceksen birikim yapamazsın. Bu sorunun cevabı Türkiye'deki ortamına bağlı. Leş bir ortamdaysan kaçmak için düşünülebilir. Türkiye'de insani gelişmişlik düşük olsa da her yerde düşük değil.
- runaway
(11.07.25 12:44:40)

şöyle söyleyeyim. yılda bir kez bir haftalığına türkiye’ye gidiyorum ve üçüncü gün geri dönmek istiyorum. ilke bana resmen negatif enerji yüklüyor.
tüm zorluklarına rağmen avrupa’da gayet mutlu ve huzurluyum. varsın daha az kazanayım, varsın konfor alanımdan çıkmış olayım.
sırf daha az insan, daha temiz ve yeşil sokaklar, dışarıda daha az kavga gürültü, daha az trafik, gece tek başına güvenli bir şekilde evine yürümek için bile avrupa derim.
kimisi işi sadece ekonomik yönünden değerlendiriyor, kimisi kültürüne daha bağlı yetişip ondan kopmak istemiyor. yani bu kişiye göre değişir. ben oldum olası 'boğazda rakı içmek abi, türklük abii' kafasında bir insan olmadım. zengin olmak gibi bir derdim de yok. orta sınıf (ama gerçekten orta sınıf, türkiye'de kendini orta sınıf sanan fakir beyaz yaka hayatı değil) bir hayat yaşayayım benim için yeterli. sevdiklerim dışında türkiye'ye dair özlediğim hiçbir şey yok. o yüzden bu saatten sonra türkiye’nin deliliğine, kaosuna ve yozluğuna tekrar girmemek için elimden geleni yaparım.
tüm zorluklarına rağmen avrupa’da gayet mutlu ve huzurluyum. varsın daha az kazanayım, varsın konfor alanımdan çıkmış olayım.
sırf daha az insan, daha temiz ve yeşil sokaklar, dışarıda daha az kavga gürültü, daha az trafik, gece tek başına güvenli bir şekilde evine yürümek için bile avrupa derim.
kimisi işi sadece ekonomik yönünden değerlendiriyor, kimisi kültürüne daha bağlı yetişip ondan kopmak istemiyor. yani bu kişiye göre değişir. ben oldum olası 'boğazda rakı içmek abi, türklük abii' kafasında bir insan olmadım. zengin olmak gibi bir derdim de yok. orta sınıf (ama gerçekten orta sınıf, türkiye'de kendini orta sınıf sanan fakir beyaz yaka hayatı değil) bir hayat yaşayayım benim için yeterli. sevdiklerim dışında türkiye'ye dair özlediğim hiçbir şey yok. o yüzden bu saatten sonra türkiye’nin deliliğine, kaosuna ve yozluğuna tekrar girmemek için elimden geleni yaparım.
- sir gawain
(11.07.25 12:49:57 ~ 14:21:09)

2008'den beri abd'deyim, açıkçası avrupa'da bazı ülkelere taşınmak isterim. arada türkiye'yi ziyaret etmek daha cazip.
- eileengray
(11.07.25 13:18:07)

avrupa'da ozellikle hollanda'da yasamak turkiye'den cok daha huzurlu. bazi zorluklara (yuksek kira veya mortgage, dil zorlugu, herkes ingilizce konussa da, kapali hava vs) ragmen boyle. o yuzden avrupa'da yasayip turkiye'ye gezmeye, aile ve arkadaslari gormeye, yemek yemeye gitmek bana daha mantikli geliyor. oyle de yapiyoruz, senede 3-4 kez, 3-4 haftalik gidiyoruz turkiye'ye, boylece cok ozlem de olmuyor. hatta 4 hafta cogunlukla fazla geliyor turkiye'de.
avrupa'dayken turkiye'de yapamadigimiz, ya da yaparken oldukca zorlandigimiz seyleri yapabiliyoruz. spor yapmak daha erisilebilir, doga her yerde. goruntu ve gurultu kirliligi cok cok daha az. insanlar daha durust, daha guleryuzlu, daha saygili.
kisaca imkan varsa avrupa'da yasayip turkiye'yi ziyaret daha guzel.
bir gun belki turkiye'ye donerim ama bu buyuk bir sehir olmaz muhtemelen.
not: amsterdam, cocuk yok, mortgage var, kazanc turkiye ile benzer.
avrupa'dayken turkiye'de yapamadigimiz, ya da yaparken oldukca zorlandigimiz seyleri yapabiliyoruz. spor yapmak daha erisilebilir, doga her yerde. goruntu ve gurultu kirliligi cok cok daha az. insanlar daha durust, daha guleryuzlu, daha saygili.
kisaca imkan varsa avrupa'da yasayip turkiye'yi ziyaret daha guzel.
bir gun belki turkiye'ye donerim ama bu buyuk bir sehir olmaz muhtemelen.
not: amsterdam, cocuk yok, mortgage var, kazanc turkiye ile benzer.
- lemmiwinks
(11.07.25 13:22:13)

Uzun yıllardır buralarda bu soru olur. Ve her zaman bu olaya ekonomik bakmanın sonucu Türkiye cikaracagini söyledim (eger iyi seviye biriyseniz). Çünkü Türkiye gelir adaletsizligi ülkesi ve bu sebepten iyi kazanirsan iyi hayatın var ama normal kazanirsan hayat kötü. Genelde bati Avrupa'da insanları yüzde 60-70 ayni hayatlarda yasatma çabası var diyelim. Misal dün müdürle konusuyorduk, Türkiye'de ilk müdürüm benim 5 katı maaşım aliyordu dedim. Fransa'da bu imkansiz çünkü bu ciddi gelir adaletsizligi yaratır.
Neyse kendim için konuşursak biraz sir gawain gibi; birak Avrupa'da daha fazla parayi Türkiye'ye beni birinin dönüşmesi için 2-3 katı Avrupa maaşı vermesi lazım (imkansiz haliyle) ve o da birkaç yıl için, aynı nasıl millet dubai falan gidiyorsa öyle. Yoksa Max 2 hafta kalirim, o da tatil sebebiyle. Yoksa acayip kötü yani ülke eğer fanusta yaşamıyorsan (misal hayatin İzmir'de Alaçatı/cesme beach clubsa, bostanli'da bayrakli'da deniz manzaralı evse tabiki senin hayatin fanus).
Bu sebepten bu sorularda benim kendim için cevabım her zaman batı Avrupa çünkü hayatta aradığım tek şey en çok para veren ülkede yaşamak değil.
Neyse kendim için konuşursak biraz sir gawain gibi; birak Avrupa'da daha fazla parayi Türkiye'ye beni birinin dönüşmesi için 2-3 katı Avrupa maaşı vermesi lazım (imkansiz haliyle) ve o da birkaç yıl için, aynı nasıl millet dubai falan gidiyorsa öyle. Yoksa Max 2 hafta kalirim, o da tatil sebebiyle. Yoksa acayip kötü yani ülke eğer fanusta yaşamıyorsan (misal hayatin İzmir'de Alaçatı/cesme beach clubsa, bostanli'da bayrakli'da deniz manzaralı evse tabiki senin hayatin fanus).
Bu sebepten bu sorularda benim kendim için cevabım her zaman batı Avrupa çünkü hayatta aradığım tek şey en çok para veren ülkede yaşamak değil.
- logisticsmanager
(11.07.25 13:50:02)

Denize kıyısı olan bütün avrupa ülkelerine gittim neredeyse, yemeğinden kültürüne, yasalarına, yazılı olmayan kurallarına kadar bizden çok farklılar.
Çocuk yoksa ve 30 yaş altı olsam gitmek isterdim, benim durumumda kaza, bela, savaş olmazsa gitmek istemem
Çocuk yoksa ve 30 yaş altı olsam gitmek isterdim, benim durumumda kaza, bela, savaş olmazsa gitmek istemem
- kimlanbu
(11.07.25 14:16:42)

Verilen cevaplari okumadim ama neredeyse hepsinin "parasi olan için Türkiye cennet" zirvaligini yazdigina eminim (:
Üstelik bunu yazanlar bu ülkede yasamayanlar hep.
Üstelik bunu yazanlar bu ülkede yasamayanlar hep.
- feastofthedamned
(11.07.25 15:05:37)

Turkiye'de yasarken gelirim ortalama ustuydu, ev masrafim yoktu.
Ama cocugun gelecegini goremiyordum. Covidin ortasinda pili pirti toplayip geldik yerlestik.
Ne gelir, ne yerlesme stresi su bu, hic biri bu yaptigimiz degisikliklerin artilarini sifirlayamiyor.
Keske gencken, cocuk yokken gelseymisiz diyoruz surekli ustelik. Burada cok daha erken hayat kurmus olmak muhtesem olurdu.
Ulke degistirmek, kafanizda "Turkiye mi daha iyi, yurt disi mi?" sorusu varken pek mantikli degil, gitseniz akliniz kalacak bariz.
Karsilastirma, "Amsterdam mi? Berlin mi?" seviyesindeyse zaten mentalite olarak siz gitmeye hazirsiniz demektir.
Ama cocugun gelecegini goremiyordum. Covidin ortasinda pili pirti toplayip geldik yerlestik.
Ne gelir, ne yerlesme stresi su bu, hic biri bu yaptigimiz degisikliklerin artilarini sifirlayamiyor.
Keske gencken, cocuk yokken gelseymisiz diyoruz surekli ustelik. Burada cok daha erken hayat kurmus olmak muhtesem olurdu.
Ulke degistirmek, kafanizda "Turkiye mi daha iyi, yurt disi mi?" sorusu varken pek mantikli degil, gitseniz akliniz kalacak bariz.
Karsilastirma, "Amsterdam mi? Berlin mi?" seviyesindeyse zaten mentalite olarak siz gitmeye hazirsiniz demektir.
- quaker
(11.07.25 16:50:20)

Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz - bunu neye dayandirdigina gore degisir, eger orda aldigin avroyu tlye cevirip daha cok kazanacam diyorsan komik oluyor.
olay paraya bakar, gelismis ulkelerin sana vaad ettigi hayati yasamak icin iyi para kazanman lazim, o da 3-4bin avro ile olacak sey degil.
"parasi olan için Turkiye cennet" lafina da giydirenler genelde culsuzlar oluyor. abicim sen paraya ulasamamissan, cehennem hayati yasiyorsan bunda bizim sucumuz ne? eger guzel bir hayat olmasaydi zenginlerin alayi satip kacardi, neden hala orda takilmaya devam ediyorlar? Benim tanidigim bir turkiye yahudisi ki herif karun gibi zengindi, bana neden zamaninda "olm yurtdisinda gez toz ama sonunda mutlaka ulkene don, burdaki hayati hicbir yerde yasayamazsin" derken bunu salakligindan mi soyledi sence? elestirirken biraz mantikli olun yahu.
olay paraya bakar, gelismis ulkelerin sana vaad ettigi hayati yasamak icin iyi para kazanman lazim, o da 3-4bin avro ile olacak sey degil.
"parasi olan için Turkiye cennet" lafina da giydirenler genelde culsuzlar oluyor. abicim sen paraya ulasamamissan, cehennem hayati yasiyorsan bunda bizim sucumuz ne? eger guzel bir hayat olmasaydi zenginlerin alayi satip kacardi, neden hala orda takilmaya devam ediyorlar? Benim tanidigim bir turkiye yahudisi ki herif karun gibi zengindi, bana neden zamaninda "olm yurtdisinda gez toz ama sonunda mutlaka ulkene don, burdaki hayati hicbir yerde yasayamazsin" derken bunu salakligindan mi soyledi sence? elestirirken biraz mantikli olun yahu.
- cooperr
(11.07.25 18:11:37)

Iyi yetismis bir muhendisi dusunelim. Olaya sadece para kazanmak olarak bakiyorsan bu kisinin Hollanda/ALmanya'da ay sonunda biriktirdigi rakam Turkiye'de biriktirecegi rakamdan kat ve kat yuksek olmayacak.Evet ortalamada daha yuksek olacak ama finansal acidan bakiyorsan bence anlamli bir fark olmaz.Motivasyon para ise Dubai/Isvicre/Amerika gibi yerlere bakmaniz lazim.
Bunu soyledikten sonra asil konuya geleyim.Ailenizden/arkadaslarinizdan uzakta yasamanin sizin icin ne anlama geldigini sorgulamaniz lazim ki dogru sonuca ulasasiniz.Turkiyeyi yilda birkac defa her biri 1-2 hafta olsa da ziyaret etmek ve ailenizi bu siklikla gormek ok midir? bu sorunun cevabini arayin.
Bunu soyledikten sonra asil konuya geleyim.Ailenizden/arkadaslarinizdan uzakta yasamanin sizin icin ne anlama geldigini sorgulamaniz lazim ki dogru sonuca ulasasiniz.Turkiyeyi yilda birkac defa her biri 1-2 hafta olsa da ziyaret etmek ve ailenizi bu siklikla gormek ok midir? bu sorunun cevabini arayin.
- turkuaz
(11.07.25 18:29:27)

4 bin euro para değil Avrupa'da, sokaktaki dilenciye bahşiş diye atıyoruz biz, gitsin kendine çeki düzen versin diye.
En az 250 bin euro lazım batı Avrupa'da yaşamak için. O da minimum.
En az 250 bin euro lazım batı Avrupa'da yaşamak için. O da minimum.
- logisticsmanager
(11.07.25 18:35:38)

‘avrupa’da 4 bin euro para değil’ diyenler (bir üstte ironi yapan arkadaşı kastetmiyorum) neyin kafasını yaşıyor anlamıyorum. çift olarak gittiğininizi düşünürsek, sen 4 eşin 4 kazansa krallar gibi gerçek bir orta sınıf hayatı yaşarsınız avrupa’da. birkaç aya arabanızı da alırsınız, krediyle ev sahibi de olursunuz, yılda iki üç kez tatilinize de çıkarsınız, dışarıda istediğiniz gibi yiyip içersiniz de. hele kuzey avrupa’da eğitimin sağlığın ücretsiz olduğu bir sosyal devlete yerleştiyseniz daha da kolay. ha ama orta doğu kafasıyla ‘ben 50 bin euro’luk arabadan başkasına binmem, devlet hastanesine gitmem, prenses kızımı sadece özel s*ksok sistemiyle eğitim veren özel koleje gönderirim’ diyorsanız o para türkiye’de de avrupa’da da yetmez tabi.
bunu diyenler muhtemelen a haber’in sokak röportajını izleyip avrupa’da ekmeğin 5 euro olduğuna inanan tayfa sanırım. nasıl bir yanılsama içindesiniz oğlum siz? ya da türkiye’de nasıl bir hayat yaşıyorsunuz ki avrupa’daki bu hayat size yetmiyor?
bunu diyenler muhtemelen a haber’in sokak röportajını izleyip avrupa’da ekmeğin 5 euro olduğuna inanan tayfa sanırım. nasıl bir yanılsama içindesiniz oğlum siz? ya da türkiye’de nasıl bir hayat yaşıyorsunuz ki avrupa’daki bu hayat size yetmiyor?
- sir gawain
(11.07.25 19:00:44 ~ 19:07:38)

ben kendi adıma söylüyorum, türkiye'de yaşayıp avrupa'yı ziyaret etmek.
hayatımı türkiye'den kaçmak hayaliyle yaşadım ama artık yaşlandım. babamı kaybettim. annem yaşlanıyor. şu dünyada beni arayıp soracak 2-3 tane insan var, hepsi burada. ellerinden öper, 1.5 yaşında dünya tatlısı yeğenim var, senede 8-10 gün görmek bile çok az geliyor, 3-4 yılda bir görme fikrini çirkin buluyorum.
hele ki avrupa'ya "daha sonra" gitme imkanım varsa ben şu noktada türkiye'de kalırdım. en azından bildiğim çöplük.
tabii dediğim gibi bunlar çok kişisel şeyler. ben eutard olarak büyüdüm, 25 yaşımdan sonra siyasi sebeplerle avrupa'dan öyle bir nefret etmeye başladım ki bin ladin ya da saddam gelse "olm çok abartıyosun sakin ol" der herhalde. o yüzden yazdıklarımı asteriskle almakta fayda var.
hayatımı türkiye'den kaçmak hayaliyle yaşadım ama artık yaşlandım. babamı kaybettim. annem yaşlanıyor. şu dünyada beni arayıp soracak 2-3 tane insan var, hepsi burada. ellerinden öper, 1.5 yaşında dünya tatlısı yeğenim var, senede 8-10 gün görmek bile çok az geliyor, 3-4 yılda bir görme fikrini çirkin buluyorum.
hele ki avrupa'ya "daha sonra" gitme imkanım varsa ben şu noktada türkiye'de kalırdım. en azından bildiğim çöplük.
tabii dediğim gibi bunlar çok kişisel şeyler. ben eutard olarak büyüdüm, 25 yaşımdan sonra siyasi sebeplerle avrupa'dan öyle bir nefret etmeye başladım ki bin ladin ya da saddam gelse "olm çok abartıyosun sakin ol" der herhalde. o yüzden yazdıklarımı asteriskle almakta fayda var.
- der meister
(11.07.25 19:08:33)

abicim sana gore guzel 3-4bin, bana gore degil. sana yeter bana yetmez.
sen titr pesindesin, ben para pesindeyim. ici bos titrler beni tatmin etmiyor.
sen 50bin avroluk araca binmeye gerek yok diyorsun, ben dandik 15 yasinda reno/fiat ile gezinmek istemiyorum.
sen orta direk alti dandik bir gocmen banliyosunde yasamaya OK diyorsun bana gelmez.
dunya sadece siz ve cevrenizden ibaret degil, bunu artik anlasaniz mi yaw?
herkes memur hayati yasamak istemiyor. dolayisiyla bu tarz sorularin cevabi kisiye gore degisir.
sen titr pesindesin, ben para pesindeyim. ici bos titrler beni tatmin etmiyor.
sen 50bin avroluk araca binmeye gerek yok diyorsun, ben dandik 15 yasinda reno/fiat ile gezinmek istemiyorum.
sen orta direk alti dandik bir gocmen banliyosunde yasamaya OK diyorsun bana gelmez.
dunya sadece siz ve cevrenizden ibaret degil, bunu artik anlasaniz mi yaw?
herkes memur hayati yasamak istemiyor. dolayisiyla bu tarz sorularin cevabi kisiye gore degisir.
- cooperr
(11.07.25 19:22:03)

Kimse zaten kişiden kişiye değişmez yazmaz da hiçbirimiz de başkasının hayatları hakkında senin kadar fazla konuşmuyoruz. Hepimizin yaşadığı hayati, geliriyle ne yaptığını bizden iyi biliyorsun. Şurada Avrupa'da yasayanlara memur diyorsun böcek diyorsun ama cevap verince "kişiden kişiye değişir". Hayır zaten Avrupa'da 4 bin alan kişi Türkiye'de nasıl villalarda yaşıyor 50 bin euroluk araba alacak gelire sahip oluyor anlamadım nasıl bir fantastik durumsa. Bugün 50 bin euroluk arabayı kredi ile alamiyorsun ülkede çünkü max kredi 400 bin lira.
Sunları yaz ki bilginin olmadığı ortaya çıksın istedim. Zaten batı Avrupa'da yaşam konusunds bilgin olmadığını biliyorum çünkü Avrupa'da yaşamıyorsun ama hepimizden çok fikrin var Avrupa'da kime ne kadar çok para gerekir diye. 4 bin euro para değil falan, 4 bin euro net gelir ile banliyöde yasandigini sanan, sadece 15 bin euroluk araba alabilecegini sanan biri enteresan.
Böyle birinin sürekli avrupa'da ne kadar paranın neyi yaptığı hakkında konuşması komik yani. Kabul etmelisin bence. Yaşamadığı hayat hakkında bu kadar fikir sahibi olan pek fazla kişi yok duyuruda.
Kanada anlat, kuzey amerika anlat. Bizden çok bilgin var yani biz bilecek degiliz.
Not; 50 bin euroluk arabanın Türkiye'de 100 bin Euro olması...
Sunları yaz ki bilginin olmadığı ortaya çıksın istedim. Zaten batı Avrupa'da yaşam konusunds bilgin olmadığını biliyorum çünkü Avrupa'da yaşamıyorsun ama hepimizden çok fikrin var Avrupa'da kime ne kadar çok para gerekir diye. 4 bin euro para değil falan, 4 bin euro net gelir ile banliyöde yasandigini sanan, sadece 15 bin euroluk araba alabilecegini sanan biri enteresan.
Böyle birinin sürekli avrupa'da ne kadar paranın neyi yaptığı hakkında konuşması komik yani. Kabul etmelisin bence. Yaşamadığı hayat hakkında bu kadar fikir sahibi olan pek fazla kişi yok duyuruda.
Kanada anlat, kuzey amerika anlat. Bizden çok bilgin var yani biz bilecek degiliz.
Not; 50 bin euroluk arabanın Türkiye'de 100 bin Euro olması...
- logisticsmanager
(11.07.25 20:11:32)

lol, 50 bin euro’luk arabanın bir altı 3 bin euro değerindeki 15 yıllık renault mu? ya da ciddi ciddi avrupa’da 4 bin euro kazanan insanların göçmen banliyölerinde mi yaşadığını düşünüyorsun?
yaşadığım ülkede 50 bin euro’luk arabalara sadece nargileci kıro gurbetçi türkler ve araplar biniyor. hepsinin tek derdi sıfır siyah benz ya da bmw almak. muhtemelen aynı kafa yapısında birisin. olur öyle, bu da senin hayatın.
yaşadığım ülkede 50 bin euro’luk arabalara sadece nargileci kıro gurbetçi türkler ve araplar biniyor. hepsinin tek derdi sıfır siyah benz ya da bmw almak. muhtemelen aynı kafa yapısında birisin. olur öyle, bu da senin hayatın.
- sir gawain
(11.07.25 20:28:07)

Kriteri karşıladığım için Türkiye'de yaşayıp Avrupa'yı ziyaret etmek. Tek derdim vize alabilmek. Şimdilik Şubat 2026'a kadar vizem var.
Hatta kriterin bir üstüne avantajım daha var uçak bileti açısından.
Hatta kriterin bir üstüne avantajım daha var uçak bileti açısından.
- put it in your appropriate place
(11.07.25 20:31:34)

@ermanen; yok abi sana neden yazayım :) kendisi kanada'da yaşıyor. Motor yandi senin bir anda :)
@sir gawain; abi merak edip istatistik kastım=d
Ayda 4 bin net, 48 bin Euro yıllık yapar.
Medyan net gelire göre bunun medyan altında kaldığı ülkeler;
Luxembourg
Medyana orani;
Hollanda 1.48 kati
Almanya 1.73 kati
Fransa 1.87 kati
Euro alani 2.01 katı
Ülke ortalama gelirinin iki katını kazanip banliyöde yaşamak icin 3 bin Euro maaş hacizi lazım=d
Işte salla gitsin sonuçta fact check yok.
@sir gawain; abi merak edip istatistik kastım=d
Ayda 4 bin net, 48 bin Euro yıllık yapar.
Medyan net gelire göre bunun medyan altında kaldığı ülkeler;
Luxembourg
Medyana orani;
Hollanda 1.48 kati
Almanya 1.73 kati
Fransa 1.87 kati
Euro alani 2.01 katı
Ülke ortalama gelirinin iki katını kazanip banliyöde yaşamak icin 3 bin Euro maaş hacizi lazım=d
Işte salla gitsin sonuçta fact check yok.
- logisticsmanager
(11.07.25 20:37:58)

@logisticsmanager
adam avrupa’da 4 bin kazananların ciddi ciddi fakir olduklarını düşünüyor. ses etmeyelim, öyle sanmaya devam etsin :) aynen kanka açlıktan kırılıyoruz, domatesin kilosu olmuş 10 euro.
adam avrupa’da 4 bin kazananların ciddi ciddi fakir olduklarını düşünüyor. ses etmeyelim, öyle sanmaya devam etsin :) aynen kanka açlıktan kırılıyoruz, domatesin kilosu olmuş 10 euro.
- sir gawain
(11.07.25 20:44:36)

cooperr amca yasliliktan euro ile cad i karistirdi. yasli basli adam olabilir, üzerine gitmeyin.
- sonsuz
(11.07.25 20:46:56)

haa, cooper abd’de mi yaşıyor? tamam taşlar şimdi yerine oturdu. muhtemelen 4 bin euro’yu 4 bin usd gibi düşünüyor -ki 4 bin usd ile abd’de cidden fakir hayatı yaşarsın.
sen yine de euro’nun alım gücü, avrupa’da ortalama gelir ne kadar, araba ev fiyatları nasıl, sosyal devlet nedir, avrupa’da insanların mutluluk kriterleri neler, bu tür şeyleri bir araştır hocam. abd kafasında birinin avrupa’daki hayatı anlaması zor, yirmi yıldır orada yaşayan kuzenimden biliyorum. ben onu anlamıyorum, o da beni anlamıyor. bizimkisi biraz öyle oldu. benim de şu dünyada asla yaşamam dediğim yerlerden biri abd ona bakarsan.
sen yine de euro’nun alım gücü, avrupa’da ortalama gelir ne kadar, araba ev fiyatları nasıl, sosyal devlet nedir, avrupa’da insanların mutluluk kriterleri neler, bu tür şeyleri bir araştır hocam. abd kafasında birinin avrupa’daki hayatı anlaması zor, yirmi yıldır orada yaşayan kuzenimden biliyorum. ben onu anlamıyorum, o da beni anlamıyor. bizimkisi biraz öyle oldu. benim de şu dünyada asla yaşamam dediğim yerlerden biri abd ona bakarsan.
- sir gawain
(11.07.25 21:06:46 ~ 21:11:13)

olm teker teker gelin :)
Avrupa'da yasayanlara memur diyorsun böcek diyorsun - yok herkese demiyorum yahu, sana diyorum ama (bocek demiyorum estagfurullah memur diyorum) .. cunku sen 4bin avro ile luks icinde yasadigini iddia eden birisin. bunu da benim gibi eski kasarlar yemez kardes..
50bin avroluk arabaya kirolar biniyor - Bu da bizim insanimizin sanrilarindan biri, Steve Jobs'da son kasa spor mercedesle geziyordu, hatta taninmasin diye 6 ayda bir yeniliyordu, kiromuydu? Geciniz.. Yurtdisinda kimsenin sizin bindiginiz araca baktigi falan yok, adamlarin zaten dedeleri babalari coktan o araclara binmis inmis, biz geriden geliyoruz o kadar.
almanya deneyimin yok - evet surekli yasamiyorum ama almanya ile engaje biriyim, aileden oturu. Arada gidip geliyorum, en son gecen sene 1 hafta berlinde idim. Maaslar ne durumda, giderler nasil, mesela buyuk sehirlerde bir daire kac para, bunlarin farkindayim. 3-4 bin avro net paranin orda ne ise yaradigini bizzat yakin akrabalarimdan biliyorum. Pek oyle abarttiginiz gibi bir durum yok ama herhalde onlar baska bir almanya'da yasiyorlar..ya da yoksa siz yogurdum eksi demekten mi cekiniyorsunuz?
medyan gelir muhabbeti: yaw medyan gelir dedigi zaten aclik siniri, bak "fakirlik" demiyorum "aclik". Al burdan ornek vereyim, burda 2024 verileri medyan gelir $45000 burut, net ayda $3000 yapar. Su anda yasadigim sehirde 1+1 daire kirasi dandik bir muhitte $1500 civari ki nispeten ucuz bir yerdeyim. Bir tane kulustur arac alsan, benzin, sigorta, tamir, mutfak masraflari derken zaten eksiye dusuyorsun. Sizin medyan dediginiz bu, uranuse plutona gitsen de bu boyle.
tanimadigin kisiler hakkinda atip tutuyorsun - yaw siz buraya yasadigini sehre, aldiginiz maasa, yaptiginiz ise hatta pozisyona kadar yaziyorsunuz, bende fal bakiyorum. Anlattiklarinizla benim falda gorduklerim birbirini pek tutumuyor, ne yapayim? :)
arkadaslar, ezcumle sizin bu "avrupa cohh eyyi" kafasinin a haberci tayfanin "avrupa bizi kiskaniyor" kafasindan bir farki yok yaw, sorry.
biraz oranin kalbur ustu insanlariyla takilin (kalbur ustu derken sizin white trash sizden 500 avro fazla maas alan mudurunuzden bahsetmiyorum), bir bakin bakalim kac para aliyorlar, kac paralik evlerde oturuyorlar, altlarindaki araclar nasil..
sonra gelin konusalim... bir de cift dalmaniza gerek yok, sakin sakin pls..
merci tout le monde!
Avrupa'da yasayanlara memur diyorsun böcek diyorsun - yok herkese demiyorum yahu, sana diyorum ama (bocek demiyorum estagfurullah memur diyorum) .. cunku sen 4bin avro ile luks icinde yasadigini iddia eden birisin. bunu da benim gibi eski kasarlar yemez kardes..
50bin avroluk arabaya kirolar biniyor - Bu da bizim insanimizin sanrilarindan biri, Steve Jobs'da son kasa spor mercedesle geziyordu, hatta taninmasin diye 6 ayda bir yeniliyordu, kiromuydu? Geciniz.. Yurtdisinda kimsenin sizin bindiginiz araca baktigi falan yok, adamlarin zaten dedeleri babalari coktan o araclara binmis inmis, biz geriden geliyoruz o kadar.
almanya deneyimin yok - evet surekli yasamiyorum ama almanya ile engaje biriyim, aileden oturu. Arada gidip geliyorum, en son gecen sene 1 hafta berlinde idim. Maaslar ne durumda, giderler nasil, mesela buyuk sehirlerde bir daire kac para, bunlarin farkindayim. 3-4 bin avro net paranin orda ne ise yaradigini bizzat yakin akrabalarimdan biliyorum. Pek oyle abarttiginiz gibi bir durum yok ama herhalde onlar baska bir almanya'da yasiyorlar..ya da yoksa siz yogurdum eksi demekten mi cekiniyorsunuz?
medyan gelir muhabbeti: yaw medyan gelir dedigi zaten aclik siniri, bak "fakirlik" demiyorum "aclik". Al burdan ornek vereyim, burda 2024 verileri medyan gelir $45000 burut, net ayda $3000 yapar. Su anda yasadigim sehirde 1+1 daire kirasi dandik bir muhitte $1500 civari ki nispeten ucuz bir yerdeyim. Bir tane kulustur arac alsan, benzin, sigorta, tamir, mutfak masraflari derken zaten eksiye dusuyorsun. Sizin medyan dediginiz bu, uranuse plutona gitsen de bu boyle.
tanimadigin kisiler hakkinda atip tutuyorsun - yaw siz buraya yasadigini sehre, aldiginiz maasa, yaptiginiz ise hatta pozisyona kadar yaziyorsunuz, bende fal bakiyorum. Anlattiklarinizla benim falda gorduklerim birbirini pek tutumuyor, ne yapayim? :)
arkadaslar, ezcumle sizin bu "avrupa cohh eyyi" kafasinin a haberci tayfanin "avrupa bizi kiskaniyor" kafasindan bir farki yok yaw, sorry.
biraz oranin kalbur ustu insanlariyla takilin (kalbur ustu derken sizin white trash sizden 500 avro fazla maas alan mudurunuzden bahsetmiyorum), bir bakin bakalim kac para aliyorlar, kac paralik evlerde oturuyorlar, altlarindaki araclar nasil..
sonra gelin konusalim... bir de cift dalmaniza gerek yok, sakin sakin pls..
merci tout le monde!
- cooperr
(12.07.25 00:25:51 ~ 00:29:35)
[]

Pendik metro araç yaya buluşması
Pendik metro ya da Tavşantepe metroda inecek birisi ile araçla gelecek birisi için en ideal buluşma yeri ve şekli nasıl olur? Ardından e5'ten Gebze tarafına doğru gidilecek. Teşekkürler.

