[]

İşten çıkarken performans günü kod yağ

Selam inciciler ve ik profesyonelleri,

14 sene sonunda yurtdışı sebepli işten çıkmam lazım, kıdem vb istedim ama vermek için performans kaynaklı çıkış verip arabulucu ile Alman lazım dediler. Ayrıca sebep olabilmek için de birkaç performans düşüklüğü gösteren mail yapılacakmış.sozel olarak bir sorun olmayacağını belirttiler. Mevzu bahis 550k tl.alip hemen döviz yapıp yurtdışı bir süre idare edecek.

Diğer türlü tazminat alamazsın dediler. Dava vb İki sene para değerini kaybedecek üstelik aynı para alicam.
Eşimin görevi sebebiyle olası iş çıkışı sonrası yurtdışı çıkışım olacak zaten.
Dönersek Tekrar yeni bir firma başlarsam bunu bu şekilde açıklayabilir miyim? Fmcg Firmalar nasıl düşünür?
Bu önerileri iyi mi çözemedim. Diğer türlü kendileri izah edemiyormus.
Dönüşte biz de burdaysak senle çalışırız bizim için önemli degil dediler.

 
performans düşüklüğü diye bir çıkış kodu yok. o yüzden size yardımcı olmak için şirket iç prosedüründe böyle bir yola gidiyorlar sanırım.

bir nevi üst yöneticilere anlatırken kılıf uydurmak.

bence sakıncası yok. ben hemen her değişiklikte tazminatımı alıp çıkarım. sonraki pozisyonda yeni firma ik'ları görüşürse kağıt üstünde performans düşüklüğü gözükeceği için o problem olabilir. ama ben ik'lar arkadaş falan değilse görüştüklerini hiç görmedim.

alın geçin derim.
  • artci sarsinti  (19.04.24 17:55:24) 
Ben de madem öyle 14 yıl aynı şirkette nie çalıştırmışlar diye kendimi savunurum diye düşünüyorum. Gerekirse Arasin sorsun ik. Kötü bir şey soylenmez.


  • cakmayazar  (19.04.24 19:52:42) 
Çakmayazar +1 alın geçin


  • Kediyi üzdün  (20.04.24 01:39:53) 
[]

İşi düzgün yapmayan insanlar ve benim aşırı sinirlenmem

İşini düzgün yapmayan insanlar beni acayip sinirlendiriyor.

1. Çerçeveciye bir ürün bıraktım, usta bakması lazım dedi, beni arayıp ne kadar tutacağını söyleyecekti, çerçeve hazır gel al diye aradı. Buna hala uyuzum, çünkü çerçeve beklediğimden pahalı tuttu.
2. Yatak alırken mağazadaki görevli bana ulaşamazlarsa arayabilecekleri ikinci bir telefon istediler ve bu alanın zorunlu olduğunu belirttiler. Sabah beni aradılar, teyitleştik, sonra bir daha aranmadım. Gelmeden 10 dakika önce ikinci telefonu aramışlar. Ben nasıl olsa bana ulaşırlar diye ikinci telefon sahibine haber vermemiştim. Meğerse backup telefon değilmiş, formda bir ev bir de cep telefonu bölümleri var. Oraya yazmış diğer telefonu.
3. Evin içi tadilattan geçti ama her seferinde gözüme bir şey batıyor. Kötü boyanmış doğalgaz borusu, kötü eğimli seramikler, tavanda boyamayı unuttukları yer vardı! Her seferinde aynı şeyleri konuşuyoruz, adamlar hafızadan siliyorlar söylediklerimi.
4. Perde siparişi verirken kenarları özellikle katlı olsun dedim. Overlok gibi birşeyle geldi. Dedim hani katlı yapacaktınız, o zaman pilesi gözükmezmiş. Siparişi verirken neden bunu söylemediniz. Cevap yok.
5. Perdeci diğer perdeleri en geç geçtiğimiz Çarşamba teslim edecekti. Cuma günündeyiz, arayıp bir bilgilendirme bile yapmıyor adam.

Ben bunu nasıl aşacağım ya. Resmen saçımı başımı yolasım geliyor.

 
Üçünde de haklısın ama türkiye'de bir şey düzgün olsun istiyorsan başında duracaksın

Özellikle eve tadilat vs yaptırıyorsan

En iyi yere, piyasadan fazla ödedim, malzemesinden işçiliğine hiç
sıkıntısız anahtar
teslim hizmet almak istiyorum desen bile istediğin kalitede iş çıkmayabilir.
  • grimavi  (19.04.24 16:16:48) 
Çerçevenin başında nasıl durayım, yatak alırken adama ne diyeyim, ev tadilatında başında durunca da surat yapıp iyice yalap şap yapıyorlar. Ben çıldırmak üzereyim.


  • orangesandsea  (19.04.24 16:19:32) 
Ülke değiştirmezseniz etrafınızdaki insanlar değişmeyecek. En kolayı kendinizi değiştirmeniz.

Ya bu işleri kendiniz yapmayı öğreneceksiniz, ya kötü işi umursamamayı öğreneceksiniz ya da iş yapılırken sürekli işin başında duracaksınız.

Ek: Çerçeveci aradığı zaman "çok pahalıymış, çerçeve yaptırmayacağım" diyeceksiniz.
  • michael_knight  (19.04.24 16:21:10 ~ 16:21:49) 
2. olan örnek bence işini düzgün yapmamaya çok alakalı gelmedi bana, sonuçta sizin verdiğiniz bir numara aranmış ve siz de 2.kişiye nasılsa haber vermezler diye aramamışsınız, yani sizin de düşünemediğiniz ve göz ardı ettiğiniz bir ihtimal olmuş sonuçta yani her şeyi kontrol etmek mümkün değil gördüğünüz gibi.

1. örnek için satıcıyla konuşurken beklentilerinizi biraz daha net belli edermişsiniz gibi geldi bana "şu kadarı bütçemi aşar" diye baştan söylenebilirdi. Yine sizin de düşünemediğiniz ve göz ardı ettiğiniz bir ihtimal daha olmuş ve yine her şeyi kontrol etmek mümkün değil gördüğünüz gibi

Genel olarak saçınızı başınızı yolma seviyesinde olması aslında şu an stres düzeyinizin çok fazla olması ile alakalı bence, stres düzeyimiz artınca tetikleyici uyaranlara çok daha hassas oluyoruz evet sinirleniyoruz ama bu kadar uzun süreli etkileri olmuyor.

3. örnek tadilat işleri gerçekten çok sıkıntılı, hiçbir zaman istenileni yapan ustayı görmedim. O yüzden bu kısma canınızı çok sıkmayın mutlaka eksik gedik çıkıyor, hiçbir zaman her şeyi kontrol edemiyoruz aslında.

Önceden ben de kafayı çok takardım böyle şeylere ciddi yapıcı tavsiye anlamında söylüyorum: Terapi aldım ve inanılmaz değiştim, rahatladım, bakış açım her şeye çok daha esnek hale geldi. Terapi iyi gelebilir bence. Bu kadar yoğun sinirlenmek karşıdaki insanlardan ziyade sizin tepkilerinizle alakalı.
  • titanic kemancısı  (19.04.24 16:21:15 ~ 16:25:00) 
@titanic kemancısı

Örnek 1: Onların bana fiyat söylemesi konusunda anlaşmıştık. Ben de ona göre yaptıracaktım veya yaptırmayacaktım. Evet daha tebirli olup bir tavan fiyatı söyleyebilirdim ama onlar arayıp fiyatı teyit edeceklerdi.

Örnek 2: Benden "bana ulaşamazsalar arayabilecekleri" bir numara istediler, bunun zorunlu olduğunu söylediler, ben de her zaman ulaşacaklarını bildiğim için önemsemedim. Burada işini kötü yapan 2 insan var. Mağazadaki satıcı, bilgiyi yanlış aktardığı için, telefonu açan kişi, bir o telefonu bir bu telefonu aradığı için.

3 senedir terapi alıyorum. Biraz daha spesifik bir yöntem/yönlendirme lazım:)
  • orangesandsea  (19.04.24 16:26:03 ~ 16:26:53) 
1- tamamen iş güzarlık, ödetmek zorunda bırakma karşı tarafın yaptığı

2-2.de de haklısınız ama yine 2. telefonun sahibine haber vermeniz gerekirdi

3- böyle durumlarda paranın bir kısmını düzeltmezseniz vermem demek lazım galiba, ya da mimarlarla çalışanlar duydum ev tadilatları için. daha pahalı ama en azından direkt 1 kişi ile muhattap oluyorsunuz. öbür türlü sucusu elektrikçisi boyacısı fayansçısı vs..
  • jülsezar  (19.04.24 16:35:11) 
Bu arada ikinci telefon sahibi hiç dert etmedi, sinirlenen benim bana dedikleri gibi süreç işlemediği için.

Tadilatta da bir kişiyle muhattap idim normalde, eksikler çıkınca adamları teker teker gönderip yaptırrmaya çalıştı ama o da sallıyor meseleyi.
  • orangesandsea  (19.04.24 16:36:15 ~ 16:37:42) 
dostum %100 haklisin. uzun zamandir turkiye'de yasamiyorum ama arada ziyarete gittigimde yaka silkiyorum bu kulturden dolayi. parasi neyse vermeye razi olsan bile dogru duzgun is yaptiracak adam bulamiyorsun.


  • hot potato  (19.04.24 16:39:04) 
bu arada hot potato +1

ben daha düzgün iş yapacaklarsa daha yüksek ödemeye hazırım ama bunu her zaman böyle söyleyemiyorsun tabi , biz zaten düzgün yaparız oluyor :D .

aklıma geldi, araba yıkatırken fırçasız yıkıyorsunuz dimi vs dedik, bir baktık o arada yanda eleman başka arabaya fırçayla girmiş, bizim sorduğumuz adam tabi tabi diyor fırçasız yıkıyoruz zaten.

lan az öcne gördük adam fırçayla, o lastikleri silmiştir diyor vs

en son dedim istersen benden 2 kat al yeter ki fırçasız yıka , sonra video çekmiş 15 sn süngerle köpürtürken :D :D
  • jülsezar  (19.04.24 16:46:02) 
@jülsezar, piyasadaki en pahalı yatağı aldım:/


  • orangesandsea  (19.04.24 16:47:37) 
some turkey problems. maalesef ülkede iş ahlakı yok. bazı işler için alternatif varsa kurumsal seçenekleri seçerim. mesela nalbura gitmektense koçtaşa giderim. kurumsal olmayan restoranlarda yemek yemem. deniz kenarında balıkçıya gideceğime burger king'e giderim. zorunlu değilse esnafla muhatap bile olmam. ülkenin %90'ını blockladım ben. hayatım kısıtlanıyor ama yapacak bir şey yok. bu yüzden ülke değiştirmek istiyorum.

bak geçen şöyle bir şey oldu. kargom gelecek onu bekliyorum. telefon çaldı kargocu arıyor. dedi ki "eve geldim yoktunuz ben de kargoyu komşuya bıraktım." dedim ki "ben şu an evdeyim." "yok geldim yoktunuz" diyor. dedim "kardeşim şu an evdeyim" hala aynı yalanı söylüyor. çıktım pencereye bak arabanı görüyorum dedim. sonra zili çaldım ama açmadın falan diyor. yalanı değiştirdi. çalsan duyardım diyorum. çaldım duymadın diyor. gerizekalı sonra dedi ki "bak şimdi zili çalıcam ve çalmıcak" dedi ve zile bastı. ve zil çaldı :D hala diyor ki az önce zil yan bastı ondan çalmadı. yani hem ahlaksız hem bunda ısrar ediyor. hem de tutarlı yalan söyleyecek zekası yok.

jül sezar'ın mesajını yeni okudum. bak bu da benzer. adamın gözünün önünde fırçayla yıkıyor ama yok hayır diyor. 3 kuruşluk akıllarıyla yalan söylemeye çalışıyorlar.

yani ülke insanı ahlaksız. %80'i böyle en az. herkes kurnazlık peşinde.
  • hknty  (19.04.24 18:03:18 ~ 18:06:07) 
yurtdisi da boyle, cunku ayak islerini yapanlarin ezici cogunlugu gocmen. sikinti genel olarak para, insanlar yaptiklari isle karinlarini doyuramazlarsa yapilan isin kalitesi cakiliyor.

3. dunya ulkelerinde de isini gayet duzgun yapan insanlar var, ama islerini gelismis ulke maaslarina ya da saatlik ucretlerine yapiyorlar, ve bos oturduklarini hic gormedim.

ozetle: 2-3 klasman yukaridan servis alman lazim.
  • cooperr  (19.04.24 18:44:11) 
İşin başında durmayınca savsaklayıp gidiyorlar.

İstikbalin bir şubesinden gardırop aldık. Ev boştu daha taşınmamıştık. Eve ilk gelen şey gardırop.

Bir tane eleman geldi tek başına kurmak için. Uzun sürdü haliyle. Evde oturacak yer falan da olmadığından beklemedim başında.

Çağırdı beni gel bak diye, sağlam görünüyordu, imzaladim evrakı gitti eleman. Daha sonra temizlik yaparken dolaytaki barkodları söktük. Meğer bu lavuk vidaları kanırtmış, bazı yerleri kırmış ama fark etmeyeyim o anda diye üzerine barkod yapıştırmış.

Sonra değiştirdiler tabi ama uğraşmak durumunda kaldık. En başta her şeyi saniye saniye izlemek de mümkün değil tabi ama arada bir kontrol etmek lazım.
  • dre mithatoğlu  (20.04.24 10:08:49) 
[]

Bu saat nasil

www.swatch.com

Ilk defa boyle bi soru sordum.
Kucukken babam arada dogum gunlerimde bana swatch saat alirdi.
Saat tutkum yok ama bu acidan bi swatch sevgim var.
Basit tasarimlari seviyorum.

Kendime de bi sebepten bi hediye almak istiyorum. Bi nevi odul olacak bana.
Bunu alayim mi?
30+ kadin icin komik mi sizce. Cocuksu mu?
Veya cok gosterisli bi renk mi?

 
30+ için çocuksu.


  • adivar  (19.04.24 16:02:21) 
ben de sade seviyorum, model iyi ama rengi farklı seçmeniz lazım.


  • candide  (19.04.24 16:13:06) 
Böyle çocukça tasarımları severim, herkes sevmez tabi


  • grimavi  (19.04.24 16:17:53) 
Ben cok begendim ya arkadasimda da bunun mavisi var. rengi de cok tatli, tarza gore spor giyimle gayet hos duruyo.


  • arbre  (19.04.24 16:27:38) 
güzel saat alınır, komik ya da çocuksu değil, çok gösterişli de değil tam kıvamında bence.


  • gule gule  (19.04.24 16:36:27) 
baya kötü :(


  • robert bosch  (19.04.24 16:37:06) 
saatin kendisi de kötü renk de kötü. ucuz duruyor bir de.


  • elorelia  (19.04.24 16:39:21) 
swatch severim ama bu dandik çocuk saati gibi duruyor.


  • sir gawain  (19.04.24 17:31:40) 
Elorelia ve sir gawain: swatchun olayi o zaten cogu modelinde. Renge odaklanalim, renk oksa alicam :)


  • Kittie  (19.04.24 17:33:05) 
Al al cok tatli, hic kalitesiz de durmuyo dedim ya arkadasimin kolunda 2 metre oteden gordum, cok begendigimi soyledim.


  • arbre  (19.04.24 17:42:09) 
Bence de gayet tatlı. Seviyorum Swatch tasarımlarını, alınır


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (19.04.24 18:09:27) 
turuncu, fosforlu yesil, civciv sarisi vs..bunlar iddiali renkler.
Serra Yılmaz kafasinda bir hatunsa takan olur.
Yoksa bir $eye kelebek konmus gibi de olabilir.
tikkat etmek lazimdir.
  • cooperr  (19.04.24 18:24:03) 
Hocam bu çok kişisel bi karar. Kendinize güvenin. Hoşunuza gittiyse alın. Dış kapının dış mandalıyız biz. Neden burada dışarıdan görseniz tarzını beğenmeyeceğiniz insanlardan fikir alıyorsunuz. Belki de biz kısa kollu çizgili gömlek giyen, kösele ayakkabı giyen biriyiz. Gerçekten fikrimizi merak ediyor musun?

Benim fikrime gelirsek, Tarzı böyle olan insanlara bu tarz saatler çok yakışıyor. baya güzel saat, ben de alıp takardım bu rengi. Bence kotla ve beyaz renkli üstlerle falan baya güzel durur.
  • zimbirik  (19.04.24 18:29:28) 
Swatch bence tam olarak böyle renklerle alınması gereken bir saat. Bu renk elbette her zaman her yerde kullanılmaz ama iş ortamınız elveriyorsa uygun giyimle bence gayet güzel kombine edilebilir. Hafta sonu ve tatiller için zaten harika bir renk.

Swatch az paraya güzel görünecek saatler üreten bir marka. Bu tip aykırı renkler Swatch ve benzeri markalara çok yakışıyor. bir Rolex ya da Omega alacak olsanız elbette böyle bir renk olmaz ama Swatch bu renklerin saati. Beğendiyseniz alın.
  • 10551037  (19.04.24 18:30:16) 
takılır ya. ben turuncu rengi seviyorum. tam bi' yaz saati bence.
e.

  • anlatamıyorum  (19.04.24 18:55:16) 
Öncelikle benim tarzım değil ama mümkün olduğunca objektif yanıt vermeye çalışacağım:

1- Bu serinin Sky rengini daha çok beğendim jeanslerla kombinlenmesi daha rahat olur bence ama ben bu seriden ziyade diğer serileri tavsiye ederim aşağıda başka linkler de vereceğim:
www.swatch.com

2- Dersen ki ben zaten rengi için böyle bir tercih yapıyorum canlı/renkli bir renk olsun spor olsun dersen şu nasıl bence renk olarak yakalaması zor bir seri ve orijinal bir renk:
www.swatch.com
(bu şarap rengi seriyi başka markada bile bulması çok zor mesela çok orijinal durur)

şu şeffaflılar herkes beğenmeyebilir ama bunun renk kodu da güzel mesela:
www.swatch.com

şu bütçenin bir tık üzerinde ama kadranı çok güzel :
www.swatch.com

Mesela bunların yanına gold rengi ya da beyaz incili boncuklu takıyla bile hemen sportif havayı kırabilirsin ve çok daha rahat çeşit çeşit kıyafete uyarlayabilirsin. Turuncunun kullanım alanı çok dar çünkü çizgilerinden ötürü tamamen enerjik ve sportif bir tarzı var. Kullanacağın durumlara göre karar ver.
  • titanic kemancısı  (19.04.24 19:25:37 ~ 19:55:54) 
kadınsan soruya gerek bile yok. Kadınlar her şeyi kendilerinde hoş gösterebiliyorlar. Enerjik çocuk ruhlu kadın olursun ne olacak.

