[]

benim gibi düşünen var mı?

şimdi dün bir alışveriş merkezinde buluştum bir arkadaşımla.
yemek yiyelim dedik. arkadaşım shake shacker isimli bir yerin olduğunu ve çok methedildiğini söyledi ve oraya yöneldi.
şimdi bu uluslararalı firma, sanki herkes ingilizce bilmek zorundaymış gibi türkçe karşılığı olmasına rağmen menülerinin %99'unu ingilizce ile yazmış. "roasted onion/cheese/mushroom"," double x", "creamed with..." vs ifadeler doluydu her yerde.


sonra çay içelim dedik, bir kafeye geçtik. orası da ingiliz kültürü ile donanmış. tamam ama orada da çay aromaları, içecekleri tamamen ingilizce yazılmıştı. yani zannederseniz ki bir türk değil de ingiliz var karşılarında. tıpkı yukarıda bahsettiğim hızlı yiyim zinciri gibi.



şimdi, soruma gelecek olursam. yahu bu aptalca değil mi? bunlara neden müsaade ediliyor? neden türk yurdunda gibi davranmıyorlar?
bunlar hep görgüsüz, kendi çıktıüı kabuğu beğenmeyen "cool" vatandaşlarımız yüzünden değil mi?

ben neden starbucks gibi yerlerde sipariş verirken zorlanayım, tedirgin olayım, ateş üstünden oturuyor gibi hissedeyim ki?

 
senin gibi düşünen var elbette, ama onlardan biri değilim.


  • ucan spagetticanavari  (25.01.15 15:48:26) 
Özenti ve kimliğin yavaş yavaş kaybolması... Her ne kadar bunlar "modern" ve "globalleşen" dünyanın getirileri de olsa, ben de doğru bulmuyorum


  • mcsoftwareng  (25.01.15 15:48:43) 
size hitap eden mekanlara gideceksiniz o zaman işte , shake shacker da var bu ülkede kardeşler kebap salonu da .
Berlinde çok lüks alman restorantları olduğu gibi kreuzberg iskenderciside var, her yerde olan durumlar bunlar bence şikayetiniz çok anlamsız.

  • docrivers  (25.01.15 15:49:18) 
Senin gibi düşünüyorum ve bunları çok saçma buluyorum. İngilizce bilip bilmemekle alakası da yok. İngilizcem gayet iyidir fakat bu tarz şeyler insanları yozlaştırıyor gibime geliyor. Fakat Starbucks'daki çoğu şeyi çeviremezsin onları ayrı tutuyorum.


  • elitist  (25.01.15 16:29:32) 
hiç kafama takmadım bu durumu hatta sen yazana kadar düşünmemiştim bile. eğer gerçek adını yazıyorlarsa sıkıntı yok ama lahmacunu "türkiş pizza" diye yazıyorlarsa gülerim.

ayrıca neden starbucks'da stres oluyorsun. ben hiç tall olsun, venti olsun demedim bardak için adamlar orta, küçük, büyük dediğinde de anlıyor. vayt çaklıt moka demek beyaz çilokatalı moka demekten daha samimi geliyor en azından yarısa başka diğer yarısı başka yarabet bir konuşma olmuyor.
  • kuzey li  (25.01.15 16:41:02 ~ 17:04:57) 
animal kardeş, onion'a falan ne diycen hani adamlar soğanın da patentini almamıştır ki. patentli ürünleri için eyvallah da kırk yıllık suvana bile onion dedirtmesinler müşterilerine bi zahmet. bunun sebebi burasının türkiye olması değil müşteri memnuniyeti olmalı bence.

edit: hah ya da advo'nun dediği daha mantıklı türkçe açıklama da olsun?
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.01.15 17:04:44 ~ 17:11:33) 
shake skack de hem türkçe hem ingilizce menü var. konu bu değil evet menülerin yeterince açıklayıcı olmaması bence daha kötü türkçe menü ama bi bok anlamıyorsun. adam şinitzel demiş geçmiş. yemek bir geliyor şinitzeli doritosa bulamış felan sikko sikko işler.

aslında bu işi çözecek şey dışarıda yemek yememek yoksa bir çözümü yok.
  • fukka  (25.01.15 17:06:42) 
shake shack, starbucks uluslararası firmalar. bütün dünyada standardı olan firmalar. Yani sen venezuela'da starbucks'a gittiğinde ispanyolca sipariş vermek zorunda değilsin. Kahvenin adını söylüyorsun, boyunu söylüyorsun alıyorsun. Bir çinli de türkiye'ye geldiğinde starbucks'ta sipariş verebilmek için türkçe kursuna gitmek zorunda kalmıyor. Bu firmaların böyle yapmasının sebeplerinden biri bu.