Tavsantepe metrosundan alirsaniz direkt e-5 e baglanirsiniz hem de pendik gibi yogun olmaz metro cikisi.
- sey mi dostum
(11.07.25 17:53:59)
[]

Olimpos ve Adrasan icin çadır kamp önerisi
Tek başıma gideceğim, yanımda çadır vs götürmeyeceğim. Bir süre Olimpos sonra Adrasan yaparım diye planladım, araç yok. Öneriniz var mı
[]

Yurtdışı cep telefonu kayıtsız kullanma ??
Bir arkadaşım mayıs 2025'de ydışı iphone almış tr'den. cihazda iki sim var. satan adam demiş ki 1 simde 4 ay diğer simde 4 ay olmak üzere 8 ay kayıt ettirmeden kullanabilirsin. aralıkta bu hak yenilenecek, dolayısıyla sen eylül 2026'ya kadar kayıt yaptırmadan bu telefonu kullanabilirsin. hatta kalan 4 ayı da kullanmak istersen 7k masrafı var, verirsin hallederiz demiş :)
bu mümkün mü gerçekten?
bu mümkün mü gerçekten?

evet mümkün
- jelly bear
(11.07.25 11:25:08)

8 ay doğru. Kalan 4’ü 7k’ya nasıl hallediyormuş?
- avatar is back
(11.07.25 11:33:59)

bu devletin elinde olan bir şey, istediği zaman bu 4 ayı düşürebilir de artırabilir de.
- duyulmasi gerektigi kadar
(11.07.25 11:36:47)
[]

Antalya Havalimanından Kemer/Göynüğe ulaşım?
Eylülün ikinci haftasında Antalya Havalimanından Kemer/Göynüğe nasıl gidebilirim? Araba kiralamak seçenek dışı. Olabilecek en kısa ve en az ücretle (dolmuş, belediye otobüsü vs) yol tarifi verebilecek birisi var mıdır?
İnternetten araştırdığım kadarıyla havalimanı ardından otogara servisle geçiş oradan da kemere gidecek dolmuşla kemere gidiş Kemer merkezden de Göynüğe taksiyle geçiş. Fakat sabah 8 gibi inmiş olacağız Antalya’ya o saatte bu aktarmalar toplamda kaç saat sürer bilemedim.
Cevap veren herkese teşekkür ederim, tikler hemen.
İnternetten araştırdığım kadarıyla havalimanı ardından otogara servisle geçiş oradan da kemere gidecek dolmuşla kemere gidiş Kemer merkezden de Göynüğe taksiyle geçiş. Fakat sabah 8 gibi inmiş olacağız Antalya’ya o saatte bu aktarmalar toplamda kaç saat sürer bilemedim.
Cevap veren herkese teşekkür ederim, tikler hemen.
[]

apartman dış kapı sesi çok gürültülü
merhabalar,
streamable.com
videoda gördüğünüz gibi hayvani şekilde kapanıyor ve tam üstünde bebek odamız var. uyanıyor. bir anahtarcıya gittim 3 bin lira tutar onu düzeltmek dedi. abartı geldi. size sormak istedim. var mı kolay pratik bir yolu?
streamable.com
videoda gördüğünüz gibi hayvani şekilde kapanıyor ve tam üstünde bebek odamız var. uyanıyor. bir anahtarcıya gittim 3 bin lira tutar onu düzeltmek dedi. abartı geldi. size sormak istedim. var mı kolay pratik bir yolu?

Kapı kapatma hidroliği diye aratırsanız, kendinzde monte edebilirsiniz aslında matkap falan varsa
www.amazon.com.tr
ps. link engelli olduğundan göremedim
www.amazon.com.tr
ps. link engelli olduğundan göremedim
- eja
(11.07.25 11:17:08 ~ 11:40:06)

o hidroliğin yanında vidalar var. onları sıkarak ayarı yapılıyor diye hatırlıyorum. bir deneyim olmazsa hidroliği değiştirip yeni bir tane taktırın.
- my fault
(11.07.25 11:20:22)

tayfurlab.com
bir de kapının temas yüzeylerine birkaç keçe yapıştırırsanız belki çarpma sesi de azalır.
bir de kapının temas yüzeylerine birkaç keçe yapıştırırsanız belki çarpma sesi de azalır.
- lazpalle
(11.07.25 11:21:49)

hidroliği ayarlayabilirsiniz. videosu vardır.
- inheritance
(11.07.25 11:35:46)

onların hız ayarı var hemen yandaki vidalar ile hızını ayarlayabiliyorsunuz
www.youtube.com youtube'da çok video var.
minik bir düz tornavida ile ayarlayın kendiniz. sistem hidrolikli olduğu için içinde sıvı yağ var ve hava ısısına göre kapanış hızı değişir, kışın soğuk havada daha yavaş kapanır o yüzden hızlandırmanız lazım, yazın da tam tersi...
www.youtube.com youtube'da çok video var.
minik bir düz tornavida ile ayarlayın kendiniz. sistem hidrolikli olduğu için içinde sıvı yağ var ve hava ısısına göre kapanış hızı değişir, kışın soğuk havada daha yavaş kapanır o yüzden hızlandırmanız lazım, yazın da tam tersi...
- exlibris
(11.07.25 11:45:32)

hidroliğin sertliğini ayarlayaibliyorsunuz ama çok sıkıntılı bunlar. zira havanın sıcaklığına göre sertlik değeri değişiyor. yazın çarpmasın diye sertliğini azalttığınızda kışın kapıyı kapatamıyor. bu yüzden dikkat edin, kışın sertliği artırmazsanız kapı açık kalır.
- shadowfollower
(11.07.25 11:51:50)

asıl ses kapinin otomatik kilidinden geliyor,
kilidin dili carpinca ses yapiyor.
kilidin dili carpinca ses yapiyor.
- designer
(11.07.25 19:34:58)
[]

mutsuzluk ve şarkı dinlemek
hayatımın ve duygularımın yolunda gittiği, yaşam motivasyonumun yüksek olduğu zamanlarda bir sürü şarkı dinlemişim.
ancak iyi hissetmediğim zamanlarda hiç dinlememişim.
dinlediğim şarkıları last.fm'e otomatik kaydediyorum 10 yıldır (lastfm'e kaydedilmeyen mecralardan dinlediklerim istastiği bozmayacak kadar. bir de çalışırken arkaplanda olsun diye asansör müziği, japanese-city pop).
şarkı dinleme sıklığım ile hayatımın enerjisinin yüksekliği arasında doğrudan bir alaka var. 2025'te dinlediklerimin çoğu da yolculukta araba ile bir yerlere giderken. üstelik çoğu benim tarzım bile değil.
sizde durumlar nasıl?
böyle bir şey var mı gerçekten yoksa bendeki bir rastlantı gibi bir şey mi ya da yaşın ilerlemesinin getirdiği bir durum mu.
ya da "e çok normal değil mi, insan keyifsizken müzik dinlemez. thank you captain obvious" gibi bir durum mu
ancak iyi hissetmediğim zamanlarda hiç dinlememişim.
dinlediğim şarkıları last.fm'e otomatik kaydediyorum 10 yıldır (lastfm'e kaydedilmeyen mecralardan dinlediklerim istastiği bozmayacak kadar. bir de çalışırken arkaplanda olsun diye asansör müziği, japanese-city pop).
şarkı dinleme sıklığım ile hayatımın enerjisinin yüksekliği arasında doğrudan bir alaka var. 2025'te dinlediklerimin çoğu da yolculukta araba ile bir yerlere giderken. üstelik çoğu benim tarzım bile değil.
sizde durumlar nasıl?
böyle bir şey var mı gerçekten yoksa bendeki bir rastlantı gibi bir şey mi ya da yaşın ilerlemesinin getirdiği bir durum mu.
ya da "e çok normal değil mi, insan keyifsizken müzik dinlemez. thank you captain obvious" gibi bir durum mu

Mutsuzken depresif şarkılar dinliyorum, eğlenceli ve hareketli şeyler yoruyor.
- sekizdokuzon
(11.07.25 11:00:49)

Moralim iyi iken farklı ruh hallerine daha kolay girip çıkabiliyorum, sevgilisinden ayrılmış birini anlatan şarkıyla daha kolay empati kurabiliyorum hüznüne ortak olabiliyorum ama sevgilimden ayrılınca ben zaten o durumun içindeyken o şarkıyı açıp dinlemiyorum.
- grimavi
(11.07.25 11:02:23)

her an her yerde müzik var benim hayatimda.
careless whisper mesela. aglarken de dinlerim sporda da.
cöp müzik de dinlerim her seyi de.
careless whisper mesela. aglarken de dinlerim sporda da.
cöp müzik de dinlerim her seyi de.
- sonsuz
(11.07.25 11:03:15)

her daim müzik var hayatımda. iyi hissetmediğim zamanlarda asla, asla, aslaaaa türkçe sözlü müzik dinlemem. sözsüz, klasik, enstrümental, alfa-beta dalgaları vb. açarım. keyfim yerindeyken her türlü müziğe okeyim ama genel hatlarıyla arabesk, rijit, keko şeyler dinlemem. eskiden playlist vb. yapardım ancak sonra fark ettim ki yeni keşiflerin önüne geçiyor o listeler, aynı şeyler seni de o loopa alıyor. analog radyoya aşığım, cızır cızır. aşırı temiz, high end teknolojilerle dinlenen müzikleri hiç sevmem, aşırı yapay gelir. ezcümle, müziksiz bir hayat düşünemiyorum :).
- Phoebe
(11.07.25 12:56:43 ~ 12:57:54)
[]

Yemek tarifi için yapay zeka uygulamalarını kullanan var mı?
Sizce bu uygulama/siteler iyi yemek tarifi veriyor mu yoksa yemek tarifi sitelerine danışmak en iyisi mi?

Tarif sitelerine bakın, yz internetteki bütün tariflerden ortaya karışık bir şey yapmaya çalışıyor, ortaya saçma şeyler çıkıyor. Reddit'teki baking subredditlerinde çok örneğini gördüm :))
- kobuzchu kiz
(11.07.25 10:52:19)

specific bir seyse olcusu ayari evrenselse calisiyor. Misal hummus oranlarini sordugun zaman net cevap alirsin. Ancak elimde sunlar var ne yapayim dedin mi sacmalayabilir.
- wallcan
(11.07.25 11:12:08)
[]

umut sarıkaya karikatürü - yurtdışı gezi haritası
daha dün buradan bi arkadaş paylaşmıştı.
yurtdışı gezi haritası şeklindeydi. bilmemne opera binası, ortasından geçen tek heceli nehir vs yazıyordu. yani yurtdışı gezi rotalarının hep birbirinin aynısı olduğuna dair bi eleştiri gibiydi karikatür. hatta dünkü soruda da arkadaş buna atıf yapıyordu, o sebeple karikatürü kullanmıştı.
duyusu eskiden eski sayfalara gitmemize izin veriyordu. şimdi sadece ilk sayfa görüntülenebiliyor. o sebeple bulamadım.
teşekkürler.
yurtdışı gezi haritası şeklindeydi. bilmemne opera binası, ortasından geçen tek heceli nehir vs yazıyordu. yani yurtdışı gezi rotalarının hep birbirinin aynısı olduğuna dair bi eleştiri gibiydi karikatür. hatta dünkü soruda da arkadaş buna atıf yapıyordu, o sebeple karikatürü kullanmıştı.
duyusu eskiden eski sayfalara gitmemize izin veriyordu. şimdi sadece ilk sayfa görüntülenebiliyor. o sebeple bulamadım.
teşekkürler.

- sekizdokuzon
(11.07.25 09:58:28)

En üstteki Ekşiduyuru logosuna basarsan hersey çıkıyor. Benim dünkü soruda biri cevap vermişti. Linki kopyalayamadım.
- luluki
(11.07.25 10:14:10)

eksiduyuru.com/herbirsey/?p=1
url'deki p=1, 2,3 yaparak farklı sayfalara gidilebiliyor.
her bir şey butonuna basmadan sadece bugün ya da son 24 saati gösteriyor sanırım.
sekizdokuzon vermiş karikatatürü.
bahsettiğin duyuru da bu:
www.eksiduyuru.com
yeni bir şey söylemedim gerçi.
url'deki p=1, 2,3 yaparak farklı sayfalara gidilebiliyor.
her bir şey butonuna basmadan sadece bugün ya da son 24 saati gösteriyor sanırım.
sekizdokuzon vermiş karikatatürü.
bahsettiğin duyuru da bu:
www.eksiduyuru.com
yeni bir şey söylemedim gerçi.
- biseysorcaktim
(11.07.25 10:41:22 ~ 10:41:36)

uydurmuşum kafamdan biraz ama aradığım şey buydu evet. teşekkürler herkese :)
- elorelia
(11.07.25 10:52:50)
[]

gösterilen dolar kuru anlık arz ve talebi yansıtıyor mu ?
Merak ettiğim bir konu görüşlerinizi almak istedim,
Ülkemizde gördüğümüz dolar kuru anlık arz ve talebi yansıtıyor mu ? yoksa size göre baskılanmış suni fiyatımı ifade ediyor.
Eğer kurun suni belirlenmediğini düşünüyorsanız bunu mantık çerçevesinde açıklayabilir misiniz ?
Teşekkürler.
Ülkemizde gördüğümüz dolar kuru anlık arz ve talebi yansıtıyor mu ? yoksa size göre baskılanmış suni fiyatımı ifade ediyor.
Eğer kurun suni belirlenmediğini düşünüyorsanız bunu mantık çerçevesinde açıklayabilir misiniz ?
Teşekkürler.

Suniden kastınız nedir? Merkez Bankasının rezerv satması ise evet. Bankanızdan FX almak ya da satmak istediğinizde işlem gerçekleştirebiliyorsanız piyasada gördüğünüz kurlar suni değil gerçektirin kanıtı olmaz mı zaten?
- twelfth
(11.07.25 09:23:53)

zor bir soru gibi geldi. okulda aldığım ekonomi derslerinden tahmin yürüteyim. yanlışsa söyleyin hemen sileyim swh
ilk olarak kur için arz talebi şöyle açıklayayım: kapalı çarşıda döviz bürosusunuz. her sabah merkez bankasına gidip 1000 dolar alıyorsunuz. bu 1000 dolar günlük size yetiyor. akşam 5'e kadar bitiriyorsunuz. Fazla dolar alırsanız elinizde kalacak, az alırsanız da günü çıkaramayacaksınız erken kapatacaksınız. işcilere de boşa para ödeyeceksiniz.
diyelim ki ülkede kriz çıktı, herkes tl den kurtulup dolar almak ister. Siz sabah 1000 dolar almıştınız, ama kriz çıktığından, dolara talep arttı, siz 1000 doları çok erken bitirdiniz.
diğer gün, merkez bankasına gittiğiniz de arten talepten dolayı siz mesela 1200 dolar isteyeceksiniz.
merkez bankası, bu durumda bi dur diyecek. sen benden hep 1000 dolar alıyordun. şimdi geldin benden fazla istiyorsun. benim elimde sınırlı dolar var, sadece fazla dolar verirsem, diğerlerine dolar kalmaz.
bu yüzden 1200 dolar alacaksan, sana yüksek fiyattan satarım, diyecek.
döviz bürosu da, dolar fiyatını yükseltecek.
arz talep böyle işliyor.
tabii kimse gidip merkez bankasından para alıp gelmiyor. dijital hep. siz bankadan dolar aldığınızda dolar yükseliyordur büyük ihtimal.
bi de bir terim var merkez bankası dolar yakıyor diye.
dolar yakmak demek şu aslında, dolara talep arttı. bankalar merkez bankasından daha çok dolar istedi. merkez bankası da doları yükseltmedi. al sana aynı fiyattan dolar dedi.
böylelikle merkez bankasında 1m dolar rezerv var. al satlar ile günlük hep 1m dolar kalıyordu. ama artan talepten merkez bankası hep dolar kaybediyor düşükten satarak
ilk olarak kur için arz talebi şöyle açıklayayım: kapalı çarşıda döviz bürosusunuz. her sabah merkez bankasına gidip 1000 dolar alıyorsunuz. bu 1000 dolar günlük size yetiyor. akşam 5'e kadar bitiriyorsunuz. Fazla dolar alırsanız elinizde kalacak, az alırsanız da günü çıkaramayacaksınız erken kapatacaksınız. işcilere de boşa para ödeyeceksiniz.
diyelim ki ülkede kriz çıktı, herkes tl den kurtulup dolar almak ister. Siz sabah 1000 dolar almıştınız, ama kriz çıktığından, dolara talep arttı, siz 1000 doları çok erken bitirdiniz.
diğer gün, merkez bankasına gittiğiniz de arten talepten dolayı siz mesela 1200 dolar isteyeceksiniz.
merkez bankası, bu durumda bi dur diyecek. sen benden hep 1000 dolar alıyordun. şimdi geldin benden fazla istiyorsun. benim elimde sınırlı dolar var, sadece fazla dolar verirsem, diğerlerine dolar kalmaz.
bu yüzden 1200 dolar alacaksan, sana yüksek fiyattan satarım, diyecek.
döviz bürosu da, dolar fiyatını yükseltecek.
arz talep böyle işliyor.
tabii kimse gidip merkez bankasından para alıp gelmiyor. dijital hep. siz bankadan dolar aldığınızda dolar yükseliyordur büyük ihtimal.
bi de bir terim var merkez bankası dolar yakıyor diye.
dolar yakmak demek şu aslında, dolara talep arttı. bankalar merkez bankasından daha çok dolar istedi. merkez bankası da doları yükseltmedi. al sana aynı fiyattan dolar dedi.
böylelikle merkez bankasında 1m dolar rezerv var. al satlar ile günlük hep 1m dolar kalıyordu. ama artan talepten merkez bankası hep dolar kaybediyor düşükten satarak
- substituent
(11.07.25 09:47:34)

Kur seviyesi arz talebi tek başına göstermez, aynı zamanda rezerve de bakmanız gerekir. Mesela kur sabitken mb rezervleri düşüyorsa, mb kur değerini değiştirmeden fazladan satıyor demektir. Rezerv sabit kalıyor, kur artıyorsa yine talep var demektir. Mesela son 1 haftada kur artışı çok düşük ve sınırlıyken mb rezervleri %3 arttı. Bu da çok talep yokken, mb’nin alım yaptığını gösterir
- avatar is back
(11.07.25 11:37:34)

merkez bankası kurun tabela fiyatı kendisi belirliyor ve bunuda gerekirse eksi rezerve ile yapıyor diyelim.
ancak burada bazı durumlar var.
1- Merkez bankası rezervleri aylık açıklıyor . Buda merkez bankasına psikolojik tarafda üstünlük sağlıyor.
Şöyleki olası bir krizde yoğun dolar talebine rağmen eğer merkez bankası tabela fiyatında bir değişikliğe izin vermez ise, Kriz yönetilene kadar bir üstünlük sağlanmış olur. Bunu söylememin sebebin , 11 temmuzda yaşanan siyasi olayları rağmen tabelanın 40 tl lik psikolojik sınırı geçilmesine izin verilmedi.
Bana göre rezervler günlük olarak doğru ve şeffaf açıklanmış olsa tüm tablo ortaya çıkacak, ama bu yapılmıyor .
2- enflasyon sepetine pinpon topu koyan bir zihniyetin açıkladığı merkez bankası rakamları sizce ne kadar şeffaf ve doğru ?
3- Sizde tabelayı gerektiğinde rezervleri eksi yaparak mı kontrol ediyor ? Yani sizde tabelayı hiç bir araca ihtiyaç duymadan en azından günlük bazda sınırlayamaz mi ?
ancak burada bazı durumlar var.
1- Merkez bankası rezervleri aylık açıklıyor . Buda merkez bankasına psikolojik tarafda üstünlük sağlıyor.
Şöyleki olası bir krizde yoğun dolar talebine rağmen eğer merkez bankası tabela fiyatında bir değişikliğe izin vermez ise, Kriz yönetilene kadar bir üstünlük sağlanmış olur. Bunu söylememin sebebin , 11 temmuzda yaşanan siyasi olayları rağmen tabelanın 40 tl lik psikolojik sınırı geçilmesine izin verilmedi.
Bana göre rezervler günlük olarak doğru ve şeffaf açıklanmış olsa tüm tablo ortaya çıkacak, ama bu yapılmıyor .
2- enflasyon sepetine pinpon topu koyan bir zihniyetin açıkladığı merkez bankası rakamları sizce ne kadar şeffaf ve doğru ?
3- Sizde tabelayı gerektiğinde rezervleri eksi yaparak mı kontrol ediyor ? Yani sizde tabelayı hiç bir araca ihtiyaç duymadan en azından günlük bazda sınırlayamaz mi ?
- Rao
(12.07.25 09:13:35 ~ 09:14:14)
[]

Yurtdışı hat kullani mi
Merhaba 10 günlük balkan bölgesi için hangi esimuygulamasını kullanmak mantıklı yada kendi operatörümüzden açtırmak mı hesaplı ve doğru olur

buradan en uygun esimi bulup alabilirsiniz. ben defalarca kez aldım, sorun yaşamadım.
mobimatter.com
mobimatter.com
- sir gawain
(11.07.25 02:14:19)

Toplama/cikarma/carpma ile hesap yapip sorunuza cevap bulabilirsiniz bence.
Ve farkli e sim sirketlerinin paketlerine bakacaksiniz, esimdb.com sitesinde hemen hemen bütün esim sirketlerinin fiyatlari var.
Ve farkli e sim sirketlerinin paketlerine bakacaksiniz, esimdb.com sitesinde hemen hemen bütün esim sirketlerinin fiyatlari var.
- kuehles blondes
(11.07.25 03:53:23)

vodafone 3 gb ücretsiz veriyor 1 aylık
- merkep gibi adam
(11.07.25 09:22:19)

Esim firmalarinin erisimi yasaklandi gecen gun.
Eger sitelere giremiyorsaniz vpn ile deneyin. Pornoyla baslayan seruven, paypal ve e-sim yasagiyla devam ediyor.
Eger sitelere giremiyorsaniz vpn ile deneyin. Pornoyla baslayan seruven, paypal ve e-sim yasagiyla devam ediyor.
- brkylmz
(11.07.25 22:47:47)
[]

iki üç ay içerisinde iyi çıkış beklediğiniz hisseler
türkiye dışından hangi hisselerin (abd, avrupa hisseleri ve çin markaları) yakın bir zamanda çıkışa geçeceğini düşünüyorsunuz?

abd hisseleri uzun süredir uçuşta. nisan'da kısa bir düzeltme oldu, ondan beri yükseliş tam gaz devam ediyor. small cap'lerden robinhood, sofi, applovin ve enovix'ten güzel kar elde ettim. özellikle robinhood'un çok daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum. amd beklenen çıkışını yapmaya başladı, daha gideceği çok yol var. ben olsam toplamaya başlardım.
şu sıralar asıl heyecan kriptoya kaydı. btc, ethereum, kripto etf'leri, microstrategy gibi bitcoin'e yüklü yatırım yapan şirketler yükseliyor. genel görüş bu yükselişin daha da süreceği yönünde.
ama bu saydığım varlıklardan bazıları aşırı alım bölgesine ulaşmış olabilir, zaten piyasa da greed seviyesine geldi. almadan önce iyi araştırmak lazım.
şu sıralar asıl heyecan kriptoya kaydı. btc, ethereum, kripto etf'leri, microstrategy gibi bitcoin'e yüklü yatırım yapan şirketler yükseliyor. genel görüş bu yükselişin daha da süreceği yönünde.
ama bu saydığım varlıklardan bazıları aşırı alım bölgesine ulaşmış olabilir, zaten piyasa da greed seviyesine geldi. almadan önce iyi araştırmak lazım.
- sir gawain
(11.07.25 02:09:39 ~ 02:12:12)
[]

Bu gibi müziklere sahip bar club var mıdır, İstanbul
www.youtube.com 
www.youtube.com
www.youtube.com
Gibi, anlatabilmişimdir umarım. İstanbul sınırlarında. Güvenim tam size.

www.youtube.com

www.youtube.com

Gibi, anlatabilmişimdir umarım. İstanbul sınırlarında. Güvenim tam size.

- Shepard
(11.07.25 01:14:35 ~ 01:19:41)

Konsept olacak bir tarz değil bu, fiks bunu çalan mekan diye bir yer bulamazsın.
Club müziği hiç değil zaten, en fazla bu tarza denk geleceğin Kadıköy barları var. Onlar da Spotify'dan liste açıyor, şansına denk gelirse.
Club müziği hiç değil zaten, en fazla bu tarza denk geleceğin Kadıköy barları var. Onlar da Spotify'dan liste açıyor, şansına denk gelirse.
- Bruce
(11.07.25 01:45:26)
[]

Japonya kötüleme
Pek çok insan Japon kültüründen müthiş bir hayranlıkla bahsediyor.
Halbuki biraz daha okuyup araştırınca pek çok saçma, çirkin, akıldışı kültürel öğeler de var bu toplumda.
Japon kültürüyle ilgili kötü şey var mı aklınıza gelen?
Halbuki biraz daha okuyup araştırınca pek çok saçma, çirkin, akıldışı kültürel öğeler de var bu toplumda.
Japon kültürüyle ilgili kötü şey var mı aklınıza gelen?

terör örgütlerinin yuvasi olan avrupa gibi olmadi,
sabanci toyota ile ortaklik yapip guney doguya fabrika kuracagini ifade edince kardesini pkk vasitasi ile öldürdulerdi,
sam amca ve papanin cocuklarinin bize yaptiklarini yeni nesillere anlatin,
bosver japonu kotulemeyi,
azginliklarinin bedelini odediler II.dunya savasinda.
sabanci toyota ile ortaklik yapip guney doguya fabrika kuracagini ifade edince kardesini pkk vasitasi ile öldürdulerdi,
sam amca ve papanin cocuklarinin bize yaptiklarini yeni nesillere anlatin,
bosver japonu kotulemeyi,
azginliklarinin bedelini odediler II.dunya savasinda.
- designer
(11.07.25 01:07:04)

Ataerkil ötesi olmaları. Kadınlara iş hayatında ikinci sınıf vatandaş gibi davranıyorlar, onlar için kadının görevi eş ve anne olmak.
Hoşuma gitmeyen diğer alışkanlıkları genç kız görünümüne karşı olan sapkın yaklaşımları.
Bir de küçük çocukların genç kız ile oyuncak bebek karışımı göründüğü bir akımları var. Adını bulmaya üşendim ama küçücük çocukların öyle görünmelerine izin vermek yanlış geliyor.
Hoşuma gitmeyen diğer alışkanlıkları genç kız görünümüne karşı olan sapkın yaklaşımları.
Bir de küçük çocukların genç kız ile oyuncak bebek karışımı göründüğü bir akımları var. Adını bulmaya üşendim ama küçücük çocukların öyle görünmelerine izin vermek yanlış geliyor.
- boyalı kuş
(11.07.25 01:12:08)

eksisozluk.com
sürüsüyle var. ilk aklima gelen hustle culture. adamlar kendilerini öldürene kadar calisiyorlar.
sürüsüyle var. ilk aklima gelen hustle culture. adamlar kendilerini öldürene kadar calisiyorlar.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.07.25 01:41:39)

japon adult film dunyasi. Bazen o derece hastalikli fantezi turleri, sapkin hayal gucu urunu seyleri var ki psikolojisi yerinde insanlar bunu uretemez diyorsun. Adamlar her filme kod verip sistematik hale getirmis. Her firma uzman oldugu fantezi kolunda calisiyor
- freedonia
(11.07.25 01:44:00 ~ 01:45:29)

netflix'te bir seks belgeseli vardı. bir bölümünde japonya işlenmişti. eşler birbirine 'seni seviyorum' demiyor, teşekkür ediyor. evli çiftler çocuk yapmak dışında seks yapmıyor, erkeğin cinsel ihtiyacını hayat kadınlarıyla gidermesini eşi normal karşılıyor. bunun gibi çok acayip kültürel normları var. yeni kuşakla birlikte azalmış olabilir ama gerçekten de sıkıntılı derecede tutucu ve ataerkil bir toplum.
seks konusu başlı başına sıkıntılı zaten. küçük kız çocuğu merakı, tentacle türü garip hentailer, tecavüz fantezileri, kadının sekste sadece pasif ve acı çeken taraf olarak tasvir edilmesi vs.
seks konusu başlı başına sıkıntılı zaten. küçük kız çocuğu merakı, tentacle türü garip hentailer, tecavüz fantezileri, kadının sekste sadece pasif ve acı çeken taraf olarak tasvir edilmesi vs.
- sir gawain
(11.07.25 01:48:59 ~ 02:01:05)

2012'de (bkz: marubeni) nin davetlisi olarak gittim. Grubumuz tokyo'ya ayak basar basmaz ilk olarak akihabara'da 4 katlı devasa bir sex shop'a götürdüler. Dedim "noluyoruz?"
Rehberimiz vardı, kurosaki (Ichigo değil), 25 yaşında genç bir marubeni çalışanı. Boş zamanımızın birinde mini etekli, öğrenci kıyafetli bir genç kızın şarkı söyleyip dans ettiği bir video izliyordu telefondan. 1, 2... En son sordum neden izliyorsun hep diye... Ay sonunda birimindeki herkes (kadın ve erkek) aynı mini etekli kostümü giyip peruk takıp dans edeceklermiş, katılım zorunluymuş... (bkz: never nuke a country twice)
Seyahatte belki yirmi çeşit olumlu deneyimim oldu, kabaca çalışkanlık, sorumluluk bilinci, disiplin ve temizlik ile alakalı, ancak olumsuzları paylaşmamı istemişsiniz.
Birkaç bara almadılar bizi kyoto'da gaijin (turist diyelim) olduğumuz için. Bir tanesi gönülsüzce kabul etti rehberimizin ricalarıyla. Kareoke'de enka söyleyince ben gerçi işin rengi değişti. Başta suratımıza bakmayan adamlar, ayrılırken sokağa çıkıp arkamızdan eğildiler durmadan kaç defa...
Galiba milliyetçilikleri avrupa'nınkinden çok da farklı değil. Yani adamların kültür ve değerlerine saygı duyup benimsediğinizi görünce ancak kabullenme biliyorlar sizi...
Rehberimiz vardı, kurosaki (Ichigo değil), 25 yaşında genç bir marubeni çalışanı. Boş zamanımızın birinde mini etekli, öğrenci kıyafetli bir genç kızın şarkı söyleyip dans ettiği bir video izliyordu telefondan. 1, 2... En son sordum neden izliyorsun hep diye... Ay sonunda birimindeki herkes (kadın ve erkek) aynı mini etekli kostümü giyip peruk takıp dans edeceklermiş, katılım zorunluymuş... (bkz: never nuke a country twice)
Seyahatte belki yirmi çeşit olumlu deneyimim oldu, kabaca çalışkanlık, sorumluluk bilinci, disiplin ve temizlik ile alakalı, ancak olumsuzları paylaşmamı istemişsiniz.
Birkaç bara almadılar bizi kyoto'da gaijin (turist diyelim) olduğumuz için. Bir tanesi gönülsüzce kabul etti rehberimizin ricalarıyla. Kareoke'de enka söyleyince ben gerçi işin rengi değişti. Başta suratımıza bakmayan adamlar, ayrılırken sokağa çıkıp arkamızdan eğildiler durmadan kaç defa...
Galiba milliyetçilikleri avrupa'nınkinden çok da farklı değil. Yani adamların kültür ve değerlerine saygı duyup benimsediğinizi görünce ancak kabullenme biliyorlar sizi...
- yadigar
(11.07.25 01:54:32 ~ 01:56:54)

ikinci dünya savaşı öncesinde inanılmaz katliamlar, insanlık dışı işler yapmaları. (bkz: nanking katliamı)
ve Almanların aksine geçmişte hata yaptıkları kabul etmeyip, geçmişle bağlarını koparmamaları.
ve Almanların aksine geçmişte hata yaptıkları kabul etmeyip, geçmişle bağlarını koparmamaları.
- king lizard
(11.07.25 02:15:28)

japon hukuk sistemi de çok sorunlu biliniyor. bir şeyden suçlanan mahkeme karşısına çıkan kişi yüzde dokasanın üzerinde hüküm giyiyor...
- anon1m
(11.07.25 02:46:29)

Etnik kökenli olmayan bir ayrımcılık anlayışları var, merak eden burakumin kavramını araştırabilir.
- 10551037
(11.07.25 03:05:35)

ekşide çok detaylı bir girdi vardı. neredeyse bildiğimiz her şey yanlışcasına.hatta taciz edilen bir kadın veya kızın bunu şikayet etmesi bile ayıp karşılanıyormuş falan. bulursam eklerim.
- ground
(11.07.25 08:09:25)

gayet ırkçı, dışarıya iyi görünüp içten içe üstün ırk olduğunu düşünen çekik gözlüler. uzak doğunun almanı japonlardır.
- mikahakkinen
(11.07.25 08:11:03)

Japonya'da çocuk pornosu legaldir.
- feastofthedamned
(11.07.25 08:50:51)

sapık kapalı bir toplum nefret ederim bu ülkeden
- Hallegadola
(11.07.25 08:57:03)

Japonya’da ruhsal rahatsızlıklara kötü gözle bakılıyor, bu yüzden insanlar psikoloğa/terapiye vs. gitmekten çekiniyor. İntihar oranı da oldukça yüksek, özellikle gençler ve erkekler arasında. Bir de "hikikomori" denilen bir durum var, bazı insanlar yıllarca evden hiç çıkmadan, toplumdan tamamen kopuk bir şekilde yaşıyor. Toplum baskısı ağır orda.
Bi de aklıma deprem ülkesi oldugu geldi. Cok deprem oluyor. Ona tabii hazirlar buyuk olcude, bizim gibi degiller. Ama risk var hep ve tsunami olursa daha olumcul oluyor.
Bi de aklıma deprem ülkesi oldugu geldi. Cok deprem oluyor. Ona tabii hazirlar buyuk olcude, bizim gibi degiller. Ama risk var hep ve tsunami olursa daha olumcul oluyor.
- ermanen
(11.07.25 10:49:27)

