[]

Okurlara 1 soru

Öncelikle merhaba.

1)Kitap okurken sanki hep birşeyleri kaçırmış gibi hissediytorum kendimi.Özellikle değerli veya klasik eserleri okurken.Nasıl anlatıyım bilmiyorumki ki.Yani böyle hep o kitaptan alabileceğim daha fazla şey varmış gibi geliyor.Eskiden daha sık kitap okurken sadece klasik veya önemli eserlerde olurudu ama şimdi çoğu kitapta oluyor.Çoğu kitabı 2.kez okuma ihtiyacı hissetmekteyim.Yanlış anlamyın,anlamamaktan değilde sanki daha fazla olmalı bu kitapta diyorum hep.Erken yaşta okuduğum için diyorum bazen(20 yaşındayım)ama daha düşük seviye kitaplarda basit kaçıyor,hitap etmiyor bana bestsellerler veya polisiyeler..Bu size de oluyor mu?Kısacası nedir bu?

Teşşekürler.

 
Yaşınız bence hiçbir kitap için erken sayılmaz. Ancak bazı eserler birden fazla okunabilir, her okunuşta da yeniden yorumlanabilir. Mesela şimdi okuduğunuz bir kitabı 5 sene sonra, 10 sene sonra okuduğunuzda daha farklı bir okuma olacaktır. Zaman içerisinde okur niteliğinizin yükselmesidir buna sebep. Okumak hayatınızın önemli ve değerli bir parçası ise kaçınılmazdır dediğiniz şey. Okumaya ve yeniden-okumaya devam edin...


  • uyuklayankedi  (05.10.09 16:14:34) 
naçizane siz yaşlarda aynı duygu düşünceler içinde klasikleri okumuş edebiyatla yakından ilgilenen birisi olarak şöyle tavsiyelerim olacak:

kitapları, özellikle klasikleri okurken (veya okumadan önce) yazarın hayatı, edebi düşünceleri, bağlı olduğu edebi akımın özellikleri ve yazarın yaşadığı dönemdeki sosyo-ekonomik durum, önemli olaylar vs ile ilgili bilgi edinirseniz yazarın anlatmak istediklerini çok daha iyi kavrayacaksınız ve daha çok zevk alacaksınız.

internette wikipedia'dan başlamak üzere bu bilgilere ulaşmak çok kolay.

ben de eskiden hep klasikleri okurdum, şimdi polisiye, fantastik ve hatta çizgiroman da okuyorum. kaliteli olduktan sonra hepsi de güzel, hepsi insana bir şeyler katıyor.

ayrıca hep klasik, hep ciddiyet, hep uzun tiradlar nereye kadar diyor insan. (bir yirmi sene sonra tabii :)) bu satırları hastanede yatarken büyük bir iştahla suç ve ceza'yı okumuş, dostoyevski okuyarak defalarca güneşi doğurmuş bir insan yazıyor.)
  • mea maxima culpa  (05.10.09 16:59:33 ~ 17:03:07) 
üstteki cevaba katılıyorum, ekliyorum.
mesela bir filmi izlerken sadece konusunu, olayları düşünürseniz o filmden sadece bir senaryo edinmiş olarak çıkarsınız. o filmde müzikler var, kıyafet, yerler, tarih, çekim açıları, ışıklar bir çok etken var bir araya gelen.
kitabı da bu şekilde değerlendirebilirsiniz. yazarın tüm bunları anlatmasının altındaki nedeni bile bulmaya çalışsanız kitabın daha derinlerine inmiş olursunuz.
özellikle çeviride bununla çok karşılaştım. çeviri yaparken kitabı harfi harfine inceleyip üzerinde düşündüğümüz için insanın içine çok daha fazla işliyor. bana çevirdiğim kitaplardan bir cümle okusanız neresi olduğunu şıp diye hatırlarım. ama geçen gün okuyup bitirdiğim bi kitabın konusunu sorun, hatırlamayabilirim.
nöronlar çalışsın biraz. :)
ayrıca bana bir çok kitap hitap etmiyor mesela. kitapçıda okumaya değer bir şey bulamıyorum. ya sıkıcı, ya gereksiz geliyor. bu tip durumlarda biyografilere, otobiyografilere ve felsefeye yöneliyorum.
  • kediebesi  (06.10.09 00:31:48 ~ 00:32:44) 
kitabı okurken okuduğun şeyi ders kitabı gibi algılama,bundan illa bişet çıkarmalıyım deme.sen sadece sakin sakin oku,kitaba haşin davranma.zaten klasik kitaplarda uzun betimlemeler olucaktır,sen o betimlemeleri okurken ister istemez hayalindde canlandırıcaksın,canlandıdırken de kitapta geçenleri kendin yaşayomuş gibi olursun,böylece kitabın vermek istediklerini de almış olursun.ayrıca örneğin franz kafka'dan aforizmalar ya da ömer hayyam'dan rubaileri okuyabilirsin.bunları okudukça o kısa cümlelerde ne denmek isendiği üzerine kafa yorarsın,pratik yapmış olursun
gece gece çok yazdırdın ulan bana.bu kadar lafa anlarsın degil mi artık:))

  • tueio  (06.10.09 00:44:31) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.