Ha küresel olmayan bir türk firmasının menülerini ısrarla ingilizce yapması elbette saçma olurdu. Fakat tabii gözlemeyi falan ingilizce yazıyorsa saçma olurdu. Yoksa kahvenin adını moccha değil de türkçe yazacak hali yok. Moccha'yı sen başka yerde moccha diye görüp beğendiysen menüye baktığında sipariş verebilmen için yine moccha görmen lazım. Oraya moccha yerine abuzer yazarsa abuzer ne lan moccha bile yok dersin.
  • godsparticle  (25.01.15 17:09:45) 
özel isim olmadığı sürece ben de çok aptalca olduğunu düşünüyorum. ingilizcem de gayet iyidir şükür. ama dili korumamız lazım. ingilizceyi de, türkçeyi de, almancayı da. ben bir dil öğrencisi olarak böyle düşünüyorum. türkiye'de, %90'ı türk müşterilere servis yapan bir işletmenin özel isim olmayan şeyleri ingilizce yazması bence özentilikten, mallıktan başka bir şey değil.

özel isim olsa neyse de roasted, creamed with gibi ifadelerin türkçede gayet sık kullanılan ve kimsenin yadırgamayacağı, rahatlıkla anlayacağı karşılıkları var. şekliniz, artistiğiniz kime yani. mal mal işler. ağzını yayarak creamed with diyen sikiklerin çoğu iki kelime ingilizce konuşmaktan acizdir eminim.

(bu tarz mekanlara gidenlere demiyorum sikik diye, bunu "cool" olduğunu düşünerek yapan tiplere diyorum. yoksa biz de börgır king'e gidip vupır yiyen adamız sonuçta)
  • der meister  (25.01.15 17:16:42) 
senin gibi düşünen var elbette, ama onlardan biri değilim.

@ucan spagetticanavari
bu nasıl cevaptır yaw :D
  • somali carsi alayina karsi  (25.01.15 17:17:26) 
latte, cappuccino, moccha daha sürer gider hepsi sütlü. ve hepsinin tadı farklı. alt tarafı sütlü kahve olmuyor o yüzden.


  • kuzey li  (25.01.15 17:24:01) 
Senin gibi düşünüyorum.

Ben oturmuyorum, oturduysam da kalkıyorum. Ne satarsa satsın isterse dünyanın bir numarası olsun hiiç umurumda değil. Bana saygısı olmayana benim de saygım olmaz.

Bazı ürünler var ki bizim dilimizde söylense bir anlamı olmayacak, marka olmuş. O hoş görülebilir. Tüm menü benim bilmek zorunda olmadığım bir dilde olmamalı. Biliyorum, bilmiyorum ayrı konu.

Yahu bir de bu kadar okumuş etmiş adam neden bu saçmalığa prim veriyor anlamıyorum. Şu yabancı hayranlığını bi kıramadık yahu şu topraklarda. Yabancı deyince dibimiz düşüyor, ağzımızın suyu akıyor hala. Yetmedi mi, hala mı?

"Globalleşme gereğii" diyenler az kenara çekilsin, sakin bir yerde küreselleşme nedir ne değildir inceleyiversinler bi zahmet.

Ekleme: Saygı demişken menülerine görme ve işitme engelliler için de ek bölüm koyan firmalar varsa ayakta alkışlarım, sıkı müşterileri olurum, bedava reklamlarını bile yaparım.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (25.01.15 17:37:49 ~ 17:44:48) 
Ahahah çok eğlenceli bir hal aldı tartışma.

Şöyle düşün. Mumbai'de türk tatlıcısı açıyorsun. Baklava, laz böreği, bülbül yuvası, vezir parmağı satacaksın. Adam menüyü eline bir alıyor bir sürü tatlı var. Bu nasıl iş lan diyor hepsi şerbetli tatlı bunların ben hepsini bilmek zorunda mıyım?Nasıl sipariş vereyim ben bunları?