Japonya'da yaşamadım ama kültürlerine ilgi duyduğumdan seyahat ettim ve nerede Japonlarla ilgili bir belgesel olsa izlerim.
Toplumda aşırı çalışma kültür var. Gece 23:00 sularında bir etkinlikten otele dönerken trende birsürü takım elbiseli belli ki plaza çalışanı olan insan vardı. Demek ki bu saatlere kadar çalışma çok yaygın diye düşündüm. Yine benzer şekilde 70-80 yaşlarında insanlar otobüslerin park ettiği yerlerde trafik polisi gibi ya da müzelerde etrafı düzenleyen/temizleyen görevli olarak çalışıyorlar. Yani toplumda aşırı bir çalışma var ve çalışmayan kişilerin toplumda işe yaramaz, gereksiz insanlar olarak görüldüğü ve dışlandığı rehberlerce de söyleniyordu. Birçok yerde bizim için "ne gereği var ki" diyebileceğimiz işlerde çalışıyorlar. Çalışmak elbette iyidir ama çalışmayan kişilerin toplumdan dışlanması ve iş hayatında kişilerin kendi sağlıklarını tehlikeye atar ölçüde rekabet olması sıkıntılı.
İnsanların yalnız oluşu/sosyalleşme ciddi bir problem. Bir belgeselde izlemiştim yalnız yaşayan bir Japonun cenazesi evinde belki de aylar sonra bulunabiliyor, cenazenin olduğu yerde siyah bir iz kalmıştı ve onu kazımaya çalışıyorlardı. Yani sosyal ilişkiler arkadaş/akraba/komşuluk belli ki çok çok zayıf. +90 Youtube kanalında bu gibi konularda çok sayıda video var.
Toplumda aşırı çalışma kültür var. Gece 23:00 sularında bir etkinlikten otele dönerken trende birsürü takım elbiseli belli ki plaza çalışanı olan insan vardı. Demek ki bu saatlere kadar çalışma çok yaygın diye düşündüm. Yine benzer şekilde 70-80 yaşlarında insanlar otobüslerin park ettiği yerlerde trafik polisi gibi ya da müzelerde etrafı düzenleyen/temizleyen görevli olarak çalışıyorlar. Yani toplumda aşırı bir çalışma var ve çalışmayan kişilerin toplumda işe yaramaz, gereksiz insanlar olarak görüldüğü ve dışlandığı rehberlerce de söyleniyordu. Birçok yerde bizim için "ne gereği var ki" diyebileceğimiz işlerde çalışıyorlar. Çalışmak elbette iyidir ama çalışmayan kişilerin toplumdan dışlanması ve iş hayatında kişilerin kendi sağlıklarını tehlikeye atar ölçüde rekabet olması sıkıntılı.
İnsanların yalnız oluşu/sosyalleşme ciddi bir problem. Bir belgeselde izlemiştim yalnız yaşayan bir Japonun cenazesi evinde belki de aylar sonra bulunabiliyor, cenazenin olduğu yerde siyah bir iz kalmıştı ve onu kazımaya çalışıyorlardı. Yani sosyal ilişkiler arkadaş/akraba/komşuluk belli ki çok çok zayıf. +90 Youtube kanalında bu gibi konularda çok sayıda video var.
- Lethe
(11.07.25 11:55:10)

bu bahsedilen akıldışı ve insanlık dışı bir çok problem onlar tarafından da problem olarak görülüp yeni nesillerce azaltılmaya çalışılıyor.
çocuk pornosu olayına ben de şaşırmıştım. 10 sene kadar önce yasak gelmiş, artık legal değil.
ataerkil bir toplum olduğu ve kadınlara çok değer verilmediği filmlerde de görülüyor.
geçen bir youtube videosu izlemiştim. oradaki genç yaştaki kadınların neredeyse tamamı erkek arkadaşının onları aldatmasını normal karşılıyor.
çocuk pornosu olayına ben de şaşırmıştım. 10 sene kadar önce yasak gelmiş, artık legal değil.
ataerkil bir toplum olduğu ve kadınlara çok değer verilmediği filmlerde de görülüyor.
geçen bir youtube videosu izlemiştim. oradaki genç yaştaki kadınların neredeyse tamamı erkek arkadaşının onları aldatmasını normal karşılıyor.
- biseysorcaktim
(11.07.25 16:41:13)
[]

doğalgazcıların niye bu kadar pireli olması
efendim öncelikle doğalgaz kaçağı tehlikesinin farkında olduğumu belirteyim, soruma mantıklı cevap vermeyip "iyi. zehirlen de gör o zaman" diyip kestirmezseniz sevinirim. bu konuyu uzun süredir düşünüyorum, her şeye cevabım var, lütfen mantıklı argümanlarla savunun.
ev tadilatı yaptırdım. dört duvar kalana kadar yıkıldı, bütün sıva altı, sıva üstü, tesisatlar dahil sıfırdan evin içi yıkılıp baştan yapıldı.
sıra geldi doğalgaz hattını çekmeye. neymiş efendim boru açıktan gidecekmiş. boyanmayacakmış siyah olacakmış. ocağa giden boru tezgahın üstünde olacakmış, ocağın vanası da tezgahın üstünde olacakmış.
şimdi bembeyaz duvar yaptım, yukarıda asma tavan, kartonpiyer ışık bandı var, yahu içinden götür diyorum, yok olmaz diyor usta. açıktan olacak, kabul etmezler. e bembeyaz mutfak yaptık, şu kara boru aşağıda dolabın içinden gitsin? cık olmaz. lan bari vanasını dolabın içinde bırak? yooh olmaz, acil bişey olursa hemen uzanıp kapatabilmelisin. şimdi bembeyaz mutfağın ortasında kapkara boru var, üstünde kalde yazan iğrenç sarı bir vana.
niye diyorsun peki, ya boruda kaçak olursa? diyor. ocakta kaçak olursa hemen uzanıp vanayı kapat diyor.
bir de diyorlar ki kontrol edip onayladıktan sonra üstünü boyayabilirsin. e abicim boyacı işini bitirip gitti, boya da bitti, boya işi de bitti. tekrar nereden bulayım ben boyacıyı şu saatten sonra? ocak montajı yapılmadan gelip açmıyor da. e ulan eşya dediğin en son geliyor. hani boya işi bitmemişken gelip tesisata bakıp okey de demiyor. illa ocağı görecek, ondan sonra. ocak takılmış eşya girmiş evde o saate boyacı mı kalır artık?
abilerim, güzel kardeşlerim. bu evin bütün duvarlarının, her odanın her duvarının içinde, tavanı dahil örümcek ağı gibi elektrik kabloları da dolaşıyor. daha az tehlikeli değil. herhangi bir kontakta sadece benim evim değil, bütün bina komple yanar allah göstermesin. yani bir risk varsa elektrikte de var. kimse bana ya kaçak olursa?? diyip elektrik borularını sıva üstünden döşetmedi. elektrik idaresi gelip kontrol etmedi. her prizin yanına ayrı ayrı sigorta falan koydurmadı, kaçak olursa hemen uzanıp kapatırsın diye.
ama doğalgazcı diyor ki ya kaçak olursa? bütün borular açıkta olacak, vana elinin uzanacağı yerde olacak.
yahu ben ocaktaki kaçağı fark edip vanasını kapatacaksam, dolabı açıp içine elimi sokup kapatmam maksimum 5 saniye geciktirir. kaldı ki dışarıda sayaçta da kocaman vana var, kaçak fark ettiğim anda sayacın vanasını kapatırım, bütün ev kesilir gider. illa tamir edilecek bir kaçak çıkarsa çağırırım ustayı, asma tavanı kırıp boruyu tamir eder.
niye ben pırıl pırıl evimde g.tü pireli doğalgazcıların keyfine göre dekorasyonumu bozuyorum ya? duvarımda kara boru, tezgahımda kara boru, sarı vana.
biri çıkıp desin ki haksızsın, şu nedenden dolayı açıktan gitmek zorunda. asma tavandan gidemez. biri desin ki duvarın içindeki elektrik kablolarından daha tehlikeli, şu yüzden açıktan gitmeli.
yani ben ölmeden önce evimdeki doğalgaz kaçağını kendi başıma fark edebiliyorsam, çıkar sayaçtaki vanayı kapatırım olur biter. sonra çağırırım başkent gaz'ı, cihazla bakarlar derler ki asma tavanın içinden kaçak sinyali geliyor. mühürler gider. ben de ustayı çağırırım, tavanı kırdırıp kaçağı tamir ettiririm.
kendi başıma fark edemiyorsam zaten ha açıktan gitmiş, ha kapalıdan gitmiş, allah rahmet eylesin. ne faydası oldu açıktan gitmesinin, ocaktaki vananın falan?
ev tadilatı yaptırdım. dört duvar kalana kadar yıkıldı, bütün sıva altı, sıva üstü, tesisatlar dahil sıfırdan evin içi yıkılıp baştan yapıldı.
sıra geldi doğalgaz hattını çekmeye. neymiş efendim boru açıktan gidecekmiş. boyanmayacakmış siyah olacakmış. ocağa giden boru tezgahın üstünde olacakmış, ocağın vanası da tezgahın üstünde olacakmış.
şimdi bembeyaz duvar yaptım, yukarıda asma tavan, kartonpiyer ışık bandı var, yahu içinden götür diyorum, yok olmaz diyor usta. açıktan olacak, kabul etmezler. e bembeyaz mutfak yaptık, şu kara boru aşağıda dolabın içinden gitsin? cık olmaz. lan bari vanasını dolabın içinde bırak? yooh olmaz, acil bişey olursa hemen uzanıp kapatabilmelisin. şimdi bembeyaz mutfağın ortasında kapkara boru var, üstünde kalde yazan iğrenç sarı bir vana.
niye diyorsun peki, ya boruda kaçak olursa? diyor. ocakta kaçak olursa hemen uzanıp vanayı kapat diyor.
bir de diyorlar ki kontrol edip onayladıktan sonra üstünü boyayabilirsin. e abicim boyacı işini bitirip gitti, boya da bitti, boya işi de bitti. tekrar nereden bulayım ben boyacıyı şu saatten sonra? ocak montajı yapılmadan gelip açmıyor da. e ulan eşya dediğin en son geliyor. hani boya işi bitmemişken gelip tesisata bakıp okey de demiyor. illa ocağı görecek, ondan sonra. ocak takılmış eşya girmiş evde o saate boyacı mı kalır artık?
abilerim, güzel kardeşlerim. bu evin bütün duvarlarının, her odanın her duvarının içinde, tavanı dahil örümcek ağı gibi elektrik kabloları da dolaşıyor. daha az tehlikeli değil. herhangi bir kontakta sadece benim evim değil, bütün bina komple yanar allah göstermesin. yani bir risk varsa elektrikte de var. kimse bana ya kaçak olursa?? diyip elektrik borularını sıva üstünden döşetmedi. elektrik idaresi gelip kontrol etmedi. her prizin yanına ayrı ayrı sigorta falan koydurmadı, kaçak olursa hemen uzanıp kapatırsın diye.
ama doğalgazcı diyor ki ya kaçak olursa? bütün borular açıkta olacak, vana elinin uzanacağı yerde olacak.
yahu ben ocaktaki kaçağı fark edip vanasını kapatacaksam, dolabı açıp içine elimi sokup kapatmam maksimum 5 saniye geciktirir. kaldı ki dışarıda sayaçta da kocaman vana var, kaçak fark ettiğim anda sayacın vanasını kapatırım, bütün ev kesilir gider. illa tamir edilecek bir kaçak çıkarsa çağırırım ustayı, asma tavanı kırıp boruyu tamir eder.
niye ben pırıl pırıl evimde g.tü pireli doğalgazcıların keyfine göre dekorasyonumu bozuyorum ya? duvarımda kara boru, tezgahımda kara boru, sarı vana.
biri çıkıp desin ki haksızsın, şu nedenden dolayı açıktan gitmek zorunda. asma tavandan gidemez. biri desin ki duvarın içindeki elektrik kablolarından daha tehlikeli, şu yüzden açıktan gitmeli.
yani ben ölmeden önce evimdeki doğalgaz kaçağını kendi başıma fark edebiliyorsam, çıkar sayaçtaki vanayı kapatırım olur biter. sonra çağırırım başkent gaz'ı, cihazla bakarlar derler ki asma tavanın içinden kaçak sinyali geliyor. mühürler gider. ben de ustayı çağırırım, tavanı kırdırıp kaçağı tamir ettiririm.
kendi başıma fark edemiyorsam zaten ha açıktan gitmiş, ha kapalıdan gitmiş, allah rahmet eylesin. ne faydası oldu açıktan gitmesinin, ocaktaki vananın falan?

Kibritsuyu şaşırttın beni .
Acizane yorum yapıyım .
Doğalgaz montajcılarından bahsediyorsun sanırım, dedikleri haricinde bir işlem yaparsan zaten hangi dağıtım şirketine bağlı olursan al doğalgazın açılmaz .
(Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği , )
Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar.
Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün .
Acizane yorum yapıyım .
Doğalgaz montajcılarından bahsediyorsun sanırım, dedikleri haricinde bir işlem yaparsan zaten hangi dağıtım şirketine bağlı olursan al doğalgazın açılmaz .
(Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği , )
Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar.
Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün .
- dunyatuhaf
(10.07.25 22:54:01)

"Doğalgaz montajcılarından bahsediyorsun sanırım, dedikleri haricinde bir işlem yaparsan zaten hangi dağıtım şirketine bağlı olursan al doğalgazın açılmazç"
niye?
"Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği"
nedir?
"Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar"
niye yahu niye?
"Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün."
ihmal bunun neresinde? yetkili ustaya standart süper kalite malzemeyle iş yaptırıyorum. nerede ihmal? asma tavanın içinden gitmesinin neresi ihmal? boktan yapıp gizleyeyim demiyorum, boru gözükmesin yahu. elektrik tesisatı gibi aynı. elektrik tesisatı duvarın içinden gidiyor diye ihmal mi?
zaten sorum bu. niye açmıyor? yönetmelikteki gerekçe şu yazdıklarımdan gayrı nedir? ve ihmal bunun neresinde?
niye?
"Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği"
nedir?
"Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar"
niye yahu niye?
"Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün."
ihmal bunun neresinde? yetkili ustaya standart süper kalite malzemeyle iş yaptırıyorum. nerede ihmal? asma tavanın içinden gitmesinin neresi ihmal? boktan yapıp gizleyeyim demiyorum, boru gözükmesin yahu. elektrik tesisatı gibi aynı. elektrik tesisatı duvarın içinden gidiyor diye ihmal mi?
zaten sorum bu. niye açmıyor? yönetmelikteki gerekçe şu yazdıklarımdan gayrı nedir? ve ihmal bunun neresinde?
- kibritsuyu
(10.07.25 22:56:49 ~ 22:58:36)

Abi çeyreğinde bıraktım. Ne kadar elit çizsenizde imajınızı görüldüğü gibi 5 dakika ötesini göremeyen cahillikler yapabiliyor ve düşünüyorsunuz. Adamların önceki kanlı tecrübelerinden bildikleri var sen ise artislik peşindesin. Ya ne yangını olm, nolcak kapı önünde ayakkabılarım varsa diyen sığırlar gibisin.
He kafan biraz çalışıyor olsaydı önce gazcılara sorardın sonra o güzel dekorasyonunu yapardın.
He kafan biraz çalışıyor olsaydı önce gazcılara sorardın sonra o güzel dekorasyonunu yapardın.
- Shepard
(10.07.25 22:57:01 ~ 22:57:43)

Ben işin uzmanı değilim fakat elektrik tesisatlarında kablolar yalitimli, kaçak akım rolesi var, sigorta var, var oğlu var, evdeki cihazlar kabaca belli vesaire. Yani istatistiksel ve fiziksel olarak bakarsan elektrik sebebiyle sorun çıkma olasılığı çok daha dusuk. Çıksa bile müdahale daha kolay ve müdahale edildiği anda kaynağı kesilebiliyor.
Gazda ise farkında olmadan birikme, basınç, yanma ve patlama olasılığı var. İkisi çok farklı yani. Gaz hattının açıktan gitmesinin bir sebebi var.
Elektrikte sorun olduğunda daha siz farketmeden tesisat kendisi enerjiyi keser zaten. Gazda böyle bir lüksümüz yok.
Gazda ise farkında olmadan birikme, basınç, yanma ve patlama olasılığı var. İkisi çok farklı yani. Gaz hattının açıktan gitmesinin bir sebebi var.
Elektrikte sorun olduğunda daha siz farketmeden tesisat kendisi enerjiyi keser zaten. Gazda böyle bir lüksümüz yok.
- orient blue
(10.07.25 22:58:12)

Yerden yere göre değişiyor sanırım. Benim evde doğalgaz borusu beyaz boyalı, bir kısmı dolabın içinden geçiyor.
Kardeşim Balıkesir'de, doğalgaz boruları plastik kanal ile kaplı.
Her ikisinde gelip baktılar, kontrol edip onay verdiler. Sonradan tadilat yapılmadı.
Kardeşim Balıkesir'de, doğalgaz boruları plastik kanal ile kaplı.
Her ikisinde gelip baktılar, kontrol edip onay verdiler. Sonradan tadilat yapılmadı.
- inheritance
(10.07.25 22:58:51)

@shepard, çeyreğinde bırakmayıp okusan anlardın.
yahu çok basit, verecek mantıklı cevabınız varsa duymak isterim diyorum cahillik diyorsun. yahu kaçak göçek boktan iş yapıp gizlemeye çalışmıyorum. cahillik bunun neresinde yahu, neresinde?
doğalgazcılara soruyorum, robot gibi "kaçak olursa, elini hemen uzatır kapatırsın" falan diye düz düz cevaplar veriyorlar. üşenmedim yazdım oraya çeyreğinde bırakma da oku. elektrikte de aynısını yaptım, her şey duvara gömülü, bu cahillik değil de gaz borusu asma tavandan gitsin diyince niye cahillik? cahil olacak ne var bunda? anlat da öğrenelim işte onu soruyorum zaten.
adamların tecrübesi varsa neymiş o tecrübe, onu biliyorsan anlat. kapalı yerden giderken şöyle oldu adam öldü, açıktan gitse olmayacaktı de, bunu göreyim bileyim yahu sorduğum o zaten.
@orient gazda da doğalgaz dedektörü ve kaçak tespit ettiği anda gazı sayaçtan kesen selenoid valf var. ama adam ondan tatmin olmuyor. yine de açıktan gidecek diyor.
elektrikçinin başında durup kablo çapına, boru özelliğine, kullandığı klemense kadar tek tek kontrol ettim. ama sallama usta olsa ince kablo döşeyip dandik klemens kullanıp gitse bunu kimse bilmeyecekti. ona rağmen elektrik idaresi kontrol falan etmiyor, açıktan döşe de görelim demiyor. doğalgazın açıktan gitmesi beni nasıl koruyor?
kaldı ki elektrik kontağından çıkan yangın haberleri, doğalgaz kaçağı/patlaması haberlerinden daha fazla. doğalgazdan zehirlenenlerin çoğu da doğalgazdan değil, atık gazdan yani karbonmonoksitten zehirleniyor. yine açıktaki boruyla ilgisi yok.
yahu çok basit, verecek mantıklı cevabınız varsa duymak isterim diyorum cahillik diyorsun. yahu kaçak göçek boktan iş yapıp gizlemeye çalışmıyorum. cahillik bunun neresinde yahu, neresinde?
doğalgazcılara soruyorum, robot gibi "kaçak olursa, elini hemen uzatır kapatırsın" falan diye düz düz cevaplar veriyorlar. üşenmedim yazdım oraya çeyreğinde bırakma da oku. elektrikte de aynısını yaptım, her şey duvara gömülü, bu cahillik değil de gaz borusu asma tavandan gitsin diyince niye cahillik? cahil olacak ne var bunda? anlat da öğrenelim işte onu soruyorum zaten.
adamların tecrübesi varsa neymiş o tecrübe, onu biliyorsan anlat. kapalı yerden giderken şöyle oldu adam öldü, açıktan gitse olmayacaktı de, bunu göreyim bileyim yahu sorduğum o zaten.
@orient gazda da doğalgaz dedektörü ve kaçak tespit ettiği anda gazı sayaçtan kesen selenoid valf var. ama adam ondan tatmin olmuyor. yine de açıktan gidecek diyor.
elektrikçinin başında durup kablo çapına, boru özelliğine, kullandığı klemense kadar tek tek kontrol ettim. ama sallama usta olsa ince kablo döşeyip dandik klemens kullanıp gitse bunu kimse bilmeyecekti. ona rağmen elektrik idaresi kontrol falan etmiyor, açıktan döşe de görelim demiyor. doğalgazın açıktan gitmesi beni nasıl koruyor?
kaldı ki elektrik kontağından çıkan yangın haberleri, doğalgaz kaçağı/patlaması haberlerinden daha fazla. doğalgazdan zehirlenenlerin çoğu da doğalgazdan değil, atık gazdan yani karbonmonoksitten zehirleniyor. yine açıktaki boruyla ilgisi yok.
- kibritsuyu
(10.07.25 23:10:21 ~ 23:14:03)

Orient blue,? güzel açıklamış , renk konusunda da sanırım boyanın alev alması veya hızlı paslanması ihtimalimden dolayı imiş .
Ayrıca müdahaleye imkan sağlaması açısından da önemli .
Geçen bir arkadaş söylemişti asansör için 400 kriter değerlendiriliyor diye .
Veya araç muayene istasyonlarında yapılan bir çok şey aslında kişiyi bağlayıcı ( Kemer çalışmıyorsa benim kemerim diyemiyorsun ) devlette vatandaşını korumak zorun keşke denetimler daha da artsa.
Bence sıkma canını yapılır gider. Yeni evinin keyfini çıkar , bir ay sonra bu kadar gözüne batmayacak bile.
Güle güle otur, kibritsuyu .
Ayrıca müdahaleye imkan sağlaması açısından da önemli .
Geçen bir arkadaş söylemişti asansör için 400 kriter değerlendiriliyor diye .
Veya araç muayene istasyonlarında yapılan bir çok şey aslında kişiyi bağlayıcı ( Kemer çalışmıyorsa benim kemerim diyemiyorsun ) devlette vatandaşını korumak zorun keşke denetimler daha da artsa.
Bence sıkma canını yapılır gider. Yeni evinin keyfini çıkar , bir ay sonra bu kadar gözüne batmayacak bile.
Güle güle otur, kibritsuyu .
- dunyatuhaf
(10.07.25 23:15:26)

Vanaların kolay ulaşılabilir olmasından ayrı yerinin de standart olması gerekir ki acil durumda o evde yaşamayan biri bile saniyesinde müdahale edebilsin. Panik halinde onu düşünmek zorunda kalmamalı kimse.
Evet onay sonrası boyanabiliyor ama aslında onu da yapmamamız gerekiyor. (Sebebini bilmiyorum)
Sıva altı yapılmamasının sebebi de borularda sıkıntı olduğunda hızlı tespit ve müdahale. Evet vanayı kapattığınızda eve girişteki gazı durduruyorsunuz ama mevcut gaz kaçak olan yerde sıkışıp kalıyor. Sıkışmış gaz olan bölgeye Fiziki darbe uygulandığında sıkıntı çıkacak.
Ne güzel meşakkatli bir tadilat sürecini sonlandırmışsınız, görmeyin, keyfini çıkarın evinizin. Bir zaman sonra inanın gözünüze batmayacak.
Evet onay sonrası boyanabiliyor ama aslında onu da yapmamamız gerekiyor. (Sebebini bilmiyorum)
Sıva altı yapılmamasının sebebi de borularda sıkıntı olduğunda hızlı tespit ve müdahale. Evet vanayı kapattığınızda eve girişteki gazı durduruyorsunuz ama mevcut gaz kaçak olan yerde sıkışıp kalıyor. Sıkışmış gaz olan bölgeye Fiziki darbe uygulandığında sıkıntı çıkacak.
Ne güzel meşakkatli bir tadilat sürecini sonlandırmışsınız, görmeyin, keyfini çıkarın evinizin. Bir zaman sonra inanın gözünüze batmayacak.
- nwnd
(10.07.25 23:21:56)

@kibritsuyu oooo uçakta niye bu kadar önlem var? Kanla tecrübe edilmiş olamaaazzz.
Yani neyini anlatalım ki? Çok basit, doğalgaz binanın içinden geçer, patlama olduğu zaman. En ufak kaçakta binanın gazını kesiyorlar. Niye önemsemiyorsun? İlla seni tatmin edecek cevap mı arayalım? Her şeyi bilemezsin, bilene güvenmelisin. Uçağı sürüyor musun? Sürebilen birine emanet uçakta yolculuk yapıyorsun. Gaz her zaman müdahale edilebilir olmalı. Elektrik o kadar tehlikeli değil 500 tane kesicisi var.
Yani neyini anlatalım ki? Çok basit, doğalgaz binanın içinden geçer, patlama olduğu zaman. En ufak kaçakta binanın gazını kesiyorlar. Niye önemsemiyorsun? İlla seni tatmin edecek cevap mı arayalım? Her şeyi bilemezsin, bilene güvenmelisin. Uçağı sürüyor musun? Sürebilen birine emanet uçakta yolculuk yapıyorsun. Gaz her zaman müdahale edilebilir olmalı. Elektrik o kadar tehlikeli değil 500 tane kesicisi var.
- Shepard
(10.07.25 23:24:42)

Maalesef bu yasakların hikmetine dair doyurucu bir bilgi sahibi değilim, aydınlatamıyorum. Ancak, bu konuda regülasyonların ve denetimlerin çok katı olduğunu biliyorum.
Bizim komşular da hep 4-5 milyon liralık tadilatlar yaptılar. Hepsinde de doğalgaz borusu, vanası vs. aynen dediğiniz gibi ortalık yerde kaldı.
Mutlaka düşünmüşsünüzdür ama yine de hatırlatayım:
Eğer ısınmanız ve sıcak su merkezi sistemse (ısı istasyonu vs.) ve doğalgazı sadece ocak için kullanacaksanız, tesisatı komple iptal etmeyi de düşünebilirsiniz. Yani LPG/propan tüp olur, elektrikli ocak olur...
Bizim komşular da hep 4-5 milyon liralık tadilatlar yaptılar. Hepsinde de doğalgaz borusu, vanası vs. aynen dediğiniz gibi ortalık yerde kaldı.
Mutlaka düşünmüşsünüzdür ama yine de hatırlatayım:
Eğer ısınmanız ve sıcak su merkezi sistemse (ısı istasyonu vs.) ve doğalgazı sadece ocak için kullanacaksanız, tesisatı komple iptal etmeyi de düşünebilirsiniz. Yani LPG/propan tüp olur, elektrikli ocak olur...
- yadigar
(10.07.25 23:27:26)

Abi selenoid valf var da onu tetikleyen mekanizma ne kadar sağlıklı ona bakmak lazım. O sensörlerin kalibrasyonu birkaç yılda bozuluyor. Portakal soysanız gazı kesiyor falan. Gazı kesse bile tesisatta hala gaz kalıyor, elektrikte böyle bir şey yok. Sensörlerin tepki süresi zaten çok fazla. Sensörün eşiği altında kalan bir kaçakta lambayı yaksanız kıvılcımdan alev alabilir vesaire. Kaçak akım ışık hızına yakın sürede enerjiyi kesiyor. On off gibi çalışıyor, eşik yok gibi yani.
Yani siz bilirsiniz ama bence regülasyona uyun, bir bildikleri vardır.
Yani siz bilirsiniz ama bence regülasyona uyun, bir bildikleri vardır.
- orient blue
(10.07.25 23:34:52)

dogalgaz hizmetinden yararlanmak icin gerekli sartların saglanmasi gerekiyor,
bu disiplin keske elektrik saglayan kurumlarda da olsaydi,
izmir de iki genc insan elektrik akimindan ölmezdi,
Manisa buyuksehir belediye baskani da yasiyor olurdu.
belkide daha az orman yanardi,
kurallari esnetmek iyi degil,
muhtar olamayacak birey seni yönetir sonra.
bu disiplin keske elektrik saglayan kurumlarda da olsaydi,
izmir de iki genc insan elektrik akimindan ölmezdi,
Manisa buyuksehir belediye baskani da yasiyor olurdu.
belkide daha az orman yanardi,
kurallari esnetmek iyi degil,
muhtar olamayacak birey seni yönetir sonra.
- designer
(10.07.25 23:41:35)

Beyler sakin. Çözüm son madde
1-Doğalgaz tesisatını kontrol edecek mühendis göremeyeceği bir kanalda sizin nasıl bir tesisat dosediğinizi nasıl görsün?
2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?
3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.
4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor
1-Doğalgaz tesisatını kontrol edecek mühendis göremeyeceği bir kanalda sizin nasıl bir tesisat dosediğinizi nasıl görsün?
2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?
3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.
4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor
- topkapiaksaray
(10.07.25 23:52:25)

1-Doğalgaz tesisatını kontrol edecek mühendis göremeyeceği bir kanalda sizin nasıl bir tesisat dosediğinizi nasıl görsün?
şöyle görsün mesela. bu evde yapılan ilk iş su tesiatının döşenmesi oldu. aynı aşamada doğalgaz borularını da döşerdik. doğalgaz şirketinden kontrole gelip güzelce kontrol edip, tamam bu sağlamdır, kaçak yoktur diye onay verirlerdi, ben de üstünü asma tavanla kapatırdım. o da nasıl bir tesisat döşediğimi görmüş, kontrolünü de yapmış olurdu.
2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?
açıktan giderse nasıl fark edilecek? bunlar gözle görülüp hmm şurada kaçak var diye bakıp fark edilebilir şeyler mi? illa ya koku gelecek, ya birinin başı dönüp fenalaşacak. borudaki bir kaçağı ben kokusundan anlamadan önce görerek anlayabiliyor muyum?
3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.
aklıma yatan tek mantıklı açıklama bu oldu. ama olur desinler, pencereye menfes koyduğum gibi içeriye de açık havaya açılan bir havalandırma icat edeyim. çözebilecekken ilkel yöntemlerle açıktan götürmek niye? daha bile güvenli olmaz mıydı, ufak bir kaçağın evdekileri öldürmeden açık havayla buluşması?
4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor
böyle bir şeyden hiç bahsetmediler. hiçbir dükkanda da görmedim. flex sadece boru ile ocak arasında, boru ile şofben arasında var iki karış. böyle bi şeyi ankara'dakiler kabul etmiyor bile olabilir bilemedim.
şöyle görsün mesela. bu evde yapılan ilk iş su tesiatının döşenmesi oldu. aynı aşamada doğalgaz borularını da döşerdik. doğalgaz şirketinden kontrole gelip güzelce kontrol edip, tamam bu sağlamdır, kaçak yoktur diye onay verirlerdi, ben de üstünü asma tavanla kapatırdım. o da nasıl bir tesisat döşediğimi görmüş, kontrolünü de yapmış olurdu.
2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?
açıktan giderse nasıl fark edilecek? bunlar gözle görülüp hmm şurada kaçak var diye bakıp fark edilebilir şeyler mi? illa ya koku gelecek, ya birinin başı dönüp fenalaşacak. borudaki bir kaçağı ben kokusundan anlamadan önce görerek anlayabiliyor muyum?
3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.
aklıma yatan tek mantıklı açıklama bu oldu. ama olur desinler, pencereye menfes koyduğum gibi içeriye de açık havaya açılan bir havalandırma icat edeyim. çözebilecekken ilkel yöntemlerle açıktan götürmek niye? daha bile güvenli olmaz mıydı, ufak bir kaçağın evdekileri öldürmeden açık havayla buluşması?
4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor
böyle bir şeyden hiç bahsetmediler. hiçbir dükkanda da görmedim. flex sadece boru ile ocak arasında, boru ile şofben arasında var iki karış. böyle bi şeyi ankara'dakiler kabul etmiyor bile olabilir bilemedim.
- kibritsuyu
(11.07.25 06:29:55)

hepsi hikaye hocam. bana güvenlik müvenlik diye masal anlatmayın.
bu tadilat 3 ay sürdü. daha ilk gün doğalgaz sayacından eve giren eski boruyu söktüler, sayacın tek tarafında boru yok, ucu açık duruyor. bu güvenli mi acaba diyip vanasını açmayı denedim, sayacın öteki ucundan fassss diye gaz püskürdü anasını satayım. kendi taktığınız sayaç ulan, yok bu bunun bi sibobu falan, boru takılı değilken gaz çıkmasın? piç bi kurye geçerken vanayı açıp gitse komple havaya uçmaz mıyız? sen koymuş musun kendi getirip taktığın sayacına güvenlik önlemi?
ve bu ucunda boru olmayan sayaca iki kez sıfır tutarlı fatura geldi. yani doğalgazcı eleman geldi, sayacın o halini gördü, ama sayacı okuyup fatura kesip gitti. ulan bunun borusu yok demedi. mühürlesene vanayı, kapatsana tesisatı. ben yeni projeyi çizdirince zaten başvurup açtıracağım. sen alsana önlemini. vanayı açıp gitsen bütün bina havaya uçacak, sen sadece sayacı okuyup fatura mı kestin?
bunun elektrik kablolarının ucunu açıkta bırakmaktan hiçbir farkı yok, hatta daha tehlikeli. ama "borun açıktan gitmezse kabul etmem " diyen doğalgazcı 3 ayda 2 sefer gördüğü halde umurunda olmamış, bana neyin güvenliğinden bahsediyorsunuz?
boru döşendikten sonra gelip kontrol etmek, ocak ve pencereler takıldıktan sonra tekrar gelip ocağı ve menfezi kontrol etmek zor geldi, iki sefer iş olmasın diye güvenlik ayağına benim dekorasyonumu bozduruyorsun. ben sana bin çeşit güvenlik sunsam da senin amacın güvenlik müvenlik değil, kendi kıçının rahatı. ben buradan bunu anlıyorum. otomatik sensör koyayım, ucu açık havaya çıkan havalandırma koyayım, nanoteknolojik güvenlik yapayım da desen, yoooh kara boru açıktan gidecek, tezgahta elinin altında vana olacak.
bu tadilat 3 ay sürdü. daha ilk gün doğalgaz sayacından eve giren eski boruyu söktüler, sayacın tek tarafında boru yok, ucu açık duruyor. bu güvenli mi acaba diyip vanasını açmayı denedim, sayacın öteki ucundan fassss diye gaz püskürdü anasını satayım. kendi taktığınız sayaç ulan, yok bu bunun bi sibobu falan, boru takılı değilken gaz çıkmasın? piç bi kurye geçerken vanayı açıp gitse komple havaya uçmaz mıyız? sen koymuş musun kendi getirip taktığın sayacına güvenlik önlemi?
ve bu ucunda boru olmayan sayaca iki kez sıfır tutarlı fatura geldi. yani doğalgazcı eleman geldi, sayacın o halini gördü, ama sayacı okuyup fatura kesip gitti. ulan bunun borusu yok demedi. mühürlesene vanayı, kapatsana tesisatı. ben yeni projeyi çizdirince zaten başvurup açtıracağım. sen alsana önlemini. vanayı açıp gitsen bütün bina havaya uçacak, sen sadece sayacı okuyup fatura mı kestin?
bunun elektrik kablolarının ucunu açıkta bırakmaktan hiçbir farkı yok, hatta daha tehlikeli. ama "borun açıktan gitmezse kabul etmem " diyen doğalgazcı 3 ayda 2 sefer gördüğü halde umurunda olmamış, bana neyin güvenliğinden bahsediyorsunuz?
boru döşendikten sonra gelip kontrol etmek, ocak ve pencereler takıldıktan sonra tekrar gelip ocağı ve menfezi kontrol etmek zor geldi, iki sefer iş olmasın diye güvenlik ayağına benim dekorasyonumu bozduruyorsun. ben sana bin çeşit güvenlik sunsam da senin amacın güvenlik müvenlik değil, kendi kıçının rahatı. ben buradan bunu anlıyorum. otomatik sensör koyayım, ucu açık havaya çıkan havalandırma koyayım, nanoteknolojik güvenlik yapayım da desen, yoooh kara boru açıktan gidecek, tezgahta elinin altında vana olacak.
- kibritsuyu
(11.07.25 06:58:26 ~ 08:05:43)