Ayrıca mesela Dan Brown romanlarındaki profesörün mickie mouse'lu saat takması gibi, alanında uzman vs. biri aşırı çocuksu veya saçma bişey yapınca da cool durabilir. Senin nasıl taşıdığına bağlı.

edit: titanic kemancısı güzel örneklerle gelmiş.
  • nhk ni youkosu  (19.04.24 19:27:43 ~ 19:28:45) 
TV ya da bilişim sektöründe değilsen kötü bence.


  • nawar  (19.04.24 19:38:28) 
[]

rdr 2 çift at

selamlar.
her yere benimle gelen 1 at daha var oyunda. normal mi bu? adı temporary horse ama kendi hep benimle. yine de ona hayvan falan yüklemeye çekiniyorum kaybolur diye.

bi de oyunda gece dağda bayırda uyumak sıkıntı değil mi? kamp kurduğum yerde uyumak güvenli değil gibi. param çalınmasın diye atacağım bi banka vs yok mu cepte 200 dolarla geziyorum çalınacak diye ödüm kopuyor.

 
O atı ya sat ya da ahıra götür bırak. İki-üç atın varsa ahırda tut. Eğeri hangisine yüklersen o senin asıl atın oluyor.

Dağda bayırda uyumak tehlikeli (!) olabiliyor, aranıyorsan bounty hunterlar geliyor veya bölgeyi sahiplenmiş çeteler basabiliyor. Bankaya para koyma diye bir şey keşke olsa ama gerek yok, çalınacak paran belli zaten, en büyük çalınma olayı oyunda sadece 2 yerde meydana geliyor, onda da geri dönüp adamları haklayıp alabiliyorsun.
  • Huan8  (19.04.24 16:03:09) 
Parayı dert etmeyin ya ileride harcayacak şey kalmıyor bence

Dağda uyudum o kadar hiç sıkıntı olmadı. En fazla uyanınca bounty hunterlae yakında oluyor, yani gece uykudan çatışmanın içinde uyanma ya da gece geldiler çaldılar paranı vs durumları yok
  • jülsezar  (19.04.24 16:14:43) 
[]

Philips 55pus 8057 , Toshiba 55UA2263DT 55

Biri 13 biri 25 bin .
Bu kadar ne farkı olabilir arkadaşlar .
Yakın zamanda alan varsa,
55 inç tv tavsiyesi verebilir mi ?

 
ekran teknolojisinde fark olabilir, olmayabilir de ikisine de led diyor yani oled, crystal vs. özel bir teknolojik fark belirtmemiş. tv gibi cihazları görerek almak lazım.


  • orpheus  (19.04.24 16:46:03 ~ 16:46:43) 
Toshiba vestel üretimi bir cihaz bende vetsel üretimi jvc var malzeme kalitesi yerlerde sürünüyor. Philips sin son zamanlarda nasıl bilmiyorum ama bende 13 yaş üzeri olanın kalitesi gayet yerinde. Philips üzerinde ışık sensörü var ekran parlaklığını az ışıkta düşürerek enerji tasarufu sağlıyor. Ambilight özelliği alışırsanız bırakmak istemeyeceğiniz bir özellik oluyor ama philipsten başka markada yok.


  • Sir Anthony Hopkins  (19.04.24 17:20:12) 
[]

Taşıt kredisi?

Taşıt kredilerini inceliyordum ve bir detay dikkatimi çekti.

2. El Taşıt Kredisinin azami tutarı satın alınacak aracın kasko değeri üzerinden,
- 0 - 400.000 TL aralığında olan taşıtlar için değerin azami %70’ine kadar


Demiş. 400klık araç muhtemelen 2005 model falandır. Bu araca kredi çıkıyor mu cidden. Yoksa kanuni olarak bu şekilde geçtiği için yazmak zorunda mı bankalar ?

 
çıkmıyor her bankada yaş sınırı var. max 8 yaş falan alabilirsin.


  • jelly bear  (19.04.24 16:01:54) 
Ben garanti ve akbank'a sormuştum max 2 yaşa kadar kredi verdiklerini söylemişlerdi.


  • mirty  (19.04.24 20:57:04) 
[]

Montun su geçirmez olduğunu nasıl anlarız?

New balance ın bir montuna sahibim. Yağmur yapdığında şapka üzerinde su damlaları olduğu gibi duruyordu 20 dakikadır. Ama bunları elimle silkelediğim zaman monttaki ıslanmayı hissettim. Su geçirmez montta bu ıslaklık da mı olmuyor, kıstas nedir?




 
Su geçirmezlik ve su iticilik iki ayrı özellik. Anlattığınıza göre üründe su iticilik var gibi gözüküyor, bu da su geçirgenliğini azaltır ancak sıfıra indirmez.

Ürün özelliklerini görebildiğiniz bir yer varsa water-proof yazıyorsa su geçirmeztir. Water repellent yazıyorsa su iticidir.

Su iticilik kumaş üstüne uygulanan bir kaplamadır ve zamanla özelliğini yitirebilir.
  • PoscheN  (19.04.24 15:22:25) 
[]

Uygun fiyatlı erkek pantolon tişört nereden alınır?

Asgari ücretli çalışan biri için




 
hepsiburada'da defacto ürünleri sık sık indirime giriyor. çok uygun tişörtler aldım. takip edin.


  • mustafakesekci  (19.04.24 14:59:24) 
Pantolon için amazon'a bakabilirsiniz. Amazon'da defacto da uygun fiyatlı. Normalden uyguna geliyor. Bir de tekstilde çalışan akrabalardan biliyorum, en kaliteli kumaş lcw'de.


  • prole  (19.04.24 15:15:37 ~ 15:16:14) 
defacto'nun ürünleri gayet düzgün.


  • co2s2  (19.04.24 17:08:03) 
[]

Arabanızda akü şarj cihazı bulunduruyor musunuz?

Beklenmedik bir anda akünüzün bitme ihtimaline karşı aracınızda akü takviye cihazı bulunduruyor musunuz? Sizce gerekli bir şey mi? Evetse önereceğiniz bir marka veya ürün varsa paylaşır mısınız? Teşekkürler.




 
takviye kablosu var sadece. şarj cihazı olsa iyi olur da onun şarjını sürekli takip etmek lazım. lazım olduğunda şarjı bitik olursa bir işe yaramaz.


  • inheritance  (19.04.24 14:05:53) 
Ortalama akü ömrü 5 yıl ve bitmeye yakın marş sesinden anlaşılıyor. Biterse de etraftan kablo bulunur gibi geliyor bana. Bunun için şarj cihazı taşımak manasız bence.


  • Piukh  (19.04.24 14:21:06 ~ 14:21:57) 
Hayır. Kimse bulundurmuyor. Sadece oto elektrikçilerde, araba tamircilerinde var. Normal kullanıcı için gereksiz.
Çok az insan takviye kablosu taşıyor. Bir tahminde bulunsam arabaların %5'inde vardır takviye kablosu. Bence onu da taşımak gereksiz.
Akü bitmeden anlaşılıyor veya bitince bir çözüm bulunuyor. Çok düşünmeyin.
  • michael_knight  (19.04.24 14:44:22) 
bizde var, bir sabah araba calismayip etrafta yardim edebilecek kimseyi de bulamayinca almistik. daha sonra bir benzinlikte yine araba calismayinca kullandik ve cok isimize yaradi. pahali bir sey degildi, ydisindayiz 90 euro'ya almistik. bence gayet gerekli bir sey.

yani tam olarak sarj cihazi mi bilmiyorum ama arabayi calistirmak icin aküye baglanan batarya gibi bir sey, ikinci bir arabaya gerek kalmadan arabayi calistiriyorsunuz yani.
  • mamu  (19.04.24 14:57:59 ~ 14:58:56) 
Bende de yok ama olsa fena olmazdı. Ne olur ne olmaz.


  • prole  (19.04.24 15:17:30) 
Ben bulundurmuyorum ama başıma şöyle bir arıza geldi tecrübe olarak yazayım :D
Seyir halindeyken tıklım tıklım trafiğin içinde birden akü lambam yandı, arka camım buğulandı filan noluyor diye stres oldum. Arabayı çekebileceğim hiçbir yer yok o an, sıkışık trafik ve tek şerit-tek şerit kilometrelerce tıkalı yani orda durmamın imkanı yoktu, dursam herkes döverdi beni adgsfs. Neyse belki stop etmez diye dua ederek 2-3 km daha ilerleyip sağda ara bir sokağa girip zar zor çektim, hata devam ediyor tabi sürekli. O sırada gaz yememeye başlamıştı bir de. Arabayı durdurdum biraz bekledim tek yapabileceğim şey o an açıp kapattım, eve az biraz mesafe kalmıştı. Açarken tekrar akü hatası vermedi start stop hatası verdi, sonra dedim eve götüreyim servisi arayım.

Benim arabamın aküsünün içinde bir teli kopmuş, muhtemelen ilk alırken değiştirmişlerdi ve 4000 km sonrasında filan ortaya çıktı diye tahmin ediyorum. Sonra orijinal Varta akü ile değiştirdim tamamen düzeldi. Başınıza böyle bir senaryo da gelebilir tecrübe olarak yazayım dedim. Akü içinde arızası batarya kaynaklı değildi mesela ve şarjı bitmeden azalmaya yakın mutlaka gaz yememe gibi belirti verir diye düşünüyorum çünkü enerji üretmiyor, hissedersiniz. Özellikle son anlara doğru benzini su gibi yutuyor ve benzin çok hızlı bitiyor. Gaza basınca araba kendini itekliyor geri kaçıyor filan :D
  • titanic kemancısı  (19.04.24 16:00:25 ~ 16:14:04) 
5 yılda 1 başınıza gelecek iş için cihaz alınmaz. Sonuçta Alaska'nın kırsalında ormanda kulübede yaşamıyorsunuz. Yaşıyor musunuz yoksa?


  • Huan8  (19.04.24 16:08:01) 
bulundurmuyorum, yol ortasında 220 volt priz denk gelmeyeceğine göre akü şarj pek işime yaramaz. araç takviye ile çalıştıktan sona elektrik sisteminde-aküde bir arıza yoksa zaten aküyü şarj edecektir.

çekme halatı, akü takviye kablosu ve elektrikli kompresör var.
  • orpheus  (19.04.24 16:48:26) 
bir kaç sene önce akü bitince takviye kablosu almıştım yakındaki bir benzinlikten. hala o duruyor, yeter bence.


  • co2s2  (19.04.24 17:09:46) 
Takviye kablosu bulunduruyorum, bence yeterli


  • mirty  (19.04.24 20:55:25) 
kaç sene evvel BIM in verdiği Polo Smart akü takviye aletini almıştım. 2 kere lazım oldu ikisinde de kurtarmıştı beni.
onun haricinde ışık kaynağı ve powerbank olarakta kullanıyorum.

tavsiye ederim bu tip şeyler öyle bir yerde kalıp bir kere lazım olur onda da işinize yarar.
  • gibicibicis  (19.04.24 20:57:21) 
[]

power bi pro'da rapor publish etmek

şirketçe power bi'a geçme hazırlığında olduğumuz için yeniyiz kurcalaya kurcalaya çözmeye çalışıyoruz bazı kısımları. şöyle bir derdimiz oldu bir departmanla ilgili raporları paylaşmak için o departmana özel yeni bir workspace oluşturduk. o departmanın çalışanlarına o workspace'de yetki verdik. ardından oraya publish ettik raporu. ancak biz istiyoruz ki o workspace'deki yetkili kullanıcılar kolay bir şekilde paylaşılan raporu desktop uygulamasında açabilsin. desktopta ve web service kısmında paylaşılan raporlara ait bir klasörleme olsun vs. mesela one drive'da paylaşılan excel'i direkt uygulaamda aç diyerek açabiliyorlar ama burada indirmek gerekiyor. ve esas sıkıntı şu indirip değişiklik yaparsa tekrar aynı adda publish etmesine izin vermiyor. raporu güncellemek isteyecekler belki o departmanın çalışanları ama bunu nasıl yapacaklar. belki bir republish seçeceği vardır bir yerde onu çok araştırmadık ama son kullanıcıdan bahsediyoruz burada direkt gelmediği için o republish butonu sıkıntı son kullanıcıya mümkün olduğunca az kompleks bir çözüm bulmak lazım çünkü.




 
selamlar, raporu indirip öngördükleri değişiklikleri yapıp republish etcekler, bunun nesi zor onu anlamadım açıkçası. aynı ada sahip olsa bile overwrite'a emin misin diye soruyor pbi sen de evet diyosun ve yenisini eskisiyle değiştiriyor.


  • makarnavodka  (19.04.24 13:51:09) 
dün müdürümle birlikte inceledik. overwrite yapmaya çalıştığımızda uyarı verdi aynı isimde bir dosya zaten var ya yeniden yayınlayın ya da dosya adını değiştirin diyerek. ama yeniden yayınlama seçeneği de orada çıkmadı. bugün kendim tekrar denedim replace seçeneği çıktı onu seçince üstüne yazdı direkt. dün neden öyle oldu ki anlayamadım şu an.


  • semaforo de medianoche  (19.04.24 14:24:48) 
raporun bağlı olduğu dataset ile ilgili bir hata oluşmuş olabilir, bir rapor publish edildiğinde hem raporu hem de semantik dataseti ayrı ayrı yayınlıyor. dataset'in adında da değişiklik olursa çakışma yaşanabilir.


  • makarnavodka  (19.04.24 14:56:03) 
ancak power bi desktopa indirip, tekrar publish edilen seçenekte her zaman birbirlerinin değişikliklerini ezme riski olacak.


  • PoscheN  (19.04.24 15:29:28 ~ 15:32:25) 
@poschen: sanırım onun için ya ilgili departmanda 1 kişiyi editle görevlendirmek lazım ona olmaz diyorlarsa da direkt web servisten editlemeli gibi bir kural koymak gerekecek sanırım.


  • semaforo de medianoche  (19.04.24 15:36:23) 
yaptığınız şey çok riskli çünkü ekipte atıyorum 10 kişi varsa 10 kişi raporu indirip değişiklik yapmasın. herkes birbirinin raporunu ezebilir. ekip bir şey istediyse yetkili kişiye istekle giderler o yetkili değişikleri yapar.

raporları embed ederseniz herkes erişir. sizin çalışanların rapora dosya içerisinden erişmesine gerek yok. ya da raporu powerbi.com üzerinden paylaş dediğinizde mail adreslerine link gider o linkten erişebilirler.

developer tarafına erişmelerine hiç gerek yok. raporu indirmek falan çok anlamsız olur şu durumda.
  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (19.04.24 15:45:16) 
Yanlışlıkla yazdığım mesajı editledim. Kısaca tekrar yazayım.

Kullanıcılar yapacakları değişiklikleri web üzerinden yapabilir. Raporun içinde edite tıklayarak bunu yapabilirler. Bu durumda yeni measurement, column ekleyemezler. Dax formülleri yazamazlar. Yeni veri import edemezler, import edilen tabloların birbiri ile bağlantılarını yapamazlar.

Ne yaparlar? Görsellerin yerini değiştirebilir, yeni görsel ekleyebilir, mevcut görsellerin içerisindeki verileri değiştirebilir, filtreler ekleyebilir, yeni sayfa açabilir, burada yeni bir rapor oluşturabilir vs. Ancak bunların hepsini mevcut veri modeli ile yaparlar.

Kullanıcılar ileri düzey ve yapacakları değişiklikler de ileri düzeyse. Dax, measurement, veri import, data modelling vs yapacaklarsa, bu durumda en uygunu ortak bir admin hesabı açıp, power bi desktoplarda da bu admin hesabı ile giriş yapmaları ve publishi yine bu hesap üzerinden yapmaları olur. Kendi hesaplarından da raporları inceleyebilirler. Ancak tüm geliştirmeler admin üzerinden yapılır.
  • PoscheN  (19.04.24 15:48:19) 
@kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili: daha önce başka bir bi toolu kullanıyoduk power bi'a geçtik çünkü eskisi merkeziydi ve fazla admin lisansı almak istersen çok pahalıya geliyordu. ancak diğer departmanlar da raporları kendileri düzenleyebilmek istediği için ondan çıkıp power bi aldık. tam olarak ne kadar değişiklik yapmak istediklerini bilmiyorum henüz orada power bi'dan çok iyi anladığını söyleyen birisi varmış o yüzden developer kısmına da erişmek isteyebilirler. yüzlerce kişi çalışmıyor departmanda max 10 kişilik falan dersek burada görev dağılımı net bir şekilde yapılabilir diye düşünüyorum ezme olmadan 1 kişiyi yetkilendirerek. gene de dosyayı sharepoint'e bağlayıp oradan checkin falan yaptırarak indirtmeyi düşündük onun için de.

@PoscheN: ya aslında bana da çok indirmeye gerek olmayacak gibi geliyor sadece 1 kişi yapar onu yaparsa yukarda yazdığım iyi bildiğini iddia eden kişi o da. desktopta geliştirme işi 1 kişiyle sınırlı kalırsa çok da abartmaya gerek yok mevzuyu ama benim müdür niyeyse herkes indirip düzenleyecek gibi bir düzen kurmaya çalışıyor anlatamadım buna gerek olmayacağını ama projeye benden çok daha hakim olduğu için çok da yüksek tondan iddia etmek istemiyorum ne kadar biraz abarttığını düşünsem de. belki benim bilmediğim ya da gözden kaçırdığım bir nokta olabilir diye.
  • semaforo de medianoche  (20.04.24 15:06:17) 
[]

Eve klima almak istiyoruz. Marka model ve kampanya tavsiyelerinizi

Zevkle dinliyoruz. Sevgiler..




 
modelini, kampanyasını bilmem ama LG klima kullanan tanıdıklarım memnun olduklarını söylüyorlardı.