Aynı bunun gibi. Adam capuccino yerine ne yazsın arkadaş? Moccha yerine ne yazsın? Kahve kelimesi bile başlı başına yabancı kelimenin yamultulmuşu. Biz daha içeceğin türüne bir isim uyduramamışız.

kürselleşme gereği değil ama starbucks'ın kürsel bir firma olmasının gereğidir türkçe isim koymaması. Dediğim gibi sen çin'de gidip sırf çince menüsü olan bir yerde ıkınır ıkınır sipariş veremezsin ama starbucks'a gittiğinde çok rahat sipariş verebilirsin. Starbucks'ı koruduğum ya da sevdiğim için demiyorum bunu. Bu bir gerçek olduğu için diyorum.

Hadi hayırlı traşlar.
  • godsparticle  (25.01.15 17:46:29 ~ 17:47:19) 
ben menüde ne olduğunu bilmediğim bir şey olursa (sadece iyi derecede ingilizce biliyorum ama bir sürü fransız ve italyan yemeği var benim de adından ne olduğunu anlayamadığım ama menülerde hep o şekilde var olan) ya teknolojiyi kullanıp google'a soruyorum (restorandayken yemek foto.su çekip paylaşmaya yaramıyor sadece akıllı telefonlar) ya da garsona soruyorum. bilmemek ayıp değil ki.

shake shack'te ben ne sipariş vereyim diye düşünürken kaç defa sipariş alanlar siparişleri anlamadığım için düşündüğümü sanıp seçim yapmama yardımcı olmayı dahi teklif ettiler nazikçe.

ingiliz çaylarının adları da standart. starbucks'ın kahveleri de standart.

ürünlerin türkçe açıklamaları da yazar genellikle ürün adları yabancı dilde yazılmış olsa da.

evet, bence şikayet etmekte haklısınız, bence de herkes ingilizce bilmek zorunda değil ve menüde türkçe açıklamalara yer vermek de gerekir çünkü burası türkiye; ama starbucks gibi yerlerde sipariş verirken zorlanmak, tedirgin olmak, ateş üstünde oturuyor gibi hissetmek biraz abartılı değil mi? herkesin bu şekilde hissettiğini sanmıyorum.
  • m e l t e m  (25.01.15 17:51:57) 
@advocatusdiaboli, fransız bizim ülkeye gelince bile bildiği halde ingilizce konuşmuyor. resepsiyondaki adam fransızca bilmiyor diyelim, konuşmuyor adam. kendi dilini konuşuyor. "fransız müşteri aldıysan fransızca bilen adam koyacaksın oraya kardeşim" diyor. (kardeşim anlam için kullanıldı. o demiyor, kessen demez bize kardeşim)


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (25.01.15 18:21:17) 
@minik donut canavarı + @trumanshow + @palve + @der maister + @advocatusdiabol + @hayat aklini konusacak bir filozof uret: cidden ne demek istediğimi anladığınız için teşekkür ediyorum.


@anima + @m e l t e m + @godspartical: yahu, duyurada açıkça belirtemedim mi bilmiyorum ama neden ısrarla "mocha'ya adamlar mahmut mu desin?" tarzında yaklaşıyorsunuz ki? yerli karşılığı olmayan ürünleri istedikleri gibi satsınlar. asıl sorun, bunların yapılış şekillerini ve içeriklerini bile ingilizce yazmaları. "fırında pişmiş soğan/peynir", "x kremalı" demek yerine "roasted onion/cheese", "creamed with x" demelerine, "beyaz çikolatalı mocha" yerine "white chocolate mocha grande" demelerinden bahsediyorum. bunun kafası normal midir? "portakallı çay" yerine "orange flavored tea" demelerinin neresi doğru?
ayrıca "starbucks gibi yerler" dedim, salt starbucks'tan bahsetmiyorum.

not: ingilizce ile derdim yok benim. aynı şey italyanca olsa yine itiraz ederdim.
  • m e b  (25.01.15 18:23:26 ~ 19:36:47) 
@m e b

Siz kendinize yandaş arıyorsanız sadece gönlünüz olsun diye "he yahu haklısın süper düşünmüşsün" diyeyim.