@kibritsuyu ya senin gibi zeki insanların bu küçümsediği, önemsemediği olaylar başına anında gelse aslında dünya daha güzel bir hal alacak. Senin bin çeşit güvenliğine afedersin yani. Sen kimsin senin güvenlik şeylerini şey edip izin versin adamlar? Bir standart var, özelleştirmeyi takip etmek imkansız. Uyacaksın işte. Lan seni elit bilirdik ne cahil bir şey çıktın. Patlasın geber diyeceğim ama başkalarına da zarar verecek.
- Shepard
(11.07.25 08:37:51)

herkes uzun uzun yazmış hepsini okumadım belki benzeri yazılmıştır ama yazayım yine de.
boruları sıva altı yaptığınızda kaçak olursa gaz orada birikir, koku size geldiğinde (tabi gelirse) zaten iş işten geçmiş olur. aynı kaçak sıva üstünde olursa gaz odaya yayılacağından tespit edilmesi kolay olur.
Koku gelirse diye paranteze aldım, başımıza gelen bir şeyi anlatayım; ocak (eski tip gaz emniyeti olmayan) bozulmuştu. ocağa gelen gaz borusu kaçırıyor diye düşünüp boruyu sıkılaştırdık. oradan çıkan gaz ocağın boş kısımlarına birikmiş 15-20 dk ocakla uğraştık bize hiç koku gelmedi. sonra denemek için ocağı yaktık ve puff. küçük bi patlama oldu mutfaktaki basınç karşı odanın camlarını içe doğru patlattı. kimseye bişey olmadı allahtan.
bir de sayın @kibritsuyu elektrik tesisatıyla kıyaslamışsın ama onun önlemi bir sürü sigorta var. kaçak olursa sigorta atar. yanıcı gazın önlemi de fark etmek.
boruları sıva altı yaptığınızda kaçak olursa gaz orada birikir, koku size geldiğinde (tabi gelirse) zaten iş işten geçmiş olur. aynı kaçak sıva üstünde olursa gaz odaya yayılacağından tespit edilmesi kolay olur.
Koku gelirse diye paranteze aldım, başımıza gelen bir şeyi anlatayım; ocak (eski tip gaz emniyeti olmayan) bozulmuştu. ocağa gelen gaz borusu kaçırıyor diye düşünüp boruyu sıkılaştırdık. oradan çıkan gaz ocağın boş kısımlarına birikmiş 15-20 dk ocakla uğraştık bize hiç koku gelmedi. sonra denemek için ocağı yaktık ve puff. küçük bi patlama oldu mutfaktaki basınç karşı odanın camlarını içe doğru patlattı. kimseye bişey olmadı allahtan.
bir de sayın @kibritsuyu elektrik tesisatıyla kıyaslamışsın ama onun önlemi bir sürü sigorta var. kaçak olursa sigorta atar. yanıcı gazın önlemi de fark etmek.
- duyuruuser
(11.07.25 08:41:04 ~ 08:44:47)

özetle;
boruların açıktan gitmesi >> kaçak ve arıza tespiti kolaylığı
boyanmaması >> Korozyon ve çatlaklar hemen görülsün diye
vananın dolap içinde olmaması >> acil durumda hızlı erişim, kaçak durumunda dolap içinde gaz birikmesi ve alev alma riski.
boruların açıktan gitmesi >> kaçak ve arıza tespiti kolaylığı
boyanmaması >> Korozyon ve çatlaklar hemen görülsün diye
vananın dolap içinde olmaması >> acil durumda hızlı erişim, kaçak durumunda dolap içinde gaz birikmesi ve alev alma riski.
- mustafakesekci
(11.07.25 08:42:13)

gaz borusu asma tavandan gider tamam ama. gaz kaçağı olduğunda öncelikle gaz kapalı alana birikir. büyükl bir patlama yaşayabilirsin. dedikleri doğru ocağın hemen üstünde vana olması mantıklı. acil bir şekilde kapatmak çok önemli. diğer tesisatlardaki sorunlar genelde sadece senin evine zarar verir. ama gaz kaçağı, ygaz yangını ve en önemlisi patlama durumunda diğer evler hatta apartman zarar görebilir. bu risk belki de 1 milyonda birdir ama tedbiri almak gerekir. duvar içinde olması da gaz kaçağının erken farkedilmesi için bir risktir. ilk zamanlarda gaz borularının en az dirsekle yönlenmesi gerekiyor diye kolonları kirişleri delip içinden geçirmişlerdi. sonradan farkedildi ki binanın statik yapısını tamamen bozuyormuş. bunu öngörememiş ve çok büyük bir hata yapmışlardı. hala da gündem olmadı bu konu. sadece boya konusu bana çok anlamlı gelmedi. boranın yanma riski için olsa zaten evin her yeri de boyalı. boyayabilirsiniz bence.
- ground
(11.07.25 08:51:22)

daha haksız olunan durum azdır. baya haksızsın.
kurallar boşuna yok. denetimler sıkı doğalgazda. ölüm riski var. adamlar estetik değil canı düşünüyor. bi de çok haklıymış gibi savunmuşsun kendini ısrarla. yazık cidden.
kurallar boşuna yok. denetimler sıkı doğalgazda. ölüm riski var. adamlar estetik değil canı düşünüyor. bi de çok haklıymış gibi savunmuşsun kendini ısrarla. yazık cidden.
- jelly bear
(11.07.25 09:14:50)

bütün millet senin gibi kendince tasarımı dekoru özelleştirmeye çalışsa, bu işin standardını denetlemek imkansız hale gelir. çok uğraşmışsın tadilatla, canın sıkılmış belli ki. madem öyle bir niyetin vardı, tadilatı yaptırırken tesisatı çektirip doğalgazı açtırsaydın, ustaların bu kuralları bal gibi biliyordu yapmadan önce ama doğru yönlendirmemiş, kabahat onlarda. yanlış yere yükseliyorsun.
- gkhncnzdgn
(11.07.25 12:20:19)

merak ettim yönetmelik ve standartlara baktım bu iş hakkında. kitap gibi bir sürü şey yazmışlar. onlarca değil, yüzlerce madde oluşturmuşlar. yönetmelik ve standartlar oluşturulurken avrupa'dan örnek alınmış.
buradan bakınca bana gereksiz bir pirelilik gibi geliyor bahsettiğiniz şeyler.
ben de doğalgaz aboneliği yaparken iyi kötü benzer pireliliklerle karşılaştım.
sanırım olayın sebebi, sizin konutunuzda bu kadar kurala gerek olmasa bile başka konutlarda/binalarda bunlara ihtiyaç olabilir ve kurulumu yapan kişinin insiyatifine bırakılmaması en iyisi.
verdiğiniz örnek, bir kuryenin vanayı açabilme ihtimali bambaşka bir konu ve bence ciddi bir eksiklik.
buradan bakınca bana gereksiz bir pirelilik gibi geliyor bahsettiğiniz şeyler.
ben de doğalgaz aboneliği yaparken iyi kötü benzer pireliliklerle karşılaştım.
sanırım olayın sebebi, sizin konutunuzda bu kadar kurala gerek olmasa bile başka konutlarda/binalarda bunlara ihtiyaç olabilir ve kurulumu yapan kişinin insiyatifine bırakılmaması en iyisi.
verdiğiniz örnek, bir kuryenin vanayı açabilme ihtimali bambaşka bir konu ve bence ciddi bir eksiklik.
- biseysorcaktim
(11.07.25 12:28:52 ~ 12:29:58)

yazi dilin korkunc bir kere. yolda tam birinin önünü kesecek maganda tipin var.
isini düzgün yapan insanlara hakaret etmissin. comarlik diz boyu. bi de milleti arayip zamanlarindan calmissin.
kurala uyacaksin. bitti. sen dogalgaz uzmani degilsin. konuyu daha fazla sorgulayacak background un yok. bir de buraya gelip destek beklemen de cahilliginin disavurumu.
isini düzgün yapan insanlara hakaret etmissin. comarlik diz boyu. bi de milleti arayip zamanlarindan calmissin.
kurala uyacaksin. bitti. sen dogalgaz uzmani degilsin. konuyu daha fazla sorgulayacak background un yok. bir de buraya gelip destek beklemen de cahilliginin disavurumu.
- sonsuz
(11.07.25 12:37:37)

sorduğum soruyu doğru anlamayıp, doğru anlamayı bırak, iki satır yazıyı bile okumaya üşenip cahil, maganda, sen kimsin ki, o zaman patla geber diyenlere tik de atmadım, cevaplarını dikkate de almıyorum. uzun uzun, açık açık kafamın neye takıldığını yazdım. azıcık beyni olan okur, anlar ki birçok seviyeli ve yararlı cevap da aldım.
diğerlerine de verecek cevabım var ama nasıl olsa okumuyorsunuz, okusanız da ne demek istediğimi anlamıyorsunuz. karşı argüman sunup tartışmak yerine "o zaman öl geber, kurala uyacan, sen kimsin de sorguluyon, cahil maganda" falan diyip koyun gibi önünüze konanı yiyorsunuz. "bu neden böyle" diye soranı da "çünkü öyle" diye cahil ilan ediyorsunuz.
sizin için kendimi daha fazla yormayacağım. ben okuduğunu anlayıp güzelce cevap veren arkadaşlardan öğreneceğimi öğrendim, kendilerine teşekkür ediyorum.
@shepard, bu arada erkeğim. sana buradan ekmek çıkmaz kardeşim.
diğerlerine de verecek cevabım var ama nasıl olsa okumuyorsunuz, okusanız da ne demek istediğimi anlamıyorsunuz. karşı argüman sunup tartışmak yerine "o zaman öl geber, kurala uyacan, sen kimsin de sorguluyon, cahil maganda" falan diyip koyun gibi önünüze konanı yiyorsunuz. "bu neden böyle" diye soranı da "çünkü öyle" diye cahil ilan ediyorsunuz.
sizin için kendimi daha fazla yormayacağım. ben okuduğunu anlayıp güzelce cevap veren arkadaşlardan öğreneceğimi öğrendim, kendilerine teşekkür ediyorum.
@shepard, bu arada erkeğim. sana buradan ekmek çıkmaz kardeşim.
- kibritsuyu
(11.07.25 13:09:02)

@kibritsuyu abi erkek vücudunda kadin karakterle yasamak zor olmuyor mu? Çok şaşırdım lan.
- Shepard
(11.07.25 13:22:54)

doğal gaz havadan ağır bir gaz türü, bu nedenle kullanılacak bölgeye kadar yukarıdan, kullanılacak bölgeye de yukarıdan aşağıya doğru hatlar ile dağıtım yapılıyor.
yine doğal gaz hatları yakınında elektrik hatları geçirilmiyor. (kıvılcım çıkar falan)
yine doğal gaz kokusuz bir gaz, koku daha sonra dağıtım aşamasında ekleniyor.
eğer boruyu bir şekilde kapatırsan oluşacak kaçak durumunda gaz yere doğru hareket etmez ve boruyu gizlediğin panelde (duvarda, başka bir şeyin içerisinde vs) kalır, kokuyu duymazsın biriken gaz bir şekilde parladığında sadece wof diye parlayıp bitmez, patlamaya neden olur. saçının başının yanması haricinde birde kafana gözüne giren şarapneller ile uğraşırsın yaşama şansın azalır.
siyah olmasının nedeni ise borunun fabrikadan paslanma önleyici boya ile boyanmış olduğundan emin olmak. eğer farklı renge boyarsan o rengin altında ne tür bir boya vardı denetleyici bilemez, kullandığın boya türü paslandırıcı özelliğe sahip olabilir vb.
duvarın içerisindeki elektirik telleri öyle tel olarak gitmiyor, bir plastik kılavuzun içerisinde gidiyor, her bir tel kendi başına izalasyonu mevcut ve kablonun hasar alması durumunda duvar vb. yüzeyler ile direk teması önlenmiş biçimde. dolayısı ile duvarın içerisindeki kanallardan çıplak kabloda geçirsen çarpılmazsın.
doğal gaz için ise öyle bir durum söz konusu değil, duvar içerisine yapılacak montaj sonrası:
1 ) duvarda yapılacak tadilat (delme, kırma) boru hattına zarar verebilir. borunun nereden geçtiğini göremiyorsun sonuçta.
2 ) hafif depremlerde boru hatları yeterince esneyemediği için zarar görebilir ve fark edilmesi zaman alabilir.
ben denetim sonrası, dolapların üstündeki boruyu mesh ile kapattım, delikleri var sayesinde gaz sızıntısı olursa kokuyu duyabileceğim,
yukarıdan aşağıya inen boruyu yine bir mesh ile kapatabilirsin, dekoratif olsun diye ancak ahşap ve plastik olmamalı, ocağın ısısından erimemeli/yanmamalı, yine vana açıkta duracak o her türlü pratiklik için gerekli.
gaz kaçağı sırasında kapıdaki vanadan kapatırım demişsin de,
vanaları sadece gaz kaçağı olduğunda kullanmıyoruz,
ocak tamiri gerekti kapat,
ocağı değiştirmek istedin, kapat,
uzun süreli tatildesin kapat.
elektrik ile ilgili sıkıntı oldu kapat.
ocakta tadilat yapacaksın, kapıdaki vanadan kapattın diyelim, ocağın oradaki vanaya da erişemiyorsun, yada görünür değil, dolayısı ile aklına gelmedi o vana. ocağı söktün, evine döşeli 30 metre borudaki tüm gaz ocağın takılı olduğu yerden sızmaya başladı, usta dedi ki ben bi sigara yakayım :D
vanalar illa ki kaçak durumunda kullanılmıyor :)
yine doğal gaz hatları yakınında elektrik hatları geçirilmiyor. (kıvılcım çıkar falan)
yine doğal gaz kokusuz bir gaz, koku daha sonra dağıtım aşamasında ekleniyor.
eğer boruyu bir şekilde kapatırsan oluşacak kaçak durumunda gaz yere doğru hareket etmez ve boruyu gizlediğin panelde (duvarda, başka bir şeyin içerisinde vs) kalır, kokuyu duymazsın biriken gaz bir şekilde parladığında sadece wof diye parlayıp bitmez, patlamaya neden olur. saçının başının yanması haricinde birde kafana gözüne giren şarapneller ile uğraşırsın yaşama şansın azalır.
siyah olmasının nedeni ise borunun fabrikadan paslanma önleyici boya ile boyanmış olduğundan emin olmak. eğer farklı renge boyarsan o rengin altında ne tür bir boya vardı denetleyici bilemez, kullandığın boya türü paslandırıcı özelliğe sahip olabilir vb.
duvarın içerisindeki elektirik telleri öyle tel olarak gitmiyor, bir plastik kılavuzun içerisinde gidiyor, her bir tel kendi başına izalasyonu mevcut ve kablonun hasar alması durumunda duvar vb. yüzeyler ile direk teması önlenmiş biçimde. dolayısı ile duvarın içerisindeki kanallardan çıplak kabloda geçirsen çarpılmazsın.
doğal gaz için ise öyle bir durum söz konusu değil, duvar içerisine yapılacak montaj sonrası:
1 ) duvarda yapılacak tadilat (delme, kırma) boru hattına zarar verebilir. borunun nereden geçtiğini göremiyorsun sonuçta.
2 ) hafif depremlerde boru hatları yeterince esneyemediği için zarar görebilir ve fark edilmesi zaman alabilir.
ben denetim sonrası, dolapların üstündeki boruyu mesh ile kapattım, delikleri var sayesinde gaz sızıntısı olursa kokuyu duyabileceğim,
yukarıdan aşağıya inen boruyu yine bir mesh ile kapatabilirsin, dekoratif olsun diye ancak ahşap ve plastik olmamalı, ocağın ısısından erimemeli/yanmamalı, yine vana açıkta duracak o her türlü pratiklik için gerekli.
gaz kaçağı sırasında kapıdaki vanadan kapatırım demişsin de,
vanaları sadece gaz kaçağı olduğunda kullanmıyoruz,
ocak tamiri gerekti kapat,
ocağı değiştirmek istedin, kapat,
uzun süreli tatildesin kapat.
elektrik ile ilgili sıkıntı oldu kapat.
ocakta tadilat yapacaksın, kapıdaki vanadan kapattın diyelim, ocağın oradaki vanaya da erişemiyorsun, yada görünür değil, dolayısı ile aklına gelmedi o vana. ocağı söktün, evine döşeli 30 metre borudaki tüm gaz ocağın takılı olduğu yerden sızmaya başladı, usta dedi ki ben bi sigara yakayım :D
vanalar illa ki kaçak durumunda kullanılmıyor :)
- selam
(11.07.25 14:15:50)

Abi bembeyaz duvar yaptıysan işler değişir ayıp etmişler, bence bu tür işlemlerde renk seçenekleri olmalı ve dekorasyona göre kullanıcı istediği rengi seçebilmeli, duvarını bembeyaz yapan birine sen nasıl "hayır kardeşim bu boru siyah kalacak !!1!!1" diyebilirsin ya hadsize bak.
- kizil karga
(11.07.25 14:19:45 ~ 14:23:28)

biz de evi yeni yaptırdık, mutfakta asma tavanın alltından gidiyor. altında da mutfak dolapları. Taç dedikleri bir şey var. dolabın üstü ile asma tavan arasında, orada kaldıgı için boruyu görüyorlar sonra taç ekleniyor sorun gidiyor.
- liberal
(11.07.25 14:25:45)

daha önce cevap yazanların da hakkını yemeyeyim ama; soru nasıl okunur, söylenmek istenen nasıl anlaşılır, bu adam kafaya neyi ve niye takıyor kafa yorulur ve üşenmeden nasıl cevap yazılır, herkes dönüp @selam'ın verdiği cevabı okusun. tam olarak beklediğim şeyi yaptı.
yani şunu yapmak zor olmamalı. yapamıyorsan "kural bu, uyacaksın, sen kim cahilsin de kuralı sorguluyon, o zaman patla da geber" demek iş değil. verecek bir cevabın yoksa akıllı uslu susmak da zor olmamalı.
saygılarımla.
yani şunu yapmak zor olmamalı. yapamıyorsan "kural bu, uyacaksın, sen kim cahilsin de kuralı sorguluyon, o zaman patla da geber" demek iş değil. verecek bir cevabın yoksa akıllı uslu susmak da zor olmamalı.
saygılarımla.
- kibritsuyu
(11.07.25 14:27:30)

Duyuruyu okuduktan sonra nicki görünce ağzımın açık kaldığını önden belirtmek istiyorum. Yılların ekşicisi bu nick yahu.
İnsanlık olarak şu mühendislik konularını, yahut teknik bilgi gerektiren konuları kurcalamayı acilen bırakmalıyız artık. 3 saniyede vanayı kapatırım, 5 saniyede hastayı koltuğa oturturum, 10 saniyede arabayı durdururum demekle olmuyor. Herifler bu işlerin okulunu okuyor. Böyle olmalı denip de bir standart getiriliyorsa, eldeki bilgilere göre şu an öyle olması gerekiyordur. “Sorgulamak, şüphecilik” vs diye diye kimse duracağı yeri bilmez oldu bu gibi mevzularda.
Doğalgaz yerine elektrikli ocağa geçmeye ne dersin? 8 haneli paralara daireler satılan projelerde sırf bu siyah borulardan sebep elektrikli ocaklara, kimilerinde indüksiyonlu ocaklara geçiliyor.
Kendi başına veya bunu toplumsal bir ayaklanmaya dönüştürerek doğalgaz borusu standartlarını değiştiremeyeceğin için, kendini sıkıntıya sokmak yerine ocağı değiştirsen daha rahat etmez misin?
İnsanlık olarak şu mühendislik konularını, yahut teknik bilgi gerektiren konuları kurcalamayı acilen bırakmalıyız artık. 3 saniyede vanayı kapatırım, 5 saniyede hastayı koltuğa oturturum, 10 saniyede arabayı durdururum demekle olmuyor. Herifler bu işlerin okulunu okuyor. Böyle olmalı denip de bir standart getiriliyorsa, eldeki bilgilere göre şu an öyle olması gerekiyordur. “Sorgulamak, şüphecilik” vs diye diye kimse duracağı yeri bilmez oldu bu gibi mevzularda.
Doğalgaz yerine elektrikli ocağa geçmeye ne dersin? 8 haneli paralara daireler satılan projelerde sırf bu siyah borulardan sebep elektrikli ocaklara, kimilerinde indüksiyonlu ocaklara geçiliyor.
Kendi başına veya bunu toplumsal bir ayaklanmaya dönüştürerek doğalgaz borusu standartlarını değiştiremeyeceğin için, kendini sıkıntıya sokmak yerine ocağı değiştirsen daha rahat etmez misin?
- lazor
(13.07.25 12:54:51)
[]

Neden admin olanlar kendini bir halt sanıyor?
Duyurudan bahsetmiyorum. Kadın göçmen dayanışma grubu kurmuş, bir tartışma döndü. Gruptaki 500 kişi adına konuşup rahatsız olanlar var yazmış. Ben olmadım dedim, benim yerime niye karar veriyor? O zaman grup sana göre değil yazmış. O neyden rahatsız olursa ondan mı olmalıyım?

Kadın haklı.
Kendisi kurmuş. İnsanları bir araya getirmiş. O yüzden kuralları koymaya, istemediği konuları konuşturmamaya hakkı var bence.
Kendisi kurmuş. İnsanları bir araya getirmiş. O yüzden kuralları koymaya, istemediği konuları konuşturmamaya hakkı var bence.
- michael_knight
(10.07.25 22:47:43)

Evet :) yani bu şekilde konuşanların amacı o neyden rahatsız olursa herkesin olacağını varsaymasi
- encokbenisevinnolur
(10.07.25 22:51:55)

michael_knight'in o zaman grubu, X hanımın grubu olarak değiştirebilir. İnsanları bir araya getiriyor diye bizim söz hakkımız olamaz.
- Kahvedesu
(10.07.25 22:53:33 ~ 22:54:01)

Ya sanki sen kursan çok adil davranacaksın, orada gitmiş yazdıklarınla ortamı bozmuşsun. Ortamı bozanı babası sevmez
- Shepard
(10.07.25 23:04:10)

Mantıklı olanı, benim de grup kurup canımın istediği insanlara empoze etmek?
- Kahvedesu
(10.07.25 23:13:13)

@kahvedesu, elbette ki sen de bir grup kurarsan kendi istediğin kurallarla yöneteceksin.
Daha sert veya yumuşak davranmayı tercih edebilirsin, bu sana kalmış.
Ayrıca 500 kişiden biri bile rahatsız oluyorsa konuşulmasın o konu, çok mu lazım?
Kadın büyük ihtimalle kavga çıkmayan, problemli konular konuşulmayan ve gittikçe büyüyen bir grup istiyordur. Böyle davranması hem hakkı hem doğal hem de alışılmış.
Grup kurarsan canının istediğini empoze etmeye çalışacaksın elbette. Sevap kazanmak için grup kurmuyorsun herhalde.
Daha sert veya yumuşak davranmayı tercih edebilirsin, bu sana kalmış.
Ayrıca 500 kişiden biri bile rahatsız oluyorsa konuşulmasın o konu, çok mu lazım?
Kadın büyük ihtimalle kavga çıkmayan, problemli konular konuşulmayan ve gittikçe büyüyen bir grup istiyordur. Böyle davranması hem hakkı hem doğal hem de alışılmış.
Grup kurarsan canının istediğini empoze etmeye çalışacaksın elbette. Sevap kazanmak için grup kurmuyorsun herhalde.
- michael_knight
(10.07.25 23:20:36)

500 kişiden 2 kişi bile rahatsız olduysa 'rahatsız olanlar var' yazılabilir. kadın ne yapsın, 500 kişiye teker teker sorsun mu rahatsız oldun mu diye? gereksiz alınganlık yapmışsınız. bence adminliği o değil de siz biraz gözünüzde büyütüyor gibisiniz.
- sir gawain
(10.07.25 23:24:00)

"Gruptaki 500 kişi adına konuşup rahatsız olanlar var yazmış."
Rahatsız olanlar var demek buradaki herkes rahatsız oluyor demek değil. Bence yanlış anlamış ve üzerine alınmışsın.
Olaydan bağımsız olarak bunun cevabı, eline güç olarak gördüğü bir şey geçiren insanların çok büyük çoğunluğu maalesef kendini güçlü hissedebileceği şeyler yapmaya içgüdüsel bir şekilde mıknatıslanıyor. Bilinçli davranmıyorlar, adalet ve hakkaniyet duygularını rafa kaldırıyorlar, önemsiz buluyorlar çünkü tek dertleri güç hissini kaybetmemek oluyor.
Çoğunluk da babasından ve/veya annesinden öfke/şiddet gördüğü için bunu öfkeye şiddete başvurarak gerçekleştiriyor. Sonuç bu.
Rahatsız olanlar var demek buradaki herkes rahatsız oluyor demek değil. Bence yanlış anlamış ve üzerine alınmışsın.
Olaydan bağımsız olarak bunun cevabı, eline güç olarak gördüğü bir şey geçiren insanların çok büyük çoğunluğu maalesef kendini güçlü hissedebileceği şeyler yapmaya içgüdüsel bir şekilde mıknatıslanıyor. Bilinçli davranmıyorlar, adalet ve hakkaniyet duygularını rafa kaldırıyorlar, önemsiz buluyorlar çünkü tek dertleri güç hissini kaybetmemek oluyor.
Çoğunluk da babasından ve/veya annesinden öfke/şiddet gördüğü için bunu öfkeye şiddete başvurarak gerçekleştiriyor. Sonuç bu.
- muhayyer divan
(10.07.25 23:26:16)

@siw gwain, 500 kişi adına karar verdiğinden şimdi de bundan dolayı çıktı kavga. Yetişkin insanlarınız, koyun muyuz? daha önce de aynı kafa yapısıyla burada bir telegram grubu kuruldu, sahibi burası benim grubum dedi, geriye kimse kalmadı:) admin olunca biz uyeler baskasının kopegı mi oluyoruz? O neyden konusursa onu konusacagız.
- Kahvedesu
(10.07.25 23:29:01 ~ 23:32:26)

Admın olmak 2000 lerin başında çok havalıydı. Populer bir sitede adminsen acayip kadın düşürüyordun. Şimdilerde adminlik amelelik
- runaway
(10.07.25 23:49:16)

iktidar olmak,hükmetmek için.
- designer
(11.07.25 01:40:27)

"ver yetkiyi gör etkiyi" psikolojisi. yurdum insanına bir görev yetki makam ver yeter ki. hemen bokunu çıkarır. (bkz: çingeneye beylik vermişler önce babasını asmış )
- ground
(11.07.25 08:14:58)

bana sormadan beni temsil etmesi kızılacak bir şey.
"sen kim köpeksin"le başlayan sağlam bi ayar verilebilir.
"sen kim köpeksin"le başlayan sağlam bi ayar verilebilir.
- duyuruuser
(11.07.25 08:46:51 ~ 08:47:59)

Admin de senin gibiymis iste, kizacak bisi yok.
Bazi tipler internette her girdigi deligi babasinin çiftligi sanip, sinirsiz zirvalama hakkina sahip oldugunu düsünür. Ama tabii sadece online ortamda.
Bazi tipler internette her girdigi deligi babasinin çiftligi sanip, sinirsiz zirvalama hakkina sahip oldugunu düsünür. Ama tabii sadece online ortamda.
- feastofthedamned
(12.07.25 22:34:40)

İzlenir. İlle izlenmeli mi hayır. Kitapları okumamış biri olarak söylüyorum. Kitapçılara kalırsa bok gibi.
- Godless
(10.07.25 22:25:41)

Kitaplarını okudysan tatmin etmez. Zaten kitaptaki gibi bir evren yaratmak çok çok zor.
Açıkçası dizi ilk açıklaninca çok heyecsnlanmistim, teknoloji film teknikleri falan da çok gelişti minvalinde.
Ama bende baya hayalkirikligi olmuştu. "Katir" karakterini çok merak ediyordum -2. Sezon geliyordu galiba- 1 sezon sabredeyim dedim ona bile dayanamadım..
Açıkçası dizi ilk açıklaninca çok heyecsnlanmistim, teknoloji film teknikleri falan da çok gelişti minvalinde.
Ama bende baya hayalkirikligi olmuştu. "Katir" karakterini çok merak ediyordum -2. Sezon geliyordu galiba- 1 sezon sabredeyim dedim ona bile dayanamadım..
- makbur
(10.07.25 22:29:20)

kitaplarını tam okumadım yarıda bıraktım ama izlenilir ilk 3 bölüm iyiydı ortaları baya sıktı 2. sezon yine aynı şekildeydi, hikayeyi görmek için bile izlenir başyapıt kitabı sonuçta
- eja
(11.07.25 08:09:45 ~ 08:10:00)
[]

Sd karta yüklemek için müzik hangi siteden indirebilirim
Soru başlıkta olduğu gibi hangi siteden indirebilirim

Değil
- olaylar olaylar
(10.07.25 21:41:37)

Ahahaahahah, lan yağ tulumu bu. Bıngıl bıngıl. Allahtan ağzıma yemek yoktu, desene whale alert diye.
- Shepard
(10.07.25 21:47:33)

Memesiz seksi olunmaz.
- gabe h coud
(10.07.25 22:02:00)

bence de cok iyi +1
- freedonia
(10.07.25 22:07:41)

gabe,
son kliplerine bak, anne olduktan sonra kalça ve memeleri daha da irilesmis.
son kliplerine bak, anne olduktan sonra kalça ve memeleri daha da irilesmis.
- feastofthedamned
(10.07.25 22:43:20)

abaza duyurusu olmuş burası keşke yazmasaydım :/
- Shepard
(10.07.25 22:45:35)

Yüzü biraz britanya köylülerine benziyor. Bir kabalık var. Zarif, şuh ya da seksi durmuyor. Ayrıca @gabe de diğer konuya parmak basmış.
- yadigar
(10.07.25 23:31:56 ~ 14.07.25 01:46:38)

Küçük meme seksi olamaz
- Cezcez
(11.07.25 23:28:12)

hetero erkek mi bu duyuruyu açan? süper seksi deyince sofia vergara, sydney sweeney, megan fox falan gibi bir şey bekliyor insan. güzel dersin, tatlı dersin hatta bikinisi hatrına seksi de dersin de süper seksiliğin bu kadar subjektif bir şey olmaması lazım ya.
- semaforo de medianoche
(11.07.25 23:36:03 ~ 23:36:15)

vücudu çok düzgün, seksi demezsek çarpılırız ama "süper-seksi" diyerek çıtayı çok yükseğe koymuşsun abi.
mevzu "süper" seksi olmak ise bence orada kişisel zevkler devreye girer. hadi ben senin hatrın için süper seksi diyeyim ama çoğu insan için bu kadın "seksi"nin ötesine geçmez çünkü sosyal medyada örnekleri çokça var.
hepsini geçtim zaten süper-seksi olsa ne olacak ki bizimle mi sevişecek, çocuklarımızın anası mı olacak, ne fark eder?
mevzu "süper" seksi olmak ise bence orada kişisel zevkler devreye girer. hadi ben senin hatrın için süper seksi diyeyim ama çoğu insan için bu kadın "seksi"nin ötesine geçmez çünkü sosyal medyada örnekleri çokça var.
hepsini geçtim zaten süper-seksi olsa ne olacak ki bizimle mi sevişecek, çocuklarımızın anası mı olacak, ne fark eder?
- der meister
(11.07.25 23:36:30)

Millet yokluktan ne hale düşmüş
- ananiyimioguz
(12.07.25 00:52:28)

İyi bence. Ben böyle dolgun severim ama bunu gibi çok var. Exclusive değil
- runaway
(12.07.25 00:54:45)

dümdüz hanım hanımcık kız bu ya. gece ikide börek istersin kalkıp açar.
- deranzo1
(12.07.25 01:31:59)

Megan Fox'a sexy diyen adam da ne bilim...
- feastofthedamned
(12.07.25 18:02:05)
[]

avrupa standartı otomasyon panoları
çok yüksek işçilik kalitesi ile otomasyon panoları nerde yapılabilir?