  • stronzo  (19.04.24 14:24:23) 
dün benzer bir duyuru vardı. mitsubishi, daikin, fujitsu, ve lg tavsiye edilmişti hatırladığım kadarıyla.


  • inheritance  (19.04.24 14:53:58) 
15 yıl önce Vestel almıştım, hala cayır cayır çalışıyor. ama tamamen kısmet meselesi sanırım. bu yüzden servisine en çok güvendiğin markayı almak daha doğru.


  • co2s2  (19.04.24 17:13:05) 
[]

uzun uçuşlu yurtdışı seyahati öncesi tavsiyeler?

12 saatlik uçuş ile 8 günlük bir seyahat planım var. Hiç bu kadar uzun süre ve uzun uçuşlu gitmemiştim ve şu an biraz araştırma için de dar zamanım var ama halledeceğim, belki burada da tecrübeli olanlar varsa diye sormak istedim. Nokta atışı hayat kurtaran tavsiyeleriniz varsa çok iyi olur. Aklıma ilk gelen uçuş yastığı ve seyahat dikey ütüsü oluyor, otellerde filan oluyormuş ama orada belki bulamam diye fikrinizi almak istedim.
Bavul güvenliğim için ne tavsiye edersiniz ?

Gidilecek ülke: Güney Kore.

Priz dönüştürücü götürmem gerekiyor mu F tipi yazıyor aynı sanırım yine de emin olmak istedim?

 
voltaj ve priz tipi bizdekiyle aynı, herhangi bir adaptör gerekmiyor. temiz bir ülke fazla yabancı marka göremezsin ama starbucks ve pizza hut yaygın. yeme-içme fiyatları pahalı. pizza kola 30-40usd tutar.


  • orpheus  (19.04.24 13:28:02 ~ 13:29:32) 
havalimanina gitmeden bir bakkala, markete ugrayip su, biskuvit, meyve abur cubur alisverisi yap.


  • buenosdias  (19.04.24 13:29:49) 
uyurum diyorsanız uçakta, göz bandı kulak tıkacı iyi olabilir.

bavul güvenliğini hangi aşama için soruyorsunuz, bavulla birlikte trenle gidecekseniz bavulu gören bir yerde oturun, kilit takmak da havaalanı görevlilerin açıp alacağı varsa onu engeller. onun dışında otobüste vs yapacak bir şey yok.

ayırt edici büyük bir şey yapıştırabilirsiniz (sticker) ya da ip kuşak bağlayabilirsiniz başkasının benzetip almaması için

geçen sene video vardı, fransada harekt halindeki flixbus otobüsünden bavulları alıyorlardı, yanında koşup
  • jülsezar  (19.04.24 13:40:10) 
Ağrı kesici,
Uçağın sesi rahatsız ediyor, kulaklık veya kulak tıkacı.
Korede hava çok değişkendi, ona göre hazırlıklı gidersin.
Bel çantası, omuzdan çapraz as, ben heryeri böyle gezdim.
Kore bana pahalı gelmişti.
1 yıl Kozmetik alışverişi yapmamıştım koreden alırım diye, bir sürü şey aldım hoşuma giden 3-4 tanesi. Çocuk oyuncağı gibi ürünleri, çok bişey bekleme.
Seulde metro yerine minibüsler var, bence metrodan daha kolay-kullanışlı. Kentkart lazım, havaalanında var mı bilmiyorum otobüs için, büfelerden de alabilirsin.
Ben seul’ü google mapsle gezdim, ama belki kendi uygulamaları daha faydalı olur başka yerlere gideceksen.
Ütüyü otelden istersin.
Airtag atabilirsin valize.
  • durgunfoton  (19.04.24 14:55:09) 
THY uzun uçuşlarda seyahat seti veriyor uçak içinde. terlik, göz bandı, kulak tıkacı ve yastık.
Uçuştan önce biraz uykusuz kalırsanız daha rahat uyursunuz. Zaten uçuş başlayınca bütün güneşlikleri ve ışıkları kapatıp uçağı karartıyorlar, ben çok zorlanmamıştım uyumakta. Telefonunuza, tabletinize offline izleyebileceğiniz film, dizi vs yükleyin, uyumadığınız saatlerde izlersiniz. olmadı uçağın eğlence sisteminde de filmler falan oluyor ama zevkinize uyar mı bilemem tabi.
telefon için kulaklık unutmayın. uçuş için aklıma gelenler bunlar.
  • mustafakesekci  (19.04.24 15:03:15) 
g.kore'ye ineceğiniz yerel saate göre bir uyku planlayın uçakta. silikon tıkaçlar yardımcı olur. uçakta dağıtılacağına güvenmeyin, yanınızda olsun bir iki çift. ucuz bir şey.

ütü ben olsam almam, gereksiz yük. uçuş yastığı, şişenlerden değilse, yine gereksiz yük (hacim)

bavul güvenliğinden ne kastettiğinizi anlamadım ama şöyle diyeyim. bavulun fermuarlarına takacağınız kilitler 1-2 sn içinde kırılıyor ya da kilitle uğraşmayıp bavulu yarıyorlar bir bıçakla. bavulun ceplerine herhangi bir şey koymayın, en kolay ulaşılan yer. bavula illa değerli bir şey koyacaksanız, fermuar açıldığında hemen görünen bir yere değilde, en dibe bir yere koyun. mümkünse bir şeye sarın, ne olduğu hemen anlaşılmasın.

en önemlisi de, çantanızı bavulunuzu gözünüzün önünden ayırmayın.
  • co2s2  (19.04.24 17:20:46) 
uzakdoğu seyahatlerinde en önemlisi kabin bagajı güvenliği. bunun için özel hırsızlık çeteleri var.
bizim bir genel müdür, koleksiyon saatlerini ve yüklüce parasını çaldırmıştı. hatta 1 dolarları ayırmışlar onları almamışlardı. düşünün öyle bir rahatlık. o yüzden çok değerli eşyaları sırt çantasına ve koltuğun altına koyabilirsiniz, ya da boşsa yan koltuğunuza vs.

  • artci sarsinti  (19.04.24 18:00:55) 
Bu tip uçuşlarda yapılabilecek en güzel şey uyumak. Geçen ay Osaka'ya 9 saat uçtum, uyuyamadığımdan yolculuk bitmek bilmemişti. Tokyo'dan dönüşüm 12 saat sürdü ama uyuduğumdan daha çabuk geçmişti. Uçakta alkollü bişeyler içersen rahat edersin.

Uyumak için uçakta koltukta başımızı yasladığımız yerde baş sabitlemek için bir aparat var sağdan ve soldan onu katlayınca başın düşmeden uyuyabliyorsun (umarım anlatabildim). Bineceğin uçakta bu yoksa yolculuk yastığı iyi olur. Boynun düşmemesi lazım yoksa uyunmuyor. Katar Havayolu uçaklarında bu dediğimden oluyor. THY'yi bilmiyorum.

Telefonuna dizi indirebilirsin, o da zaman geçmesine faydalı oluyor.

Arada bir yürü, uçakta tur at. Bacaklar uyuşuyor. Koridor tarafında oturmanı tavsiye ederim, oturup kalkması kolay olur.

Konfor için göz bandı, kulak tıkacı, battaniye, uçuş çorabı gibi şeyler uçakta verilir.

Bavul güvenliği noktasında yanından ayırmadığın sürece birşey olacağını sanmıyorum.

Ütü konusuna birşey diyemeyeceğim ben ütü gerektiren bir giyecek götürmüyorum. Senin için çok önemliyse yanında götürmen iyi olur.
  • Lethe  (19.04.24 21:05:08) 
[]

abd vize randevuları öne çekiliyor mu

randevu tarihi 1.5 sene sonraya verdi sistem.

bu tarih zamanla kendi kendine öne çekiliyor mu, daha önce tecrübe etmiş olan var mı?


 
Evet ara sıra erken tarihlere boşluklar açılıyor. Sürekli kontrol etmelisiniz o yüzden. Sistemi sürekli tarayan botlar yazmışlar, bazıları da bot kullanıyor.


  • fobfilm  (19.04.24 12:37:18) 
Düzenli olarak kontrol edin. Türkiye'den başvurduğunuzu varsayarak konuşuyorum; İstanbul ve Ankara tarihlerine ayrı ayrı bakın. Ben zamanında İstanbul'dan aldığım rezervasyonu Ankara konsolosluğunda bulduğum boşluk sayesinde 2 hafta kadar öne çekmiştim.


  • burka  (19.04.24 13:01:51) 
ABD randevuları rezalet. Ben geçen yıl 1 sene sonrasına alabildim. O ara randevular daha çok açılıyordu, 3-4 ay geriye çektim. Sık sık kontrol edebilirsin. Kendi kendine geriye çekme bildiğim kadarıyla yok, sen kendin yer açılırsa geriye çekiyorsun.

Bu işi bot yazılımları ile geriye çeken kişiler oluyor. Gerçekten yapıyorlar ama konsolosluktan daha çok para istiyorlar.
  • Lethe  (19.04.24 21:08:40) 
[]

Kamp 101

Şimdi ben şu ekonomide tamamen acemi eğlendiren bir kamp işine girişsem zorunlu ekipmanlar ve diğer masraflar dahil ne kadar bütçe ayırmam gerekir?

Bu soruya cevap veren tecrübeli arkadaşların giriş sseviyesi ekipman alışverişi konusunda tercihlerini okumaktan da mutlu olurm.

[Bahar yaz aylarında Haftasonu kampı gibi bir şey için. 2 kişi.]

 
Soru tam olarak şöyle mi?
İki kişi 2 günlük kamp yapmak için kaç liralık donanım gerekiyor?

Cevap için kamp vahşi doğa kampı mı, kamping kampı mı sorusunun cevabı gerekiyor.

Bir de A101de de kamp malzemesi var, ithal olan da var. Hangisi?
  • Mirket  (19.04.24 12:27:46) 
Acemi birine vahşi doğa kampı öneriliyorsa olabilir ama yok hocam sen bir git güvenli alana çadırını kur bir deneyimle diyorsanız camping site.

O yüzden açık bıraktım o kısmı.

Diğer hususlar da benzer.
  • Lubb  (19.04.24 12:35:44) 
Kampcılıkla ilgili üyesi olduğum başka bir gurupta var öyle ilk kampını dağda yapmak isteyenler. Bana da çok akıllıca gelmez.

Ben malzemeyi yazayım fiyat ve kalite muazzam değişiyor. Ona internetten sen bak. Bir de kampinglerde özellikle şehre yakın olanlar ve özellikle haftasonları çok uçuk olabiliyor. Otele gitsen çok daha ucuz fiyatları veriyorlar.

3 kişilik çadır.
İki ayrı şişme yatak veya şişme mat.
Alta sermelik mukavva olsa iyi olur. Yoksa onun için de mat gerekir.
İki kafa lambası.
Bir çadır lambası.
Yeme içme malzemesi keyfe kalmış. Kahve tadını iğrençleştiren tahta muglara bayılıyo mesela herkes.
Mangal teşkilatı varsa kömürü tavuğu falan oralardan temin edersiniz.
Tuvalet kağıdı sabun falan bulundurun bence.
Hava durumuna göre uyku tulumu veya ucuzundan hem alta hem üste polar battaniye
kamp sandalyesi, masası, araba varsa tabi.
Elektrik hep problemdir powerbank
Kahvaltılık. Ben zeytini peyniri haşlanmış yumurtayı domates, salatalık biberi, günlük dozlarda kilitli poşete, onu da saklama kutusuna koyuyorum. Bozulacaklar için bagajda hep strafor kutum, buzlukta da buz akülerim hazırdır.
Benim iki kişilik tabak, çatal, bıçak, mug takımı var. Sen tek kullanımlık al.
Hatun kişiler led lamba ve mum olayına bayılıyor. Led lamba, şu yılbaşı ağaçlarına dolananlardan. Çadır önüne asarsın.
Aklıma gelen olursa eklerim.

Kamp yeri bakarken, yakında 3 harfli market var mı konusu çok önemlidir.
En usta kapçının bile daima bir eksiği vardır. Murphy kanunu
Çadır önüne eşya ve özellikle ayakkabı koymayın. 4 ayaklı dostlarımız tekini alıp götürmeye bayılır.

İnsanlar ilk gittikleri kampta ya bu işe aşık olur ya da kamp işinden nefret eder. Bu nefret edici tayfanın elinden sadece bir kez kullanılmış kamp malzemesini 2. el olarak almaya bakın.
Kampın cafesi varsa bile pahalıdır. Çadır önünde bir şeyler içmek çok zevklidir. Malzemeniz olsun.
  • Mirket  (19.04.24 12:55:44 ~ 13:05:37) 
Instagram storynize "çadırını ödünç alabileceğim arkadaşım var mı?" diye sorun bence.
Çoğu insan böyle konularda yardımcı olmayı sever.
Çadırı ödünç verecek kişi şişme yatak da ödünç verir, diğer malzemeleri de ödünç verir. Nereye gidebileceğinizle ilgili tavsiye de verir.

Eğer bu ödünç alma işi olmazsa çadırı da, yatağı da kiralayabileceğiniz bir kamp alanı ile başlayın. Her kamp alanına telefon etseniz çadır ve yatak ellerinde olacağına ve kiralayacaklarına eminim. Siz de sadece geri kalan eşyalarınızı taşırsınız ve bu işi öğrenmeye başlamış olursunuz.
  • michael_knight  (19.04.24 13:01:16) 
Once suyu ve tuvaleti olan bi cadir alaninda 2 gece kalin. Bi daha düsünmezsiniz bile. Masrafa girmeyin.


  • halk  (19.04.24 13:34:19) 
[]

Türkçe Yazım Kuralı Sorusu

Merhaba arkadaşlar.

"Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldum" şeklinde mi yazılmalı "Sosyoloji Bölümünden mezun oldum" şeklinde mi?


 
Kesme işareti olmadan yazacaksınız.

tdk.gov.tr:~:text=Kurum%2C%20kurulu%C5%9F%2C%20kurul%2C%20birle%C5%9Fim,Y%C3%BCr%C3%BCtme%20Kuruluna%3B%20T%C3%BCrkiye%20B%C3%BCy%C3%BCk%20Millet
  • akhenaten  (19.04.24 12:13:39) 
"Bölüm"ün de "b"si, eğer belirli bir kurumun sosyoloji bölümünden bahsetmiyorsanız küçük olmalı. Ama mesela "Fittiri Tırttan Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden mezun oldu" diyorsanız büyük olacak.


  • prole  (19.04.24 12:49:26) 
Bölümün B'si de büyük olmalı sanırım.

tdk.gov.tr

18. maddedeki son örneğe bakın. Yine de burada tam bir netlik yok çünkü Sosyoloji Bölümünü bir kurum adı olarak kullanmıyor olabilirsiniz. Örneğin "Sosyoloji Bölümüne iletilecek dilekçe örneği" gibi bir kullanımla "sosyoloji bölümünü bitirdim" şeklindeki bir kullanım arasında fark var gibi. Bu durumun sebebi yine yolladığım linkteki 20. maddeden kaynaklı.

Eğer yazdığınız metinde Sosyoloji Bölümü doğrudan kurum olarak fakültenin bir departmanını belirtmek amaçlı kullanıldıysa büyük, sadece hangi bölümden mezun olduğunuzu genel bir metinde belirtmek içinse küçük yazmak doğru olur herhalde. Burada esas olan

Örnek 1 - "Ben de aynı üniversitenin Sosyoloji Bölümünden mezunum." (ben de diplomamı o fakülteden aldım)
Örnek 2 - "Ben de diğer adaylar gibi sosyoloji bölümünden mezunum." (ben de sosyoloji eğitimi aldım)

İlk örnekte spesifik olarak tek bir kurumdan bahsedilirken ikinci örnekte herhangi bir sosyoloji bölümünden bahsediliyor.
  • akhenaten  (19.04.24 13:14:52 ~ 13:43:53) 
cevaplar için çok teşekkür ederim, çok faydası oldu.


  • stronzo  (19.04.24 14:25:57) 
[]

Schengeni en kolay veren ülke

Hangisi? ya da Almanya gibi zorlamayan veya reddetmeyen diyelim.




 
istatistiklere göre en yüksek onay italya’da görünüyor. almanya da üst sıralarda idi.


  • orient blue  (19.04.24 11:36:59) 
o çok değişken, kolay bir ülke olduğunu zannetmiyorum, red başvurularının kategorilerine de bakmak lazım.
resmi bir rapora denk gelen varsa paylaşsın lütfen, saçma sapan haberler var.

daha önce schengen aldıysanız oradan tekrar başvurmanız daha iyi olabilir
  • jülsezar  (19.04.24 11:55:59) 
Lüksemburg, net. Ama ilk girişi o ülkeye yapmalısınız tabii


  • mustafakesekci  (19.04.24 15:04:21 ~ 15:04:40) 
[]

Outlook kurallarını gmail e taşıma yapılıyor mu?

Selamlar. Kısa bir süre sonra outlooktan gsuite/gmail e geçiş yapacağımızı söylediler. mailler falan hepsi taşınacak ama bir sürü kuralım var outlookta. outlook için içe aktar/dışa aktar olayını biliyorum ama outlooktaki kurallarımı toplu olarak gmaile aktarmanın bir yolu falan var mı ki acaba? ya da outlooktaki kuralları dışa aktarıp gmail için içe aktar falan oluyo mu?

şimdiden teşekkürler


 
bildiğim kadarıyla doğrudan bir yöntemi yok. ama ek programlar vardır. "import rules from outlook to gmail" gibi bir şey yazarsanız, bir şeyler bulursunuz.

ama ben başka bir şey soracağım. outlook'u program olarak mu kullanıyorsunuz? gmail'i de browser'dan mı açacaksınız?

eğer outlook'u program olarak kullanıyorsanız ve gmail'i de outlook'a kuracaksanız, kurallar zaten otomatik olarak devam edecek. (ya da bir iki ufak tefek revizyon yapmanız gerekecek)
  • co2s2  (19.04.24 17:23:49) 
evet outlook u masaüstü uygulaması olarak kullanıyorum. geçişten sonra da gmail i de browser üzerinden kullanıcaz diye biliyorum ama gmail i outlookta kuracaksak dediğiniz gibi çok bir sorun olmayacaktır muhtemelen. aklıma gelmemişti bu olasılık. teşekkür ederim destek için.