Ama yok istediğiniz şey fikir alışverişiyse 2 defa yazdım tekrar yazmak içimden gelmiyor açıkcası aynı şeyleri.


kilit kısım bence "ben neden starbucks gibi yerlerde sipariş verirken zorlanayım, tedirgin olayım, ateş üstünden oturuyor gibi hissedeyim ki?"

Bu cümle. Şimdi siz starbucks gibi yerlerden kastınız nedir bilemiyoruz tabii beyninizi okuyamadığımız için. Kusura bakmayın. Siz starbucks dediniz diye starbucks dedik.

Kaldı ki bir çok kere yazıldığı gibi starbucksta türkçe konuşanın ağzına kürekle vurma servisi görmedim. Çok gitmem starbucks'a ama muhtemelen hala yoktur.

Siz diyorsunuz ki "tamam ama orada da çay aromaları, içecekleri tamamen ingilizce yazılmıştı". Bu cümleden kastınız ne olabilir insan çok anlam veremiyor. Misal english breakfast tea mi yazmışlar? Bu onun evrensel adı. earl grey mi demişler? Bu da onun evrensel adı. Bunları değiştiremezler. moccha örneği de buna benzer örnekler çoğalsın diye ortada dolaştı.

Earl grey veya english breakfast gibi yazılar varsa neden ateş üstünde duruyorsunuz onu anlamadım. Sanırım bir aşağılı kompleksi falan var sizde. Garson da mı ingilizce konuşuyordu? Toefl ibt puanı mı istediler sipariş öncesi. Eğer öyleyse ayıp etmişler. Eğer öyle değilse soramadınız mı?


Hadi soramadınız diyelim ki menüde de tek kelime açıklama yok. bakın şimdi örnek menü.

Caffè mocha (çikolata espresso ve süt)
capuccino (espresso süt)
Caffè macchiato (espresso süt)


Kahve kültürünüz hiç yoksa size tarfini falan vermeliler ki kahveler arasındaki farkı menüden bakarak görün. Bu üç kahvenin üçü de birbirinden farklı. Yanına türkçe isimlerini de yazsanız açıklamasını da yazsanız bu bir şey ifade etmez.

Sizin için o içeceğin bir anlam ifade etmesi için ismini bilmeniz lazım. Macchiato mesela.


Aynı şeyi bir türk lokantasında tamamen türkçe bir menüyle de yaşayabilirsiniz.

Ben 10 tane tavuklu yemek ismi yazarım oraya. Hepsinin içinde tavuk var.

tuzda tavuk
çıtır tavuk
pane tavuk
ızgara tavuk
tava tavuk
barbekülü tavuk
körili tavuk

siz hayatınızda ilk defa tavuk eti yiyecekseniz yukarıdakiler size çince gelir.


Bu durumda da kal krizi geçirip terlemeye gerek yok.

Garsonu çağırırsınız. Yahu bu tavukların hiçbirini bilmiyorum ben nedir bunlar anlat dersiniz anlatır.

Onun dışında bir insanın neden sipariş verirken ateş üstünde oturuyor gibi olduğunu pek aklımda canlandıramıyorum açıkcası.
  • godsparticle  (25.01.15 18:39:19) 
Öyle yerlere gitmeyebilirsin. Ben öyle yapıyorum.


  • amarikanya fitbolcusu  (25.01.15 19:30:26) 
eğer sizin dediğiniz gibi sadece duymak istediklerim için buraya yazsaydım benden farklı düşünenlere tik atmazdım.

ayrıca yazdığınız menü gibi olsa canım feda. ben kendi ülkesinde yaşayan bir TÜRK olarak neden menülerde "fried chicken with peas" gibi yemek ismi görmek zorundayım? neden "bezelyeli kızartılmış tavuk" şeklinde göremiyorum? bunun türkçe olarak kulağa hoş gelmediğini ama ingilizce olunca daha iyi olduğunu söyleyen bir şahıs mı "aşağılık kompleksi"ne yakalanmıştır, yoksa bunun kültürel yozlaşmaya yol açtığını, dilimize saygısızlık olduğunu düşünen biri mi?
ben bir türk olarak neden "bu ne içeriyor?" demek zorundayım ki?

bir not daha düşeyim: ingilizce konuşabiliyorum. bu öfkem için "ingilizciyi bilimiyir aşığıık kımpleksinin dışa vurumu bu" demek yersiz.
  • m e b  (25.01.15 19:33:19 ~ 22:26:41) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.