Üretici seninle calismaz. Senin çevrendeki firmalarla konuşup teklif alman lazım.
- logisticsmanager
(10.07.25 21:27:26)

pano yapım firmaları sormak istemiştim
- alp9900
(10.07.25 23:16:58)
[]

Adalarda plaj önerisi
Tek erkek olarak gidilebilecek neresi var acaba?
Kime sorduysam herkes dam arıyor saçma bir şekilde.
Kime sorduysam herkes dam arıyor saçma bir şekilde.

Büyükada Beltur olabilir. Hatta Beltur app'inden rezervasyon da yaptırabiliyorsun sanırım.
- elektr10
(11.07.25 11:41:23)

burgazada madam marta koyu soran eden olmaz ser havluyu gir.
- biravekahve
(11.07.25 11:53:06)
[]

Dünya üzerinde en çok sevdiğiniz insan?
4 yaşındaki yeğenim benim için. Bütün hayatımı mutlu olması için harcayabilirim
Gözlerinin içi hep gülsün istiyorum.
Siz en çok kimi seviyorsunuz?
Gözlerinin içi hep gülsün istiyorum.
Siz en çok kimi seviyorsunuz?

Kardeşlerim. Tek kişiye indirmek gerekirse, büyük ablam.
- gabe h coud
(10.07.25 19:40:55)

En çok annemi seviyorum.
- rock n roll
(10.07.25 19:45:28)

Annem. Başkası yok.
- muhayyer divan
(10.07.25 20:22:23)

sen (sonuçta en sevdiğimiz kişi her zaman bir "sen" olmuyor mu).
- encokbenisevinnolur
(10.07.25 20:23:34)

@en çok: kız çok güzel bir cevap olmuş
- sekizdokuzon
(10.07.25 20:34:47)

Annem, eşim, hayatta olmayanlar da sayılıyorsa babam ve ananem.
- cilacı ökkeş usta
(10.07.25 20:56:14)

sen (sonuçta en sevdiğimiz kişi her zaman bir "sen" olmuyor mu).
- Shepard
(10.07.25 21:03:00)

sen degil kesinlikle
- feastofthedamned
(10.07.25 21:20:20)

Şimdilik 5 adet olan yeğenlerim. Ayrı ayrı çok seviyorum.
- put it in your appropriate place
(10.07.25 21:21:44)

tek sevgi turu yok benim icin.
o yuzden en cok sevdigim insan diye bisey yok, farkli farkli kategorilerde sevdigim insanlar var.
oglum ile annem arasinda bir siralama yapamam mesela, ikisine olan sevgim de farkli ve yuksek.
o yuzden en cok sevdigim insan diye bisey yok, farkli farkli kategorilerde sevdigim insanlar var.
oglum ile annem arasinda bir siralama yapamam mesela, ikisine olan sevgim de farkli ve yuksek.
- cooperr
(10.07.25 21:23:20)

1) recep tayyip erdoğan
2) ayetullah seyyid ali hamaney
3) vladimir vladimiroviç putin
4) kim jong-un
5) xi jinping
2) ayetullah seyyid ali hamaney
3) vladimir vladimiroviç putin
4) kim jong-un
5) xi jinping
- Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.07.25 21:23:39)

@arbre: keser atarım, daha logical bir option
- sekizdokuzon
(10.07.25 21:26:12)

@Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum, sümüm uçtu ahahha.
arbre, sikizdikizin lütfen, kavga etmeyin ben için. Benim sevenim çok, size de yeterim.
arbre, sikizdikizin lütfen, kavga etmeyin ben için. Benim sevenim çok, size de yeterim.
- Shepard
(10.07.25 21:31:06)

@sekizdokuzon: kız mı hahaha.
- encokbenisevinnolur
(10.07.25 22:53:35)

Çocuğum
- ekimoloji
(10.07.25 22:54:53)

@en çok: erkek
- sekizdokuzon
(10.07.25 22:57:42)

@sekizdokuzon: uzatıp takilacaktim ama vazgeçtim, cevabin güzelliği sorunun güzelliginden diyeyim. Maiotik her zaman önemliydi ve önemli kalacak.
- encokbenisevinnolur
(10.07.25 23:00:09)

Gelen her cevapta yeğenime sevgimi hatırlıyorum, öyle diyeyim. Dünyanın en güzel varlığı.
- sekizdokuzon
(10.07.25 23:04:28)

@sekizdokuzon: benim de öyle sevdiğim o yaşlarda bir kuzenim vardı. Ne yazık ki öldü cocuk yaşta. Allah seninkine uzun ömür versin.
- encokbenisevinnolur
(10.07.25 23:14:51)

@en çok: Allah rahmet eylesin, bu dünyanın yükünü çeksin istememiş allah6
- sekizdokuzon
(10.07.25 23:16:24)

Oğlum, sonra kızım...
- yadigar
(10.07.25 23:35:49)

@yadigar neden ayrımcılık yapıyorsun?
Benim için oğlum, sonra annem. Sonra baba kardeşler ve koca eşit sevgide.
Benim için oğlum, sonra annem. Sonra baba kardeşler ve koca eşit sevgide.
- kaptan maydanoz
(10.07.25 23:45:17)

kocam ve kardeşim.
sonra annem babam geliyor.
çocuğum olunca dünyam o olacak gibi geliyor ama..
sonra annem babam geliyor.
çocuğum olunca dünyam o olacak gibi geliyor ama..
- Hallegadola
(11.07.25 08:47:00)

annem
- baldur2
(11.07.25 09:50:57)

1. peygamberim
2. annem
2. annem
- ya ben lan neyse
(11.07.25 10:30:27)

Cocuklarim ve annem.
- turkuaz
(11.07.25 14:59:23)
[]

sevgilinizle tartıştığınızda tepki biçiminiz ne oluyor?
büyük ya da küçük bir konuda tartıştığınızda o an ne var ne yoksa konuşup birbirinizi anlayıp devam etmeyi mi tercih ediyorsunuz yoksa çekip giderek günlerce sessiz kalmayı mı? neden?

Her şey bir anda anlaşılıp çözülemez ama sessiz duvar olmanın kime ne faydası var. Ayrıca buna silent treatment deniyor bir nevi cezalandırma. Buna çokça maruz kalınıyorsa ya da yapılıyorsa bu da bir sorun.
Eğer tansiyon çok yükselmişse, konuya sonra tekrar konuşmak üzere 1-2 gün ara verilebilir o ayrı
Eğer tansiyon çok yükselmişse, konuya sonra tekrar konuşmak üzere 1-2 gün ara verilebilir o ayrı
- grimavi
(10.07.25 19:33:56)

O an konuşulup çözülmezse rahat edemem. Sessiz kalmak isteniyorsa da bir süre belirlenip o süre bitince konuşulur.
Silent treatment çok kötü bir şey. Birisi bana bunu yapacağına yatırıp dövsün daha iyi. Psikolojik şiddet bana çok dokunuyor tahammül edemiyorum
Silent treatment çok kötü bir şey. Birisi bana bunu yapacağına yatırıp dövsün daha iyi. Psikolojik şiddet bana çok dokunuyor tahammül edemiyorum
- kullanicadi
(10.07.25 19:43:15)

Konuşmayı, sorunu çözmeye çalışmayı tercih ederim. Sevgilim de günlerce sessizliğini sürdürüyorsa ve çekip gidiyorsa beni sevmediğini düşünürüm. @grimavi'nin dediği gibi tansiyon yükselmişse 1-2 gün ara verilebilir ama tekrar konuşmak lazım sorunları.
- rock n roll
(10.07.25 19:44:01)

Çok fena. Yüz yüzeyken çok yumuşağım, çok sakinim, mesafeli ve asilim ama mesajlaşarak konuşuyorsak maalesef ağzına tükürüyorum. Çünkü yüz yüzeyken sanırım savunma mekanizması olarak zihnim düşünmeyi ve eleştirmeyi durduruyor, cevap yetiştiremiyorum, düşünemiyorum bile. Sırf bu yüzden yüksek lisansı bıraktım, kendimi savunamayacağım diye. Çünkü alanım çok fazla farklı fikirlerin çarpıştığı ve herkesin ben bilirim benden iyisi yok dediği bir alan.
Yani sadece sevgili karşısında değil, değer verdiğim herkesin karşısında böyle oluyorum. Ama mesela dün bir benzinlikten 10 litre gaz almak istedim, şahıs "litre olarak veremiyoruz" demeden "250 lira yapıyorum yukarıya yuvarlayalım" deyince sinirim tepemde çıktı, bir de şahıs kişisel alanımı ihlal edince tepem attı ve azarladım adamı. Azarlama sebebim litre ile gaz vermemesinden çok dibime girmesi nerdeyse bana yapışmasıydı. Dövebileceğimi bilsem döverdim herifi.
Yani sadece sevgili karşısında değil, değer verdiğim herkesin karşısında böyle oluyorum. Ama mesela dün bir benzinlikten 10 litre gaz almak istedim, şahıs "litre olarak veremiyoruz" demeden "250 lira yapıyorum yukarıya yuvarlayalım" deyince sinirim tepemde çıktı, bir de şahıs kişisel alanımı ihlal edince tepem attı ve azarladım adamı. Azarlama sebebim litre ile gaz vermemesinden çok dibime girmesi nerdeyse bana yapışmasıydı. Dövebileceğimi bilsem döverdim herifi.
- muhayyer divan
(10.07.25 20:20:53)

Ben sakin ve mantıklı konuşmaya çalışıyorum. Bey saçma sapan duygusal tepkiler verip küsüyor.
- cilacı ökkeş usta
(10.07.25 20:55:05)

İlişki ciddileşmeye başladığında tartışmalı zamanlar olmuştu. İkimiz de agresif insanlar değiliz. İkimiz de hiç biriktirmedik, hatta bir şeyden rahatsızlık duyulan ilk anda söylensin diye daha başlarda anlaşmıştık.
Genelde ikimiz de puzzle çözer gibi yaklaşırız olaya. Sorun nedir, neden bir sorun, ne hissettiriyor, diğer taraf ne yapabilir, eğer diğer taraf yapamıyorsa öbür taraf bakış açısını değiştirebilir mi? vs. O sorun görünce ben alınganlık yapmam, ben sorun görünce o alınganlık yapmaz. Böyle böyle iyice nadir hale geldi zaten bu olay. Artık karşılıklı olarak diğeri için sorun olacak bir şey yapınca anlayıp konuyu kendimiz açıp özür diliyoruz bazen :D Böyle anlatınca çok robotik durdu ama tabi olay bu kadar robotik değil doğal akışında.
Genelde ikimiz de puzzle çözer gibi yaklaşırız olaya. Sorun nedir, neden bir sorun, ne hissettiriyor, diğer taraf ne yapabilir, eğer diğer taraf yapamıyorsa öbür taraf bakış açısını değiştirebilir mi? vs. O sorun görünce ben alınganlık yapmam, ben sorun görünce o alınganlık yapmaz. Böyle böyle iyice nadir hale geldi zaten bu olay. Artık karşılıklı olarak diğeri için sorun olacak bir şey yapınca anlayıp konuyu kendimiz açıp özür diliyoruz bazen :D Böyle anlatınca çok robotik durdu ama tabi olay bu kadar robotik değil doğal akışında.
- akhenaten
(10.07.25 22:08:29)

Valla sorunlara mantıklı yaklaşabilen bir kadın bulursanız haber edin, adınıza sevinelim. Panik olmadan, kendini kaybetmeden iletişime geçip, çözüme ulaşmak için orta yolda buluşabilecek birini bulmak çok zor gibi
- Shepard
(10.07.25 22:14:20)

Sorunun cevabı; karşımdakine göre geliştirdiğim çeşitli stratejiler var. Makul bir şekilde tartışabildigim bir kadına herhangi bir rolde (ana bacı sevgili is arkadaşı meslektaş hoca) rastlamadım pek. Maksat çözmek, oluruna bakmak ve birliktelikse; dışarıdan zorlayan maddi manevi bir krizin stresi dışında bir şeyin tartışmaya dönüşmesi de zor bence.
- encokbenisevinnolur
(10.07.25 22:57:35)

Sevdiğim insanla derdimi anlatana kadar konuşur tartışırım. Davul zurna az dedirten insana anlatmaya zorlamam, bu tekrarlı olunca da soğurum.
- Bruce
(11.07.25 00:07:36)

sinirlenince genelde cevap vermem. siniri geçmeye başlayınca konuşurum yavaş yavaş sonra da kendimi haklı çıkarıp trip atarım doludizgin. gönlümü almak için yemeğe götürüyor sonra beni
- Hallegadola
(11.07.25 08:49:33)

ikimiz de sinirlenince bunu yansıtan insanlarız. genellikle kavga sırasında ikimizden biri fazla yükseldiğinde o an daha sakin olan kişi ortamdan uzaklaşıyor, şu ana kadar oda değiştirmekten daha da uzağa gidilmedi. En kötü 2-3 saat sürüyor bu durum.
Sonra genellikle fazla yükselen taraf özür diliyor mesele çözülmese bile genellikle ara yol bulunuyor.
olayın sıcağı ile bazen sorunlar çözülemeyebiliyor. 4 yıldır hiç günlerce sessiz kalınmadı.
Sonra genellikle fazla yükselen taraf özür diliyor mesele çözülmese bile genellikle ara yol bulunuyor.
olayın sıcağı ile bazen sorunlar çözülemeyebiliyor. 4 yıldır hiç günlerce sessiz kalınmadı.
- denizgonen
(11.07.25 10:47:18)
[]

Bu yeşil pasaportun hikmeti nedir?
yeşil pasaportum var. 13 yıl doğu anadolu'da ve iç anadolu kırsalında doğu hizmeti yaptım. birkaç gün önce aldım. ama ne bir yere geziye gitmeye niyetim var ne de ona ayıracak param. hayatım boyunca da zaruret olmadığı müddetçe bir yere gideceğimi sanmıyorum. yıllık iznimde sonra iptal miptal ederler diye aldım.
bazen sözlükte yeşil pasaport ayrımcılıktır diye başlıklar açılıyor. bir bakıyorum 2 yüz küsür entry girilmiş.
ben yeşil pasaportu alana kadar hangi ülkelere vizesiz gidebileceğimi bilmiyordum. onu da öğrendim. abd, ingiltere yok.
geçen televizyonda ünlü bir gazeteci "biz bastırıyoruz. gazetecilere de vermelerini istiyoruz. umarım verecekler." diyordu.
eczacılar, avukatlar, daha bilmediğim bir sürü meslek grubu...
bu zamana kadar hep bir yerlere 3 ay vizesiz gidilebilen bir araç olarak biliyordum ama bence bilmediğim bir şeyler var.
insanlar gidip oralarda çalışıyor mu, yeşil pasaportla benim bilmediğim bir şey mi yapılıyor? aklıma başka bir şey gelmiyor.
yılda 10 gün tatil için bu kadar kıyamet koparılması bana böyle düşündürüyor. bu kadar insanımız yurt dışına vizesiz gitmeye bu kadar muhtaç mı?
iş için isteyenler var. iş için bu kadar insanımız mı var yurt dışına gitmesi zaruri olan?
bazen sözlükte yeşil pasaport ayrımcılıktır diye başlıklar açılıyor. bir bakıyorum 2 yüz küsür entry girilmiş.
ben yeşil pasaportu alana kadar hangi ülkelere vizesiz gidebileceğimi bilmiyordum. onu da öğrendim. abd, ingiltere yok.
geçen televizyonda ünlü bir gazeteci "biz bastırıyoruz. gazetecilere de vermelerini istiyoruz. umarım verecekler." diyordu.
eczacılar, avukatlar, daha bilmediğim bir sürü meslek grubu...
bu zamana kadar hep bir yerlere 3 ay vizesiz gidilebilen bir araç olarak biliyordum ama bence bilmediğim bir şeyler var.
insanlar gidip oralarda çalışıyor mu, yeşil pasaportla benim bilmediğim bir şey mi yapılıyor? aklıma başka bir şey gelmiyor.
yılda 10 gün tatil için bu kadar kıyamet koparılması bana böyle düşündürüyor. bu kadar insanımız yurt dışına vizesiz gitmeye bu kadar muhtaç mı?
iş için isteyenler var. iş için bu kadar insanımız mı var yurt dışına gitmesi zaruri olan?

Yüzlerce beyaz yakalı vize sırasında beklerken alelade devlet memurunun istediği ülkeye keyfince girip çıkması insanların gururuna dokunuyor. Olay ego davası. Biz devlet memurundan daha büyük artı değer üretiyoruz da bu semelerin Instagram'da bizden daha çok yurtdışı postu var diyor onlar da. Abuk sabuk işler. Sen de biliyorsun bunun böyle olduğunu bence, bir de benden dinledin.
- sekizdokuzon
(10.07.25 18:46:21)

@sekiz: yok bilmiyorum. yeşil pasaporta gelene kadar... bu mu dokunuyor insanların egosuna? ben 50 bin maaş alıyorum. maaşımın yarısı ev harcamasına gidiyor. ev babamdan kalmasa diğeri de kiraya gidecek. arabam falan yok. ben istesem de gidemem tatile. benden çok katma değer yaratan insan 100 bin falan alıyordur. böyle düşünürse egosu torpülenir.
- ya ben lan neyse
(10.07.25 18:49:41)

rahatça, vize vs dert etmeden, vize ücreti ödemeden, bir sürü ülkeye eğer istersen yarın çat diye gidebiliyorsun. birçok insan için bu gayet yeterli bir lütuf, bilmediğin gizli bir şeyler yok.
- king lizard
(10.07.25 18:59:26)

yesil pasaportun ne oldugunu daha yeni ögrenmen senin problemin. interneti olan herhangi bir insanin bilebilecegi alalede bir bilgi.
sorun su an avrupa'nin türklere vize randevusu veremiyor olusu. yesil pasaportu olan biri ucuz bilet kovalayip aniden haftasonu bile gidebilir. üniversitedeyken bir arkadas o sekilde 18 tl'ye mi ne bilet alarak paris'e gidip gelmisti. parasizliktan metroya bile binemeden geri döndü ama gitti mi gitti.
onun disinda baska biri önceden uzun planlar yapmasi, vizeye basvurmasi, parasinin yanmamasi icin dua etmesi gerek.
bu ikisi arasindaki fark birinin devlette memur olarak calismis olmasi. tr'deki cogu memur da vasifsiz ve özelde tek kisinin yaptigi isi 3-5 kisi yapiyorlar. hem devletin kasasina yüksünüz hem de dibimizdeki ülkelere elinizi kolunuza sallaya sallaya gidiyorsunuz.
böyle düsünülüyor sanirim.
sorun su an avrupa'nin türklere vize randevusu veremiyor olusu. yesil pasaportu olan biri ucuz bilet kovalayip aniden haftasonu bile gidebilir. üniversitedeyken bir arkadas o sekilde 18 tl'ye mi ne bilet alarak paris'e gidip gelmisti. parasizliktan metroya bile binemeden geri döndü ama gitti mi gitti.
onun disinda baska biri önceden uzun planlar yapmasi, vizeye basvurmasi, parasinin yanmamasi icin dua etmesi gerek.
bu ikisi arasindaki fark birinin devlette memur olarak calismis olmasi. tr'deki cogu memur da vasifsiz ve özelde tek kisinin yaptigi isi 3-5 kisi yapiyorlar. hem devletin kasasina yüksünüz hem de dibimizdeki ülkelere elinizi kolunuza sallaya sallaya gidiyorsunuz.
böyle düsünülüyor sanirim.
- sonsuz
(10.07.25 18:59:58)

Yeşil pasaportu isteyen genelde parası ve vakti olan insanlar. Ayrımcılık falan diyenlere de gülesim geliyor. Ailede çok doktor ve öğretmen var aldıkları maaşlar yurtdışında tatil yapıp, yiyip içip gezmeye yetmiyor. Benim canım anam benim zorumla yeşil pasaportunu çıkarttırdı. Pasaportunun süresi dolduğunda, üzerinde bir tane damga yoktu. Yenisini çıkarttırmaya zor ikna ettik, emekli maaşı yetmiyor çünkü tatil yapmaya.
Vize süreci gerçekten can sıkıcı olabiliyor ama bu “haksızlık” güruhunun saracağı yer yeşil pasaportlular değil, vize için gördüğümüz muamelenin sebebi olan kişiler.
Vize süreci gerçekten can sıkıcı olabiliyor ama bu “haksızlık” güruhunun saracağı yer yeşil pasaportlular değil, vize için gördüğümüz muamelenin sebebi olan kişiler.
- irene
(10.07.25 19:00:46)

Yurt dışına iş ya da gezme amaçlı çok giden biri olsan değerini anlardın. Vize başvuru süreci, reddedilme durumları, yapılan masraf vs. vs. bunların hepsinden kurtuluyorsun.
şu an mesela çok ileri tarihli aşırı ucuz uçak bileti denk getirsen avrupa'da bir yerde, hiç düşünmene gerek yok acaba vizem çıkar mı vs. diye. türkiye'de şehirlerarası otobüse verdiğin paralarla avrupa'ya gidip gelebilirsin. e tabii ben hayatta gitmem vizyonsuzluğunda biriysen o başka.
şu an mesela çok ileri tarihli aşırı ucuz uçak bileti denk getirsen avrupa'da bir yerde, hiç düşünmene gerek yok acaba vizem çıkar mı vs. diye. türkiye'de şehirlerarası otobüse verdiğin paralarla avrupa'ya gidip gelebilirsin. e tabii ben hayatta gitmem vizyonsuzluğunda biriysen o başka.
- himmet dayi
(10.07.25 19:02:49)

Yakın bölgelerde bir tatil yapabilirsin her yıl. Yurdum memuru aşırı vizyonsuz olduğu için böyle şeylerden anlamaz. Memur dediğin kırsal kafalı bir canlıdır.
- runaway
(10.07.25 19:07:24)

@ya lan: böyle bir mevzuat var, Türkiye'nin memuru olan tatil sonunda ülkesinde geri döner diye düşünüyor Avrupa hala. Değişebilir bu usul yakında, hevesin varsa birkaç yere git gel.
- sekizdokuzon
(10.07.25 19:17:36)

Bir de bunların egosu törpülenmez. Çatlasınlar.
- sekizdokuzon
(10.07.25 19:19:48)

İlk yorum harici diğerlerini okumadım da la beyaz yakalıların kendini böyle görmesi çok komik. Memurlara neden yeşil pasaport veriliyor? Önce bunun mantığını kavra :) Yeşil pasaportu kullanan meslek yelpazesini genişletilerek hata yapılıyor. Beyaz yakalı burada ağlıyor, kendini üstün görüyor ahsjs O zaman asgari ücretli de alsın. Zaten bu gidişle yeşil pasaportu kabul etmeyecek diğer ülkeler. Adam yurt dışı tatili yapabilmek için y pasaport istiyor resmen :) devlet de senin sikik yurt dışı tatilinin derdindeydi. Memur denince adamın aklına sadece devlet dairesinde evrak onaylayan tip geliyor :)
Düz memurun yeşil pasaportu olsa ne? Adam yurt dışına çıkamıyor zaten shsjsk parası yok. Benim arkadaşımın kaç yıllık yeşil pasaportu var, daha bir kere kullanmamış. Neyle çıksın? Gidin birçok devlet dairesine hepsinin y pasaport hakkı olmasına rağmen çoğu başvurmamıştır bile. Zaten bu adamlar kullanmıyor ama ağlayan bizim buradakiler. Yani kaymakam da memur ve bırakın da işi gereği pasaport alabilip yurt dışına rahat çıksın.
İmam eşlerinin çıkıp bize de maaş verilsin, denmesi gibi :)
Düz memurun yeşil pasaportu olsa ne? Adam yurt dışına çıkamıyor zaten shsjsk parası yok. Benim arkadaşımın kaç yıllık yeşil pasaportu var, daha bir kere kullanmamış. Neyle çıksın? Gidin birçok devlet dairesine hepsinin y pasaport hakkı olmasına rağmen çoğu başvurmamıştır bile. Zaten bu adamlar kullanmıyor ama ağlayan bizim buradakiler. Yani kaymakam da memur ve bırakın da işi gereği pasaport alabilip yurt dışına rahat çıksın.
İmam eşlerinin çıkıp bize de maaş verilsin, denmesi gibi :)
- cemallamec
(10.07.25 19:53:35)

Başlık kıskanç beyaz yakalılarla dolmuş.
Hiç öğrenemeyeceksiniz hakkınızı savunmayı. Karşı adamda olan hak bende niye yok diyeceklerine hala onda niye var diyen fesat gorus.
İçlerini rahatlatmak için de özel sektörde bir kişinin işini bunlar dört kişi olarak yapıyor diyor. Ulan sen kole gibi çalışıyorsun işte patronun zengin olsun diye sabahtan akşama pazartesiden pazara. Bunun kalifelikle ne alakası var? Sen patronun yağcılığını seçmişsin adam da devlete hizmet etmeyi tercih etmiş. Sen bu adamdan arta kalir ne katıyorsun ki ondaki hakkı cok goruyorsun kıskanç patron yagcisi.
Sen tezgahtarlık yapan ya da gerçek bir eğitim gerektirmeyen hizmet sektöründe çalışan bir insansın bunu kabul et fazlası değil.
Soruya cevap
Yeşil pasaport Avrupa ülkelerine bu vize kuyruklarında kendini çok üstün gören ve kapi dışarı edilen beyaz yakalıların bana da vize bana da vize demeni gerektirmeyecek bir pasaport türüdür kardeşim.
Güle güle kullan
Hiç öğrenemeyeceksiniz hakkınızı savunmayı. Karşı adamda olan hak bende niye yok diyeceklerine hala onda niye var diyen fesat gorus.
İçlerini rahatlatmak için de özel sektörde bir kişinin işini bunlar dört kişi olarak yapıyor diyor. Ulan sen kole gibi çalışıyorsun işte patronun zengin olsun diye sabahtan akşama pazartesiden pazara. Bunun kalifelikle ne alakası var? Sen patronun yağcılığını seçmişsin adam da devlete hizmet etmeyi tercih etmiş. Sen bu adamdan arta kalir ne katıyorsun ki ondaki hakkı cok goruyorsun kıskanç patron yagcisi.
Sen tezgahtarlık yapan ya da gerçek bir eğitim gerektirmeyen hizmet sektöründe çalışan bir insansın bunu kabul et fazlası değil.
Soruya cevap
Yeşil pasaport Avrupa ülkelerine bu vize kuyruklarında kendini çok üstün gören ve kapi dışarı edilen beyaz yakalıların bana da vize bana da vize demeni gerektirmeyecek bir pasaport türüdür kardeşim.
Güle güle kullan
- dedeminhirkasi
(10.07.25 20:44:22)

vizyonla alakalı. kullanırsan altın, kenarda durursa pul değerinde.
hiç mi ilgini çekmiyor farklı yerler, kültürler?
çok paraya ihtiyacın da yok, türkiyeden daha ucuza git, gör, gez, öğren.
hiç mi ilgini çekmiyor farklı yerler, kültürler?
çok paraya ihtiyacın da yok, türkiyeden daha ucuza git, gör, gez, öğren.
- adivar
(10.07.25 22:20:56)

yorumlara bak ashfsaf.
yesil pasaport, türk devleti'nin, %90'i torpilli olan memuruna yaptigi bir baska torpildir.
olay, beyaz yakalinin ayricalik beklemesi degil, bir kismin elde ettigi haksiz ayricalik. devletin kendi vatandasini kendi eliyle ayristirmasi.
vize anlasmalari devletler arasinda yapilan ikili anlasmalara dayanir, devlet oturmus, ülkelerle "benim memura vize ayricaligi tani ama diger vatandaslara tanima" diye pazarlik yapmis. beyaz yakali hakkini savunacakmis. beyaz yakali ne yapacak? almanya ile masaya mi oturacak? aptal saptal konusuluyor.
türk vatandasi degilim. ailemde de kimsenin yesil pasaport ihtiyaci yok. kiskanmak falan akillara zarar ithamlar.
"ek olarak turkiyeye vize zorunlulugunu getiren avrupali ulkeler degil, turkiye. bunu da arastirabilirsiniz."
türkiye bunu zamaninda siyasi olarak sakincali gördükleri yurtdisina kacmasin diye avrupa'ya teklif etmis, avrupa kabul etmis, türkiye bir süre sonra avrupa ile defalarca vizeyi kaldirmasi icin masaya oturmaya calismis ve her seferinde avrupa'dan ret yemis bir ülke.
yani artik o vizeyi sana koyan avrupa, türkiye degil. 45 senelik mevzuyu temcit pilavi gibi öne sürmek kurtarmiyor.
türkiye kac defa avrupa'ya artik vize kalksin diye gitti peki biliyor musunuz? yok.
bu kadar ret üstüne türkiye ne yapiyor? ben memura kefil olurum cünkü memur dedigin adam mayis elden gitmesin diye hicbir seye karismayan, kafasina vur ekmegini al, sümsük, agzini hicbir siyasi olaya acmayan adam, memuru o sebeple sakincali görmem, sakincali gördügüm zaten memur olamaz, ondan ki memuruma verin vize kolayligi diye avrupa ile masaya oturmus.
evet, devlet eliyle ayrimcilik budur.
yesil pasaport, türk devleti'nin, %90'i torpilli olan memuruna yaptigi bir baska torpildir.
olay, beyaz yakalinin ayricalik beklemesi degil, bir kismin elde ettigi haksiz ayricalik. devletin kendi vatandasini kendi eliyle ayristirmasi.
vize anlasmalari devletler arasinda yapilan ikili anlasmalara dayanir, devlet oturmus, ülkelerle "benim memura vize ayricaligi tani ama diger vatandaslara tanima" diye pazarlik yapmis. beyaz yakali hakkini savunacakmis. beyaz yakali ne yapacak? almanya ile masaya mi oturacak? aptal saptal konusuluyor.
türk vatandasi degilim. ailemde de kimsenin yesil pasaport ihtiyaci yok. kiskanmak falan akillara zarar ithamlar.
"ek olarak turkiyeye vize zorunlulugunu getiren avrupali ulkeler degil, turkiye. bunu da arastirabilirsiniz."
türkiye bunu zamaninda siyasi olarak sakincali gördükleri yurtdisina kacmasin diye avrupa'ya teklif etmis, avrupa kabul etmis, türkiye bir süre sonra avrupa ile defalarca vizeyi kaldirmasi icin masaya oturmaya calismis ve her seferinde avrupa'dan ret yemis bir ülke.
yani artik o vizeyi sana koyan avrupa, türkiye degil. 45 senelik mevzuyu temcit pilavi gibi öne sürmek kurtarmiyor.
türkiye kac defa avrupa'ya artik vize kalksin diye gitti peki biliyor musunuz? yok.
bu kadar ret üstüne türkiye ne yapiyor? ben memura kefil olurum cünkü memur dedigin adam mayis elden gitmesin diye hicbir seye karismayan, kafasina vur ekmegini al, sümsük, agzini hicbir siyasi olaya acmayan adam, memuru o sebeple sakincali görmem, sakincali gördügüm zaten memur olamaz, ondan ki memuruma verin vize kolayligi diye avrupa ile masaya oturmus.
evet, devlet eliyle ayrimcilik budur.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.07.25 23:08:36 ~ 23:58:10)