  • chanandler bong  (22.04.24 12:22:36) 
[]

Başkası adına utanmak?

Dün tek kişilik bir tiyatro oyununa gittik, ilk kısımları biraz garipti ve ''umarım beğenilir ya'' gibi bir kaygı hissetmeye başladım. Bu arada sorun doğrudan benimle ya da gittiğim kişilerle alakalı değil. O kadar kişi gelmişiz herkes bön bön bakıyor, oyuncu rezil olacakmış gibi geliyor ve bu beni rahatsız ediyor.

Halbuki burada bir sıkıntı yok, rezil de olunur vezir de. Mevzu benim rezillik hassasiyetim ile alakalı sanırım. Bu size de oluyor mu? Herkeste bir ölçüde var mı yoksa şahsi bir yamukluk mu merak ediyorum.


 
İnanılmaz var. Sokak röportajı bile izleyemem ben ordaki kişiler adına utanmaktan. Ya da böyle komik video diye geçen videolarda da hep rahatsız olurum.

Ayrıca yıllar önce burda sorup kısmen hak görüp kısmen linç edildiğim bir konu vardı. Ben tiyatro izlerken bu hissi oyun ve oyuncu ne kadar iyi olursa olsun hissediyorum. Arkadaşlarımla çok iyi oyuncuların oyunlarına da gittim ama hep "Koskoca adam şurda 10 metre önümüzde alanen rol yapıyor, ne kadar saçma" hissinden kurtulamadım. O yüzden de tiyatroyu sevemedim yani bu şekilde kabullendim kendimi. Hele kötü tiyatrolarda zaten ben yerin dibine girmek istiyorum aşırı kötü hissediyorum.

Yüksek empati duygusuyla ilişkilendiriliyordu bu başkası adına çok utanma hissi ama bilemiyorum yani bazılarında çok oluyor bazılarında neredeyse hiç olmuyor. Bana gülerek komik sokak röportajı videoları atan bi arkadaşa sormuştum rahatsız olmuyo musun bu insanların kendilerini rezil etmelerini izlerken diye de yooo niye olayım demişti :(
  • nundu  (19.04.24 09:59:44) 
Sempatiye düşmek deniyor buna. Mevcudiyetin oyunda değil de kendine olmadığı için gerçekleşiyor. Kendi utançların ile karşılaştırma yapıyorsun büyük ihtimalle. Tahminen genel olarak utanç hisseden ve farkında olmayan birisin.


  • hasmetizm 2046  (19.04.24 10:00:22) 
Not. Empati ile sempati çok karışır birbirine. Empati tam olarak mevcudiyet ile var olma, dikkat verme, konsantre olma halidir. Sempati odağın kendi içimize kaydığı, karşı tarafın duygularını ve bu duyguların sorumluluğunu üstlendiğimiz durumdur.


  • hasmetizm 2046  (19.04.24 10:02:07) 
isilmek
eksisozluk.com

uzun zamandir bana olmuyor sanirim hatirlayamadim.
  • robert bosch  (19.04.24 10:24:53) 
cringe bunu deniyor işte. benzeri bi duygu. bende de oluyor.bi kere bi açık hava tiyatrosuna gitmiştim 5-10 kişi izliyordu sadece. üzülmüştüm oynayanlar adına.


  • jelly bear  (19.04.24 10:28:08) 
aaa evet bende de sıklıkla oluyor bu duygu durumu.
öyle şeylere denk gelmemeyi tercih ediyorum hatta. fazla empati yeteneğimizden bence. ya da başka bir problemimiz var :( psikologlar göreve!

  • Kediyi üzdün  (19.04.24 10:44:53) 
Gecen wow'layan bi milyoner yarismacisi vardi. Varmis, internetten gorup izledim. Her zamanki gibi utana sikila hic gulemeden izledim :)
Sadece tv sovlari da degil, ofiste toplantida sacma sapan konusan kisiler adina da acayip utaniyorum sanki konusan benmisim gibi hem de. Ben daha ust seviyeyim galiba bu rahatsizlikta : D

  • Kittie  (19.04.24 12:49:05) 
@nundu'nun ilk paragrafı +1
Başkası adına utanma hissi yüzünden reality show, müge anlı falan izleyemiyorum ben de.

  • kobuzchu kiz  (19.04.24 17:32:34) 
[]

Bu köpeğin cinsi nedir?

www.instagram.com




 
Great Pyrenees, Fransız köpeği.
Videoda da yazıyor ayrı konu :)

  • logisticsmanager  (19.04.24 09:58:11) 
Pyrenees çoban köpeği (Great Pyrenees) hastagda yazıyor :)


  • obscure  (19.04.24 09:59:33) 
[]

Ev alınmalı mı

Selam. Ortalama 1m civarinda 1+1 2+1 ya da daha eski binalardan belki 3+1 alınmali mi. Yoksa 250ksina araba alınip daha iyi bi muhitte ev icin beklenmeli mi. Yani 1+1 neyse de ev buyudukce bina eskiyor. Evin sebebi yatirim icin evim yok. Kirada degilim aileyleyim. Araba ise komple yok ve acemilikten oturu eski araba alma planim var onda ust model almamin mantigi yok. Ev alip gecmek mi mantikli yoksa butceyi arttirip daha iyi muhitten bir ev mi mantikli




 
konunun uzmanı değilim ama ev alınabiliyorsa ev alınmalı bence ya. eski ev meselesi yaşadığınız şehre, deprem riskine göre falan değişir. ne bileyim ileride belki apartman, kentsel dönüşüme gider, yenilenir. orasını bilemiyorum. boyut meselesi de yine sizin evden beklentilerinizle alakalı. ama ben olsam nispeten yeni bir apartmandan 2+1 almayı tercih ederdim.


  • stronzo  (19.04.24 11:44:44) 
Oturmak için ev -> ilk fırsatta alınır.

Yatırımlık ev -> alınmaz. Para altına yatırılır, bir kaç sene uygun zaman kollanır.

NOT: Yatırım tavsiyesi değildir!


.
  • kartallar yuksek ucar  (19.04.24 12:33:56) 
Araba fiyatlari hizla düsüyor. Tesla fiyati yari yariya kirdi bile. Ortadogu da ev her zaman alinir.


  • halk  (19.04.24 13:36:18) 
emlak fiyatları son 4 senede 10 kat arttı. bence bir süre artmayacak (enflasyon kadar artmayacak anlamında). enflasyonu da hesaba katarsan, beklemek daha iyi olabilir bence.

arabaya gelince, araba kullanacaksan al. yoksa yatırım için alma.
  • co2s2  (19.04.24 17:25:46) 
[]

İki aydır konuştuğunuz birini unutmak ne kadar sürer?

2 aydır yoğun duygular hissettiğiniz birini unutmak kaç gün sürer?
Saçma bir soru biliyorum ama sizce ne kadar olmalı?



 
benim için 2-3 gün, baktım 1 haftada da unutmadım ekstra bir şeyler yaparım normal rutinim dışında.


  • gule gule  (19.04.24 08:52:13) 
Kişiden kişiye değişir. Ama mutlaka unutursun. Hiç kimse unutulmaz değil. İnsanlar kaç yıllık sevgilisini unutuyor. Kaç yıllık evlilikler bitiyor kişiler yeniden evlenebiliyor.


  • rock n roll  (19.04.24 09:16:21) 
Farkındayım unutulur da bir hafta oldu tam. Hala unutamadım. Herhalde içimdeki umut bitmedi. En son 4 gün önce biz ayrıldık bir daha yazma beni rahatsız etme dedi. Tamam deyip sustum. Ama demek umut var.


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 09:18:45) 
aşkından ölsen 2 ay.


  • gabe h coud  (19.04.24 09:36:17) 
unutmak değil de alışırsın. max 1 ay.


  • jelly bear  (19.04.24 09:43:13) 
Kabul ve yas sürecini tamamlayınca.


  • hasmetizm 2046  (19.04.24 10:04:48) 
Sanırım bu hafta pazartesi kabul sürecini tamamlayacağım. Ben yazamıyorum çünkü kararı o verdi. İleride daha çok uzulmektense şimdi üzüleyim dedi. Mantıklı gibi. Ama ben gerçek sebebin geldiği zaman ayrılmayı daha çok tercih ediyorum. Çünkü o zaman yapacak bir şey olmadığını net görüyorsun. 6 aylık bir ilişkim vardı bundan önce. O daha az sorunsuzdu ama ana sorun geldiğinde kabullenip unutmuştum. Sonuna kadar gitmediğim için ukte kaldı kisaca


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 10:25:33) 
Unutunca yazarım süresini.


  • Kahvedesu  (19.04.24 10:59:36) 
Iliskinin yogunluguna bagli. Yil surmemeli tabii ama 1 hafta da olabilir, 1 ay da, 5 ay da.


  • mor oje  (19.04.24 11:05:50) 
Bence bir iki haftam daha var. Her sabah kalkınca bir stalk tarzı hareketim var o iki günde biri düşünce diyeceğim unutma süresi başlamış :d


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 12:31:10) 
Bu böyle 1 - 2 haftam kaldı diyeceğin bir şey değil. Bir ara bilim insanları aşkın ömrü 3 yıl falan diyorlardı. İşte bugün aşık olduysan tam 3 yıl sonra bugün unutmuş olmuyorsun. Azalmaya başlıyor aşkın sonra bakmışsın ki unutmuşsun. Geri sayım yapılacak bir durum yok yani. Son 1 hafta, son 3 gün son 24 saat veee bitti artık aşık değilim demeyeceksin.


  • rock n roll  (19.04.24 12:45:22) 
Burası anonim ve burada asıl duygularımı paylaşmaktan kaçınmiyorum. Daha önce de yaşadıklarım unuttum onlar daha zordu. Yalnız kaldığım anlar oldu. Agladigim oldu. Ama bunda ağlamadım haklıyım yani suçum yok. Sadece bir tercih meselesi. Fikirlerini değiştirmesi gerekiyor sadece aptallık diyorum onun yaptığına. Bu hikayeyi burada kime detaylı anlatsam iyi ki ayrıldın salla der. O kadar da güveniyorum kendime. Ama işte acısını yasamadan da bitmiyor


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 13:27:16) 
Genelde eski sevgililerimle arkadaş kalabiliyorum. Biriyle bu konuda dertlestim o da şu anki sevgilisi ile sorunlar yaşıyor ama konuşarak çözüyormus.
O an dedim ki ben harbiden kaliteli biriyle sevgili olmuşum ama yıllar geçse de bunun için aynı şeyi demeyecegim. Bu koca bir yalanmis

  • JackDanielSparroww  (19.04.24 13:32:27) 
Birkaç önceki duyurunuzda hiç de dediğiniz gibi haklı falan bulunmamıştınız halbuki. Açıkçası cümleleriniz de oldukça toy bir tondan, özellikle de tüm kadınları bir tutarak yaftalamak veya bir kadının dini tercihine göre biriyle ilişki yaşamak istemesi veya istememesini aptallık olarak nitelendirmek. Üstelik kimse bir cennetten düşen son erkek tanesiyle birlikte olmak için fikirlerini değiştirmek zorunda da değil. Neyse, uzun uzun açıklamayacağım. Bana nice guy syndrome sahibi olduğunuzu düşündürdü kurduğunuz cümleler. Umarım en kısa sürede atlatırsınız, bu süreyi zaten başkalarından gelen meli-malı ile belirleyecek durumdaysanız çok da aşık değilsinizdir.


  • morca  (19.04.24 17:58:10) 
Komiksin. Benim yargılamamı onaylamayip beni yargılıyorsun. Hikayeyi derinleme anlatmadım. Ama biliyorum ki aynısı sizin başınıza gelse benden daha beter cümleler kuracaksınız.


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 18:06:47) 
Birkaç paylaşımını okudum da benden farklı halin yok :d
Ben onu sevdim. Bunu ona hissettirdim. Kendisini sevmekten vazgeçse zibilyon sebep sayabilirdim onun kendisini sevmesi için.
Ama bazı hatalar ve yalanlar var. Kimse 5 dk önce seni seviyorum deyip 5 dk sonra ayrılıp seni sevmiyordum demeyi mantıklı potaya oturtamaz. Bu karşı tarafa kocaman bir yalan söylemektir. Bunu yapamazsın.
  • JackDanielSparroww  (19.04.24 18:14:03) 
Unutma sebebine bağlı olarak 2 gün ile 2 hafta arası sürebilir. Unutamadığın da artık karşıdaki kişi değil, onunla ilgili anılar ya da planlardır.


  • nawar  (19.04.24 19:36:26) 
20'lerimde olsa bir kaç gün, şimdi yaklaşık bir kaç dakika.


  • kimlanbu  (19.04.24 22:09:54) 
2 aydır yoğun konuşmadan ve yoğun duygular hissetme ihtimalime göre....
alışılmışın dışında bir tanışıklık yaşamam lazım muhtemelen benim hayatımı filan kurtarmıştır hahaha bu kadar kısa süreye bu kadar yoğun duygu eklemesi yapmak için ancak bu ihtimal geliyor aklıma sonra meğerse o bir melekmiş ve dünyayı terk etmek zorunda kalmışsa....gerçekten çok üzülürdüm ne yalan söyleyeyim, birkaç ay sürerdi bu ihtimalde asdsad
Onun dışında pek olası gelmedi bana :DDD
  • titanic kemancısı  (19.04.24 22:44:27) 
bir yıllık ilişkisini atlatma süresi beş yıl olan bir ezik olarak söylüyorum ki iki ay konuştuğum birini maksimum 3-4 ayda unuturum, tam bir bad boy'um.

yani bu kişisel bi şey, sen çok kaptırmış olabilirsin. hayatının çok enteresan bi döneminde denk gelebilir, çok ilgi duymuş olabilirsin, uzun sürebilir. bence bu konuda "ideal süre" diye bi şey yok.

önemli olan nokta şu: senin kendi hayatını, mutluluğunu etkiliyor mu? sen eğer kendi hayatını yaşayabiliyosan, mutluluk bulabiliyosan istersen 10 sene unutma, çok zararı yok.
  • mark greg sputnik  (19.04.24 23:16:48) 
[]

roma floransa venedik

hocalarım daha adam akıllı bir araştırma yapmadım açıkçası ama ilk burdan başlamak istedim. eşim ile 26 mayıs 2 haziran arası italyada bu iller arasında olacağız. nasıl bir yol izlemeliyim danışmak istedim.

öncelikle nereye ne kadar süre ayırmalıyım?
26 öğlen romada olacağız. 26 27 28 kalıp 29 floransaya geçiş.

romadan floransaya 29'unda sabah mı geçmeliyim roma daha iyi akşam mı geç dersiniz?
arada bir toscana varmış herhalde sizce oraya gitmeli miyim? piza kulesi bir de?

29 floransa'ya gittim. 30, 31'i kalıp 1'in sabahında direk venedik'e geçeceğim. 1'i gezip 2'si nasipse 15'teki uçakla döneceğim.

bu güzergahta önereceğiniz plan var mıdır?

romadan floransaya geçerken araba kiralamamı önerir misiniz? önerirseniz de dikkat etmem gerekenler ya da şirket öneriniz var mıdır? planım hep flixbus ile geçmek. toscana falan plana girerse ne yapcağımı bilemedim.

buralarda şunları yapabilirsiniz dediğiniz önemli önerilere açığım.

 
26 mayıs - 2 haziran arasını sadece tam 6 gününüz olacağını düşünürsek sadece roma'ya ayırmalısınız.
yok ben illa başka yerde göreceğim diye diretiyorsanız venedik'i bu plandan çıkarıp sadece floransa'yı katın. hatta floransa'yı da çıkarıp perugia'yı katın.hem daha küçük hem çok daha az turistik hem de daha yakın roma'ya. çok daha verimli gezersiniz.
yoksa sizin plan, bir de üstüne pisa falan, ohooo. mesafeler öyle kısa değil, 800km falan yol yapacaksınız, 8-10 saat yol gideceksiniz demek. gezmeyi ne zaman düşünüyorsunuz?
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (19.04.24 00:50:15) 
Yukarıdaki mesaja katılıyorum. Roma kocaman bir şehir; koştura koştura gezmek istemezsiniz. 6 gün Roma yapsanız koşturmadan, keyifle gezersiniz. Aynı hatayı yapmış bir insan olarak, artık bir şehre bir gün ayırmıyorum. Ne kadar küçük olursa olsun en az iki gün ayırmak lazım çünkü gittiğiniz gün ve ayrılacağınız gün zaten her halukarda yarım kalıyor. Zorlamak isterseniz 4 gün Roma - 2 gün Floransa yapılabilir ama eğer bütçeniz yeterse tren kullanmak daha mantıklı.


  • salihdt  (19.04.24 08:24:28) 
Romaya mümkün olduğunca fazla zaman ayırın. Gerçekten tarihi anlamda eşsiz bir şehir. İstanbulu falan sollar yani o derece.

Floransaya 2 gün yeter bence. Venedik dahil ederseniz hiçbir şehirden tam anlamıyla verim alamazsınız. Ayrıca uzak. Pisada bir olay yok sadece kule var. Çok merak ediyorsanız yakın olduğu için Floransadan günübirlik trenle gidip gelebilirsiniz. Konaklamayla falan uğraşmayın orada kule haricinde birşey yok. Zamanınıza yazık olur.

Otobüs olayını bilmiyorum ben trenle gitmiştim şehirler arasında gayet rahattı.
  • nuevo  (19.04.24 08:56:22) 
Roma floransa arasındaki en pratik çözüm hızlı tren. Önce alırsanız uygun olur ama iptal seçeneğiniz olmaz. Pisa'ya gidip gitmeyeceğinize floransa'ya gidince karar verirsiniz. Ben pisa yerine siena'yı tercih ederdim. Roma genel hatlarıyla üç günde biter ama bir hafta kalsanız da sıkılmadan gezecek yer bulursunuz. Floransa'ya da iki gün lazım. Venedik benim için tek günlük şehir,fazla kalabalık,fazla turistik ama zevkler değişir.
26-27-28-29 roma, 30-31 floransa,1-2 venedik

  • asteriks  (19.04.24 09:09:01 ~ 09:40:56) 
yapılacak edilecek çok şey var. roma 3 gün ister tam gün. ama italyadaki müzelerin randevulu çalıştığını düşünürseniz. roma floransa müzelerini araştırın, venedik merkez 1 gün yeter ama adalar girerse 2 gün ister.


  • mikahakkinen  (19.04.24 11:03:58) 
Roma Floransa arası Siena’ya 2 saat ayrılabilir pişman olmazsınız. Fakat Pisa’nın bir olayı yok bence. Roma Floransa arası araba ile 3 saat idi. En uzun zamanı Roma’ya ayırın bence de. Ben 4 gün kalmıştım yetmemişti.


  • ruhen hastayim ben  (19.04.24 11:09:44) 
evet pisa'da çok bir şey yok doğru ama küçük sevimli bir italya şehri. bence ta oraya kadar gitmişken kuleyi görmeden dönmek mantıklı değil. onun haricinde diğer yazarlara katılıyorum. roma ve floransa (pisa'yı da floransa'ya dahil ediyorum çünkü çok yakın) 6 gün için fazlasıyla yeterli. günleriniz check in'lerle check out'larla, ulaşım araçlarına koşuşturmakla geçmesin. bu iki şehri rahat rahat gezebilirsiniz.


  • stronzo  (19.04.24 11:39:27) 
plan fena değil. her gün gitmediğin için romayı 6 gün gezme. 26 27 28 29 roma 30 31 floransa 1 2 venedik. romanın bir gününü floransa ile arada olan şehirlere günübirlik uğrayabilirsiniz


  • paintov  (19.04.24 12:15:58) 
[]

Köpek gezdirmek istiyorum - Caddebostan

Merhaba duyuru sakinleri,

Her gün mutlaka 2-3 saat yürüyüş yaptığım için bu yürüyüşlerim boşa gitmesin, köpek gezdireyim, hem ben hevesimi alayım hem de sahibinin işi görülsün istiyorum. Evde hasta bir kedim olduğu için kendim köpek alamıyorum ama çok heves ediyorum. En büyük hayalim bir golden'la oyun oynarak çimenlerde yuvarlanmak :'). Bunu o kadar istiyorum ki evdeki kedimi bile köpek gibi alıştırdım top yakalama ve geri getirme oyunu oynatıyorum... Neyse. Erenköy-Küçükyalı civarında yaşayıp köpeği olanlar ve bazen destek gerekenler iletişime geçebilir benimle...


 
DogGo'dan haberiniz var mı?
Köpek gezdirmek isteyenlere bir eğitim veriyorlar, sonra aplikasyon üzerinden köpeklerle gezdiricileri buluşturuyorlar.
Köpek sahibi olarak sık kullanıyoruz. İstanbul Avrupa yakasındayız, sizin oralarda da çok aktif.

Eğitime gitmek biraz zahmetli olabilir ama tam sizin aradığınız şey gibi geldi bana. Gezdirmek dışında köpeğin evinde veya sizin evinizde köpek bakım hizmeti seçeneği de var ama onu hiç kullanmadım. Çok yaygın kullanılmıyordur gibi hissediyorum.
  • michael_knight  (19.04.24 10:37:06) 
[]

Ankara'da Uygun Fiyatlı Kitap

Merhaba,
Ankara'da hediyelik kitapları uygun fiyata nereden bulabiliriz? Internetten almak süre kısıtı nedeniyle seçenek dışı. Etiket fiyatı üzerinden indirimi neresi yapar veya yakın zamanda 3 al 2 öde gibi kampanyalara denk geldiniz mi? Teşekkürler.



 
Kızılay metro içindeki Metro Kitap Fuarı'nda genelde böyle kampanyalar oluyor.


  • pianeta  (19.04.24 08:00:03) 
konur sokak'taki imge kitabevi de yer yer güzel indirimler yapıyor. oraya da bakabilirsiniz.


  • stronzo  (19.04.24 11:40:12) 
[]

diş eti apsesi

sağ altta dolgu üstü kaplama diş hizasından dilin altındaki damağa doğru bir apsemsi bir şey var. dilimle dokununca hafif bir acı. ağrı kesici kullanınca geçiyor 3 gündür 1000 mg amoklavin kullanıyorum ama antibiyotiğin bunu çoktan kurutması gerekmiyormuydu daha kullanmalı mıyım ? daha önce de benzeri başıma geldi 1 günde geçiyordu. bu arada doktor muayene etmedi haftaya direkt randevu oluşturdu 1 hafta idare edebileceğim tavsiyeler nelerdir.




 
3 gunde inmez genelde, min 5 gun diyorlar. Ibuprofin de fayda ediyor. Tuzlu suyla gargara belki biraz fayda eder ama cok da fark etmez. Apseli dise mudahele edilemiyor once inmesi lazim diye duydum hep.


  • The_Lollok  (18.04.24 22:18:54) 
[]

Tanığı olduğum iddia edilen bir suçun dosyası e-devlet'te görülür mü

Nereden ulaşabilirim neye tanık gösterildiğime?




 
Tanık oldugunuzdan nasıl haberiniz oldu tebligat gelmiş olması lazım, orada mahkemesi ve esas numarasi yazar. Tanık olunan dosyalarin en azından numarası e devlette görünüyordu diye hatırlıyorum UYAP vatandas portaldan giriş yapın dosya sorgulamada ceza kısmını seçin


  • sanguine  (18.04.24 23:48:10) 
tebligat gelmiş olması lazım. e-devlette ya da uyap'ta da çıkmıyorsa, söz konusu davanın avukatları ile irtibata geçin. onlar daha doğru bilgi verecektir.


  • co2s2  (19.04.24 17:28:34) 
[]

Tomografi sonucunu yorumlayacak var mı?

Babamın karnından bt çekildi.
Fotoğraf asagida bunu yorumlayacak arkadaş varsa çok sevinirim.
Gist veya hematomdan şüpheleniyorlar 10*8 cm bir kitle göründüğünü ilettiler ama net tanı için bt çekildi bugün

hizliresim.com

 
Doktor değilim ama 137 tane görüntü var. Böyle sadece 64.görüntüye bakarak yorum yapılabileceğini sanmıyorum.


  • kibritsuyu  (18.04.24 23:05:28) 
belki işinize yarar.

www.youtube.com

acilci.net
  • jepa  (19.04.24 01:23:21) 
[]

Gerçekten hayatta boğaziçili olmanın bir artısı var mı?

Öncelikle herkese sağlıklı ve güzel bir gün dilerim.

Boğaziçi makine 2. sınıf öğrencisiyim. Bu zamana kadar başvurduğum staj/burs başvuruları olmuştu. Stajda Amazon da 2-3 pozisyona başvurdum, hepsinden red yedim. Applr store da ne iş barsa başvurdum, geri dönmediler bile. Başka firmalarda staj için başvurmuştum, mesela hasel, yine hiç geri dönüş almadım.

Burs başvuruları da öyle. Hiç çıkmadı.

Math102 dersini geçebilmek için benden ders anlatmam için yalvaran arkadaşım McKinsey de staj yaptı. Sordum nasıl buldun diye, babasının bir tanığı aracılığı ile bulmuş.

Dersleri gram takmayan bir arkadaşım, rn son konuştuğumda 3-4 tane burs mülakatına gidiyordu. Sonuç ne oldu bilmiyorum.

Benim okulda fark ettiğim şey, çoğu kişinin sosyoekonomik düzeyi yüksel ailelerden geldikleri. Okulun Facebook grubunda çok görüyorum mesela, herkesin yeşil pasaportu var resmen.
Bazı konuşmalara şahit oluyorum, millet okula arabayla falan geliyor.

Benim annem de babam da asgari ücretli çalışan. İkisi de ilkokul mezunu. Ne yaptıysam kendim yaptım. Dershane - özel ders gibi şeylerim de olmadı. Evde full kendim çalışarak kazandım. Normalde tıp okumak istiyordum, ama o sıra korona dönemiydi, annem işsiz kalmıştı şehir dışında okumamın imkanı yoktu. O yüzden şehir içinde bir yer yazdım. (Normalde Boğaziçi kimya girişliyim makineye kurum içi yatay geçişle geçtim)

Geçen Erasmus başvuruları vardı, bana Danimarka’da bir üniversite çıktı. Hibe desteği daha belli değil, ama hibe çıksa bile gidemeyeceğim sanırım çünkü çok pahalı.

Yani açıkçası boğaziçili olmanın ben hiçbir faydasını görmedim. Benim gördüğüm, herkes ailesi sayesinde bir yerlere geliyor. Bu kişiler lise mezunu bile olsa bence kariyerlerinde yine aynı noktada olurdu.

Yani iş hayatında da gerçekten böyle mi? Şu an uzman doktor 100bin tl maaş alıyor. Makine mühendisi olarak bu sayılara “Boğaziçili” olarak rahatça çıkılabiliniyor mu?
Yine sil baştan deyip hala şans varken tıbba geçme düşüncem var. Burada da insanlar uzman doktor olmak için 10 sene gerekiyor falan diyor da tıp fakültesinde 6. sınıfta maaş almaya başlıyorlar zaten. Uzmanlığı yaparken de büyük şehirlerde 60k, küçük şehitlerde 80k alıyorlarmış. Yani tıpta da ilk 5 seneyi geçince para almaya başlıyoruz.

Biraz uzun oldu, teşekkürler.

 
bogazicililik doktor kadar itibarli olamaz doktor her yerde doktordur. ama benim tanidigim bogazicililer yurt disina falan kaciyor biraz sen 60-100 hesaplari yapiyorsun da biraz da yasam tarzidir. yapmak istedigin meslek doktorluk gibi anladim. o yuzden oyum dr


  • ala09  (18.04.24 21:51:31) 
Boun bilgisayar mühendisliği mezunu arkadaşım okulun anlaşması gibi bi şey sayesinde münihte yüksek lisansa başladı direkt, muhtemelen bitince de orda kalmaya devam edecek ki işte öğretmen çocuğu biri network falan değil. Orda yurtlarda kaldı, ek gelir için ders verdi ilk senelerinde. Şimdi bi şirkette yarı zamanlı çalışıyor, bitince tama geçecek diye biliyorum eğer planı değişmediyse. Başka bir üniden mezun olsa bunu yapabilir miydi bilmiyorum o kadar hırslı biri değil normalde.

Bu arada son kısımla ilgili düzeltme yapayım, intörnlükte asgari ücret alınıyor(eskiden üçte biriydi hatta benim dönemimde de şimdi neyse ki en azından asgari alınıyor), uzmanlık için tus belası var ama diğer duyurulardan da gördüğüm kadarıyla çalışkan birisin, yaparsın. Şu an asistan olup 60 bin alan yoktur diye düşünüyorum, döner sermayeye de bağlı tabii ama en azından 70 bin alınıyor, yeni açılan şehir hastanelerinde nöbetli bölümlerde asistan maaşları bile 100 bin civarı sanırım. Küçük şehir/büyük şehir farkı da asistanlıkta ayda max 1000 liralık bir ek ödenek yani onun etkisi yok, hastanenin döner sermayesi önemli. Uzmanlıkta değişken olduğu için çok bilmiyorum uzman olunca görürüm onu :)
  • nundu  (18.04.24 21:58:31) 
Sen hâlâ tıp fakültesine geçiş yapmadın mı? Bu konudaki sorularına hep yazıyorum. Makine mühendisiyim ve tıp fakültesine geçmeni tavsiye ediyorum. Bu gördüklerin fragman. Bir de iş görüşmesine gir, o zaman anlarsın.

Kimse bölüme, üniversiteye maaş vermez. Maaş yapabildiğin işe verilir. Tecrübe kısmını gözden kaçırıyorsun. Sen şimdi iyi şirket deyince kafanda Tüpraş canlanıyor ama Tüpraş'ın yeni mezun almayacağını gözden kaçırıyorsun. Bir pozisyon için 5 yıl tecrübe isteyebilir. O tecrübeyi kazanmak için çok iyi olmayan yerlerde çalışman gerekebilir.

Mühendislikte çalışma hayatı kötü. Cumartesi işe gidebilirsin. Pazar bile gidebilirsin. Fazla mesai olabilir.

Yerinde olsaydım gerekirse en düşük puanlı fakültesine geçerdim.

Bunda sadece bilgisayar mühendisliğini ayrı tutuyorum. Okuyacaksan onu oku Bogaziçi'de. ABD'ye gidebilirsin. O zaman fark atarsın. Makine fark atabileceğin bir bölüm değil. Bilgisayar yükselişte.
  • dissendium  (18.04.24 23:01:56 ~ 23:04:39) 
Daha uzun bir cevap yazacağım editleyip ama Boğaziçi zengin zekilerin okulu evet benim de dikkatimi çeken bir şey bu. Öğrencilerin ekonomik durumu baya ortalamanın üstünde.


  • sanguine  (18.04.24 23:49:36) 
Tabi ki var. Üniversite mezunlarının hali malum. Bir elin parmağını geçmeyecek kadar iyi devlet ünisi kaldı, boun da bunların en tepesinde. 2. Sınıf staj için biraz erken geliyor olabilir iş verenlere. Başka bir alanda staja en az 3. Sınıfı bitirmiş olmak ve belli dersleri almış olmak koşulu ile stajyer alıyorduk. Bir de iki üç başvuru da pek yeterli değil. Onlarca başvuru yapman lazım. İnsanlar refaransla staj buluyor olabilir veya 100 ilana başvurup bir başvuru yaptım diyor olabilir. Onlara kulak asma ve denemeye devam et.

Boun mezunu bir mühendisin sırtı kolay kolay yere gelmez merak etme ama senin de gözünün açık olması lazım. Benim arkadaşlarımın bir kısmı mühendis ve boundan daha mutevazı yerlerden mezun olmalarına rağmen gayet iyi maaş alıyorlar. İlk işi ve ilk stajı bulmak zordur ama boun + birkaç yıllık iş tecrübesinden sonra önün açılır merak etme. Mesaj atarsan spesifik bir yer de önereceğim staj için.
  • playing star again  (18.04.24 23:54:55) 
Doğrudan bir artısı olmaz. Şunu demek istiyorum, boğaziçi'den mezun olunca gel hemen seni işe alalım okulun süpermiş demeyecekler. Mezuniyet sonrası veya eğitim sürecinde ekstra çabalaman gerekiyor.

Garanti hayat istiyorsan tıp fakültesine geç. Özel sektör doktorluktan çok daha zor. Ek olarak sömürücü. Doktora kimsenin tafrası geçmez
  • ferenc  (18.04.24 23:58:19) 
önceden ingilizce eğitim dolayısıyla bir artısı oluyordu artık her yer ingilizce eğitim veriyor neredeyse. yani bence boğaziçiden bağımsız artık okuduğun üniversitenin doğrudan bir artısı yok. rekabet artık üniversitenin adından çok daha öte. ve bence doğrusu da bu.

kız kardeşim boğaziçi mezunu ve onun mezun olduğu dönemde boğaziçili olmak hakikaten ayrıcalıktı. çünkü ingilizce eğitim bu kadar erişilebilir bir şey değildi. öne default olarak öne geçiriyordu. şuan böyle bir şey mümkün değil.

çalıştığım iş yerinde yeni başlayanlar arasında boğaziçi ve odtüden mezun olanlar olduğu gibi medipol, gazi ve ısparta üniversitesinden mezun olan kişiler de var. ve hepsi aynı maaşı alıyor.

hekimlik asla salt kazanç odaklı düşünülmesi gereken bir
meslek değil bana göre. askerlik gibi hekimlik de bir hayat tarzı meslekten öte. görece standardı daha yüksek evet ama temposu da yüksek ve dediğin gibi uzun bir serüven. buna uygun olduğunu ve ayak uydurabileceğini düşünüyorsan pekala seçebilirsin. hiçbir şey için geç kalmadın. sen alanında başarılıysan hekimin kazandığı maaşı önünde sonunda kazanırsın hatta fazlasını da. ama bunu hangi işte kazanmak istersin bu senin seçimin. kazanç ve üniversite arasında doğrudan bir korelasyon kurmak hiç sağlıklı bir düşünce değil.
pepsico'da çalışan bir arkadaşım var kendisi önlisans işletme mezunu. benden çok daha fazla maaş alıyor.
  • ezkaza  (19.04.24 01:54:11) 
senin durumun için artısı yok, tıbba geç.


  • gule gule  (19.04.24 08:54:04) 
'Benim gördüğüm, herkes ailesi sayesinde bir yerlere geliyor. Bu kişiler lise mezunu bile olsa bence kariyerlerinde yine aynı noktada olurdu.'

demişsiniz ya bu çok doğru tespit. sen orada olduğun için farkında olmayabilirsin ama boğaziçini kazanmak ve okumak gerçekten zor.

ama fırsat yaratmak sana kalmış birazda. sen zorlamalısın bazı şeyleri kimse kimseye üniversite mezunu diye maaş vermiyor.

mühendislik alanında iyi para kazanmak tıpa göre zor.
  • mikahakkinen  (19.04.24 11:08:31) 
Aile dediğin şey her zaman para ve network değil bazen de iyi danışmanlık ve vizyon sağlıyor.
Ailesi de eğitimli olan insanlar vizyonlu büyüyorlar ve ileride nasıl staj bulunur, nasıl iş bulunur, nasıl bir kariyer kurmalılar, nasıl bir cv oluşturmalılar bunları bilerek büyüyorlar.
Sen bu vizyonu alamadığın için 2. Sınıf sonunda hala bölüm mü değiştirsem diye düşünüyorsun. Haliyle bir mülakata girdiğinde onların çiDiği peofille senin çizdiğin profil arasında fark oluyor.

Staj ve iş bulmak okulun sana otomatik olarak sağladığı bir şey değil. Vizyon da gerekli. Eğer ailen sana vermediyse kendin de geliştirebilirsin.