tamamen ekonomik sebeplerle yurt dışına gidemiyorsan bir şey diyemem ama bir insanın yaşadığı gezegende doğduğu küçücük ülkeden kafasını çıkartıp başka bir coğrafya, kültür, yaşayış vs. görmek istememesinin ve bu şekilde ölüp gitmeye razı olmasının anormal, hatta mental olarak sıkıntılı bir durum olduğunu düşünüyorum.
başka yerler görmek senin için bir anlam ifade etmeyebilir ama birçok insan için şu hayatı çekilir kılan üç beş şeyden biri. insanlar aylarca yapacakları yurt dışı gezisinin hayalini kuruyor, bunu planlamaktan ve gerçekleştirmekten zevk alıyor.
insanlara vizeyi geçtim artık vize randevusu bile verilmiyorken vizesiz birçok ülkeye gidebilmek büyük bir ayrıcalık. bu ayrıcalığa sahip olamayanların öfkesi de gayet normal.
başka yerler görmek senin için bir anlam ifade etmeyebilir ama birçok insan için şu hayatı çekilir kılan üç beş şeyden biri. insanlar aylarca yapacakları yurt dışı gezisinin hayalini kuruyor, bunu planlamaktan ve gerçekleştirmekten zevk alıyor.
insanlara vizeyi geçtim artık vize randevusu bile verilmiyorken vizesiz birçok ülkeye gidebilmek büyük bir ayrıcalık. bu ayrıcalığa sahip olamayanların öfkesi de gayet normal.
- sir gawain
(10.07.25 23:10:49 ~ 23:27:13)

yurt dışı seyahati yapmak istemeyişiniz veya ekonomik sebeplerle yapamayışınız kişisel bir durum lakin insanların farklı ülkeler, şehirler görmek istemesi çok doğal ve insani bir refleks. yeşil pasaport da bu noktada ülke sınırlarını açan adeta sihirli bir değnek. yani oldukça kıymetli bir şey.
memurlara veriliyor bize verilmiyor, ayrımcılıktır vs. durumu da uluslararası alanda itibarsız ikinci sınıf bir ülke olmamızın sonucu. avrupa ülkeleri son yıllarda, vatandaşlarımıza amiyane tabirle ''sen gelme ulan ayı'' diyor. durum böyle iken memurların yeşil pasaport ile ''buyur sen geç''denilerek ülkelere kabulüne, kalan kitle çıldırıyor. bana kalırsa ülkeler arası seyahat özgürlüğü evrensel bir haktır. muhatap olunan ülke için sakıncalı bir profil olmayan herkes turistik amaçlı seyahat edebilmelidir.
burada bana ve benim gibi yeşil pasaport sahibi insanlara irite edici gelen şey; yeşil pasaport'a sahip olmayan mesleğe sahip kişilerin, ulan seyahat evrensel bir haktır. alt tarafı üç beş günlüğüne turistik amaçlarla gideceğiz, hükumet, devlet olarak bizi dış ülkeler nezdinde niye cüzzamlı durumuna düşüyorsunuz, cebime euro'mu koyup yurt dışına niye gidemiyorum diye durumun asıl sorumluluarın tepkisini göstermek yerine, ya memurlar devletin kamburu, bir halta yaramıyor aşağılık pislikler, oysa biz katma değer üretiyoruz, ülkeyi biz kalkındırıyoruz, biz öyle büyük insanlarınız ki, bizim değerimiz tarif edilemez biz niye gidemiyoruz diye tüm ezilmişliğinin, iş yerinde yediği mobbingin, aşırı çalışma saatlerinin, olmayan özlük haklarının öfkesini memura yöneltmesi. herkesin derdi insan olarak şu ölümlü dünyada, berbat koşullarda, her günü birbirinden kasvetli gündemi olan ülkeden dışarı bir haftasonunda, bir bayram, seyran tatilinde yurt dışına kaçıp nefes almak. bunca hikayeye, biz şöyleyiz de memurlar böyle, onlar da gitmesiin, bize de yeşil pasaport verin sonunda hiçbirimiz gidemeyelim halleri gülünç. kimsenin katma değer ürettiği, süper kahraman olduğu bir ülke değil istisnai örnekler dışında. kapitalist bir ekonomik sistem var ve ülkemizin vatandaşları da bu devasa sistemin içinde tek başına nokta kadar özel anlam ifade etmeyen bir şeyler yapıp sistemi yürütüyor işte. sanırsın memur sabahtan akşama kadar yatıyor da diğer beyaz yakalılar kansere çare buluyor. ayrıca memuriyete başlama yaşının yükselmesi ve yeşil pasaporta ulaşmak için belli bir derece/kademeye ulaşması gerçeğini düşünürsek, o pasaportla diyar diyar gezme aşamasına kadar ömrünü yarılamış oluyor zaten memur, yaşlılıkta gezecek sağlık durumu ve motivasyonunun da pek olmayacağını düşünürsek zaten aktif olarak bunun nimetinden faydalanma süresi de öyle çok da değil.
yabancı ülkelerin bu vize işini türklere bu kadar ulaşılamaz hale getirmediği dönemlerde bu kadar yaygara yoktu. ne zaman ki durum değişti yeşil pasaport sahipliği göze batar oldu.
memurlara veriliyor bize verilmiyor, ayrımcılıktır vs. durumu da uluslararası alanda itibarsız ikinci sınıf bir ülke olmamızın sonucu. avrupa ülkeleri son yıllarda, vatandaşlarımıza amiyane tabirle ''sen gelme ulan ayı'' diyor. durum böyle iken memurların yeşil pasaport ile ''buyur sen geç''denilerek ülkelere kabulüne, kalan kitle çıldırıyor. bana kalırsa ülkeler arası seyahat özgürlüğü evrensel bir haktır. muhatap olunan ülke için sakıncalı bir profil olmayan herkes turistik amaçlı seyahat edebilmelidir.
burada bana ve benim gibi yeşil pasaport sahibi insanlara irite edici gelen şey; yeşil pasaport'a sahip olmayan mesleğe sahip kişilerin, ulan seyahat evrensel bir haktır. alt tarafı üç beş günlüğüne turistik amaçlarla gideceğiz, hükumet, devlet olarak bizi dış ülkeler nezdinde niye cüzzamlı durumuna düşüyorsunuz, cebime euro'mu koyup yurt dışına niye gidemiyorum diye durumun asıl sorumluluarın tepkisini göstermek yerine, ya memurlar devletin kamburu, bir halta yaramıyor aşağılık pislikler, oysa biz katma değer üretiyoruz, ülkeyi biz kalkındırıyoruz, biz öyle büyük insanlarınız ki, bizim değerimiz tarif edilemez biz niye gidemiyoruz diye tüm ezilmişliğinin, iş yerinde yediği mobbingin, aşırı çalışma saatlerinin, olmayan özlük haklarının öfkesini memura yöneltmesi. herkesin derdi insan olarak şu ölümlü dünyada, berbat koşullarda, her günü birbirinden kasvetli gündemi olan ülkeden dışarı bir haftasonunda, bir bayram, seyran tatilinde yurt dışına kaçıp nefes almak. bunca hikayeye, biz şöyleyiz de memurlar böyle, onlar da gitmesiin, bize de yeşil pasaport verin sonunda hiçbirimiz gidemeyelim halleri gülünç. kimsenin katma değer ürettiği, süper kahraman olduğu bir ülke değil istisnai örnekler dışında. kapitalist bir ekonomik sistem var ve ülkemizin vatandaşları da bu devasa sistemin içinde tek başına nokta kadar özel anlam ifade etmeyen bir şeyler yapıp sistemi yürütüyor işte. sanırsın memur sabahtan akşama kadar yatıyor da diğer beyaz yakalılar kansere çare buluyor. ayrıca memuriyete başlama yaşının yükselmesi ve yeşil pasaporta ulaşmak için belli bir derece/kademeye ulaşması gerçeğini düşünürsek, o pasaportla diyar diyar gezme aşamasına kadar ömrünü yarılamış oluyor zaten memur, yaşlılıkta gezecek sağlık durumu ve motivasyonunun da pek olmayacağını düşünürsek zaten aktif olarak bunun nimetinden faydalanma süresi de öyle çok da değil.
yabancı ülkelerin bu vize işini türklere bu kadar ulaşılamaz hale getirmediği dönemlerde bu kadar yaygara yoktu. ne zaman ki durum değişti yeşil pasaport sahipliği göze batar oldu.
- wilhelmwasmuss
(11.07.25 00:20:08)

büyük kolaylık, annemden dolayı 25 yaşıma kadar bende vardı Interrail yapmıştık 23 gün kafamıza göre Avrupa'yı turlamıştık. Hayatımdaki en özel deneyimlerimden biridir. Mesela çocuğunuz varsa onun da belli bi yaşa kadar yeşil pasaportu olacak. (birkaç şart daha var çalışmıyor olmak vs.)
Bu arada göze batmasının tek sebebi vize işlerinin zorlaşması değil bence. Eskiden özel sektördeki kişiler iyi kazanırdı, memurların işi garanti ama az kazanıyor derlerdi. Şimdi memur da ortalama güzelce bir maaş alıyor, özel sektördeki çoğu kişi o maaşları alamıyor bile. Bu sebeple "hem maaşı yüksek hem yeşil pasaport var ooh" diyor insanlar. Bu arada 50-60 bin maaşın iyi gibi görülmesi de ayrıca kötü tabii.
Bu arada göze batmasının tek sebebi vize işlerinin zorlaşması değil bence. Eskiden özel sektördeki kişiler iyi kazanırdı, memurların işi garanti ama az kazanıyor derlerdi. Şimdi memur da ortalama güzelce bir maaş alıyor, özel sektördeki çoğu kişi o maaşları alamıyor bile. Bu sebeple "hem maaşı yüksek hem yeşil pasaport var ooh" diyor insanlar. Bu arada 50-60 bin maaşın iyi gibi görülmesi de ayrıca kötü tabii.
- nhk ni youkosu
(11.07.25 00:48:44)

Eskiden memurlar özel sektör göre az para alırdı. Hem de ciddi az.
Şu an Türkiye o kadar kötü durumda ki herkes devlet memuru olmak istiyor çünkü;
Düzenli zam aldığın
Sendikanın olduğu
Tatil hakkının olduğu
Saatlerine dikkat edilen
Is garantisi olan
Tek kurum gibi. Türkiye'de özel sektör rezalet halde.
Buna bir de yeşil pasaport ekleyince iyice insanların gözüne batıyor.
Türkiye'de özel sektör iğrenç durumda olmasa, insanlar üç kuruş paralara 2 hafta tatile 50 saat çalışmaya zorunlu kalmasa gene kimsenin pek umrunda olmazdı.
Şu an Türkiye o kadar kötü durumda ki herkes devlet memuru olmak istiyor çünkü;
Düzenli zam aldığın
Sendikanın olduğu
Tatil hakkının olduğu
Saatlerine dikkat edilen
Is garantisi olan
Tek kurum gibi. Türkiye'de özel sektör rezalet halde.
Buna bir de yeşil pasaport ekleyince iyice insanların gözüne batıyor.
Türkiye'de özel sektör iğrenç durumda olmasa, insanlar üç kuruş paralara 2 hafta tatile 50 saat çalışmaya zorunlu kalmasa gene kimsenin pek umrunda olmazdı.
- logisticsmanager
(11.07.25 01:44:21)

yeşil pasaport alabilmek için 15 senedir devle kurumunda(boğucu) çalışıyorum.maaşım piyasanın yarısı, beş para etmez insanlara müdürcülük oynatıyoruz. ben bunlara katlanıyorsam, benim 4 5 katım maaş alıp ah vah diyenlerde nasıl vize alırsa alsın bana ne derim. bu seçim meselesi benim devlet memurluğunu seçme nedenim yeşil pasaporttu. yılda 10 kere de olsa bir yurt dışına gitmek beni rahatlatıyor. altımda mercedes olmasın evimde dyson olmasın vb.
herkes kendi seçimini yaşar.
yurt dışı sana zevk vermiyorsa gap gezisine katıl kardeşim. yurt dışına gidince g.tümüz göğe ermiyor ama farklı kültürlerin olduğunu falan görüyoruz.
herkes kendi seçimini yaşar.
yurt dışı sana zevk vermiyorsa gap gezisine katıl kardeşim. yurt dışına gidince g.tümüz göğe ermiyor ama farklı kültürlerin olduğunu falan görüyoruz.
- mikahakkinen
(11.07.25 08:22:25 ~ 17.07.25 09:51:55)

Biraz şöyle bir hava var.
Yukarıda yeşil pasaport ile istediği yere giden, aşağıda vize ofisleri tarafından köpek çekilen halkı görmeyen bir memur eliti gözüküyor. Adam vize randevusüne bile 1,000-2,000 euro verip, bulmaya çalışırken, 6 ay - 1 sene vize için uğraşırken, bunu çözmesi gereken bürokratlar, yeşil pasaport ile instagram postu paylaşıyor.
Ancak görmedikleri şu. Bugün bordo pasaporta köpek çeken o ülkeleri durdurmazsan, yarın yeşil pasaporta da köpek çekecekler. Bu işler böyledir.
.
Yukarıda yeşil pasaport ile istediği yere giden, aşağıda vize ofisleri tarafından köpek çekilen halkı görmeyen bir memur eliti gözüküyor. Adam vize randevusüne bile 1,000-2,000 euro verip, bulmaya çalışırken, 6 ay - 1 sene vize için uğraşırken, bunu çözmesi gereken bürokratlar, yeşil pasaport ile instagram postu paylaşıyor.
Ancak görmedikleri şu. Bugün bordo pasaporta köpek çeken o ülkeleri durdurmazsan, yarın yeşil pasaporta da köpek çekecekler. Bu işler böyledir.
.
- kartallar yuksek ucar
(11.07.25 08:49:54)

Yeşil pasaportun hikmeti; devletin “bu adam gelip sizin ülkenize sığınmaz. Senelerdir bana görev yapıyor sıkıntı çıkmaz. Efendi efendi gider geri döner” dediği kişiler hakkında KARŞI DEVLETİN DE “sen öyle diyorsan öyledir bana uyar. Gelsinler madem abartmadan. Ama sınırda yine de memuruma kontrol ettirir öyle izin veririm” demesi. (örneğin dediğin gibi and veya ingiltere “bana ne yeşilinden yahu git al vizeni gel geleceksen” diyor)
İnsanların son yıllarda yeşil pasaporta nefret duymaları vize süreçleriyle ilgili. İnsanlar vize almak için tonla belge toplayıp, geceler boyu randevu kovalayıp, üstüne para ödeyip, yine de randevu bulamayıp oturabiliyorlar yahut randevu bulsalar başvurularına red yiyebiliyorlar. Son senelerde bu şikayetler çok arttığı için yeşil pasaport göze batar oldu. İnsanlar neye tepki göstereceklerini idrak edemediklerinden, problemi yeşil pasaportta görüyorlar. “Ben de gidebilmeliyim” demek yerine “o da gitmesin lan sıçarım!” diyorlar.
Pasaportumuzla istediğimiz yere vizesiz veya kapıda vizeyle gidebilsek, yahut vize başvuru işlemleri rahat, adil, şeffaf olsa, yeşille pek kimsenin derdi olmayacaktı.
Bir de tabii arkadaşın dediği gibi ego mevzusu da var. Kendini alelade memurdan üstün zannettiği kadar üstün olan kişinin zaten vize derdi de olmaz. Mümkün olan en uzun sürelerde vizesi olur. Birkaç yılda bir rutin işlem gibi yeniler devam eder. Devlet memurlarını dağdan toplanan yabani kabile üyeleri zanneden tipler, üniversite mezunu olup özel şirkette çalışmanın kendilerini daha beyaz, bembeyaz yakalı yaptığını düşündükleri için, böylelerinin kanına dokunuyor mevzu.
(Yeşilim yok, olmayacak.)
İnsanların son yıllarda yeşil pasaporta nefret duymaları vize süreçleriyle ilgili. İnsanlar vize almak için tonla belge toplayıp, geceler boyu randevu kovalayıp, üstüne para ödeyip, yine de randevu bulamayıp oturabiliyorlar yahut randevu bulsalar başvurularına red yiyebiliyorlar. Son senelerde bu şikayetler çok arttığı için yeşil pasaport göze batar oldu. İnsanlar neye tepki göstereceklerini idrak edemediklerinden, problemi yeşil pasaportta görüyorlar. “Ben de gidebilmeliyim” demek yerine “o da gitmesin lan sıçarım!” diyorlar.
Pasaportumuzla istediğimiz yere vizesiz veya kapıda vizeyle gidebilsek, yahut vize başvuru işlemleri rahat, adil, şeffaf olsa, yeşille pek kimsenin derdi olmayacaktı.
Bir de tabii arkadaşın dediği gibi ego mevzusu da var. Kendini alelade memurdan üstün zannettiği kadar üstün olan kişinin zaten vize derdi de olmaz. Mümkün olan en uzun sürelerde vizesi olur. Birkaç yılda bir rutin işlem gibi yeniler devam eder. Devlet memurlarını dağdan toplanan yabani kabile üyeleri zanneden tipler, üniversite mezunu olup özel şirkette çalışmanın kendilerini daha beyaz, bembeyaz yakalı yaptığını düşündükleri için, böylelerinin kanına dokunuyor mevzu.
(Yeşilim yok, olmayacak.)
- lazor
(13.07.25 13:12:13)

son yıllardaki vize krizi yüzünden durum "yeşili olmayan şengen'e gidemez" seviyesinde.
bir çok ülkede vize görüşmesi için randevu almak bile zor.
hadi aldın, bir sürü evrak istiyorlar. sorun değil yapılır.
vize başvuru ücreti 80 euro civarında. büyük para değil ödenir.
vize çıkacak mı çıkmayacak mı belli değil. vizeye başvururken uçak bileti, hotel rezervasyonu, yapacağın seyahatin türü şusu buşu bir sürü şey istiyorlar. gelirin, maaş dökümün vs.
vize çıkmadı, hotel iptali uçak iptali uğraşman lazım.
iptalli uçak bileti normalin daha üstü fiyata satılıyor.
yeşili olan bunların hiç birine maruz kalmıyor.
ucuz uçak bileti sitelerine giriyor ve uygun tarihli uçakları buluyor.
sonra günü gelince vınn uçuyor.
amacı gezmek tozmak değil de iş-güçse yine giriyor uçak bileti sitesine istediği tarihe bilet alıyor. yine ucuz.
olay sadece maliyet de değil.
vize başvuru işleri çok can sıkıcı. her şey düzgün de olsa reddedebiliyorlar.
vize redleri arşa çıktı.
insanın kanına da dokunuyor kapıda kul olup ve reddedilmek.
sen öğrenciysen anan baban yeşili olan bir memursa istediğin zaman gidip gezebiliyorsun yurtdışında. 19-20 yaşında sen gidiyor ama başka gençler akp ülkesinde sinemaya bile gidemiyor. işin bir de böyle sosyal bir problemi var.
gitmek isteyene tek engel vize mi kardeşim. gitmek isteyen aşar onu denilecek durumda değil vize muhabbeti. her şey doğru olsa da, işin gücün paran pulun olsa da reddebiliyorlar.
yeşil pasaport orada çalışma hakkı sağlamıyor.
yeşille gidip kaçak kalanlar var ama onların sayısı yüksek değildir.
yani yeşilin olayı çoğunlukla normal seyahat için.
EVS gibi programlarla yeşil pasaportlular daha kolay gidiyorlar ayrıca.
--
yeşil pasaportluları kıskandığımız yok, diğer insanların vize süreci kolaylaştırılsa ve böyle onura aykırı engellenmese devlet memurlarının yeşille gitmesine bu kadar ayrımcılık olarak bakmazdık. yeşil giderse gitsin, ama diğer pasaportlarda vize kalkamıyorsa (yüce devletiminizin gücü yetmiyorsa) ya da vize süreçleri kolaylaşmıyorsa, ortada ciddi bir kayırma var.
imza: eskiden yeşilim vardı. potansiyel yeşil pasaportluyum.
bir çok ülkede vize görüşmesi için randevu almak bile zor.
hadi aldın, bir sürü evrak istiyorlar. sorun değil yapılır.
vize başvuru ücreti 80 euro civarında. büyük para değil ödenir.
vize çıkacak mı çıkmayacak mı belli değil. vizeye başvururken uçak bileti, hotel rezervasyonu, yapacağın seyahatin türü şusu buşu bir sürü şey istiyorlar. gelirin, maaş dökümün vs.
vize çıkmadı, hotel iptali uçak iptali uğraşman lazım.
iptalli uçak bileti normalin daha üstü fiyata satılıyor.
yeşili olan bunların hiç birine maruz kalmıyor.
ucuz uçak bileti sitelerine giriyor ve uygun tarihli uçakları buluyor.
sonra günü gelince vınn uçuyor.
amacı gezmek tozmak değil de iş-güçse yine giriyor uçak bileti sitesine istediği tarihe bilet alıyor. yine ucuz.
olay sadece maliyet de değil.
vize başvuru işleri çok can sıkıcı. her şey düzgün de olsa reddedebiliyorlar.
vize redleri arşa çıktı.
insanın kanına da dokunuyor kapıda kul olup ve reddedilmek.
sen öğrenciysen anan baban yeşili olan bir memursa istediğin zaman gidip gezebiliyorsun yurtdışında. 19-20 yaşında sen gidiyor ama başka gençler akp ülkesinde sinemaya bile gidemiyor. işin bir de böyle sosyal bir problemi var.
gitmek isteyene tek engel vize mi kardeşim. gitmek isteyen aşar onu denilecek durumda değil vize muhabbeti. her şey doğru olsa da, işin gücün paran pulun olsa da reddebiliyorlar.
yeşil pasaport orada çalışma hakkı sağlamıyor.
yeşille gidip kaçak kalanlar var ama onların sayısı yüksek değildir.
yani yeşilin olayı çoğunlukla normal seyahat için.
EVS gibi programlarla yeşil pasaportlular daha kolay gidiyorlar ayrıca.
--
yeşil pasaportluları kıskandığımız yok, diğer insanların vize süreci kolaylaştırılsa ve böyle onura aykırı engellenmese devlet memurlarının yeşille gitmesine bu kadar ayrımcılık olarak bakmazdık. yeşil giderse gitsin, ama diğer pasaportlarda vize kalkamıyorsa (yüce devletiminizin gücü yetmiyorsa) ya da vize süreçleri kolaylaşmıyorsa, ortada ciddi bir kayırma var.
imza: eskiden yeşilim vardı. potansiyel yeşil pasaportluyum.
- biseysorcaktim
(13.07.25 14:33:09 ~ 14:35:13)
[]

Inatbox
Kullanan var mi? Daha onceden kullaniyordum ama guncel versiyonunu yayinlamiyorlar sanırım. Bir suru indirme yeri var ama hepsi keklik bekleyen tilki gibi gorunuyor bana.

akbank kredi mağdurlarının ortak kesişim noktalarından biri inatbox :)
yıllık 500 liraya bile iptv var, inat minat apk indirip telefona kurmak büyük kumar.
yıllık 500 liraya bile iptv var, inat minat apk indirip telefona kurmak büyük kumar.
- brkylmz
(10.07.25 18:32:01 ~ 18:32:13)

Iptv telefonda calisiyor mu?
- krmzbvl
(10.07.25 18:38:02)

Çalışır. SmartersPlayer uygulaması var iphone'da mesela. gayet iyi.
- himmet dayi
(10.07.25 19:05:57)

Cloudstream kurun. Provider olarak inatbox ı seçin.
Cloudstream açık kaynak kodlu temiz bir app.
Androidde var yalnızca
Cloudstream açık kaynak kodlu temiz bir app.
Androidde var yalnızca
- biseysorcaktim
(10.07.25 19:15:22)

ben sadece tvboxta kullanıyorum, orada bankacılık uygulamaları yok, youtube haricinde özel bilgilerim bile olmadığı için kafam rahat kurdum geçtim.
- duyuruuser
(11.07.25 08:52:54)

rec tv var onun yerine. mobil uygulamasi da var ama tv versiyonu da sahane calisiyor.
- warrior princess
(11.07.25 11:11:08 ~ 11:11:59)

tv'de vardı bizim ama anlamsız bir şekilde uygulamaları bozdu. internet var ama videolar açılmıyordu. bunu silince düzeldi. sebebini anlayamadık. pek de kullanmıyorduk disney hariç her yerde aboneliğimiz var.
- matilda
(11.07.25 11:11:22)
[]

Otel rezervasyon siteleri
Çeşitli siteler var (hotels, otelz, tur sitesi falan vb.) hemen hemen bütün oteller bu sitelerde görülüyor ve rezervasyona da açık. Az önce butik bir oteli aradığımda sadece bir siteyle anlaşmalarının olduğunu söyledi. Diğer sitelerde niye gözüküyor? O sitelerden yapılan rezervasyonlara ne oluyor? Açıkta kalma ihtimali mi var? Aydınlatırsanız çok sevinirim

Bi sey olmaz? Hangi sitede ucuz ise oradan Rez. Yaptirip oduyorum ardindan ariyorum teyit etmek icin ya da direkt oteli arayip rez. Yaptiriyorum. Acikta kalma ihtimaliniz bence olmaz, arayip teyit edersiniz rahatlamak icin.
- sey mi dostum
(10.07.25 20:18:24)
[]

150 bin lira için hangi faiz banka
bir sürü hesap kitap çıkıyor sonra gidiyorsun bankaya bir sürü ek şart çıkıyor. ne yapmak lazım?

bankanızın kendi para piyasası fonunu alabilirsiniz. PFP'ler vadeli mevduattan bir tık daha iyi getiri sunuyor. 150 liraya zaten özel iyi oran vermezler.
www.tefas.gov.tr
buradan kendinize uygun bir para piyasası fonu seçin.
www.tefas.gov.tr
buradan kendinize uygun bir para piyasası fonu seçin.
- exlibris
(10.07.25 18:42:21)

ing bakın bi
- substituent
(11.07.25 06:50:12)
[]

Yetişkin DEHB tanısı koyma süreci nasıl işliyor?
28 yaşındayım. Öncelikle baştan söyleyeyim hayatım boyunca DEHB ile ilgili hiçbir şekilde muayene, tanı, özel eğitim vs olmadı. Kendimde dikkat eksikliği olduğunu düşünüyorum, veya belki de tembelliğim için bunu bahane olarak kullanıyorumdur. Ama DEHB var mı yok mu o konuda emin olmak istiyorum. Zira hiçbir şeye odaklanamıyorum, insanları dinleyemiyorum, inanılmaz sabırsızım vs. Devlet hastanesinde psikiyatri randevusu alsam ilgilenirler mi, iyi bir hizmet alır mıyım? Yoksa hemen sende bir şey yok derler veya ilacı mı verirler? Ayrıntılı bir süreçten geçer miyim?

önce dahiliyeden randevu al, kan değerlerine baksınlar, sonra aynı raporu psikiyatri doktoruna göster daha hızlı sonuç alırsın. belki de sadece b12 eksikliği vardır.
- duyuruuser
(10.07.25 17:57:28)

Özel hastanede psikiyatriye gdierseniz en hızlı sonucu alırsınız ve muhtemelen metilfenidat hcl içerikli bir ilaç reçete edilir, devlete giderseniz kan değerleri bok püsür uğraştırıp vitamin yazıp yollarlar devlette dehb ilacı reçete etmekten imtina ediyorlar bu lanet de o ilaç olmadan insanin üzerinden kalkmıyor
- apocalipy
(11.07.25 17:40:36)
[]

Üzerime yatak/ karyola önerisi atın lütfen
Geçen yatak boyutu sormuştum, karyola bakıyorum bu kadar mı kalitesiz ve pahalı olur her şey. Bıktım.
Lütfen bana bir karyola önerin. Siz ne kullanıyorsunuz?
Lütfen bana bir karyola önerin. Siz ne kullanıyorsunuz?

Yatsan mı kullanıyorsunuz? Çok kötü değil mi ya tasarımları? Bende mi bir sorun var
- tuborg yesili
(10.07.25 17:44:16)

mağazaya gidip bakarsan daha iyi anlaşılır. benim kullandığım burada yok ama kadife olanı kullanıyorum. belki mağazada vardır.
- gabe h coud
(10.07.25 17:45:31)

karyola olarak ikea metal ürünleri tavsiye edebilirim. yatak bambaşka bir olay, onu deneyerek tecrübe edebilirsiniz, ama karyola olarak altı bazasız olanlar daha güzel oluyor, odada kocaman bir kütle gibi yer kaplamıyor ve altı kolay temizlenebiliyor
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr
- exlibris
(10.07.25 18:45:50 ~ 18:47:53)

Evvelki sene evora diye bir markadan aldım annemle kardeşime. Hem baza hem yatak hem yatak başlığı. Hem çok bilinenlere göre çok daha uygundu hem annemle kardeşim çok memnunlar. İstersen bir bak. Yerimiz Ankara.
- muhayyer divan
(10.07.25 20:23:49)

İşbir kullanıyoruz baya memnunuz.
- turuncu tonlarda
(10.07.25 21:10:23)
[]

cocuk yapmak ya da yapmamak
iste bütün mesela bu :P
Plan A) cocuk yapmayip erken yasta (40-45) emekli olmak, denize 15 metre uzakliktaki yazliga yerlesmek, yazin yazlik, kisin seyahatlere gitmek, kitap okumak, para kazanmakla ugrasmamak, rahat rahat para harcamak, zaten dünyanin sonunun gelmesi en azindan senin rahat yasaman
Plan B) cocuk yapip 60-65e kadar calismak, cocuk bakimindan dolayi yipranmak, daha cok calismaktan dolayi yipranmak, parayi cocugunu da düsündügün icin cok harcamamak, cocuga da para yetismesi gerektigi icin zaten öyle cok da paranin kalmayisi, cocuklarinin büyüdügünü görmek, belki torunlarini görmek
sizce hangisi ve neden?
Plan A) cocuk yapmayip erken yasta (40-45) emekli olmak, denize 15 metre uzakliktaki yazliga yerlesmek, yazin yazlik, kisin seyahatlere gitmek, kitap okumak, para kazanmakla ugrasmamak, rahat rahat para harcamak, zaten dünyanin sonunun gelmesi en azindan senin rahat yasaman
Plan B) cocuk yapip 60-65e kadar calismak, cocuk bakimindan dolayi yipranmak, daha cok calismaktan dolayi yipranmak, parayi cocugunu da düsündügün icin cok harcamamak, cocuga da para yetismesi gerektigi icin zaten öyle cok da paranin kalmayisi, cocuklarinin büyüdügünü görmek, belki torunlarini görmek
sizce hangisi ve neden?