Ama gerçekçi olalım, staj olayları hep tanıdıkla yürür. Çünkü pek bi önemi yoktur. Bu her yerde böyle. Şirketler de sadece geleceğe yatırım, öğrenciler arasında tanınırlık sağlama vs gibi nedenlerle stajyer alırlar. Stajyerlerin şirketlere başka bir katkısı olmaz. Bu yüzden genelde tanıdıkla yürür. Ya da inanılmaz fazla yere başvurursun vs.
Ama işe başvurma durumu öyle değil. İyi notları olan ve istediği şeyi bilen, kendini geliştirmiş bir boğaziçi mezunu iş bulmakta zorlanmaz. Ama cv hazırlarken, hedef belirlerken çuvallarsan iş ararken de zorlanırsın şuanda stajda zorlandığın gibi.

Ben derslerimi geçeyim, başka bir şey yapmayayım diyorsan doktorluk sana daha kolay gelecektir.

Mesela burslara başvuran arkadaşın nereden haberdar oluyor bu buralara başvuruyor. Sen neden haberdar olamıyorsun. Sen neden farkında değilsin.
Mesela dışarıda boğaziçi makineli mühendisi staja kabul edecek tonla firma var, ama sen bunlara ulaşmakta zorlanıyorsun, farkında değilsin vs. Bınlar hep vizyon konuları, yol yordam bilme, yönlendirilme konuları.
Ailenin bu konularda etkisi torpil bulmak değil güzel danışmanlık vermem aslında çoğu öğrenci için. Ailesinden güzel yönlendirme gören öğrenciler iş hayatına daha rahat atılırlar. Ama bu senin kendi başına kapatamayacağın bi eksiklik değil. Ailenin sana veremediği danışmanlığı, gösteremediği yolu sen kendin arayıp bulmalısın.

Eğer buna üşeniyorsan o zaman doktorluk senin için daha mantıklı.
  • zimbirik  (19.04.24 11:40:21) 
Boğaziçi eski kalitesinde değil. Ülke bu kadar yozlaşırken üniversitenin aynı kalması mucize olurdu. Bölüm kontenjanları çok arttırıldı. Eskisi kadar kaliteli,iyi öğrenci girmiyor. İyi hocalar emekli oldu,özel üniversitelere geçti. Yerlerine de torpilli,nitelik açısından eski düzeyde olmayan hocalar atandı. Bizim okuduğumuz özgür,rahat boğaziçi şu an yok. Şu an iyi bir puanım olsa koç,sabancı gibi iyi öğrenciyi bursla alan bir okulu yazardım sanırım.

Üniversitede eskiden de ekonomik seviyesi yüksek ve akıllı öğrenci olurdu. Bu değişen bir şey değil. Üniversitenin sunduğu imkanlar ve açtığı kapılar azımsanmayacak kadar çok. Tanıdıkla,bağlantılarıyla iyi yerlere gelen insanlar her zaman vardı,hep de olacak. Okulun tüm imkanlarını kullanın. Mesela almanca dersini kredisiz alın,hem not kaygınız olmasın hem dili öğrenin. Danimarka herkese pahalı. Erasmus için daha uygun bir ülke seçilebilirdi. Bümede gidin,staj bulamıyorum deyin. Mentör programı vs vardı,yardımcı olurlar. Bir iki sosyal kulübün bağlantıları özellikle sağlamdır,oralara takılıp çevre edinin.

Ama tıp okumak istiyorsanız,tüm bunlar geçersiz kalır. O zaman biran önce alan değiştirin. Sadece para için tıp okumak şu yaştan sonra çok akıllıca gelmedi. İsteğiniz,ilginiz varsa elbette okunur. Kolay gelsin
  • asteriks  (19.04.24 12:09:26 ~ 12:10:32) 
boğaziçi’nde kim zenginmiş ya. cidden? zeki, disiplinli falan diyin ama “zengin”ler boğaziçi’nde değil ya da zengin tanımınız çok farklı. annesi babası ilk kuşak çalışıp kazanmış ve çocuğunu iyi üniversiteye gitmek için eğitmiş insanlar zengin değil, memurdur.

ve doktor olmak > boğaziçi. türkiye sınırları dışında boğaziçi diye bir şey yok.
  • deartheodosia  (20.04.24 02:45:02) 
bununla ilgili cok yazdim ben duyuruda. ciddi ve uzun yazacagim cunku ben de seninle ayni sartlarda ama senden muhtemelen bir 10 yas falan buyuk bir abinim. hatta ben de makine muhendisiydim yani baya benziyoruz.

oncelikle tespitin dogru, insanlar buyuk oranda ailesinin sartlariyla bir yerlere geliyor. bu yuzden bogazici, odtu vb okullarin basat bolumlerinde agirlikli olarak varlikli insanlar olur. doktor, muhendis, en kotu ogretmen cocuklaridir hepsi. sen staj, is ararken onlar babalarinin yardimiyla coktan baglamislardir. staj icin boyle, is icin de boyledir. mezun olup ailelerinden onbinlerce dolar alarak basar yurtdisina giderler, sen nereden burs bulurum diye kivranirsin. bu seni hayatin boyunca etkileyecek bir durum maalesef. ve acik soyleyeyim ilk jenerasyon hayat kuran insanlardan bir yol olmuyor. sen ancak cocuguna guzel sartlar olusturabilirsin ama senin butun hayatin ev, araba, gecim derdiyle gececek.

bu demek degil ki guzel, refah icinde bir hayatin olmayacak. turkiye standartlarina gore guzel bir hayat yasarsin, yurt disina da gidersin bir sekilde. ama surekli grind edeceksin. simdi biraz opsiyonlarina bakalim.

makinede gidersen onunde iki secenek var. ya sanayide calisacaksin, ya da meslegini geride birakip business olaylarina gireceksin. turkiye'de savunma sanayii disinda hem mesleki, hem maas tatmini veren yer yok makine icin. koc, sabanci vs ozel istiraklerde giris seviyesini surundururler, 35-40 yasindan sonra upper management'a ciktiktan sonra yuzun gulmeye baslar. ankara'ya gelip savunma sanayiine girmek gibi bir istegin yoksa tavsiye etmem. biraz tecrubeden sonra yurtdisina gitsen de makine muhendisliginde para yok.

ikinci secenek olaylarin business, yonetim tarafina kaymak. iste mbb'dir, bankalardir vs. buralardaki isler tamamen relationshiple bulunur. cunku teknik bir know-how gerektirmez. eskiden bogazici bu kapilari rahatlikla acardi, simdi ekonomiden dolayi zorlanabilirsin ama yine de yapilabilir. buranin sikintisi su, surekli grind edeceksin iste. bir is bulup calisacaksin, suyunu cikaracaklar. sonra bir baskasina gececeksin vs. surekli ugrasacak, network kurmaya calisacaksin ve garantin hic olmayacak.

bir ara yurtdisina gitmek isteyeceksin. disarida bogazici'nin prestiji sonecek. surekli ugras yani, surekli kendini ispatlama, mucadele. kaldi ki avrupa'ya gitmek kulaga hos geliyor ama turkiye'de daha cok kazanirsin rahatlikla.

yani ailenin networku yok ama kendi networkunu kurman gerekecek. people pleaser degilsen bu yol surekli struggle yolu haberin olsun. yani ben canavar gibiyim, cok zekiyim burada seni cok bir yere goturmez maalesef. iliskiler, baglantilar, bullshitting ile yurur burada isler. ugras dur. ben bu yola girdim, amerika'da calisiyorum, 30 yasini gectim hala gelecek kaygisi, gelecek derdi var. bu diger bogazicili arkadaslarinin problemi degil, onlar bu yolda rahat giderler cunku aileden ev falan vardir onlarin. 35 yasinda canlari sikilip istifa eder, babalarina bir ev sattirip is falan kurar onlar. sen bunlari sifirdan yapacagin icin, hele bu dunya sartlarinda (olay akp'nin kotu ekonomi yonetimi degil, dunya capinda sikintilar var) cok ugrasirsin. ve acik soyleyeyim gelecek guzel gozukmuyor.

maasli calisan olmak her zaman problemdir. huzurun sarti kendi isini yapabilmektir. doktorluk tarihin her doneminde elit meslektir. kendini gelistirip muayenehane acip sadece bilginle para kazanabilirsin. muhendislik boyle bir meslek degil maalesef. ben simdiki aklimla tip egitimi almak isterdim. hem toplumda sayginligi var, hem yaptigin isin tatmini yuksek, 60 yasinda olsan da iyi doktor toplumda yeri olan, elinde altin bilezik olan doktordur. yani meslek olarak tip, bogazici'nde muhendislik okumaktan ustundur.

uzun yazdim, karisik yazdim ama ozetle; bogazici makine 20 sene once oldugu gibi bir hayat vermeyecek sana. yurtdisina gitsen de amerika veya korfez olmadigi surece para yok. butun dunyada varliklar cok kisitli bir kesimin elinde toplandi. senin de elinde iyi kartlar yok maalesef. eger garanti istiyorum diyorsan tibba gec.

eger gencligim var, heyecanim yuksek ugrasirim diyorsan 2 senede diplomani al. notlarin iyiyse yurtdisina ucretsiz egitime cikabilirsin. bu seni baska bir yola sokar. burada kalirsan yine is bulursun ama ugrasman ve surekli kendini zorlaman gerekecek. battle royal'de diger insanlara gore bir tik daha prestijli olacaksin ama kapilar onunde acilmayacak eskiden oldugu gibi.
  • antikadimag  (20.04.24 20:25:00) 
[]

aracın mevcut sigortası bittikten sonra satışı yapılırsa bir şey olur mu?

mevcut sigortası bitecek. bir süre sigortasız kalacak. bu sürede trafikte olmayacak. sonra satışı yapılacak ve yeni sahibi sigorta yapacak.

alındığından beri sigortalı/kaskolu bir araç.
böyle bir kesintiye uğrama hali, satış sonrası daha yüksek bir sigorta bedeli vb. sebep olur mu?

 
sigortası olmadan satışını veremezsiniz.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (18.04.24 23:55:28 ~ 23:57:04) 
+1

sigortasız satış mümkün değil yaptırmak zorundasın. sonra iptal ettirebilirsin zaten.
15 günlük sigorta ödeyeceksin her türlü.
  • jelly bear  (19.04.24 00:23:17) 
sigorta yaptırmam diyorsanız da aracın satışının olacağı gün yaptırırsınız tabi aylık gecikme oranında zam uygulanıyor o durumda. ben sizin yerinizde olsam sigorta-kasko yaptırırım satılana kadar. doğal afet olur, biri park halinde vurur, kapalı garaj çöker, kapalı garajda fare problemi olur.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (19.04.24 14:22:21) 
[]

Ne Sıklıkta Kıyafet Alışverişi Yapıyorsunuz?

Bir de sadece ihtiyaç halinde mi kıyafet alıyorsunuz yoksa sadece beğendiğiniz için de aldığınız oluyor mu?




 
Giymiyeceğim bir kıyafeti almam. Aldığım yeni bir kıyafeti de ilk fırsatta giyerim hiç öyle bekletemem. Geçen anabilim dalı başkanı hocamızla konuşuyodum, ceketiniz güzelmiş hocam dedim, 5 sene önce almıştım etiketini sabah giyerken kestim dedi. Kendisi de her gün ceket giyen bir kadın yani fırsat olmamıştır durumu da değil. Bana çok değişik geliyor almak için kıyafet almak ve yıllarca giymemek.

Yani ihtiyacım yokken beğendiğim bi tişört vs olursa da alırım ama zaten muhtemelen benim kıyafet sayım ortalama bir insana göre azdır o yüzden arada kaynamıyor aldığım kıyafetler

Sıklığıyla ilgili yorum yapamam çünkü haftada 4-5 parça aldığım da oluyor aylarca alamadığım da, çok değişken
  • nundu  (18.04.24 21:46:10 ~ 21:47:31) 
bir sebepten ihtiyaç doğduğunda alıyorum.

- iş yeri/düğün/okul vbg. konularda kıyafet yönetmeliği
- kilo değişiklikleri
- kıyafetlerin eskiyip renklerinin solması
- kıyafetlerin eskiyip hasarlı hale gelmesi

kıyafet alışverişi yaparken midem bulanıyor. Aşırı sıkıcı bir süreç. Keşke tek tip şu uzay zamanı kıyafetlerine geçsek.
  • nawar  (18.04.24 21:54:06) 
Nadiren begendigim icin aliyorum. Aldiklarim hep ihtiyac. Ihtiyac derken mont falan gibiler cogunlukta ama mesela bi yere gidicem o ortam icin giysiyi de ihtiyac kategorisine sokuyorum. Ama hep bir amaca yonelik oluyor alisverislerim. Zengin degilim ama kaliteli urunler alirim hep. Uzun zaman giyerim aldiklarimi da o yuzden oyle pek sik alisveris yapmiyorum. Bu yil mont aldim mesela ama en son 5 yil once almistim bi mont.


  • Kittie  (18.04.24 22:09:13) 
sadece ihtiyac halinde. begenmek icin bakmak lazim. bakmiyorum bile. cok az para harciyorum üste basa.


  • robert bosch  (18.04.24 22:43:24) 
her fırsatta sevdiğim markaları hızlıca gezer yeni ne varmış bakarım. online olarak da beğendiğim kıyafetleri alır, evde dener, olmazsa iade ederim.

her sene en az 4-5 takım elbise alıyorum. 20'den fazla gömlek alıyorum. 3-4 kot, 10-15 tişört. 5-10 ayakkabı.

her zaman jilet gibiyimdir. spor yaptığım için kıyafetler üzerimde iyi duruyor.
  • gabe h coud  (19.04.24 00:23:40) 
ihtiyacım olursa alırım. dolapta daha yeni alınmış, az kullanılmış giysiler varken sırf beğendim diye almam.
3 tane kot varsa ancak bir şey olursa,aşınırsa falan yenisini alırım. mümkün oldukça gider aynısından alırım.
veya çok çok indirimli bulursam yedek olarak alır saklarım.

öyle çok beğendiğim-hoşuma giden bir şey görürsem mağazada görüp doğrudan hiç bir zaman almam. dener, bedenine bakar, internetten araştırırım. bir indirim veya kupon bulursam anca öyle alırım.
  • my fault  (19.04.24 01:05:06) 
nawar +1


  • hrskrs  (19.04.24 09:15:39) 
Elbise sevdiğim için görüp beğendikçe alırım. Kot,kazak vs ihtiyaç olunca alıyorum.


  • asteriks  (19.04.24 09:42:34) 
beğenmek için önce bakmak araştırmak gerekiyor. ölümüne ihtiyacım yoksa kıyafet almam. sevmiyorum alışveriş yapmakla uğraşmakla.


  • co2s2  (19.04.24 17:30:32) 
ben sık alırım. beyaz tişörtün, gömleğin fazlası olmaz. giyiyorum da.


  • oyokbuyoknevar  (19.04.24 21:07:39) 
Çok fazla evi doldurmayı sevmem şahsen tüketim olarak çılgınlar gibi alışveriş yapmayı sevmiyorum. Alacağım zaman kaliteli ama az almaya çalışıyorum mümkünse, örneğin indirim dönemini beklerim acele ihtiyacım olmuyor genelde her şeyim var. Beğendiğim için alma durumum da klasik ve sürekli kullanabileceğim parçalar için geçerli sezonluk şeyi gaza gelip almam.


  • titanic kemancısı  (19.04.24 21:12:37 ~ 21:13:32) 
devamlı kilo verip durduğum için bu ara sık sık alma ihtiyacım oluyor ama normalde kendime kıyafette pek alışveriş yapmam, bayağı keskin kurallarım var giyimde. çantaya, ayakkabıya vs. para harcarım. beğendiğim bir şey çıkarsa da parayı düşünmem alırım, çok bir şey bulamıyorum çünkü tasarım olarak hoşuma giden ve kumaşı ve dikişi kaliteli olan şeyler.


  • deartheodosia  (19.04.24 21:20:37) 
is ve disarisi icin bluz, elbise adl, ipekyol, mavi her sezon bakarim, cok begendigimi alirim, indirim beklerim.

dusununce pantolon mesela pandemiden beri almadim, tisort vs lazim oldukca aliyormusum.
  • durgunfoton  (20.04.24 00:26:31) 
benim telefonumda 3-4 tane alışveriş için app var. sürekli oralardan indirim kovalarım. eğer bir üründe iyi bir indirim yakalaram bazen ihtiyacım olmasa bile alırım. maalesef :(


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (20.04.24 00:41:35) 
[]

4 diş ipmlant

4 tane diş implant işlemi kaç ayda biter. yaklaşık ücreti nedir




 
sayıdan bağımsız, marka, yapılacak yer, sizin sağlık durumunuza vb. bağlı. 6 hafta ile 6 ay arasında iyileşme süreci.

merdiven altı ucuz yerlerde 8-10 bin tl. normal yerlerde 15 civarı. iyi markalar 750-800 euro.
  • bir ileti paylastim  (18.04.24 21:30:07) 
iki dişi 50.000e yaptırıyorum dedi bi arkadaşım.


  • elorelia  (19.04.24 09:28:48) 
[]

İyi zeytin nereden bulurum?

Özellikle sert etli zeytine marketlerde denk gelemedim bir türlü. Direk üreticiden aldığınız zeytin var mı? Online satışı olacak




 
İyi zeytin aramakla bulunmaz ancak bulanlar da arayanlardır...


  • burka  (18.04.24 22:34:41) 
Yıllardır Avni erel özel seçme zeytin alıyorum, tat ve kalite olarak hiç değişmedi. hepsiburada üzerinden satışı var


  • obscure  (19.04.24 10:05:03) 
sert zeytin seviyorsan kırma zeytin bak. çizik yumuşak olur.


  • mikahakkinen  (19.04.24 11:11:23) 
[]

ev sahibi %300 zam yapmak istiyor, evden çıkarabilir mi?

5 bin lira olan kirayı en az 15 bin liraya çıkarmak istediğini söyledi.

kontratın 5. yılı, 1 buçuk ay sonra dolacağı için, sanırım istediği kadar zam yapma yetkisine sahipmiş.

geçen sene kirayı 2500 liradan 5000 liraya çıkarmıştık.

sanırım, yeniden değerleme için mahkemeye gidilebiliyormuş. eğer yeniden değerleme için mahkeme gidelim dersem, komple evden çıkarma hakkına sahip mi?

bir de son bir not olarak, internetten bu bölgedeki ev kiralarına baktım. çok daha iyi durumdaki evler, 13-14 bin lira bandında ilanda görülüyor.

bu aşamada sizce ne yapmalıyım?

 
Ben geçen sene %200 yaptım ancak şu an piyasanın yarısı kaldı kiram yine de. Dolayısıyla oranlar anlamsız. Bana göre makul olan şudur, madem ki civar 13 - 14 bin TL 10 bin TL makul o zaman. Orta yolu bulun, tasvip etmesem de hâlâ %25 olayı geçerli. Bunu da hatırlatın, tehdit gibi değil de orta yolu bulmak istediğinize vurgu yaparak.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (18.04.24 20:49:50) 
* 5 binden 15 bine çıkarırsa zam %200'dür.

* 5 sene sonunda oran haricinde rayice göre artırma hakkı vardır. Rakam şu şekilde belirlenir. Evi şu an kiraya verse, kaç TL'den verirse, o rakamdan %10-%15 düşürülür. Yani evinizin şu an kira değeri 15 bin ise, sizin 13bin - 13.500 TL kira vermeniz lazım.

* Aynı binada veya sitede ev varsa bakın ve ona göre pazarlık yapın. Aynı yerde kiralık yoksa, bölgedeki sizin evinize eşdeğer evlere bakın. m2, oda sayısı vs. vs.

* 5 sene sonunda, sebepsiz evden çıkaramaz.

* İyi niyetle konuşarak, anlaşmaya çalışın.

.
  • kartallar yuksek ucar  (18.04.24 20:58:17) 
%300 zaman yapılması derken,
5000 liranın da gerçekten şu
zamanda genel kira piyasasının altında kaldığını unutuyoruz.

Burada, çevredeki diğer kira durumları ile kısa süreli de olsa kendimizi ev sahibinin yerine koyarak meseleyi ele almak lazım.

Araştırırsanız deprem bölgesinde ayda 5000 liraya bir konteynera kira vermeye razı insanlar dahi var.
  • diyecevaplandı  (18.04.24 21:19:15) 
Hocam bence de anlaşmaya çalışın. Muadil evlerin kiraları 15 k ise 13 teklif edin mesela. Evden çıkarma işi çok karıştı, bir avukatla görüşmekte fayda var.

Taşınma işi de çok masraflı şu an. Bölgenizde nasıl bilmiyorum ama bizim buralarsa aynı mahalleye bile korkunç paralar isteniyor. Artı depozito + emlakçı komisyonu ve diğer masraflar eklenince…
  • eisberg  (18.04.24 21:29:30) 
Çevredekiler 13-14 bandında ise ve 5 yıl da doldu ise mahkeme masraflarını ödersiniz. Üstüne bir de zaten tahminen 12-13 bin civarı kira ödemeye başlarsınız. Bence bile bile o masrafa girmenize gerek yok. Hayır, evden çıkarmaz ama mahkemenin belirlediği o 12-13 bin lirayı ödersiniz yine. Pazarlık masasına oturup makul bir yerde anlaşın.

Bu arada 5000'den 15000'e çıkmak %300 değil %200 zam.
  • nawar  (18.04.24 21:37:15) 
kabul etmelisin, uğraşma.


  • false pretension  (18.04.24 22:02:10) 
Kabul etmek zorunda değilsin.

Ev sahibinin 5. yılda rayiç bedele getirmeye hakkı var, seni çıkartmaya hakkı yok.

İyi niyetle yaklaşın, çok daha iyi durumdaki evler 13-14 civarı ise, 10-13 arası teklifinizi yapın. Ev sahibinin de hakkına girmeyecek şekilde, yine de kabul etmiyorsa niyeti bozuktur. O zaman da biz anlaşamayacağız yasal haklarınızı kullanabilirsiniz deyin.
  • PoscheN  (19.04.24 09:06:38) 
@poschen +1


  • ruhlardan esinlenen karga  (19.04.24 09:11:21) 
Anlaşmazsan muhtemelen en fazla 2 sene daha oturursun o kadar.

15.000 olacak ama burada önemli olan rayiç kira bedeli. rayiçler 20 falansa hemen kabul et derim.
  • liberal  (19.04.24 09:19:29) 
yüzde 15 temmuz 2024 e kadar devam ediyor.diyelim ki yüzde 15( veya gönlünüze göre daha fazla) yaptınız ama o kabul etmedi 5. yıl dolduktan sonra ancak kira düzenleme için dava açabailir. o davalar birinci cok uzun sürüyor ikinci hakim hakkaniyet, rayice bilirkişi raporlarına göre karar veriyor.tahliye zaten edemez kontratınıza şu tarihte cıkacağım gibi bir ibare olmadıktan sonra kontatınız uzar ve 10+1 yıl o evden sizi cıkaramaz, tahliye davası açamaz. buna göre konusun tehditlerinden de korkmayın kiracı olarak hukuk sizi koruyor merak etmeyin


  • daha neler  (19.04.24 09:48:15) 
şu an davası ıkı yıldır devam eden biri olarak yazdım bunları sürece hakımım aklına takılan bişey olursa yaz bana


  • daha neler  (19.04.24 09:49:23) 
Size pek çok karışık şey söylenmiş, şaşırdım.

Sizi 10 yıl bitmeden çıkaramaz. Sadece kiranızı mahkeme sonucunda benzer evlerin kirası seviyesine getirebilir.

Sizin yerinizde olsam ev sahibine 9-10 bin lira teklif ederim ve derim ki eğer kabul etmiyorsanız %25 zam yapayım ve siz yasal yollara başvurun.

Mahkeme 1-2 yıl sürecek. Dava açıldığı tarihten itibaren geri dönük kira ödeyeceksiniz (mesela 7 bin kira veriyorsanız ve mahkeme 12 derse o 5 bin liralık farkı mahkeme sonunda ödemeniz gerekecek)

Bildiğim kadarıyla mahkeme masraflarını da hep ev sahibi ödeyecek. Siz de bir avukat tutup onun masrafını ödersiniz. Sonuçta çok karlı çıkarsınız bu işten.

Burada pek çok farklı fikir var, kafanız karışmıştır. Ama valla en doğrusu benim söylediğim :)
Benzer evler şu anda 13-14 bin liraysa eski kiracının 10 ödemesi bence normal, 13 ödemesi fazla olurdu.
  • michael_knight  (19.04.24 11:16:33) 
Tamam, 3-5 bin TL kazanç için, ev sahibini mahkemeye yönlendirdin. Bu adam eline ilk fırsat geçtiğinde bunun hesabını sana sormayacak mı? Bir kaç sene sonra kiralar 15 değil de 45bin olunca ne yapacaksın?

Ev sahibinizle arayı iyi tutun. Türkiye'de kiralama piyasası bombok bir yere doğru gidiyor.

Karşılıklı konuşarak, onun hakkını yemeyecek, sizi de mağdur etmeyecek bir rakamda anlaşın. Adalet çok yavaş, adamın parasını eritip, kullan tavsiyelerine uymayın. 1 sene oyalarsın, 2 sene oyalarsın ama bir yerde önüne gelir bunlar.


.
  • kartallar yuksek ucar  (19.04.24 12:40:22) 
Yeni kiracıların 13-14 liraya ev tuttuğu bir yerde 5 yıllık kiracı olarak 10 bin lira kira ödemek gayet normal.
13 bin liralık evdeki eski kiracıdan 15 bin lira isteyen ev sahibini hiçbir para doyurmayacaktır.

Birkaç sene sonra kiralar 45 bin lira olunca bu canavar ev sahibi çok daha çirkin bir hale gelir. En iyisi yasal yollardan ilerlemeniz.
Kiralar 45 bin liraya da gelmez zaten.

Ev sahibinin düşünmesi lazım kiralar 45 bin liralara gelirse ve ben kiracımı bu şekilde sıkıştırırsam 45 bin liralık evde 15 bin liraya oturur ileride. Ben en iyisi kiracıma makul davranayım diye düşünmeli.
  • michael_knight  (19.04.24 12:52:43) 
%25 meselesi çok saçma. ben kendim de kira oturuyorum. ev sahibim aradığında söylediği rakamı pazarlık yapmadan ödüyorum.

etraftaki benzer evlerin değerlerine iyi bakmak lazım. gerçekten 13-14 bandıysa, sizin de en azından 10bin demeniz gerekir.

ev sahibinizin rayiçin de üstüne çıkarma sebebi, gelecek sene yine %25 yapma zorunluluğu olursa, ve siz de bu %25'i kullanırsanız, kirasının hepten erimemesini sağlamak.
  • co2s2  (19.04.24 17:45:15) 
kartallar yuksek ucar+1

anlaşma yolu varken davalık olup sonra ev sahibinden anlayış beklememek gerek. buradakilerin gazıyla mahkemeye gitmek yerine güzel güzel konuşun, anlaşın. iyi bir kiracıysanız, ev sahibine sıkıntı çıkartmıyorsanız zaten anlaşmaya razı olacaktır. aksi türlü de madem daha iyi evler daha uygun fiyata kiraya veriliyor, o evlere geçin. insanlar sinir stres sahibi oluyor durduk yere (kiracı/ev sahibi ayırmıyorum). uğraşmaya değmez.
  • deartheodosia  (19.04.24 19:58:50) 
[]

şimdi ip atlıycam 1 hamburger bol kızartma yedim bi bakın hele?

öncesinde 20 dakika bulaşık falan yıkadım. biraz sonra 20 dakika daha hafif işler yapcam sonrasında ver elini ip şıp şıp terleyene kadar atlıyacam. gidişatım doğru mudur?




 
Değil. Spor yaparak olmuyor malesef. Son yıllarda yapilan calismalarda aslında sporun yaktığı ekstra kalorinin yüzde 40-50 kadar fazla hesaplandığı söyleniyor. Ki aslında diyet yapmadan kilo verilmez lafinin da aslinda bir kaynağı bu.

Google'a göre 1 saat ip atlamak 750 kalori. Hamburger ve kizartmadan alinan tahminen 1200 en az. Bu noktada 2 saat ip atlamaniz lazım, nonstop.

Bu tabi günlük almaniz kaloriyi asiyorsa. Asmiyorsa gerek yok.
Asiyorsa da gidisat bastan yanlış zaten.
  • logisticsmanager  (18.04.24 20:29:07) 
@logisticsmanage, kilo vermek değil amacım tam tersi almak ve birde sağlıklı olmak.


  • geveze yazar  (18.04.24 20:30:56) 
o kadar yedikten sonra ip atlarsanız şıp şıp terlemeden foşur foşur kusabilirsiniz. 2 saat boşluk olması iyidir arada.


  • inside story  (18.04.24 20:35:02) 
@inside story, heh işte bunları öğrenmek istiyorum o yüzden önce yavaş yavaş hafif işler yaptım.. 1 saat yetmez mi?


  • geveze yazar  (18.04.24 20:42:44) 
kesinlikle doğru değildir maalesef.

en başta egzersizin yaktığı yağ her zaman abartılır. egzersiz sağlıklı yaşamın doğal parçası ama kilo vermekten ziyade kalp-damar sağlığına, dolaşıma etkisi var. yoksa affedersiniz eşek gibi saatlerce yürüseniz de koşsanız da muhtemelen iki kaşık pirinç yediğinizde yaktığınızdan fazla kalori alacaksınız. diyeti kontrol etmek hem daha verimli hem de kolay bir yol. çünkü gelin itiraf edelim: bir ponçik çikolatayı yememe iradesi göstermek, bir saat koşmaktan çok daha kolaydır.

"kilo almak ve sağlıklı olmak istiyorum" demişsiniz. bu durumda en mantıklısı kas kütlesini arttırmak. kas kütlesi için de protein ve sağlıklı yağ bakımından zengin bir diyet lazım. hamburgerle kızartmada bunların hiçbiri yok. lömbür lömbür yağ biriktirmiş oluyorsunuz. bir hamburgerin, kızartmanın kalorisi de gerçekten 20 dakika bulaşık yıkamak ya da ip atlamakla gidecek gibi değil maalesef.

hem kilo alayım hem sağlıklı olayım diyorsanız temel olarak bol karbonhidrat (mümkünse kompleks olsun) ve protein tüketip ağırlık antrenmanı yapmak en mantıklısı. böylelikle hem vücuda gireni depolarsınız hem de ağırlık kaldırdığınız için kas kütleniz artar.

kilo almak mesele değil. çerçöp yiyerek üç ayda obezin önde gideni olursunuz, dert değil, nereden bildiğimi sormayın ahaha. ama hem sağlıklı hem kütleli olmak gerçek anlamda amele işi, vücut geliştirenler filan boşuna bu kadar uğraşmıyor. yağlanmak, şişmek çok kolay... abur cubura abanın, iki ay sonra sizi kimse tanıyamaz. ama sağlıklı kilo alayım, yakışıklı olayım, gelen kilo kas olarak gelsin diyorsanız canavar gibi et filan tüketmeniz lazım. işte et, yumurta, makarna, pirinç vs...

kısacası eğer hedefiniz ölüp gitmek değilse hamburger ve kızartma hiçbir diyetin esas oyuncuları olamaz. yerseniz ölürsünüz demiyorum ama sağlıklı kilo almak (ya da vermek) isteyen birinin yönelebileceği herhalde son seçenekler bunlar.
  • mark greg sputnik  (18.04.24 20:53:05) 
Kilo almak olduğunu hiçbir yerde görmediğim için mantıken vermek dedim. Bir dahakine yazarsaniz iyi olur.

Bana iki saatte yetmiyor ağır yemekten sonra çünkü salata yemek ile hamburger ve kizartma yemek arasında fark var. Bu soruya kimse cevap veremez ve hata yapmadan ogrenemezsiniz. O yüzden size uygun zamanda atlamaya baslayin ve kötü olursaniz öğrenmiş olursunuz. Ben 15 yıldır spor yapıyorum, bir sürü hata yaptım. Hata yapmadan öğrenilmiyor.
  • logisticsmanager  (18.04.24 20:53:13) 
Yürüyüş falan olur da ip atlamak için aradaki süre yetersiz.
Kustururamasa bile rahatsızlık verir gibi.

  • Mirket  (18.04.24 20:53:18) 
Besinleri sindirmede termik ısı etkisi söz konusu. Sindirim sırasında vücut ısısı yükselerek metabolizmayı hızlandırıyor. Aldığın kalorinin 20% si bu şekilde yakılıyor zaten vücut tarafından. Bu en çok protein aldığında faydalandığın bir süreç. Nedense Türkiye'de insanların pek haberi yok. Kızartma yeme, hamburgerde sorun yok.


  • perfectum  (19.04.24 04:52:20) 
@perfectum; haberimiz var da bana siz biraz abarttiniz gibi geliyor.

Mike israetel;
youtube.com

Layne norton;
youtube.com

Elinde 1000 kalori olan hamburgerin 200un böyle yakılıyor diyen kaynak varsa kullan tabi de günlük hayatında hamburger ve kizartma yiyen birinin hayatini etkileyecek kadar bir şey değil tef. Hamburger içinde ne kadar protein carb fat var bakıp sonra tahmini hesaplamak gerekecek ve eminim yüzde 20 cikmayacak totalde.
  • logisticsmanager  (19.04.24 09:31:42) 
[]

Hangi elbise

Hangi elbise daha hostir?
1. i.hizliresim.com
2. i.hizliresim.com


 
1.


  • pianeta  (18.04.24 19:35:00) 
Bir bir bir


  • Tina  (18.04.24 20:08:08) 
ikisi de hoş değil. kadının bacağını göstermesi hoş kılmış sadece.


  • geveze yazar  (18.04.24 20:11:28) 
@geveze yazar, nesi hos diildir? Boyu ise evet ben de katildim


  • arbre  (18.04.24 20:14:19) 
kimono gibi duruyor ikisi de.


  • geveze yazar  (18.04.24 20:23:54) 
Yani 1.si giyeni dev bir vazo olarak gösterir. Bu yüzden 2 diyorum.


  • anlatamıyorum  (18.04.24 21:07:18) 
hicbiri.


  • robert bosch  (18.04.24 21:09:02) 
İkisini de çok beğenmemekle birlikte içlerinden 2.


  • pispinti  (18.04.24 21:35:29) 
boyun bu kadar uzunsa her ikisi de güzel. 173 ve altındaysan her ikisi de çirkin.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (19.04.24 00:53:45) 
1


  • cooperr  (19.04.24 01:51:50) 
2 tam bu zamanlarda giyilir. kıvrımlı vücutlara daha çok yakışıyor.
kolları biraz düzelttirmek lazım. saçma bir yığın kumaş duruyor öylece.

1 herkese olmaz. nevresim takımı gibi olursunuz, aman.
  • gabe h coud  (19.04.24 02:10:25 ~ 02:11:51) 
ilki


  • co2s2  (19.04.24 17:36:42) 
[]

Bu tweti ya da hesabı nasıl bulabilirim?

Dün ya da bir önceki gün Twitter'da gezerken ana sayfama bi gönderi düştü. Türkiye haritası vardı ve iki tane noktayı seçmişlerdi. "Buralarda fay hatları sıkıştı, deprem olması muhtemel" gibi bir şey yazıyordu. O iki noktadan birisi Tokat civarıydı ve malumunuz dün geceden beri 2 tane önemli sayılabilecek deprem oldu.

Diğer nokta Batı Anadolu'da bir yerdeydi. Afyonkarahisar, Kütahya civarında bir yer. Tweeti 2 -3 saniye gördüm sonra da geçtim, böyle şeylere bakmadığım için ana sayfama depremle ilgili gönderi düşmez asla.

Şimdi çok merak ettim hesabı, bulamaz mıyız acaba?

 
(git:twitter.com )
bu mu? şimdi buna bakıyordum.

  • scudman1  (18.04.24 18:36:00) 
scudman1 'in paylaştığı twitte bahsedilen SSGEOS'un twiti

twitter.com
  • jülsezar  (18.04.24 18:57:36) 
bu adam aylardır türkiyenin lafını etmiyordu. ne zaman 4 üzeri bir deprem olsa türkiye için felaket senaryoları yazmaya başlıyor. herhangi bilimsel dayanağı olmayan tahminleriyle milleti korkutuyor.