A) çünkü bu bana daha çok uyuyor başka neden yok.
Zengin olsam çocuk yapardım gibi bir kılıfım vardı fakat bunun kendime söylediğim bir yalan olduğunu farkettim ben çocuk istemiyormuşum aslında.
Varlıklı bir insan olsam çocuklara ve gençlere koruyucu aile, burs gibi başka yollarla destek olurdum
Zengin olsam çocuk yapardım gibi bir kılıfım vardı fakat bunun kendime söylediğim bir yalan olduğunu farkettim ben çocuk istemiyormuşum aslında.
Varlıklı bir insan olsam çocuklara ve gençlere koruyucu aile, burs gibi başka yollarla destek olurdum
- grimavi
(10.07.25 16:55:59)

A şıkkı
B' yi okurken bile tansiyonum çıktı.
Anne olmayı oldum olası hiç istemedim. "İstemiyorum deme mutlaka istersin" dediler ama istemedim. Çok fazla sebep var, en önemlisi de klişe olacak ama bence çok doğru, bu dünyaya çocuk getirilmez. Kedilerim ve köpeğim var ben onların annesiyim. Onlar yetiyor bana.
B' yi okurken bile tansiyonum çıktı.
Anne olmayı oldum olası hiç istemedim. "İstemiyorum deme mutlaka istersin" dediler ama istemedim. Çok fazla sebep var, en önemlisi de klişe olacak ama bence çok doğru, bu dünyaya çocuk getirilmez. Kedilerim ve köpeğim var ben onların annesiyim. Onlar yetiyor bana.
- rock n roll
(10.07.25 17:01:47)

Aslında B ama çocuk yapacak yaşı geçtim sayılır.
- sekizdokuzon
(10.07.25 17:10:59)

Sınırda olan biri olarak ( yaş olarak) A diyorum, çocuk getirecek kadar mantıklı bir yer değil dünya. Yine de büyük konuşmayayım ama şimdilik net A.
- tuborg yesili
(10.07.25 17:11:57)

Belli bir gelir, bilinç, zeka düzeyinin üstündeki herkes çocuk yapmalı, Idiocracy e doğru gidiyoruz:p
- sekizdokuzon
(10.07.25 17:17:12 ~ 17:17:51)

@8910
Yav bu vahşi dünyaya neden bir çocuk da biz fırlatalım bir de istüne dünyayı kurtarma görevi yükleyelim, çare antinatalizm :p
Yav bu vahşi dünyaya neden bir çocuk da biz fırlatalım bir de istüne dünyayı kurtarma görevi yükleyelim, çare antinatalizm :p
- grimavi
(10.07.25 17:24:49)

Sen yanmazsan ben yanmazsan nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.
- sekizdokuzon
(10.07.25 17:25:45)

40 yaşındayım. A'ya da B'ye de geç kaldım.
C) çocuk yapmayıp hiç emekli olmamak.
C) çocuk yapmayıp hiç emekli olmamak.
- gabe h coud
(10.07.25 17:27:53)

anne/baba olmak icin kafada hicbir "acaba" olmamasi lazim. cunku kafada en kucuk suphe varsa bu her zorlukta buyuyecek. cocuk sahibi olma karari yani "plan B" tamamiyle irrasyonel bir karardir, yani ic guduseldir.
sizin zamaninizi, enerjnizi, paranizi alir ama yerini cok degisik bir hayat amaciyla doldurur. hayat amaci denilince de cocugunuz olunca hayati daha cok seveceksiniz demek degil, hatta tam tersi. ideal sartlarda cocuklarinizin hayatini kendi hayatinizin onune koyar, ve cocuklariniz icin yasarsiniz.
yani kisaca irrasyonel yani ic gudulerinizle aldiginiz bir karar yasama isteginizi rasyonel bir zemine oturtur. o nedenle "plan B" diyen biri olarak neden sorusunun hicbir somut cevabi olmayacaktir.
sizin zamaninizi, enerjnizi, paranizi alir ama yerini cok degisik bir hayat amaciyla doldurur. hayat amaci denilince de cocugunuz olunca hayati daha cok seveceksiniz demek degil, hatta tam tersi. ideal sartlarda cocuklarinizin hayatini kendi hayatinizin onune koyar, ve cocuklariniz icin yasarsiniz.
yani kisaca irrasyonel yani ic gudulerinizle aldiginiz bir karar yasama isteginizi rasyonel bir zemine oturtur. o nedenle "plan B" diyen biri olarak neden sorusunun hicbir somut cevabi olmayacaktir.
- emrahday
(10.07.25 17:28:18)

@ sekizdokuzon
Bilinçli ve düzgün insanlar çocuklarını yetiştirirken onlara iyi bir insan olmayı, vicdanlı olmayı ogretecekler. Etik diyecekler, aman kimsenin sırtına basma, ayağını kaydırma, dürüst ol diyecekler. Diğer taraftan hem cahil hem aptal hem de kötü kalpli ebeveynler kendileri gibi çocuklar yetistirecekler. Sonunda onların çocukları; senin, benim , grimavi gibi insanların çocuklarını yerler. Mahvederler, yok ederler bizim çocuklarımızı. O sebeple fikrin iyi bir fikir gibi gelmedi :)
Bilinçli ve düzgün insanlar çocuklarını yetiştirirken onlara iyi bir insan olmayı, vicdanlı olmayı ogretecekler. Etik diyecekler, aman kimsenin sırtına basma, ayağını kaydırma, dürüst ol diyecekler. Diğer taraftan hem cahil hem aptal hem de kötü kalpli ebeveynler kendileri gibi çocuklar yetistirecekler. Sonunda onların çocukları; senin, benim , grimavi gibi insanların çocuklarını yerler. Mahvederler, yok ederler bizim çocuklarımızı. O sebeple fikrin iyi bir fikir gibi gelmedi :)
- rock n roll
(10.07.25 17:43:04)

İyi, kötüden bahsetmedim. Zeki, yetkin, iyi eğitim almış insanlar çoğalsın diyorum. İyiler olarak zaten sürekli ezilecegiz mantığıyla çocuk yetiştirilmez zaten. Mevzu özgüvenli, cesur, ahlaklı, mücadeleci ve sevgi görmüş bireyler yetiştirmek. Çocuk umuttur, boş konuşmayın:)
- sekizdokuzon
(10.07.25 17:50:27 ~ 17:57:52)

bi dakika şimdi.
A şıkkındaki bütün bu deniz kenarında yazlığa yerleşme, seyahatlere gitme, para kazanmayla uğraşmama, rahat rahat para harcama ve rahat yaşama hayallerini gerçekleştirirken para nereden geliyor? var mı paramız? yoksa emekli maaşıyla mı yapıyoruz bunları? hahhahhaha :))
paramız varsa B şıkkında niye 60-65 yaşına kadar çalışıyoruz, 40-45 yaşında emekli olup, çocuğu da alıp yazlığa yerleşmeye, çocukla birlikte seyahate çıkmaya, rahat rahat para harcamaya engel ne?
öyle birinde sınırsız parayla çocuksuz mükemmel hayat sunup ötekinde parasızlıktan ölene kadar çalışıp, çocuk yüzünden sefalet çekmek nasıl oluyor?
arkadaşlar bunu bir baba olarak yazıyorum. çocuk bakmak dediğin öyle adamı perişan eden, para kazanmak için süründüren bir şey değil. en büyük masrafı eğer gönderirseniz özel okul. onun dışında adamın anasını belleyen bir masrafı yok. 13 yaşına kadar geldik, özel okul parası dışında beni zorlayan hiçbir masrafı olmadı. çocuğum olmasaydı şunu yapabilirdim dediğim bir şey de olmadı. ha belki çok bakıma muhtaç olduğu bebeklik yaşlarında gezme tozma biraz zorladı. 3 yaşından sonra; yürümeye, tuvaletini söylemeye, normal yemek yemeye, düzenli uyumaya başladıktan sonra seyahat de sorun değil. çocuk sahibi olmak istersiniz veya istemezsiniz o sizin tercihiniz. ama niyetiniz de varsa çocuk bu kadar gözünüzü korkutmasın. seçeneklere bak biri cennet, biri cehennem sanki.
paran varsa çocuk yap ve A şıkkını çocukla uygula. paran yoksa zaten A şıkkını yapamazsın.
ha en fazla okulu varken okul zamanı alıp seyahate çıkamazsın, tek engeli o olur. ama bayram seyran, sömestr tatili, ara tatil, yaz tatili, al çocuğu istediğin yeri gez.
A şıkkındaki bütün bu deniz kenarında yazlığa yerleşme, seyahatlere gitme, para kazanmayla uğraşmama, rahat rahat para harcama ve rahat yaşama hayallerini gerçekleştirirken para nereden geliyor? var mı paramız? yoksa emekli maaşıyla mı yapıyoruz bunları? hahhahhaha :))
paramız varsa B şıkkında niye 60-65 yaşına kadar çalışıyoruz, 40-45 yaşında emekli olup, çocuğu da alıp yazlığa yerleşmeye, çocukla birlikte seyahate çıkmaya, rahat rahat para harcamaya engel ne?
öyle birinde sınırsız parayla çocuksuz mükemmel hayat sunup ötekinde parasızlıktan ölene kadar çalışıp, çocuk yüzünden sefalet çekmek nasıl oluyor?
arkadaşlar bunu bir baba olarak yazıyorum. çocuk bakmak dediğin öyle adamı perişan eden, para kazanmak için süründüren bir şey değil. en büyük masrafı eğer gönderirseniz özel okul. onun dışında adamın anasını belleyen bir masrafı yok. 13 yaşına kadar geldik, özel okul parası dışında beni zorlayan hiçbir masrafı olmadı. çocuğum olmasaydı şunu yapabilirdim dediğim bir şey de olmadı. ha belki çok bakıma muhtaç olduğu bebeklik yaşlarında gezme tozma biraz zorladı. 3 yaşından sonra; yürümeye, tuvaletini söylemeye, normal yemek yemeye, düzenli uyumaya başladıktan sonra seyahat de sorun değil. çocuk sahibi olmak istersiniz veya istemezsiniz o sizin tercihiniz. ama niyetiniz de varsa çocuk bu kadar gözünüzü korkutmasın. seçeneklere bak biri cennet, biri cehennem sanki.
paran varsa çocuk yap ve A şıkkını çocukla uygula. paran yoksa zaten A şıkkını yapamazsın.
ha en fazla okulu varken okul zamanı alıp seyahate çıkamazsın, tek engeli o olur. ama bayram seyran, sömestr tatili, ara tatil, yaz tatili, al çocuğu istediğin yeri gez.
- kibritsuyu
(10.07.25 17:50:29 ~ 11.07.25 14:36:41)

C) Çocuk yapmamak ama emeklilik sistemimiz çöktüğü için ölene kadar çalışmak diyorum.
- peki madem
(10.07.25 17:53:12)

40'da emekli olabilecek, rahat rahat para harcayacak, denize 15 metre mesafede oturabilecek potansiyele sahip olan adami 1 tane cocuk batirmaz, 25-30 sene geriye dusurmez.
sen cocuk yapmamak icin totondan sebep uydurmaya calisiyorsun gibi.
bana ve kardesime harcanan paraya bakiyorum, cocuk bir luks, egzotik bir araba almissin gibi dusuneceksin, garajda bir ferrari var. bu arac surekli bakim istiyor ve bakimi pahali. mevzu bu. tabii hakkini vererek buyuteceksen.
sen cocuk yapmamak icin totondan sebep uydurmaya calisiyorsun gibi.
bana ve kardesime harcanan paraya bakiyorum, cocuk bir luks, egzotik bir araba almissin gibi dusuneceksin, garajda bir ferrari var. bu arac surekli bakim istiyor ve bakimi pahali. mevzu bu. tabii hakkini vererek buyuteceksen.
- cooperr
(10.07.25 18:18:01)

evlat edinmek ve gerekirse daha cok calismak ok+
cocuk dogurmak -
bence anlamli bir hayat icin cocuk iyi bir fikir ama dogurmak no thanks
cocuk dogurmak -
bence anlamli bir hayat icin cocuk iyi bir fikir ama dogurmak no thanks
- ala09
(10.07.25 18:32:12)

versus biraz tuhaf
hali hazırda olan bir yazlık filan mı var? + oturduğun ev de seninse onu kiraya verip kira geliriyle filan mı geçineceksin mesela? emekli maaşı yatana kadar daha 20 sene var diyelim, (ki emekli maaşıyla geçinilmiyor da) o 20 sene neyle geçineceksin? ya da çok düzenli olmayan remote- freelance işler filan mı? veya temettü vs geliri mi?
eğer böyle bir şey varsa, millet yazın pahalı destinasyonlara giderken kışlar vize istemeyen ucuz ülkelerde 2şer ay filan takılarak geçirilecekse, kira/pasif geliri öyle çok abartmadan yaşayacak kadarsa -diye anlıyorum? yapılabilir.
@kibritsuyu
çünkü çocuk olunca kışın 2-3 ay biryerlere gitmek mesela 5 yaşa kadar çocuklarla gezmek zor - ha gezersin de öyle ucuz hostellerde ya da tek oda şehir dışında, alakasız uygun yerlerde kalarak gezemezsin. normal ev düzeniyle, "aileyle" gezmek ultra pahalı.
5 yaştan sonra da okulu var çocuğun. hep yüksek sezonlarda bir şeyler yapmaya mahkumsun. anadoluda 100 bin nüfusu olmayan kentlerde bile karne günü ortalık 56. ben okul açıldığı hafta okul saatlerinde evden çıkmıyorum o kaosu yaşamamak için.
sonra öyle kıyı kasabası denize 15 dk yerlerde genelde ne kreş var ne okul var.(öyle bir yerde yaşadım bir süre) ne de bakıcı var.
araban olacak çocuğu günlük götüreceksin getireceksin. sürekli de kendin bakacaksın. bir şekilde. nasıl olacaksa?
yaz kış soğutma ısıtma, evde sürekli yemek pişecek...sahilde tek başına yaşamanın masrafıyla çocuk/aile düzeni masrafı büyükşehire, kent hayatına göre çok çok çok farklı oluyor.
siz çocuk olmasa da büyükşehirde aynı ev düzeniyle yaşayacaktınız. çocuğa ekstra 2 sene bez aldınız belki anca, (özel okul ayrı konu) ama büyükşehirde ev düzeni zaten varken olan çocuk başka kıyıda yaşarken doğalgazı bile olmayan yazlık kafasında evlerde çocuk başka...
ha ama evet, cidden para sorunu yoksa sahilde yaşasın eve tam zamanlı yatılı bakıcı da alsın mesela.
hali hazırda olan bir yazlık filan mı var? + oturduğun ev de seninse onu kiraya verip kira geliriyle filan mı geçineceksin mesela? emekli maaşı yatana kadar daha 20 sene var diyelim, (ki emekli maaşıyla geçinilmiyor da) o 20 sene neyle geçineceksin? ya da çok düzenli olmayan remote- freelance işler filan mı? veya temettü vs geliri mi?
eğer böyle bir şey varsa, millet yazın pahalı destinasyonlara giderken kışlar vize istemeyen ucuz ülkelerde 2şer ay filan takılarak geçirilecekse, kira/pasif geliri öyle çok abartmadan yaşayacak kadarsa -diye anlıyorum? yapılabilir.
@kibritsuyu
çünkü çocuk olunca kışın 2-3 ay biryerlere gitmek mesela 5 yaşa kadar çocuklarla gezmek zor - ha gezersin de öyle ucuz hostellerde ya da tek oda şehir dışında, alakasız uygun yerlerde kalarak gezemezsin. normal ev düzeniyle, "aileyle" gezmek ultra pahalı.
5 yaştan sonra da okulu var çocuğun. hep yüksek sezonlarda bir şeyler yapmaya mahkumsun. anadoluda 100 bin nüfusu olmayan kentlerde bile karne günü ortalık 56. ben okul açıldığı hafta okul saatlerinde evden çıkmıyorum o kaosu yaşamamak için.
sonra öyle kıyı kasabası denize 15 dk yerlerde genelde ne kreş var ne okul var.(öyle bir yerde yaşadım bir süre) ne de bakıcı var.
araban olacak çocuğu günlük götüreceksin getireceksin. sürekli de kendin bakacaksın. bir şekilde. nasıl olacaksa?
yaz kış soğutma ısıtma, evde sürekli yemek pişecek...sahilde tek başına yaşamanın masrafıyla çocuk/aile düzeni masrafı büyükşehire, kent hayatına göre çok çok çok farklı oluyor.
siz çocuk olmasa da büyükşehirde aynı ev düzeniyle yaşayacaktınız. çocuğa ekstra 2 sene bez aldınız belki anca, (özel okul ayrı konu) ama büyükşehirde ev düzeni zaten varken olan çocuk başka kıyıda yaşarken doğalgazı bile olmayan yazlık kafasında evlerde çocuk başka...
ha ama evet, cidden para sorunu yoksa sahilde yaşasın eve tam zamanlı yatılı bakıcı da alsın mesela.
- subcomponent
(10.07.25 19:39:00)

C- çocuk yapmamak çünkü çocuğu büyütecek manevî ve maddî imkana sahip olmamak, çocukla çocuk olamayan biri olmak, memleketin içinde bulunduğu rezilliklerden ve bu rezillikleri bizzat halkın çok güzel sindirmesinden dolayı hayata güvenememek, zaten erkeklere ve ailelere güvenmemek, kendine de güvenemeyince öeehh demek.
Verilecek terbiye çok yüksek ihtimalle tutmayacak, babasıyla çok yüksek ihtimalle aynı görüşün aynı terbiyenin insanı olmayacağız ki hani bebeklikten kodlayalım, dış çeldiriciler çok fazla ve çağdaşları çok boş, çok alakasız tipler olacağı için çocuk kimlik ve varoluş sorununu çok ağır yaşayacak vs vs. Nereye gidiyoruz bilmiyorum, geleceği göremiyorum ki evladı onun geleceğine göre yetiştirebileyim...
Zaten öfkeli ve sabırsız insanım. Oyabilirim o çocuğu. Ne gerek var. Yalnız ölürüm, kokuşmuş cesedimi bulurlar çok daha iyi.
Verilecek terbiye çok yüksek ihtimalle tutmayacak, babasıyla çok yüksek ihtimalle aynı görüşün aynı terbiyenin insanı olmayacağız ki hani bebeklikten kodlayalım, dış çeldiriciler çok fazla ve çağdaşları çok boş, çok alakasız tipler olacağı için çocuk kimlik ve varoluş sorununu çok ağır yaşayacak vs vs. Nereye gidiyoruz bilmiyorum, geleceği göremiyorum ki evladı onun geleceğine göre yetiştirebileyim...
Zaten öfkeli ve sabırsız insanım. Oyabilirim o çocuğu. Ne gerek var. Yalnız ölürüm, kokuşmuş cesedimi bulurlar çok daha iyi.
- muhayyer divan
(10.07.25 20:31:22)

aklı başında insanların çocuk yapmama hevesi beni üzüyor, zaten sayımız çok az ve cahiller bilinçsizce üremeye devam ediyor o yüzden en az 1 çocuk yapın sonra onu a şıkkına entegre edin ve hayatınızın keyfini çıkarırken onu güzel bir şekilde büyütün.
- tabii lan manyak mısın
(10.07.25 22:29:07)

Çocuğumu çok seviyorum onun için ölürüm ama sadece ben olduğum zamanları çok özlüyorum.
- ekimoloji
(10.07.25 22:58:32)

Ben AB diyorum.
- encokbenisevinnolur
(10.07.25 23:01:01)

B diyorum. A şıkkı çok sıkıcı, böyle yaşasam 3.sene sonunda depresyona girerim.
- kaptan maydanoz
(10.07.25 23:53:35)

Plan c yap türev integral falan al. Belki net sonuçlara ulaşırsın. Bu kafayla çocuk falan olmaz
- runaway
(11.07.25 00:01:08)

insan plan yapar,tanrida yukarindan gülermiydi neydi.
- designer
(11.07.25 01:41:52)

çocuğun bir gideri yok ki, sorun sende oluyor. gideri aileler kendileri çıkartıyor. önce sorun yaratıyor. sonra sorundan şikayetçi, 1-2 çocuktan zarar gelmez.
- sivri sinek
(11.07.25 01:48:09)

8 yillik evli, cocuksuz, 34F olarak:
gezdim, tozdum, yedim, icim, para biriktirdim, herseyi yaptim ok diyebilecegim bir yerdeyim. yarin olsem gozum acik gitmem, cicek gibi yasadim. ama 65 yasinda olsem, 30 sene daha var onumde. gez toz ye ic de bi yere kadar.
30 sene daha ne yapacagiz yahu bari cocuk yapalim da oyalanalim diye dusunmeye basladim simdilerde.
bence cevap ikisi de; once A, sonra B. "cocuk olunca yasanmiyor yaauuu" deme ihtimalinize karsin, oncesinde yasamis olun diye. ayrica 40ta emekli olabilecekseniz, cocugu 39-40 gibi yapin. yaslilikta daha saglikli kalmaniz icin motivasyon olur hem :D indir, kaldir, tasi, oyun oyna, pesinden kos fln, spor.
cok cok 18inde universteye fln gider, ya da bi yerlerde cirak fln olur, siz de keyfinize bakarsiniz 3-5 sene daha.
gezdim, tozdum, yedim, icim, para biriktirdim, herseyi yaptim ok diyebilecegim bir yerdeyim. yarin olsem gozum acik gitmem, cicek gibi yasadim. ama 65 yasinda olsem, 30 sene daha var onumde. gez toz ye ic de bi yere kadar.
30 sene daha ne yapacagiz yahu bari cocuk yapalim da oyalanalim diye dusunmeye basladim simdilerde.
bence cevap ikisi de; once A, sonra B. "cocuk olunca yasanmiyor yaauuu" deme ihtimalinize karsin, oncesinde yasamis olun diye. ayrica 40ta emekli olabilecekseniz, cocugu 39-40 gibi yapin. yaslilikta daha saglikli kalmaniz icin motivasyon olur hem :D indir, kaldir, tasi, oyun oyna, pesinden kos fln, spor.
cok cok 18inde universteye fln gider, ya da bi yerlerde cirak fln olur, siz de keyfinize bakarsiniz 3-5 sene daha.
- taurina
(11.07.25 04:02:30)

bu çocuk düşmanlığını anlamadım.
hem a hem b yapcam
hem a hem b yapcam
- Hallegadola
(11.07.25 08:45:00)

Çocuk yapmak istemeyenler sadece kendi fikirlerini belirtiyor, çocuklu insanlara neden yaptınız demiyorlar
Fakat çocuk niyetinde olan insanlar çocuk istemeyenlerin hayat şekilleri ve karakterleriyle ilgili yorumlar da yapıyor
Bunun üzerine bir de çocuk düşmanı oluyoruz :)
dünya ve koşullar ile ilgili yaptığımız yorumları kişisel olarak üstünüze almayın
Fakat çocuk niyetinde olan insanlar çocuk istemeyenlerin hayat şekilleri ve karakterleriyle ilgili yorumlar da yapıyor
Bunun üzerine bir de çocuk düşmanı oluyoruz :)
dünya ve koşullar ile ilgili yaptığımız yorumları kişisel olarak üstünüze almayın
- grimavi
(11.07.25 09:11:39 ~ 12:00:31)

ekonomik bagimsizligimi ve neredeyse 200-250 bin lira kadar aylik pasif gelecek bir hayata 2027 yilinda 37 yasinda erisecegim. 1-2 sene keyip basip, dunyayi gezip, sonrasinda aile kurmak ve cocuk buyutmek istiyorum. yani butun gun evde oturup cocuk bakabilecegim bir hayata sahip olabilecegim. kizlar eklesin :D
- baldur2
(11.07.25 09:39:12)

Anne ve baba olma duygusu kalpten gelir ve sadece kendi türüme bu duyguyu taşımak zorunda değilim. Ben kendi türüm dışında olan kedi ve köpeğe annelik yapmak istedim. Evlerde daha çok kedi olması dileğim.
- rock n roll
(11.07.25 11:13:38)

Grimavinin dediği gibi çocuk yapanların ya da yapmak isteyenlerinin istemeyenleri eleştirmesini ben de absürd buluyorum. Çocuk sahibi olmayınca eksik mi olunuyor? Üremeyip değerleri genlerimizi aktarmayınca insanlık suçu mu işlemiş oluyoruz? Çocukları çok severim, onlar da beni sever. Çeşitli nedenlerle çocuk istemedim, bundan sonra da isteyeceğimi sanmıyorum. Güvenli bir ülkede yaşanıyorsa çocuk büyütmek çok da pahalı bir şey değil. Hem devlet destek veriyor hem de sistem oturduğu için illa ki özel okula yollayayım, kalacağım otelin yangın merdivenini de kontrol edeyim, sitede oturayım gibi dertler olmuyor. Bir de çocuk yetiştirirken size manen destek olabilecek eş dost varsa, sağlıklıysanız, iyi bir ilişkiniz varsa çocuk o kadar yorucu bir şey değil. Çocuk sahibi olunca pişman olanlar var, çocukla beraber yaşama tutunanlar da. Herkesin hayat kendine. Ben a diyeyim.
- asteriks
(11.07.25 11:37:36)
[]

yıllık izin sorusu - avukatlık
rakamları benzer şekilde değiştirip yazıyorum
iş kanununa tabiyim
ben 2020 ocak'da işe girdim
daha önceden de saydırabileceğim/intibak 1 yıl 10 aylık çalışmam var
iş veren diyor ki
ben hizmet birleştirme yapıyorum
senin yıllık izin başlangıç tarihin değişecek 10 ay geriye gidip şubat ayı olacak
hep bu şekilde kalıcak
ilk sene yıllık izin de kullanabilirsin ama şubat ayında alabilirsin izni
sonra ilk sene verdiği yıllık izni geri alıyor, sistemden siliniyor ben daha kullanmadan (yapabilir mi?)
sonra ben 4-5 sene sonra işten atılıyorum
boşta geçen sürede yıllık izni ocak ayına göre hak ediyorum, şubat ayına göre kurtarmıyor
iş veren de diyor ki senin yıllık izin hak etme tarihin şubat ayı oldu o yüzden vermiyorum
şimdi vatandaş mantığına göre ben dava açsam 2 tane yıllık izin parası alabilirim gibi geliyor
ama arabulucu intibaktan dolayı iş veren haklı gözüküyor şeklinde kişisel yorumunu söyledi
iş kanununa tabiyim
ben 2020 ocak'da işe girdim
daha önceden de saydırabileceğim/intibak 1 yıl 10 aylık çalışmam var
iş veren diyor ki
ben hizmet birleştirme yapıyorum
senin yıllık izin başlangıç tarihin değişecek 10 ay geriye gidip şubat ayı olacak
hep bu şekilde kalıcak
ilk sene yıllık izin de kullanabilirsin ama şubat ayında alabilirsin izni
sonra ilk sene verdiği yıllık izni geri alıyor, sistemden siliniyor ben daha kullanmadan (yapabilir mi?)
sonra ben 4-5 sene sonra işten atılıyorum
boşta geçen sürede yıllık izni ocak ayına göre hak ediyorum, şubat ayına göre kurtarmıyor
iş veren de diyor ki senin yıllık izin hak etme tarihin şubat ayı oldu o yüzden vermiyorum
şimdi vatandaş mantığına göre ben dava açsam 2 tane yıllık izin parası alabilirim gibi geliyor
ama arabulucu intibaktan dolayı iş veren haklı gözüküyor şeklinde kişisel yorumunu söyledi

benim mantığım zaten 1 yıllık çalışmam döngüyü tamamlıyor 10 ay artık kalıyor
emeklilik de, yıllık izin süresinin artışında filan dikkate alınmalı
emeklilik de, yıllık izin süresinin artışında filan dikkate alınmalı
- mantık
(10.07.25 16:46:20)
[]

Hangi Birkenstock?
İkisi arasında kararsız kaldım. 1 mi 2 mi?
1'in rengi mocha, 2'nin rengi dark brown.
1'de sadece iç tarafı inek derisi, 2'de her iki tarafı da inek derisi.
1) www.birkenstock.com.tr
2) www.birkenstock.com.tr
1'in rengi mocha, 2'nin rengi dark brown.
1'de sadece iç tarafı inek derisi, 2'de her iki tarafı da inek derisi.
1) www.birkenstock.com.tr
2) www.birkenstock.com.tr

500 tl için kalpler kırılsmasın. zaten terliğe 6 bin vereceksen en pahalısını almalısın.
- mikahakkinen
(10.07.25 16:04:10)

Ben ucuz olani daha cok sevdim :)
Daha elegant goyuktu.Pahali olan sanki Birkenstock degil de herhangi bir basit terlik gibi geldi.
Gene de renkler zevkler tartisilmaz diyeyim
Daha elegant goyuktu.Pahali olan sanki Birkenstock degil de herhangi bir basit terlik gibi geldi.
Gene de renkler zevkler tartisilmaz diyeyim
- turkuaz
(10.07.25 16:12:51)

1 model olarak daha güzel
- koela
(10.07.25 16:24:32)

mocha
- elorelia
(10.07.25 16:36:21)

Önce 1.si vardı, şimdi 2.si var. İlki bence daha tatlı kombinlemek için. Ama ikisi de güzel
- mor oje
(10.07.25 17:28:15)

ben de 1'i çok sevdim mocha'yı aldım. teşekkürler yorumlarınız için.
- elektr10
(11.07.25 10:17:18)

zengin detected :')
- since1907
(11.07.25 13:27:53)
[]

Çamaşır makinanızda sıvı deterjan aparatı kullanıyor musunuz ?
Böyle bir şeye gerek var mı?
encrypted-tbn0.gstatic.com
Deterjan koyduğumuz göze yerleştiriliyor, her markanın şekli farklı ama temsili olarak şöyle bir şey
Edit: ya işte benim makina eski tip, eski makinası olanlar sonradan alınca bir fark görebildi mi, çamaşırlar daha mı iyi temizlendi :)
encrypted-tbn0.gstatic.com
Deterjan koyduğumuz göze yerleştiriliyor, her markanın şekli farklı ama temsili olarak şöyle bir şey
Edit: ya işte benim makina eski tip, eski makinası olanlar sonradan alınca bir fark görebildi mi, çamaşırlar daha mı iyi temizlendi :)

kullanmıyrum zaten 10 saniye içinde su almaya başlıyor su alırken sıvı deterjanıda koyuyorum zaten deterjanı dolaptan çıkartmak kapağı açıp deterjanı dökene kadar su almaya başlıyor makinam
normalde çamaşırı zamanlayıcı ile koyuyorsanız eve gelmeden yıkanmış olsun şeklinde ayarlayanlar oluyor onlar için etkili olabilir.
14 senelik makina bizimki sıvı deterjanlar vardı ama bu apartala gelmemişti makina
normalde çamaşırı zamanlayıcı ile koyuyorsanız eve gelmeden yıkanmış olsun şeklinde ayarlayanlar oluyor onlar için etkili olabilir.
14 senelik makina bizimki sıvı deterjanlar vardı ama bu apartala gelmemişti makina
- eja
(10.07.25 15:23:47 ~ 15:24:27)

Sanırım yeni modellerde standart olabilir eski modellerde yok
- grimavi
(10.07.25 15:28:48)

toz deterjan kullanacaksanız gerek yok, sıvı deterjan kullanacaksanız gerek var.
- elorelia
(10.07.25 15:57:18)

kullanmıyoruz, ne işe yaradığını bilmiyoruz. hiçbir amaca hizmet etmişyormuş gibi görünüyor.
- Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.07.25 15:58:39)

yeni modellerde , ağzında kapak var, kapağı açıp dolduruyorsun,makina gerektiiği kadar içinden çekiyor.
images.samsung.com
images.samsung.com
- designer
(10.07.25 16:00:15)

benim makinem yeni, 2.5 senelik. samsung. kapali hazne olarak sivi deterjan yeri yok, ona smart dosierung diyorlar almancada, türkcesini bilmiyorum. özellikle o olmasin istedim cünkü bazen daha az ya da daha cok koyabiliyorum camasirin durumuna göre, o teknolojik ayarlama her zaman kullanisli olmaz gibi geldi bana.
onun yerine sivi deteraj tutma aparati var. %100 haznede tutmuyor, altindan gene makineye akitiyor ama yavas aktigi icin bir nevi daha homojen karisiyor camasirlara diye kullaniyorum.
onun yerine sivi deteraj tutma aparati var. %100 haznede tutmuyor, altindan gene makineye akitiyor ama yavas aktigi icin bir nevi daha homojen karisiyor camasirlara diye kullaniyorum.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.07.25 16:31:45)

Benim makinada toz deterjan ve sıvı deterjan için böyle raflı değil de, indir kaldır şeklinde çalışan iki uçlu bir aparat var onu kullanıyorum. Bir tarafı set şeklinde sıvı deterjan için, bir tarafı spiral şeklinde toz deterjan için.
- akhenaten
(10.07.25 17:08:35)

deterjanı su alırken dökecekseniz gerek yok.
ama ön yıkama yapacaksınız mesela, ön yıkamanın suyunu alırken ön yıkamaya, ana yıkamanın suyunu aırken ana yıkamaya dökmeniz lazım.
ya da atıyorum zamanlayıcı kuracaksınız, doldurup ayarlayayım, 6 saat sonra çalışsın, akşam geldiğim sırada yeni bitmiş olsun diyecekseniz o zaman gerekir.
kısacası suyunu alırken o anda koyacaksanız gerek yok. deterjanı yıkama anında değil önceden koyma niyetiniz varsa gerekli.
ama ön yıkama yapacaksınız mesela, ön yıkamanın suyunu alırken ön yıkamaya, ana yıkamanın suyunu aırken ana yıkamaya dökmeniz lazım.
ya da atıyorum zamanlayıcı kuracaksınız, doldurup ayarlayayım, 6 saat sonra çalışsın, akşam geldiğim sırada yeni bitmiş olsun diyecekseniz o zaman gerekir.
kısacası suyunu alırken o anda koyacaksanız gerek yok. deterjanı yıkama anında değil önceden koyma niyetiniz varsa gerekli.
- kibritsuyu
(10.07.25 17:35:22)

Kullanıyorum hatta hiç toz deterjan almadım. Sadece sıvı deterjan kullanıyorum
- cemallamec
(10.07.25 17:38:36)

kullanıyorum. benimkinde yoktu(belki yanında gelmiştir de eski kiracılardan devraldım tüm eşyaları. ilk sahibi değilim bilmiyorum) diye kullanmayan anneminkini alıp kenarlardan kesip sığdırdım bi şekilde hatta :D onunki az bişey daha genişti yerine tam oturması için olan o tırnakları kesmek yetti.
- konetsu
(10.07.25 18:00:10)

Sıvı deterjanı direkt kazanın içine çamaşırlar ile birlikte koyuyorum. Ariel'in yeşil kapağı ile.
- inheritance
(10.07.25 18:01:50)
[]