  • false pretension  (18.04.24 22:03:54) 
[]

şarjlı matkap tavsiyesi

www.trendyol.com

şurdaki matkaplardan 700 liralık olanlardan birini alsam iş görür mü?

hangi özelliklerine dikkat etmemi tavsiye edersiniz?

 
İşe bağlı olarak değişir ama günümüzde 700 liralık bir matkabın iş görmesi bence zor. Ufak tefek işleri görse dahi ilk zorlamada dağılması muhtemel gibi geliyor bana.

Bence adı sanı bilinmeyen markalar yerine bilinen bir markanın en basit ürünlerine bakın eğer fiyat kaygınız varsa. Bosch, Dewalt vs pahalı kaçarsa Einhell bakabilirsiniz.
  • 10551037  (18.04.24 19:06:25) 
Ben einhell den memnunum


  • mirty  (18.04.24 21:27:41) 
Bu linktekiler Cin mali matkaplara benziyor. $15-$20'a satilan matkabin maliyeti nedir acaba?
Almayin bunlari.

  • thetruenorthstrongandfree  (19.04.24 02:32:15) 
arada bir vida sıkarım, belki bir iki yer delerim, şarjı çabuk bitmeye başlarsa problem değil derseniz alabilirsiniz. zira ciddi işlerde kullanılan aletler gerçekten ciddi paralara satılıyor ve ticari amacınız yoksa bence gereksiz.

biz ticari anlamda kullanıyoruz. 7 senedir kullanılan dewalt vardı o kadar kötü kullanıma rağmen anca bozuldu gittik yenisini aldık. (fiyatı ne sen sor ne biz söyleyelim)
  • bravoteam  (19.04.24 16:05:01) 
Yılda bir iki defa kullanacaksanız şarjlı almayın. Bir şeyleri delecekseniz (yılda bir ikiden fazla) ucuzunu almayın.


  • sumuklurakun  (19.04.24 17:41:32) 
Attığını bilmiyorum ama ben 4-5 ay önce 300 liraya mı 350’ye mi ne alınabilecek en ucuzunu aldım, iş görüyor. Ama bende dewalt dcd ‘de var bence piyasanın en iyisi (başka işlerim için lazım oluyor)

Geçenlerde sehpa sipariş ettim, 300’lükten tak tak takıp geçtim çok kolaydı. Kullanım amacı ayda yılda bir sehpa dolap gelsin tak tak vurayım ise alın geçin
  • avatar is back  (19.04.24 17:52:31) 
[]

Tatlandirici onerisi?

Merhaba caya kahveye kullanmak icin Kalorisi en düşük en doğal tatlandırıcı ne önerirsiniz?




 
En zararsızı beyaz şeker


  • Mirket  (18.04.24 19:15:34) 
splenda sukraloz bazlı, tatlandırıcılar içinde en zararsızı. yani milyon tane falan kullanınca kanser etkisi var e zaten bunun yerine şeker kullansan da var yani o

splenda.com.tr
  • neira  (18.04.24 22:52:42 ~ 22:52:51) 
savaş zamanı erzurum ve civarında kıtlama şeker bulunamadığı için insanlar kuru dut ile içermiş çaylarını. en sağlıklısı da budur. çayın içine koymuyorsun elbet, dutu yanağının içine alıp çayını içiyorsun.
ben çayımı balla içiyorum ama kalorisi düşük değil tabii.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (19.04.24 00:55:28 ~ 00:59:28) 
[]

go pro kaç almalı?

hem arabanın ön camına yapıştırıp trafikte ön tarafı kayıt almak, hem de motorla gezerken kaskın üzerine ya da göğse takmak için.. youtube'a koyunca 1080p kalitesinde olması benim için yeterli. go pro 7 de iş görüyor gibi ama 11 i de çıkmış, şimdi 10bine de var 20 bine de, aynı kamera 17 bine de var 22bine de, bi sürü de aksesuarı lensi var, hangisini alayım. benim alacağım tek parça olsun mümkünse. şu amcanıza bi link atın al dayı bu linke tıkla satın al, ben aldım kullanıyorum aha da çektiğim videoların kalitesi de şu diye youtube kanalınızı da atın, hem abone de olurum :P (olmadı).




 
5 black yeterli bu senaryoda.


  • orient blue  (18.04.24 18:28:49) 
[]

Bu patternde bir Instagram sayfası hatırlayan

Instagram'da bir adam vardı sokakta çaresiz ve bakımsız kalmış bir köpeği görüp etkileniyor ve sahipleniyor. Tüm özel zamanını neredeyse onunla geçiriyor. Göl deniz kıyısına falan gidip manzara eşliğinde ya da karda köpekle konyak içiyor falan. Duygusal bir adamdı. Moda fotoğrafçısı olabilir, gay değil. Çok popüler bir tip değildi ama bir yerden denk gelmiştim. Hatırlayan ya da bilen var mı tşkler

Not: Türk


 
[]

Arabayı bırakmanız lazım diyen esnaf

Kayınpederin toyota verso aracı ac'yi açınca üflüyor ama lo'ya getirsem bile soğutmuyor öyle üflüyor sadece.

Gazına birkaç ay önce baktırmış adamlar bizim yapacağımız bir şey yok gazı tam demiş. Başka bir yere yönlendirmişler. Oradaki adam da bırak aracı akşam alırsın demiş, güven vermeyince bırakmamış kalmış öyle. Araba çok temiz ve orijinal içinden parça vs. alsalar ruhumuz duymaz.

Şimdi yarın yine bir yere götüreceğim arabayı.

Adam bırakman lazım derse başında mı bekleyeyim bütün gün napayım?

 
içindeki parçayı çalmaya tenezzül etmeyece4k birini bulmak lazım il ilçe neresi acaba


  • kimsesiz genc boga  (18.04.24 16:27:49) 
Sabah erken saatte gidin, bugün uzun yola çıkacağım yaptırıp çıkmam lazım derseniz belki bırakmanızı istemezler.


  • Tutkun  (18.04.24 16:45:18) 
Gaz tamsa kompresör arızalı olabilir, kayış sağlamsa kavraması problemli olabilir, sigorta atmış olabilir.

Eğer bırak diyorlarsa güvenme, başında bekle direkt.
  • kimlanbu  (18.04.24 17:26:28) 
başında bekle.


  • adivar  (18.04.24 19:50:31) 
Şehir ankara ise dörtnal toyota yı tavsiye ederim


  • mirty  (18.04.24 21:23:07) 
Kompressorse problem degistirilmesi en iyi ihtimalle 3-4 saat surer.


  • thetruenorthstrongandfree  (19.04.24 03:13:47) 
[]

Girişim Fikri Hakkında

Merhabalar ,

Pet ürünleri satacağım bir işletme açmak istiyorum.
Yalnızca internet üzerinden satış olacak. İlk etapta düşük siparişler ile yurt dışından alacağım. Daha önce böyle bir tecrübesi olan biri ile iletişim kurmak istiyorum. Yardımcı olabilir misiniz?

 
[]

kirayı elden alan ev sahibi

2019'da kirayı elden alan ev sahibim vardı. sebepsiz olarak depozitomu da vermemişti. bu adamı kirayı elden aldığı için şikayet edebilir miyim şimdi? ev sahiplerinin kira bildirimi yapmamasıyla ilgili haberler dolaşıyor. 2019'u kapsıyor mu yoksa geç mi kaldık? önerisi olan var mı?




 
kirayı ödediğinize dair makbuz imza vb var mı ?


  • jülsezar  (18.04.24 16:02:33) 
189 Alo Maliye hattını arayın sorun hocam. Söz konusu para olunca eğer böyle bir durum varsa ilgilenirler hemen :D


  • nuevo  (18.04.24 16:03:04) 
elinde net belge yoksa sıkıntı. o da bu sefer kiralarımı ödemedi deyip icra takibi yapabilir. ıslak imzalı bir şeyin yoksa bulaşma.


  • retiredcolonel  (18.04.24 16:13:26) 
Ekşiden: bir işyeri elemanı sigortasız çalıştırıyormuş, şikayet etmişler, 'delil var mı?' Diye sormuşlar. Kontrat var ama ödeme belgeniz yoksa adam sizi şikayet edebilir üstüne :(


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (18.04.24 18:08:10) 
[]

fiam/civi anahtar takili kaldi

selam yeni evde ust taraftaki kilidin gobegini degistirdik. anahtari takinca orda kaldi oyle. kilidi acip kapatiyor ama anahtari cikaramadik bi turlu. sanki oraya sabitlenmis gibi ama gayet de rahat girmisti. napmak lazim simdi?




 
anahtarı yanlış bir açıda çıkarmaya çalışıyor olabilir misiniz? ters ve yatay hizalayıp çıkarmayı deneyin isterseniz.


  • shadowfollower  (18.04.24 15:40:00) 
[]

ucaksiz almanyaya gitmek

ucak korkusu olan buyuklerimiz icin en mantikli en sancisiz cozum nedir? tren, otobus vs tecrube eden oldu mu?




 
buyukler icin en mantiklisi otobus sanirim. trende aktarma, gir, cik falan uzun is.


  • buenosdias  (18.04.24 15:14:27) 
Otobüs +1

Ulusoyun Köln'e seferi vardı diye biliyorum. Berline olmayabilir. emin değilim. Ama otobüs şirketlerinin kitlesi sizsiniz. Uçak korkusu olan insanlar için zaten sefer koyuyorlar.

Bu arada yolculuk 1.5 gün falan sürüyor. Biraz zorlayabilir.
  • nuevo  (18.04.24 15:44:17) 
  • but that was just a dream  (18.04.24 18:34:56) 
Almanya'yı bilmiyorum ama Viyana'ya arabalı tren var mesela. Edirne'den biniyorsun arabanla, Viyana'da iniyorsun.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (18.04.24 21:04:37) 
[]

Bulgaristan'tan araba ile transit geçiş

Bulgaristan transit geçişlerde vize istemiyor(du). 1 Nisan itibariyle onlar da Şengen'e geçtiler. Merakım şudur, ben arabam ile hiç bir yerden vize almadan şimdi Bulgaristan'ı transit geçip Makedonya, Kosova, Sırbistan, Bosna'yı arabayla gezebilir miyim net bilgisi olan var mı?




 
hayır tabi ki. şengeni olandan transit vize istemiyordu zaten önceden de.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (18.04.24 18:12:15) 
[]

trendyol yemek'te dönen ketenpere

aynı restoran birden fazla isimle hizmet veriyor. mesela normalde sipariş vermediğim bir restoran var ama farklı isimle de satış yaptığı için ben de başka bir yer sanıp sipariş veriyorum ama gelen kutuda bile o istemediğim restoranın logosu var. meğer aynı yermiş.

diğer bir katakulli de mesela aynı restoran hem hamburger hem tatlı satıyor. bunlar için ayrı ayrı profil oluşturmuş. bu yine kabul edilebilir bir şey ama bir aldatmaca var sonuçta farklı isimler.

bu aldatmacaları şikayet edebileceğim bir kurum yok mu? insanları kandırmak bu kadar kolay olmamalı.

 
(bkz: ghost kitchen) olayı buraya da gelmiş sanırım.


  • inheritance  (18.04.24 14:24:50) 
Yok.
Resmi olarak şikayet edebileceğimizi sanmıyorum. Çünkü hukuki olarak bir sorun yoktur. Farklı iki şirket kurmuştur muhtemelen.
Trendyol'a şikayet etsek umursayacağını sanmıyorum, zaten o da bu işin bir parçası.

Bizim mahallede bir kebapçı var, puanları iyiydi. Tam sipariş verecekken gördüm ki yorumlarda sushi'lerinin iyi-kötü olduğundan bahsetmiş insanlar. Bizim mahallede de Dürüm Molası ve Meşhur Pideli Döner aynı restoran. Böyle pek çok yer var.
Başarılı bir kebapçı vardı bizim mahallede, puanları çok iyiydi. Sonra çok zam yaptı. puanları düştü. Dükkanın ismi X kebap'tı.
X Kebap ve Baklava adıyla yeni hesap açtılar. Fiyatları düzgündü. Puanları yeniden yüksek hale geldi.

Trendyol da bu işin bir parçası o yüzden bu konuda çözüm bulabileceğimizi sanmıyorum.
  • michael_knight  (18.04.24 14:50:45) 
ilgili restoranlara ait firma bilgilerine bakın. burada dükkan adı, adresi, firma bilgileri yer alıyor mu, aynı mı değil mi kontrol edin.

hem tüketicinin yanıltılmasına izin veren bir hizmet verdiği için (bir dükkan bilgisiyle birden fazla dükkan açılamaması lazım) ticaret bakanlığına,

hem de bir dükkanın birden fazla hesap açmasına imkan tanıyarak rakip dükkanlara erişiminiz kısıtlandığı için rekabet kurumuna başvuruda bulunabilirsiniz gibi geliyor.

örneğin: bu restoranlardan kapıda ödemeli sipariş alıp, sipariş özetindeki isimle fiş üzerindeki firma bilgilerini kıyaslayarak kanıt toplayabilirsiniz.
  • tnz  (18.04.24 15:02:08 ~ 15:12:18) 
[]

Doğu penceresinde hangi bitkilere bakıyorsunuz?

İnternette çok fazla şey yazılmış, artık ai'la yazılmış çöp içerik gibi geliyor her şey. Birbiriyle çelişen bir sürü içerik var.

Sizin kendi yetiştirdiğiniz bitkiler var mı doğu yönünde? Pencereye uzak iç kesimlere değil de direkt pencere önüne koyacağım. Gerçi sabah güneşi ama yine de beş buçuk saat civarı direkt güneş alacak, yazlar daha sıcak artık malum. Aldığım bitki yansın istemiyorum şimdi.

Tanıyan bilen varsa kroton düşünüyorum ben, uygun olur mu? Önerilere açığım.

 
kroton doğu cephesi için gayet uygun ancak şu an olmasa da havalar iyice ısındıktan sonra tülle filtreleme ister. ışığı çok sevdiği için pencereden uzakta olmayı sevmiyor ama direkt gün ışığı temmuz-ağustos sıcaklarında yapraklarında yer yer yanma yapıyor.

diğer cepheye adapte olmakla uğraşmasınlar diye çoğu bitkiyi doğu cephesinde tutuyorum. baktıklarımdan alocasia, crassula, pilea, peperomia çok seviyor mesela. bakmadım ama kauçuk, şeflera, eğrelti ve calathea da sever.
çiçekli bitkiler ve özellikle az ışık diye belirtilenler hariç çoğu uyum sağlar.
  • juliette  (18.04.24 20:43:43) 
[]

apartmanda dairenin isteğine bağlı haşere ilaçlama hakkında

6 katlı bir apartmanın 5nci katında (dubleks) oturuyorum. site yönetimi isteğe bağlı ilaçlama yaptırılabileceği yönünde mesaj attı. isteyene bu cumartesi apt. görevlisi gelip ilaçlama yapacakmış. velhasıl şimdi diyelim ben yaptırtmadım ve benim altımdaki tüm katlar yaptırttı. Tüm haşerat yukarıya benim daireye hücum eder mi? saygılarımla.




 
evet gelirler.
yaptırın bence ilaçlama çok müko bişi. sadece böcekler için olan çok hızlı ve temizlik filan da gerektirmeyen bir şey.

  • red g  (18.04.24 13:26:29) 
Hangi haşereden bahsettiğimize göre değişir.

Hamam böceği, kalorifer böceği (Kakalak) ve türevleri için cevap evet.
Gümüş böceği için cevap hayır.
vs.
  • Mirket  (18.04.24 13:28:48) 
site yönetimi bunu niye teklif ediyor. apartmanda böyle bir sorun mu var ? varsa niye komple ilaçlatma konusunda ısrarcı olmuyor (para vermek istemeyenlerden dolayı mı ?)


  • jülsezar  (18.04.24 13:32:52) 
bizim görevlinin yaptığı aparmana bile çok etkili olmuyor, ona para vereceğin3 profesyonel farklı solusyon kullanan birine para verin. görevliye para kazandırma aktivitesi.


  • eja  (18.04.24 13:40:06) 
kothrine ve bir küçük el pompası al. kendin ilaçla hocam. ilaç firmaları da aynısını yapıyor. solüsyon falan hikaye.


  • jackyr  (18.04.24 13:53:14 ~ 13:53:26) 
Soruyla bağımsız olarak. Lütfen ilacın türüne göre kaç gün havalandırılacak, kaç gün eve girilmeyecek, bunları iyi araştırın. Bodrumda bir anne ve iki çocuğu hayatını kaybetti bu nedenle.


  • mellifica  (22.04.24 21:57:58) 
[]

boston donuts sahibi kim

daha genel olarak türkiyede faliyet gösteren bir şirketin sahibinin kim olduğunu nasıl öğrenebilirim ?

sitelerinde yazmıyor ise.

edit: yani resmi bir kanaldan öğrenmem mümkün mü ? linkedin'de kendini gizleyebilirdi de.

 
Faaliyet ismiyle ticaret sicil gazetesinden bakılabiliyordu sanki, 100% emin değilim.


  • salihdt  (18.04.24 13:50:11) 
Önce Boston Donuts markasının sahibi olan şirketin tam ünvanını buluyoruz. Sitelerinde yer alan bir dökümana göre sahibi UGM Gıda Sa Ltd. Şti diye bir firmaymış. Sonra Ticaret scil gaztesinin web ssitesine giriyoruz, üye değilsek ücretsiz üye oluyoruz ve arama kısmında firmanın adını ve bağlı olduğu ticaret sicil müdürlüğünün hangi ilde olduğunu seçiyoruz. Arama sonuncunda ticaret sicil gazetesine verilen ilanlardan şirket sahibi veya ortaklarını görebiliyoruz. Bu firma en son 2021'de bir ilan vermiş görünüyor. Sahibi de yazıyor.


  • kaptan memo  (18.04.24 14:07:04) 
GGBS'den kayıtlı işletme sorgulayabilirsiniz. Bir ilde franchise ile işletme hakkını alan alt firmaları görebilirsiniz böylece.

ggbs.tarim.gov.tr
  • zihua  (18.04.24 14:22:16) 
  • bir ileti paylastim  (18.04.24 15:40:57) 
1 ... •456789101112• ... 11453   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.