Ted Bundy ve zekası
Selamlar,
Seri katil Ted Bundy’ye gördüğüm kadarıyla herkes sürekli çok zeki, çok yakışıklı filan diyor. Yakışıklı değil de konu o değil. Neden herkes zeki diyor anlamıyorum? Hukuk ve psikoloji eğitimi almış biri insanları çok kolay manipüle edebilir zaten. İnsanları kibarlığı, görünüşüyle ve kolu/bacağı kırıkmış gibi davranıp kandırarak bir yere götürüp öldüren adam neden zeki anılıyor? Manipüle etmek sonuçta eğitimini aldığı bir alanda öğrendiği bir şey. Cinayetlerinde zeka içeren bir şey yok, kendi savunmasını kendi yapmış ama sonuçta polisteki robot resmine rağmen stilini değiştirmemiş, hep aynı araçla devam etmiş filan. Çok basit yöntemlerle hapisten kaçmış, bu da hapishanenin önceden uyarılmasına rağmen önlem alınmamasından kaymaklanmış. Ben kendisini kurbanlara kibar, iyi giyimli ve eğitimi biri olarak yaklaştığını görsem de böyle insanları şaşırtacak bir zekası olduğunu düşünmüyorum ama sürekli zekası da övülüyor.
Seri katil Ted Bundy’ye gördüğüm kadarıyla herkes sürekli çok zeki, çok yakışıklı filan diyor. Yakışıklı değil de konu o değil. Neden herkes zeki diyor anlamıyorum? Hukuk ve psikoloji eğitimi almış biri insanları çok kolay manipüle edebilir zaten. İnsanları kibarlığı, görünüşüyle ve kolu/bacağı kırıkmış gibi davranıp kandırarak bir yere götürüp öldüren adam neden zeki anılıyor? Manipüle etmek sonuçta eğitimini aldığı bir alanda öğrendiği bir şey. Cinayetlerinde zeka içeren bir şey yok, kendi savunmasını kendi yapmış ama sonuçta polisteki robot resmine rağmen stilini değiştirmemiş, hep aynı araçla devam etmiş filan. Çok basit yöntemlerle hapisten kaçmış, bu da hapishanenin önceden uyarılmasına rağmen önlem alınmamasından kaymaklanmış. Ben kendisini kurbanlara kibar, iyi giyimli ve eğitimi biri olarak yaklaştığını görsem de böyle insanları şaşırtacak bir zekası olduğunu düşünmüyorum ama sürekli zekası da övülüyor.

seri katilleri genelde insanlar zeki, cok titiz ve cok planli saniyor ama böyle bir sey yok.
cogunun yakalanamama sebebi senin söyledigin gibi polisin isgüzarligi, beceriksizligi oluyor. bu da tr'de neden seri katil yok sorusunun cevabi olabilir.
ted bundy les gibi bir aileden geliyor. aile ici siddet, istismar, yani sira kücük bir yerde yasayan aile. bunun üzerine herhangi bir üniversite okumus olmasi bile mucizeyken hukuk gibi rekabetci bir bölümde okumasi en azindan akademik bir zekasi oldugunu gösteriyor bence.
en yakisikli seri katil felix vail'dir. encrypted-tbn0.gstatic.com
cogunun yakalanamama sebebi senin söyledigin gibi polisin isgüzarligi, beceriksizligi oluyor. bu da tr'de neden seri katil yok sorusunun cevabi olabilir.
ted bundy les gibi bir aileden geliyor. aile ici siddet, istismar, yani sira kücük bir yerde yasayan aile. bunun üzerine herhangi bir üniversite okumus olmasi bile mucizeyken hukuk gibi rekabetci bir bölümde okumasi en azindan akademik bir zekasi oldugunu gösteriyor bence.
en yakisikli seri katil felix vail'dir. encrypted-tbn0.gstatic.com
- sonsuz
(10.07.25 15:29:39)

Ben hikayesini tam bilmiyorum da, seri katil demek yakalanmadan bir süre cinayet işlemeyi "başarmış" kişi demek, mantıken bu değil mi, yoksa seri katil olarak isimlendiremezdik?
Bu bizim IQ dediğimiz şeyle ilişkili değildir belki ama kendine has bir zeka gerektirdiği kesin, bu öncelikle kamuflaj stratejisi (ve genel olarak strateji ve planlama) becerilerinin yüksek olduğunu gösteriyor.
İşte kimisi o zekayla dedektif, kimisi polisiye roman ya da senaryo yazarı kimisi de katil oluyor.
Bu bizim IQ dediğimiz şeyle ilişkili değildir belki ama kendine has bir zeka gerektirdiği kesin, bu öncelikle kamuflaj stratejisi (ve genel olarak strateji ve planlama) becerilerinin yüksek olduğunu gösteriyor.
İşte kimisi o zekayla dedektif, kimisi polisiye roman ya da senaryo yazarı kimisi de katil oluyor.
- encokbenisevinnolur
(10.07.25 22:42:03)

seri katillerin tek zeki olduğu taraf asla şüpheli bir hareket yapmamaları. toplum içinde silik akılda kalıcı olmayan tipler. veya seri katil olduğunu düşünemeyeceğiniz tipler. o yüzde baby face suçlulara da çok rastlanır. metropollerin çok kalabalık olması veya kırsal ve banliyölede evlerin içiçe olmayıp birbirinden çok uzakta olması. ıssız çok fazla yol olması, otostop kültürünün yaygın olması, komşuluk ilişkilerinini birbirine gidip gelmelerinin çok zayıf olması dağda sakin yerlerde göl kenarlarında konaklama vakit geçirme gibi aktivitelerin yaygın olması ve en önemlisi bir zamanlar hiç güvenlik kamerası cep telefonu falan olmaması daha da önemlisi adli kriminal yöntemlerinin neredeyse hiç olmaması ve gelişmemiş olması içgüdüsel olarak katilleri için elverişli bir ortam yaratmıştır. geçenlerde bir yazı oumuştum seri katil döneminin sona erdiğine dair. zeki değiller yani. sadece ortamdan yararlanıyorlar ve izleri sürülemiyordu. insanların zaaafını güven duygusunu kullanıyorlardı.
- ground
(11.07.25 08:33:18)
[]

Tayland-Vietnam Gezisi
Vize alma süreçleri baş ağrıtmasa Avrupa'ya gideceğim ama maalesef olumsuz sonuçlanabiliyor. Bende diyorum ki Asya ülkelerine gideyim. Seçtiğim ülkeler Tayland ve Vietnam. Yaklaşık olarak 7-8 günlük bir tatil planlıyorum 2 ay sonrası için(Ekim civarları da olabilir)
2 ülkeye birden gidilir mi, şu ülkeye gitmesen de olur gibi bir öneriniz var mı, nelere dikkat edeyim? Ya da ne bileyim örneğin Tayland'a gitme, onun yerine şu ülkeye git diye verebileceğiniz bir tavsiyeniz var mı? Aslında Endonezya da istiyorum.
İlk defa bu kadar uzak ülkelere gitmeyi planlıyorum. Her türlü bilgiyi not edeceğim.
2 ülkeye birden gidilir mi, şu ülkeye gitmesen de olur gibi bir öneriniz var mı, nelere dikkat edeyim? Ya da ne bileyim örneğin Tayland'a gitme, onun yerine şu ülkeye git diye verebileceğiniz bir tavsiyeniz var mı? Aslında Endonezya da istiyorum.
İlk defa bu kadar uzak ülkelere gitmeyi planlıyorum. Her türlü bilgiyi not edeceğim.

7-8 gün sadece tayland için bile çok az, jetlagla 2 gün geçer zaten.
- tuborg yesili
(10.07.25 15:19:21)

merhaba, 1 buçuk yıl kadar önce vietnam-laos-kamboçya yaptık ve bu rotayı çok tavsiye ederim. tayland'da sadece bangkok'a gittiğim için o ülke hakkında izlenimim çok yok ancak vietnam mükemmel bir destinasyon. ülke olarak türkiye'den daha gelişmiş ve güvenli hatta bana göre. inanılmaz bir tarihleri var en azından.
7-8 gün için tek ülke seçmenizi öneririm ama daha fazla vaktiniz varsa ve ayarlayabilirseniz bence kamboçya (siem reap: angkor thom ve angkor wat) görülmeli. luang prabang da (laos) çok etkileyici bir yerdi ama sadece vietnam'ı soruyorsanız biz şöyle gezdik:
ho chi minh city (saigon), chu chi tünelleri, hoi an ve danang, yue, hanoi, ve halong körfezi. şehir olarak en çok hanoi'den keyif aldım. halong körfezi'nde gemide konakladık, mağaraları ve plajları gezdik; o da ilginçti. vietnam'dan ben çok etkilendim, tekrar gitmek için plan yapıyorum. o yüzden size de kalpten öneririm. vietnam mutfağı çok güzel zaten.
yalnız bu ülkeler çok nemli ülkeler bu yüzden sonbaharda gitmenizi öneririm. bir de vietnam'a da vize gerekiyordu en son. kamboçya ve laos için kapıdan vize alabiliyorsunuz kolayca. tayland'a da girişte sorun yok.
edit: vietnam'da şehirler arası vietnam airlines'ı kullandık; gayet güvenli bir havayolu. hatta bölgedek en iyisi.
7-8 gün için tek ülke seçmenizi öneririm ama daha fazla vaktiniz varsa ve ayarlayabilirseniz bence kamboçya (siem reap: angkor thom ve angkor wat) görülmeli. luang prabang da (laos) çok etkileyici bir yerdi ama sadece vietnam'ı soruyorsanız biz şöyle gezdik:
ho chi minh city (saigon), chu chi tünelleri, hoi an ve danang, yue, hanoi, ve halong körfezi. şehir olarak en çok hanoi'den keyif aldım. halong körfezi'nde gemide konakladık, mağaraları ve plajları gezdik; o da ilginçti. vietnam'dan ben çok etkilendim, tekrar gitmek için plan yapıyorum. o yüzden size de kalpten öneririm. vietnam mutfağı çok güzel zaten.
yalnız bu ülkeler çok nemli ülkeler bu yüzden sonbaharda gitmenizi öneririm. bir de vietnam'a da vize gerekiyordu en son. kamboçya ve laos için kapıdan vize alabiliyorsunuz kolayca. tayland'a da girişte sorun yok.
edit: vietnam'da şehirler arası vietnam airlines'ı kullandık; gayet güvenli bir havayolu. hatta bölgedek en iyisi.
- eileengray
(10.07.25 15:44:15 ~ 15:47:15)

@eileengray
Sanırım tek ülke seçeceğim. @tuborg yesili'nin dediği gibi 1 hafta 2 ülkeye yetmeyebilir.
Dediğiniz gibi Vietnam vize istiyor ama internetten alınabiliyor diye biliyorum (galiba) Tayland'ı araya kattım çünkü direkt olarak Vietnam gidiş geliş uçak daha pahalı. Bangkok üzeri Vietnam bir tık daha ucuz ama sanırım tek ülke seçmem gerekecek. Kamboçya ve Laos'u da düşüneceğim.
Sanırım tek ülke seçeceğim. @tuborg yesili'nin dediği gibi 1 hafta 2 ülkeye yetmeyebilir.
Dediğiniz gibi Vietnam vize istiyor ama internetten alınabiliyor diye biliyorum (galiba) Tayland'ı araya kattım çünkü direkt olarak Vietnam gidiş geliş uçak daha pahalı. Bangkok üzeri Vietnam bir tık daha ucuz ama sanırım tek ülke seçmem gerekecek. Kamboçya ve Laos'u da düşüneceğim.
- panda yuva yapmis sogut dalina
(10.07.25 15:49:04)

Tayland turistik aktivite açısından çok zengin bir ülke. 1 haftalık bir sürece Vietnam'ı da eklersen her iki ülkenin de tadını çıkaramamış olursun. Uzak coğrafyalar olduğu için kısa süreli gidilmiyor.
Bana göre öncelikle Tayland'a gitmelisin. Phuket ve civarındaki cennet adalarda 4 gün, Bangkok'ta 3 gün geçirirsen verimli olur. Pattaya'da görülebilecek bazı yapılar var 1-2 gün ayrılabilir ama olmasa da olabilir.
Ekim ayı çok doğru bir zaman olmayabilir. Orada bizdeki şekilde mevsimler yok, kuru ve yağışlı sezonlar var. Eylül-Ekim-Kasım yağışlı sezon diye biliyorum. Onu iyi araştırman lazım.
Ben Vietnam'a da gitmek istiyorum ama o bölgenin ilk görülmesi gereken, turistler için en bol aktiviteli ülkesi Tayland gibi görüyorum. Vietnam listemde, orası da kesinlikle görülmeli.
Bana göre öncelikle Tayland'a gitmelisin. Phuket ve civarındaki cennet adalarda 4 gün, Bangkok'ta 3 gün geçirirsen verimli olur. Pattaya'da görülebilecek bazı yapılar var 1-2 gün ayrılabilir ama olmasa da olabilir.
Ekim ayı çok doğru bir zaman olmayabilir. Orada bizdeki şekilde mevsimler yok, kuru ve yağışlı sezonlar var. Eylül-Ekim-Kasım yağışlı sezon diye biliyorum. Onu iyi araştırman lazım.
Ben Vietnam'a da gitmek istiyorum ama o bölgenin ilk görülmesi gereken, turistler için en bol aktiviteli ülkesi Tayland gibi görüyorum. Vietnam listemde, orası da kesinlikle görülmeli.
- Lethe
(10.07.25 16:01:05)

eger vaktiniz varsa, o ucak bileti parasini verdikten sonra 15 gun kalip tek ulke gormenizi tavsiye ederim. tuborg'un dedigi gibi zaten jetlag oluyor, oralar da ucuz oldugu icin asiri bir mali yuk getirmeyecektir. vietnam mesela hem buyuk hem kuzeyi guneyi o kadar farkli ki 12-15 gun filan ayirmak lazim
- kassiopeia
(10.07.25 16:02:04)

Avrupa'yi bosver dogru yoldasin demeye geldim:)
Iyi secim
Iyi secim
- turkuaz
(10.07.25 16:15:23)

filipinler daha uzak ama daha bakir.
uçak biletleri de daha ucuza düşüyor. yeme içme konaklama da ucuz.
bali - endonezya phuket vb. gidip kazıklanmayın. =)
uçak biletleri de daha ucuza düşüyor. yeme içme konaklama da ucuz.
bali - endonezya phuket vb. gidip kazıklanmayın. =)
- kveldulv
(10.07.25 16:55:51)

kafa karıştırayım :) 1 haftada tadını yine alamazsın ama bence sri lankaya git :) gidecek olursan da bana mesaj at, geçen sene gittim tadı damağımda kaldı.
Tayland/ phuket'e de gitmiştim ama sri lanka her türlü döver çok daha lokal şeyler görebilirsin.
Tayland/ phuket'e de gitmiştim ama sri lanka her türlü döver çok daha lokal şeyler görebilirsin.
- tuborg yesili
(10.07.25 17:10:45)

kesinlikle hiç gerek yok 10 günlük vize için 1 ay uğraşıp 2 tane bklu avrupa şehri görmeye. 2 ülkeye gidilir neden gidilmesin sonuçta uzak mesafe, bir ülkede bir yerlerden feragat edersen bence ikisini de görebilirsin onca yol gitmişken.
- bay b
(10.07.25 17:11:20)

İyice çorba oldum ya her yerden öneri geliyor. Hayır yani hepsinin de oluru var, gitmişken o kadar uzağa neden olmasın xD
- panda yuva yapmis sogut dalina
(10.07.25 17:17:51)
[]

Yapay zekâ kullanma kültürü
Selam
Yapay zekâ kullanmayı sevmiyorum, daha doğrusu her şeyi yapay zekâ bişeysilerine sormayı, her şeyi onlardan hazır elde etmeyi sevmiyorum.
Sevmediğim için de şu birkaç yıldır uzak kaldım ve yapay zekânın nerelerde kullanılabileceğini bilmiyorum, bu uygulamanın/yazılımın hakkındaki bilgiler nasıl ediniliyor neye göre neyi seçiyoruz vs hiçbir şey bilmiyorum ve bunlar nasıl öğrenilir onu da bilmiyorum.
Çok büyük zararda miyim?
Evet ise bu işe nerden başlamalıyım, nereden öğrenilir bunlar?
Yapay zekâ kullanmayı sevmiyorum, daha doğrusu her şeyi yapay zekâ bişeysilerine sormayı, her şeyi onlardan hazır elde etmeyi sevmiyorum.
Sevmediğim için de şu birkaç yıldır uzak kaldım ve yapay zekânın nerelerde kullanılabileceğini bilmiyorum, bu uygulamanın/yazılımın hakkındaki bilgiler nasıl ediniliyor neye göre neyi seçiyoruz vs hiçbir şey bilmiyorum ve bunlar nasıl öğrenilir onu da bilmiyorum.
Çok büyük zararda miyim?
Evet ise bu işe nerden başlamalıyım, nereden öğrenilir bunlar?

Öncelikle yapay zekayı doğru kullanmak önemli.
Her dediğini doğru kabul etmemek lazım çünkü yanlış bilgi verdiği oluyor.
Doğru talimatlarla (promt) doğru sonuçlar elde edebilirsin.
Yapay zekayı sadece bilgi edinmek için değil bir topluluğa atılacak bir mesaj için de kullanıyorum ben. Görsel oluşturuyorum. Yazdığım bir yazıyı xxx kriterlerlerine göre olumlu ya da olumsuz açıdan eleştir, diyorum. Önce bir konuda açıklama içeren bir pdf yüklüyorum, bunu oku diyorum. Sonra o pdf’teki bilgiyi içerek bir şeyler soruyorum ya da onunla ilgili çalışmalar yaptırıyorum. Dediğim gibi doğru kullanmak çok önemli. Sınırsız bir kullanım alanı var, yaratıcılık sizin elinizde. Gidip x bilgisi sorarsanız yanlış bilgi de verir.
Her dediğini doğru kabul etmemek lazım çünkü yanlış bilgi verdiği oluyor.
Doğru talimatlarla (promt) doğru sonuçlar elde edebilirsin.
Yapay zekayı sadece bilgi edinmek için değil bir topluluğa atılacak bir mesaj için de kullanıyorum ben. Görsel oluşturuyorum. Yazdığım bir yazıyı xxx kriterlerlerine göre olumlu ya da olumsuz açıdan eleştir, diyorum. Önce bir konuda açıklama içeren bir pdf yüklüyorum, bunu oku diyorum. Sonra o pdf’teki bilgiyi içerek bir şeyler soruyorum ya da onunla ilgili çalışmalar yaptırıyorum. Dediğim gibi doğru kullanmak çok önemli. Sınırsız bir kullanım alanı var, yaratıcılık sizin elinizde. Gidip x bilgisi sorarsanız yanlış bilgi de verir.
- cemallamec
(10.07.25 14:50:11)

Bisiklet kullanmak, yüzmeyi öğrenmek gibi düşünmelisiniz. Bir noktadan sonra bir çok şey refleks haline geliyor, modelin neyi salladığını neyi gözünden kaçırdığını hissetmeye başlıyorsunuz.
Bir kaç yıl önceki arama motorları olsaydı, çok büyük zararda değilsiniz derdim fakat artık bilgiye ulaşmak arama motorları vesaire üzerinden o kadar zor ki, çok ama çok şey kaçırdığınızı söyleyebilirim.
Buraya sorduğunuz soruları direk kendilerine sorarsanız çoğunu açıklayıcı bir şekilde cevaplar. Anlamadığınızda ya da aklınıza yatmadığında anlamadım, beğenmedim vs. derseniz siz anlayana ya da ikna olana kadar anlatır zaten.
Bir kaç yıl önceki arama motorları olsaydı, çok büyük zararda değilsiniz derdim fakat artık bilgiye ulaşmak arama motorları vesaire üzerinden o kadar zor ki, çok ama çok şey kaçırdığınızı söyleyebilirim.
Buraya sorduğunuz soruları direk kendilerine sorarsanız çoğunu açıklayıcı bir şekilde cevaplar. Anlamadığınızda ya da aklınıza yatmadığında anlamadım, beğenmedim vs. derseniz siz anlayana ya da ikna olana kadar anlatır zaten.
- redlinetheturk
(10.07.25 14:57:14)

Bu soruyu ChatGPT'ye sorarsanız sizi yönlendirir. :)
- auroraaurora
(10.07.25 15:02:26)

yapay zekalar ilk çıktığında prompt mühendisliği diye bir kavram ortaya çıktı.
yine yapay zeka trendi bu kadar yüksekken bir de "ileride tek bir yazılım dili olacak, o da ingilizce olacak" şeklinde söylemler de çıktı.
bu iki kavram da prompt'un ne kadar önemli olduğunu ifade ediyor.
düzgün sorarsan düzgün cevap alırsın kısaca.
ama her zaman öyle değil tabi.
yapay zekaların şuan karşılaştığı en büyük sorun halüsinasyon.
yani olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek. çok da yaratıcı bu konuda.
bu var mı derseniz "evet var çünkü şöyle şöyle böyle böyle" diyor. hayır ben biliyorum yanlış söyledin yok dediğinizde "evet özür dilerim yokmuş çünkü şöyle şöyle böyle böyle" diyor.
günlük ve basit işler için kullanımında bir mahsur yok.
dertleşmek, bana film öner demek, 1923'te ne oldu diye sormak, yemek tarifi sormak gibi konularda hiç bir sorunu yok.
teknik konularda da eğer ucu açık değilse ve her şey netse yine iyi.
ama bilmediği konularda palavra sıkıyor, ona dikkat etmek lazım.
claude.ai, chatgpt.com, grok.com, groq.com gibi yerlere girin ve kullanın. zamanla az çok anlarsınız. hatta onlara "seni en efektif nasıl kullanırım, halüsinatif yanıtlarından nasıl kaçınırım" şeklinde de sorabilirsiniz.
işiniz ne bilmiyorum ama işinizle entegre çalışırsanız yanınıza bir eleman almış gibi davranabilirsiniz. ona yaptırın, siz kontrol edin.
bazı ai chat-bot'larının masaüstü uygulaması da var ve sizin için kağıt kürek işlerini de halledebiliyor.
--
kısa cevap:
chatgpt'ye (claude, grok, groq, deepseek, vs..) girin ve buraya sorduğunuzu ve benim eklediklerimi oraya yazın. güzel güzel anlatır.
edit:
bak sorunu chatgpt'ye sordum. başlangıç için tatminkar yanıtlar verdi
chatgpt.com
(daha iyisini yazmıştı ama sorun oldu ve yazdıklarını sildi. bu ikinci yanıtı. uzun yanıtlarda bazen sohbet yarım kalıyor -ya da ağzından bir şey kaçırıyor- ve sonra sohbeti geri alıyor)
yine yapay zeka trendi bu kadar yüksekken bir de "ileride tek bir yazılım dili olacak, o da ingilizce olacak" şeklinde söylemler de çıktı.
bu iki kavram da prompt'un ne kadar önemli olduğunu ifade ediyor.
düzgün sorarsan düzgün cevap alırsın kısaca.
ama her zaman öyle değil tabi.
yapay zekaların şuan karşılaştığı en büyük sorun halüsinasyon.
yani olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek. çok da yaratıcı bu konuda.
bu var mı derseniz "evet var çünkü şöyle şöyle böyle böyle" diyor. hayır ben biliyorum yanlış söyledin yok dediğinizde "evet özür dilerim yokmuş çünkü şöyle şöyle böyle böyle" diyor.
günlük ve basit işler için kullanımında bir mahsur yok.
dertleşmek, bana film öner demek, 1923'te ne oldu diye sormak, yemek tarifi sormak gibi konularda hiç bir sorunu yok.
teknik konularda da eğer ucu açık değilse ve her şey netse yine iyi.
ama bilmediği konularda palavra sıkıyor, ona dikkat etmek lazım.
claude.ai, chatgpt.com, grok.com, groq.com gibi yerlere girin ve kullanın. zamanla az çok anlarsınız. hatta onlara "seni en efektif nasıl kullanırım, halüsinatif yanıtlarından nasıl kaçınırım" şeklinde de sorabilirsiniz.
işiniz ne bilmiyorum ama işinizle entegre çalışırsanız yanınıza bir eleman almış gibi davranabilirsiniz. ona yaptırın, siz kontrol edin.
bazı ai chat-bot'larının masaüstü uygulaması da var ve sizin için kağıt kürek işlerini de halledebiliyor.
--
kısa cevap:
chatgpt'ye (claude, grok, groq, deepseek, vs..) girin ve buraya sorduğunuzu ve benim eklediklerimi oraya yazın. güzel güzel anlatır.
edit:
bak sorunu chatgpt'ye sordum. başlangıç için tatminkar yanıtlar verdi
chatgpt.com
(daha iyisini yazmıştı ama sorun oldu ve yazdıklarını sildi. bu ikinci yanıtı. uzun yanıtlarda bazen sohbet yarım kalıyor -ya da ağzından bir şey kaçırıyor- ve sonra sohbeti geri alıyor)
- biseysorcaktim
(10.07.25 15:07:22 ~ 15:16:28)

annem 66 yasinda chatgpty'ye gezi programi, yemek tarifi, hastalik analizi falan yaptiriyor.
gecen kaloriferi yapay zekaya sorarak tamir etmis.
sevmiyorum :SSS kadar gerici ve sacma bir sebep olamaz. ögrenmemissin. simdi dogru yoldasin :D
aklina gelen sorulari yaz iste bu kadar. google in daha iyisi.
verdigin tasklar da cok karmasik degilse onu da yapiyor.
cok güzel özet cikartiyor.
tez yazmak icin ideal.
isle ilgili cok detay senaryolari yapamiyor. assumptionlari yanlis yapiyor.
insan faktörü elimine edilemez -rahmi koc
gecen kaloriferi yapay zekaya sorarak tamir etmis.
sevmiyorum :SSS kadar gerici ve sacma bir sebep olamaz. ögrenmemissin. simdi dogru yoldasin :D
aklina gelen sorulari yaz iste bu kadar. google in daha iyisi.
verdigin tasklar da cok karmasik degilse onu da yapiyor.
cok güzel özet cikartiyor.
tez yazmak icin ideal.
isle ilgili cok detay senaryolari yapamiyor. assumptionlari yanlis yapiyor.
insan faktörü elimine edilemez -rahmi koc
- sonsuz
(10.07.25 15:11:55)

yapay zekayı arama motoru gibi kullanabilirsin.
- duyuruuser
(10.07.25 17:59:57)

@sonsuz
Sebebim gerici veya saçma değil, hoşlanmadım, bu kadar. Bunu eleştirmen için sormadım soruyu. Beni eleştirin dediğim zaman yerden yere vur tamam, bu yaklaşımların çok itici.
@sivri sinek
Kullanmadım, kullanmak istemedim, hoşlanmadım. Bilmiyorum açıklayamadığım bir mantıksızlık, bir yanlışlık var bana göre. Belki rahatsız da oluyorum, anlatamıyorum. Birileri gerici demiş, gericilik kendi zihninde onun.
@auroraaurora
İşte beni huzursuz eden rahatsız eden yaklaşımlardan biri bu. Her şeyi bırakıp dümdüz yapay zekâ ile çalışmak. Her şeyi ona sormak, başka kimse yokmuş gibi, tecrübe yokmuş gibi, hepimiz robotmuşuz da hiçbir farkımız yokmuş gibi. İyi ki böyle yazdın, bu huzursuzluğumu bulmama yardım ettin.
Sebebim gerici veya saçma değil, hoşlanmadım, bu kadar. Bunu eleştirmen için sormadım soruyu. Beni eleştirin dediğim zaman yerden yere vur tamam, bu yaklaşımların çok itici.
@sivri sinek
Kullanmadım, kullanmak istemedim, hoşlanmadım. Bilmiyorum açıklayamadığım bir mantıksızlık, bir yanlışlık var bana göre. Belki rahatsız da oluyorum, anlatamıyorum. Birileri gerici demiş, gericilik kendi zihninde onun.
@auroraaurora
İşte beni huzursuz eden rahatsız eden yaklaşımlardan biri bu. Her şeyi bırakıp dümdüz yapay zekâ ile çalışmak. Her şeyi ona sormak, başka kimse yokmuş gibi, tecrübe yokmuş gibi, hepimiz robotmuşuz da hiçbir farkımız yokmuş gibi. İyi ki böyle yazdın, bu huzursuzluğumu bulmama yardım ettin.
- muhayyer divan
(10.07.25 20:09:35)

endişelerinize hak veriyorum.
çok tembelleştiriyor.
aichatbot'lar yaygınlaştığından beri ingilizcem de türkçe ifade biçimim de geriledi.
yarım yamalak cümle yazıp "al bunu düzelt" diyorum, düzgün cümle yazmaya çalışmaktansa.
yine de bunun çözümü ai tool'lardan kaçmak değil.
onu bir çırak gibi görüp (hatta çırak gibi yetiştirmek mümkün) işte yardımcı olarak kullanmak en iyisi.
bazı konularda fikir veren bir danışman, ama çoğu zaman da angarya işlerini yaptıracağın bir alt çalışan olarak konumlandırmak sağlıksız olmaz.
çok tembelleştiriyor.
aichatbot'lar yaygınlaştığından beri ingilizcem de türkçe ifade biçimim de geriledi.
yarım yamalak cümle yazıp "al bunu düzelt" diyorum, düzgün cümle yazmaya çalışmaktansa.
yine de bunun çözümü ai tool'lardan kaçmak değil.
onu bir çırak gibi görüp (hatta çırak gibi yetiştirmek mümkün) işte yardımcı olarak kullanmak en iyisi.
bazı konularda fikir veren bir danışman, ama çoğu zaman da angarya işlerini yaptıracağın bir alt çalışan olarak konumlandırmak sağlıksız olmaz.
- biseysorcaktim
(11.07.25 06:32:19)
[]

yunanistan'a tatile gidenler? ne kadar harcadınız?
yolu,vizesi,otel, yemeği derken kaç gün kalıp ne kadar harcadınız?
tahmini gidip kalan vardır girişte vizesiydi şusu busu ufaktan akşamları da orta çapta yemek ki zaten olsa olsa 30euro hesap gelir herhalde 2 kişi..
5 gün tatil ne kadar tutar?
tahmini gidip kalan vardır girişte vizesiydi şusu busu ufaktan akşamları da orta çapta yemek ki zaten olsa olsa 30euro hesap gelir herhalde 2 kişi..
5 gün tatil ne kadar tutar?

geçen yıl samos adasında tek kişi 8 gün 1200 euro falan harcamıştım. (feribot ve uçak biletleri dahil)
araba kiraladım. deniz manzaralı odalarda kaldım ama odalar ucuzdu genelde. 5 gün iki kişi 1000 eurodan az olmaz bence.
araba kiraladım. deniz manzaralı odalarda kaldım ama odalar ucuzdu genelde. 5 gün iki kişi 1000 eurodan az olmaz bence.
- jelly bear
(10.07.25 13:18:54)

Corfu'ya gittim. beş gün için tek kişilik fiyatı yazıyorum; 15 uçak, 22 airbnb, yemeklere 20, araç kiralama 30. iki kişi gidersen airbnb ve araç kirası tek kişi için bölü 2.
vizesine 3-4 harcamışımdır.
vizesine 3-4 harcamışımdır.
- gabe h coud
(10.07.25 14:03:59)

Nereye gideceğinize göre çok değişken bazı adalar daha pahalı mesela. Vize ve otel hariç Kişi başı günlük 50 eurodan hesaplayabilirsiniz.
- tuborg yesili
(10.07.25 14:04:09)

Bira 1,5 euro markette, otel 85 civarı güzel bi akşam yemeği biralı 3 kişi 55 euro idi dün 20 lik uzo müessese ikramı falan
- Mirket
(10.07.25 16:00:55)

Şemşiye, şezlong bedava da bişey içmen gerekiyo, o da 2,5 euro, yalnız çok dalgalı bugün
- Mirket
(10.07.25 16:05:38)

yani tahmini kişi başı 600 euro tutar diyorsunuz?
- OgutucuRecep
(11.07.25 19:17:04)

atina icin: (tek kisi)
ortalama airbnb 4-5 gun gibi 100-300 euro arasi degisiyor. ne kadar erken aldigina, ve sezona da bagli. en son 150 euro odemistim heralde (ikiye bolerek). rodos airbnb daha pahaliydi, ama daha gec almistim.
yemek: sabah ve aksam ogun olarak 30-40 euro gibi
gun icinde icecek/kahve: 10-20 euro
aktivite: 20-30 euro
bir gece club'e gitme: 15-20 euro + 20-30 euro icecek belki
ucakla gidis donus: 60-100 euro arasi gibi. promosyona ve ne kadar erken aldigina bagli. en son 80 odedim.
vizeden muafim, o yuzden ordan yirttim.
markette de harciyorum biraz iste.
toplam: 350-400 euro gibi, belki 500
daha cok yersen icersen daha cok olur
ortalama airbnb 4-5 gun gibi 100-300 euro arasi degisiyor. ne kadar erken aldigina, ve sezona da bagli. en son 150 euro odemistim heralde (ikiye bolerek). rodos airbnb daha pahaliydi, ama daha gec almistim.
yemek: sabah ve aksam ogun olarak 30-40 euro gibi
gun icinde icecek/kahve: 10-20 euro
aktivite: 20-30 euro
bir gece club'e gitme: 15-20 euro + 20-30 euro icecek belki
ucakla gidis donus: 60-100 euro arasi gibi. promosyona ve ne kadar erken aldigina bagli. en son 80 odedim.
vizeden muafim, o yuzden ordan yirttim.
markette de harciyorum biraz iste.
toplam: 350-400 euro gibi, belki 500
daha cok yersen icersen daha cok olur
- ermanen
(11.07.25 21:05:09 ~ 21:48:01)

Evet 4 map'ten birine random atıyor.
- xephyr
(10.07.25 13:03:39)